Hayır demeyi öğrenmek: Hayır diyememek neden kaynaklanır?

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

İşte yeniden, kendinizi hafta sonu içinde sıkışıp kalmış, yeni bir iş almaya, yeğeninize bakıcılık yapmaya ya da kayınvalidenizle bir hafta sonu geçirmeye zorlamış bulunuyorsunuz. Peki, senin sorunun ne? Her şeye evet diyorsun! Neden hayır diyemiyoruz? Hayır dersem birilerini incitirim, hayal kırıklığına uğratırım ve kendimi suçlu hissederim diye mi korkuyorsun? Talihsizliğimiz kader değil… Hayır diyeceğiz. Hayır diyememe ve kendi isteklerimizden vazgeçme zaten öğrenilmiş bir davranış, öyleyse hayır demek ve seçimlerimizi çekinmeden söylemek de öğrenilebilir.

Hayır demeyi öğrenmek: Hayır diyememek neden kaynaklanır?
Özet

Hayır diyememek | Hayır dersek ayıp olur mu?

Çocukken kolaylıkla hayır demek ve itiraz etmek mümkün iken, itiraz etmeyi saygısızlık ve düzen bozuculuk ile bağdaştıran yetişkinler nasıl ortaya çıkıyor? 

Çocuğu boyun eğen, edilgen bir bireye dönüştüren toplumsal kodlar gittikçe kendimizle olan bağımızı köreltiyor. Bu durum yetişkin hayatında aile, iş, dost ve aşk ilişkileri gibi her tür ilişkide sıkıntılı durumlara sebep olabildiği gibi kişinin aklını sürekli meşgul ederek huzurunu kaçırabiliyor.

“Hayır” demek hepimize neden bu kadar zor gelir? Onaylamadığımız düşünceleri onaylar görünmek pahasına, bizi başkalarına uyum sağlamaya iten nedir? İlişkilerimizde sevilmeme ya da reddedilme tehdidi bizi nasıl yönlendirir? Haklı bir “hayır”ı ifade etmek, gerçek bir bireyin oluşmasına ve güçlemesine nasıl katkıda bulunur?

Neler olup bittiğini ve neden her seferinde kendimizi evet derken bulduğumuzu çok iyi biliyoruz. Çünkü hayır dediğimiz için mutsuz olmaktan, görevi yerine getirememekten, karşımızdaki kişiyle sosyal ilişkilerimizi zedeleyip daha az sevilmekten korkuyoruz... Öyle ki bazen, onaylanma ihtiyacı yüzünden bize hiç uygun olmayan şeylere eyvallah diyoruz. 

Herkesi memnun etme bir hastalık. İnsan her şeyden önce kendini sevmek için hayır demeyi öğrenmeli. Hayır diyemediğiniz zaman kendinize saygı duymaktan vazgeçiyor ve kendinize uygun tercihlerde bulunmamaya başlıyorsunuz.

Hayır demeyi öğrenmek kendini ortaya koymaktır. Bu durum psikolojik dayanıklılık ve özgüven için son derece önemlidir. Peki ya, kendi mutluluğumuz için kendimize evet diyebilmek? Kendinize evet demeyi hiç düşündünüz mü? İşte, size yardımcı olacak birkaç tüyo.

« Özgür olmak, hayır demeyi bilmektir. » 

Jean-Paul Sartre

Suçluluk duymadan "hayır" diyebilmek için 5 ipucu

Bize sorulan her şeye düşünmeden hemen evet dememize neden olan genellikle sevilme ihtiyacı veya takdir edilme ihtiyacıdır. Bu tutum, zamanla kendimize yabancılaşmamıza, hayal kırıklığı ve benlik saygısı kaybına neden olur. Şimdi, artık tuzağa düşmek yok. Suçluluk duygusu ve belirsizlik kaygısı olmadan nasıl hayır diyebiliriz hep beraber göreceğiz.  

1. "Evet ama..." seçeneğini kullanın.

Gerçekten hayır diyebilecek durumda değil misin? Farketmez. "Evet ama..." diyerek cümleye başlayabilirsiniz. Bunu yapmak için önceliklerinizi sıralamanız yeterli.

Örneğin, dinlenmeye ihtiyacınız var ve o gece dışarı çıkmanız teklif edildiyse, "evet, ancak sadece 2 saat kalacağım" deyin. Ya da patronunuz elinizdekilere ek olarak size yeni bir dosya verirse, "Evet ama şu anda daha acil bir dosyam var, ondan sonra ilgileneceğim" deyin. Kısacası, kendinizi ifade edin.

2. Cevap vermeden önce düşünmek için zaman isteyin

Size bir teklif yapıldığında hemen evet demek zorunda değilsiniz, düşünmek için zaman isteyin. Farkındalık meditasyonu veya yoga gibi aktiviteler paniğinizi azaltacağı için bunu yapmanıza da yardımcı olabilir. Gerçekten de, bu teknikler dürtülerinizi yönlendirmenize izin verecektir.

3. Tartışın ama kendinizi haklı çıkarmayın

Hayır cevabınız tartışılırsa, muhatabınız sizi anlayabilir. Tartışma, açıklama yapmanıza izin verir, ancak saldırganlık olmadan ve hepsinden önemlisi, kendinizi haklı çıkarmak için eften püften bahaneler uydurmadan. Dürüst olun ve kendinizi açıklayın.

4. Gizliliğinizi koruyun

Müsait olmadığınız zamanlar vardır, bazen kendinize, tutkularınıza, ailenize, ilişkinize zaman ayırmak isteyebilirsiniz, bu gayet normaldir. Bu fikri bir kez benimsediğinizde, hayır demek konusunda daha rahat hissedeceksiniz ve kendi hayatınızın tadını çıkarabileceksiniz.

5. Sabredin

Etrafınızdakiler her zaman sizin evet demenize alıştılarsa, reddetmenizi kabul etmeleri onlar için zor olacaktır. Fakat sen artık kendini tanımak ve kendine uygun bir hayat yaşamaya karar verdin. Ne olursa olsun, bu senin seçimin, bu yüzden bekle ve hayır demekten asla pes etmeden devam et.

İş yerinde hayır diyebilmek mümkün mü?

İş hayatında kişilerin kendisini bir süre sonra giderek daha fazla yük altında hissettiğinizi biliriz. Gönüllü ya da gönülsüz olarak tüm cephelerden mücadele etmeyi istemek giderek daha fazla insana tükenmişlik ve stres hissini yaşatıyor. Bu yüzden, ısrarlı bir isteğe nasıl karşı çıkılacağını bilmek gayet önemlidir. Hayır diyebilmek aynı zamanda hem iş yerinizde ipleri elinize almak hem de daha üretken olmak demektir. Dolayısıyla, patronunuza hayır demek için nedeniniz var!

Hayır diyebilmek neden önemli?

  • Gerçekten olduğunuz gibi olmak ve değerlerinizle uyum içinde yaşayabilmek için.
  • Sınırlarınıza ve kendinize saygı duymak için.
  • Kendinize güveni artırmak için
  • Yaptığınız her şeyde zevke öncelik vermek için
  • Seçim özgürlüğünü yeniden kazanmak için
  • Daha fazla üzülmemek için
  • Sana ve sağlığına dikkat etmek için

Bonus: Kitap Tavsiyesi

Marie Haddou’dan “Hayır Demeyi Bilmek”

Marie Haddou - Hayır Demeyi Bilmek

Psikolog Marie Haddou bu yapıtında aile ortamında işte arkadaşlar arasında ve aşk ilişkilerinde yaşanmış gündelik olaylardan örnekler sergileyerek çoğu insan için bir karabasana dönüşen hayır demenin zorluklarını ele alıyor ve bu hastalıktan kurtulmanın bir reçetesini çıkararak gönül rahatlığıyla dile getirilen bir evet in psikolojik ve toplumsal önemine değiniyor.


🤩Bu makaleler de ilgini çekebilir! 

🔗 Toksik ilişkiden kurtulmak için 3 adım

🔗 Maslow'un ihtiyaçlar piramidi

🔗 Overthinking | Bir overthinker için el kitabı!

Yazar notu: Alıştırma yapın, zamanla kolaylaşacak!

"Hayır" demek gerçek bir öğrenme sürecidir, her gün biraz pratik yapmalısınız. Başta zor gelir ama ne kadar iyi hissettirdiğini görünce vazgeçemeyeceksiniz. Artık hayal kırıklıkları ve öfke yok, özgürsünüz! Hayır demeyi öğrenmek biraz zaman alabilir, ancak kararlı olursanız, sonunda hayatınızın dizginlerini elinize alabilir ve kendinizle (yeniden) gurur duyabilirsiniz. Cesaretli olun!

Eğer "hayır" diyememeniz sizi imkansız durumlara sokuyorsa veya sizi hayatın gerisinde tutuyorsa, o zaman bir terapistle iletişim kurmanın zamanı gelmiş olabilir. Birlikte, sorunun kaynaklarına inip, çözümler bulabilirsiniz.


🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak

Prof. Dr. Aslıhan Dönmez (Psikiyatri uzmanı ve Nörobilim doktoru)

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi... Sloganı: aslında çok basit... Ne istiyor: Herşeyin çok ciddiye alınmadığı ve hayat sevincinin esas alındığı bir dünya...

En yeni makaleler

Narsist düzelir mi? Bir narsist değişebilir mi?

Narsist bir insanla tanışıp onu sevmiş bulunduysanız, muhtemelen yukarıdaki soru aklınızdan geçiyordur. Narsist kişilik bozukluğu tanısı olan insanlar empatiden yoksundur, kendisini başkalarından üstün görür. Bu durum, narsistlerle yakın ilişki kuran diğer insanları ruh sağlığı ve duygusal olarak yıpratabilir. Gerçek şu ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bir insanda, toksik özellikler o kadar derinlere işlemiştir ki, değişme ve daha iyi insanlar olma ihtimalleri yoktur. Bir narsistin değişemeyecek olduğunu kabul etmek, ve kişinin kendine bunu itiraf etmesi, kendi psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında bilmeniz gerekenler

Ben OKB olan insanlar arasında değilim, ancak bu oldukça yaygın bir hastalık. Türkiye’de büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmış. Obsesif kompülsif bozukluk sahibi değilim fakat, sevdiğim bir yakınım ile bu sınavı beraber verince, bir yazı kaleme almak istedim. Endişeleri nedeniyle, bir takım şeylerin uzun süre takıntılı bir şekilde kafasını meşgul ettiğine şahit oldum. OKB'yi tanımlayan şey işte budur, bu hislere neden olan anksiyete ve atakları. Peki OKB nasıl tedavi edilir? Obsesif Kompulsif Bozukluğa neler sebep olur? Hadi açıklayalım!

Kendini sınırlamana neden olan inanç kalıpları | 🚫 TOP15

"Ben zaten şöyleyim", "Ben zaten böyleyim", "Ben yapamam...", “Benden olmaz…” Kendi kendini sabote etmene neden olan sınırlayıcı düşünceler, gerçek potansiyelini küçümsemene neden olur. Kendine farketmeden koyduğun bu sınırlar, öz motivasyonunu ve kendini gerçekleştirme girişimlerini engeller. Kısacası, kendin olmanı engeller. Herkesin deneyimi kendine, ama sınırlayıcı düşünce kalıpları az çok aynı. En yaygın 15 sınırlayıcı düşünce ve inançları kendinizden uzak tutmak için önce farkına varın.

Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinme

Hayatın bir noktasında anlamı ve amacı aramaya başlamak. Varoluşsal bir sancı yaşamak için illa “30 yaş sendromu”nun gelmesini beklemeniz gerekmiyor maalesef, ergenlik desem, lise sıraları desem... Gözünüzde canlandı mı? Varoluşsal sancılar sırasında her şeyi sorgulamak mümkün: romantik ilişkileri, iş hayatını ve hatta yaşadığınız evi, neredeyim? ne yapıyorum? Kendini sorgulamak ve hayatla ilgili tüm bu soruları sormak sizi, kararlar almaya ve her şeyi değiştirmeye yöneltebilir. Peki neden bu sancıları yaşıyoruz? Ve varoluşsal sancıların nasıl üstesinden gelebiliriz?... bunları konuşalım!

🥊 Psikolojik savunma mekanizmaları nelerdir?

Herhangi stresli bir durumdan kaçınmak için kendi kendinizi farkında olmadan "kandırıyor" olabilirsiniz. İnsanlar gündelik hayatlarını yaşarken, psikolojik dengelerini koruyabilmek amacı ile çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu savunma mekanizmaları hali hazırda kişinin kötü duygu ve düşüncelerden kaçınmasını, daha az psikolojik gerilimler yaşamasını sağlıyor olsa da, sorunların asıl kaynağı da olabiliyor. Savunma mekanizmaları egonun üzerindeki baskı ile başa çıkabilmek için oluşturulmuş düşünce, tutum ve davranışlardır... En yaygın örnekleri ise; inkar veya yadsıma, erteleme, bastırma, yön değiştirme, yansıtma, mizahlaştırma, somatizasyon vb.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

#Seksizm nedir? Seksist kime denir? 🤷‍♀️ #farkındalık

Cinsiyetçilik, insanları yalnızca belirli bir cinsiyete veya cinsiyete ait olmaları temelinde algılamak ve yargılamak anlamına gelir. Aynı temelde "bireyin ayrıştırılmasını" kapsar. Seksizm günlük hayatımızda her gün karşılaşabileceğimiz bir olgu. Özellikle kadınları hedef alan ayrımcılığı içeriyor olsa da, kavram "cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim ve cinsiyet ifade biçimleri" üzerinden ortaya çıkan bir ayrımcılık biçimini vurgulamaktadır. Kısaca, seksizm, aslında cinsiyetçilik ve kadın haklarının önemini vurgulayan feminist bir yaklaşım, ancak son yıllarda insan hakları temelinde bir eşitlik fikrini savunur. Peki nedir bu seksizm veya seksist dedikleri? Hemen açıklayalım!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest