Toksik Bir Anne ile Büyüdüğünüzü Gösteren 6 İşaret
1️⃣ Özgüven Eksikliği
📌 Bilimsel Araştırma: Baumeister’ın (1993) araştırmasına göre, ebeveynlerinden sürekli olarak olumsuz geri bildirim alan çocuklar, düşük özgüvene sahip bireyler haline gelirler. Özellikle toksik bir annenin eleştirel ve küçümseyici tutumu, çocuğun kendine güvenini ve kendi değerini algılayış biçimini derinden etkileyebilir.
💭 Günlük Yaşamda Nasıl Görünür?
Özgüven eksikliği bazen açık bir şekilde görülse de, çoğu zaman fark edilmesi zor olabilir. Kendinize sorular sorun, günlük hayatta aşağıdaki durumları sıkça yaşıyor musunuz?
👉 Başkalarının sizi takdir etmesine rağmen, kendi başarılarınızı küçümsüyor musunuz?
👉 Bir hata yaptığınızda bunu büyütüp, uzun süre kendinizi suçluyor musunuz?
👉 Fiziksel görünümünüz veya yetenekleriniz konusunda kendinizi yetersiz hissediyor musunuz?
👉 Sadece mükemmel olduğunuzda sevileceğinizi mi düşünüyorsunuz?
Örneğin, iş yerinde bir projeyi başarıyla tamamladınız ama kendinizi "Aslında çok da iyi yapmadım, biraz şansım yaver gitti" diye düşünürken buluyorsunuz. Veya bir arkadaşınız yeni bir şey denemenizi önerdiğinde "Ben yapamam, kesin başarısız olurum" diyerek geri çekiliyorsunuz. İşte bunlar, toksik bir ebeveynin yetiştirdiği bireylerde sıkça görülen özgüven problemlerine dair örneklerdir.
💡 Ne Yapabilirsiniz?
✔️ Olumlu İç Konuşmalar Geliştirin: Kendinizle nasıl konuştuğunuz çok önemlidir. "Bunu yapamam" yerine, "Deneyebilirim ve elimden gelenin en iyisini yaparım" şeklinde kendinizi destekleyici ifadeler kullanın. Küçük başarılarınıza bile değer verin.
✔️ Olumlu Geribildirimler Alın ve Kabul Edin: Sizi takdir eden insanların sözlerini hafife almayın. Eğer biri size "Bu işte gerçekten iyisin" diyorsa, bunun üzerinde düşünün ve "Teşekkür ederim" diyerek kabul edin.
✔️ Kendi Kendinize Şefkat Gösterin: Kendinize karşı en acımasız eleştirmen değil, en sevgi dolu destekçiniz olun. Hataların ve eksikliklerin doğal olduğunu kendinize hatırlatın.
Toksik bir ortamda büyümek özgüven konusunda zorluklar yaratabilir, ancak bu sizin kim olduğunuzu tamamen tanımlamaz. Özgüven geliştirilebilir ve geçmişin etkilerini aşmak mümkündür! 🌱✨
>> Özgüven Artırmanın Yollarını Keşfet!
2️⃣ Kendini Değersiz Hissetme
Bilimsel Temel: Parker (1983), çocukluk döneminde sürekli eleştirilen ve değersiz hissettirilen bireylerin düşük benlik saygısı geliştirme eğiliminde olduğunu ve bunun ilerleyen yaşlarda kimlik karmaşasına yol açabileceğini ortaya koymuştur. Bir çocuğun, özellikle güven duyduğu birincil bakıcısından gördüğü eleştiri ve küçümsenme, zamanla içselleştirilerek bireyin kendine bakış açısını şekillendirir.
Örneğin, çocuklukta sürekli olarak başka biriyle kıyaslanan biri, kendi değerini anlamakta zorlanır. "Bak, kuzenin senden daha başarılı!" cümlesini sık sık duyan bir çocuk, büyüdüğünde kendi değeri ile başarıyı özdeşleştirebilir ve başarısız olduğu anlarda tamamen değersiz hissetmeye eğilim gösterebilir. Veya "Sen bunu beceremezsin, zaten hep yanlış yapıyorsun" gibi sözler. Çocuk zamanla yaptığı her şeyin yetersiz olduğu inancını geliştirir. Yetişkin olduğunda ise kendi başarılarını takdir edemez, sürekli kusur arar veya başkalarının onayına ihtiyaç duyar.
🚨 Belirtileri:
✔️ Sürekli yetersiz hissetme: Kendinizi ne kadar çaba gösterseniz de yeterince "iyi" hissetmiyorsunuz. Örneğin, iş yerinde bir projeyi başarıyla tamamladığınızda bile, "Bunu herkes yapabilirdi, özel bir şey değil" diye düşünüyorsunuz.
✔️ Başarıları küçümseme: Küçük ya da büyük fark etmez, başardığınız şeyleri önemsemiyorsunuz. Örneğin, zor bir sınavdan yüksek not alsanız bile "Sadece şanslıydım" diye düşünüyorsunuz.
✔️ Sürekli dış onay arayışı: Kendi değeriniz konusunda emin olamadığınız için, sürekli başkalarından övgü ve takdir duymaya ihtiyaç duyuyorsunuz. Örneğin, yeni aldığınız bir kıyafetin size yakışıp yakışmadığını defalarca soruyor veya yaptığınız işin yeterince iyi olup olmadığını sürekli başkalarına danışıyorsunuz.
🔥 Çözüm:
✅ Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Beck (1979) tarafından geliştirilen BDT, kişinin kendisiyle ilgili olumsuz düşüncelerini fark etmesine ve değiştirmesine yardımcı olabilir. Örneğin, "Ben başarısız biriyim" düşüncesinin yerini, "Başarısız olmam her zaman başarısız olacağım anlamına gelmiyor" gibi daha gerçekçi bir düşünce alabilir.
✅ Öz-şefkat uygulamaları: Kendi kendinize daha merhametli bir dil kullanmayı öğrenmek, değersizlik hissini azaltabilir. Örneğin, başarınızı küçümsemek yerine, "Elimden gelenin en iyisini yaptım ve bunun için kendimi takdir ediyorum" diyerek kendinizi motive edebilirsiniz.
✅ Sınır koyma: Değerinizi sürekli dış kaynaklardan almak yerine, kendi içsel ölçütlerinizi geliştirmek önemlidir. Başkalarının onayına bağımlı olmadan kendinizi yeterli görebilmeyi öğrenmek uzun vadede özgüveninizi artırabilir.

"Kimse beni sevmiyor" gibi hissediyorum! | Neden böyle?
3️⃣ Karar Vermekte Zorluk (Kararsızlık)
📌 Bilimsel Araştırma: Heinz Kohut’un (1997) “Self Psychology and Decision Making” çalışmasına göre, çocuklukta bireyin benlik gelişimi yeterince desteklenmediğinde, karar alma süreçlerinde ciddi zorluklar yaşanabilir. Özellikle toksik anneler tarafından sürekli eleştirilen ya da yönlendirilen çocuklar, kendi kararlarını verme konusunda güvensizlik geliştirirler.
💭 Günlük Yaşamda Nasıl Görünür?
Kararsızlık sadece büyük kararlar alırken değil, günlük yaşamın küçük detaylarında da kendini gösterebilir. Aşağıdaki durumları sıkça yaşıyor musunuz?
👉 Menüde ne seçeceğinize karar veremeyip başkalarına “Sen ne alıyorsun?” diye sormak
👉 Yeni bir işe başlamak ya da bir ilişkiye adım atmak konusunda sürekli ertelemek
👉 “Ya yanlış karar verirsem?” korkusuyla harekete geçememek
👉 Başkalarının onayını almadan adım atamamak
Örneğin, bir iş teklifini değerlendirirken günlerce karar veremiyor, sürekli olarak arkadaşlarınıza danışıyor ve sonunda “Ya pişman olursam?” diyerek hiçbir adım atmıyorsanız, bu çocuklukta karar verme hakkınızın elinizden alınmış olabileceğine işaret edebilir.
💡 Ne Yapabilirsiniz?
✔️ Küçük Kararlarla Pratik Yapın: Günlük hayatta basit seçimler yaparak başlayın. Örneğin, bugün ne giyeceğinize ya da ne yiyeceğinize hızlıca karar verin.
✔️ Aşırı Analizden Kaçının: Her seçimin mükemmel olması gerekmediğini kendinize hatırlatın. Hatalar da öğrenme sürecinin bir parçasıdır.
✔️ Kendi Sesinizi Duyun: Başkalarının fikirlerini almak faydalı olabilir, ancak son kararı sizin vermeniz gerektiğini unutmayın. İç sesinizi dinlemeyi öğrenin.
Karar vermek, zamanla gelişen bir beceridir. Toksik bir ortamda büyümüş olsanız bile, kendi seçimlerinizi yapma hakkınız ve gücünüz vardır. 🌿
4️⃣ Duygularınızı Tanımakta ve İfade Etmekte Zorluk
📌 Bilimsel Araştırma: Allan Schore’un (2001) nöropsikolojik araştırmaları, çocuklukta duygularını bastırmak zorunda kalan bireylerin, ilerleyen yaşlarda depresyon, anksiyete ve bağlanma problemleri yaşama riskinin arttığını göstermektedir. Özellikle “Ağlama!”, “Abartıyorsun!” gibi ifadelerle büyüyen çocuklar, duygularını tanımakta ve ifade etmekte zorlanabilirler.
📚 Destekleyici Kaynak:
Daniel Goleman – Emotional Intelligence
💭 Günlük Yaşamda Nasıl Görünür?
👉 Üzgün olduğunuzda bile “Ben iyiyim” demek
👉 Öfke, kırgınlık gibi duyguları bastırmak ve yok saymak
👉 Duygularınızı ifade ettiğinizde suçluluk hissetmek
👉 Başkalarının duygularını anlamakta zorlanmak
Örneğin, bir arkadaşınız sizi kırdığında bunu dile getiremiyor, “Boşver, önemli değil” diyerek geçiştiriyorsanız; ya da ağlamak istediğinizde kendinizi tutup “Zayıf görünmemeliyim” diyorsanız, bu duygusal bastırmanın bir işareti olabilir.
💡 Ne Yapabilirsiniz?
✔️ Duygu Günlüğü Tutun: Her gün yaşadığınız olaylar karşısında ne hissettiğinizi yazın. Bu, duygularınızı tanımanıza yardımcı olur.
✔️ Destek Gruplarına Katılın: Benzer deneyimleri yaşayan insanlarla duygularınızı paylaşmak, ifade becerilerinizi geliştirir.
✔️ Duygulara İzin Verin: Üzgün, kızgın ya da kırgın hissetmek doğaldır. Bu duygulara izin vermek, onları sağlıklı şekilde yönetmenin ilk adımıdır.
Unutmayın, duygularınızı bastırmak sizi güçlü yapmaz. Gerçek güç, onları tanıyıp ifade edebilmektir. 🌊

Yalnızlık ve boşluk hissi: nasıl başa çıkmalı?
5️⃣ Kendinizi Tanımlayamama (Eksik Benlik Algısı)
📌 Bilimsel Kaynak: Erik Erikson’un (1968) “Psychoanalytic Theories of Identity” çalışmasına göre, bireyin kimlik gelişimi çocuklukta başlar ve sağlıklı bir benlik algısı, destekleyici bir çevreyle şekillenir. Toksik bir anneyle büyüyen bireyler, kendi kimliklerini oluşturmakta zorlanabilirler.
💭 Günlük Yaşamda Nasıl Görünür?
👉 “Ben kimim?” sorusuna net bir yanıt verememek
👉 Hayat amacınızı ya da tutkularınızı bilmiyor olmak
👉 Başkalarının beklentilerine göre yaşam sürmek
👉 Kendi değerlerinizi belirleyememek
Örneğin, bir kariyer seçimi yaparken “Ailem böyle istiyor” diyerek kendi isteklerinizi göz ardı ediyorsanız ya da bir ilişki içinde sürekli olarak partnerinizin isteklerine göre şekilleniyorsanız, bu eksik benlik algısının bir göstergesi olabilir.
💡 Ne Yapabilirsiniz?
✔️ Yeni Hobiler ve Deneyimler Edinin: Farklı şeyler deneyerek neyi sevdiğinizi ve neye ilgi duyduğunuzu keşfedin.
✔️ Değerlerinizi Belirleyin: “Benim için ne önemli?” sorusunu kendinize sorun. Cevaplarınızı yazın ve bu değerlere göre yaşamaya çalışın.
✔️ Profesyonel Destek Alın: Bir psikolog ya da yaşam koçu, kimlik gelişiminizi destekleyici çalışmalarla size rehberlik edebilir.
Kendinizi tanımak bir yolculuktur. Geçmişte kim olduğunuz değil, şimdi kim olmak istediğiniz önemlidir. 🌟
6️⃣ Sağlıklı İlişkiler Kurmakta Zorluk (Güven Problemleri)
📌 Bilimsel Araştırma: John Bowlby’nin (1988) Bağlanma Teorisi, çocuklukta kurulan bağların, bireyin yetişkinlikteki ilişkilerini doğrudan etkilediğini ortaya koymuştur. Toksik bir anneyle büyüyen bireyler, güvensizlik, terk edilme korkusu ve bağımlı ilişkiler geliştirme eğiliminde olabilirler.
📚 Destekleyici Kitap:
Attached – Amir Levine & Rachel Heller
💭 Günlük Yaşamda Nasıl Görünür?
👉 İnsanlara kolayca güvenememek
👉 Sürekli terk edilme korkusu yaşamak
👉 Aşırı kıskançlık ya da kontrol etme ihtiyacı
👉 Sağlıksız ilişkilerde kalmak ya da yakınlaşmaktan kaçınmak
Örneğin, partneriniz size güven verici davranmasına rağmen sürekli “Beni terk edecek” korkusu yaşıyorsanız ya da biriyle yakınlaşmaya başladığınızda aniden geri çekiliyorsanız, bu bağlanma problemlerine işaret edebilir.
💡 Ne Yapabilirsiniz?
✔️ Bağlanma Stilinizi Öğrenin: Anksiyöz, kaçıngan ya da güvenli bağlanma stillerinden hangisine sahip olduğunuzu öğrenmek, ilişkilerdeki davranışlarınızı anlamanıza yardımcı olur.
✔️ Sağlıklı İlişkileri Gözlemleyin: Güven temelli ilişkileri model alın. Bu tür ilişkilerin nasıl işlediğini gözlemlemek, kendi ilişkilerinizi dönüştürmenize yardımcı olabilir.
✔️ Güven İnşa Etmeye Odaklanın: Küçük adımlarla güven inşa edin. Açık iletişim, sınır koyma ve karşılıklı saygı, sağlıklı ilişkilerin temelidir.
Geçmişiniz, geleceğinizi belirlemek zorunda değil. Güven yeniden öğrenilebilir ve sağlıklı ilişkiler kurulabilir. 💞
Toksik Bir Anne ile Büyüdüğünüzde Nasıl İyileşebilirsiniz? ❤️🩹
📌 “Psikotravma ve Kimlik Gelişimi” – Judith Herman, 1992
🚀 İyileşme Yöntemleri:
✔️ Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ile düşünce kalıplarınızı olumlu yönde değiştirebilirsiniz.
✔️ Duygu Odaklı Terapi (EFT) sayesinde kendinizi daha iyi ifade etmeyi öğrenebilirsiniz.
✔️ Mindfulness ve meditasyon, travmatik düşünceleri yönetmede etkili olabilir.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: 🔗 Çocukları yetişkinlikte etkileyecek ruhsal yaralar veya 🔗 Çocukların duyguları da gerçektir, Psk. Esra Orçunlu
Sonuç: Güç Elinizde!Psikolojisi bozuk bir anne ile yaşamak, zorlu bir süreç olabilir. Ancak, geçmişinizin sizin geleceğinizi tanımlamasına izin vermek zorunda değilsiniz.
✔️ Destek alın. ✔️ Duygularınızı keşfetmeye başlayın. ✔️ Kendi yolunuzu çizin. 💜 Sen değerlisin. Kendine inan! 💜
👉 Daha hızlı bir iyileşme süreci için Wengood’daki deneyimli uzmanlardan destek alabilirsiniz! Hemen bir uzman ile iletişime geç!
🤗 "KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe 🚀
|
Anonyme, 2 yıl önce