5 çocukluk çağı travması ve yetişkinlikteki sonuçları
1. Reddedilme
👉 Yaşantı : Bu durum çocuklukta sadece ebeveynlerimizin taleplerine uyarak iltifat ve ilgi gördüğümüzde ortaya çıkar. Kısaca, sevgi ve ilgi eksikliğine maruz kalmanın çocukta reddedilme yarasına neden olduğunu söyleyebiliriz.
👉 Sonuç : Reddedilmiş hisseden çocuk, bu travma sonrası stres ile baş edemediğinde özgüven eksikliği yaşar ve yetişkinlikte tatminsizlik, kendini takdir edememe, kendine şefkat gösterememe gibi etkileri yaşar. Dış dünyaya aşırı hassas, geri çekilmiş ve cesaret edemeyen bir kişilik inşa edebilir. Yardım istemekte zorlanmak da örnek olarak verilebilir, çünkü yardım istersek “yetersizlik” hissine kapılırız. Hem başkalarını rahatsız etmekten hem de ilgisiz kalmaktan korkarız.
👉 Savunma mekanizması:
İlişkilerden kaçmak, bağlanma problemleri, mükemmel olmayı istemek.
2. Terk edilme
👉 Yaşantı : Bu durum çocuklukta bir duygusal sıcaklık eksikliği geliştirmemize sebep olur. Dikkat ve ilginin merkezi olma ihtiyacıyla birlikte derin bir hüzün içimizde yer eder. Terk edilme korkusu yaşayan kişinin en büyük korkusu yalnızlık olacaktır.
👉 Sonuç : Terk edilmişlik hissi ile ruhunuz yara aldığında, tek başına işlev görmek çok zordur. Füzyonel ilişkiler geliştirecek, başkalarının duygularına daha yakın olmak isteme eğiliminde olacağız. İlgi açlığı, bizimle ilgilenmeleri için farkında olmadan kendimizi ıskalamaya çalışacağız. Veya dışarıdan gelecek şeylere bel bağlayıp herkesi memnun etme çabasına gireceğiz.
👉 Savunma mekanizması: Bağımlı kişilik, kendini kurban rolüne kilitleme, gerileme (çocukluk davranışlarına dönme)
3. Aşağılanma
👉 Yaşantı : Çocukken, bizimle dalga geçen bir ebeveyn (veya sevilen biri) tarafından aşağılanmış hissetmek, şiddet olayları... Onaylanma duygusu hissetmeden geçen bir çocukluk ve ortaya çıkan derin utanç duygusu ve kendinden şüphe etme halini bastırmak gerekecek.
👉 Sonuç : Bu ruhsal yaralanmaya maruz kalan bazı kişiler sevdiklerine yardım etmek için her şeyi yapacaktır. Bu durumda egomuzu utanç duygusundan kurtarmak için başkaları için vazgeçilmez hissetmemiz gerekir. Kurtarıcı sendromunu karakterize eden budur, kendinizle ve kendi ihtiyaçlarınızla yüzleşmemek için başkalarıyla ilgilenmeniz gerekir.
👉 Savunma mekanizması:
Bastırma, içe atma, rezil olmaktan korkma, mazoşizm (kendine bakmamak gibi).
4. İhanet / Sadakatsizlik
👉 Yaşantı : Burada sadakatsizlik ve ihanet derken verdikleri sözleri tutmayan ebeveynler kastediliyor. Eğer çocukluğumuzda ebeveynlerimiz bizde beklenti yaratıp bu beklentileri karşılamakta başarılı olamadılarsa, amaçlarına ulaşmak için manipülasyon uyguladıklarını hisseder ve ihanete uğramış hissederiz.
👉 Sonuç : Çocuklukta açılan ihanet yarası, güvensizlik ve kıskançlık gibi duyguları tetikler. Aşağılanma yarasında olduğu gibi başkaları için vazgeçilmez olmaya çalışır ve bu sefer vizyonumuzu ve irademizi empoze ederek güvenilirliğimizi göstermek isteriz. Hata yapmaktan nefret eder ve değişmeye karşı isteksizleşiriz.
👉 Savunma mekanizması: kontrol etme ihtiyacı, başarısız olma korkusu
5. Haksızlık / Adaletsizlik
👉 Yaşantı : Çocukluğumuzda soğuk veya otoriter bir ebeveyn yüzünden duygularımızı ve hassasiyetimizi ifade etmekte zorlanmış olabiliriz. Bu şekilde büyüyen çocuk, fazla gelen talepler ve hatalara tahammülsüzlük altında ezilir. Bireyselliğinin ifadesini bloke olur ve kişi, sevilmek için ebeveyn vizyonuna uymaya çabalar.
👉 Sonuç : Adaletsizliğe uğramış hissettiğimizde, kişi olayı ve acıyı gizleyen bir mükemmellik sergilemek için çabalar. Kendisini işe yaramaz ya da yetersiz hissettiğinden bu mükemmel olma yanılsamasına kapılırız. Yetişkinlik toksik pozitiflik yapmak anlamına gelse bile, optimize edilmiş görünmek isteriz. Hiçbir şeyin bizi etkilemediğini söylemek için kendimizin ve başkalarının sorunlarını küçümser ve en aza indirgeriz.
👉 Savunma mekanizması: sertlik, titizlik.
Bu makaleyi beğendiniz mi?
Daha fazla bilgi almak ister misiniz 🤔 ?
Doğrudan yazara yazınBanu Karadeniz, Psikolog !
Banu Karadeniz'e bir soru sor
Düşüncelerinizi paylaşmak ister misiniz? Yorum bırakın