Yas nedir? Kayıp sonrası yas süreci nasıl atlatılır?

tarihinde Yudum , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Ömrümüz boyunca ölümler ve kayıplar yol arkadaşımızdır, yanımızda yürür. Ama sevdiklerimize dokunduğunda yaşamın değişmez kuralı bize yasa boğduğunda nasıl başa çıkılır? Ölüm geldiğinde her şey kaybolur ve geriye sadece derin bir sessizlik, boşluk ve acı kalır. Bunu biliriz, olacağını biliriz ama bu kayıba, hiçbir şeyin asla dolduramayacağı bu boşluğa hazırlanmak neredeyse imkansızdır. Yas süreci her insanın hayatın bir noktasında karşılaşabileceği bir şey. Bu süreçte yaşayacağımız duygusal, bilişsel, davranışsal ve fizyolojik etkileri anlamak yasın üstesinden gelmek için bize yardımcı olur.

Yas nedir? Kayıp sonrası yas süreci nasıl atlatılır?

Yas nedir? 

Yas, bir kayıp veya köklü değişim sonrası verilen doğal bir tepkidir. Birinin ölümü, boşanmak, şehir değiştirmek, işini kaybetmek gibi durumların ardından yas süreci ortaya çıkabilir. Yas sürecine bir çok olumsuz duygu eşlik edecektir. Duygusal şok, acı, keder, öfke, inkar veya yadsıma, hissizleşme ve hatta suçluluk veya pişmanlık... Kayıp ve yas, varlığınızın her yönünü etkileyebilir - zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu.

Herkes hayatının bir noktasında yas süreci yaşar. Çok bireysel bir süreç olduğu için bir kayıp sonrası nasıl tepki verebileceğimizi tahmin etmek çok zor olabilir. Yas, herkesi farklı şekilde etkileyen bir süreç ya da yolculuk. Farklı kültürlerde farklı şekilde ifade edilir. Herkesin olumsuz duygularla başa çıkma mekanizması farklı. Bazı insanlar daha aktif hale gelip kendilerini başka şeylerle meşgul ederek başa çıkarlar, bazıları eve kapanarak. Bazı insanlar duygularını ifade etmeyi ve kendilerini açmayı tercih ederken, diğerleri duygularını kendi içerisinde tutmayı seçer. 

Çoğu insan için, yas sürecinin yoğunluğu zamanla hafifler ve keder duygusu daha az sıklıkta görülür. Duygusal yorgunluk yaratan bu süreç, basit şeyleri yapmayı ve hatta evden çıkmayı zorlaştırabilir. Sevdiği birini kaybeden bir insan, her zaman üzüntü taşıyabilir ve ölen kişiyi özleyebilir, ancak hayatın devamlılığı ve yaşamın döngüselliği ilkesi ile kişi anlam bulmayı ve zevki yeniden deneyimlemeyi başarır. Hatta bazı insanlar kayıp deneyimlerinden sonra olgunlaşır, içsel motivasyon ve güç bulmayı başarır.

🖤 Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | Taziye mesajları

Yas süreci ne kadar sürer?

Psikologlara göre yas süreci altı aydan iki yıla kadar sürebilen bir keder duygusu olarak tanımlanabilir. İşin aslı yas süreci, herkes için farklıdır ve süreleri değişkendir. Kayıbın ardından zaman geçtikçe semptomlar yavaş yavaş düzelir. Birini kaybetme üzüntüsü kalıplara veya zaman çizelgelerine sığmaz. 

Ayrıca, kayıpların ardından özlemeyi, arayışı veya üzüntüyü "bitirdiğiniz" bir zaman asla yoktur. Ölen biri, biten bir evlilik, terk edilen bir yer, hayal kırıklığı ile biten bir rüya vb. yaşam deneyimleri, hayat ile bağınız, devam eden yaşam öykünüzle bütünleşir. Sonsuza dek kim olduğunuzun bir parçası olarak kalır. Burada önemli olan, kendini dinlemek, kabul etmek / affetmek ve hayatın devam ettiğini anlamak. 

💐
Yas sürecinde acı kaybolmaz ve bunu özellikle bize en yakın olanlardan saklamamız gerekmez.

Yas kaç aşamadan oluşur? | Yasın 5 evresi

Elizabeth Kubler-Ross, "Ölüm ve Ölmek Üzerine" adlı kitabında yasın beş aşaması olduğundan bahsetmiştir. 1969'da yayımlanmış olmasına rağmen, yas tutma sürecini anlamak için hala en iyi bilinen kaynak psikoloji dünyasında bu. Yasın beş evresi inkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme olarak biliniyor. Yaşadığımız üzücü olaylar karşısında verilen tepkilerde çoğu insanın bu aşamalardan geçtiği varsayılıyor.

1. İnkar

Bu aşamada yaşanan şey şoktur. İnanmak istememe, panik veya kafa karışıklığı gibi duygular yaygındır. "Bu nasıl olabilir?", "Bu doğru olamaz". gibi ifadeler zihni meşgul eder. Olayın gerçekliğini kabullenmekte zorlanırsınız ve inkar, savunma mekanizmasını devreye sokarsınız. 

🔗 İnkar veya Yadsıma savunma mekanizması | #inkar psikolojisi

2. Öfke

Bu aşama, kendini suçlama, başkalarını suçlama ve isyan etme gibi davranışlarda bulunmak mümkün. "Neden ben?", "Bu adil değil", "Bunu hak etmiyordu" gibi söylemlerde bulunabilirsiniz. Ayrıca gerçekleşen kayıptan dolayı öfke, kızgınlık, suçluluk ve hatta utanç gibi duygular hissedilebilir.

🔗 Depresyon hakkında konuşmak

3. Pazarlık

Pişmanlık duygusu bu aşamada hakimdir. Genellikle "Keşke daha fazlasını yapsaydım", "Keşke şunu şöyle yapmasaydım...", "Acaba şunu yapsam sonuç değişir miydi?" gibi sorular bu evrede size eşlik eder. Kayıbın ardından kişinin bize geri dönmesi, veya hayatta olması için yaratıcı ile pazarlık yapılır. 

Bu durum, ağır hastalık, ölüme yakın olduğunu hissettiğimiz kişiler söz konusu olduğunda daha sık görülür. Pazarlık kısmında yaratıcı ile “O ölmesin ben de şu kadar adak vereceğim, bundan sonra her hafta onu ziyaret edeceğim, bir daha şunu yapmayacağım vb.” şeklinde konuşmalar kurgulanır.

4. Depresyon

Depresyon aşaması, özellikle kayıp sonrası yapabileceğimiz hiçbir şey olmadığını anladığımız anda gelir. Yorgun, umutsuz, çaresiz hissetmek, bakış açınızı kaybetmiş gibi, kopuk, yalnız ve boşlukta hissederiz. Bu süreçte özellikle başkalarının yanında olmaya ihtiyaç duyarız. Bir gün "Her şey bir mücadele" diye kabul etmeye çalışırken, bir gün "Bu hayatın ne anlamı var?" şeklinde kendimizi kaybolmuş hissedebiliriz. 

🔗 Depresyon: belirtileri, nedenleri ve tedavisi #depresyon

🔗 Depresyon hakkında konuşmak

5. Kabullenme

Kabullenme aşaması kişinin durum ile barışmış olduğu anlamına gelmez. Kişi yaşanan kayıbın doğru veya adil olduğunu düşünmüyor. Kabul etmek burada daha çok kayıp ve yeni koşulları kabul etmek anlamında kullanılıyor. Hayatımızda yaşanan bu üzücü ve acı veren değişimin gerçekleşmiş olduğunu ve yeni sonuçlarını kabul etmeyi içerir. Kişi hayatta yeni bir yönde ilerlemeye hazır hissetmeye başlar. 

Yas sürecinin 5 evresi, mutlaka bu sırada deneyimlenmiyor olabilir. Aslında yas evreleri daha çok döngüsel olarak devam eder. Her bir aşamayı tek tek yaşayacağınız anlamına gelmez. Fakat bu aşamaları farkında olmak kendinizi dinlemek ve anlamak dolayısıyla ihtiyacınız olan desteği tespit edebilmek için oldukça yararlıdır. 

Yas süreci nasıl atlatılır? 

Neticede yas süreci, kişinin kendi iç dünyasında geçirdiği bir süreçtir ve herkes farklı şekillerde başa çıkabilir. Destekleyici sosyal mekanizmalarımızdan yani aileden, arkadaşlardan, meslektaşlardan veya bir terapistten yardım alınabilir.

Yas, bizim için önemli olan birini kaybetme deneyimidir. Kademeli olarak kayba alışırken yaşadığımız duygu yelpazesi ve süreci kayıbın kendisi ile doğrudan ilişkilidir. Bizim için önemli olan birini kaybetmek duygusal olarak yıkıcı olabilir, bu bir eş, aile üyesi, arkadaş veya evcil hayvan olabilir. Yavaş yavaş kayıpla yüzleşirken bir dizi fiziksel ve duygusal süreçten geçmemiz doğaldır. Yas sürecinde yaygın olan duygu türleri hakkında biraz konuşmak sizi rahatlatır diye umuyorum.

💐
Yas herkesi farklı şekillerde etkiler ve her türlü duyguyu deneyimlemek mümkündür. 
Hissetmenin doğru ya da yanlış yolu yoktur.

1. Bir kayıptan sonra yas süresi boyunca üzüntü ve depresyon belirtileri göstermeye başlayabilirsiniz. 

Genellikle kabullenme aşaması öncesi depresyon sürecinde, sevdiğiniz kişiyle yaptığınız şeyleri düşünürken kendinizi bulabilir, veya geçmişten gelen anılara odaklanırken nostaljik duygulara kapılarak kendinizi devam eden sosyal hayattan izole etme eğiliminde olabilirsiniz. 

Yas, insanları anında ve tüm gücüyle vurabilir, bu durum ile baş edemiyormuş gibi hissetmenize neden olabilir. Durduk yere ağlama krizlerine neden olabilir. İnsanlar duygularının yoğun ve baskın olduğundan endişe edebilirler ve onlarla nasıl yaşayacaklarını bilemezler. Ancak zamanla keder duyguları daha az yoğun hale gelir ve insanlar onlarla yaşamanın bir yolunu bulur. Bu noktada sağlıklı sosyal ilişkiler oldukça hayati önem taşımaktadır. 

2. Yas sürecinde hissizleşmek veya boşlukta hissetmek mümkündür. 

Zihnimizin bizi acıdan korumaya çalışması doğal, hatta psikolojide bunlar zihinsel savunma mekanizmaları olarak geçer. Bu nedenle bir kaybın ardından bazı insanlar olanlar hakkında oldukça hissizleşmiş hissedebilirler. Bu durum duygusal olarak bunalmaya karşı koruma sağlar ve uzun sürebilir.

Kendinizi uyuşmuş hissettiğinizi fark edebilirsiniz. Bu doğaldır ve olup bitenleri, biz hazır olmadan değil, yönetebileceğimiz bir hızda işlememize yardımcı olur. Buradaki tek sorun, hissettiğimiz tek şeyin "uyuşukluk olması" ve kederle ilişkili diğer duyguların hiçbirinin yaşanmamasıdır. Çünkü aksi halde "sıkışmış" veya "donmuş" hissetmemize neden olabilir.

🔗 “Kendini boşlukta hissetmek”, bu his ne zaman geçecek?

3. Yas sürecinde panik ve kafa karışıklığı yaşamanız mümkün. 

Bir yakınımızı kaybettikten sonra hayatımızda kalan boşluğu nasıl dolduracağımızı merak edebilir ve değişen bir kimlik duygusu yaşayabiliriz. Birini kaybetmek acı vericidir ve adil olmayan bir şey gibi görünebilir. Kızgın veya hayal kırıklığına uğramış hissedebilir ve kayıp için suçlayacak bir şey veya birini bulmak isteyebilirsiniz. 

O öldükten sonra kötü hissetmedim, hatta rahatladım. Bu normal mi? 

Birisi öldüğünde, özellikle uzun bir hastalık dönemi varsa, ölen kişi acı çekiyorsa, kişinin son döneminde ona baktıysanız veya kişiyle yaşadığı süreçte ilişkiniz zor ise, kendinizi rahatlamış hissedebilirsiniz. Rahatlama normal bir tepkidir ve o kişiyi sevmediğiniz veya ona değer vermediğiniz anlamına gelmeyeceği gibi sizin kötü veya duygusuz bir insan olduğunuz anlamına da gelmez!

Kayıp sonrası karışık duygular hissetmek mümkün! Tüm ilişkilerin zorlukları vardır ve ölen kişi size göre toksik bir insan olduğu için daha az yas tutacağınızı veya daha iyi başa çıkacağınızı düşünebilirsiniz. Bazen vedalaşmak bu kadar kolay olmayabilir. Bunun yerine, üzüntü, öfke, suçluluk ve arada kalmış duyguların bir karışımını hissettiğinizi fark edebilirsiniz.

Bunların hepsini, hiçbirini veya bazılarını hissedebiliriz. Bir kaybın ardından hissetmenin doğru ya da yanlış bir yolu yoktur. Bazı insanlar duygularını belli ederek ve insanlarla konuşarak hemen yardım isterler, bazıları ise yavaş yavaş, sessizce ya da kendi başlarına halletmeyi tercih ederler.

Yas süreci ile başa çıkmak

Yasın günlük hayatımızı zorlaştırması kesinlikle normaldir ve bir kayıptan sonra hayata uyum sağlamak uzun zaman alabilir. Uzun bir süre sonra bile, bir yasın ardından zor ilk günler gibi günler yaşamak normaldir, ancak bir süre sonra yavaş yavaş bunları yönetmeyi öğreniriz.

Yas süreci ile baş etmek zaman ve sabır ister. Ancak kendinize yardımcı olmak için süreci kolaylaştırmak adına yapabileceğiniz şeyler var.

1. Kendinize iyi bakın.

Özbakım bu süreçte çok önemlidir. Kendinize bakmayı ve şefkat göstermeyi unutmayın. Yas tutarken zihninize ve bedeninize iyi bakmak çok önemli. 

Her gece yedi ila sekiz saat uyumaya öncelik verin ve gün içerisinde ihtiyaç duyduğunuzda mutlaka biraz kestirin. Egzersiz yapın ve düzenli, besleyici yemekler yiyin. Meditasyon yapın veya yoga gibi beden ve zihin odaklı egzersizler yapın. Yas tutarken kendinize bakmayı bir öncelik haline getirin ve bu konuda kendinizi suçlu hissetmeyin.

2. Bir rutine bağlı kalın. 

Yas, normallik duygusunu kesintiye uğratır ve bu süreçte duygusal ve bilişsel işleyişiniz sekteye uğrar. Bir rutine bağlı kalmak, kontrol duygusunu yeniden kazanmanın ve duygularınızı düzenlemenin iyi bir yoludur. Her gün aynı saatte uyumak, uyanmak veya aynı saatte yemek yemeye çalışın. Tamamladığınız her görevi bir galibiyet olarak sayın. Kendinizi takdir etmeyi unutmayın.

3. Kendinize zaman verin. 

Duygularınıza karşı duyarsız kalmayın. İş veya hobiler arasında kaybolarak kendinizi zor duygulardan uzaklaştırma dürtüsüne karşı koyun. Yas tutmak, acı verici duygularla uğraşmayı gerektirir. 

Ağlamaktan utanmayın. Artık hayatınızda olmayan sevdiğiniz biriyle paylaştığınız anları hatırlamanıza izin verin. Duygularınızı size mantıklı gelen şekillerde ifade ederek dışa vurun. Örneğin, günlük tutmak, sevdiğiniz kişi hakkında hikayeler anlatmak veya size onları hatırlatan bir şarkı söylemek, zor duyguları işlemenin doğal yolları.

4. Destek alın.

Başkalarına ulaşın. Kayıpla başa çıkmanın en iyi yollarından biri, kendinize hala sahip olduğunuz bağlantıları hatırlatmaktır. Yas tutarken yalnız kalmaya ihtiyacınız olabilir, ancak kendinizi izole etmeyin. Öyle görünse bile her şeyin değişmediğini kendinize hatırlatın. Hayatında seni seven ve sana destek olmak isteyen insanlar hala var.

Bir terapist ile konuşun. Bazen yas süreci profesyonel yardım gerektirir. Bu durum hayatınızı yaşamanıza engel oluyor ve gündelik hayatınızı aşırı etkiliyorsa belirtileriniz altı ay içinde kaybolmadığı takdirde, bir profesyonele ulaşmanın zamanı gelmiş olabilir.

Yazar notu: Duygularınızı bastırmadığınızdan emin olun. 

Yas tutmak zordur ve her durum benzersizdir. Bu süreçte yanınızda bir terapistin olması özellikle duygularınızı söze dökmekte zorlanıyorsanız çok etkilidir. İlerlemek için bunları ifade edebilmeniz çok önemlidir. Suçluluk, öfke gibi duygular hissediyorsanız veya kayıp kişiyle çatışmalı bir ilişkiniz varsa, psikoloğa gitmeye çekinmeyin.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak 

  • Zara, A. (2011). Kayıplar, yas tepkileri ve yas süreci. Yaşadıkça, 73-90
  • Bildik, T. (2013). Ölüm, kayıp, yas ve patolojik yas. Ege Tıp Dergisi, 52(4), 223-229.
  • Çolak, G. V. & Hocaoğlu, Ç. (2021). Kayıp ve Yas: Bir Gözden Geçirme . Kıbrıs Türk Psikiyatri ve Psikoloji Dergisi , 3 (1) , 56-62 . DOI: 10.35365/ctjpp.21.1.07

Kaleme alan Yudum , Wengood yazarı

🤩Hayatımı fiziksel ve zihinsel harekete adadım. 🖋️Yazmayı, 💭düşünmeyi, 📖okumayı ve 🔎araştırmayı çok seviyorum. 😺💕🧘‍♀️Kedim ve yoga matım vazgeçilmezim.

En yeni makaleler

En ilham verici motivasyon sözleri! 20 mükemmel söz!

Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!

Yalnızlık sözleri: Yalnızlığa dair söylenmiş 10 söz

Yalnızlık, kimisine göre biraz kendi kendine kalmak kimisine göre kendinle yüzleşmek zorunda kalmak demek. Yalnız olduğunu düşünüyorsan, yalnız değilsin! Çoğumuz zaman zaman günlük yaşantımızı devam ettirsek de insanlardan uzak, kimse yokmuş, ve boşluktaymışız gibi hissedebiliyoruz. Yalnız olmaya dair söylenmiş sözler sayesinde etrafımızı saran boşluk hissi ile yüzleşmenize yardımcı olmaya geldik! Kelimelerini nasıl seçeceğini bilen büyük düşünürlerin sözlerini bir araya getirdik!

Aslı Gülaydın (yoga eğitmeni): Güne hareketle başlamak!

Sabah yataktan kalktığımızda, zihnimiz yapılacaklar listesi ile dolu olsa da bedenimiz ihtiyacı olan uykudan yeni kalkıyor. Güne başlamadan önce hareket etmek, bedeni uyandırmak ve gün içerisindeki koşuşturmaya hazırlamak için aslında çok değerli. Bunun fizyolojik ve biyolojik bir çok açıklamasını yapmak mümkün. Aslı, bu yazıda bu pratiğin ne kadar değerli olduğunu açıklıyor.

Platonik aşkı anlamak

Platonik aşk, günümüz ilişkilerinde sıkça duyduğumuz fakat çoğunlukla yanlış anlaşılan bir kavram. Herkes karşılıksız aşk olarak bilse de platonik ilişkiler hakkında bundan çok daha fazla şey söylemek mümkün. Bu yazıda, platonik aşkın ne olduğunu, romantik aşktan nasıl farklı olduğunu ve kişisel ilişkiler açısından doğasını tartışıyor olacağız.

Aromantizm Nedir? Romantik İlişkiler Olmadan Yaşamak

Aromantizm, kişinin romantik çekim hissetmediği, romantik ilişkilere ilgi duymadığı bir yönelimi ifade eder. Bu makalede, aromantizm nedir, bu yönelime sahip bireyler nasıl bir yaşam sürdürürler ve kendinizi bu spektrumda buluyorsanız nasıl başa çıkabilirsiniz gibi konuları ele alacağız. Aynı zamanda, aromantizmi daha iyi anlamak için uzman görüşleri, kişisel deneyimler ve çeşitli kültürlerdeki yeri üzerinde duracağız.

Bilişsel Davranışçı Terapi | Duyguları kontrol etmeyi öğren!

Birçok kişi, günümüzün yoğun ve stresli hayatında kişisel mutluluğu ve mental sağlığı korumanın yollarını arıyor. Bu yolculukta, bizi kendimizi daha iyi anlamamıza ve kabul etmemize yardımcı olan yöntemlerden biri Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), özellikle depresyon, anksiyete, fobi ve obsesif kompülsif bozukluk gibi psikolojik rahatsızlıkların üstesinden gelmek için etkileri kanıtlanmış bir tedavi yöntemi ve psikolojik yaklaşım tipidir. Özetle duygu ve davranışlarımız arasındaki bağlantıları keşfederken bize nasıl daha mutlu ve dengeli bir yaşam sürebileceğimizi gösterir.

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest