Kendini sevmek ve bedeninle barışık olmak için 5 adım

tarihinde Damla KOLLUOGLU, Wengood yazarı tarafından güncellendi

Bedenimizle ilişkimiz resmen aşk-nefret ilişkisi şeklinde oluyor. Geçirdiği değişikliklere karşı aşırı hassas olabiliyoruz. Erkek veya kadın, hepimiz vücudumuzdan memnun olmayabiliriz. Göğüslerimizi büyütmesi için dua etmiş olabiliriz, ödem sökücü çaylar, mucize diyetler peşinde koşmuş olabiliriz veya burnumuza ayna karşısında uzun uzun bakmış olabiliriz. Yapacak bir şey yok! Görünüşünü kabul etmek zor, ama yine de bu bizim bedenimiz, ondan ayrılmak imkansız, bu yüzden barışmamız ya da en azından birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekecek.

Kendini sevmek ve bedeninle barışık olmak için 5 adım
Özet

Beden algısı ve ayna ile imtihan

👀 İtiraf edelim, dış görünüşümüzde beğenmediğimiz veya bedenimizle barışamadığımız noktalar, hepimizde var. Zayıf-kilolu, uzun-kısa, küçük göğüslü-büyük göğüslü farketmez. Her insan kendi bedeni ile ilgili memnuniyetsiz olabiliyor. 

Bütün komplekslerimizin gözünden kendimizi inceleyerek aynanın önünde kim bilir kaç zaman harcadık. Çatlaklar, geniş kalçalar, sarkık göğüsler, göz kenarlarında kırışıklıklar, alın çizgileri, burun kemerleri ve daha niceleri. Zor değil, ustaca kamufle ederek hayatımıza devam ediyoruz bu detayları, fakat unutmaya çalışsak da aklımızın bir yerinde hep memnuniyetsizlik duygusu var. Yalan değil bazılarımız takıntı haline de getirmiş olabiliyor.

Negatif beden algısı ve psikolojik etkileri

Kompleksler takıntı hale gelmiş olsa da olmasa da keyfimizi kaçırıyor. Beden olumlama herkes için kolay değil! Kötü bir benlik imajına sahip olmak, birçok zihinsel ve fiziksel hasara neden olabilir.

Özgüven kaybı, hastalıklı bir utangaçlık, kendini değersiz hissetme, depresyon ve hatta yeme bozuklukları (örneğin;anoreksiya). Olumsuz beden algısı üzerinden kendimize yapabileceklerimizin listesi uzun ve biraz moral bozucu. Bu nedenle kendimizle barışmanın zamanı geldi.


Sosyal medya, hem erkek hem kadınların bedenleri ile ilişkisini negatif yönde etkiliyor. Beden ve güzellik algılarının tek tipleştirildiği sosyal medyada geçirilen zaman, kendini karşılaştırma etkisi ile negatif beden algısını maalesef körüklüyor.

Dana Mercer, yaptığı paylaşımlar ile sosyal medya ve gerçek hayat arasındaki farkları eğlenceli bir biçimde gözler önüne sürüyor. Takip önerisi olarak kabul edebilirsiniz! 😉


Kendini sevmek ve dış görünüşünle barışmak için 5 adım

Mucize bir tarif yok, sadece size günlük olarak yardımcı olacak birkaç ipucu ve tutum sıralayacağız.

1. Moda ve güzellik sektöründeki figürleri unut!

Sen eşsizsin! Evet, başka hiçbir insan senin gibi değil, bu yüzden ne pahasına olursa olsun Kylie Jenner gibi görünmek istemek zaman kaybı.

Ve sonra, neden başkası için değişesin ki? Bunu her zaman unutmaya meyilliyiz, ancak bedenimiz cinsel bir nesne değil. İtiraf edelim genel olarak çoğumuz ideal vücut ölçüleri ve genel güzellik normlarına uymaya çabalarken aynı zamanda cinsel bir norma karşılık gelerek kendimizi memnun etmeye çalışıyoruz.

Beyhude çabalar sonrasında kaçınılmaz şekilde yine kendimize benzediğimizi gördükçe bunu başarısızlık olarak yorumladığımızda, kendimizi bir o kadar değersizleştirir ve kendimizden bir o kadar nefret ederiz.

Bedeni sevmek, eşsizliğini kabul etmek, bedenimizin olduğu gibi olduğunu, onu değiştiremeyeceğimizi değil, canımızın istediği gibi başkasına benzemediğini ve yalnızca bize benzediğini kabul etmekten geçiyor!

👉Bacakta selülit VS Mayo

2. Gereksiz şeyleri belirle!

Şimdi trend: minimalizm! Ne kadar çok şey biriktirirsek, zihnimizi o kadar gereksiz şeylerle doldururuz. Ve ister inanın ister inanmayın, bunun vücudumuz üzerinde de bir etkisi vardır.

İlk olarak, artık üzerinize olmayan giysilerden kurtulun. Bize yakışmayan aynı pantolonu, zayıflayınca giyerim dediğin elbiseyi 100 defa üzerine giyip çıkarmaktansa olan birine ver gitsin!

1000 tane ayrı yüz kremi ve aynı renklerde farlar veya rujları elemelisin. Gerçekten kullandıklarını muhafaza et gerisi sadece göz yorgunluğu ve kafa karışıklığı.

Sana gerçekten yakışan, güzelliğine güzellik katan sana uygun ürünlere ve eşyalara odaklan. Çünkü her gün ortalıkta dolanan, dolabı ağzına kadar dolduran işlevsiz kıyafetlerden veya cilt problemimizi çözmemesine rağmen çekmecede duran bir kremden daha moral bozucu ne olabilir?

👉Detoks maskara

3. Kendine bak!

Bedeninle barışmak aynı zamanda onunla yeniden bağlantı kurmak, onunla ilgilenmek demektir. 

Daha sağlıklı beslenin, biraz spor yapın, yüz maskesi uygulayın, saçınızı kestirin, dövme yaptırın... Vücudunuzla barışmak için kendini şımartmak gerek. Bu nedenle bedenimize değer veren ve onu onaylayan rutinlere hızla yeniden başlıyoruz.

kendinle barışmak

En iyisi, vücudunu sevmek, kendin olmayı ve kendin olarak kalmayı da öğrenmek.

4. Göbeğim çıkıyor mu diye bakmayı kes!

Başkalarının ne düşündüğü hakkında kafa patlatarak özgüven sahibi olmanız ve öz imajınızla barışmanız imkansız. Başkalarının bizim hakkımızda ne düşünebileceğini merak ederek kendinizi kapatmak yerine, örneğin onların hayatlarıyla ne yaptıklarıyla ilgilenmeye başlarsak göreceksiniz ki sohbetler ilerledikçe kızarıklıklarınızı, şişkinliklerinizi, sivilcelerinizi unutacaksınız…

5. Bedenini takdir et, ona teşekkür et!

Aptalca gelebilir ama bugüne kadar seni taşıyan organizma bedeninin ta kendisi. Hastalıklarla savaşan, seni başarıya götüren, sana o anıları biriktiren bedenin. Teşekkür etmek, biraz takdir etmek bedeninle uzlaşmak için ilk adım olabilir. Vücudunuz hakkında olumlu bir his yaratmanın bir yolu.

Tabii ki, her sabah ayna karşısında bedenlerimize teşekkür etmek zorunda değiliz, çünkü her gün aynı hissetmeyiz. Yine de arada sırada kendinize bir teşekkür molası vermelisiniz. İyi geliyor, inanın!

Yazar notu: her şey denge meselesi

Bedeninizi olduğu gibi kabul edin... Söylemesi yapmaktan daha kolay, biliyorum! Elbette vücudunuzun belirli kısımlarını beğenmeme hakkınız var, ama önemli olan denge. Bu sizi bazı şeyleri yapmaktan veya bazı kıyafetleri giymekten alıkoyacak kadar karmaşık hale getiriyorsa, içinizde neler olup bittiğini anlamak ve çözüm bulmak için bunu bir psikologla tartışmalısınız.

Kaynak: 

tuicakademi.org

Kaleme alan Damla KOLLUOGLU, Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi... Sloganı: aslında çok basit... Ne istiyor: Herşeyin çok ciddiye alınmadığı ve hayat sevincinin esas alındığı bir dünya...

En yeni makaleler

Narsist düzelir mi? Bir narsist değişebilir mi?

Narsist bir insanla tanışıp onu sevmiş bulunduysanız, muhtemelen yukarıdaki soru aklınızdan geçiyordur. Narsist kişilik bozukluğu tanısı olan insanlar empatiden yoksundur, kendisini başkalarından üstün görür. Bu durum, narsistlerle yakın ilişki kuran diğer insanları ruh sağlığı ve duygusal olarak yıpratabilir. Gerçek şu ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bir insanda, toksik özellikler o kadar derinlere işlemiştir ki, değişme ve daha iyi insanlar olma ihtimalleri yoktur. Bir narsistin değişemeyecek olduğunu kabul etmek, ve kişinin kendine bunu itiraf etmesi, kendi psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında bilmeniz gerekenler

Ben OKB olan insanlar arasında değilim, ancak bu oldukça yaygın bir hastalık. Türkiye’de büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmış. Obsesif kompülsif bozukluk sahibi değilim fakat, sevdiğim bir yakınım ile bu sınavı beraber verince, bir yazı kaleme almak istedim. Endişeleri nedeniyle, bir takım şeylerin uzun süre takıntılı bir şekilde kafasını meşgul ettiğine şahit oldum. OKB'yi tanımlayan şey işte budur, bu hislere neden olan anksiyete ve atakları. Peki OKB nasıl tedavi edilir? Obsesif Kompulsif Bozukluğa neler sebep olur? Hadi açıklayalım!

Kendini sınırlamana neden olan inanç kalıpları | 🚫 TOP15

"Ben zaten şöyleyim", "Ben zaten böyleyim", "Ben yapamam...", “Benden olmaz…” Kendi kendini sabote etmene neden olan sınırlayıcı düşünceler, gerçek potansiyelini küçümsemene neden olur. Kendine farketmeden koyduğun bu sınırlar, öz motivasyonunu ve kendini gerçekleştirme girişimlerini engeller. Kısacası, kendin olmanı engeller. Herkesin deneyimi kendine, ama sınırlayıcı düşünce kalıpları az çok aynı. En yaygın 15 sınırlayıcı düşünce ve inançları kendinizden uzak tutmak için önce farkına varın.

Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinme

Hayatın bir noktasında anlamı ve amacı aramaya başlamak. Varoluşsal bir sancı yaşamak için illa “30 yaş sendromu”nun gelmesini beklemeniz gerekmiyor maalesef, ergenlik desem, lise sıraları desem... Gözünüzde canlandı mı? Varoluşsal sancılar sırasında her şeyi sorgulamak mümkün: romantik ilişkileri, iş hayatını ve hatta yaşadığınız evi, neredeyim? ne yapıyorum? Kendini sorgulamak ve hayatla ilgili tüm bu soruları sormak sizi, kararlar almaya ve her şeyi değiştirmeye yöneltebilir. Peki neden bu sancıları yaşıyoruz? Ve varoluşsal sancıların nasıl üstesinden gelebiliriz?... bunları konuşalım!

🥊 Psikolojik savunma mekanizmaları nelerdir?

Herhangi stresli bir durumdan kaçınmak için kendi kendinizi farkında olmadan "kandırıyor" olabilirsiniz. İnsanlar gündelik hayatlarını yaşarken, psikolojik dengelerini koruyabilmek amacı ile çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu savunma mekanizmaları hali hazırda kişinin kötü duygu ve düşüncelerden kaçınmasını, daha az psikolojik gerilimler yaşamasını sağlıyor olsa da, sorunların asıl kaynağı da olabiliyor. Savunma mekanizmaları egonun üzerindeki baskı ile başa çıkabilmek için oluşturulmuş düşünce, tutum ve davranışlardır... En yaygın örnekleri ise; inkar veya yadsıma, erteleme, bastırma, yön değiştirme, yansıtma, mizahlaştırma, somatizasyon vb.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

#Seksizm nedir? Seksist kime denir? 🤷‍♀️ #farkındalık

Cinsiyetçilik, insanları yalnızca belirli bir cinsiyete veya cinsiyete ait olmaları temelinde algılamak ve yargılamak anlamına gelir. Aynı temelde "bireyin ayrıştırılmasını" kapsar. Seksizm günlük hayatımızda her gün karşılaşabileceğimiz bir olgu. Özellikle kadınları hedef alan ayrımcılığı içeriyor olsa da, kavram "cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim ve cinsiyet ifade biçimleri" üzerinden ortaya çıkan bir ayrımcılık biçimini vurgulamaktadır. Kısaca, seksizm, aslında cinsiyetçilik ve kadın haklarının önemini vurgulayan feminist bir yaklaşım, ancak son yıllarda insan hakları temelinde bir eşitlik fikrini savunur. Peki nedir bu seksizm veya seksist dedikleri? Hemen açıklayalım!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest