Ayna teorisi nedir? Psikolojide ayna etkisi

tarihinde Yudum , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Jacques Lacan’ın ayna teorisine göre, kimliğimizi karşımızdaki kişinin üzerinden yansıtarak inşa ederiz. Dolayısıyla, karşımızdaki insanın sevip sevmediğimiz özellikleri kendi kişiliğimize ait sevdiğimiz ya da sevmediğimiz özelliklerinin yansımaları anlamına gelir. Ayna etkisi, ayna nöronlar sayesinde empati kurmanın bir yolu iken aynı zamanda savunma mekanizması olarak da işlev görebilmekte. Lacan' a göre ayna etkisini anlamak ve bu kavramı bilinçli şekilde kullanmak, günlük ilişkilerimizi önemli bir ölçüde etkileyebilir.

Ayna teorisi nedir? Psikolojide ayna etkisi
Özet

Ayna etkisi nedir? 🪞

Ayna etkisi; beynin ön lobunda bulunan ayna nöronların, ilişki kurduğumuz kişinin duygularını ve düşüncelerini anlamamızı, tahmin etmemizi veya taklit etmemizi sağladığı nörobiyolojik bir süreç. Bir süre sonra o kişinin belli huylarını, söz kalıplarını, davranışlarını tekrar edebiliyoruz. Küçük bir çocuğun anne-babasında gördüğü davranışı yeniden üretmesi onları taklit etmesi gibi. Aynı şekilde ayna evresi ile bir başka psikolojik gerçek daha söz konusu. 

Örneğin; başta çok iyi anlaştığınız ve uyumlandığınız bir kişinin bazı huylarının bir süre sonra size batması durumu. Aynaya baktığımızda ne olur? Kendi yansımamızı görürüz öyle değil mi? Ayna teorisine göre de aslında ilişkide bulunduğumuz kişilere sürekli olarak kendimizi yansıtırız ve o an kendimize dair sevip sevmediğimiz özellikler sanki karşı tarafa ait gibi görünür. Ancak durum pek de öyle değildir. 🫤

Carl Gustav Jung "diğerinin sevmediğimiz özellikleri, kendimizi bulmaya yardım edebilir” der. Yani başkalarına ya da topluma söylediğimiz her söz ve davranışın ardında biraz da kendimiz varız. Verdiğimiz tüm tepkiler ve geliştirdiğimiz davranışlar, karşımızdakinden bize yansıyan ama temelde bize ait olan kalıplardır. Yani dış gerçeklik, iç durumumuzun bir yansımasıdır!

👉 O halde psikolojide ayna etkisi, kendimizi tanımak ve kendimize dışarıdan bakabilmek için bize bir fırsat sunar. 

kendi yansımasına bakan bir kadın

Empati ve ayna etkisi

Karşımızdaki kişinin vücut dilini yansıtmak empati kurmanın bir yoludur. Ayna nöronları belirli bir nöron türü değil, bunlar, hareketle ilgili piramit sistemi hücreleri. Ayna nöronları tarafından gerçekleştirilen bir dizi süreçler var. Başkalarının davranışları anlama ve yorumlama, bir dizi anlam ve kelimeyle ilişkilendirme yeteneğimiz gibi. 

Karşımdaki kişinin yüz ifadesi, beden dili bana ayna nöronlar sayesinde çok şey söyler. İnsanın sosyal bir varlık olması da da aslında ayna nöron sistemi ile yakından ilişkili, çünkü bir grubun toplumsal kaynaşmasını kolaylaştıran şey, empati kurabilme yeteneğimiz.

Zaten kişiliğimizi de en başta söylediğim gibi bu empatik ilişkiler ve taklit etme mekanizması ile inşa ediyoruz. İnsanlar kendilerine benzeyen insanlara daha çok güvenirler ve onları kendilerine daha yakın hissederler. Bu yüzden ayna etkisi sosyal zeminde kim olduğumuzu, nelerden hoşlandığımızı, bizi nelerin güldürüp nelerin sinirlendirdiği gibi bir çok yönümüzü keşfetmemize olanak sağlar. Diğerine bakarak kendimin nerede durduğunu çözmeye çalışırım.

Manipülasyon ve ayna etkisi 

Theory of Mind yani Zihin Kuramını duyanlar olmuştur. Bu teori bize şunu söyler. İnsan 4 yaşına kadar başkalarının fikirlerinden bihaberdir. Yani başkalarının da düşünceleri olduğunu, farklı fikirlere sahip olduğunu bu yaşlarda fark etmeye başlar. Bunu da insanların aynı olaya farklı tepkiler vermesini gözlemleyerek yapar. Ve hemen bunun ardından insanların neye nasıl tepki vereceğini kestirmeye başlar. İşte manipülasyon yeteneği burada temellenir. Küçük çocuklarla iletişime geçenler beni anlayacaktır. Çocuklar bu yaşlarda neye nasıl tepki vereceğinizi bilir ve sizi manipüle etmeye çalışırlar. Ayna nöronlar sayesinde çocuk kime nasıl davranırsam karşımdaki ne tepki verir denklemlerini kurar ve beklediği tepkiyi görmek için bizi kopyalar. 

Yansıtma, bir ego savunma mekanizması

Ayna etkisi aynı zamanda bir savunma mekanizması görevi görür. Kendimizle ilgili sevmediğimiz şeyleri de başkalarına yansıtırız ve bu aşamada savunma stratejisi haline gelir. Bu durum psikolojide ego savunma mekanizması olarak geçer ve yansıtma olarak anılır. 

Yansıtma aslında benliğimizin kendisine yakıştıramadığı duygu ve düşünceleri çevresindeki insanlara atfetmesidir. Yansıtmada biraz da bastırma eğilimi vardır.  Kişi, kabul etmekte zorlandığı olumsuz duygu ve düşüncelerini önce bastırmakta, sonra başka kişilere yansıtmaktadır. Kendisinde var olan olumsuzlukları, kendine itiraf edemese de başkalarına yakıştırır. Başkalarında gördükleri kusurlar, aradıkları açıklar asıl kendilerinde vardır. Yani kişi birini eleştirirken aslında kendini eleştirmekte ve kendi kişiliğine ayna tutmaktadır.

yüzü kırık ayna parçalarına yansıyan bir adam

👉 Yansıtma savunma mekanizmasını farkında olmak, bir başkasına karşı hissettiğimiz olumsuz duyguları deşifre ederek kendini sorgulama ve kendini dinleme fırsatı anlamına gelir. Maalesef çoğumuz olaylara dışardan bakabilmekte zorlanarak doğru soruları kendimize yönelterek kendimize döneceğimize, önce bilişsel çarpıtmalar (otomatik olumsuz düşünceler) veya zihnimizde dolaşan sınırlayıcı düşünceler ile boğuşmaya başlıyoruz. Birincisi bu daha kolay ikincisi zihin böyle çalışıyor. 

Romantik ilişkide ayna etkisi ve yansıtma

Ayna etkisini en rahat gözlemleyebildiğimiz alan romantik ilişkilerimiz. Zamanla birbirimize benzeriz, yakınlaşır kaynaşırız sonra gerilimler başlar, hareketleri bize batmaya başlar. 

💕 Partnerinizin aynası olduğunuzu, onun da sizin için bir ayna görevi gördüğünü kabul edip aranızda gelişen olaylara bu açıdan bakmayı denerseniz o zaman birbirinize nasıl davranması gerektiğini bilen ve empati kurabilen insanlar olarak sağlıklı bir ilişki yürütebilirsiniz.

Gerçekten nasıl biri olduğunuzu bilmiyorsanız hayattan ve ilişkinizden ne beklediğinizi anlamanız çok uzun zaman alır. Kalbinizden geçenlerle yüzleştiğiniz zaman içinizde ve kafanızda kendinizle ilgili düşüncelere daha rahat ulaşabilir ve sevgilinizden ve ilişkinizden neler beklediğinizi düşünebilir ve beraberliğiniz konusunda sağlıklı kararlar alabilirsiniz.

🤩Bu makaleler de ilgini çekebilir! 

🔗 Maslow piramidi | İhtiyaçlar piramidi ve açıklaması

🔗 Olumsuz duygular: duyguları yatıştırmak öğrenilebilir...

🔗 Olumsuz düşünceler | Olumsuz düşüncelerden kurtulmak için 3 ipucu

🔗 Kendini suçlamaya eğilimli olmak

Yazar notu: Aynayı kendine doğru çevir

Örneğin; "Hiç dostum yok" veya "Kimse beni sevmiyor" diye şikayet ediyorsunuz. Gerçek dost ama böyle derin ve güçlü bağlar kurduğunuz yıllanmış bir arkadaşlık. Peki illa ki karşınıza anlaşamadığınız insanlar çıkmıştır, ama bugün kendinizi yalnız hissediyor olmanız sadece ve mutlaka başkalarının hatası olmamalı. Veya bundan sonra bu durumu değiştirmek için bir şeyler yapabiliyor olmamız gerekir, öyle değil mi?
 
"Belki de başkalarını bana gelmeye teşvik eden bir görüntü veya duruş göstermeyen benimdir" 😶 O zaman bir kendime dönüp doğru soruları yönelteyim:

Başkalarıyla yeterince ilgileniyor muyum? 
Başkalarıyla sohbet etmekten hoşlanıyor muyum?
Arkadaşlıklarıma yeterince yatırım yapıyor muyum? 

Doğru soruları sormaz ve kendimizi suçlama yolunu seçersek olumsuz düşünce ve duygular koyulaşır ve çözüm aramak imkansızlaşır. Ben çok şikayet ediyor ve çevreme güvensizlik duyuyorsam, yansıtma teriminin ne olduğunu bilerek bir durup es verebilir ve aynayı kendime çevirmek için kendime biraz zaman ve ilgi verebilirim.
 
Bu çalışmayı bir ruh sağlığı uzmanı ile yapmak çok daha sağlıklı ve kolay olacaktır.
 
Ücretsiz psikolog ile görüşmek mümkün mü?

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaleme alan Yudum , Wengood yazarı

🤩Hayatımı fiziksel ve zihinsel harekete adadım. 🖋️Yazmayı, 💭düşünmeyi, 📖okumayı ve 🔎araştırmayı çok seviyorum. 😺💕🧘‍♀️Kedim ve yoga matım vazgeçilmezim.

En yeni makaleler

Narsist düzelir mi? Bir narsist değişebilir mi?

Narsist bir insanla tanışıp onu sevmiş bulunduysanız, muhtemelen yukarıdaki soru aklınızdan geçiyordur. Narsist kişilik bozukluğu tanısı olan insanlar empatiden yoksundur, kendisini başkalarından üstün görür. Bu durum, narsistlerle yakın ilişki kuran diğer insanları ruh sağlığı ve duygusal olarak yıpratabilir. Gerçek şu ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bir insanda, toksik özellikler o kadar derinlere işlemiştir ki, değişme ve daha iyi insanlar olma ihtimalleri yoktur. Bir narsistin değişemeyecek olduğunu kabul etmek, ve kişinin kendine bunu itiraf etmesi, kendi psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında bilmeniz gerekenler

Ben OKB olan insanlar arasında değilim, ancak bu oldukça yaygın bir hastalık. Türkiye’de büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmış. Obsesif kompülsif bozukluk sahibi değilim fakat, sevdiğim bir yakınım ile bu sınavı beraber verince, bir yazı kaleme almak istedim. Endişeleri nedeniyle, bir takım şeylerin uzun süre takıntılı bir şekilde kafasını meşgul ettiğine şahit oldum. OKB'yi tanımlayan şey işte budur, bu hislere neden olan anksiyete ve atakları. Peki OKB nasıl tedavi edilir? Obsesif Kompulsif Bozukluğa neler sebep olur? Hadi açıklayalım!

Kendini sınırlamana neden olan inanç kalıpları | 🚫 TOP15

"Ben zaten şöyleyim", "Ben zaten böyleyim", "Ben yapamam...", “Benden olmaz…” Kendi kendini sabote etmene neden olan sınırlayıcı düşünceler, gerçek potansiyelini küçümsemene neden olur. Kendine farketmeden koyduğun bu sınırlar, öz motivasyonunu ve kendini gerçekleştirme girişimlerini engeller. Kısacası, kendin olmanı engeller. Herkesin deneyimi kendine, ama sınırlayıcı düşünce kalıpları az çok aynı. En yaygın 15 sınırlayıcı düşünce ve inançları kendinizden uzak tutmak için önce farkına varın.

Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinme

Hayatın bir noktasında anlamı ve amacı aramaya başlamak. Varoluşsal bir sancı yaşamak için illa “30 yaş sendromu”nun gelmesini beklemeniz gerekmiyor maalesef, ergenlik desem, lise sıraları desem... Gözünüzde canlandı mı? Varoluşsal sancılar sırasında her şeyi sorgulamak mümkün: romantik ilişkileri, iş hayatını ve hatta yaşadığınız evi, neredeyim? ne yapıyorum? Kendini sorgulamak ve hayatla ilgili tüm bu soruları sormak sizi, kararlar almaya ve her şeyi değiştirmeye yöneltebilir. Peki neden bu sancıları yaşıyoruz? Ve varoluşsal sancıların nasıl üstesinden gelebiliriz?... bunları konuşalım!

🥊 Psikolojik savunma mekanizmaları nelerdir?

Herhangi stresli bir durumdan kaçınmak için kendi kendinizi farkında olmadan "kandırıyor" olabilirsiniz. İnsanlar gündelik hayatlarını yaşarken, psikolojik dengelerini koruyabilmek amacı ile çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu savunma mekanizmaları hali hazırda kişinin kötü duygu ve düşüncelerden kaçınmasını, daha az psikolojik gerilimler yaşamasını sağlıyor olsa da, sorunların asıl kaynağı da olabiliyor. Savunma mekanizmaları egonun üzerindeki baskı ile başa çıkabilmek için oluşturulmuş düşünce, tutum ve davranışlardır... En yaygın örnekleri ise; inkar veya yadsıma, erteleme, bastırma, yön değiştirme, yansıtma, mizahlaştırma, somatizasyon vb.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

#Seksizm nedir? Seksist kime denir? 🤷‍♀️ #farkındalık

Cinsiyetçilik, insanları yalnızca belirli bir cinsiyete veya cinsiyete ait olmaları temelinde algılamak ve yargılamak anlamına gelir. Aynı temelde "bireyin ayrıştırılmasını" kapsar. Seksizm günlük hayatımızda her gün karşılaşabileceğimiz bir olgu. Özellikle kadınları hedef alan ayrımcılığı içeriyor olsa da, kavram "cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim ve cinsiyet ifade biçimleri" üzerinden ortaya çıkan bir ayrımcılık biçimini vurgulamaktadır. Kısaca, seksizm, aslında cinsiyetçilik ve kadın haklarının önemini vurgulayan feminist bir yaklaşım, ancak son yıllarda insan hakları temelinde bir eşitlik fikrini savunur. Peki nedir bu seksizm veya seksist dedikleri? Hemen açıklayalım!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest