Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinmeyin!

tarihinde Gözde , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Hayatın bir noktasında anlamı ve amacı aramaya başlamak. Varoluşsal bir sancı yaşamak için illa “30 yaş sendromu”nun gelmesini beklemeniz gerekmiyor maalesef, ergenlik desem, lise sıraları desem... Gözünüzde canlandı mı? Varoluşsal sancılar sırasında her şeyi sorgulamak mümkün: romantik ilişkileri, iş hayatını ve hatta yaşadığınız evi, neredeyim? ne yapıyorum? Kendini sorgulamak ve hayatla ilgili tüm bu soruları sormak sizi, kararlar almaya ve her şeyi değiştirmeye yöneltebilir. Peki neden bu sancıları yaşıyoruz? Ve varoluşsal sancıların nasıl üstesinden gelebiliriz?... bunları konuşalım!

Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinmeyin!
Özet

Varoluşsal sancılar nedir?

Öncelikle varoluşsal sancılar sizi sardığı dönemlerde, bir nevi kriz anından geçerken, kendimizi birçok şeyi sorgularken yakalarız. Varoluşsal sorgulamalar, hayatımızdaki memnuniyetsizlikleri yansıttığı için yavaş yavaş ve süreç içinde kendini sancılar olarak gösterir. Birden sadece tek bir hayatımız olduğunun farkına varırız ve memnuniyetsizliklerimiz bizi her şeye yeniden başlama isteğine iter. 

Tabi başka nedenlerle de varoluşsal sancılar yaşayabiliriz. Sevilen birinin kaybı gibi ani bir olay birçok şeyi alt üst edebilir 😥

Özetle varoluşsal sancılar şunlara işaret eder :

  • Hayata bakışımızda bir değişim dönemi;
  • Bir şüphe, sorgulama, tereddüt dönemi;
  • Bir karar verme dönemi (genellikle zor olan budur);
  • Büyük bir iç gözlem ve kendini tanıma dönemi;
  • Özellikle kendimize dışarıdan bir göz olarak baktığımızda, bazen acımasız bir geçiş dönemi

🔗 Kendini tanımak için: Enneagram kişilik testini keşfet!

Varoluşsal Sancı tipleri:

Kendi deneyimimden bahsedecek olursam, romantik ilişkimin moralimi bozan bir şey olduğunu hep hissediyordum ama dahası da vardı. Bu tip sancılar farklı şekillerde kendini gösterebilir :

  • Kimlik bunalımı: gerçekte kim olduğumuzu merak ederiz. Aslında sürekli gelişiyoruz ve değişiyoruz ve bazen kendimizi bile  tanıyamıyoruz. Özellikle kendi gerçeklikliğimizle aramızda bir uyumsuzluk varsa, kendimizi yeniden aramamız gerektiğini hissediyoruz.
  • Varoluşsal boşluk: “Kendimi boşlukta hissediyorum”, bu cümle hayatımızdaki bir memnuniyetsizlik olduğuna işaret eder aslında. Yani istediğimizin dışında bir hayat yaşadığımızı hissederiz (iş, aile, arkadaşlıklar, romantik ilişkiler)
  • Varoluşsal can sıkıntısı: Bu durumda,her günün aynı olduğu ve hiçbir şeyin ilginç olmadığı hissine kapılırız genellikle. O halde günlük yaşamınızı değiştirmeye ve yeniden neşenizi bulmak için konfor alanınızdan çıkmaya ihtiyacınız var.

Peki neden varoluşumuza dair sorular sorarız?

Hayatımızla ilgili kendimize sorular soruyorsak, bunun nedeni doğru yöne gidip gitmediğimizi bilmek istememizdir. Sorularımız, arzularımız tarafından yönlendirilmemize izin verir. Kendinize soru sormak, doğru kararları alıp almadığınızı bilmenize de yardımcı olur. Ancak varoluşsal bir sancı yaşadığımızda bunun nedeni artık hayata dair arzularımızı gerçekleştiremediğimizi düşünmemizdir. 

Varoluşsal sancılar: kendini sorguladığını hissettiğinde şu soruları kendine yöneltebilirsin;

  • “Bir şeylerin yanlış gittiği” duygusu beni genele yaygın bir şekilde rahatsız ediyor mu?
  • Hayatımdaki her şeyi sürekli sorguluyor muyum?  (iş, aile, arkadaşlık, romantik ilişki,vb)
  • Depresyon belirtilerim var mı ? 👉sürekli yorgunluk, iştahsızlık, aşırı duygusallık, sinirlilik, dikkat dağınıklığı vb.
  • Kendimdeki rahatsızlık hissini inkar etmek için sürekli yaşadığım olumsuzluklar için başkalarını suçluyor muyum ?

Kendi adıma, benim kendimi anlamamı sağlayan şey, kendime sorduğum  bu sorulardı. Her şeyden önce, sürekli kendime gerçekten mutlu olup olmadığımı soruyordum. Şu ana odaklanmak gittikçe zorlaştı. Bu soruya "hayır" dediğimi fark ettiğimde aslında yaşamak istediğim hayatı yaşamadığımı anladım. Benim hikayemin tuzu biberi, aynı zamanda toksik bir romantik ilişki sebebiyle varoluşsal krizin tetiklendiğini fark ettim.

Varoluşsal sancılar mı? Depresyon mu?  

Varoluşsal sancılar bazen depresyona yol açtığı için ikisi arasında ayrım yapmak zor olabilir. Gerçekten de eğer bu sancılarımızı fark edip önlemimizi almazsak bu bir depresyona yol açabilir.

👉Varoluşsal sancılar, depresyondan süreye göre ayırt edilebilir çünkü depresyona birden girmeyiz, zamanla yer eder. Oysa varoluşsal sancılar, bizi bir şeyleri değiştirmeye iten kısa bir kriz dönemidir.

Varoluşsal kriz nasıl geçer?

Bazı insanlar zamanla ortaya çıkan bu tip rahatsızlıklarla baş etmekte zorlanırlar. Bu yüzden bu krizden çabucak çıkmak önemlidir.

Krizi tespit et !

Bir krizden geçtiğimizi ve tüm hayatımızı sorguladığımızı fark ettiğimizde, harekete geçmeden önce bizi hayatımızda memnun etmeyen şeyin ne olduğunu anlamak gerekir. Bir şeyleri değiştirmek iyidir, ancak analiz etmek ve doğru kararlar alabilmek için olaylara uzaktan bakabilmek önemlidir. Bunun için bu yolculukta bize eşlik edebilecek bir psikoloğa danışarak kendinize yardımcı olabilirsiniz!

Değişiklik yap !

Sanırım bu çözümü uygulayan tek kişi ben değilim ama yeni bir başlangıç yapıp her şeyi değiştirmeye karar verdim. Değişiklik yapmak söylemesi kadar kolay olmasa da buna niyet etmek bile kendimi iyi hissetmemi sağladı 🤗. Ancak dikkatli olmalıyız çünkü bu süreçte tabiki zor hislerle mücadele etmek zorunda kalabiliriz. Benim yeni dengemi bulmam yaklaşık bir buçuk yılımı aldı ve süreç boyunca birçok kez çok zor zamanlar geçirdim. Bu nedenle, bunu tek başına yaşamak yerine yardım almak her zaman çok daha iyidir ! :)

Varoluşsal sancıları yatıştırmak için ne yapmalıyım? 

Hayatımızın yoğun dönemlerinde herkes gibi biz de kendimizi sorguladığımız dönemlere girebiliriz, bu çok normal ! Şimdi bunu bir kez yaşadığım için artık onu tanıyorum ve hayatımı ona karşı gardımı alarak devam ettirebilirim. Bu tip durumlarda sakin kalmak ve kendini dinlemek önemlidir:

❤️Sezgilerinizi dinleyin

❤️Arzularınıza ve hayallerinize kulak verin

❤️Başkalarını hayal kırıklığına uğratmaktan korkmanıza rağmen “hayır” demeyi öğrenin

❤️Kendinizi mutlu hissettiğiniz şeyleri yapmaya özen gösterin

❤️Sevecen ve pozitif insanlarla vakit geçirmeye çalışın

🧠Varoluşsal sancılar bize acı verebilir, çünkü yaşamımızla gerçekte ne olduğumuz arasındaki uyuşmazlığı yansıtır. Amaç, sakinleşmek için bir denge bulmaktır. Bu denge, harekete geçmek ve depresyondan korunmanın harika bir yolu olabilir!

Varoluşsal sancıların yaşla bir alakası var mıdır?

“50 yaş sendromu” denen şeyi sık sık duyarız. Bunun yanı sıra  hayatımızda aslında “40 yaş bunalımı”(orta yaş sendromu)  ve “30lu yaşlar sendromu” gibi uğraklar da vardır. Her yeni yaş dilimi farklı duygular hissettirir çünkü kültürel olarak sahip olduğumuz yaşa göre davranmamız gerektiğine dair bir algı vardır ve sürekli bunlara yetişmeye çalışırız.

  • 30 yaş sendromu: Bu, bir yetişkinin kaygısız ve rahat dönemin sona erdiğini gösteren resmi yaşıdır. Çok korkutucu hissettirir çünkü kendinizi nasıl gördüğünüz ile başkalarının bizi 30'lu yaşlarımızda nasıl algıladığı arasında dağlar kadar fark olabilir.
  • Orta yaş krizi (40 yaş bunalımı) : Meslek ve aile hayatımız giderek hayatımızda daha fazla yer kaplar ve bazen kendimizi bile unuturuz. İşte o zaman şüpheci sorular sormaya başlarız kendimize : Acaba doğru yolda mıyım? Bu tip bir bunalım tükenmişlik (burn-out) sendromuna kadar varabilir.
  • 50li yaşlar sendromu : Geçen zamanın farkına varırız ve yaşayacak günlerimizin az olduğu fikrine kapılırız. Hiçbir şey başaramamış hissi ile birlikte işe yaramaz olma hissine bile sahip olabilirsiniz.

⚠️ Unutmayalım ki yaşımız kaç olursa olsun, hepimiz bu tip sancılar yaşayabiliriz. 70 yaşında olduğu gibi 25 yaşında da varoluşsal bir kriz bize kendini hissettirebilir.

Yazar notu: kendini dinlemek, kendine yardım etmenin en iyi yolu

Varoluşsal sancılar güçlü sinyallerdir, bir şeyler yanlıştır, artık kendinizle uyum içinde değilsiniz, kendinizi yeniden düzenlemenin zamanı geldi.
 
En önemli şey, ardında gizli mesajı doğru anlamaktır:
Neler oluyor?
Bu durum nasıl değiştirilir? Bu boşluk nasıl doldurulur?
Ne hakkında rüya görüyorum?
Kendinizi dinlemek bu krizden çıkmanın en iyi yoludur.

👉 Ancak bu işi yapmak kolay değil, zorlandığınızı düşündüğünüz anda bir psikologa başvurmanızı tavsiye ederim. Size vizyonunu, daha objektif bir şekilde dile getirecek, duygularınızı daha iyi yönetmek adına araçlar sunacak ve bu krizi aşmanız için size çözümler sunacaktır.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaleme alan Gözde , Wengood yazarı

🍂Modern zamanlarda bir adet romantik.

En yeni makaleler

Narsist düzelir mi? Bir narsist değişebilir mi?

Narsist bir insanla tanışıp onu sevmiş bulunduysanız, muhtemelen yukarıdaki soru aklınızdan geçiyordur. Narsist kişilik bozukluğu tanısı olan insanlar empatiden yoksundur, kendisini başkalarından üstün görür. Bu durum, narsistlerle yakın ilişki kuran diğer insanları ruh sağlığı ve duygusal olarak yıpratabilir. Gerçek şu ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bir insanda, toksik özellikler o kadar derinlere işlemiştir ki, değişme ve daha iyi insanlar olma ihtimalleri yoktur. Bir narsistin değişemeyecek olduğunu kabul etmek, ve kişinin kendine bunu itiraf etmesi, kendi psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında bilmeniz gerekenler

Ben OKB olan insanlar arasında değilim, ancak bu oldukça yaygın bir hastalık. Türkiye’de büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmış. Obsesif kompülsif bozukluk sahibi değilim fakat, sevdiğim bir yakınım ile bu sınavı beraber verince, bir yazı kaleme almak istedim. Endişeleri nedeniyle, bir takım şeylerin uzun süre takıntılı bir şekilde kafasını meşgul ettiğine şahit oldum. OKB'yi tanımlayan şey işte budur, bu hislere neden olan anksiyete ve atakları. Peki OKB nasıl tedavi edilir? Obsesif Kompulsif Bozukluğa neler sebep olur? Hadi açıklayalım!

Kendini sınırlamana neden olan inanç kalıpları | 🚫 TOP15

"Ben zaten şöyleyim", "Ben zaten böyleyim", "Ben yapamam...", “Benden olmaz…” Kendi kendini sabote etmene neden olan sınırlayıcı düşünceler, gerçek potansiyelini küçümsemene neden olur. Kendine farketmeden koyduğun bu sınırlar, öz motivasyonunu ve kendini gerçekleştirme girişimlerini engeller. Kısacası, kendin olmanı engeller. Herkesin deneyimi kendine, ama sınırlayıcı düşünce kalıpları az çok aynı. En yaygın 15 sınırlayıcı düşünce ve inançları kendinizden uzak tutmak için önce farkına varın.

🥊 Psikolojik savunma mekanizmaları nelerdir?

Herhangi stresli bir durumdan kaçınmak için kendi kendinizi farkında olmadan "kandırıyor" olabilirsiniz. İnsanlar gündelik hayatlarını yaşarken, psikolojik dengelerini koruyabilmek amacı ile çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu savunma mekanizmaları hali hazırda kişinin kötü duygu ve düşüncelerden kaçınmasını, daha az psikolojik gerilimler yaşamasını sağlıyor olsa da, sorunların asıl kaynağı da olabiliyor. Savunma mekanizmaları egonun üzerindeki baskı ile başa çıkabilmek için oluşturulmuş düşünce, tutum ve davranışlardır... En yaygın örnekleri ise; inkar veya yadsıma, erteleme, bastırma, yön değiştirme, yansıtma, mizahlaştırma, somatizasyon vb.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

#Seksizm nedir? Seksist kime denir? 🤷‍♀️ #farkındalık

Cinsiyetçilik, insanları yalnızca belirli bir cinsiyete veya cinsiyete ait olmaları temelinde algılamak ve yargılamak anlamına gelir. Aynı temelde "bireyin ayrıştırılmasını" kapsar. Seksizm günlük hayatımızda her gün karşılaşabileceğimiz bir olgu. Özellikle kadınları hedef alan ayrımcılığı içeriyor olsa da, kavram "cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim ve cinsiyet ifade biçimleri" üzerinden ortaya çıkan bir ayrımcılık biçimini vurgulamaktadır. Kısaca, seksizm, aslında cinsiyetçilik ve kadın haklarının önemini vurgulayan feminist bir yaklaşım, ancak son yıllarda insan hakları temelinde bir eşitlik fikrini savunur. Peki nedir bu seksizm veya seksist dedikleri? Hemen açıklayalım!

Ailemizi sevmek zorunda mıyız? Ben hayırsız evlat mıyım?

Ebeveynlerimiz bizim rol modelimiz, ilham kaynağımız, koruyucularımız. Ergenlikte, kendi kimliğimiz oluşmaya başladığında, insan ailesine karşı aynı duyguları ve hayranlığı hissetmeyebiliyor. Tek başına muhakeme yeteneği kazanıp dünyayı kendi gözünden değerlendirmeye başlayabildiğinde kendine “kimseyi sevmek zorunda değilim.” diyebiliyorsun. İşte tam o anda, üzerinde hak sahibi olduğunu düşündüğün ebeveynlerin ile fikir ayrılığına düştüğünü hissettiğinde kendine kızmaya başlıyorsun. Önemli değil, insan ailesini sevmek zorunda değil ve inan bunu kabul etmek çok iyi hissettiriyor!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest