Yadsıma savunma mekanizması | #inkar psikolojisi

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

İnsanoğlunun varoluş mücadelesi ve yeni durumlara uyum sağlayarak evrimleşme süreci sadece biyolojik yapımızda gerçekleşmemiştir. Etten kemikten görünenin altındaki benliğini koruma amacı ile insanın egosu da psikolojik savunma mekanizmaları geliştirmiş. Bazen hayat hazır olmadığımı anda bizi yakalayabiliyor. Başa çıkmasında zorlandığı durumlarda insan bu savunma mekanizmalarını kullanarak olumsuz duygulara geçit vermemeye çalışır. Gerçeği kabul edemediğimizde inkar savunma mekanizması bunlardan yalnızca biri. İnkar psikolojisi veya yadsıma savunma mekanizması, gerçekten iyi bir yöntem mi? İşte açıklaması.

Yadsıma savunma mekanizması | #inkar psikolojisi

Psikolojide savunma mekanizmaları

Temelleri çocukluk dönemine dayanan ve fiziksel varoluşumuzun yanında gelişen ve varolan ruhsal dünyamız büyüme ile birlikte uyum süreci yaşamaktadır. Bu süreç içerisinde ilkel alt-benlik (id) ve ondan ayrımlaşan ego (benlik) gelişir. Ego bazı savunma mekanizmaları geliştirmiştir. Bunlara bastırma, yansıtma, veya yer değiştirme gibi örnek verilebilir. Tıpkı vücudumuzun sahip olduğu biyolojik savunma silahları gibi. Her birinin bir görevi var. 

İnsan biyolojisi dış dünyadan bir tehlike geldiğinde kaçabilir veya savaşabilir. Burada bir dış tehlike söz konusudur. Ancak benliğin savunma mekanizmaları denilince kişinin içinden (yani id veya superegodan) gelen bir tehlikeli ve çok güçlü dürtü veya varolan içsel dengeyi sarsabilecek uyarana karşıt tepki söz konusudur. Yani düşman içimizdedir. 

İçimizden gelen ve ne olduğunu bilincimizin anlayamadığı tehlikeye karşı savunma mekanizmalarımız tehdidin diliyle konuşur, yani tehlike ve ona karşı savunma mekanizması bilinçdışıdır. Beyin, kabul edilemez gerçekliğin bize yetişememesi için veya bizim kabullenme evresine geçmemiz için beklerken, belirli bir süre artık ona erişemememiz için bir takım bilgileri kamufle etmeye çalışıyor. Bu arada, sanki hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam ederiz. İşte buna da "inkar etme" veya "devekuşu sendromu" diyoruz. 

Gerçeğin reddedildiği savunma mekanizmaları; bireyin sağlıklı olmak adına kaçtığı, görmezden geldiği ve inkar ettiği örüntülerden ötürü, onun gerçeklik içinde sağlıklı bir yaşantıya sahip olmasına düşünülenin aksine imkan vermez. Yetişkin insanın rahatsızlık veren duygu, düşünce ve davranışları görmezden gelerek, gerçekte var olan bir durumu ortadan kaldırmak gibi çocukça fantezilerine geri dönmesi, onu daha sağlıklı ilişkilere, duygulara, düşüncelere ve davranış kalıplarına yönlendirmeyecektir.


Savunma mekanizmaları, Freudyan psikanaliz teorisinde bireyin gerçekleri manipülasyon, yadsıma ya da çarpıtma gibi yöntemlerle, sosyal olarak kabul edilebilir bir "öz-imajı" korumak ve sürdürmek için bilinçsizce geliştirdiği psikolojik stratejilerdir.


İnkar ne demek? | Alternatif bir başa çıkma yöntemi

İnkar, beynimizdeki en yaygın savunma mekanizmalarından biridir. Hepimiz en az bir kere farkına bile varmadan az çok ılımlı bir şekilde karşılaşmışızdır bu mekanizmadan. Bilirsiniz işte, birine "devekuşu gibi kafanı kuma gömme artık" diye sitem etmişliğiniz vardır. Ve bu kişi, kendini sorguladığında, ortaya çıkan sorunun tamamen dışında hissettiğini savunur genelde, o kadar görmüyordur sizin gördüğünüzü. Bu inkar ilkesi olarak geçer.

🧠 Beyindeki bilgiyi erişilemez hale getirerek gerçekliği inkar etmeye yarayan tamamen bilinçsiz bir savunma mekanizması. Beynimizin inkar modu, aşılamaz olanın üstesinden gelmeyi başarmamıza yarayan, bir anda kabullenmesi zor olan bir durumu ve ağır bir gerçekliği, derinlere bastırıp, kutuyu daha sonra açacak olan anahtarı da denize fırlatmaya yarar. Bu, şu gibi durumlar için geçerli olabilir:

  • Duymak istemediğiniz haberler: acı haberle; sevilen birinin ölümü, hastalık vb…
  • Görmek istemediğimiz durumlar: bağımlılık (kişinin kendisi veya sevdiği biri olabilir, örneğin alkol, kumar, kötü beslenme vb.), Kaçınılmaz bir ayrılık, psikolojik veya fiziksel şiddet (aile içi şiddet, cinsel istismar vb.), taciz, tükenmişlik durumu vb...

➡ İnkar, travmatik olarak deneyimlenen bir olayın gerçekliğini tanımayı reddetmektir. Gerçek hayatımızda olanları kabullenme kapasitesi ile ilişkili olarak, bizi hayatımızın akışından ziyade sanki hiçbir şey olmamış gibi alternatif bir rotaya yönlendirir. Bu, duyguların yönetiminde gerekli bir savunma mekanizması olsa bile, bizi ancak bir süre çok yoğun psikolojik acıdan koruyabilecektir. Dolayısıyla bu anlık sapma hali yalnızca geçici olmak durumunda.

Yadsıma savunma mekanizması neden kusurlu?

Kulağa müthiş bir psikolojik savunma mekanizması gibi geliyor olabilir, ama inkar mekanizmasının da elbette kusurları var. Öncelikle inkar etmek sadece geçici bir çözüm yöntemidir. Bu inkar sürecinde kişi, durumun gerçekliğini hesaba katmayıp enerjisini hayatının akışını takip etmek için kullanmıştır. Günlük hayata devam edebilmek için başımıza geleni inkar ettik çünkü psikolojik olarak kabul etmek ve zor gerçekliğe uyum sağlamak imkansızdı. İnkar dönemi, ne kadar uzun sürerse sürsün, sıkıca kapatılmış derinliklerdeki o kutu hiçbir bilgiyi yok edemez ve gerçekliği manipüle edemez. O kutu bir gün açılacak, içindeki duygular taşacaktır ve güzel bir sabah esnasında aniden tekrar ortaya çıkacaktır. Yüzleşme bir gün gerçekleşecektir. Gerçek aniden yeniden karşınıza dikilecektir.

Öyleyse bize yardımcı olan bir mekanizmadan çok, tam tersine, bizi gerçek olmayan bir dünyaya sürükleyen ve ardından da aynı sonuçlarla yüzleşmek için bizi yalnız bırakan bir mekanizmadan bahsediyor olabilir miyiz? Evet, o zaman, inkar, zor durumların gerginliğini ve endişelerini azaltacaktır, ancak aynı zamanda, bilinçsizce gerçekleşmiş olsa dahi inkarın da kendi içinde riskler barındırdığını kabul edelim. Aşırı durumlarda tam ters etkiye sahip olabilir ve nevrotik tepkiler, panik ataklar, anksiyete ve fobilere, takıntılara ve hatta doğrudan ruhsal durumumuz ile ilgili tehlikelere mal olabilir...

İnkar mekanizması ilkel bir savunma mekanizması olduğundan dolayı oldukça istilacı olabilir. Öyle ki gerçeği görmezden gelebilmemizi sağlayabilen, zor bir gerçeklik karşısında koruyan bir tuzak, ama ne pahasına? Örneğin alkolizm gibi patolojiler bağlamında inkarı ele alalım. İnkar, alkoliğin özgüvenini korurken durumunu görmezden gelmesine izin verir, ancak sağlığını riske atmaya devam eder.

Çözüm ne? 

İnkar eden bir kişi, bu gerçek dışı dünyaya daldığı sürece problemini çözemeyecektir. Yeniden başlayabilmek veya tekrar devam edebilmek için farkındalığa ihtiyacımız vardır. Erteleyip, reddettikçe, durumun üstesinden gelip aşabilmek daha da zorlaşacaktır. Ancak, her şey bilinçaltında gerçekleşir, bu nedenle ne aile ne de yakın arkadaşlar birisini inkar aşamasından çıkmaya ikna edemez. Kişinin kendi içinde bir dönüşüm sürecidir bu. 

Sadece inkar etmekte olan kişi, zamanı geldiğinde, gerçekle yüzleşmek, uyumlanmak ve kabullenmek adına adım atabilecektir. Yeni koşullara uyum sağlamak için yavaş yavaş inkarından vazgeçecektir. Acıyı işlemeyi, analiz etmeyi, kabullenerek iyileştirmeyi, görünmez zihinsel zincirleri bırakmayı mümkün kılacak olan farkındalıktır. Bu yüzden çevresel olarak kişiyi desteklemenin tek yolu, farkındalık yolculuğunda kişiye eşlik edebilmektir.

Yazar notu: Psikolojik destek almaktan çekinmeyin

Açıklanamayan bir rahatsızlık ve buna neden olacak yanlış bir şeyler olduğunu anladığınızda, bir terapiste danışmaktan çekinmemelisiniz. İnkar durumunda, bir sofroloğa danışmak, nefes alma ve gevşeme egzersizleriyle rekonstrüksiyon çalışmalarına başlamaya yardımcı olabilir. "Burada ve şimdi" üzerinde çalışmak, beden ve zihin uyumu üzerinde çalışmak size yardımcı olacaktır.
Ücretsiz psikolog ile görüşmek mümkün mü?

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak

PDR Birimi

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi...

En yeni makaleler

Procrastination (erteleme hastalığı) nasıl yenilir?

“Daha vakit var…”, “Önce şunu halledeyim, sonra yaparım.”, “Yarın yaparım…” Bilin bakalım ne oldu? Asla yapmadım veya yumurta kapıya dayanınca harekete geçebildim. Kimler bugünün işini yarına erteliyor? 🙌 Modern yaşamın akıl almaz temposu içerisinde, bir şeyleri yapmaya enerjimizin kalmaması normal diyebilirsiniz. Fakat erteleme davranışı sanılanın aksine masum değil ve arkasında bir sürü psikolojik sebep barındırıyor. Yetersizlik hissi, motivasyon eksikliği, stres… İşte erteleme davranışından kurtulmak için 5 ipucumuz! 💪

Psikolojik şiddete örnekler ve korunma yolları

Küçük düşürücü “şakalar”, duygularımızı görmezden gelen, küçümseyen ifadeler, kendimizden şüphe etmemize veya kendimizi suçlamamıza neden olacak cümleler… Bu tür pek çok küçük detay bize psikolojik şiddete maruz kaldığımızı gösteriyor. Önemsiz görünebilirler, zaten asıl sorun bu. Psikolojik şiddet unsurlarının bu kadar basitleştirilmesi ve önemsiz, gündelik detaylara indirgenmesi, onu en yaygın şiddet türü yapıyor. Peki duygusal istismarı nasıl tanımlarsınız? Mağdur olduğunuzda ne yapmalısınız? Açıklamaya çalışacağım.

Terk edilme korkusu: Nedir? Neden olur? Nasıl geçer?

Terk edilme korkusu bazı insanların birini kaybetme düşüncesiyle karşı karşıya kaldıklarında yaşadıkları sürekli korku ve kaygı hali ile tanımlanır. Bunu yaşayan kişi bile bunu farkında olmayabilir ancak tartışmasız en yaygın ve zarar veren korkulardan biri. Terk edilme korkusu yaşayan kişiler, ilişkilerini etkileyen davranış ve düşünce kalıplarını sergileme eğilimindedirler ve bu durum hem kişi açısından hem de insan ilişkileri açısından olumsuz sonuçlara gebedir.

Orgazm olmak için ne yapmak lazım?

Türkiye’de 10 kadından 9’u cinsel organını tanımıyor. Hal böyle olunca aramızda kaç şanslı orgazm deneyimleyebiliyor siz hesaplayın. Oysa orgazm sanıldığı gibi kompleks, ayıp veya pis bir şey değil. Orgazm en basit hali ile cinsel deneyim sırasında yaşanan heyecanın ani şekilde deşarj olmasıdır ve otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Hormonlar sayesinde de oldukça rahatlatıcı bir deneyimdir. Haydi o zaman sihirli parmaklar, arzu edilen partnerler veya seks oyuncaklarınız hazırsa, orgazm olmak için neler gerekir bakalım.

Karpman drama üçgeni | Kısır döngüden kaçınmak

Steven Karpman tarafından 1968 yılında oluşturulan bu drama üçgeni, insanlar arası etkileşimleri inceleyen bir ilişki modelidir. Gerçek hayatta, iş hayatında, aile ilişkilerinde veya arkadaşlıklarda izlerine rastlayabileceğiniz bu drama üçgeninde 3 rol vardır: zalim, kurtarıcı ve kurban. Bu üçgen içerisinde bir kısır döngü söz konusudur ve kişilerin yaşamının her alanını etkiler. Sonuç: gelişim ve dönüşümün mümkün olmaması ve ilerlemekten bizi alıkoyması. Karpman drama üçgeninde olup olmadığımızı nasıl anlarız? Veya bu rollerin dışına nasıl çıkarız?

Narsist erkek belirtileri: 10 özellik

Bağlanmadan önce erken uyarı işaretlerini öğrenin. Narsist bir erkek söz konusu olduğunda, ilk başta sizi etkilemek için harika görünmesi tüm hikayenin böyle gideceği anlamına gelmiyor. Peki sağlıklı bir erkekle mi yoksa bir narsist ile mi karşı karşıyasınız, nasıl anlayacaksınız? Narsisizmin cinsiyet tanımadığının çok iyi farkında olsak da, bu yazıda narsist bir erkek için en belirgin özellikleri inceliyoruz. İşte dikkat etmeniz gereken on uyarı işareti:

"Pick me girl" nedir? Pick me ne anlama gelir?

Twitter, İnstagram, Tiktok ve Facebook gibi sosyal medya platformlarında eminim "pick me girl" veya "pick me boy" ifadesi ile karşılaşmıssınızdır. "Pick me" ifadesi, bir kişinin seçilmek veya tercih edilmek istediğini ifade ediyor ve sosyal medyada kullanıldığında "onaylanmak adına hemcinsini aşağılayarak kendini hemcinslerinden üstün göstermeye çalışan kişi" anlamına geliyor. Yani tercih edilesi olmak için hemcins düşmanlığı yapan tutumlar sergilemek. Peki bu neden sorunlu? Anlamanız için size “pick me girl" nedir?, ve "pick me girl olmak" neden seksizm yapmaktır? açıklayacağım.

Kadın ve cinsel fanteziler | Kadınların dünyasından!

Kadın cinsel fantezilerinin, gül yapraklarıyla dolu bir otel odasında, 80'lerin sevimsiz romantik hiti eşliğinde ateşli bir gece geçirmek ile sınırlı olduğunu düşünüyorsanız, tekrar düşünün derim! The Journal of Sexual Medicine dergisi tarafından yürütülen son araştırma, çoğu kadının cinsel arzularına karşı suçluluk duymadan, çok daha açıkça ve kısıtlanma hissetmeden kendilerini ifade edebilmelerine olanak tanımış. Sonuç olarak ortaya oldukça çeşitli yaklaşımlar çıkmış! En yaygın 7 kadın cinsel fantezileri listesi huzurlarınızda!

Sevgilim beni kullanıyor mu? | Nasıl anlarım?

Aşk belki de insanoğlunun tadabileceği en sarhoş edici şey! Aşk gözü kör eder diye boşuna dememişler. Uyandırdığı yoğun duygular o kadar baskın gelir ki bazen bariz şekilde ortada olan gerçekleri bile görmezden gelebiliriz. Kimseyi suçlamayalım doğasında bencillik de bulunduran insanoğlu bazı ilişkilerde kazanan taraf olma işini abartabilir. Kullanılmak denince akla ilk gelen şeyler, para veya cinsel ihtiyaçlar geliyor ama bence en üzücü ve tehlikeli şey duygusal istismar. Partnerinizin samimiyetinden şüphe duyuyorsanız, işte size sevgilinizin sizi kullandığına dair 10 işaret.

Akışa bırakmak veya akışta kalmak için 10 adım

Stres, kaygı, suçluluk, korku, utanç... Bunların hepsi sizi günlük olarak etkileyebilecek olumsuz duygulardır. "Her şeyi çok ciddiye alıyorsun" veya "Bir adım geri adım at, derin nefes al!" diye hep aynı telkinleri tekrarlıyoruz. Ama bunu yapmak o kadar kolay değil, biliyoruz. Bu yüzden akışta kalabilmek için 10 adım sıraladık. Haydi akışına bırak biraz ve sonunda özgür ol!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest