Beden algısı ve ayna ile imtihan
👀 İtiraf edelim, dış görünüşümüzde beğenmediğimiz veya bedenimizle barışamadığımız noktalar, hepimizde var. Zayıf-kilolu, uzun-kısa, küçük göğüslü-büyük göğüslü farketmez. Her insan kendi bedeni ile ilgili memnuniyetsiz olabiliyor.
Kompleksler gözlüğünü takıp kendimizi inceleyerek aynanın önünde kim bilir kaç zaman harcadık. Çatlaklar, geniş kalçalar, sarkık göğüsler, göz kenarlarında kırışıklıklar, alın çizgileri, burun kemerleri ve daha niceleri. Zor değil, ustaca kamufle ederek hayatımıza devam ediyoruz bu detayları, fakat unutmaya çalışsak da aklımızın bir yerinde hep memnuniyetsizlik duygusu var. Yalan değil bazılarımız takıntı haline de getirmiş olabiliyor.
Negatif beden algısı ve psikolojik etkileri
Kompleksler takıntı hale gelmiş olsa da olmasa da keyfimizi kaçırıyor. Beden olumlama herkes için kolay değil! Kötü bir benlik imajına sahip olmak, birçok zihinsel ve fiziksel hasara neden olabilir.
Özgüven kaybı, sınırlayıcı düşünceler, değersizlik hissi, duygusal yeme, veya bir çok genç kızı tehdit eden anoreksiya hastalığı! Olumsuz beden algısı üzerinden kendimize yapabileceklerimizin listesi uzun ve biraz moral bozucu. Bu nedenle kendimizle barışmanın zamanı geldi.
Sosyal medya, hem erkek hem kadınların bedenleri ile ilişkisini negatif yönde etkiliyor. Beden ve güzellik algılarının tek tipleştirildiği sosyal medyada geçirilen zaman, kendini karşılaştırma etkisi ile negatif beden algısını maalesef körüklüyor.
Dana Mercer, yaptığı paylaşımlar ile sosyal medya ve gerçek hayat arasındaki farkları eğlenceli bir biçimde gözler önüne sürüyor. Takip önerisi olarak kabul edebilirsiniz! 😉
Bedenini sevmek için 5 adım
Mucize bir tarif yok, sadece size günlük olarak yardımcı olacak birkaç ipucu ve tutum sıralayacağız.
1. Moda ve güzellik sektöründeki figürleri unut!
Sen eşsizsin! Evet, başka hiçbir insan senin gibi değil, bu yüzden ne pahasına olursa olsun Kylie Jenner gibi görünmek istemek zaman kaybı.
Ve sonra, neden başkası için değişesin ki? Bunu her zaman unutmaya meyilliyiz, ancak bedenimiz bir nesne değil. İtiraf edelim genel olarak çoğumuz ideal vücut ölçüleri ve genel güzellik normlarına uymaya çabalarken bir norma karşılık gelerek başkalarını memnun etmeye çalışıyoruz.
Beyhude çabalar sonrasında kaçınılmaz şekilde yine kendimize benzediğimizi gördükçe bunu başarısızlık olarak yorumladığımızda, kendimizi bir o kadar değersizleştirir ve kendimizden bir o kadar nefret ederiz.
Bedeni sevmek, eşsizliğini kabul etmek, bedenimizin olduğu gibi olduğunu, onu değiştiremeyeceğimizi değil, canımızın istediği gibi başkasına benzemediğini ve yalnızca bize benzediğini kabul etmekten geçiyor!
👉 Bacakta selülit VS Mayo
👉 Saçlara düşen aklar ile yüzleşmek!
2. Gereksiz şeylerden kurtul!
Şimdi trend: minimalizm! Ne kadar çok şey biriktirirsek, zihnimizi o kadar gereksiz şeylerle doldururuz. Ve ister inanın ister inanmayın, bunun vücudumuz üzerinde de bir etkisi var.
İlk olarak, artık üzerinize olmayan giysilerden kurtulun. Bize yakışmayan aynı pantolonu, zayıflayınca giyerim dediğin elbiseyi 100 defa üzerine giyip çıkarmaktansa olan birine ver gitsin! 1000 tane ayrı yüz kremi ve aynı renklerde farlar veya rujları elemelisin. Gerçekten kullandıklarını muhafaza et gerisi sadece göz yorgunluğu ve kafa karışıklığı.
Sana gerçekten yakışan, güzelliğine güzellik katan sana uygun ürünlere ve eşyalara odaklan. Çünkü her gün ortalıkta dolanan, dolabı ağzına kadar dolduran işlevsiz kıyafetlerden veya kozmetik ürünlerden moral bozucu ne olabilir?
3. Kendine bak!
Bedeninle barışmak aynı zamanda onunla yeniden bağlantı kurmak, onunla ilgilenmek demektir.
Daha sağlıklı beslenin, biraz spor yapın, yüz maskesi uygulayın, saçınızı kestirin, dövme yaptırın... Vücudunuzla barışmak için kendini şımartmak gerek. Bu nedenle bedenimize değer veren ve onu onaylayan rutinlere hızla yeniden başlıyoruz.
En iyisi, vücudunu sevmek, kendin olmayı ve kendin olarak kalmayı da öğrenmek.
4. Göbeğim çıkıyor mu diye bakmayı kes!
Başkalarının ne düşündüğü hakkında kafa patlatarak özgüven sahibi olmanız ve öz imajınızla barışmanız imkansız. Başkalarının bizim hakkımızda ne düşünebileceğini merak ederek kendinizi kapatmak yerine, örneğin onların hayatlarıyla ne yaptıklarıyla ilgilenmeye başlarsak göreceksiniz ki sohbetler ilerledikçe kızarıklıklarınızı, şişkinliklerinizi, sivilcelerinizi unutacaksınız…
5. Bedenini takdir et, ona teşekkür et!
Aptalca gelebilir ama bugüne kadar seni taşıyan organizma bedeninin ta kendisi. Hastalıklarla savaşan, seni başarıya götüren, sana o anıları biriktiren bedenin. Teşekkür etmek, biraz takdir etmek bedeninle uzlaşmak için ilk adım olabilir. Vücudunuz hakkında olumlu bir his yaratmanın bir yolu.
Tabii ki, her sabah ayna karşısında bedenlerimize teşekkür etmek zorunda değiliz, çünkü her gün aynı hissetmeyiz. Yine de arada sırada kendinize bir teşekkür molası vermelisiniz. İyi geliyor, inanın!
💯 Bu içeriği okuyanlar aşağıdakileri de mutlaka okuyor!
🔗 “Utangaç biri olmak” | Utangaçlık nasıl yenilir? 6 ipucu
🔗 Özgüven artıracak 5 basit ve etkili ipucu
🔗 Onaylanma ihtiyacı: Neden başkalarının onayına ihtiyacım var?
🔗 Onaylanma ihtiyacı: Neden başkalarının onayına ihtiyacım var?
Yazar notu: her şey denge meselesiBedeninizi olduğu gibi kabul edin... Söylemesi yapmaktan daha kolay, biliyorum! Elbette vücudunuzun belirli kısımlarını beğenmeme hakkınız var, ama önemli olan denge. Bu sizi bazı şeyleri yapmaktan veya bazı kıyafetleri giymekten alıkoyacak kadar karmaşık hale getiriyorsa, içinizde neler olup bittiğini anlamak ve çözüm bulmak için bunu bir psikoloğa içinizdekileri açmak için başvurun.
Ücretsiz psikolojik destek almanın yolları
🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe
|
Kaynak:
tuicakademi.org