Toksik Bir Anne ile Büyümek: Psikolojisi Bozuk Anne Davranışları

tarihinde Banu Karadeniz , Psikolog tarafından güncellendi

💭 Toksik bir anne ile büyümek, çocuklukta fark edilmeyen ancak yetişkinlikte derin etkiler bırakan bir deneyimdir. Sürekli eleştirilmek, duygusal olarak ihmal edilmek veya manipüle edilmek, özgüven eksikliği, karar verme zorlukları ve sağlıklı ilişkiler kurmada problemlere yol açabilir. Peki, psikolojisi bozuk anne davranışları nelerdir ve toksik bir anne ile yaşamak sizi nasıl etkileyebilir? Bu makalede toksik anne belirtilerini keşfedecek ve bu etkilerden nasıl kurtulabileceğinizi öğreneceksiniz! 🚀✨

Toksik Bir Anne ile Büyümek: Psikolojisi Bozuk Anne Davranışları

Psikolog Banu Karadeniz
💬 Psikolog Banu Karadeniz
 
Online danışmanlık için tıklayın.
Keşfet 
🔔

Psikolojisi Bozuk Anne ve Çocukluğa Etkileri

💭 Toksik bir anneyle büyümek, bireyin özgüvenini, duygusal sağlığını ve ilişki kurma yetisini derinden etkileyebilir. "Psikolojisi bozuk anne davranışları" bazen fark edilmeyebilir, ancak yetişkinlikte belirgin etkileri olduğu kesin. 📖 Bilimsel araştırmalara dayanan bilgilerle, bu konuyu tüm detaylarıyla ele alıyoruz.

Ücretsiz Kişisel Gelişim Kitapçıklarımızı Hemen İndirin!

Kişisel Gelişim E-kitapçığı: Aşkta Duygusal Dayanıklılık

💖 Aşk ve Duygusal Dayanıklılık

Duygusal dayanıklılık üzerine çalışın, sağlıklı ilişkiler kurmanın yollarını öğrenin.

 📥 Ücretsiz İndir! 
Yenilenme Ritüelleri

🌱 Yenilenme Ritüelleri

Hayatınıza yeni bir soluk getirmek için ilham verici kişisel gelişim egzersizleri!

📥 Ücretsiz İndir!

☣️ Toksik Anne Nedir? Psikolojisi Bozuk Anne Nasıl Davranır?

Toksik anneler, çocuklarının bireysel sınırlarını ihlal eden; duygusal manipülasyon, aşırı kontrol veya ilgisizlik gibi negatif davranışlar sergileyen ebeveynlerdir. Bilimsel anlamda bu konunun çeşitli yönlerini çalışmış 4 temel unsurun bu konuda belirleyici olduğunu söylemek mümkün.

Eğer anne aşağıdaki davranışlarda bulunuyorsa toksik anne ilişkisi kuruyor olabilir: 

✔️ Sürekli eleştirmek ve küçümsemek (Baumeister, 1993: Benlik Saygısı ve Psikolojik İyilik Hali)
✔️ Çocuğu duygusal olarak ihmal etmek (Bowlby, 1988: Bağlanma Teorisi)
✔️ Manipülatif davranışlar göstermek (Johnson, 1997: Emotional Abuse in Families)
✔️ Çocuğun başarısını küçümseyerek değersiz hissettirmek (Parker, 1983: Parenting Styles and Emotional Impact)

🔬 Araştırmalara göre toksik aile ortamlarında büyüyen bireylerin kaygı bozukluğu, özgüven eksikliği ve depresyon geliştirme riski daha yüksektir (Schore, 2001).

profesyonel numeroloji danışmanlığı

Psikologumuza soru sor!

Psikoloji yazarımız Banu Karadeniz'e e-posta ile sorularınızı göndermek ister misiniz?

İletişime geç >

Toksik Bir Anne ile Büyüdüğünüzü Gösteren 6 İşaret

1️⃣ Özgüven Eksikliği

📌 Bilimsel Araştırma: Baumeister’ın (1993) araştırmasına göre, ebeveynlerinden sürekli olarak olumsuz geri bildirim alan çocuklar, düşük özgüvene sahip bireyler haline gelirler. Özellikle toksik bir annenin eleştirel ve küçümseyici tutumu, çocuğun kendine güvenini ve kendi değerini algılayış biçimini derinden etkileyebilir.

💭 Günlük Yaşamda Nasıl Görünür?

Özgüven eksikliği bazen açık bir şekilde görülse de, çoğu zaman fark edilmesi zor olabilir. Kendinize sorular sorun, günlük hayatta aşağıdaki durumları sıkça yaşıyor musunuz?

👉 Başkalarının sizi takdir etmesine rağmen, kendi başarılarınızı küçümsüyor musunuz?
👉 Bir hata yaptığınızda bunu büyütüp, uzun süre kendinizi suçluyor musunuz?
👉 Fiziksel görünümünüz veya yetenekleriniz konusunda kendinizi yetersiz hissediyor musunuz?
👉 Sadece mükemmel olduğunuzda sevileceğinizi mi düşünüyorsunuz?

Örneğin, iş yerinde bir projeyi başarıyla tamamladınız ama kendinizi "Aslında çok da iyi yapmadım, biraz şansım yaver gitti" diye düşünürken buluyorsunuz. Veya bir arkadaşınız yeni bir şey denemenizi önerdiğinde "Ben yapamam, kesin başarısız olurum" diyerek geri çekiliyorsunuz. İşte bunlar, toksik bir ebeveynin yetiştirdiği bireylerde sıkça görülen özgüven problemlerine dair örneklerdir.

💡 Ne Yapabilirsiniz?

✔️ Olumlu İç Konuşmalar Geliştirin: Kendinizle nasıl konuştuğunuz çok önemlidir. "Bunu yapamam" yerine, "Deneyebilirim ve elimden gelenin en iyisini yaparım" şeklinde kendinizi destekleyici ifadeler kullanın. Küçük başarılarınıza bile değer verin.
✔️ Olumlu Geribildirimler Alın ve Kabul Edin: Sizi takdir eden insanların sözlerini hafife almayın. Eğer biri size "Bu işte gerçekten iyisin" diyorsa, bunun üzerinde düşünün ve "Teşekkür ederim" diyerek kabul edin.
✔️ Kendi Kendinize Şefkat Gösterin: Kendinize karşı en acımasız eleştirmen değil, en sevgi dolu destekçiniz olun. Hataların ve eksikliklerin doğal olduğunu kendinize hatırlatın.

Toksik bir ortamda büyümek özgüven konusunda zorluklar yaratabilir, ancak bu sizin kim olduğunuzu tamamen tanımlamaz. Özgüven geliştirilebilir ve geçmişin etkilerini aşmak mümkündür! 🌱✨

>> Özgüven Artırmanın Yollarını Keşfet! 

2️⃣ Kendini Değersiz Hissetme

Bilimsel Temel: Parker (1983), çocukluk döneminde sürekli eleştirilen ve değersiz hissettirilen bireylerin düşük benlik saygısı geliştirme eğiliminde olduğunu ve bunun ilerleyen yaşlarda kimlik karmaşasına yol açabileceğini ortaya koymuştur. Bir çocuğun, özellikle güven duyduğu birincil bakıcısından gördüğü eleştiri ve küçümsenme, zamanla içselleştirilerek bireyin kendine bakış açısını şekillendirir. 

Örneğin, çocuklukta sürekli olarak başka biriyle kıyaslanan biri, kendi değerini anlamakta zorlanır. "Bak, kuzenin senden daha başarılı!" cümlesini sık sık duyan bir çocuk, büyüdüğünde kendi değeri ile başarıyı özdeşleştirebilir ve başarısız olduğu anlarda tamamen değersiz hissetmeye eğilim gösterebilir. Veya "Sen bunu beceremezsin, zaten hep yanlış yapıyorsun" gibi sözler. Çocuk zamanla yaptığı her şeyin yetersiz olduğu inancını geliştirir. Yetişkin olduğunda ise kendi başarılarını takdir edemez, sürekli kusur arar veya başkalarının onayına ihtiyaç duyar.

🚨 Belirtileri:

✔️ Sürekli yetersiz hissetme: Kendinizi ne kadar çaba gösterseniz de yeterince "iyi" hissetmiyorsunuz. Örneğin, iş yerinde bir projeyi başarıyla tamamladığınızda bile, "Bunu herkes yapabilirdi, özel bir şey değil" diye düşünüyorsunuz.
✔️ Başarıları küçümseme: Küçük ya da büyük fark etmez, başardığınız şeyleri önemsemiyorsunuz. Örneğin, zor bir sınavdan yüksek not alsanız bile "Sadece şanslıydım" diye düşünüyorsunuz.
✔️ Sürekli dış onay arayışı: Kendi değeriniz konusunda emin olamadığınız için, sürekli başkalarından övgü ve takdir duymaya ihtiyaç duyuyorsunuz. Örneğin, yeni aldığınız bir kıyafetin size yakışıp yakışmadığını defalarca soruyor veya yaptığınız işin yeterince iyi olup olmadığını sürekli başkalarına danışıyorsunuz.

🔥 Çözüm:

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Beck (1979) tarafından geliştirilen BDT, kişinin kendisiyle ilgili olumsuz düşüncelerini fark etmesine ve değiştirmesine yardımcı olabilir. Örneğin, "Ben başarısız biriyim" düşüncesinin yerini, "Başarısız olmam her zaman başarısız olacağım anlamına gelmiyor" gibi daha gerçekçi bir düşünce alabilir.
Öz-şefkat uygulamaları: Kendi kendinize daha merhametli bir dil kullanmayı öğrenmek, değersizlik hissini azaltabilir. Örneğin, başarınızı küçümsemek yerine, "Elimden gelenin en iyisini yaptım ve bunun için kendimi takdir ediyorum" diyerek kendinizi motive edebilirsiniz.
Sınır koyma: Değerinizi sürekli dış kaynaklardan almak yerine, kendi içsel ölçütlerinizi geliştirmek önemlidir. Başkalarının onayına bağımlı olmadan kendinizi yeterli görebilmeyi öğrenmek uzun vadede özgüveninizi artırabilir.

arkası dönük bir kadın, depresiflik hissi veren bir fotoğraf

"Kimse beni sevmiyor" gibi hissediyorum! | Neden böyle? 

3️⃣ Karar Vermekte Zorluk (Kararsızlık)

📌 Bilimsel Araştırma: Heinz Kohut’un (1997) “Self Psychology and Decision Making” çalışmasına göre, çocuklukta bireyin benlik gelişimi yeterince desteklenmediğinde, karar alma süreçlerinde ciddi zorluklar yaşanabilir. Özellikle toksik anneler tarafından sürekli eleştirilen ya da yönlendirilen çocuklar, kendi kararlarını verme konusunda güvensizlik geliştirirler.

💭 Günlük Yaşamda Nasıl Görünür?

Kararsızlık sadece büyük kararlar alırken değil, günlük yaşamın küçük detaylarında da kendini gösterebilir. Aşağıdaki durumları sıkça yaşıyor musunuz?

👉 Menüde ne seçeceğinize karar veremeyip başkalarına “Sen ne alıyorsun?” diye sormak
👉 Yeni bir işe başlamak ya da bir ilişkiye adım atmak konusunda sürekli ertelemek
👉 “Ya yanlış karar verirsem?” korkusuyla harekete geçememek
👉 Başkalarının onayını almadan adım atamamak

Örneğin, bir iş teklifini değerlendirirken günlerce karar veremiyor, sürekli olarak arkadaşlarınıza danışıyor ve sonunda “Ya pişman olursam?” diyerek hiçbir adım atmıyorsanız, bu çocuklukta karar verme hakkınızın elinizden alınmış olabileceğine işaret edebilir.

💡 Ne Yapabilirsiniz?

✔️ Küçük Kararlarla Pratik Yapın: Günlük hayatta basit seçimler yaparak başlayın. Örneğin, bugün ne giyeceğinize ya da ne yiyeceğinize hızlıca karar verin.
✔️ Aşırı Analizden Kaçının: Her seçimin mükemmel olması gerekmediğini kendinize hatırlatın. Hatalar da öğrenme sürecinin bir parçasıdır.
✔️ Kendi Sesinizi Duyun: Başkalarının fikirlerini almak faydalı olabilir, ancak son kararı sizin vermeniz gerektiğini unutmayın. İç sesinizi dinlemeyi öğrenin.

Karar vermek, zamanla gelişen bir beceridir. Toksik bir ortamda büyümüş olsanız bile, kendi seçimlerinizi yapma hakkınız ve gücünüz vardır. 🌿

4️⃣ Duygularınızı Tanımakta ve İfade Etmekte Zorluk

📌 Bilimsel Araştırma: Allan Schore’un (2001) nöropsikolojik araştırmaları, çocuklukta duygularını bastırmak zorunda kalan bireylerin, ilerleyen yaşlarda depresyon, anksiyete ve bağlanma problemleri yaşama riskinin arttığını göstermektedir. Özellikle “Ağlama!”, “Abartıyorsun!” gibi ifadelerle büyüyen çocuklar, duygularını tanımakta ve ifade etmekte zorlanabilirler.

📚 Destekleyici Kaynak: Daniel Goleman – Emotional Intelligence

💭 Günlük Yaşamda Nasıl Görünür?

👉 Üzgün olduğunuzda bile “Ben iyiyim” demek
👉 Öfke, kırgınlık gibi duyguları bastırmak ve yok saymak
👉 Duygularınızı ifade ettiğinizde suçluluk hissetmek
👉 Başkalarının duygularını anlamakta zorlanmak

Örneğin, bir arkadaşınız sizi kırdığında bunu dile getiremiyor, “Boşver, önemli değil” diyerek geçiştiriyorsanız; ya da ağlamak istediğinizde kendinizi tutup “Zayıf görünmemeliyim” diyorsanız, bu duygusal bastırmanın bir işareti olabilir.

💡 Ne Yapabilirsiniz?

✔️ Duygu Günlüğü Tutun: Her gün yaşadığınız olaylar karşısında ne hissettiğinizi yazın. Bu, duygularınızı tanımanıza yardımcı olur.
✔️ Destek Gruplarına Katılın: Benzer deneyimleri yaşayan insanlarla duygularınızı paylaşmak, ifade becerilerinizi geliştirir.
✔️ Duygulara İzin Verin: Üzgün, kızgın ya da kırgın hissetmek doğaldır. Bu duygulara izin vermek, onları sağlıklı şekilde yönetmenin ilk adımıdır.

Unutmayın, duygularınızı bastırmak sizi güçlü yapmaz. Gerçek güç, onları tanıyıp ifade edebilmektir. 🌊

düşünceli ve deniz kenarında oturan bir kadın

Yalnızlık ve boşluk hissi: nasıl başa çıkmalı? 

5️⃣ Kendinizi Tanımlayamama (Eksik Benlik Algısı)

📌 Bilimsel Kaynak: Erik Erikson’un (1968) “Psychoanalytic Theories of Identity” çalışmasına göre, bireyin kimlik gelişimi çocuklukta başlar ve sağlıklı bir benlik algısı, destekleyici bir çevreyle şekillenir. Toksik bir anneyle büyüyen bireyler, kendi kimliklerini oluşturmakta zorlanabilirler.

💭 Günlük Yaşamda Nasıl Görünür?

👉 “Ben kimim?” sorusuna net bir yanıt verememek
👉 Hayat amacınızı ya da tutkularınızı bilmiyor olmak
👉 Başkalarının beklentilerine göre yaşam sürmek
👉 Kendi değerlerinizi belirleyememek

Örneğin, bir kariyer seçimi yaparken “Ailem böyle istiyor” diyerek kendi isteklerinizi göz ardı ediyorsanız ya da bir ilişki içinde sürekli olarak partnerinizin isteklerine göre şekilleniyorsanız, bu eksik benlik algısının bir göstergesi olabilir.

💡 Ne Yapabilirsiniz?

✔️ Yeni Hobiler ve Deneyimler Edinin: Farklı şeyler deneyerek neyi sevdiğinizi ve neye ilgi duyduğunuzu keşfedin.
✔️ Değerlerinizi Belirleyin: “Benim için ne önemli?” sorusunu kendinize sorun. Cevaplarınızı yazın ve bu değerlere göre yaşamaya çalışın.
✔️ Profesyonel Destek Alın: Bir psikolog ya da yaşam koçu, kimlik gelişiminizi destekleyici çalışmalarla size rehberlik edebilir.

Kendinizi tanımak bir yolculuktur. Geçmişte kim olduğunuz değil, şimdi kim olmak istediğiniz önemlidir. 🌟

6️⃣ Sağlıklı İlişkiler Kurmakta Zorluk (Güven Problemleri)

📌 Bilimsel Araştırma: John Bowlby’nin (1988) Bağlanma Teorisi, çocuklukta kurulan bağların, bireyin yetişkinlikteki ilişkilerini doğrudan etkilediğini ortaya koymuştur. Toksik bir anneyle büyüyen bireyler, güvensizlik, terk edilme korkusu ve bağımlı ilişkiler geliştirme eğiliminde olabilirler.

📚 Destekleyici Kitap: Attached – Amir Levine & Rachel Heller

💭 Günlük Yaşamda Nasıl Görünür?

👉 İnsanlara kolayca güvenememek
👉 Sürekli terk edilme korkusu yaşamak
👉 Aşırı kıskançlık ya da kontrol etme ihtiyacı
👉 Sağlıksız ilişkilerde kalmak ya da yakınlaşmaktan kaçınmak

Örneğin, partneriniz size güven verici davranmasına rağmen sürekli “Beni terk edecek” korkusu yaşıyorsanız ya da biriyle yakınlaşmaya başladığınızda aniden geri çekiliyorsanız, bu bağlanma problemlerine işaret edebilir.

💡 Ne Yapabilirsiniz?

✔️ Bağlanma Stilinizi Öğrenin: Anksiyöz, kaçıngan ya da güvenli bağlanma stillerinden hangisine sahip olduğunuzu öğrenmek, ilişkilerdeki davranışlarınızı anlamanıza yardımcı olur.
✔️ Sağlıklı İlişkileri Gözlemleyin: Güven temelli ilişkileri model alın. Bu tür ilişkilerin nasıl işlediğini gözlemlemek, kendi ilişkilerinizi dönüştürmenize yardımcı olabilir.
✔️ Güven İnşa Etmeye Odaklanın: Küçük adımlarla güven inşa edin. Açık iletişim, sınır koyma ve karşılıklı saygı, sağlıklı ilişkilerin temelidir.

Geçmişiniz, geleceğinizi belirlemek zorunda değil. Güven yeniden öğrenilebilir ve sağlıklı ilişkiler kurulabilir. 💞

Toksik Bir Anne ile Büyüdüğünüzde Nasıl İyileşebilirsiniz? ❤️‍🩹

📌 “Psikotravma ve Kimlik Gelişimi” – Judith Herman, 1992

🚀 İyileşme Yöntemleri:

✔️ Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ile düşünce kalıplarınızı olumlu yönde değiştirebilirsiniz.

✔️ Duygu Odaklı Terapi (EFT) sayesinde kendinizi daha iyi ifade etmeyi öğrenebilirsiniz.

✔️ Mindfulness ve meditasyon, travmatik düşünceleri yönetmede etkili olabilir.

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: 🔗 Çocukları yetişkinlikte etkileyecek ruhsal yaralar veya 🔗 Çocukların duyguları da gerçektir, Psk. Esra Orçunlu

Sonuç: Güç Elinizde!

Psikolojisi bozuk bir anne ile yaşamak, zorlu bir süreç olabilir. Ancak, geçmişinizin sizin geleceğinizi tanımlamasına izin vermek zorunda değilsiniz.

✔️ Destek alın.
✔️ Duygularınızı keşfetmeye başlayın.
✔️ Kendi yolunuzu çizin.
💜 Sen değerlisin. Kendine inan! 💜

👉 Daha hızlı bir iyileşme süreci için Wengood’daki deneyimli uzmanlardan destek alabilirsiniz!
Hemen bir uzman ile iletişime geç!

🤗  "KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe 🚀

Kaleme alan
Banu Karadeniz , Psikolog

Klinik psikoloji alanında yüksek lisansını tamamladıktan sonra özellikle stres, kaygı ve travma üzerine çalıştı. 9 yıldır danışanlarına hem bireysel hem de grup terapileriyle rehberlik ediyor.

Konuşmak istediğin bir şey mi var? Wengood uzmanları burada!

Hayat bazen karmaşık olabilir ve bir uzman desteği iyi olabilir. İlişkiler, stres, kariyer çıkmazları, sorular... Wengood'da uzmanlara online danışabilirsin.

Psikolog Banu Karadeniz

Banu Karadeniz

🧠 Psikolog
#stres #farkındalık #huzur

İletişime geç
Simon Tor

Ayşe Demir

💌 İlişki Danışmanı
#sağlıklıilişki #güven #iletişim

İletişime geç

Emre Yıldız

🪜 Kariyer Koçu
#liderlik #özgüven

İletişime geç

Psikolojik zorluklardan biraz bahsedelim...

Psikolojik Zorluklar: Kendi İç Dünyanızı Anlamanın İlk Adımı!

Kendinizi yorgun, endişeli veya bazen kaybolmuş mu hissediyorsunuz? Hayat inişli çıkışlı bir yolculuktur ve psikolojik zorluklarla karşılaşmak oldukça doğaldır. Burada, duygularınızı anlamanıza ve iç huzurunuzu bulmanıza yardımcı olacak içerikler sunuyoruz.

Stres ve Psikoloji: Stresinizi Anlayın ve Kontrol Altına Alın

Stres, hayatın doğal bir parçası olsa da, kontrol edilmediğinde zihinsel ve fiziksel sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Peki, stresin belirtileri nelerdir ve nasıl başa çıkabiliriz? Wengood'un bu köşesinde, stresin etkilerini anlayıp, daha dengeli bir yaşam için pratik çözümler keşfedeceksiniz.

12 adımda hayata yeniden başlamak

Hayatınızda yeni bir sayfa açmak istiyor ya da hayata yeniden başlamak mı istiyorsunuz? Peki yeni kararlar almak ve hayata sıfırdan başlamak için hazır mısın? Yeniden doğmak herkes ister, ancak yapmak istediklerimizi gerçekleştirme cesaretini hepimiz gösteremiyoruz. E, tabii kolay sorular beklemez insanı. Hayatınıza yeniden başlamak için önce hangi adımı atacağını bilmek ve ne yapmak istiyorum sorusunun cevabını keşfetmiş olmak gerekir. Amacımız, feleğin çarkını şaşırtmak niyetinde olan sana motivasyon ile ilgili sözler sıralamak değil. Yeniden başlamak ve yeni hayatını şifayla, sağlıkla donatmak isteyen insanların ortak kaygı, korku, duygu ve yol haritalarını incelemek.

Manipülatör bir narsisti alt etmek: nasıl başa çıkacağım?

Yeter! İmajının incinmesine, sürekli olarak manipüle edilmeye ve kendini aşağılık veya suçlu hissetmene bir dur de artık! Otoriter yüksekten bakan, her şeyden sizi sorumlu tutan, burnu büyük ve yalancı kadın veya adamlardan kendini korumanın vakti. Narsist sapkınlık kişiliklerin özellikleri arasında son derece toksik olan şey “manipülasyon”. Bu hem psikolojik, hem de duygusal istismar devam ederken ne olursa olsun kurban bir süre ne olduğunu anlayamaz ve karşı karşıya kaldığı narsist sapkının masum olduğunu düşünür. Zorlandığın ve incindiğin gerçeğini yok sayma. Kendine ve hayatına sahip çıkıp dizginleri eline almaya hazır mısın? Narsistlerin sonu adlı film başlıyor!

Narsistle mücadele: Bir narsisti alt etmek mümkün mü?

Bir narsistle nasıl baş edileceğini öğrenmek zordur çünkü narsistler empatiden yoksundur, aşırı övgüye ihtiyaç duyarlar ve kendileriyle ilgili abartılı imajlara sahiptirler. Genellikle aldatıcıdırlar ve kendileriyle geçinmeyi neredeyse imkansız hale getiren derin güvenlik açıklarına sahip olurlar. Bir narsistle mücadele etmenin anahtarı yüzleşmekten kaçınmak, etkileşimleri kısa tutmak ve mümkün olduğunda mesafeli bir ilişki kurmak!

Öfke kontrolü bozukluğu | Öfke kontrolü nasıl sağlanır?

Bazı durumlarda görüyoruz ki toplum ruh sağlığı tehdit altında iken günümüzde konuşmamız gereken en önemli olumsuz duygulardan biri öfke duygusu 😡. Çünkü öfke hem kişinin kendine zarar verebilir, hem de başkasına zarar verebilir. Maalesef kontrol etmede en çok zorlandığımız öfke duygusu ne şekilde ifade edileceğini bilmediğimizde bizi ve başkalarını zor durumlara sürükleyebiliyor. Öfkenizi kontrol etmekte zorlandığınızı düşünüyorsanız doğru yerdesiniz! Online terapi niteliğinde bir makale kaleme aldık!

Terk edilme korkusu: Nedir? Neden olur? Nasıl geçer?

Terk edilme korkusu bazı insanların birini kaybetme düşüncesiyle karşı karşıya kaldıklarında yaşadıkları sürekli korku ve kaygı hali ile tanımlanır. Bunu yaşayan kişi bile bunu farkında olmayabilir ancak tartışmasız en yaygın ve zarar veren korkulardan biri. Terk edilme korkusu yaşayan kişiler, ilişkilerini etkileyen davranış ve düşünce kalıplarını sergileme eğilimindedirler ve bu durum hem kişi açısından hem de insan ilişkileri açısından olumsuz sonuçlara gebedir.

Psikolojik destek: ücretsiz psikolog desteği alabilir miyim?

Çoğumuz psikolojik sorunlarını sosyal çevremiz ile paylaşarak hafifletmeye çalışıyoruz. Fakat sosyal destek yeterli olmayınca uzman psikologlara yolumuz düşüyor. Psikolojik destek almak istiyorsunuz ama özel muayene ücretleri nedeniyle bir danışmana gitmekten çekiniyor musunuz? Ücretsiz olarak psikolojik destek almak mümkün mü diye araştırdık ve bir liste hazırladık.

Herkesi memnun etmek: neden sürekli onaylanmak zorundayım?

Hayatınızı başkalarının sizin hakkındaki fikirlerine abartılı bir önem vererek geçirmek istediğinize emin misiniz? Beğenilme arzusu, başkalarını memnun etmek için duyulan bu aşırı dürtü, derinlerde ciddi bir eksikliğin göstergesi olabilir. Başkalarını memnun etmek için mi yaşıyorsun? Kabul görmek için herşeyi yapıyor ve hayır demekte zorluk mu çekiyorsun? Onaylanmaya neden bu kadar ihtiyacınız var? Kendinizi bu dürtüden nasıl kurtarırsınız?

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

🔎 Biliyor musunuz?

Kendi iç sesinizi dinlemeyi öğrenmek ve duygularınızı anlamak, en doğru kararları verebilmek için çok önemli! Kendi eğilimlerini, içsel gücünü, döngülerini veya engellerini keşfetmek için uzmanlarla görüşmek size iyi gelebilir.

🌟 Yaşam koçları ve spiritüel danışmanları keşfedin! 🌟

Psikoterapi ve ruh sağlığı uzmanlarından gelenler!

Psikoloji Uzmanları ve Tavsiyeler | Kendini Anla, Daha İyi Hisset

Bu bölümde, Wengood psikoloji uzmanlarının görüşlerinden faydalanarak kendini daha iyi anlamana ve psikolojik iyi oluşunu güçlendirmene yardımcı olacak bilgiler paylaşıyor. Kendi iç dünyanı tanımak ve bilinçli adımlar atmak için uzmanların önerilerine göz atmaya ne dersin?

Psikoloji ve Terapiler: Kendini Daha İyi Anla ve İyi Hisset!

Psikoterapi, bireylerin duygusal ve zihinsel problemlerle başa çıkmalarına yardımcı olur. Bir uzman rehberliğinde yapılan bu süreç, kişinin yaşam kalitesini artırır. Günümüzde depresyon, anksiyete, stres, özgüven eksikliği gibi konularla ilgili birçok terapi yöntemi mevcuttur. Hepsi ve daha fazlası Wengood'un bu köşesinde!

Ruh sağlığımıza hak ettiği özeni gösteriyor muyuz?

1992 yılından beri Dünya Ruh sağlığı federasyonu tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Ruh sağlığını genel insan sağlığından ayrı düşünemeyiz. Çünkü iyilik hali, bedensel ve ruhsal sağlığın bütününe bağlıdır. Ruh sağlığının önemini anlamak sadece kişiler için önem teşkil etmez, toplumun refahı için de oldukça önemlidir. Mental sağlığımıza dair bilmeniz gereken her şey bu makalede!

Olumlu düşünmenin gücü ve ardındaki mantık | #pozitifdüşünce

"Pozitif düşünmenin gücü sayesinde..." ile başlayan cümleler size hep abartılı mı geldi? Belki de "olumlu düşün ki olumlu olsun" anlayışı hakkında biraz ciddi bilgi okursanız fikriniz değişir. Zihin güçlü bir araçtır çünkü bakış açımızı belirler. Sadece pozitif düşünme alışkanlığı bile olumsuz duyguları olumlu duygular ile değiştirebilir, ruh ve beden sağlığınızı ve sosyal ilişkilerinizi iyileştirebilir. Tüm bunlar sizi hayatın akışına güçlü şekilde bağlar ve mutlu bir insan yapar. Olumlu düşünmek, kusurları reddetmek değil, onları birer iyileşme fırsatı olarak görmek demektir. Bu sefer bir yaşam felsefesi olarak pozitif düşünme alışkanlığının işlevselliği ve kazanımı üzerine konuşacağız.

Duygusal detoks: 3 adımda duygularınızı yönetmeyi öğrenin

Duygusal detoks, kendinize dikkat ederken duygularınızı kabul etmenizi sağlar. Evet, gene bir detoks diyorsunuz ancak, bu yöntem duygularınızı sakinleştirmenin ve zihninizi netleştirebilmenin bir yolu... Kısacası, umut vaat eden bir yolculuk…

Antidepresan kullanmak yerine YOGA YAP!

Bilimsel araştırmalara göre, yoga depresyon tedavisinde tamamlayıcı ve destekleyici bir uygulama olarak kabul ediliyor. Antidepresanların yetersiz kaldığı yerde bizim yaşam alışkanlıklarımız devreye giriyor. Kısacası tıbbi tedavi yöntemlerini doğal alternatifler ve sağlıklı yaşam pratikleri ile destelemek gerekiyor. Bunun nedenini detaylıca anlattıktan sonra, serotonin ve dopamin düzeylerini artırdığına, beyin gelişimini iyileştirdiğine inanılan dört yoga pozunu paylaşacağım: Kedi Duruşu (Bidalasana), Yarım Kelebek Duruşu (Janu Sirsasana), Ağaç Duruşu (Vrksasana) ve Ayakta Öne Eğilme (Uttanasana)!

"Çocuğum özgüvenli mi, narsist mi?" Psk. Şeyma Sert

Paşa oğullar ve prenses kızlar! Çocuklarımıza özgüven aşılayalım derken acaba onları yalnızlaştırıyor olabilir miyiz? Özgüvenli ve ayakları yere basan birer yetişkin olmaları için aileler onlara her şeyi vermeye hazır. Akran zorbalığı, aşırı özgüven ve çocuklarımızın kendilerini dünyada tek sanarak büyüyor olması... Psikolojik danışman Şeyma Sert, bu soruların cevabını arıyor ve bir narsist yetiştirmek ile özgüvenli birey yetiştirmek arasındaki farka değiniyor.

Bebeklerde uyku eğitimi | Psk. Dan. Şeyma Sert

Bebeklerin gece beslenmeleri azaldığında, uyku düzenlerinde de değişiklik olabiliyor. Özellikle doğum sonrası, uyumak için çok az zaman bulabilen anneler için, bebeklerde uyku düzensizliği gerçek bir problem haline dönüşebiliyor. Bebeklere uyku eğitimi; çocuğa kendi kendine uyumayı öğretmek demek. Uyku eğitimi alan bebek, geceleri rahat ve kaliteli bir uyku uyuyabilir ve kendi kendilerine uykuya dalabildikleri için, anne de kendine daha fazla vakit ayırabilir. Peki uyku eğitimi şart mı? Bebeğinizi ağlatmadan ona uyku eğitimi vermek mümkün mü? Psk. Dan. Şeyma Sert, kendisine uyku eğitimi hakkında en sık sorulan sorulan soruları yanıtladı.

Şükran Günlüğü nedir? | Bir kişisel gelişim ve mutluluk egzersizi

Kendinizi iyi hissetmek için bir dizinin karşısına geçip düşünmemeye çalışmak yerine şükran günlüğü tutun! Bu ritüel sayesinde hayata bakış açısı ve yaşanmışlıkları değerlendirebiliyorsun. Yaşamın iyi yönleri de var. Bu güzellikleri farkına varmak ve hayatınızı daha pozitif yaşamak istiyorsanız size şükran günlüğü edinmenizi tavsiye ederim.

Depresyon testi: Depresyon mu? Depresif hal mi? Üzüntü mü?

İçinde bulunduğumuz ruh halini nasıl anlarız? Üzüntü, depresif hal, sürekli ağlama isteği, kendini değersiz hissetme, yalnızlık hissi, enerji ve motivasyon kaybı. Artık kendinizi tanıyamıyor ve olumsuz duygularınızı anlamakta zorluk mu çekiyorsunuz? Depresif miyim, yoksa gerçekten depresyonda mıyım, nasıl anlarım? Bu sorunun cevabını kendinize verebilmeniz için depresyon nedir, belirtileri nelerdir anlamak gerekir. Durumunuzu iyi analiz ettikten sonra kendinize nasıl yardımcı olabileceğinizi bulabilirsiniz. Bu yüzden depresyon hastalığının sınırları ve depresyonun fiziksel belirtileri hakkında daha detaylı bilgi için depresyon testi niteliğinde bu makaleye bir göz atmanızı tavsiye ederiz.

Güncel içeriklere göz at!

Megalomani Nedir? Megaloman Kişilik Özellikleri ve Psikolojisi

Kimi zaman çevremizde, kendini her şeyin merkezinde gören, eleştiriye kapalı ve üstünlük hissiyle hareket eden insanlarla karşılaşırız. Bu davranışlar sadece bir kişilik özelliği mi, yoksa altında yatan daha derin psikolojik bir durum olabilir mi? İşte bu noktada “megalomani” kavramı devreye giriyor. Bu yazıda, megaloman kişilik özelliklerini, megalomaninin psikolojik kökenlerini ve bu durumla başa çıkma yollarını ele alacağız.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

Moral ve cesaret mesajı örnekleri | En güzel destek mesajları

"Sakin ol. Nefes al. Ben buradayım!" Bu sözleri, baskı çok fazla olduğunda ve her şey cehenneme dönüştüğünde duymak kime iyi gelmez? Kelimeler her şeyi hemen çözmez, ama yardımcı olurlar ve her şeyden önce yatıştırmaya yeterli olurlar! Gülümsemeye ve güveni yeniden kazanmaya ihtiyaç duyduğumuzda etrafımızdan gelen moral mesajları hiçbir zaman kötü bir fikir değil! Zor zamanlar geldiğinde, hepimizin tıpkı bir dostun sarılması gibi bir cesaret verici mesaja ihtiyacı vardır. İşte en güzel mesaj örnekleri ve moral verici sözler!

En ilham verici motivasyon sözleri! 20 mükemmel söz!

Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!

En Ünlü Filozofların İlham Veren Felsefi Sözleri | TOP 15

Filosofların sözleri bazen tek bir cümleyle hayatımızı değiştirebilir! 💡 Düşünmeye, sorgulamaya ve kendimizi keşfetmeye teşvik eden bu alıntılar, hayatın anlamı, mutluluk, başarı ve insan doğası hakkında bize rehberlik ediyor. Eğer içsel bir yolculuğa çıkmak, motivasyonunuzu artırmak veya sadece biraz ilham almak istiyorsanız, doğru yerdesiniz! İşte tarihin en büyük filozoflarının en güçlü 25 sözü… ✨ En çok hangisi sizi etkiledi, yorumlara bırakmayı unutmayın! 💭

Anı yaşamak ile ilgili sözler | Carpe diem arkadaşlar!

Sezen’in dediği gibi “Yaşamak dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret.” Bize öğretilen zaman, hayatımızın 3 ana bölümden oluştuğunu söyler. Geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zaman. Fiziksel olarak, hiç kimse, hiçbir şey, hiçbir zaman geçmiş veya gelecekte olmaz. Mütemadiyen şimdiki zamanda yer almaktadır, ancak zihin diğer zamanlarda da yaşayabiliyor. Hatta, bu yüzden bulunduğun anı yaşayamamak kaçınılmaz. Sen, sen ol, anı yaşa, anda kal! 🤗Neden mi? Önemli olan andan keyif almak çünkü! Anı yaşamak ile ilgili sözler kısa da olsa motivasyon kaynağı olacak!

Scamper Tekniği ile Çocuklarda Yaratıcı Düşünmeyi Geliştirme

“Yaratıcılık doğuştan mı gelir, yoksa geliştirilebilir mi?” 🤔 Birçok ebeveynin aklını kurcalayan bu sorunun cevabı aslında oldukça net: Yaratıcılık geliştirilebilir bir beceridir. Özellikle okul öncesi dönemde çocukların hayal gücü sınırsızdır ve doğru yönlendirmelerle bu potansiyel harika sonuçlara dönüşebilir. İşte tam da bu noktada devreye Scamper tekniği giriyor. 🎯

İyi yaşam tavsiyeleri, doğrudan gelen kutuna! 💌

Youtube kanalımıza abone olmayı unutma!

Youtube kanalımıza abone olmayı unutma!