🦇 Duygusal vampirler | Enerji emici insan tipleri

tarihinde Gözde , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Kaçınma eğiliminde olduğunuz bir takım insanlar veya vakit geçirdikten sonra sizde "garip" bir his bırakan insanlar var mı? Belki bir kişiyle her etkileşime girmek zorunda kaldığınızda tereddüt, çekince veya bıkkınlık hissine kapılıyorsunuz. 🧛 Vampirler gerçek olmayabilir ama duygusal vampirler kesinlikle varlar! Özgüveninize, duygu durumunuza ve üretkenliğinize zarar verebiliyorlar. Duygusal vampirlerin ne olduğunu, onları nasıl tespit edeceğinizi ve onlarla nasıl başa çıkacağınızı öğrenin.

🦇 Duygusal vampirler | Enerji emici insan tipleri

Duygusal vampir ne demek? 

Bazı insan tiplerine "duygusal vampir" denir, çünkü temas kurdukları herkesin hayat enerjisini emme eğilimleri vardır. Çok yorucu olabilirler. Sürekli ilgiye ihtiyaçları vardır. Her zaman bir kriz veya önemli bir yaşam olayı yaşarlar. Sizi konumladıkları yerden dolayı sizde bir takım duygusal tepkilere neden olurlar (olumlu ya da olumsuz) ve bu durumdan beslenmeye devam ederler. 

Duygusal vampirler temasa geçtikleri herkesin duygusal enerjisini emerler. Duygusal vampirlerin olayı aslında düşük özsaygıdan muzdarip olmaları. Kendilerindeki bu eksiği bazen farkında olarak bazen olmayarak başkaları ile etkileşimlerinde ortaya çıkan durumlarla tamamlamaya çalışmaktalar. Örneğin aşırı empatik bir insan olduğunuz için sizin şefkat duygunuzdan fazlasıyla yararlanır, veya hayır demeyi bilmeyen bir insan olduğunuz için sizden sürekli olarak yardım talebinde bulunur. 

Duygusal vampirlerin 3 temel özelliği

Bu demek değil ki her özsaygısı düşük olan insan duygusal vampir olarak anılmalı. Ancak düşük benlik saygısının birçok çeşidi vardır ve kişiden kişiye farklı şekilde kendini gösterir. Duygusal vampirler belirli bir özsaygı sorunu alt kümesine sahip kişilerdir. 

Gelin özelliklerin ayrıntılarına dalalım ve bunların sizi veya tanıdığınız birini tanımlayıp tanımlamadığına bakalım. Hem kendimize biraz uzaktan bakabilme şansı bulalım hem de sosyal ilişkilerimizi biraz değerlendirelim!

Duygusal vampirlerin sahip olduğu 3 temel özellik şöyle sıralanabilir. 

👉 Başkalarının onayına ve ilgisine aşırı ihtiyaç 

Duygusal vampirlerle gerçekleşen temas ve diyaloglara her zaman tek bir kişi hakim olur: kendileri. Her şey onlarla ilgilidir. Onların sorunlarıyla, filancanın onlara ne kadar pislik davrandığıyla, falancanın onlardan nasıl intikam almak istediğiyle, ne kadar harika olduklarıyla, ne kadar zavallı olduklarıyla, veya herkesin onlardan nasıl nefret ettiği ile ilgilidir. 

Onlardan gelen bu benmerkezci yaklaşım, ne kadar harika olduklarını düşünmeleri ya da ne kadar acınası ve çaresiz olduklarını düşünmeleri ile sonuçlanır. Çoğunlukla bu büyüklük ve mağduriyet yanılsamaları aynı konuşma içinde arka arkaya gerçekleşir.

Duygusal vampirler aynı zamanda dikkat çekmek için halka açık gösteriler yapma eğilimindedir. Bunlar hem kendine hizmet eden hem de onlarla tartışan ve mücadele eden kişiler olabilir. Dedikleri gibi, kötü tanıtım diye bir şey yoktur. Ve duygusal vampirler kadar ilgiye aç olduğunuzda, etrafınızdakilerde herhangi bir duygusal tepki yaratmak - öfke, acıma, kızgınlık veya nefret olsa bile - buna değer.

