Özet |
Duygusal yeme nedir?
Açlığınız duygusal mı yoksa biyolojik mi?
Peki, gerçekten yeme bozukluğu mu söz konusu, yoksa yalnızca yemek yemeği mi seviyorsunuz? 3 haftadır, basit bir mevsimsel depresyon yüzünden mi o dondurmayı gece yataktan kalkıp yiyorsunuz, yoksa bu bir duygusal yeme davranışı mıydı?
Duygusal açlık her şeyden önce bir arzudur ve belli bir ihtiyaçtan kaynaklanır. Genellikle yemek saatleri dışında, duygu değişimlerinin sonucunda aniden ortaya çıkar. Örneğin; aşk acısı, stres, üzüntü, terkedilme korkusu veya aşırı sevinç, heyecan vb. Sonuç olarak, genellikle büyük bir yeme dürtüsü ile sonuçlanan duygu geçişi.
Biyolojik açlıktan farklıdır çünkü biyolojik olan, enerji için besin talep eden bedenin size sesleniyor olmasından ibarettir. Duygusal açlık ise tamamen psikolojiktir, güçlü bir duyguyu telafi etmek adına beyin sizden yemek=ödül talep eder.
Duygusal açlık mı, biyolojik açlık mı sorusunun cevabını bulmak için kendinize şunu sorun;
- Moralinizin bozuk olduğu zamanlarda o duygusal boşluğu yemek yemeyle dolduruyor ve üzüntü duyduğunuz şeyin acısını bedeninizden çıkarıyor olabilir misiniz?
- Ya da çok mutluyken ve kutlamalar yapıyorken olumlu duygularla yeme eylemini sanki bir ödülmüş gibi kendinize hediye ediyor olabilir misiniz?
Bu iki durumda da sonuç suçluluk duygusu ile sonuçlanıyor ve hatta bu suçluluk duygusunu bastırmak adına tekrar yeme isteğine kapılıp kendinizi, tok olmanıza rağmen tekrar bir şey yerken buluyorsanız, şüphe etmenize gerek kalmayacağını üzülerek belirtiyoruz.
Duygusal yeme nedenleri
Aslında, hayatta kalmak için birincil ihtiyaç olduğu için duygusal yemeye başvururuz. Genellikle bir duyguyu yemekle sakinleştirmenin "doğru" olmadığını düşünürüz, çünkü aslında bu durum, anoreksi veya bulimia gibi yeme bozukluklarına yol açabilen bir durumdur.
Bu anlamda, duygusal yeme davranışı ile ilgili farkındalık sahibi olmak oldukça önemlidir. Ancak insanların çoğu için, güçlü bir duyguyu yemekle yatıştırmak normal bir refleksten başkası da değildir. Bedenlerine ve duygularına güvenen sezgisel yiyiciler de diyebiliriz onlara. Önemli olan, o an o ödülü kendinize neden vermek istediğinizi farkında olmak dolayısıyla, bilinçsiz bir davranıştan çok bilinçli olarak kendi bedeniniz ve ruhunuz üzerinde hakimiyete sahip olmanız.
🍝 Anahtar cümle şu; duygularınızı yememeyi, yalnızca duygu ile yemeyi öğrenmek. Bir diğer deyişle, duygularınızı yönetmeyi öğrenmek ve onlarla nasıl anlaşacağınızı bilmek.
Duygusal yeme ile nasıl baş edilebilir?
Farkına varma ve kabullenme
Psikolojik beslenme izleme programında bana duygularımı yemeyi bırakmam için sundukları ilk çözümlerden biri “kontrolden çıkmak”. Neden mi? Çünkü, duygusal olsa bile yeme dürtüsüne cevap vermek gerekiyor!
Yukarıda belirttiğimiz gibi, beynin çok güçlü duygu veya anksiyete karşısında psikolojik olarak çatlamaması gerekiyor. Bu duygusal ihtiyaç, zaten bu yüzden ortaya çıkıyor ve bu nedenle karşılanması gerekiyor. Ancak, tabi ki eski yöntemle değil.
Genellikle, yeme dürtüsüne kapıldığımızda kendimize, aşık olduğumuzu", bunun bir "oburluk" değil yalnızca bir "ısırık" olduğunu söyleyip duruyoruz. Bu sözleri zaten yasaklamalısınız. Çünkü onlar suçluluk çağrıştırır! Bir nevi inkar etme, gerçekliği manipüle edip, kendini rahatlatma çabasına işaret ediyorlar.
➜ Aslında, daha güçlü dürtülere ve yeme bozukluklarına yol açan şey zaten tam da; suçluluktur.
Zevk ve bilinçle yemek yeme
Duygusal açlığımızı daha da kötüye götüren ve tetikleyen suçluluk duygusunu durdurmanın çözümü zevkle yemek yemektir. Zevk ve arzu merkeze konulmalı, kaldı ki bunlar zaten sezgisel yemenin ilkeleridir.
Bilinçli yemeyi ne kadar çok öğrenirsek, duygusal açlığımız o kadar çabuk yatıştırılır. Tıpkı meditasyon yaptığımızda olduğu gibi, içimizde olup biteni anlarken şimdiki andan zevk almak gerekir ve yemek yiyor isek onu bilinçli bir şekilde zevkle yemeliyiz.
Son olarak, sizi bunun uzun bir süreç olduğu konusunda da bilinçlendirelim!
🍫 Bilinçli ve suçluluk duymadan yemek yiyebilmek için yiyeceklerle ilgili düşüncelerimizi yıkıp baştan inşa etmeyi öğrenmeliyiz. Bu, duygularınızı yemek yerine, duygularla yemek yiyebilmenin ve dolayısıyla sakinleşmenin anahtarıdır.
Rejim yapmak çözüm değil
Diyetler ve kontrol, duygusal açlık sancılarımızı gidermek için bir çözüm değildir. Bunlar aksine, durumu daha da zorlaştırabilir, çünkü bedeninize ve duygularınıza uyumsuzluğa kendinizi itiyor olursunuz.
Kendinizle ilgili asıl keşfetmeniz gereken şey, neden bir anda kendinizi yerken bulduğunuzdur. O anın öncesinde ne düşündünüz ve ne hissettiniz? Çünkü o düşünce ve duygu sizi bir sonraki aşamaya yani yeme davranışına sevk etmiş olan şeyin ta kendisi.
Beyin psikolojik açlıktan sorumludur, bu yüzden anlamak için ona dönmemiz gerekir. Bu nedenle uygun bir psikolojik destek almak önemlidir. Bunlar deşifre edilmesi gereken duygulardır! Kendinizi daha iyi anlamak ve kendinizi daha fazla dinlemek, biyolojik açlık kadar meşru ve önemli olan duygusal açlığınızı anlamanızı sağlayacaktır.
➜ Bu farkındalık çalışmasına başlamak için, işte psikolog ve psikoterapist Feyza Bayraktar’a ait oldukça yararlı bir kitap önerisi. Ayrıca kendisi, @psk.dr.feyzabayraktar hesabı üzerinden uzmanlık alanı ile ilgili müthiş yayınlar yapmakta.
"Yemek ya da Yememek", Yazar: Psk. Dr. Feyza Bayraktar, Doğan Kitap
Yazar ekibi: duygularınızı dinleyin, size söyleyecekleri bir şey varDuygusal açlık, olumsuz duyguların kötü yönetimi, zayıf duygusal düzenleme veya psikolojik dayanıklılık ile bağlantılıdır. Bu nedenle, bizi aşan bu duyguları kabul etmeyi öğrenmek önemlidir, bunlar sadece geçicidir, onları dinlemeliyiz, her zaman bize söyleyecekleri bir şeyleri vardır. Duygularınızı yönetmeyi öğrenmek, kendinizi duygusal olarak düzenlemeyi öğrenmek destek gerektirebilir tabi ki, bir psikologtan yardım almaktan çekinmeyin. |
Kaynak
“Yemek ya da Yememek”, Psk. Dr. Feyza Bayraktar, Doğan Kitap