Neden hep kendimde suç arıyorum? | Sürekli kendini suçlama

tarihinde Gözde , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Yanlış bir şey yapmadığında dahi suçluluk duygu ve düşünceleri seni ele mi geçiriyor? Her yaşanan olumsuzluğun nedeninin senin hatan olduğunu, farklı davranabileceğini, daha fazlasını yapabileceğini kendine söyleyip duruyor musun? Suçlu hissetme döngüsü depresyonla bir süre sonra iç içe geçen bir psikolojik durum. Sebepsiz yere kendine yüklenerek kendi kendini cezalandırmaktan vazgeçmek için bir kaç ipucumuz var.

Neden hep kendimde suç arıyorum? | Sürekli kendini suçlama
Özet

Suçluluk psikolojisi, sağlıklı işlemiyor olabilir. Çoğu zaman mağdur ve işkencecinin rolleri tersine çevrilir ve kendilerini suçlayanlar masumlardır. Çünkü kendini sorgulaması gereken kişi bunu yeterince yapmayınca karşısındaki kendini gereğinden fazla sorgulamak zorunda kalır. Yaşamamızı engelleyen bu duyguya daha meyilli olanlar da var ki bu yazı tam da onlara hitap ediyor.

İnsan neden kendini sürekli suçlama eğiliminde olur?

Çocukluk dönemi

Bir zorlukla karşılaştığımızda ilk içgüdümüzün neden kendimizi suçlamak olduğunu anlamak için çoğu zaman çok geriye gitmemiz gerekir. Kendimizi görme biçimimizin kökenleri çocukluğumuzdan gelir. Bakınız: çocukluktan gelen 5 ruhsal yara

Elmamız daha kızardı mı kızarmadı mı gibi dertlerimiz yokken, kendimizle başkaları arasında ayrım yapmayız ve kendimizi onların gözünden inşa ederiz. Sevilmediğimizi veya istenmediğimizi hissetmediğimizde, travma ve alay konusu olduğunda, sevgiyi hak ettiğimizi düşünmüyoruz. Başka bir deyişle, hep bir şeylerden suçluyuz gibi hissediyoruz.

Çocukken, sevilen birinin kaybı veya ebeveynlerinin boşanması gibi acı verici veya rahatsız edici bir olaya tanık olursak bu duygu daha da kötüleşir. Travmalar ve duygusal şoklar insanda iz bırakan deneyimlerdir. Bu durumlar hemen kendimizle ilişkilendirilir ve her şeyin bizim suçumuz olduğuna ve yaşlandıkça daha iyi olmayacağına inanırız.

Hayat her zaman kolay değildir ve bizi acımasız bir ayrılık veya işyerinde mutsuzluk gibi karmaşık çemberlerden geçirir. Bununla karşı karşıya kalındığında geçici olarak rahatsız olmanız ve daha hassas olmanız normaldir. Ama kendini suçlamaya meyilliyseniz, tamamen yıkılarak tepki vereceksinizdir. Bazen çok sık ağlamak veya depresif hissetmek normaldir, ancak büyük bir çöküş noktasına gelecek kadar değil. 

Kendi kendimizi yatıştırmayı bilmiyorsak içimizde ki çocuk sıkıntı içinde demektir. Ona nasıl yardımcı olacağımızı bilmek bir yetişkin olarak bizim görevimiz.😉

Yanlış anlaşılmaktan korkma

Yanıltıcı olan bir perspektif, özgüven eksikliği ve şüphe bir arada. 

Geleceğini sandığımız ayrılık örneğini ele alalım. "Benim hatam mı?" Bunu hak edecek ne yanlış yaptım? ". Bu tip kendini sorgulama hali çok yıkıcı olabilir ve kendinizle olan iletişiminizi sağlıksız hale getirir. Ayrıca duygular geri adım atmamızı engeller.

👉 Böylece yapayalnız, hüsrana uğramış ve açıklama bulamadan kendi kendimize parmak sallıyor ve suçlu hissediyoruz.

Hayal kırıklığı korkusu

Ayrıca, başkalarını ve dolayısıyla kendimizi hayal kırıklığına uğratma korkusu kendi kendini suçlama ile sonuçlanabilir. Zorbalık, utandırma, duygusal manipülasyon veya sitemlerden oluşan bir çocukluk bizi, hataya (yine de insani olan “hata”) yer bırakmayacak şekilde kodluyor.

Bir sınavı geçememek, kişisel veya yarışma gibi hedeflere ulaşamamak, tüm bunlar yargılanma korkumuzu yeniden alevlendiriyor! Belirli beklentileri karşılayamazsak, başkalarının bizi küçümsemesinden korkarız çünkü derinlerde bir yerde özgüven eksikliği yaşarız. Bazıları bunalmak yerine başarısızlığı kabul eder, bunu bir ders olarak görür ve haklılar da!

😐 Kabul edelim, tüm bunlar sizin için sağlıksız koşullar doğurur! Bencilliğin kralı olmaya teşvik edilmiyorsunuz ama tutarlı bir şekilde başkaları için yaşamak sizi mutlu olmaktan alıkoyuyorsa bunu farkında olmaktan bahsediyoruz. Sürekli başkalarını referans alarak ve onların haklı olduğuna kanaat getirerek kendinizi unutursunuz ve daha da kötüsü, kimi zaman onların acılarının ve sorunlarının sorumluluğunu üstlenmeye kalkarsınız.

👉 Bir daha kendini suçlayıp durumu daha da kötüleştirdiğin için kendini kötü hissettiğinde, kendine "herkesin kendi sorunu var" de. Diğer kişi ilerlemeyi reddediyorsa ve kendini sorgulamak için çaba göstermiyorsa, bu onların işidir. Bunun yerine kendine odaklan. Nasıl yapacağım diye mi soruyorsun?

Kendimi suçlamaktan vazgeçmek için ne yapmalıyım?

Tüm hayatın boyunca suçluymuş gibi hissettiysen, bir anda durmayacaksın. Bu duygu içinizde kökleşmiştir çünkü. Önce bunu farkına varıp bir nefes al! İyi haber şu ki, perspektifini değiştirmen imkansız değil. Çabalarının sonuçlarını yavaş yavaş göreceksin. Sana yardımcı olmak için 11 ipucumuz var:

👉 Kendine ne zaman böyle hissettiğini sor?

Bu ilk adım! Bunun böyle olduğunu fark ettiğinizde, yani şu veya bu senaryoyu deneyimlediniz ve kendinizi suçlama eğilimi gösterdiniz, bir sonraki sefer de aynı koşullarda yine bunu hissedebilirim dediğiniz anda, suçluluk duygusunu tanıyacak ve sorunu daha rahat çözeceksiniz.  Her seferinde de bu duygu durumunu ve bilinçsiz tepkiyi daha az yoğunlukta yaşayacaksınız çünkü önceden tahmin etmiş olacaksınız, kendinizi daha iyi tanıyor olacaksınız.  Suçluluk duyma eğiliminize daha az şaşıracaksınız dolayısıyla sizi sarıp aklınızı başınızdan alamayacak. Yavaş yavaş, travma geçirmiş küçük çocuğu dinlemeyi bırakıp bugünki siz olarak var olmaya başlayacaksınız.

👉 Suçluluk hissettiğin bu deneyimden ne öğrendin?

Suçluluk bazen verimli bir duygu olabilir. Aşırı ve gereksiz dozdaki bir harcama yaptın diyelim ya da sözlerimizin aklımızdan geçenden daha güçlü ve saldırgan olduğu bir tartışmayı ele alalım: Olaydan sonra kendini o kadar kötü hissedeceksin ki bir dahaki sefere kontrolün sende olmasının daha iyi olacağını farkına varmış olacaksın. Zayıf noktalarını farkında olmak seni güçlendirir, unutma.

Hatalarınla iletişim kur, hemen gönül koyma.

👉 Kendine gerçek suçlunun kim olduğunu sor?

Bazen “anlamadığımız” için eleştiriliriz. Bir adım geri attıktan sonra bile, davranışımızda neyin yanlış olduğunu göremeyiz. Bu durumlarda, muhatapınızın kendini sorgulaması gereken bir durumda olmuş olması muhtemel. Analitik becerilerinizi kullanın!

👉 Kendine dışardan bir gözle bak!

Suçlu olduğunuzu düşünüyorsanız, bunun nedeni tüm bağlamı dikkate almamış olmanız olabilir. Bakış açınız, geçmiş acılarınızdan etkilendiği için yanıltıcı olabilir. Sevdiğiniz biri veya bir uzman, sizi düşünmeye sevk edebilir. Bazen sadece olanları paylaşmak, suçluluğun gerçekten haklı olmadığını fark etmenizi sağlar.

🔗 İlerlemek için "uzaktan bakabilme" yeteneği

👉 Kendine her şeyi kontrol edemeyeceğini hatırlat!

Biz insanız, süper kahraman değiliz! Dünyanın bütün sefaletini ne sırtımızda taşıyabiliriz, ne de kurtarabiliriz. Ek olarak, Dünya'da yalnız değiliz ve dış unsurları kontrol edemiyoruz. Kazalar, sevilen birinin kendine zarar vermesi, düşünmemize ve kafaya takmamıza rağmen ne yazık ki önlenemeyen olaylar olabilir.

🔗 Control freak hastalığı | Kontrol deliliği nasıl aşılır?

🔗 Mükemmeliyetçi misiniz? | Mükemmeliyetçilik testi yap!

👉 Kendini düşünmeyi öğren ve sana uygun tercihlerde bulunmak için kendine izin ver!

Söz veriyoruz, basit bir kare çikolata en iyi çabalarınızı veya "sağlıklı" yaşam tarzınızı mahvetmeyecek. Zaman zaman akışa bırakmaya istekliysen ve daha az hırslıysan, daha az suçlu hisset. Kendine saçlamak için de izin ver.

👉 Kırmış olabileceğini düşündüğün kişilerden özür dile!

Yapılan hataya göre karmaşık görünse de özür dilemek vicdanınızı rahatlatacaktır! Bazı ağırlıklar taşınamayacak kadar ağırdır.

Ancak söz konusu kendini suçlama eğilimi olunca kendi sınırlarına saygı duymak konusunda başarılı olmamamız söz konusu olabilir. Bu yüzden keyifli bir içerik daha öneriyorum:

🔗 Asla özür dilememeniz gereken 6 şey!

👉 Affet!

Benlik saygınızı geri kazanmak, kendinizi suçlamayı ve geçmişte yaşamayı bırakmak için önemli bir araçtır. Hiç kimse geçmişi değiştiremez ama devam etmek için hiçbir zaman geç değil!

🔗 Affetmeyi öğrenmek | Affetmek nasıl, ne zaman, neden?

👉 Sorunların gerçek sebebine odaklan!

Neden bu şekilde tepki verdiğinizi anlamak, kontrolü elinizde tutmanın en iyi yoludur. Çoğu zaman tepkilerimiz geçmiş travmaları gizler. Yardımcı olacaksa bir seyir defteri tutun! Size ne olduğunu anlatın ve tarih atın, böylece geri adım atmak ve aslında bu kadar zorlanmamanız gerektiğini görmek için faydalı bir kayıt tutmuş olacaksınız! “O gün bana olan şey, bugün bu olaydan bu şekilde etkilenmeme yol açtı.” diyebileceksiniz.

👉 Kendini takdir etmeyi öğren!

Sık sık kendinize sadece insan olduğunuzu hatırlatmak ve niteliklerinizi de listelemek sizi  narsist yapmaz! Aksine, bu ipuçları iyi yönlerimizin farkına varmamıza ve suçluluk duygusuyla daha iyi yüzleşmek için kendimizi güvenle doldurmamıza yardımcı olur!

👉Hayır demeyi öğren!

Bu beş minik harf, “H-A-Y-I-R”, kendinizi öne çıkarmanıza izin verecek! Kendinizi sizi utandıracak bir duruma sokmayı reddederek, pişmanlık duymanıza engel olacaksınız mesela!

Yazar notu: Suçluluk seni zamanla küstürür

Suçluluk duygusu acı vericidir ve sizi kendinize küstürebilir. Bu aşırı ve süregelen suçluluk duygusu daha sonra patolojik hale gelir ve bu kalıbı bozmak için bir uzmana danışmak esas hale gelir.
Eğer biri ile bu konuda konuşmak istediğini düşünüyorsan; ücretsiz psikolojik destek imkanlarına göz atarak, nasıl bir yol izleyebileceğiniz konusunda profesyonel bir destek al!

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaleme alan Gözde , Wengood yazarı

🍂Modern zamanlarda bir adet romantik.

En yeni makaleler

Kaygı döngüsünden çıkmak | ☔ RAIN yöntemi

Kaygı genellikle dört aşamada ortaya çıkar. Çoğu zaman kaygıyla yaşayan insanlar kaygı döngüsü olarak bilinen durumu yaşarlar. Kaygının 4 aşamasının belirtilerini bilmek, kaygı döngüsünün nasıl çalıştığını anlamak belirtilerinizi yönlendirmenize yardımcı olabilir. Bu içerik Kaygı Döngüsünü Kırmak isimli kitap incelemesinden yola çıkarak bu döngüyü nasıl kırabileceğinizi anlatıyor.

Aşırı hassas kişiliği avantaja çevirmek!

"Ama neden hala ağlıyorsun?". Bu cümleyi sürekli duyuyorum, ve kendimi suçlu hissetmeme neden oluyor! Çünkü bu kadar hassas olmanın normal olmadığını düşünmemi sağlıyor. Aşırı duyarlı olduğumuzda, gözyaşları işlev görme şeklimizin bir parçasıdır. Çünkü güçlü yaşadığımız duyguları boşaltmamıza yardımcı olurlar. Bu, içinde bulunduğunuz duruma göre utanç verici olabilir ama aksine bunu bir zayıflık olarak görmemelisiniz! Kendinizi olduğunuz gibi tanıyıp kabul edip duygusallığınızı doğru şekilde kanalize edersek, aşırı duyarlılık bir güç haline bile gelebilir. Aşırı duyarlılığınızı güce nasıl dönüştüreceğinizi bu yazının devamında konuşuyor olacağım.

Temel duygular nelerdir? Duygu çeşitleri

İnsan doğası; duygu, davranış ve düşünce! Peki duygu ne demek? Temel duygular hangileri? Çocuklara kendi duygularını tanıması için onlar öğretilir, yetişkinlere ise onları nasıl kontrol etmek gerektiği öğretilir, öyle değil mi? Ancak neden bunun gerekli olduğunu hiç düşündünüz mü? Duygular davranışları nasıl etkiliyor? Tüm dünyada aynı yüz ifadesi ile kendini belli eden ve her insanda var olan 6 temel duygu var. Bunlara primer duygu da denir. Gelin duygu durumu, hayal kırıklıkları, mutluluk üzüntü vb. kavramların derinine beraber inelim, duyguları tanımak ve onları kontrol etmek için onlarla yüzleşelim.

Türkiye'de "Babalık İzni" Kullanmak

Evet, anne adaylarına tanınan doğum izni babalar için de geçerli. Ebeveynlerin arasında hiç bir fark yok iken, babalık izni hala daha hamile kadınların izin süresinden daha az ve bir çok değişken ile farklılık gösteriyor. Doğumda babalık izni, babaların bebeği tanımasına ve hatta bebek ile bağlılık oluşturmasına olanak tanır. Peki babalık izni kaç gün? Babalık izni ne zaman kullanılır? Babalık izni dilekçesi nereden bulunur? Ve tabii erkeklerde doğum izni en verimli şekilde nasıl kullanılır? Babalık izni hakkında her detayı aşağıda derledik.

Ofiste çıldırdığım gün ve sonrası | İş yerinde öfke patlaması

Ve sonra bir gün, bardağı taşıran son damla! Hissettiğimiz, ama geldiğini tam olarak göremediğimiz o gün. Kariyerini sorgulatan yönetim biçimlerinin hayal kırıklığı. Ve bam! İş yerimizde çıldırıyoruz. Uygunsuz sözler, kontrol edilemeyen tepkiler, gözyaşı, öfke patlaması… Fırtına geçtikten sonra ertesi gün ofise nasıl gidilir? İş yerinde öfke patlaması yaşadıktan sonra ne yapmalı?

Pozitif bir insan olmak istiyorum!

Bardağın dolu tarafını görmek veya boş tarafını görmek! Yaygın ama uygulaması nadir görülen bir söylem! İyimserlik seviyemizi belirlemesi açısından bu algılama biçimi, önemli. Ben, bu bardağı boş görenlerdenim! Hatta, moralim bozuk olduğunda ben bu bardaktaki dolu suyu da içip bitiriyorum. Kısacası, yeterince metafor kullandıysam, olumlu düşünmeyi beceremiyorum, her zaman en kötüsünü hayal ediyorum ve her şeyi siyah görüyorum! 😨

Hiçbir hayalim yok, ne yapacağım?

Bir kadın dergisinde karşılaştığım soru karşısında farkettim ki; Hayatta hiç bir amacım, hayalim yok! Dergideki soru karşısında, bir anda müthiş bir düşünceler sinsilesine kapıldım! Biraz şaşırdım ve soruya saatlerce baktıktan sonra sayfaya hala tek bir kelime bile yazamamıştım… Nasıl yani, benim yaşamda bir hedefim yok mu? Hayallerim sorulduğunda, aklıma gelecek hiçbir şey olmaz mı? Birkaç seyahat planı ve kısa vadeli öğrenme hedefleri dışında zihnim bomboştu ve aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Bu durum beni kaygı ve depresif duygulara sürükledi. Peki hayatta bir amacın olması şart mı? Yoksa ne olacak?

Boşanma sebepleri | En yaygın 10 neden

İlişkilerin sınavı 3. yıldır derler. Peki ya evliliğin? TUİK’in son verilerine göre, evlilik süresine göre boşanmalar incelendiğinde, 2021 yılında gerçekleşen boşanmaların %33,6'sı evliliğin ilk 5 yılı, %20,9'u ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti. İlgisizlik, sadakatsizlik, parasal konular ve daha nicesi evliliklerin sonlanması için neden oluşturabiliyor. Boşanmanın en yaygın 10 nedenini sıraladık!

Hiç arkadaşım yok! Neden?

Günlerimi tek bir kelime bile etmeden kendi köşemde yalnız geçiriyor değilim, bir şeyler içmek için dışarı çıkmak istersem arayabileceğim iki veya üç kişi var tabii. Ama dost diyebileceğim arkadaşım yok! Benim tercihim miydi bu? Ya da insanlar mı benden kaçtı? Etrafımdaki sağlam arkadaş gruplarını gördükçe kendime sormaktan vazgeçemiyorum: neden hiç arkadaşım yok?!

Procrastination (erteleme hastalığı) nasıl yenilir?

“Daha vakit var…”, “Önce şunu halledeyim, sonra yaparım.”, “Yarın yaparım…” Bilin bakalım ne oldu? Asla yapmadım veya yumurta kapıya dayanınca harekete geçebildim. Kimler bugünün işini yarına erteliyor? 🙌 Modern yaşamın akıl almaz temposu içerisinde, bir şeyleri yapmaya enerjimizin kalmaması normal diyebilirsiniz. Fakat erteleme davranışı sanılanın aksine masum değil ve arkasında bir sürü psikolojik sebep barındırıyor. Yetersizlik hissi, motivasyon eksikliği, stres… İşte erteleme davranışından kurtulmak için 5 ipucumuz! 💪

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest