Yükses sesle ve net bir şekilde artık söyleyebilirim: kendi ruh sağlımı korumak adına, bazı insanlara mesafe koymaya kocaman bir EVET! Zamanında çatışma korkusu yüzünden kendimi ifade etmekten çekinirdim. Başkalarına uyum sağlamak ve onları memnun etmek için kendi sınırlarımdan fedakarlık ettiğimi farkettiğim insanlara mesafe koydum ve bana iyi geldiğini gördüm. Aklınıza belki hemen toksik ilişkiler geldi ama mesafe koymak çok çeşitli durumlar için sağlıklı ve işlevsel bir çözüm olabilmekte. Örneğin, hal hatır söz konusu olduğundan sorgulanması zor ilişkiler vardır, ancak, bireysel iyi hissetme halimiz için mesafe koymak gerekli olabilir. 👇 Açıklamama izin verin...
Annem hep "bazı insanlar uzaktan sevilir, kızım." derdi. Kendi sınırlarımı belirlemek ve korumak üzerine sorunlar yaşamaya başladığımda 30 yaş krizini atlatmak için psikoloğa başladım. Üzerinde çalışmaya başlayana kadar sağlıklı mesafe koyma fikri asla gerçekten anlaşılabilir olmamıştı.
Genç bir yetişkin olarak, başkalarını kendi davranışlarından nasıl sorumlu tutacağımı bilmiyordum ve bunun önemli olduğunu bile düşünmüyordum. Empati yeteneği yüksek bir aşırı duyarlı insan olarak, birinin neden yaramazlık yaptığını, kendi değerlerim pahasına olsa bile sezgisel olarak anlayabiliyordum.
İnsanları dinlerken beni rahatsız ettiğini veya aynı fikirde olmadığımı hissettiğin oluyor mu? Yakın çevremden dahi bazı ifadeleri duyduğumda ben rahatsız oldum, belki fikrimi söylemekten geri durdum, 😥ama yüzüme ister istemez düşen gölgelerden belki hissettiler. Sonuçta yine de onları üzmemek, incitmemek, eleştirmemek veya çatışma çıkmasın diye sustum!
| 💬 "Biraz kilo mu aldın?", 💬 "Saçını boyat, böyle olmaz. Sen iş kadınısın.", 💬 "Biraz makyaj yap, yaşlı görünüyorsun.", 💬 "Erkeklere güven olmaz. Hepsi aynı.", 💬 "Hem açık giyiniyorlar hem de taciz edildim diye bağırıyorlar!", 💬 "Depresyon ne ya? Psikologlar para kazansın diye uyduruyorlar!" Bu sırada kendi sınırlarını belirlemekte zorlanan zihnim: 💭 "Yanlış düşündüğünü/yaptığını biliyorum ama ne kadar yalnız olduğunu da görebiliyorum.", 💭"Bu kadar önyargılı konuşması beni rahatsız ediyor ama istismarcı bir ebeveynle büyümek çok zor olmuş olmalı.", veya, 💭 "Öfkesi beni gerçekten incitiyor ama hayat ona hiç iyi davranmamış." |
Herkese de aynı şekilde tavsiye veriyordum ve çoğunlukla, empatik, anlayışlı ve iyi bir insan olduğum için övüldüm. Empati, kendi bakış açınızın dışına çıkmanıza ve bir başkasının yerine geçmenize yardımcı olur. Nezaket göstermenize yardımcı olur ve aşırı derecede eleştirel veya talepkar olmanızı engeller. Zarafet, anlayış ve affetme yeteneği. Bunların hepsi doğru ancak bazen işler değişebiliyor.
Sorun şu ki, bazı insanlar bir başkasının yerine o kadar hızlı atlıyor, düşünüyor, konuşuyor ki, insan "kendi alanına" tam olarak nasıl oturacağını kestirememeye başlıyor. Bilişsel bir uyumsuzluğa giriyoruz ve kendi kendimizi sorgulamaya başlıyoruz. "Yanlış mı anladım 😳? Ben mi yanlışım? O mu haklı?" Kendimize sorabileceğimiz bu sorular, şimdiden bir adım geri atmanın gerekli olduğunu kanıtlayan o kadar çok sorgulamaya neden olabiliyorlar ki.
🔗 Hayır demeyi öğrenmek: Hayır diyememek neden kaynaklanır?
Şöyle düşünün, insan burnunun ucundaki bir nesneye bakınca onu tam olarak algılayabilir mi? Tüm şeklini ve hacmini ayırt etmek için bir adım geri atmak gerekiyor, öyle değil mi? Eh, işte başımıza gelen olaylar veya etkileşime geçtiğimiz insanlarla da aynı şey oluyor!
Mesafe koymak size durumu/kişiyi analiz etmek ve bu durum/kişi karşısında gerçekten ne hissettiğinizi gözlemleme şansı veriyor 🔍. Duygu ve düşünce karmaşası yaratmış olabilecek bu insanlara mesafe koymak bu süreçte kendimize daha fazla yakın hissetmemizin önünü açıyor ve kendimizle baş başa kalabiliyoruz. Sağlıklı mesafeler almak, hem kendini daha iyi tanımak için harika bir egzersiz hem de çevremizdeki insanlarla sağlıklı ilişkiler kurabilmemiz için aşırı işlevsel.
🔗 İlerlemek için "uzaktan bakabilme" yeteneği
İç sesimizi duyabilmek aslında çok önemli. Kötü hislerimiz olduysa, genellikle bunun arkasında geçerli sebeplerin olması muhtemeldir. Kendimizi biraz çektiğimizde içimizden bir ses kendini koru diyorsa, kendi iyiliğimiz için koruyucu bir eylemde bulunmak üzere biraz mesafe koyarız ve artık bize zarar verebilecek bir kişiyle temas halinde olmama şansını kendimize veririz.
| Peki, 🛎️ ne zaman mesafe koymalı? Sempati duyduğunuz veya yakın hissettiğiniz birine mesafe koymak gerektiğini gösteren en net işaret: aynı değerleri paylaşmadığınızı (ya da artık paylaşmadığınızı) fark etmek |
Bazı insanlar farklı görüşlere sahip olabilir, ancak sevdiğim 💔 insanlardan gelen kadın düşmanı, şişmanfobik, genelleme yapan veya sığ yorumlara tahammül etmek istemiyorum. Bu yüzden yakın çevremi inşa ederken sağlıklı mesafe koyma kurallarını mutlaka uyguluyorum çünkü benim için toksik insan olduğunu düşündüğüm insanlardan kendimi uzak tutmayı tercih etmem aslında çok doğal. Konfor alanından çıkmayı reddeden, açık fikirli olmayan, merak etmeyen ve kendi fikirlerini empoze etmeye çalışan insanlarla vakit geçirmeyi tercih etmiyorum, en azından kişisel alanıma veya sosyal çevreme dahil etmek istemiyorum.
| Peki kimlere mesafe koymalı? 📌 Örneğin; İlgi bekleyen ancak ihtiyaç halinde yanında olmayan insanlar Algıladığı çerçeveden kendi faydaları için seni kullandığını hissettiğin insanlar Seni yeterince dinlemeyen ama hep kendisi hakkında konuşmak isteyen insanlar Farklı düşündüğünde seni dinlemeye veya anlamaya çaba göstermeyen insanlar ... |
Sizin hiç artık eskisi gibi olmadığınızı hissettiğiniz arkadaşlarınız olmadı mı? Bir başkasına aldığımızdan daha fazlasını verirken dikkatli ve seçici olmamız gerektiği bir gerçek. Hepimizin belli bir duygusal ve bilişsel kapasitesi ve varoluşu var. Genel olarak, ilişkilerde bir dengesizlik olması (alma-verme dengesi) iyi değildir.
Ve bir ilişkide rahat ve olduğun gibi hissetmek istemek bence bencillik veya yabanilik değildir!
Çünkü sınırlarımızı biz belirliyoruz. Yani tabii ki iletişim ve uzlaşmayı dikkate alıp neyin yanlış olduğunu veya bizi neyin rahatsız ettiğini söyleyebiliriz. Sorunu tartışarak çatışmaları çözmek mümkündür, hatta bunu yapmak çok sağlıklıdır ve dikkate alınması gereken 1 numaralı çözümdür.
Kendi adıma, zaten denedim, bazen işe yaradı, bazen olmadı. Kişi değişmek istemediği için, çok farklı olduğumuz için ya da arkadaşlık artık benim tarafımda karşılıklı olmadığı için, özellikle fikir ayrılıkları nedeniyle. İletişim bir çözüm ancak her zaman başarılı olmaz ve 🤕 birkaç hayal kırıklığı, duygusal vampirler veya narsistlerle ilişki sonrası, buna değmeyen insanlarla artık kavga etmek ve zamanımızı boşa harcamak istememe hakkımız var diye düşünüyorum🧐.
Kişisel alan ve duygusal bütünlüğümüz bir öncelik olmalı. Kendinizle uyumlu olanlardan vazgeçmek yerine bazı insanlarla mesafe koymak sağlıklı ve işlevsel bir yöntemdir. |
Son olarak bu içerikte açıklamaya çalıştığım mesafe koyma meselesinin faydalarını açıklarken kendi içerisindeki boyutları özetleyeceğim.
Mesafe, iki şeyin birbirinden ne kadar uzak olduğunun bir ölçüsüdür. Bir başkasının ne düşündüğü ile aşırı özdeşleşmekle mücadele ediyorsanız, sağlıklı bir mesafe bulmanın ne anlama geldiğini mutlaka düşünün.
Sağlıklı mesafe, önemli olan iki nokta olduğunu ima eder. İlgili iki kişi var ve ikisi de eşit derecede değerli. Bazen bizden kaynaklanan şekilde bazen ise karşımızdakinin kişilik tipinden, davranış ve tutumlarından kaynaklanan şekilde, ilişkilerde "yalnızca birine odaklanma" eğiliminde olabiliriz. Bu dinamik bir süre sonra sağlıksız hale gelebilir. Mesafe, ayrışmamızı gerektirir.
👉 Mesafe kazandıkça, KENDİMİZİ durumun içinde konumlandırmak ve konuyla ilgili kendi duygularımıza sahip çıkmak kolaylaşır.
Duvar örmek zorunda değiliz. Ama arada bir şerit büyüklüğünde de olsa her zaman küçük bir boşluk olmalı. Bence bu, sağlıklı insan ilişkilerine sahip olmak için gerçekten iyi bir yöntem. Biriyle asla tamamen birleşmemeliyiz. En iyi arkadaşlar veya en yakın samimi partnerler arasında bile her zaman biraz boşluk olmalıdır. Füzyon ilişkiler terimini hiç duydunuz mu bilmiyorum? Bağlanma stillerine göre bazen bu bireysel alanı koruyamamak romantik ilişkilerimizi bile sağlıksız hale getirebiliyor.
👉 Sağlıklı mesafe, iki kişinin deneyimlerinin, düşüncelerinin ve duygularının önemli olması için her iki taraf için de alan yaratır.
Size gerçekten iyi gelmediğini düşündüğünüz biri ile aranıza duygusal bir mesafe koymayı da seçebilirsiniz. Örneğin, toksik bir sevgili veya toksik bir anne ile aranıza koyduğunuz mesafe daha az geçirgen olabilir.
Bu etkileşim kotasını minimuma hatta hiçe indirmeniz gereken insanlara ne olacak peki diye soruyorsanız, hemen kendinize şunu hatırlatın. Hepimiz, siz de dahil davranışlarımızın sorumluluğunu üstlenmek ile mükellefiz. Uzaklaştırmamız gereken o insanlar? Hala varlar. Hala varolmaktalar. Hâlâ insanlıklarının bir kabulü var. Ama onlar sizin günlük bilinç ya da sorumluluk kürenizin dışındalar.
👉 Sağlıklı mesafe, aradaki boşluğun hem ötekinin hem de senin için geçerli olan bakış açılarına yer açmak için ayrılan alan olmasını sağlar.
Bu içeriği okuyanlar bunları da mutlaka okuyor!
🔗 Maslow piramidi | İhtiyaçlar piramidi ve açıklaması
🔗 Açık fikirli olmak | Bir insanda olması gereken en temel nitelik
🔗 Değişmek istiyorum! | "İnsan nasıl değişir?"
Yazar notu: Kendinle uyumlu bir yaşamı hak ediyorsun!Ne zaman, nerede ve nasıl mesafe koymak gerektiğini farkında olmak kaliteli ve sağlıklı insan ilişkilerinin mihenk taşı. Samimi olduğun, mesafeyi sıfır noktasına indirdiğin insanlarla bile çoğu zaman sıkıntı yaşarsın. Sevdiğin için tolere edebilirsin fakat herkes'i sevip içine yani kişisel alanına alamazsın. Oradan oraya savrulmamak ve kendimizle uyumlu bir yaşam inşa edebilmek için sağlıklı mesafemizi koruyalım. Tabii bunu yaparken incitici veya kaba olmamaya özen göstermeyi unutmayalım. Farkettirmeden çizgini belirle ve gülümsemeyi sakın unutma.Bu fikirler sizin kafanıza yatıyor mu? Aşağıya bir yorum bırakarak bana bildirin. Bu, çoğumuz için ortak paylaşılan duygu ve düşünce alışverişi yapmak için imkan tanıyor! 🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe |
Kaynak
Kaleme alan Damla , Wengood yazarı
Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince basit okuyan birisi...
Hiç bazı insanlarla zaman geçirdikten sonra kendinizi kaygılı, suçlu, kafası karışmış veya tükenmiş hissettiniz mi? Eğer öyleyse, muhtemelen toksik insanlarla karşılaştınız. Bu yazıda, toksik insan nedir, toksik insan özellikleri nelerdir, hepsini konuşuyoruz. Toksik insanların yaşamınıza etkisini ve ruh sağlığınızı nasıl koruyabileceğinizi öğrenin.
Hepimiz zaman zaman kaygı hissederiz, fakat genellikle belirtiler hızlıca kaybolur ve sorun yaratmaz. Kaygı belirtileri sürekli ve ciddi bir şekilde devam ettiğinde ise kişi yaşam kalitesinde düşüş hissederek şikayet etmeye başlar. Baskın bir şekilde hissedilen anksiyete, sürekli devam ettiğinde işe gitme, okula gitme, arkadaşlarla görüşme veya günlük yaşantıdaki görevleri yerine getirmek zorlaşır. Bu durum normal bir kaygı olmayabilir. İşte bu noktada devreye "anksiyete (kaygı) bozukluğu" girer. Anksiyete halinin bir hastalığa dönüştüğü bu durum ile ilgili bilmeniz gereken her şey bu yazıda!
1992 yılından beri Dünya Ruh sağlığı federasyonu tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Ruh sağlığını genel insan sağlığından ayrı düşünemeyiz. Çünkü iyilik hali, bedensel ve ruhsal sağlığın bütününe bağlıdır. Ruh sağlığının önemini anlamak sadece kişiler için önem teşkil etmez, toplumun refahı için de oldukça önemlidir. Mental sağlığımıza dair bilmeniz gereken her şey bu makalede!
Benim aslında sorun olmayan bir sorunum var. Güler yüzlü bir insan değilim. Güler yüzlü olmak bir zorunluluk mu? Bence güler yüzlü olmamak gayet normal; yüzümü illa güldürmeyen duygularım ve fikirlerim var, o kadar! “Erkekler, güler yüzlü kadın sever”, “Kadın dediğin güler yüzlü olur.”, “Öyle asık suratlı olursan, seni beğenmezler”... Bana her şeyi yakıp yıkma isteği veren bir şey varsa o da bu tür seksist yaklaşım ve dayatmalar. Kadınlara yönelik bu dayatmalara artık tahammül edemiyorum. Bize gülümsememizi söylemeyi bırakın! Veya kahkaha atarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini söylemeyi! Kadın ve güler yüz beklemek: neden cinsiyetçi bir yaklaşım?
Yaşlandıkça, çocukluk travmalarının bizi hâlâ nasıl etkilediğini ve bazen başa çıkılması gerçekten zor olduğunu daha fazla keşfediyorum. Çocukken yaşanan bu travmalar, genellikle göz ardı edilmiş veya küçümsenmiş olsa da, yetişkin hayatımda büyük bir yer tutuyor. Çocukluğumuzun bizi tamamen nasıl şekillendirdiğini görmek şaşırtıcı bir durum. Bu etkileri daha iyi anlamak ve yönetmek için bu yazıyı mutlaka okuyun!
Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!
İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma!
Aslı ile Yoga seansları!
Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi
Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!
Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için;
Anonyme 9 ay önce