Tartışmadan kaçmak: kaçınma davranışı benliği sindirince...

tarihinde Damla KOLLUOGLU, Wengood yazarı tarafından güncellendi

Sevdiğim biriyle aramda gerilimin arttığını hisseder hissetmez kaçınma davranışı gösteriyorum. Karşımdakiyle aynı fikirde olmasam bile tartışmaktan kaçınmak istiyorum. Bu nedenle, birçok şeyi içime atıyorum. Söz konusu birikim o anda sorunu çözmek yerine ertelemekten başka bir işe yaramıyor. Hatta bu durum tartışmayı kavgaya dönüştürmek anlamına geliyor. Tartışma sırasında nasıl hissettiğinizi, ne düşündüğünüzü dile getirmek yerine, bunların içimizi kemirmesine izin vermektense, çatışmadan kaçınma davranışını yenmeyi, sesimizi duyurmayı öğrenmeliyiz. Neden çatışmalardan kaçınırız? Çatışma korkusu nasıl aşılır? Konuşalım.

Tartışmadan kaçmak: kaçınma davranışı benliği sindirince...

İnsanlar birbirleriyle yakınlaşacak ortak keşisme noktalarına sahip olduğu gibi onları birbirinden ayrıştıracak noktalara da sahiptir. Aile yapıları, kültür, değerler, inanç ve düşünceler, farklı kişilik özellikleri, ihtiyaçlar ve beklentiler farklılıkların oluşmasında rol oynar. Ancak düşündüğümüzde bu farklılıkları yapılandıran şeyler aynı zamanda bizi biz  yapan şeyler. Yani o halde iki insanın görüşlerinin birbirine uymaması veya birbirinden farklı olması, farklı düşünmesi aslında son derece normal bir durum.

Partnerinizle, ailenizle, arkadaşlarınızla veya çalışma arkadaşlarınızla fikirleriniz uyuşmadığı ve görüş ayrılığına düştüğünüz zaman ne yaparsınız? Kendi düşündüklerinizi söylemeye cesaret eder misiniz, yoksa susmayı ve içinize atmayı mı tercih edersiniz? Eğer cevap susmak ise, bunun nedenlerini hiç düşündünüz mü? Tartışmak sizin için neden korkutucu bir şey? Bu kaçınmacı davranış her zaman yararlı olmayabilir. Gelin beraber bakalım.

Neden çatışmadan kaçınmak isteriz?

İnsanlar tartışmada, bazen karşı tarafı incitmeyi, onunla ters düşmeyi o kadar istemez ki  herhangi bir çatışmaya girmemek için sessizliği tercih edebilir. Burada önemli olan temel neden, tartışmayı olumlu bir şey olarak görmemek. Kaçınma davranışı, barış içinde yaşamak ve olumsuz bir deneyim  bir yolu olarak görülüyor. Ancak, tartışma esnasında kaçınmacı davranarak içimizde olumsuz duygular birikmesine neden oluyoruz! 😣 Hiçbir şey söylemememize rağmen, tartışma esnasında hissettiğimiz rahatsızlık, hüsran ve itibar kaybı birikiyor…

Sevilmemekten korktuğumuz için

Çatışma korkusu, içimizde derinliklerde bir yerde duran bir takım inançlardan kaynaklanır. Düşüncelerimizle felç oluruz: “Kızmasın diye söylemek istemiyorum”, “Arkadaşımı incitmekten ve onu kaybetmekten korkuyorum”, “Bunu şimdi söylesem, bana darılacak.” gibi düşüncelerde aslında sürekli bir güvensizlik, kaygı ve korku hissederiz. Hatta ardında genelde terk edilme korkusu veya duygusal bağımlılık yatıyordur.

Düşündüğünüzü söylemenin sevdiğiniz insanları kaybetmenize neden olacağı korkusu çocuklukta öğrenilmiş ya da duygusal bir şok sonrasında gelişmiş olabilir. Aynı zamanda, bu kaygılı durumu yaratan bir başka sebep daha olabilir…

Öz güven eksikliği hissetiğimiz için

Çatışmalardan ve tartışmalardan kaçıyorsanız ve çevrenizdekileri kaybetmekten korkuyorsanız, bunun nedeni öz güven eksikliği de olabilir. Kendi fikrimizi ifade edecek kadar haklı ve geçerli biri gibi hissetmeyiz çünkü.

Yine aynı şekilde, benlik saygısı burada  önemli bir rol oynar çünkü bir anlaşmazlıkta kendinizi sağlam bir şekilde savunmanıza yardım eden odur. Fikir ayrılığına düştüğünüz zamanda partnerinizi haklı veya haksız olduğunuz konusunda ikna etmek yerine düşüncenizi savunmak sizin için yeterli olacaktır. Bu da, herhangi birşeyi içinize atıp daha sonrası için kötü bir şekilde daha şiddetli olarak patlamasının önüne geçer.

🙌 Kararlı olmak, kendini tanımak ve kabul etmek, özsaygı ve sağlıklı ilişkiler kurabilmek için düşündüğünü söylemek önemlidir. Aksi takdirde, yavaş yavaş öfke ve hayal kırıklığı ile dolarsınız ve bu da duygusal zayıflığa yol açar. Alıngan, hassas, kaygılı ve aniden öfkelenen biri olursunuz.

Kaçınma davranışı göstermeden çatışma çözmek için 3 basit ve etkili öneri

“Çatışma” veya “Tartışma” kelimesini düşündüğümüzde bile, hemen bir savaş alanı gibi şiddetli anlaşmazlıkları hayal ediyoruz. Sanki insanlar birbirleriyle aniden kanlı bıçaklı hale gelecekmiş gibi. Bu nedenle, bunun aşılmaz bir durum olduğu ve yukarıda belirtilen nedenlerle riske atmamanın daha iyi olduğuna inanıyoruz. Bununla birlikte, çatışmalardan kaçınmanın çözüm olmadığını da biliyoruz çünkü bu içimize attığımız duygular bizi kemirir ve yanıltıcı hale gelebilir. Sonra gelsin aniden öfke patlamaları ve yıkıcı panik ataklar. 🤬

1. Çatışmaların var olduğunu kabul edin

Düşündüğünüzü söylemeniz gerektiğinde daha meşru hissedebilmek için yapmanız gereken ilk şey budur. Herkesin yapma, düşünme ve olma şekli aynı değildir; bazı noktalarda kaçınılmaz olarak anlaşmazlıklar da olacaktır. Bu noktadan sonra, ne beklediğimizi ve neye ihtiyacımız olduğunu anlayarak bizi diğerine karşı neyin karşı karşıya getirdiğini net bir şekilde belirlememiz gerekir.

👏 Bu, başkasına karşı dürüst olmadan önce kendine karşı dürüst olmanın bir yolu.

2. İletişim tekniklerinden yardım alın

Bir ilişkiyi düzeltmenin en iyi yolu sağlıklı iletişim kurmaktır. Gerçekten de, çatışmalar iletişimin değerli bir aracıdır aslında. Tartışma fikirlerin paylaşıldığı bir zemindir. Ancak, kişi kendini ifade ederken nasıl iletişim kuracağını bilemezse işte o zaman çatışma kavgaya dönüşebilir. Şiddet içermeyen iletişim anahtardır, duygularınızı daha doğru ifade etmenize, kişinin duygularını duymasına ve birlikte bir çözüm bulmanızı sağlar. Aynı şekilde, çatışmayı olabildiğince çabuk çözmek istiyorsak, başkalarını aktif olarak dinlemek çok önemlidir.

3. Kendiniz ile çalışın

Çatışmadan korkan ve tartışma sırasında kaçınmacı davranış sergileyen biziz, bu yüzden biraz farkındalık çalışması yapmak gerekiyor. Gücünüzü fark edin. Gerçekten de kendimize objektif bir şekilde bakmadığımız sürece bir yüzleşmeye girmemiz imkansız olacaktır. Kendinle yüzleşmek uzun bir yol ve yalnız gitmek zor, bu yüzden kendinizi cesaret ve özşefkat ile kuşatmanız gerekiyor 💪. Psikolojik destek, kendimizle ilgili bilgimizi ve duygularımızı geliştirmek, kişiliğimizi keşfetmek ve kendimizi algılama şeklimizi değiştirmenin iyi bir yoludur.❤️

Yazar Notu:  İlk adım, nedeni belirleyin.

İyi haber, bir çatışmayı yönetmek, tartışmak, fikir ayrılıkları ve anlaşmazlık noktaları ... tüm bunları, ister profesyonel, ister kişisel yaşamımızda olsun; bunları yönetmek öğrenilebilir. Ancak çatışma korkusunun sebebini tespit edebilmek, onu kelimelere dökebilmek, kaynağa geri dönebilmek ve böylece yeni davranışlar oluşturabilmek önemlidir. Kendiniz üzerinde bu çalışmayı tek başınıza yapmak kolay değildir, bu yüzden bir psikologdan randevu almanızı tavsiye ederiz.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak

İrem Bray, Psikolog ve Aile Terapisti

Kaleme alan Damla KOLLUOGLU, Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi... Sloganı: aslında çok basit... Ne istiyor: Herşeyin çok ciddiye alınmadığı ve hayat sevincinin esas alındığı bir dünya...