Ruhsal yaralanmalar
Tıpkı bedenimiz gibi bilişsel ve duygusal bütünlüğümüz de bazen zarar görebilir. Kanadalı yazar Lise Bourbeau, “📚 Kendiniz Olmanızı Engelleyen 5 Yara” isimli bir kitap yayınlayarak çocuklukta meydana gelen duygusal yaraların bizi yetişkinlikte nasıl etkilediğini açıklamış. Kitap son dönemde psikolojik okur yazarlar arasında oldukça popüler. Bu kitapta tarif edilen 5 ruh yarası çocukluğumuzda meydana gelen ve bizde kayıtlı olarak yetişkinlikte mutlu olmamızı engelleyen yaralar.
Çocuklar, acı verici bir anın etkisini sınırlayacak psiko-duygusal araçlara sahip değildir. Travmayı yaşamış çocuk duygusal olarak bu durumla başa çıkamadığı için yaralanır 😥… Hem düşünsel hem de duygusal olarak. Travmatik olaya tanık olan çocuk, bu ruh yarasının neden olduğu olumsuz duygularla baş etmek için savunma mekanizmaları veya bilişsel çarpıtmalar geliştirir. Yetişkin olduğumuzda ise bu darbelerde saydamlığını yitirmiş bir camdan bakar gibi perspektif bozukluğu yaşarız.
Lise Bourbeau, bunların bizi kendimiz olmaktan alıkoyan “ maskeler ” olduğunu söylüyor. Özümüz olan o çocukla uyumlu arzu ve hayaller ile gelişip büyüyememiş oluyoruz. Bize zarar verebilecek şeyleri yeniden yaşama riskini almamak ve kendimizi korumak adına geliştirdiğimiz bu mekanizmalar bir süre sonra kendi mutluluğumuzun önünde engel oluşturmaya başlıyor. 😕
🎯 Gerçekten kendin olmak ve anı yaşamak için ruhun 5 yarasını bilmelisin. Kendini tanımak ve kendinle uyumlanmak için ihtiyacın olan şey bu! |
5 çocukluk çağı travması ve yetişkinlikteki sonuçları
1. Reddedilme
👉 Yaşantı : Bu durum çocuklukta sadece ebeveynlerimizin taleplerine uyarak iltifat ve ilgi gördüğümüzde ortaya çıkar. Kısaca, sevgi ve ilgi eksikliğine maruz kalmanın çocukta reddedilme yarasına neden olduğunu söyleyebiliriz.
👉 Sonuç : Reddedilmiş hisseden çocuk, bu travma sonrası stres ile baş edemediğinde özgüven eksikliği yaşar ve yetişkinlikte tatminsizlik, kendini takdir edememe, kendine şefkat gösterememe gibi etkileri yaşar. Dış dünyaya aşırı hassas, geri çekilmiş ve cesaret edemeyen bir kişilik inşa edebilir. Yardım istemekte zorlanmak da örnek olarak verilebilir, çünkü yardım istersek “yetersizlik” hissine kapılırız. Hem başkalarını rahatsız etmekten hem de ilgisiz kalmaktan korkarız.
👉 Savunma mekanizması:
İlişkilerden kaçmak, bağlanma problemleri, mükemmel olmayı istemek.
2. Terk edilme
👉 Yaşantı : Bu durum çocuklukta bir duygusal sıcaklık eksikliği geliştirmemize sebep olur. Dikkat ve ilginin merkezi olma ihtiyacıyla birlikte derin bir hüzün içimizde yer eder. Terk edilme korkusu yaşayan kişinin en büyük korkusu yalnızlık olacaktır.
👉 Sonuç : Terk edilmişlik hissi ile ruhunuz yara aldığında, tek başına işlev görmek çok zordur. Füzyonel ilişkiler geliştirecek, başkalarının duygularına daha yakın olmak isteme eğiliminde olacağız. İlgi açlığı, bizimle ilgilenmeleri için farkında olmadan kendimizi ıskalamaya çalışacağız. Veya dışarıdan gelecek şeylere bel bağlayıp herkesi memnun etme çabasına gireceğiz.
👉 Savunma mekanizması: Bağımlı kişilik, kendini kurban rolüne kilitleme, gerileme (çocukluk davranışlarına dönme)
3. Aşağılanma
👉 Yaşantı : Çocukken, bizimle dalga geçen bir ebeveyn (veya sevilen biri) tarafından aşağılanmış hissetmek, şiddet olayları... Onaylanma duygusu hissetmeden geçen bir çocukluk ve ortaya çıkan derin utanç duygusu ve kendinden şüphe etme halini bastırmak gerekecek.
👉 Sonuç : Bu ruhsal yaralanmaya maruz kalan bazı kişiler sevdiklerine yardım etmek için her şeyi yapacaktır. Bu durumda egomuzu utanç duygusundan kurtarmak için başkaları için vazgeçilmez hissetmemiz gerekir. Kurtarıcı sendromunu karakterize eden budur, kendinizle ve kendi ihtiyaçlarınızla yüzleşmemek için başkalarıyla ilgilenmeniz gerekir.
👉 Savunma mekanizması:
Bastırma, içe atma, rezil olmaktan korkma, mazoşizm (kendine bakmamak gibi).
4. İhanet / Sadakatsizlik
👉 Yaşantı : Burada sadakatsizlik ve ihanet derken verdikleri sözleri tutmayan ebeveynler kastediliyor. Eğer çocukluğumuzda ebeveynlerimiz bizde beklenti yaratıp bu beklentileri karşılamakta başarılı olamadılarsa, amaçlarına ulaşmak için manipülasyon uyguladıklarını hisseder ve ihanete uğramış hissederiz.
👉 Sonuç : Çocuklukta açılan ihanet yarası, güvensizlik ve kıskançlık gibi duyguları tetikler. Aşağılanma yarasında olduğu gibi başkaları için vazgeçilmez olmaya çalışır ve bu sefer vizyonumuzu ve irademizi empoze ederek güvenilirliğimizi göstermek isteriz. Hata yapmaktan nefret eder ve değişmeye karşı isteksizleşiriz.
👉 Savunma mekanizması: kontrol etme ihtiyacı, başarısız olma korkusu
5. Haksızlık / Adaletsizlik
👉 Yaşantı : Çocukluğumuzda soğuk veya otoriter bir ebeveyn yüzünden duygularımızı ve hassasiyetimizi ifade etmekte zorlanmış olabiliriz. Bu şekilde büyüyen çocuk, fazla gelen talepler ve hatalara tahammülsüzlük altında ezilir. Bireyselliğinin ifadesini bloke olur ve kişi, sevilmek için ebeveyn vizyonuna uymaya çabalar.
👉 Sonuç : Adaletsizliğe uğramış hissettiğimizde, kişi olayı ve acıyı gizleyen bir mükemmellik sergilemek için çabalar. Kendisini işe yaramaz ya da yetersiz hissettiğinden bu mükemmel olma yanılsamasına kapılırız. Yetişkinlik toksik pozitiflik yapmak anlamına gelse bile, optimize edilmiş görünmek isteriz. Hiçbir şeyin bizi etkilemediğini söylemek için kendimizin ve başkalarının sorunlarını küçümser ve en aza indirgeriz.
👉 Savunma mekanizması: sertlik, titizlik.
Ruhsal yaralar yetişkinlikte nasıl iyileşir?
Duygusal yaranızdan kurtulmak için önce onu farkında olmalısınız 🤕. Yani acınızı tanımalı ve kabul etmelisiniz. İnkar mekanizması bastırılmış duygulara, bu duygular ise bir süre sonra işlevselliğimizi yitirmemize, ve ruh sağlığı problemleri ile baş etmek zorunda kalmamıza neden olur. Affetmek, kendini sevmek, olaylara uzaktan bakabilmek zorlaşır. Bu kişilerin yetişkinlikte sosyal hayatlarından tutun profesyonel yaşamlarına kadar bir çok alanda sorun yaşaması çok muhtemel.
❤️🩹 Çocuklukta ruhumuzda açılan yaraları keşfetmek, kendi gerçeğimizi, acılarımızı ve başarısızlıklarımızı görmemizi kolaylaştıracaktır.
|
İyileşmek için egzersiz ➜ 5 yarayı bir kağıda yazma alıştırmasını yapmanızı öneriyorum. Kendi acımızı anlamak için bu kelimelerle ilgili tüm duygu ve anıları bir kağıda yazmalıyız. Örneğin, terk edilmenin bize neyi çağrıştırdığını söylemeliyiz.
Savunma mekanizmalarını keşfet ve anlamaya çalış!
Yapabileceğimiz diğer şey ise savunma mekanizmalarımızı tespit etmeyi öğrenmek! 👀 Duygusal yaramızla uzun süre yaşamamıza izin verdik ve bu bizi tekrar tekrar engelledi. Psikolojik savunma mekanizmaları, olumsuz duygu ve düşünceleri bastırmak için var. Onlarla yaşarken karşılaştığımız engellerle başa çıkmak için gerekli içsel kaynaklarımızın gelişimini engelliyoruz. Örnek olarak: olumsuz duygular nasıl başa çıkılır? Veya olumsuz düşüncelerden kurtulmak için neler yapabilirim? gibi temel hayat becerilerimiz gelişmiyor.
Bu nedenle, bir durum bize kendini gösterdiğinde korku ve kaygı duygularını anlamayı, hissetmeyi, tarif etmeyi öğrenmeliyiz 😨. Bu, üzerinde çalışacağımız savunma stratejilerimizi hızlı bir şekilde belirlememizi sağlayacak. Yavaş yavaş, daha hızlı farkına varacağız ve farklı davranmayı öğreneceğiz .
Maske ve kalkanlarımızdan kurtulmak, öz benlik ile daha uyumlu yaşamamızı sağlar, bu da özgürleşmeyi ve tatmin olma duygusunu verir 🤗.
Yazar notu: ya siz, ruhunuzdaki yaralar ne alemde? Bu yaralar, gelişmemizi ve tam potansiyelimizi birçok yönden ifade etmemizi engeller. Ağrınıza neden olan yaralanmayı fark ettiniz mi? Hiç şüphen var mı? Size ne ilham veriyorlar? Size hangi görüntüler geliyor? Bu soruları olabildiğince içtenlikle yanıtlayın, Camille'in çok doğru bir şekilde söylediği gibi, ilk adım onların farkına varmaktır. Bir psikologla çalışarak, tıkanıklıklarınızın nedenlerini anlayacak ve kanatlarınızı açmanıza olanak sağlayacak yeni davranışlar ortaya koyabileceksiniz.
🔗 Ücretsiz psikolojik destek almanın yolları!
🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe |