🫂Anoreksiya olan birine nasıl davranmalı?
Değişmek istemek ve bunu yapma kararı almak, yeme bozukluğu olan biri için nadiren kolay bir süreçtir. Yeme bozukluğu onları yetersiz beslediyse, bedenleri, etraflarındaki dünya ve hatta yardım etmeye çalışma motivasyonlarınız hakkında düşünme biçimleri bozuk olabilir. Bu da onlarla sağlıklı iletişim kurmayı zorlaştırabilir.
📣 Yeme bozukluklarının tedavisinde kişiyi profesyonel yardım almaya zorlayamazsınız, ancak cesaretlendirebilir ve destek verebilirsiniz. Bunun yanı sıra, onu teşvik etmek adına hayatı ona kolaylaştırmayı deneyebilirsiniz. Kalifiye bir doktor veya ruh sağlığı uzmanı bulun, randevu almak ve hatta birlikte gitmek gibi tekliflerle ona yardımcı olabilirsiniz. |
Unutmayın, yeme bozuklukları genellikle kişinin hayatında önemli bir rol oynar ve genellikle olumsuz duygularla başa çıkmak adına geliştirilir. Bu nedenle cazibesi sizden daha güçlü olabilir. Özellikle, yeme bozukluklarının sağlıkla ilgili sonuçları hakkında şiddetli uyarılar yapmak ve kişiyi bombardımana tutmak, ısrarcı olmak veya onları normal bir şekilde yemeleri için zorlamaya çalışmak işe yaramayacaktır. Bahaneler üretme veya inkar gibi psikolojik savunma mekanizmaları ile karşılaşabileceğiniz için, konuyu ele alırken aşağıdaki ipuçlarına dikkat etmeniz gerekebilir.
1. Uygun zaman ve koşullar belirleyin.
Dikkatiniz dağılmadan veya kısıtlanmadan kişiyle özel olarak konuşabileceğiniz bir zaman dilimi seçin. Konuşmanın ortasında bölünmek istemezsiniz! Sohbeti duygusal olarak sakin bir zamanda yapmak da önemlidir. Bir patlamadan hemen sonra bu konuşmayı yapmaya çalışmayın.
2. Neden endişelendiğinizi açıklayın.
Ders vermekten veya eleştirmekten kaçınmaya dikkat edin, çünkü bu sadece sevdiğiniz kişiyi savunmacı yapar. Bunun yerine, fark ettiğiniz belirli durumlara ve davranışlara veya bunların sizi neden endişelendirdiğine odaklanın.
📣 Amacınız çözüm sunmak değil, karşınızdaki kişinin sağlığı ile ilgili endişelerinizi, onu ne kadar sevdiğinizi ve yardım etme isteğinizi dile getirmektir.
3. Reddetme ve direnç ile karşılaşmaya hazır olun.
Sevdiğiniz kişinin yeme bozukluğu olduğunu inkar etme veya sinirli şekilde savunmaya geçme olasılığı yüksektir. Bu olursa, sakin, odaklanmış ve saygılı kalmaya çalışın. Bu konuşmanın muhtemelen yeme bozukluğu olan biri için çok tehdit edici olduğunu unutmayın. Kişisel algılayacağını bilmelisiniz.
4. Kişinin değişmek istemesi için nedenleri olup olmadığını sorun.
Sevdiğiniz kişi kendisi için değişme arzusundan yoksun olsa bile, başka nedenlerle değişmek isteyebilir: sevdiği birini memnun etmek, okula veya işe dönmek, sürekli yorgunluk halinden uzaklaşmak. Gerçekten önemli olan tek şey, kişinin yardım aramaya istekli olmasıdır. Kendi kendine yardımcı olabilmesi için onun değişim arzusunu ve motivasyonlarını ortaya çıkarmaya çalışın ve stratejik sorular sorun.
5. Sabırlı ve destekleyici olun.
İlk başta kişi size karşı kendini kapatırsa pes etmeyin. Açılmaya ve bir sorun yaşadıklarını kabul etmeye istekli olmaları biraz zaman alabilir. Önemli olan iletişim hatlarını açmaktır. Konuşmaya istekliyseler, kulağa ne kadar alakasız gelse de, yargılamadan dinleyin. Önemsediğinizi, onlara inandığınızı ve ne zaman ihtiyaç duyarlarsa, hazır olduklarında yanlarında olacağınızı açıkça belirtin. Sohbeti duygusal olarak sakin bir zamanda yapmak da önemlidir.
6. Zorlama ve baskı yapmayın.
Ültimatomlardan kaçının. Reşit olmayan bir çocukla uğraşmıyorsanız, birini tedaviye zorlayamazsınız. Değişim kararı onlardan gelmelidir. Zorlama yalnızca baskıyı arttırır ve daha fazla kaçınma stratejisi ve inkarı teşvik eder.
7. Görünüm veya kilo hakkında yorum yapmaktan kaçının.
Yeme bozukluğu olan insanlar zaten vücutlarına aşırı derecede odaklanmışlardır. Şişman olmadıklarına dair güvenceler bile, zayıf olmakla meşgul olmalarına neden oluyor. Bunun yerine, sohbeti onların duygularına göre yönlendirin. Neden şişman olmaktan korkuyorlar? Zayıf olmakla ne elde edeceklerini sanıyorlar?
8. Utandırmaktan ve suçlamaktan kaçının.
"Sadece yemek yemen gerekiyor!" veya "Kendini sebepsiz yere incitiyorsun." gibi suçlayıcı "sen" ifadelerinden uzak durmalısınız. Bu tip utanç ve suçluluk duygusu uyandırabilecek "sen" ifadeleri, karşınızdaki kişinin ancak savunmaya geçmesine yarayacaktır. Bunun yerine “Ben” ifadelerini kullanın. Örneğin: "Senin tükendiğini izlemek benim için zor." Veya "Kustuğunu duyduğumda korkuyorum."
Belki öncesinde "şiddetsiz iletişim nedir?" ve "sağlıklı iletişimin temel koşulları" isimli içeriğe bir göz atmanız yararlı olacaktır.
9. Basit çözümler vermekten kaçının.
Örneğin, "Tek yapman gereken kendini sevmek ve bedeninle barışmak!" gibi durumu basitleştiren, küçümseyen veya kolaymış gibi gösteren ifadeler karşınızdaki kişiyi yetersiz veya eksik hissettirecek ve kendi ile ilişkinizi olumsuz etkileyecektir. Kendine şunu hatırlat: "Yeme bozuklukları karmaşık problemlerdir. O kadar kolay olsaydı sevdiğin kişi acı çekmezdi."
Bu makaleyi beğendiniz mi?
Daha fazla bilgi almak ister misiniz 🤔 ?
Doğrudan yazara yazınBanu Karadeniz, Psikolog !
Banu Karadeniz'e bir soru sor
Düşüncelerinizi paylaşmak ister misiniz? Yorum bırakın