Aşırı onaylanma ihtiyacı ve ilgi açlığı, başlangıçta insanları duygusal vampirden uzaklaştıran şeydir. Sürekli onaylanma ihtiyacı insanların enerjisini ve sabrını tüketir. Duygusal inişler ve çıkışlar, dramatik başarılar ve başarısızlıklar, bunların hepsi yorucudur ve çoğu (kendine saygısı olan) insan bunlara tahammül etmeye istekli değildir. 

👉 Problemin hep başkalarından kaynakladığına inanma

Duygusal vampirlerin aşırı talepkar davranışları başkalarından olumsuz tepkiler alınmasına neden olur ve insanları onlardan uzaklaştırır. Ancak vampirler, bu durumun kendilerinden kaynaklanan kısmını görecek kadar farkındalık sahibi değildirler ve hep başkalarını suçlama eğiliminde olurlar. Etraflarındaki herkesin hatalı, kaba, soğuk, bencil, bağnaz, kendini beğenmiş ... olduğu inancına tutunarak kendilerine ait sorumlulukları almak istemezler. 

Bu davranış onları ve sosyal çevrelerini bir kısırdöngüye sürükler. Aşırı onaylanma ihtiyacı anti-sosyal davranışlara yol açar, bu da diğerlerinden olumsuz tepkilere yol açar, bu da duygusal vampirin başkalarını suçlamasına ve daha da fazla mağdur hissetmesine neden olur. Duygusal vampirlerin anti-sosyal davranışlarını rasyonelleştirme yetenekleri, bir psikolojik savunma mekanizması olarak karşımıza çıkarak başkalarına olumsuz nitelikler yansıtmalarına yol açar. 

Rasyonelleştirmeler bundan çok daha derine inebilir ve sağlıksız genellemelere neden olabilir. Örneğin; tüm erkekler domuzdur ve sadece seks ister, tüm kadınlar haklıdır, kimse beni anlamıyor, gibi... 

👉 Öz farkındalığın eksik olması

Duygusal vampirlerin içinde yaşadığı şemayı tespit etmeye başlayacağı düşünülebilir; bazı davranışlar diğerlerinden belirli tepkilere yol açar, bu tepkiler hoş değildir, bu yüzden belki de yaşamdaki tek sabit olan davranışlarımızı ve inançlarımızı yeniden gözden geçirmeyi tetikleyebilir, diye düşünüyorsunuz değil mi? Sonuçta, tüm ilişkileriniz kendinizsiniz ve eğer tüm ilişkileriniz berbat ya da huzursuz durumdaysa, o zaman belki de hepsinin ortak noktası olan tek şeyle başlamalısınız. Kendiniz!

Sorun şu ki, duygusal vampirler kendilerine karşı dürüst olamıyorlar ve hayatlarının sorumluluğunu kabul edemiyorlar. Psikolojik olarak bir günah keçisine ihtiyaçları var; ister görünüşlerini suçluyor olsun, ister ayrımcılık yapıyor olsun, ister onlara karşı bir ofis komplosu olsun, anne ve babanın onlara asla doğru davranmaması ya da kendi kendini yenilgiye uğratan sayısız başka inançlar olsun. Her zaman dışarıya o kadar odaklanmışlardı ki, hiçbir zaman oturup kendi düşüncelerini ve duygularını analiz etme ve kendini sorgulama yetenekleri yoktur. 

Duygusal vampirler genellikle yalnız kalmaktan nefret ederler. Bunun nedeni, dikkatlerini kendilerinden uzaklaştırmaya ihtiyaç duymalarıdır. Bu farkındalık eksikliği suçlama oyunlarının devam etmesine neden oluyor. Suçlama oyunu, onaylanma ve dikkat arayışını devam ettiriyor. Ve dışarıdan onay ve ilgi arayışı, kişisel farkındalık eksikliğinin devam etmesine neden oluyor.

⚠️
Duygusal vampir, diğerlerinin sınırlarını bilinçli veya bilinçsiz ihlal ederek gaslighting, manipülasyon veya diğer psikolojik şiddet taktiklerini kullanan kişidir. Duygusal vampirler, onu "beslemenize" ihtiyaç duyar ve sizden "aşırı talep etme" eğilimindedir. Bunalmamak için sınırlarınızı belirlemek size kalmıştır. Bunu kasıtlı yapsalar da yapmasalar da, duygusal vampirler karşısındaki insana depresif duygular, endişeli düşünceler veya güvensizlik hissi aşılamış olurlar.

Nathaniel Branden'ın yazdığı "Özsaygının Altı Prensibi" kitabına aşina olanlar, bunların altı sütundan üçünü oluşturduğunu ve bu sütunlardaki eksiğin ortaya çıkardağı durumu az çok anlayacaklardır. Bu 3 özelliğin birleşimi iki nedenden dolayı tehlikeli bir kombinasyondur ve kişiyi toksik insan olmaya sürükler: 

1) bu üç özellik birbirini güçlendirir ve çıkmaza sürükler

2) genellikle etraflarındaki iyi insanlardan beslenerek onlara ister istemez ruhsal zarar verebilir.

Tanıştığınız en çekici ve başarılı insanlardan bazıları olabilirler. Erkek, kadın, güzel, çirkin, zengin, fakir; pek çok şekil ve boyutta karşımıza çıkıyorlar. İster toksik bir sevgili olarak karşımıza çıkarlar, isterlerse toksik bir yönetici veya duygusal olarak yorucu bir arkadaşlık olarak.  

Enerjinizi emen insan tipleri | TOP5 

1- Narsistler

Narsist kişilik bozukluğu olan insanların empati yeteneği neredeyse hiç gelişmemiştir ve sizin duygularınızı umursamaları mümkün değildir. Bir narsistin sizin gibi hissetmediğini ve görmediğini kabul etmek, narsistle başa çıkmak için ilk adımdır. Olmadıkları biri gibi davranmalarını beklemek, sadece bizi yorar, çünkü narsistler değişmez. Narsist sevgili ile ilişki sizi nasıl değiştirir, yaşayıp görenler bilir, narsistler gerçek birer duygusal vampirdir.

🔗 Narsistlerin zayıf yönleri | Top 10

2- Kurban rolüne girenler

Hayat herkesin başına talihsiz olaylar getirebilir ancak duygusal vampirler söz konusu olduğunda, onların başına sürekli, mutlaka bir takım kötü şeyler gelir. Ve canlarının yanmasının hep bir başka sorumlusu vardır. Daima kurban rolü ile kendini özdeşleştirmiş birine, yani duygusal vampirlere, yardım etmek, tavsiyelerde bulunmak işe yaramaz. Onlar drama kraliçesidir. Kendinizi korumanın en iyi yolu, sağlıklı sınırlar belirlemektir.

🔗 Karpman drama üçgeni | Kısır döngüden kaçınmak

3- Kontrol delileri

Etrafındaki insanların seçimlerine hakim olmak isteyen, kontrol delileri. Ne yaptığınızı ve ne söylediğinizi kontrol etmekle başlar ve neticede kim olduğunuzun bile onun kontrolünde olmasını isteyebilir. Çünkü her şeyin en iyisini onlar bilir ve herkesin iyiliğini onlar düşünüyordur zaten, sizin neye ihtiyacınız olduğunu düşünmenize gerek yok, o sizin yerinize düşünmüştür. Usulca uzaklaşın. 😉

4- Drama kraliçesi olanlar

Dramatik tipler, her zaman duygusal bir krizin ortasındadırlar. Eğer hayatlarında bir şeyler yolunda giderse bile bunu görmezden gelip şikayet edecek bir şeyler bulacaklar. Bir şeyler kötü gidiyorsa günler, haftalar, hatta aylar boyunca duyacağınız tek şey budur. 

Olayların küçük veya büyük olması gerekmez; her şeyi felaketle sonuçlanacak bir hikayeye dönüştürmenin bir yolunu bulabilirler. Dramatik tipte bir insanın yanında yeterince zaman geçirirseniz, onların aynı hikayeyi onlarca kez anlattığını duyabilirsiniz. Yeterince uzun sürerse onların dramasında başrol oyuncusu olabilirsiniz ve bir bakmışsınız olayların içine çekilmişsiniz. 

5- Çok bilmiş gevezeler

"Her şeyi ben bilirim." tavrı. İnsanın özgüvenini eksiltir çünkü her şey hakkında domine edici fikirleri vardır. Sürekli eleştirir ve başkalarını yargılar. Elbette sohbete sizi de dahil eden ve kendi yargılarına katılmanız konusunda ısrar edecektir. 

Anlatır da anlatır ama iş sizi dinlemeye geldiğinde size fırsat vermez. Sürekli olarak kendisinden, yaşamından, geçmişinden, sorunlarından ve etrafındaki dramdan bahseden duygusal vampirler! Sizinle ya da duygularınızla ilgilenmiyordur, sizin açtığınız herhangi bir konu ile ilgili içini dökmektir amacı, böylece onaylanma ve değerli hissetme ihtiyacını karşılayacaktır. Kendinizi saatlerce bir arkadaşınızla konuşup hafifleyememiş hissettiğinizde bu makale aklınıza gelsin.

👇 Bu içeriği okuyanlar bunları da mutlaka okuyor! 👇

🔗 En tehlikeli psikolojik hastalıklar | TOP 10

🔗 Toksik anne ile büyümenin psikolojik etkileri | 6 belirti

🔗 Duygusal tıkanıklık | Akışı bozan zihinsel bloklar

Yazar: Sağlıklı sınırlar vardır!

Sınırları belirlemek  ve belirli bir şekilde kendinizi vampirleştirmeye izin verdiğinizi, birden çok neden tarafından itildiğini fark etmek size kalmış: suçluluk duygusu, sevilme ihtiyacı ve hatta saflık. Kendini korumanın tek yolu bazı insanlara mesafe koymak. Ama ondan önce bu dengesiz ilişkiyi tespit etmeli ve vampirleştiğinizi kabul etmelisiniz. Bu adım her zaman kolay değildir, bu yüzden size soru soran ya da acı veren bu ilişki hakkında birlikte konuşmak için bir psikologdan randevu almanızı tavsiye ederiz.

Ücretsiz psikolojik destek almanın yolları!

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak: 

Bernstein, A. J. (2001). Emotional Vampires: Dealing With People Who Drain You Dry. United Kingdom: McGraw Hill LLC.

Kaleme alan Gözde , Wengood yazarı

🍂Modern zamanlarda bir adet romantik.

En yeni makaleler

Kaygı döngüsünden çıkmak | ☔ RAIN yöntemi

Kaygı genellikle dört aşamada ortaya çıkar. Çoğu zaman kaygıyla yaşayan insanlar kaygı döngüsü olarak bilinen durumu yaşarlar. Kaygının 4 aşamasının belirtilerini bilmek, kaygı döngüsünün nasıl çalıştığını anlamak belirtilerinizi yönlendirmenize yardımcı olabilir. Bu içerik Kaygı Döngüsünü Kırmak isimli kitap incelemesinden yola çıkarak bu döngüyü nasıl kırabileceğinizi anlatıyor.

Aşırı hassas kişiliği avantaja çevirmek!

"Ama neden hala ağlıyorsun?". Bu cümleyi sürekli duyuyorum, ve kendimi suçlu hissetmeme neden oluyor! Çünkü bu kadar hassas olmanın normal olmadığını düşünmemi sağlıyor. Aşırı duyarlı olduğumuzda, gözyaşları işlev görme şeklimizin bir parçasıdır. Çünkü güçlü yaşadığımız duyguları boşaltmamıza yardımcı olurlar. Bu, içinde bulunduğunuz duruma göre utanç verici olabilir ama aksine bunu bir zayıflık olarak görmemelisiniz! Kendinizi olduğunuz gibi tanıyıp kabul edip duygusallığınızı doğru şekilde kanalize edersek, aşırı duyarlılık bir güç haline bile gelebilir. Aşırı duyarlılığınızı güce nasıl dönüştüreceğinizi bu yazının devamında konuşuyor olacağım.

Temel duygular nelerdir? Duygu çeşitleri

İnsan doğası; duygu, davranış ve düşünce! Peki duygu ne demek? Temel duygular hangileri? Çocuklara kendi duygularını tanıması için onlar öğretilir, yetişkinlere ise onları nasıl kontrol etmek gerektiği öğretilir, öyle değil mi? Ancak neden bunun gerekli olduğunu hiç düşündünüz mü? Duygular davranışları nasıl etkiliyor? Tüm dünyada aynı yüz ifadesi ile kendini belli eden ve her insanda var olan 6 temel duygu var. Bunlara primer duygu da denir. Gelin duygu durumu, hayal kırıklıkları, mutluluk üzüntü vb. kavramların derinine beraber inelim, duyguları tanımak ve onları kontrol etmek için onlarla yüzleşelim.

Türkiye'de "Babalık İzni" Kullanmak

Evet, anne adaylarına tanınan doğum izni babalar için de geçerli. Ebeveynlerin arasında hiç bir fark yok iken, babalık izni hala daha hamile kadınların izin süresinden daha az ve bir çok değişken ile farklılık gösteriyor. Doğumda babalık izni, babaların bebeği tanımasına ve hatta bebek ile bağlılık oluşturmasına olanak tanır. Peki babalık izni kaç gün? Babalık izni ne zaman kullanılır? Babalık izni dilekçesi nereden bulunur? Ve tabii erkeklerde doğum izni en verimli şekilde nasıl kullanılır? Babalık izni hakkında her detayı aşağıda derledik.

Ofiste çıldırdığım gün ve sonrası | İş yerinde öfke patlaması

Ve sonra bir gün, bardağı taşıran son damla! Hissettiğimiz, ama geldiğini tam olarak göremediğimiz o gün. Kariyerini sorgulatan yönetim biçimlerinin hayal kırıklığı. Ve bam! İş yerimizde çıldırıyoruz. Uygunsuz sözler, kontrol edilemeyen tepkiler, gözyaşı, öfke patlaması… Fırtına geçtikten sonra ertesi gün ofise nasıl gidilir? İş yerinde öfke patlaması yaşadıktan sonra ne yapmalı?

Pozitif bir insan olmak istiyorum!

Bardağın dolu tarafını görmek veya boş tarafını görmek! Yaygın ama uygulaması nadir görülen bir söylem! İyimserlik seviyemizi belirlemesi açısından bu algılama biçimi, önemli. Ben, bu bardağı boş görenlerdenim! Hatta, moralim bozuk olduğunda ben bu bardaktaki dolu suyu da içip bitiriyorum. Kısacası, yeterince metafor kullandıysam, olumlu düşünmeyi beceremiyorum, her zaman en kötüsünü hayal ediyorum ve her şeyi siyah görüyorum! 😨

Hiçbir hayalim yok, ne yapacağım?

Bir kadın dergisinde karşılaştığım soru karşısında farkettim ki; Hayatta hiç bir amacım, hayalim yok! Dergideki soru karşısında, bir anda müthiş bir düşünceler sinsilesine kapıldım! Biraz şaşırdım ve soruya saatlerce baktıktan sonra sayfaya hala tek bir kelime bile yazamamıştım… Nasıl yani, benim yaşamda bir hedefim yok mu? Hayallerim sorulduğunda, aklıma gelecek hiçbir şey olmaz mı? Birkaç seyahat planı ve kısa vadeli öğrenme hedefleri dışında zihnim bomboştu ve aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Bu durum beni kaygı ve depresif duygulara sürükledi. Peki hayatta bir amacın olması şart mı? Yoksa ne olacak?

Boşanma sebepleri | En yaygın 10 neden

İlişkilerin sınavı 3. yıldır derler. Peki ya evliliğin? TUİK’in son verilerine göre, evlilik süresine göre boşanmalar incelendiğinde, 2021 yılında gerçekleşen boşanmaların %33,6'sı evliliğin ilk 5 yılı, %20,9'u ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti. İlgisizlik, sadakatsizlik, parasal konular ve daha nicesi evliliklerin sonlanması için neden oluşturabiliyor. Boşanmanın en yaygın 10 nedenini sıraladık!

Hiç arkadaşım yok! Neden?

Günlerimi tek bir kelime bile etmeden kendi köşemde yalnız geçiriyor değilim, bir şeyler içmek için dışarı çıkmak istersem arayabileceğim iki veya üç kişi var tabii. Ama dost diyebileceğim arkadaşım yok! Benim tercihim miydi bu? Ya da insanlar mı benden kaçtı? Etrafımdaki sağlam arkadaş gruplarını gördükçe kendime sormaktan vazgeçemiyorum: neden hiç arkadaşım yok?!

Procrastination (erteleme hastalığı) nasıl yenilir?

“Daha vakit var…”, “Önce şunu halledeyim, sonra yaparım.”, “Yarın yaparım…” Bilin bakalım ne oldu? Asla yapmadım veya yumurta kapıya dayanınca harekete geçebildim. Kimler bugünün işini yarına erteliyor? 🙌 Modern yaşamın akıl almaz temposu içerisinde, bir şeyleri yapmaya enerjimizin kalmaması normal diyebilirsiniz. Fakat erteleme davranışı sanılanın aksine masum değil ve arkasında bir sürü psikolojik sebep barındırıyor. Yetersizlik hissi, motivasyon eksikliği, stres… İşte erteleme davranışından kurtulmak için 5 ipucumuz! 💪

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest