Yas nedir? Kayıp sonrası yas süreci nasıl atlatılır?

tarihinde Banu Karadeniz , Psikolog tarafından güncellendi

Ömrümüz boyunca ölümler ve kayıplar yol arkadaşımızdır, yanımızda yürür. Ama sevdiklerimize dokunduğunda yaşamın değişmez kuralı bize yasa boğduğunda nasıl başa çıkılır? Ölüm geldiğinde her şey kaybolur ve geriye sadece derin bir sessizlik, boşluk ve acı kalır. Bunu biliriz, olacağını biliriz ama bu kayıba, hiçbir şeyin asla dolduramayacağı bu boşluğa hazırlanmak neredeyse imkansızdır. Yas süreci her insanın hayatın bir noktasında karşılaşabileceği bir şey. Bu süreçte yaşayacağımız duygusal, bilişsel, davranışsal ve fizyolojik etkileri anlamak yasın üstesinden gelmek için bize yardımcı olur.

Yas nedir? Kayıp sonrası yas süreci nasıl atlatılır?

Psikolog Banu Karadeniz
💬 Psikolog Banu Karadeniz
 
Online danışmanlık için tıklayın.
Keşfet 
🔔

Yas nedir? 

Yas, bir kayıp veya köklü değişim sonrası verilen doğal bir tepkidir. Birinin ölümü, boşanmak, şehir değiştirmek, işini kaybetmek gibi durumların ardından yas süreci ortaya çıkabilir. Yas sürecine bir çok olumsuz duygu eşlik edecektir. Duygusal şok, acı, keder, öfke, inkar veya yadsıma, hissizleşme ve hatta suçluluk veya pişmanlık... Kayıp ve yas, varlığınızın her yönünü etkileyebilir - zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu.

Herkes hayatının bir noktasında yas süreci yaşar. Çok bireysel bir süreç olduğu için bir kayıp sonrası nasıl tepki verebileceğimizi tahmin etmek çok zor olabilir. Yas, herkesi farklı şekilde etkileyen bir süreç ya da yolculuk. Farklı kültürlerde farklı şekilde ifade edilir. Herkesin olumsuz duygularla başa çıkma mekanizması farklı. Bazı insanlar daha aktif hale gelip kendilerini başka şeylerle meşgul ederek başa çıkarlar, bazıları eve kapanarak. Bazı insanlar duygularını ifade etmeyi ve kendilerini açmayı tercih ederken, diğerleri duygularını kendi içerisinde tutmayı seçer. 

Çoğu insan için, yas sürecinin yoğunluğu zamanla hafifler ve keder duygusu daha az sıklıkta görülür. Duygusal yorgunluk yaratan bu süreç, basit şeyleri yapmayı ve hatta evden çıkmayı zorlaştırabilir. Sevdiği birini kaybeden bir insan, her zaman üzüntü taşıyabilir ve ölen kişiyi özleyebilir, ancak hayatın devamlılığı ve yaşamın döngüselliği ilkesi ile kişi anlam bulmayı ve zevki yeniden deneyimlemeyi başarır. Hatta bazı insanlar kayıp deneyimlerinden sonra olgunlaşır, içsel motivasyon ve güç bulmayı başarır.

🖤 Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | Taziye mesajları

Yas süreci ne kadar sürer?

Psikologlara göre yas süreci altı aydan iki yıla kadar sürebilen bir keder duygusu olarak tanımlanabilir. İşin aslı yas süreci, herkes için farklıdır ve süreleri değişkendir. Kayıbın ardından zaman geçtikçe semptomlar yavaş yavaş düzelir. Birini kaybetme üzüntüsü kalıplara veya zaman çizelgelerine sığmaz. 

Ayrıca, kayıpların ardından özlemeyi, arayışı veya üzüntüyü "bitirdiğiniz" bir zaman asla yoktur. Ölen biri, biten bir evlilik, terk edilen bir yer, hayal kırıklığı ile biten bir rüya vb. yaşam deneyimleri, hayat ile bağınız, devam eden yaşam öykünüzle bütünleşir. Sonsuza dek kim olduğunuzun bir parçası olarak kalır. Burada önemli olan, kendini dinlemek, kabul etmek / affetmek ve hayatın devam ettiğini anlamak. 

💐
Yas sürecinde acı kaybolmaz ve bunu özellikle bize en yakın olanlardan saklamamız gerekmez.

Ücretsiz Kişisel Gelişim Kitapçıklarımızı Hemen İndirin!

Kişisel Gelişim E-kitapçığı: Aşkta Duygusal Dayanıklılık

💖 Aşk ve Duygusal Dayanıklılık

Duygusal dayanıklılık üzerine çalışın, sağlıklı ilişkiler kurmanın yollarını öğrenin.

 📥 Ücretsiz İndir! 
Yenilenme Ritüelleri

🌱 Yenilenme Ritüelleri

Hayatınıza yeni bir soluk getirmek için ilham verici kişisel gelişim egzersizleri!

📥 Ücretsiz İndir!

Yas kaç aşamadan oluşur? | Yasın 5 evresi

Elizabeth Kubler-Ross, "Ölüm ve Ölmek Üzerine" adlı kitabında yasın beş aşaması olduğundan bahsetmiştir. 1969'da yayımlanmış olmasına rağmen, yas tutma sürecini anlamak için hala en iyi bilinen kaynak psikoloji dünyasında bu. Yasın beş evresi inkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme olarak biliniyor. Yaşadığımız üzücü olaylar karşısında verilen tepkilerde çoğu insanın bu aşamalardan geçtiği varsayılıyor.

1. İnkar

Bu aşamada yaşanan şey şoktur. İnanmak istememe, panik veya kafa karışıklığı gibi duygular yaygındır. "Bu nasıl olabilir?", "Bu doğru olamaz". gibi ifadeler zihni meşgul eder. Olayın gerçekliğini kabullenmekte zorlanırsınız ve inkar, savunma mekanizmasını devreye sokarsınız. 

🔗 İnkar veya Yadsıma savunma mekanizması | #inkar psikolojisi

2. Öfke

Bu aşama, kendini suçlama, başkalarını suçlama ve isyan etme gibi davranışlarda bulunmak mümkün. "Neden ben?", "Bu adil değil", "Bunu hak etmiyordu" gibi söylemlerde bulunabilirsiniz. Ayrıca gerçekleşen kayıptan dolayı öfke, kızgınlık, suçluluk ve hatta utanç gibi duygular hissedilebilir.

🔗 Depresyon hakkında konuşmak

3. Pazarlık

Pişmanlık duygusu bu aşamada hakimdir. Genellikle "Keşke daha fazlasını yapsaydım", "Keşke şunu şöyle yapmasaydım...", "Acaba şunu yapsam sonuç değişir miydi?" gibi sorular bu evrede size eşlik eder. Kayıbın ardından kişinin bize geri dönmesi, veya hayatta olması için yaratıcı ile pazarlık yapılır. 

Bu durum, ağır hastalık, ölüme yakın olduğunu hissettiğimiz kişiler söz konusu olduğunda daha sık görülür. Pazarlık kısmında yaratıcı ile “O ölmesin ben de şu kadar adak vereceğim, bundan sonra her hafta onu ziyaret edeceğim, bir daha şunu yapmayacağım vb.” şeklinde konuşmalar kurgulanır.

4. Depresyon

Depresyon aşaması, özellikle kayıp sonrası yapabileceğimiz hiçbir şey olmadığını anladığımız anda gelir. Yorgun, umutsuz, çaresiz hissetmek, bakış açınızı kaybetmiş gibi, kopuk, yalnız ve boşlukta hissederiz. Bu süreçte özellikle başkalarının yanında olmaya ihtiyaç duyarız. Bir gün "Her şey bir mücadele" diye kabul etmeye çalışırken, bir gün "Bu hayatın ne anlamı var?" şeklinde kendimizi kaybolmuş hissedebiliriz. 

🔗 Depresyon: belirtileri, nedenleri ve tedavisi #depresyon

🔗 Depresyon hakkında konuşmak

5. Kabullenme

Kabullenme aşaması kişinin durum ile barışmış olduğu anlamına gelmez. Kişi yaşanan kayıbın doğru veya adil olduğunu düşünmüyor. Kabul etmek burada daha çok kayıp ve yeni koşulları kabul etmek anlamında kullanılıyor. Hayatımızda yaşanan bu üzücü ve acı veren değişimin gerçekleşmiş olduğunu ve yeni sonuçlarını kabul etmeyi içerir. Kişi hayatta yeni bir yönde ilerlemeye hazır hissetmeye başlar. 

Yas sürecinin 5 evresi, mutlaka bu sırada deneyimlenmiyor olabilir. Aslında yas evreleri daha çok döngüsel olarak devam eder. Her bir aşamayı tek tek yaşayacağınız anlamına gelmez. Fakat bu aşamaları farkında olmak kendinizi dinlemek ve anlamak dolayısıyla ihtiyacınız olan desteği tespit edebilmek için oldukça yararlıdır. 

profesyonel numeroloji danışmanlığı

Psikologumuza soru sor!

Psikoloji yazarımız Banu Karadeniz'e e-posta ile sorularınızı göndermek ister misiniz?

İletişime geç >

Yas süreci nasıl atlatılır? 

Neticede yas süreci, kişinin kendi iç dünyasında geçirdiği bir süreçtir ve herkes farklı şekillerde başa çıkabilir. Destekleyici sosyal mekanizmalarımızdan yani aileden, arkadaşlardan, meslektaşlardan veya bir terapistten yardım alınabilir.

Yas, bizim için önemli olan birini kaybetme deneyimidir. Kademeli olarak kayba alışırken yaşadığımız duygu yelpazesi ve süreci kayıbın kendisi ile doğrudan ilişkilidir. Bizim için önemli olan birini kaybetmek duygusal olarak yıkıcı olabilir, bu bir eş, aile üyesi, arkadaş veya evcil hayvan olabilir. Yavaş yavaş kayıpla yüzleşirken bir dizi fiziksel ve duygusal süreçten geçmemiz doğaldır. Yas sürecinde yaygın olan duygu türleri hakkında biraz konuşmak sizi rahatlatır diye umuyorum.

💐
Yas herkesi farklı şekillerde etkiler ve her türlü duyguyu deneyimlemek mümkündür. 
Hissetmenin doğru ya da yanlış yolu yoktur.

1. Bir kayıptan sonra yas süresi boyunca üzüntü ve depresyon belirtileri göstermeye başlayabilirsiniz. 

Genellikle kabullenme aşaması öncesi depresyon sürecinde, sevdiğiniz kişiyle yaptığınız şeyleri düşünürken kendinizi bulabilir, veya geçmişten gelen anılara odaklanırken nostaljik duygulara kapılarak kendinizi devam eden sosyal hayattan izole etme eğiliminde olabilirsiniz. 

Yas, insanları anında ve tüm gücüyle vurabilir, bu durum ile baş edemiyormuş gibi hissetmenize neden olabilir. Durduk yere ağlama krizlerine neden olabilir. İnsanlar duygularının yoğun ve baskın olduğundan endişe edebilirler ve onlarla nasıl yaşayacaklarını bilemezler. Ancak zamanla keder duyguları daha az yoğun hale gelir ve insanlar onlarla yaşamanın bir yolunu bulur. Bu noktada sağlıklı sosyal ilişkiler oldukça hayati önem taşımaktadır. 

2. Yas sürecinde hissizleşmek veya boşlukta hissetmek mümkündür. 

Zihnimizin bizi acıdan korumaya çalışması doğal, hatta psikolojide bunlar zihinsel savunma mekanizmaları olarak geçer. Bu nedenle bir kaybın ardından bazı insanlar olanlar hakkında oldukça hissizleşmiş hissedebilirler. Bu durum duygusal olarak bunalmaya karşı koruma sağlar ve uzun sürebilir.

Kendinizi uyuşmuş hissettiğinizi fark edebilirsiniz. Bu doğaldır ve olup bitenleri, biz hazır olmadan değil, yönetebileceğimiz bir hızda işlememize yardımcı olur. Buradaki tek sorun, hissettiğimiz tek şeyin "uyuşukluk olması" ve kederle ilişkili diğer duyguların hiçbirinin yaşanmamasıdır. Çünkü aksi halde "sıkışmış" veya "donmuş" hissetmemize neden olabilir.

🔗 “Kendini boşlukta hissetmek”, bu his ne zaman geçecek?

3. Yas sürecinde panik ve kafa karışıklığı yaşamanız mümkün. 

Bir yakınımızı kaybettikten sonra hayatımızda kalan boşluğu nasıl dolduracağımızı merak edebilir ve değişen bir kimlik duygusu yaşayabiliriz. Birini kaybetmek acı vericidir ve adil olmayan bir şey gibi görünebilir. Kızgın veya hayal kırıklığına uğramış hissedebilir ve kayıp için suçlayacak bir şey veya birini bulmak isteyebilirsiniz. 

O öldükten sonra kötü hissetmedim, hatta rahatladım. Bu normal mi? 

Birisi öldüğünde, özellikle uzun bir hastalık dönemi varsa, ölen kişi acı çekiyorsa, kişinin son döneminde ona baktıysanız veya kişiyle yaşadığı süreçte ilişkiniz zor ise, kendinizi rahatlamış hissedebilirsiniz. Rahatlama normal bir tepkidir ve o kişiyi sevmediğiniz veya ona değer vermediğiniz anlamına gelmeyeceği gibi sizin kötü veya duygusuz bir insan olduğunuz anlamına da gelmez!

Kayıp sonrası karışık duygular hissetmek mümkün! Tüm ilişkilerin zorlukları vardır ve ölen kişi size göre toksik bir insan olduğu için daha az yas tutacağınızı veya daha iyi başa çıkacağınızı düşünebilirsiniz. Bazen vedalaşmak bu kadar kolay olmayabilir. Bunun yerine, üzüntü, öfke, suçluluk ve arada kalmış duyguların bir karışımını hissettiğinizi fark edebilirsiniz.

Bunların hepsini, hiçbirini veya bazılarını hissedebiliriz. Bir kaybın ardından hissetmenin doğru ya da yanlış bir yolu yoktur. Bazı insanlar duygularını belli ederek ve insanlarla konuşarak hemen yardım isterler, bazıları ise yavaş yavaş, sessizce ya da kendi başlarına halletmeyi tercih ederler.

Yas süreci ile başa çıkmak

Yasın günlük hayatımızı zorlaştırması kesinlikle normaldir ve bir kayıptan sonra hayata uyum sağlamak uzun zaman alabilir. Uzun bir süre sonra bile, bir yasın ardından zor ilk günler gibi günler yaşamak normaldir, ancak bir süre sonra yavaş yavaş bunları yönetmeyi öğreniriz.

Yas süreci ile baş etmek zaman ve sabır ister. Ancak kendinize yardımcı olmak için süreci kolaylaştırmak adına yapabileceğiniz şeyler var.

1. Kendinize iyi bakın.

Özbakım bu süreçte çok önemlidir. Kendinize bakmayı ve şefkat göstermeyi unutmayın. Yas tutarken zihninize ve bedeninize iyi bakmak çok önemli. 

Her gece yedi ila sekiz saat uyumaya öncelik verin ve gün içerisinde ihtiyaç duyduğunuzda mutlaka biraz kestirin. Egzersiz yapın ve düzenli, besleyici yemekler yiyin. Meditasyon yapın veya yoga gibi beden ve zihin odaklı egzersizler yapın. Yas tutarken kendinize bakmayı bir öncelik haline getirin ve bu konuda kendinizi suçlu hissetmeyin.

2. Bir rutine bağlı kalın. 

Yas, normallik duygusunu kesintiye uğratır ve bu süreçte duygusal ve bilişsel işleyişiniz sekteye uğrar. Bir rutine bağlı kalmak, kontrol duygusunu yeniden kazanmanın ve duygularınızı düzenlemenin iyi bir yoludur. Her gün aynı saatte uyumak, uyanmak veya aynı saatte yemek yemeye çalışın. Tamamladığınız her görevi bir galibiyet olarak sayın. Kendinizi takdir etmeyi unutmayın.

3. Kendinize zaman verin. 

Duygularınıza karşı duyarsız kalmayın. İş veya hobiler arasında kaybolarak kendinizi zor duygulardan uzaklaştırma dürtüsüne karşı koyun. Yas tutmak, acı verici duygularla uğraşmayı gerektirir. 

Ağlamaktan utanmayın. Artık hayatınızda olmayan sevdiğiniz biriyle paylaştığınız anları hatırlamanıza izin verin. Duygularınızı size mantıklı gelen şekillerde ifade ederek dışa vurun. Örneğin, günlük tutmak, sevdiğiniz kişi hakkında hikayeler anlatmak veya size onları hatırlatan bir şarkı söylemek, zor duyguları işlemenin doğal yolları.

4. Destek alın.

Başkalarına ulaşın. Kayıpla başa çıkmanın en iyi yollarından biri, kendinize hala sahip olduğunuz bağlantıları hatırlatmaktır. Yas tutarken yalnız kalmaya ihtiyacınız olabilir, ancak kendinizi izole etmeyin. Öyle görünse bile her şeyin değişmediğini kendinize hatırlatın. Hayatında seni seven ve sana destek olmak isteyen insanlar hala var.

Bir terapist ile konuşun. Bazen yas süreci profesyonel yardım gerektirir. Bu durum hayatınızı yaşamanıza engel oluyor ve gündelik hayatınızı aşırı etkiliyorsa belirtileriniz altı ay içinde kaybolmadığı takdirde, bir profesyonele ulaşmanın zamanı gelmiş olabilir.

Yazar notu: Duygularınızı bastırmadığınızdan emin olun. 

Yas tutmak zordur ve her durum benzersizdir. Bu süreçte yanınızda bir terapistin olması özellikle duygularınızı söze dökmekte zorlanıyorsanız çok etkilidir. İlerlemek için bunları ifade edebilmeniz çok önemlidir. Suçluluk, öfke gibi duygular hissediyorsanız veya kayıp kişiyle çatışmalı bir ilişkiniz varsa, psikoloğa gitmeye çekinmeyin.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak 

  • Zara, A. (2011). Kayıplar, yas tepkileri ve yas süreci. Yaşadıkça, 73-90
  • Bildik, T. (2013). Ölüm, kayıp, yas ve patolojik yas. Ege Tıp Dergisi, 52(4), 223-229.
  • Çolak, G. V. & Hocaoğlu, Ç. (2021). Kayıp ve Yas: Bir Gözden Geçirme . Kıbrıs Türk Psikiyatri ve Psikoloji Dergisi , 3 (1) , 56-62 . DOI: 10.35365/ctjpp.21.1.07

Kaleme alan
Banu Karadeniz , Psikolog

Klinik psikoloji alanında yüksek lisansını tamamladıktan sonra özellikle stres, kaygı ve travma üzerine çalıştı. 9 yıldır danışanlarına hem bireysel hem de grup terapileriyle rehberlik ediyor.

Konuşmak istediğin bir şey mi var? Wengood uzmanları burada!

Hayat bazen karmaşık olabilir ve bir uzman desteği iyi olabilir. İlişkiler, stres, kariyer çıkmazları, sorular... Wengood'da uzmanlara online danışabilirsin.

Psikolog Banu Karadeniz

Banu Karadeniz

🧠 Psikolog
#stres #farkındalık #huzur

İletişime geç
Simon Tor

Ayşe Demir

💌 İlişki Danışmanı
#sağlıklıilişki #güven #iletişim

İletişime geç

Emre Yıldız

🪜 Kariyer Koçu
#liderlik #özgüven

İletişime geç

Psikolojik zorluklardan biraz bahsedelim...

Psikolojik Zorluklar: Kendi İç Dünyanızı Anlamanın İlk Adımı!

Kendinizi yorgun, endişeli veya bazen kaybolmuş mu hissediyorsunuz? Hayat inişli çıkışlı bir yolculuktur ve psikolojik zorluklarla karşılaşmak oldukça doğaldır. Burada, duygularınızı anlamanıza ve iç huzurunuzu bulmanıza yardımcı olacak içerikler sunuyoruz.

Stres ve Psikoloji: Stresinizi Anlayın ve Kontrol Altına Alın

Stres, hayatın doğal bir parçası olsa da, kontrol edilmediğinde zihinsel ve fiziksel sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Peki, stresin belirtileri nelerdir ve nasıl başa çıkabiliriz? Wengood'un bu köşesinde, stresin etkilerini anlayıp, daha dengeli bir yaşam için pratik çözümler keşfedeceksiniz.

12 adımda hayata yeniden başlamak

Hayatınızda yeni bir sayfa açmak istiyor ya da hayata yeniden başlamak mı istiyorsunuz? Peki yeni kararlar almak ve hayata sıfırdan başlamak için hazır mısın? Yeniden doğmak herkes ister, ancak yapmak istediklerimizi gerçekleştirme cesaretini hepimiz gösteremiyoruz. E, tabii kolay sorular beklemez insanı. Hayatınıza yeniden başlamak için önce hangi adımı atacağını bilmek ve ne yapmak istiyorum sorusunun cevabını keşfetmiş olmak gerekir. Amacımız, feleğin çarkını şaşırtmak niyetinde olan sana motivasyon ile ilgili sözler sıralamak değil. Yeniden başlamak ve yeni hayatını şifayla, sağlıkla donatmak isteyen insanların ortak kaygı, korku, duygu ve yol haritalarını incelemek.

Manipülatör bir narsisti alt etmek: nasıl başa çıkacağım?

Yeter! İmajının incinmesine, sürekli olarak manipüle edilmeye ve kendini aşağılık veya suçlu hissetmene bir dur de artık! Otoriter yüksekten bakan, her şeyden sizi sorumlu tutan, burnu büyük ve yalancı kadın veya adamlardan kendini korumanın vakti. Narsist sapkınlık kişiliklerin özellikleri arasında son derece toksik olan şey “manipülasyon”. Bu hem psikolojik, hem de duygusal istismar devam ederken ne olursa olsun kurban bir süre ne olduğunu anlayamaz ve karşı karşıya kaldığı narsist sapkının masum olduğunu düşünür. Zorlandığın ve incindiğin gerçeğini yok sayma. Kendine ve hayatına sahip çıkıp dizginleri eline almaya hazır mısın? Narsistlerin sonu adlı film başlıyor!

Narsistle mücadele: Bir narsisti alt etmek mümkün mü?

Bir narsistle nasıl baş edileceğini öğrenmek zordur çünkü narsistler empatiden yoksundur, aşırı övgüye ihtiyaç duyarlar ve kendileriyle ilgili abartılı imajlara sahiptirler. Genellikle aldatıcıdırlar ve kendileriyle geçinmeyi neredeyse imkansız hale getiren derin güvenlik açıklarına sahip olurlar. Bir narsistle mücadele etmenin anahtarı yüzleşmekten kaçınmak, etkileşimleri kısa tutmak ve mümkün olduğunda mesafeli bir ilişki kurmak!

Öfke kontrolü bozukluğu | Öfke kontrolü nasıl sağlanır?

Bazı durumlarda görüyoruz ki toplum ruh sağlığı tehdit altında iken günümüzde konuşmamız gereken en önemli olumsuz duygulardan biri öfke duygusu 😡. Çünkü öfke hem kişinin kendine zarar verebilir, hem de başkasına zarar verebilir. Maalesef kontrol etmede en çok zorlandığımız öfke duygusu ne şekilde ifade edileceğini bilmediğimizde bizi ve başkalarını zor durumlara sürükleyebiliyor. Öfkenizi kontrol etmekte zorlandığınızı düşünüyorsanız doğru yerdesiniz! Online terapi niteliğinde bir makale kaleme aldık!

Terk edilme korkusu: Nedir? Neden olur? Nasıl geçer?

Terk edilme korkusu bazı insanların birini kaybetme düşüncesiyle karşı karşıya kaldıklarında yaşadıkları sürekli korku ve kaygı hali ile tanımlanır. Bunu yaşayan kişi bile bunu farkında olmayabilir ancak tartışmasız en yaygın ve zarar veren korkulardan biri. Terk edilme korkusu yaşayan kişiler, ilişkilerini etkileyen davranış ve düşünce kalıplarını sergileme eğilimindedirler ve bu durum hem kişi açısından hem de insan ilişkileri açısından olumsuz sonuçlara gebedir.

Psikolojik destek: ücretsiz psikolog desteği alabilir miyim?

Çoğumuz psikolojik sorunlarını sosyal çevremiz ile paylaşarak hafifletmeye çalışıyoruz. Fakat sosyal destek yeterli olmayınca uzman psikologlara yolumuz düşüyor. Psikolojik destek almak istiyorsunuz ama özel muayene ücretleri nedeniyle bir danışmana gitmekten çekiniyor musunuz? Ücretsiz olarak psikolojik destek almak mümkün mü diye araştırdık ve bir liste hazırladık.

Herkesi memnun etmek: neden sürekli onaylanmak zorundayım?

Hayatınızı başkalarının sizin hakkındaki fikirlerine abartılı bir önem vererek geçirmek istediğinize emin misiniz? Beğenilme arzusu, başkalarını memnun etmek için duyulan bu aşırı dürtü, derinlerde ciddi bir eksikliğin göstergesi olabilir. Başkalarını memnun etmek için mi yaşıyorsun? Kabul görmek için herşeyi yapıyor ve hayır demekte zorluk mu çekiyorsun? Onaylanmaya neden bu kadar ihtiyacınız var? Kendinizi bu dürtüden nasıl kurtarırsınız?

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

🔎 Biliyor musunuz?

Kendi iç sesinizi dinlemeyi öğrenmek ve duygularınızı anlamak, en doğru kararları verebilmek için çok önemli! Kendi eğilimlerini, içsel gücünü, döngülerini veya engellerini keşfetmek için uzmanlarla görüşmek size iyi gelebilir.

🌟 Yaşam koçları ve spiritüel danışmanları keşfedin! 🌟

Psikoterapi ve ruh sağlığı uzmanlarından gelenler!

Psikoloji Uzmanları ve Tavsiyeler | Kendini Anla, Daha İyi Hisset

Bu bölümde, Wengood psikoloji uzmanlarının görüşlerinden faydalanarak kendini daha iyi anlamana ve psikolojik iyi oluşunu güçlendirmene yardımcı olacak bilgiler paylaşıyor. Kendi iç dünyanı tanımak ve bilinçli adımlar atmak için uzmanların önerilerine göz atmaya ne dersin?

Psikoloji ve Terapiler: Kendini Daha İyi Anla ve İyi Hisset!

Psikoterapi, bireylerin duygusal ve zihinsel problemlerle başa çıkmalarına yardımcı olur. Bir uzman rehberliğinde yapılan bu süreç, kişinin yaşam kalitesini artırır. Günümüzde depresyon, anksiyete, stres, özgüven eksikliği gibi konularla ilgili birçok terapi yöntemi mevcuttur. Hepsi ve daha fazlası Wengood'un bu köşesinde!

Ruh sağlığımıza hak ettiği özeni gösteriyor muyuz?

1992 yılından beri Dünya Ruh sağlığı federasyonu tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Ruh sağlığını genel insan sağlığından ayrı düşünemeyiz. Çünkü iyilik hali, bedensel ve ruhsal sağlığın bütününe bağlıdır. Ruh sağlığının önemini anlamak sadece kişiler için önem teşkil etmez, toplumun refahı için de oldukça önemlidir. Mental sağlığımıza dair bilmeniz gereken her şey bu makalede!

Olumlu düşünmenin gücü ve ardındaki mantık | #pozitifdüşünce

"Pozitif düşünmenin gücü sayesinde..." ile başlayan cümleler size hep abartılı mı geldi? Belki de "olumlu düşün ki olumlu olsun" anlayışı hakkında biraz ciddi bilgi okursanız fikriniz değişir. Zihin güçlü bir araçtır çünkü bakış açımızı belirler. Sadece pozitif düşünme alışkanlığı bile olumsuz duyguları olumlu duygular ile değiştirebilir, ruh ve beden sağlığınızı ve sosyal ilişkilerinizi iyileştirebilir. Tüm bunlar sizi hayatın akışına güçlü şekilde bağlar ve mutlu bir insan yapar. Olumlu düşünmek, kusurları reddetmek değil, onları birer iyileşme fırsatı olarak görmek demektir. Bu sefer bir yaşam felsefesi olarak pozitif düşünme alışkanlığının işlevselliği ve kazanımı üzerine konuşacağız.

Duygusal detoks: 3 adımda duygularınızı yönetmeyi öğrenin

Duygusal detoks, kendinize dikkat ederken duygularınızı kabul etmenizi sağlar. Evet, gene bir detoks diyorsunuz ancak, bu yöntem duygularınızı sakinleştirmenin ve zihninizi netleştirebilmenin bir yolu... Kısacası, umut vaat eden bir yolculuk…

Antidepresan kullanmak yerine YOGA YAP!

Bilimsel araştırmalara göre, yoga depresyon tedavisinde tamamlayıcı ve destekleyici bir uygulama olarak kabul ediliyor. Antidepresanların yetersiz kaldığı yerde bizim yaşam alışkanlıklarımız devreye giriyor. Kısacası tıbbi tedavi yöntemlerini doğal alternatifler ve sağlıklı yaşam pratikleri ile destelemek gerekiyor. Bunun nedenini detaylıca anlattıktan sonra, serotonin ve dopamin düzeylerini artırdığına, beyin gelişimini iyileştirdiğine inanılan dört yoga pozunu paylaşacağım: Kedi Duruşu (Bidalasana), Yarım Kelebek Duruşu (Janu Sirsasana), Ağaç Duruşu (Vrksasana) ve Ayakta Öne Eğilme (Uttanasana)!

"Çocuğum özgüvenli mi, narsist mi?" Psk. Şeyma Sert

Paşa oğullar ve prenses kızlar! Çocuklarımıza özgüven aşılayalım derken acaba onları yalnızlaştırıyor olabilir miyiz? Özgüvenli ve ayakları yere basan birer yetişkin olmaları için aileler onlara her şeyi vermeye hazır. Akran zorbalığı, aşırı özgüven ve çocuklarımızın kendilerini dünyada tek sanarak büyüyor olması... Psikolojik danışman Şeyma Sert, bu soruların cevabını arıyor ve bir narsist yetiştirmek ile özgüvenli birey yetiştirmek arasındaki farka değiniyor.

Bebeklerde uyku eğitimi | Psk. Dan. Şeyma Sert

Bebeklerin gece beslenmeleri azaldığında, uyku düzenlerinde de değişiklik olabiliyor. Özellikle doğum sonrası, uyumak için çok az zaman bulabilen anneler için, bebeklerde uyku düzensizliği gerçek bir problem haline dönüşebiliyor. Bebeklere uyku eğitimi; çocuğa kendi kendine uyumayı öğretmek demek. Uyku eğitimi alan bebek, geceleri rahat ve kaliteli bir uyku uyuyabilir ve kendi kendilerine uykuya dalabildikleri için, anne de kendine daha fazla vakit ayırabilir. Peki uyku eğitimi şart mı? Bebeğinizi ağlatmadan ona uyku eğitimi vermek mümkün mü? Psk. Dan. Şeyma Sert, kendisine uyku eğitimi hakkında en sık sorulan sorulan soruları yanıtladı.

Şükran Günlüğü nedir? | Bir kişisel gelişim ve mutluluk egzersizi

Kendinizi iyi hissetmek için bir dizinin karşısına geçip düşünmemeye çalışmak yerine şükran günlüğü tutun! Bu ritüel sayesinde hayata bakış açısı ve yaşanmışlıkları değerlendirebiliyorsun. Yaşamın iyi yönleri de var. Bu güzellikleri farkına varmak ve hayatınızı daha pozitif yaşamak istiyorsanız size şükran günlüğü edinmenizi tavsiye ederim.

Depresyon testi: Depresyon mu? Depresif hal mi? Üzüntü mü?

İçinde bulunduğumuz ruh halini nasıl anlarız? Üzüntü, depresif hal, sürekli ağlama isteği, kendini değersiz hissetme, yalnızlık hissi, enerji ve motivasyon kaybı. Artık kendinizi tanıyamıyor ve olumsuz duygularınızı anlamakta zorluk mu çekiyorsunuz? Depresif miyim, yoksa gerçekten depresyonda mıyım, nasıl anlarım? Bu sorunun cevabını kendinize verebilmeniz için depresyon nedir, belirtileri nelerdir anlamak gerekir. Durumunuzu iyi analiz ettikten sonra kendinize nasıl yardımcı olabileceğinizi bulabilirsiniz. Bu yüzden depresyon hastalığının sınırları ve depresyonun fiziksel belirtileri hakkında daha detaylı bilgi için depresyon testi niteliğinde bu makaleye bir göz atmanızı tavsiye ederiz.

Güncel içeriklere göz at!

Wengood Yazarı, Kariyer Koçu Emre Yıldız

Kariyerinizde yön arıyor ya da yeni bir başlangıç yapmak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Emre Yıldız, deneyimi ve profesyonel bakış açısıyla size rehberlik edebilir. Şimdi kariyer hedeflerinizi birlikte şekillendirme zamanı! 🚀

Hiç bir şeyden tatmin olmamak

İş yerinde ya da günlük hayatta yaptığım hiçbir şeyden memnun olmuyorum. Yeterince iyi değil, yeterince güzel değil, yeterince başarılı değil, bunlar gibi “yeterince” ile başlayan negatif bir ton düşünce. Belki de en büyük kusurum bu aşırı mükemmeliyetçilik! Ebedi tatminsizliğim, başkalarını da esirgemiyor paylarını veriyor, ve hayat onlar için de zorlaşıyor. Beni bir prenses gibi mi büyüttüler? Gereksinimlerimin gözden geçirilmesi gerekir mi? Bu kronik tatminsizlik nereden geliyor? İşte açıklaması.

Narsisti delirtmek | Narsistlerin nefret ettiği 10 durum!

Bu yazıda, narsistlerin tahammül edemediği durumları keşfedecek ve onların psikolojik dinamiklerini daha iyi anlamanıza yardımcı olacak ipuçları bulacaksınız. Eğer hayatınızda narsist eğilimler gösteren biri varsa, bu bilgiler size onun tepkilerini daha iyi anlamanız ve kendinizi korumanız için rehberlik edebilir.

Wengood Yazarı, İlişki Danışmanı Ayşe Demir

Merhaba, ben Ayşe Demir! İlişki ve çift terapisti olarak, sağlıklı ve dengeli ilişkiler kurmanıza, iletişimi güçlendirmenize ve duygusal yakınlığı artırmanıza yardımcı oluyorum. Aşkı anlamak, güveni yeniden inşa etmek ve mutlu ilişkiler oluşturmak için buradayım!

Wengood Yazarı, Seksolog Derya Tunç

Merhaba! Ben Derya Tunç, cinsellik ve beden farkındalığı alanında uzman bir seksologum. Cinsel yaşamınızı bilinçli, sağlıklı ve özgür bir şekilde keşfetmeniz için rehberlik ediyorum. Tabuların ötesine geçmeye hazır mısınız? 💜

Mesajlarımı Okuyor Ama Cevap Vermiyor! Neden ve Ne Yapmalıyım?

📩 Mesaj attınız, görüldü… ama cevap gelmedi! Bekledikçe aklınızda sorular dönmeye başladı: "Beni görmezden mi geliyor?", "Yanlış bir şey mi söyledim?" Merak etmeyin, yalnız değilsiniz! Bu yazıda mesajlara neden yanıt verilmediğini, bunun arkasında yatan psikolojik sebepleri ve nasıl tepki vermeniz gerektiğini keşfedeceğiz. Hadi, birlikte anlamlandıralım! 🚀✨

Bekarlık: Mutluluk, Özgürlük ve Kendi Yolunu Bulmak

Toplumun evlilik ve ilişkileri idealize etmesine rağmen, bekarlık aslında kişisel gelişim ve özgürlük için eşsiz bir fırsattır. Bu dönem, kendini daha iyi tanıma, güçlü yönlerini keşfetme ve gerçek arzularına odaklanma zamanı olabilir. Bekarlığın avantajlarını en iyi şekilde değerlendirmek için öncelikle kendinle barışmalı, kişisel hedeflerine yönelmeli ve sosyal çevreni genişletmelisin. Yalnızlığı bir eksiklik olarak görmek yerine, kendi ritmini bulmak ve bireysel gelişimine yatırım yapmak için bir fırsat olarak değerlendirebilirsin.

İyi yaşam tavsiyeleri, doğrudan gelen kutuna! 💌

Youtube kanalımıza abone olmayı unutma!

Youtube kanalımıza abone olmayı unutma!