Merhaba, Ben Banu Karadeniz!
Banu Karadeniz, bireylerin kendilerini daha iyi tanımalarına ve içsel dengelerini bulmalarına yardımcı olan bir psikolog. Klinik psikoloji alanında yüksek lisansını tamamladıktan sonra özellikle stres, kaygı ve travma üzerine çalıştı. 9 yıldır danışanlarına hem bireysel hem de grup terapileriyle rehberlik ediyor.
İlgi Alanları:
👉🏼 Anksiyete, stres ve depresyon yönetimi
👉🏼 Kendini bulma ve kişisel farkındalık çalışmaları
👉🏼 Yaşam kalitesi artırma ve içsel huzura ulaşma
🧘♀️ Sen değiştiğinde, dünya da değişir. Kendini keşfetmeye hazır mısın?
Hakkımda:
İnsan ruhunun derinliklerine inmeye duyduğum merak, beni yıllar önce psikoloji okumaya yönlendirdi ve iyi ki de öyle oldu! Bugün 48 yaşındayım ve yıllardır bireylerin kendilerini daha iyi tanımalarına, içsel dengelerini bulmalarına ve hayatta daha anlamlı bir yer edinmelerine yardımcı oluyorum.
Psikoloji sadece mesleğim değil, aynı zamanda tutkuyla bağlı olduğum bir alan. İnsan zihninin karmaşık yapısını anlamaya çalışmak, duyguların ardındaki nedenleri keşfetmek ve insanın kendine dönüş yolculuğuna eşlik etmek beni her gün heyecanlandırıyor. Küçük yaşlardan itibaren insanları gözlemlemeyi, duyguların derinliklerine inmeyi ve "Neden böyle hissediyoruz?" sorusuna cevap aramayı hep sevdim. Bu merak yıllar içinde beni klinik psikoloji alanında yüksek lisans yapmaya ve insan ruhunun sonsuz keşfine adım atmaya yönlendirdi.
Hepimiz hayatın içinde zaman zaman zorlayıcı duygularla mücadele ediyoruz. Stres, kaygı, tükenmişlik hissi, yalnızlık, kendini sevmekte zorlanmak… Bunlar sadece birkaç tanesi. Bu duygular geldiğinde bazen onlarla ne yapacağımızı bilemiyoruz, bazen de onları görmezden gelmeye çalışıyoruz. Ama aslında, kendimizle kurduğumuz sağlıklı bir ilişki tüm bu süreci dönüştürebilir. İşte burada devreye ben giriyorum!
Bu platformda, kendinizi anlamanıza yardımcı olacak yazılar paylaşacağım. Stresle daha sağlıklı başa çıkmanın yollarını, kendinizi sevmeyi öğrenmenin önemini, yalnızlığın aslında ne anlama geldiğini ve içsel huzura nasıl ulaşabileceğinizi birlikte keşfedeceğiz. Psikoloji, sadece problemlere çözüm bulmak değil; aynı zamanda hayatı daha bilinçli ve keyifli yaşamak için güçlü bir araç. Ben de tüm deneyimimle size bu süreçte rehberlik etmek istiyorum. Unutmayın, değişim bir anda olmaz ama fark etmekle başlar!
merhaba emzirmek istememekle ilgili yazınızı okudum çok hoşuma gitti. size yazmak istedim. bende 9 ay önce erkek bebeği olmuş bir anneyim. yaklaşık 20,21 yaşından beri antidepresan kullanıyorum. nasıl olduysa beni bu halimle kabul eden birini buldum ve evlendim. asla çocuk yapamam diyordum çünkü annem bile bana sen çok ilaç içiyorsun çocuğun olmaz diyordu. gel gelelim antidepresan içerken hamile kalmışım evlendikten 4 sene sonra şok oldum. tabiki aldırmak 1 saniye bile aklımdan geçmedi ama ben bebek emzirmem diyordum hep hamile kaldığımdan beri. o nasıl şey o öyle meme emmek saçma geliyodu bana belki hastalığımdandı bilmiyordum. bebeğim 35 haftalık erken doğumla doğdu. bebeğimi hiç görmeden yoğun bakıma aldılar ve ben bebeğimi hiç emzirmedim. hemşireler bana süt yolla dediler ama ben sağıp bebeğime süt vermedim. bebeğim eve geldikten sonra elektrikli süt sağma makinesi aldım bikac kere sağdım ama olmadı. ve şuan okadar acı cekiyorum ki şimdi ben nasıl iyi bir anne olucam bu beni çok üzüyor. ben bebeğim için hicbirsey yapamadım. yazınız için size teşekkür ederim iyi günler
Gökçe, 2 yıl önce