Sezgisel beslenme nedir? | Diyet zihniyetinden kurtulmak

tarihinde Yudum , Wengood yazarı tarafından güncellendi

15 yılı aşkın diyetler, spor salonları, yeme bozuklukları, sonuç: ter ve gözyaşı… Artık dayanamıyorum! Vücudumla barışmak istiyorum ama kendimi bırakırsam ipin ucunu kaçırağım diye korkuyorum. Yine de popüler diyetler beni her şeyden daha çok incitti. Bunu görmüş biri olarak, hüsranla sonuçlanacak bir diyete daha tahammülüm kalmadı! Bir çözüm var mı? Evet, sezgisel yeme! Hızlı bir şekilde zayıflamaktan ziyade sağlıklı olmayı amaçlayan sezgisel beslenme kültürü hayatımızın kalbinde olmalı, ancak çok az insan bunu farkında.

Sezgisel beslenme nedir? | Diyet zihniyetinden kurtulmak

Başarısız diyetler

Diyet zihniyeti ve yeme bozuklukları

Diyet yapıp yapıp yeniden kilo alarak hep anormal olduğumu hissettim. Nasıl oluyor da her seferinde başarısız oluyorum? Diyet zihniyeti ve pompalanan “güzellik” standartları nedeniyle bu durum aslında birçok insan için geçerli. Yapılan bir araştırma, diyetlerin %95'inin işe yaramadığını, insanların kaybettikleri kiloları bir süre sonra yeniden aldığını göstermiş. Kalan %5'in bir parçası olduğumuz için sevinmeli miyiz peki? Cevap veriyorum: hayır! Bu yüzdeye dahil olan kişilerde genellikle yeme bozuklukları (örneğin; duygusal yeme veya anoreksiya nervoza) gelişir de ondan!

Diyetler bedenimizle ilişkimizi zedeliyor

Diyetlerle ilgili temel sorun, bizi vücudumuzdan tamamen soyutlamalarıdır. Kalori sayılarına dikkat etmemiz gerektiğinden, artık beslenme içgüdülerimizi dinlemiyoruz. 

Açken ağlamak, doyunca susmak, çok enerji harcadığında acıkmak gibi davranışların hepsi içgüdüsel davranışlarımızdır. Yani aslında her insan doğal bir sezgisel yiyici olarak dünyaya gelmekte. Diyet kültürü ve popüler diyetler aslında bize ihtiyaçlarımızı veya bizim için en iyi olanı söyleyen biri haline geliyor ve biz ona sözü devretmek gibi bir şey yapıyoruz. Başka herhangi bir alanda, ne yapacağımızın söylenmesine içerliyoruz, değil mi? Beslenmede de durum aynı olmalı!

Çözüm: Sezgisel beslenme

Sezgisel beslenme nedir?

Diyetlerin başarısızlığının gözlemlenmesinden sezgisel yeme doğdu diyebiliriz. Sezgisel yeme, 1995 yılında iki Amerikalı beslenme uzmanı Evelyn Tribole ve Elyse Resch tarafından kavramsallaştırılmıştır. Sezgisel yeme bizi bedenlerimize yeniden bağlamak için ortaya çıkmıştır. Vücudun açlık ve tokluk sinyalleri hakkında bireyi uzmanlaştıran yeme sistemi olarak adlandırılabilecek  “sezgisel beslenme” kesinlikle bir diyet türü değildir. Sezgisel yemek kendine savaş açmak yerine, vücudunuza güvenmekle ilgilidir.

Açlık ve tokluk duygularımızı dinleyerek beslenmeyi yeniden öğrenmek, açlık ve tokluk sinyallerini dinlemek ve buna göre hareket etmeye yönelik bir yöntem olan sezgisel yeme, kişinin kendi ihtiyaçlarını daha iyi algılaması ve buna uygun şekilde beslenmesini hedefler. Diyetlerden çok daha karmaşık bir egzersiz ama çok daha faydalı!

Fiziksel açlık mı? Duygusal açlık mı?

Sezgisel beslenmenin en önemli unsuru fiziksel ve duygusal açlığı birbirinden ayırmaktır.

Fiziksel Açlık:

Biyolojik bir dürtü olan fiziksel açlık size bedeninizin besine ihtiyacı olduğunu hatırlatmak için gelişmiş bir sistemdir. Beslenmede en sık yapılan hata, yavaş yavaş gelişen fiziksel açlığı farkına varamamak. Fiziksel açlığı önceden haber veren biyolojik sinyalleri farkında olmazsak, ertelenen açlık mide gurultusu, bağırsak sesleri, yorgunluk ve sinir hali şeklinde kendini belli eder.

Duygusal Açlık: 

Duygusal açlıkta kişi, olumsuz duygular, yalnızlık hissi, stres, sıkıntı veya sevinç gibi duygu durum değişikliklerini bastırmak için yemek yemek ister. Çoğu zaman yemek yedikten sonra pişman olma ve daha kötü hissetme ile sonuçlanan bu durum sizi bir sarmala sokabilir.

👉Sezgisel yeme ile kalori sayımına elveda deyin! Daha da iyisi, artık yasak yiyecekler yok. Vücudumuz bizi acıktırırsa, bizi neyin mutlu edeceğini merak ederiz. Yıllarca diyet yaptıktan sonra, bu zihniyeti kendi içimde yerli yerine oturtmak benim için çok zordu. Düşüncelerim sürekli yargılayıcıydı! Artık gerçekten lezzet zevkine odaklanmaya çalışıyorum. Ve bedenimin doyduğunda bana verdiği sinyalleri farkındalıkla dinlemeyi biliyorum. Kendimle daha uyumlu olmaya çalışıyorum.

Sezgisel beslenme ile kilo verilir mi?

Bu soruyu kendimize soruyorsak, doğru yolda olmadığımız içindir. Sezgisel yeme, kilo vermemiz için yapılan bir şey değildir, ancak aşırılık veya hayal kırıklığı olmadan ihtiyaçlarımıza göre yememize yardımcı olmaktadır. Sezgisel yemede amaç kişinin kendi hislerine güvenmesini ve vücudunu tanımasını sağlamak.

🥰 Vücudumuzu  dinleyerek kilomuz düzene girecek. Gerçek zindelik hissi ve sağlıklı kilo beraberinde gelecek. Eğer bu ölçekte belirtilen rakam bizi memnun etmezse çok kötü. Sezgisel yemek, kilo vermek için mucize bir çözüm olarak değil, bir yatıştırma, bir uzlaşma olarak görülmelidir.

🍽️ Sezgisel beslenmenin 8 ilkesi

1. Açlığımızı onurlandırıyoruz

Açlığınızı onurlandırmak denince kulağa saçma gelebilir. Ama önce açlık hissi ile barışmak gerekli. Acıkan vucüt enerji ihtiyacı hissediyor demektir! Yıllardır zayıflama üzerine dinlediğimiz onca nasihatten sonra açlık hissi ile barışmak ve yemek yemek kolay değil. Günün herhangi bir saati, canımız ne çekerse çeksin yiyebilmek yıllarca diyet yaptıktan sonra çok karmaşık hale gelebilir. Ama evet, sezgisel yeme’de bilinçli beslenme ve tüketim vardır. Yani gece 2'de canınız büyük bir dilim çikolatalı kek çekiyorsa onu kendinizi  yargılamadan ve başkalarından utanmadan yersiniz.

2. Yemek yemekle barışıyoruz

Daha önce de söylediğimiz gibi, arzu ve ihtiyaçlarımıza göre yiyoruz! Yasaklanacak yiyecek yok. Koşulsuz izin hakkı bizleri çok daha huzurlu kılacaktır. Bu durum kilo alımından sorumlu olan zorlayıcı davranışların azalmasına da neden olacaktır ve böylece dengesiz yemek yeme alışkanlıklarımız zamanla kaybolacaktır.

3. Yiyecekleri kötülemeyi bırakıyoruz

Aksi takdirde, yeme bozuklukları veya ortoreksi (sağlıklı beslenme takıntısı) geliştirmenin en iyi yolu budur. Hiçbir yiyecek şişmanlatmaz, bir kutu dondurma ya da çikolata bile. Bu nedenle, vücudumuzun düzgün çalışması için gerekli olan şeker ve yağı kendimizden uzaklaştırmayı bırakıyoruz.

4. Tokluğumuzu onurlandırıyoruz

Yemek yerken her lokmanın tadına iyice varmak çok önemli. Sezgisel yeme farkındalığı kazandıkça açlık hissi kadar tokluk ve doymak hissi ile de daha sağlıklı ilişki kurabileceksiniz. Doyduğunu farkına varmak yeterli olandan fazla yemek yememizin önüne geçebilecek yegane şey. 

🤔Yemeğin ortasında hala yemek isteyip istemediğimi merak ederek duruyorum, eğer cevap hayır ise duruyorum.

5. Yemek yeme zevkini yeniden keşfediyoruz

Ne yediğimizden bağımsız olarak ne yediğimizin tadını çıkarmak, ne yediğimizin tam olarak farkında olmamızı sağlar. Bu, daha az suçluluk duymanıza ve ayrıca yemek duyumlarınızı daha iyi gözlemlemenize izin verir (yemekten zevk aldığınızı gözlemlediğiniz için daha az yersiniz).

6. Duygusal ihtiyaçlarımızı yatıştırmayı öğreniyoruz

Kaygı, üzüntü, öfke vb. Hepimizin bu duyguları yatıştırmaya ihtiyacı vardır ve genellikle yiyecekler bize yardımcı olur. Kendinizi kötü hissettiğinizde rahatlatıcı yiyeceklere yönelmeniz normaldir. Kendinizi nasıl dinleyeceğinizi ve duygularınızı nasıl anlayacağınızı bilmelisiniz .

7. Vücudumuza karşı nazik oluyoruz

Toplum ve onun gerçekçi olmayan güzellik standartları bedenlerimiz üzerinde çok fazla baskı oluşturuyor. Ve bizi diyete iten de bu. Sezgisel yeme aynı zamanda kendinizi sevmeyi öğrenmek ve vücudunuza sevgi vermekle ilgilidir.

8. Bedenimize kulak veriyoruz

Yemeğin ötesinde, vücudunuzu dinlemek, sizi neyin istediğini bilmenizi sağlar. Sezgisel beslenme bizi kilo vermek için bir yerlere itmez. Amaç kalori kaybetmek değil, vücudunuzla barışık hissetmektir. Spor yapmak istiyorsak yaparız! Önemli olan kendimizi iyi ve mutlu hissettiren bir şey bulmak. Bedenimizin ihtiyaçlarına kulak vermektir.

Yazar notu: Destek alın!

Beni sezgisel beslenme nedir sorusu ile buluşturan yıllarca süren diyetlerin neden olduğu ıstıraptı. Artık sağlıklı beden bir kısıtlanma meselesi değil, vücudunuzu dinleyerek nasıl yemeniz gerektiğini yeniden öğrenme meselesidir. Vücutla, ağırlığımızla olan ilişki birkaç unsura bağlıdır. Vücutla olan bu ilişki size acı veriyorsa, birkaç kilo almak ya da vermek istiyorsanız, önce bir beslenme uzmanına başvurun ve size eşlik etmesine izin verin.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaleme alan Yudum , Wengood yazarı

🤩Hayatımı fiziksel ve zihinsel harekete adadım. 🖋️Yazmayı, 💭düşünmeyi, 📖okumayı ve 🔎araştırmayı çok seviyorum. 😺💕🧘‍♀️Kedim ve yoga matım vazgeçilmezim.

En yeni makaleler

Terk edilme korkusu: Nedir? Neden olur? Nasıl geçer?

Terk edilme korkusu bazı insanların birini kaybetme düşüncesiyle karşı karşıya kaldıklarında yaşadıkları sürekli korku ve kaygı hali ile tanımlanır. Bunu yaşayan kişi bile bunu farkında olmayabilir ancak tartışmasız en yaygın ve zarar veren korkulardan biri. Terk edilme korkusu yaşayan kişiler, ilişkilerini etkileyen davranış ve düşünce kalıplarını sergileme eğilimindedirler ve bu durum hem kişi açısından hem de insan ilişkileri açısından olumsuz sonuçlara gebedir.

Psikolojik şiddete örnekler ve korunma yolları

Küçük düşürücü “şakalar”, duygularımızı görmezden gelen, küçümseyen ifadeler, kendimizden şüphe etmemize veya kendimizi suçlamamıza neden olacak cümleler… Bu tür pek çok küçük detay bize psikolojik şiddete maruz kaldığımızı gösteriyor. Önemsiz görünebilirler, zaten asıl sorun bu. Psikolojik şiddet unsurlarının bu kadar basitleştirilmesi ve önemsiz, gündelik detaylara indirgenmesi, onu en yaygın şiddet türü yapıyor. Peki duygusal istismarı nasıl tanımlarsınız? Mağdur olduğunuzda ne yapmalısınız? Açıklamaya çalışacağım.

Orgazm olmak için ne yapmak lazım?

Türkiye’de 10 kadından 9’u cinsel organını tanımıyor. Hal böyle olunca aramızda kaç şanslı orgazm deneyimleyebiliyor siz hesaplayın. Oysa orgazm sanıldığı gibi kompleks, ayıp veya pis bir şey değil. Orgazm en basit hali ile cinsel deneyim sırasında yaşanan heyecanın ani şekilde deşarj olmasıdır ve otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Hormonlar sayesinde de oldukça rahatlatıcı bir deneyimdir. Haydi o zaman sihirli parmaklar, arzu edilen partnerler veya seks oyuncaklarınız hazırsa, orgazm olmak için neler gerekir bakalım.

Karpman drama üçgeni | Kısır döngüden kaçınmak

Steven Karpman tarafından 1968 yılında oluşturulan bu drama üçgeni, insanlar arası etkileşimleri inceleyen bir ilişki modelidir. Gerçek hayatta, iş hayatında, aile ilişkilerinde veya arkadaşlıklarda izlerine rastlayabileceğiniz bu drama üçgeninde 3 rol vardır: zalim, kurtarıcı ve kurban. Bu üçgen içerisinde bir kısır döngü söz konusudur ve kişilerin yaşamının her alanını etkiler. Sonuç: gelişim ve dönüşümün mümkün olmaması ve ilerlemekten bizi alıkoyması. Karpman drama üçgeninde olup olmadığımızı nasıl anlarız? Veya bu rollerin dışına nasıl çıkarız?

Narsist erkek belirtileri: 10 özellik

Bağlanmadan önce erken uyarı işaretlerini öğrenin. Narsist bir erkek söz konusu olduğunda, ilk başta sizi etkilemek için harika görünmesi tüm hikayenin böyle gideceği anlamına gelmiyor. Peki sağlıklı bir erkekle mi yoksa bir narsist ile mi karşı karşıyasınız, nasıl anlayacaksınız? Narsisizmin cinsiyet tanımadığının çok iyi farkında olsak da, bu yazıda narsist bir erkek için en belirgin özellikleri inceliyoruz. İşte dikkat etmeniz gereken on uyarı işareti:

"Pick me girl" nedir? Pick me ne anlama gelir?

Twitter, İnstagram, Tiktok ve Facebook gibi sosyal medya platformlarında eminim "pick me girl" veya "pick me boy" ifadesi ile karşılaşmıssınızdır. "Pick me" ifadesi, bir kişinin seçilmek veya tercih edilmek istediğini ifade ediyor ve sosyal medyada kullanıldığında "onaylanmak adına hemcinsini aşağılayarak kendini hemcinslerinden üstün göstermeye çalışan kişi" anlamına geliyor. Yani tercih edilesi olmak için hemcins düşmanlığı yapan tutumlar sergilemek. Peki bu neden sorunlu? Anlamanız için size “pick me girl" nedir?, ve "pick me girl olmak" neden seksizm yapmaktır? açıklayacağım.

Kadın ve cinsel fanteziler | Kadınların dünyasından!

Kadın cinsel fantezilerinin, gül yapraklarıyla dolu bir otel odasında, 80'lerin sevimsiz romantik hiti eşliğinde ateşli bir gece geçirmek ile sınırlı olduğunu düşünüyorsanız, tekrar düşünün derim! The Journal of Sexual Medicine dergisi tarafından yürütülen son araştırma, çoğu kadının cinsel arzularına karşı suçluluk duymadan, çok daha açıkça ve kısıtlanma hissetmeden kendilerini ifade edebilmelerine olanak tanımış. Sonuç olarak ortaya oldukça çeşitli yaklaşımlar çıkmış! En yaygın 7 kadın cinsel fantezileri listesi huzurlarınızda!

Sevgilim beni kullanıyor mu? | Nasıl anlarım?

Aşk belki de insanoğlunun tadabileceği en sarhoş edici şey! Aşk gözü kör eder diye boşuna dememişler. Uyandırdığı yoğun duygular o kadar baskın gelir ki bazen bariz şekilde ortada olan gerçekleri bile görmezden gelebiliriz. Kimseyi suçlamayalım doğasında bencillik de bulunduran insanoğlu bazı ilişkilerde kazanan taraf olma işini abartabilir. Kullanılmak denince akla ilk gelen şeyler, para veya cinsel ihtiyaçlar geliyor ama bence en üzücü ve tehlikeli şey duygusal istismar. Partnerinizin samimiyetinden şüphe duyuyorsanız, işte size sevgilinizin sizi kullandığına dair 10 işaret.

Akışa bırakmak veya akışta kalmak için 10 adım

Stres, kaygı, suçluluk, korku, utanç... Bunların hepsi sizi günlük olarak etkileyebilecek olumsuz duygulardır. "Her şeyi çok ciddiye alıyorsun" veya "Bir adım geri adım at, derin nefes al!" diye hep aynı telkinleri tekrarlıyoruz. Ama bunu yapmak o kadar kolay değil, biliyoruz. Bu yüzden akışta kalabilmek için 10 adım sıraladık. Haydi akışına bırak biraz ve sonunda özgür ol!

"İyi misin?” diye sormak

"Nasılsın ?" ya da “İyi misin?” Bir süredir bu soruya kafayı takmış durumdayım! Sürekli kullanıyorum veya duyuyorum, ve bence, ne soran ne de soruyu duyan bu sorudan gerçekten ne beklemesi gerektiğini bilmiyor insan. Kimse ne açık açık cevap veriyor, ne de gerçekten herhangi birimiz bunu merak ettiği için soruyor. Peki ya, bu yorucu ve kasvetli zamanlarda aramızda küçük eylemde bulunmaya cesaret etsek: Ya çevremize ya da kendi kendimize “Nasılsın, iyi misin?” diye gerçekten sormak ve cevabı gerçekten dinlemek!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest