Yeni yılda yeni başlangıçlar yapmak: Hedef koymak için 5 ipucu
Mutluluk tamamen bakış açımızla ilgilidir ve basit küçük değişikliklerle hayatınızı daha iyi bir hale getirebilirsiniz.. Bu yıl meydan okumaya hazır mıyız?
Bazı düşünceler zihnimizde çarpık kodlandığında, sosyal ilişkiler, ruh sağlığı ve iyi hissetme hali olumsuz etkilenebiliyor. Yani bir türlü mutlu veya tatmin hissedemiyorsanız, psikolojide "olumsuz otomatik düşünceler" olarak da geçen bilişsel çarpıtma kavramını keşfetmeniz gerektiğine inanıyorum. Bilişsel çarpıtmalar; gerçeğin size doğru olmayan şekilde yansımasıdır. Ve bu yanlış yansıma sonucu kendinizi, içinde iyi hissetmediğiniz davranışlar veya tepkiler sergilerken bulabilirsiniz. İşlevsel kararlar verebilmek, düşünce hataları, otomatik düşünceler, bilişsel çarpıtmalar veya bilişsel önyargılar nedir anlamak ve onları farkedebilmekle mümkün. Keyifli bir içerik sizi bekliyor!
Psikiyatrist Aaron Beck ilk kez 1967'de bilişsel önyargı olarak da bilinen "bilişsel çarpıtma" veya "olumsuz otomatik düşünceler" kavramını ortaya koydu. Beck’e göre bilişsel çarpıtma; insanın belirli bir bilgiyi "işleme yöntemi" ile ilişkili bir terim. Geçmiş deneyimler yüzünden şimdiki gerçeği yorumlarken mantık yürütme sistemi bir nevi çarpık işler ve bir dizi olumsuz duygu ve olumsuz düşünce birbirini kovalar. Sonuç: zamanla daha da keskinleşen ve düşünce kalıbı haline gelen, önyargılar.
➜ Kendimize değer vermemenin bir sonucu olan « ben yetersizim, ben haketmiyorum » örneklerini ele alalım 😣.
Bir kere benim için çok önemli bir sınavda başarısız olduğum için çok stresliydim. Beynim durumu yanlış yorumladı ve bir genelleme yaptı. Bir kez başarısız olursam, her zaman başarısız olacağım... Bu yüzden kendi kendime, her seferinde, yetersiz olduğumu ve asla başarılı olamayacağımı söyledim. Bu bilişsel önyargı, öz saygımın kaybolmasına ve sürekli beklenti halinde olmanın yarattığı bir kaygıya neden oluyordu aslında.
Başarısız geçen bir sınav deneyimim hakkında kendime dair bir yorumda bulundum. Taraflı bir şekilde yorumlanan tekil bir olgudan genel bir sonuç çıkardım ve bu önyargı ile şu sonuca vardım : eğer bir kere herhangi bir konuda başarısız olduysam, bu her zaman böyle olmak zorundadır.
Burada yine endişe duyuyorum, çünkü mesele en kötüsünü bekleme meselesi. Örneğin üzerinde uzun zamandır çalıştığımız projemizin daha ise başlamadan başarısız olacağına inanıyoruz. Açıkçası bu önyargılı düşünce bizi ister istemez başarısızlığa götürecektir çünkü hatalı tahminlere dayalı kararlar alma olasılığımız bu şartlar altında çok yuksek… Endişeli veya depresif kişilerde olumsuz beklenti çok fazladır 🤕.
Neden pozitif düşünemiyorum? | Hayatı pozitif yaşamak
Bu tür bir çarpıtma, her zaman talihsizliğin hedefinde olduğumuz hissine kapilmamiza neden olur. Bu çarpıtma daha çok bağımlı veya histerik eğilimli kişilikleri etkiler. Her şeyi kendimizle ilişkilendiririz ve bu yüzden bu tıp çarpıtmalar hislerimizin narsisist bir tezahürüdür. Yani hasbelkader diğer insanların yaptığı her şeyin bir şekilde bizimle bağlantılı olduğunu düşünürüz.
Bu bilişsel önyargı sonucu iki tür davranış ortaya çıkar : hatalarımızı ya en üst düzeye abartarak çıkarırız ya da başarılarımızı küçümser ve önemsizleştiririz. Başarılarımızın önemsiz olduğuna ve aslında herkesin başarabileceğine inanırız ve tam tersine, en ufak bir hata yaptığımızda, aciz olduğumuza hemen ikna oluruz ( bu bana birini hatırlatıyor dediğinizi duyar gibiyim 🙄…). Bu bilişsel çarpıtma ile kendimize yeterince inanmadığımız için sadece olumsuzu elimizde tutarız.
Kendini suçlama eğilimi hakkında da biraz okuma yapmak ister misin?
Niyet okuma, her zaman kolayca tespit edilebilir bir davranış biçimi olmayabilir🤔. Her olaydan bir anlam çıkarmaya çalışmak desek daha açık olabilir. Bu çarpıtma biçimi, deliller veya gerçekler olmadan belirsizliklere dayalı bir sonuç çıkarmamıza neden olur. Aynı zamanda kendi hatalı düşüncelerimizi başkalarına atfetmemize de yol acar. Yani niyet okumak da olumsuz duyguları artıran ve endişelere yol açan bir düşünce biçimidir.
Örnek isteyenler için; mesela arkadaşınız kalabalık bir toplantıda sizinle fazla ilgilenmedi. Hemen sizden soğuduğunu, sohbet sırasında aptalca bir şey söylemiş olabileceğinizi düşünmeye başlarsınız.
Uçlarda gezen iki zıt düşüncemiz olduğunda, her şey siyahtır veya her şey beyazdır yani gri yoktur. Olan şey, ya çok olumludur ya da çok olumsuzdur! Bu önyargıya genelde mükemmeliyetçi insanlar yönelir : Mükemmel olmayan her şey mutlaka başarısızlıktır 😅!
Başarısızlık hissi hakkında biraz okuma yapmak ister misiniz?
Birilerini suçladığımızda duygularımızdan başkalarını sorumlu tutuyoruz. Aynı zamanda tam tersi de olabilir yani davranışlarımızla mutlaka bir bağlantı olmadığında, etrafımızdakiler tarafından hissedilen duygulardan kendimizi yok yere sorumlu hissedebiliriz.
Bazen insanları farkında olmadan etiketleriz… Bu, tekrar eden bilişsel çarpıtmalardan biridir! Biri ya da bir şey hakkında deneysel bir yargıya sahibizdir ve hemen bir örnekten yola çıkarak onu etiketleme eğiliminde bulunabiliriz. Bu davranisimiz genellikle bilişsel çarpıtmaya müsait agresif tarafımızı bastırmak için geliştirilir.
Önyargı nasıl bir şey? Önyargıyı yıkmak nasıl mümkün?
"Eve dönmem lazım çünkü yapmam gereken işler var..." Bazen, gerçekten acil bir işimiz olmadığında bile kendimize bunu söyleriz. Bu tıp bir çarpıtma kendiniz ya da cevrenizdekiler için aslında çok da önemli olmayan şeyleri zorunluluk haline getirmemize yol acar. Bu zorunluluklardan ileri gelen suçluluk, hüsran, öfke ve hatta kızgınlık duyguları bizde çeşitli kişilik bozuklukları yaratabilir.
Bu duygusal gitgellerimizi gerçeklik olarak kabul ettiğimiz durumlardır. Örneğin, “cok aptalim” demek yerine “kendimi kötü hissediyorum” demek o an başarısız hissettigimize dair bir duygudur fakat gerçekten yetersiz biri olduğumu ifade etmez.
Bu yazıda bahsettiklerimiz beynimiz tarafından bilginin işlenmesinde bir hata olduğunu gösterir ve bunun elbette sonuçları da vardır 🧠. Aaron Beck, bu sınırlayıcı düşünceler, depresyon veya kişilik bozuklukları gibi ruh sağlığı problemleri ile sonuçlanabilir demiştir. Veya aşağıdaki işlevsiz kalıpları üstümüze gömlek gibi giyilerek bizi gerçek biz olmaktan alıkoyabilirler.
Bilişsel önyargılara sahip olmamızın kişisel gelişimimiz için pek de faydalı olmadığını görmüş olduk. Peki bu olumsuz otomatik düşünceleri nasıl düzeltebiliriz ? Bu noktada farkındalık ilk adımdır çünkü sorunun kendisinin ne olduğunu görene kadar aslında hayatımızı ne kadar mahvettiğini anlamıyoruz. Önyargılı bir düşünce kalıbına sahip olduğumuzu fark etmek tabiki mümkündür, ancak genellikle bizi asil farkettiren huzursuzluk ve üzüntü duygusudur. Aynı zamanda, her zaman başkaları tarafından mağdur edilmiş hissetmek, kendine güven duymamak ve genel bir kırgınlığa sahip olmak da bu duygular arasındadır.
Bu “semptomlarımızı” analiz ettikten sonra, onları düzeltmek için düşünce kalıplarımızı belirlemeye çalışabiliriz. Bu önemli bir adımdır çünkü yorumlarımızı ve duygularımızı sorgulamayı öğrenmemize yarar. İlkelerimizi ve düşüncemizi, olaylara "yarısı boş" yerine « bardağının yarısı dolu" modunda yeni bir perspektiften bakmak için değiştiririz. Bu bahsettiğimiz toksik bir pozitiflik değil, ancak daha iyi hissetmek için yeni bir bakış acısına sahip olmaktır.
Bu işi tek başına yapmak, özellikle de özgüven sorunu olduğunda çoğunlukla imkansızdır. Bilişsel davranışçı terapi yani BDT'ye başlamak, otomatik düşünceleri zihnimizden atmanın en iyi yoludur. Bir uzman yardımı başka bir yansıma modeli oluşturarak yeni davranışlara doğru bize eşlik edecektir. Bu çalışma, Beck şeması adı verilen bir araç kullanılarak yapılabilir :
İşlevsel olmayan düşünce kaydı formu
Durum 👇 | Bütün gün yataktan çıkmadım. İçimden bir şey yapmak gelmedi. |
Duygu 👇 | depresif bıkkın suçlu yalnızdeğersiz |
Otomatik olumsuz düşünce 👇 | Yataktan çıkamayacak kadar işe yaramaz, tembel ve umutsuz biriyim. |
Rasyonel Tepki 👇 | Şu an istemesem de kalkmak beni iyi hissettirebilirdi, eylemsizlik depresifliği beslemiş olabilir. Bugünü böyle geçirdim diye işe yaramaz ve sorunlu bir insan olmuyorum. Yarın veya öbür gün yine dışarıda kahve yudumlamak için motivasyon bulacağımdır. |
Sonuç 👇 | Kalkıyorum, önce bir duş alıyorum. Sonra kahve yapıyorum. |
Böylece yavaş yavaş zihnimizin bize oynadığı oyunlardan kurtulacağız ve gerçek bir mutluluk duygusuna doğru ilerlemek için bilişsel önyargılarımızdan uzaklaşacağız 🤗
Stres yönetimi veya duygu yönetimi için kullanılabilecek pratik tekniklerden biri olan 4D tekniği, bilişsel çarpıtmaların değiştirilebilmesi için de kullanılabilir. Merak edenler için; 4D tekniği (Durum-Düşünce-Duygu-Davranış)
Yazar sözü: Otomatik düşünceler nasıl değiştirilirGördüğünüz üzere bilişsel çarpıtmalar kişisel gelişimimizin önünde bir engeldir. Bizi sabit kalıplara ve düşünme biçimlerine hapsederler. Bundan kurtulmak için, beynimizi "yeniden programlamak" için iyi bir psikologla birkaç sizin için çok faydalı olabilir. Eğer böyle bir ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, bir psikologdan randevu almayı ertelemeyin !🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe |
Kaynak
Mutluluk tamamen bakış açımızla ilgilidir ve basit küçük değişikliklerle hayatınızı daha iyi bir hale getirebilirsiniz.. Bu yıl meydan okumaya hazır mıyız?
Yeni bir yılın heyecanı hepimizi sararken, sevdiklerimizi mutlu edecek hediyeler seçmek de bu dönemin en keyifli yanlarından biri. Ancak kime ne hediye alacağınızı seçmek bazen zorlayıcı olabilir. 🎄 Anneniz, babanız, sevgiliniz, kardeşleriniz ya da arkadaşlarınız için anlamlı ve yaratıcı hediye fikirleri mi arıyorsunuz? Endişelenmeyin! Bu yazıda, herkes için uygun ve kişiselleştirilmiş yeni yıl hediyesi önerilerini bulabilirsiniz.
Yeni bir yıl, yeni umutlar ve yeni başlangıçlar demektir. Ancak çoğu zaman, aldığımız kararlar birkaç hafta içinde unutuluyor. Peki, bu yıl farklı bir şey yapmaya ne dersiniz? Kendinizle uyumlu, sürdürülebilir hedefler belirleyerek hem kendinizi daha iyi hissedebilir hem de bu hedeflere ulaşabilirsiniz. İşte bu yazıda, yeni yıl kararlarınızı nasıl daha etkili hale getirebileceğinizi keşfedeceksiniz.
2025 yılına girerken evde ailecek kutlama mı yapacaksınız? Yeni yıl gecesi herkes için özel ve anlamlı, hepimiz en iyi şekilde yılbaşını geçirmek istiyoruz. Aile içindeki farklı beklentiler, geçmişteki anlaşmazlıklar veya monotonluk hissi bu özel geceyi gölgeleyecekmiş gibi geliyor olabilir. Peki, yılbaşını daha keyifli ve anlamlı hale getirmek mümkün mü? Tabii ki mümkün! Bu yazıda, yılbaşını aileyle geçirirken hem eğlenmenizi hem de unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlayacak öneriler sunuyoruz. Hazırsanız, yeni yıla pozitif bir başlangıç yapmanın yollarını birlikte keşfedelim! 🎉
Arkadaş çevremiz bizim için önemli bir sosyal destek alanını oluşturuyor. Arkadaşların seni ne kadar tanıyor? Veya sen arkadaşını ne kadar tanıyorsun? Hiç merak ettin mi? Arkadaşlıklarınızın ne durumda olduğunu öğrenmek veya birbirinizi daha iyi tanımak için çok etkili ve eğlenceli bir yöntem var: Arkadaşın ile birbirinizi yeniden keşfetmek ve yeniden bağ kurmak için 50 soruluk arkadaşlık testi ile tanışın! Ayrıca, arkadaşlarla paylaşmak için mükemmel bir test! 😊😉
Eğer bu yılbaşını tek başınıza geçirecekseniz, üzülmek yerine bu zamanı kendinize ayırarak değerlendirebilirsiniz. Bu yazıda, yılbaşını yalnız geçirmenin neden kötü bir şey olmadığını, bu özel geceyi nasıl anlamlı hale getirebileceğinizi ve kendinizi mutlu etmek için neler yapabileceğinizi keşfedeceksiniz. Hazırsanız, yeni yıl ruhunu kucaklamaya başlayalım! 🎄✨
İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma!
Aslı ile Yoga seansları!
Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi
Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!
Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için;