Özgüvenli biri olmak isterdim! 😕
Sürekli karşımıza çıkan ama tam olarak ne olduğu konusunda hala bazı kafa karışıklıkları olan bir kavram: ÖZGÜVEN.
Belki de farkında olmanız gereken en önemli nokta şu: İnsan hiçbir zaman, “özgüvenli” ya da “özgüvensiz” bir birey olarak dünyaya gelmez. Özgüven, psikolojik açıdan basit bir özellik olarak düşünülür ancak yaşam boyu değişkenlik gösterebilir ve başka birçok özellikle bağlantı içindedir.
Özgüvenimiz yeri gelir, yaşam boyu deneyimlediğimiz hayalkırıklıkları veya ruhsal yaralanmalar ile sistematik olarak azalabilir. Dolayısıyla özgüven oluşumu veya gelişimi tamamen yaşamla ilintili bir durumdur ve kişi kendi kendine olan güvenini bazı tercihlerini farkındalıklı yönlendirirse yeniden kazanabilir veya geliştirebilir.
📍 Özgüven nedir?
Özgüven kişinin kendine olan saygısı veya kendine dair sahip olduğu düşüncelerdir. Çocukluktan itibaren yavaş yavaş gelişen temel bir özelliktir. Fikirlerini kabul ettirmek, iyimserlik, istekli olmak, sevgi, gurur, bağımsızlık, güven, eleştirilere açık olmak, duygusal olgunluk ve kendi kapasitesini doğru değerlendirme becerisine sahip olmak gibi vasıflarla sizi donatır. İnsanın kendi kendine güvenmesi başarılarına katkıda bulunacak, pekiştirecek ve kişisel tatminlerini artıracak şekilde düşünme, hissetme ve davranmasını sağlar.
Sahip olduğunuz özgüven seviyesi, doğal bir iyi hissetme hali ve mutluluk faktörüne dönüşür. Kendinize güvendiğinizde, başarılarınız için kendi kendinizi takdir edebilirsiniz. Yeterlilik konusunda kendinizi daha iyi hissettiğinizde, harekete geçmek ve hedeflerinize ulaşmak için daha fazla enerji ve motivasyona sahip olursunuz. Özetle, kendine güvenmek motivasyonunuzu, seçimlerinizi, dayanıklılığınızı ve kararlılığınızı etkiler.
Özgüven Geliştirmek için: 💎 10 değerli ipucu
Özgüvenli insanlar hayatı daha pozitif görebiliyor ve tadını daha çok çıkarıyor gibi duruyor, öyle değil mi? Birçoğumuz daha yüksek bir özgüvene sahip olmak isteriz ancak güvensizliğin, korkunun ve olumsuz iç sesin, içimizdeki eleştirmenin üstesinden gelmek için mücadele ederiz.
Pozitif psikolojinin babası, Martin Seligman, olumlu bir öz imajın tek başına hiçbir şey üretmediğini hatırlatarak özgüven hakkında şunları söyler. "Kişinin kendisinde sürdürülebilir bir özgüven duygusu, olumlu ve üretken davranışlardan doğar.", (Seligman, 1996). Biraz derinlemesine düşünerek, sıkı çalışarak ve belki de algımızda bir değişiklik yaparak kendimize dair daha güçlü ve istikrarlı bir inanç kazanmaya çalışabiliriz. Bu bahsettiğim pozitif döngüyü başlatmak her zaman kolay olmuyor. Peki nereden başlayacaksınız? Hemen söyleyeyim.
1. Kendini başkaları ile kıyaslama! 🪞
Instagram'da takip ettiğiniz kişilerle kendinizi karşılaştırıyor musunuz? Ya da belki kendi kariyeriniz ile arkadaşınızınkini karşılaştırır mısınız? Sosyal karşılaştırma teorisi'ne göre
karşılaştırma yapmak doğal bir refleks ancak özgüveninizde tahribat yaratabilir. Kıskançlık ile kendimiz hakkında hissettiklerimiz arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu biliyoruz.
Karşılaştırma yaptığınızı fark ettiğinizde özgüveninizi nasıl geliştirirsiniz? Öncelikle kendinize bunu yapmanın faydalı olmadığını hatırlatın. Dışarıdan bakıldığında çoğu zaman şöyle düşünürüz: “Vay be, herkes benden daha mutlu, daha güzel, daha yaratıcı, daha başarılı, daha aktif vb. Ben onlar gibi olacak kadar iyi değilim." Yaşamın bazı alanlarında istisnai olanlar bile muhtemelen başka alanlarda da zorluk yaşıyor. Herkes kendi yarışını sürdürüyor ve hayat bir rekabet değil.
💬 “Mutluluk, başımıza gelmez. Bu bizim gerçekleştirdiğimiz bir şey ve elimizden gelenin en iyisini yapmaktan kaynaklanıyor.” Mihali Csikszentmihalyi |
2. Zaten başardıklarına bir dönüp bak! 🏆
Başka birinin hayatını kıskanıyorsanız kendi güçlü yönlerinizi ve başarılarınızı hatırlamak da yararlı olacaktır. Bu, başkalarının hayatlarına odaklanmak yerine kendi hayatınıza odaklanmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, hiçbir şeyi başaramadığınıza inanırsanız özgüveninizi kaybetmek bir sürpriz olmayacaktır. İster sınavda iyi bir not almak ister yoga yapmayı öğrenmek olsun, hayatınızda gurur duyduğunuz her şeyin bir listesini yapın.
3. Başarısızlıkları birer öğrenme fırsatı olarak algıla! 👩🏫
Kendinize sürecin içinde olma, risk alma ve hata yapma izni verin. Başarısızlığın başarının doğasında olduğu ve hedeflerimize ulaşmak için çok çalışmamız ve zayıf noktalarımızla yüzleşmemiz gerektiği gerçeğini dikkate alma eğiliminde değiliz. Kendinize bir öğrenci, bir amatör, bir acemi olmak için izin verin. Mükemmel olmamanın bir eksiklik olmadığını kavrayın.
👉 Başaramamaktan korkmak mı? “Başarmaktan” korkmak mı?
4. Kendini tanımaya özen göster! 👀
Öz farkındalık ismini sık sık duyduğumuz, mutluluğumuzla yakından ilgili olduğunu bildiğimiz bir kavram. Kısaca öz farkındalık, iç dünyamızı, düşüncelerimizi, duygularımızı ve inançlarımızı anlamak, farkına varmaktır. Bize ait tüm duygu, düşünce ve inançların farkına varmak demek, gerçekte kim olduğumuzu anlamak demektir.
Bu durum özgüven geliştirmemiz için çok önemli. Öz farkındalığı olan birey, güçlü ve zayıf yönlerini bilir. Düşüncelerine ve duygularına hakim olduğu gibi motivasyonlarına da hakim olur. Kişinin öz farkındalığı arttıkça, düşünce ve inançlarını olumlu yönde değiştirme şansı artar ve kendine güvenmekte zorluk çekmez. Çünkü kişi, duygu ve düşüncelerinin kendisini nereye doğru sürüklediğini anlar ve duruma müdahale edebilir. Kısaca kendini bilir!
👉 Değerlerinizi tanımlayın, neyi isteyip istemediğinizi bilin!
5. Gerektiğinde kendin için ayağa kalk! 💪
Kendiniz için ayağa kalkmayı öğrendiğinizde hem biyolojik hem de duygusal bütünlüğünüze sahip çıktığınızı hissedersiniz. Gerektiğinde kendini savunmak ve kendini ifade etmekten çekinmemek, özgüvenle tamamen ilişkili olan "benlik saygısı ve öz değerini bilme" ile eşdeğer.
Örneğin, zor durumlarda pasif kaldığınızı hissettiğinizde kendinizi hayal kırıklığına uğratmış gibi hissedebilirsiniz. Eğer içinizdeki eleştirmen size insanların sizi ezmesine izin verdiğinizi söylüyorsa, kendinizi iyi hissetmezsiniz. Ve sonunda öfke veya kızgınlıkla aşırı tepki verebilirsiniz. Bunun yerine bakış açınızı paylaşmayı hedefleyin ve fikirlerinizi desteklemek için sesinizi kullanın.
📣 Kendiniz için ayağa kalkmak, öğrenmesi ve rahat olması zaman alır. Sessiz kalmak ve akışına bırakmak ani bir tepki olsa bile, kendi adınıza konuşabilecek güce sahip olduğunuzu kendinize hatırlatmaktan vazgeçmeyin.
|
6. Ne zaman hayır diyeceğini öğren! 🙅♀️
Belki belirli bir aktiviteye her katıldığınızda kendinizi daha iyi hissetmek yerine daha kötü hissettiğinizi fark ettiniz ama bu konuda bir adım atmadınız. Kendiniz için ayağa kalkmak aynı zamanda sınırlar koymayı öğrenmek anlamına da gelir. İnsanları memnun etmek yerine, "onları reddedersem itici olurum" modelini değiştirmeye niyetli olmalısınız.
Sınırlarınızı bilmenizde ve onlara bağlı kalmanızda da yanlış bir şey yoktur. Sosyal ve duygusal olarak birine veya bir şeye mesafe koymak psikolojik olarak kendinizi daha güvende hissetmenizi sağlayabilir. Ayrıca kontrolün daha fazla sizde olduğunu hissetmenize yardımcı olabilir. Yaşamınız üzerinde kontrolün sizde olduğunu hissetmek özgüvenli hissetmenize yarar.
Bir dahaki sefere birisi kendinize olan güveninizi azaltacağını bildiğiniz bir şeyi yapmanızı önerdiğinde hayır demeyi öğrenin ve kibarca reddedin. Bu durumdan sonsuza kadar kaçınmanıza da gerek yok. Nasıl daha özgüvenli olacağınızı öğrendikten sonra, kendinize olan güveninizi zedelemeden, bunu tekrar deneyecek kadar güçlü hissedeceksiniz.
7. Konfor alanından çık! 🚧
Yeni insanlar veya yeni bir çevre sizi savunmasızlıkla sınayabilir ve çekinmenize neden olabilir. Ancak yeni şeyler öğrenirken ve konfor alanınızın dışına adım atarken kendinizi açmaktan korkmamalısınız. Konfor alanınızdan çıkıp yeni bir şeye başladığınızda kendi sınırlarınızı genişletiyorsunuz. Güven alanınızın dışındaki bir şeyi başarıyla tamamladığınızda kendinize olan güveninizi geliştirme fırsatı bulursunuz. Bu yüzden merak duygunuzu hep diri tutmayı ihmal etmeyin.
Nerede olduğunuzun ve ne yaptığınızın bilincinde olun. Konfor alanınız genişledikçe korkularınızı ve endişelerinizi kabul edebilir, onlarla nasıl başa çıkabileceğinizi keşfedebilirsiniz. Bunun kendinizi yeni şeylere maruz bırakmanıza engel olmasına izin vermeyin.
🏁 Konfor alanından nasıl çıkılır? 5 adımda sınırları genişlet!
8. Olumsuz iç sesini olumlu ile değiştir! 💌
Başkalarından iyi geri bildirimler almak her zaman keyiflidir. Ancak her zaman dışarıdan onay aramak büyük bir tuzaktır. Kendinizi onaylayın; duymayı özlediğiniz cesaret verici sözleri kendinize söyleyen siz olun.
Aklınızda size iyi olmadığınızı söyleyen olumsuz yorumlar varsa, asla kendinize güvenmeyeceksiniz. Kendi kendinize konuşmanızı ve bunun özgüveninizi nasıl etkileyebileceğini düşünün. Kendinize en iyi arkadaşınızmış gibi davranın ve kendinizi neşelendirin. Kendinize şefkatle, nezaketle ve cesaretlendirerek konuşun . Sonuçta hayatınızdaki en önemli ilişkiniz kendinizle olan ilişkinizdir; onu sağlıklı ve huzurlu bir ilişki haline getirin!
🌟 Güne başlarken ihtiyacımız olan olumlamalar | 20 pozitif cümle
9. Kendine ait hedefler belirle! 🎯
Kişisel bir misyonunuzun olduğunu hissetmek, kendinize hayatta yön verirken büyük bir içsel destektir. Size anlamlı gelen hedeflere doğru ilerlemek, sağlıklı özgüvenin üzerine kurulan bir iskeleden geçer. Bu yüzden, kendiniz için hangi hedefleri belirlemek istediğinizi düşünürken, temel değerlerinizi ve yaşam hedeflerinizi göz önünde bulundurarak büyük bir tablo hayal edin.
Bu büyük tabloyu daha sonra bunlara yönelik çalışmak için "uygulanabilir adımlar" haline getirin. Hedefleriniz bunlardan oluşsun. Bu kek yapmak ya da arkadaşlarla dışarıda bir gece geçirmek gibi şeyler bile olabilirler. İşleri halletme yeteneğinize olan güveninizi kazanmanıza yardımcı olacak bir liste yapın ve küçük başarıların sizi motive etmesine izin verin!
10. Sosyal destek ve dayanışma ağın olsun! 🤝
Ailelerimizde, arkadaşlıklarımızda ve topluluklarımızda olumlu bir rol aldığımızda haklı olarak kendimizi iyi hissederiz. Dayanışma halinde olduğumuzda ise yaşamlarımızda daha büyük, daha anlamlı bir amacı yerine getirdiğimizi hissederiz. Sağlıklı sosyal ilişkiler insanın kendisine olumlu bir bakış açısına sahip olması için gerçekten çok etkili. Size iyi gelen insanlarla vakit geçirin.
Birçoğumuz reddedilme veya yetersiz gözükme korkusu nedeniyle yardım istemekte zorlanıyoruz. Ancak tam tersine, özgüvenin temel özelliği başkaları tarafından değer gördüğümüzde beslenmesi ve güçlenmesidir. Sosyal sistemimizde "ait olma duygusu", "sevilme isteği" veya "onaylanma ihtiyacı" kişisel mutluluğun temelini oluşturur.
👉 "Kimse beni sevmiyor" | Neden böyle?
Yazar notu: gerçekte çoğumuzun özgüvenimizi artırmaya ihtiyacı var!Sonuç olarak sağlıklı bir özgüven duygusu, bir kere elde ettiğimiz ve hayatımızın geri kalanı boyunca sahip olduğumuz bir şey değildir. Kendine duyduğun güven artar ve azalır ve inşa etmek, geliştirmek ve sürdürmek için çaba harcamak gerekir.
Hepimiz özgüvenimizi zorlayan anlar yaşarız. Bazı insanlar doğal olarak özgüvenli görünüyor olsa da gerçekte çoğumuzun özgüvenimizi artırmaya ihtiyacı var ve bunu yapacak güce sahibiz. Sağlıklı özgüvenin kaynaklarını anladığımızda, onu her zaman kendi içimizde geliştirmeye çalışabiliriz.
Hayatınızda başarılı olduğunuz deneyimlere odaklanın. Bu size hatalarınızın ve aksiliklerinizin olumlu taraflarını görme yeteneği verebilir. Kendinize inanmayı seçin ve etrafınızı diğer olumlu ve kendine güvenen insanlarla çevreleyin. Beceri ve yetenekleri sizinkine benzeyen başkalarının başarısını ne kadar çok görürseniz, bu başarıyı sizin de başarabileceğinize inanma olasılığınız o kadar artar. Tüm bu pozitif enerjiyi harika stres yönetimi stratejileriyle birleştirin; kısa sürede özgüven seviyenizi artıracaksınız. Özgüven oluşturmanın zorluğu hakkında ne düşünüyorsunuz? En büyük güven yapıcınız veya kırıcınız nedir?
Aşağıda, yorumlarda bize mutlaka yazın!
🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe
|
Kaynakça
Khan Academy, Öz Güven, Öz Yeterlilik ve Kontrol Odağı
Bandura, A. (1997). Self Efficacy: The Exercise of Control