İşimi sevmiyorum, ama çalışmak zorundayım!

tarihinde Gözde , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Şimdi gerçekçi olalım, yaptığı işi tutkusu ile harmanlayabilmiş olanlar küçük bir kesim. Yani sorumluluklar ve zorunluluklar, bizi sevmediğimiz işlere mahkum edebiliyor. Bu durum sizi işten nefret etmek noktasına getiriyor ise, burada sağlıksız olan bir şey var. Sabahın karanlığında, sıkış tepiş bindiğim metrolar, “sabah 9, akşam 6”, robot gibi hissetmemek elde değil. Sormakta haklısın, tüm bunların anlamı ne? Hissetmen gereken tatmin, muhtemelen yüzlerce zahmetli günlük e-posta arasında kayboldu gitti... 😕

İşimi sevmiyorum, ama çalışmak zorundayım!

Bizden beklenenler ile bizi mutlu edenler arasında bir tercih

Her zaman hayatımın benim planlamam gereken bir şey olduğuna inandım. Kendiliğindenliğe veya beklenmedik şeylere çok az yer bıraktım veya hiç yer bırakmadım. Üniversite puanları ve sınav notları iyi olmasına rağmen,  yolumu bulduğumu hiçbir zaman gerçekten hissetmedim. Hayatımla ne yapmak istediğimi bilmiyorum ve bu benim için sorunlu çünkü asla kurallara aykırı davranma eğiliminde olan biri değilim. Benim yola ve doğru diye gösterilenlere ihtiyacım var. Ben her zaman benden bekleneni yapıyorum.

Derinlerde bir yerde hala hayatta kendi yolumu aradığımı düşünüyorum ama üzerimdeki baskı, kendimi köşeye sıkıştırdığımı fısıldıyor. Tam anlamıyla nefret ettiğim yapay bir bitkiyle süslenmiş bir ofis köşesi.🙄

Zorlu ailemle (🫢 bunu daha yumuşak nasıl söyleyebilirim ki), çok yönlülük akan eğitim geçmişim, başarısızlığın benim için hiçbir zaman bir seçenek olmadığı anlamına geliyor. Ve tabii, LinkedIn profilim bunu doğrulamak üzere hazır bekliyor. Sonuç: işsiz bir mezun olmak bana pek de iyi gelen bir şey değildi.

Y kuşağı çalışan özelliklerine tamamen uyuyorum. Çok sayıda kısaltma içeren geleneksel bir çalışma rotası izlemem gerekiyordu; SEO, SEM, SMO, hepsini hallettim. Gerçekten ne yapmak istediğimi keşfetmek için gereken zamanı ayıracak cesaretim hiç olmadı. Ayrıca, bu ekonomide, işsiz olmaktansa bir işim olmasını tercih ederdim. Ama içimdeki ateş sönmüyor! Hayatı ve kendimi ıskalıyorum, gibi geliyor. 

🔗 Tükenmişlik sendromu mu yaşıyorum?

Sürekli yeni hedefler 

Başkalarının iş tatminini tartıştığını duyduğumda, kendimi çok kopuk hissediyorum. Çalışmaktan nefret ediyorum ve bence bunun bir nedeni; toksik yönetici. Her ay aynı cüzi maaş için sizden giderek daha fazlasını talep etmesi durumu! Sanki baskı yeterince yoğun değilmiş gibi, patronum her üç ayda bir bana gerçekçi olmayan hedefler koyuyor. Muhtemelen bir yarışta Usain Bolt'u yenmek için daha fazla şansım olurdu! Kurumsal organizasyonlar her zaman daha fazlasını ister! Bu doğru, pahalı tatillerini finanse etmek için hayatınızın en iyi bölümünü köle olarak harcamanız yeterli değil, onlar da lüks arabalar ve kıyafetler istiyorlar, bu yüzden parmağınızı çekseniz iyi olur!

Yönetici ile ilişki

Çalışma ortamım rekabetçi ve patronum hemen hemen tanıdığım en toksik insan. Sürekli pasif agresif e- postalar, toplantılar ve telefon görüşmeleri dizisi, belirli noktalarda çok fazla. Yeterince iyi olduğumu veya çabalarımın takdir edildiğini asla hissetmiyorum. Ne yaparsam yapayım, ne kadar çok çalışırsam çalışayım,  yöneticim asla tatmin olmayacak çünkü performansımda her daim bir hata bulacak! İlişkimiz o kadar inişli çıkışlı ki, onun hangi tarafına karşı çıkacağımı asla bilemiyorum ve yılıyorum. Aslında üç kez kovulmadığıma şaşırdım bile!

Çalışmak ve yaratıcılık 

İş yerinde mutsuz olmak, biliyorum sadece benim yaşadığım bir şey değil! Şimdi, ben yüksek sesle söylemeye cesaret ediyorum! Hayır demeyi öğreniyorum! Neredeyse tüm zamanımı bilgisayar ekranının karşısında, sevmediğim bir şeyi, nefret ettiğim bir ortamda geçirmenin kesinlikle benim için iyi olmadığı sonucuna vardım.

Kendimi iyi hissetmiyorum ve bu sevdiğim şeyleri de olumsuz etkiliyor. İşim hayatımı ele geçiriyor gibi görünüyor ama benim için sorun olan şey asıl bu değil! Eski benliğimle yeniden bağlantı kurmanın zamanı geldi, bu yüzden bu yukarıda okuduğunuz, belki okurken içinize karalar basan bu destanı arkamda bırakmaya ve bana uygun bir şey bulmaya karar verdim.

Şimdi yapmam gereken; kariyer değişikliği öncesinde, beni neyin mutlu edeceğine ve nerede daha rahat hissedeceğime dair biraz düşünmek istiyorum.

🔗 Tükenmişlik sendromu ve sonrası: yeniden doğmak

🔗 12 adımda "yeniden başlamak" (sıfırdan hayat)

İşimden nefret ediyorum ama çalışmak zorundayım! Ne olacak şimdi?

Birçoğumuz, eğlenceli amerikan filmlerindeki gib bir toplantı odasına dalıp istifamızı mermer masanın üzerine atmanın hayalini kurmuş olsak da, gerçek şu ki, bu senaryo çoğumuz için uzak bir hayal olarak kalacak. Günümüzün ekonomik iklimi, artan işsizlik, yüksek enflasyon, gülünç kira fiyatları ve genel yaşam maliyeti ile çoğumuz umutsuzca küçümsediğimiz işlere bağlı kalmak zorunda kalacağız. Ancak, sırf iş için yaptığınız şeyden nefret etmeniz, her gün korku ve kaygı ile dolup taşmanız gerektiği anlamına gelmez.

Sihirli olmasa da kendimce bir reçete hazırladım!

Bırakamıyorsanız bile, bu 5 basit ipucunu takip ederek orada geçirdiğiniz zamanı çok daha katlanılabilir hale getirebilirsiniz;

1) İş arkadaşlarınızı tanıyın -  Orada arkadaş edinmek size yepyeni bir destek ağı kazandıracak, ayrıca kim bilir onlar da sizinle aynı durumda bile olabilir.

2) Ayağınızı gazdan çekin - Kendinize uyguladığınız baskı miktarını azaltın ve kısa sürede iş günü hakkında daha parlak hissedeceksiniz.

3) Düzenli molalar verin -  Birkaç saatte bir mola vermek yalnızca zihninizi temizlemekle kalmaz, aynı zamanda zamanın da uçup gitmesini sağlar! Bakınız: pomodoro tekniği!

4) Patronunuzla bir toplantı yapın - Hayır, onlara istifa ettiğinizi söylemek için değil (eğer varsa), nasıl hissettiğinizi ve refahınızı sağlamak için hangi değişikliklerin yapılabileceğini tartışmak için.

5) Öğle yemeğinde yürüyüşe çıkın - O çok önemli adımları atacaksınız, 15 dakika yürüşün bile beyinde serotonin hormonunu salgılamaya yettiğini unutmayın!

İlginizi çekebilecek diğer içerikler; 

🔗 Motivasyonumu nasıl artırabilirim? Günlük motivasyon teknikleri

🔗 "Seni neden işe alalım?" sorusuna cevap | Örnekli anlatım

Yazar notu: Nefret ettiğiniz işin hayatınızı mahvetmesine izin vermeyin

Kendiniz için doğru yolu bulmak biraz zaman alabilir, ancak kendinize yatırım yapmak, size tatmin duygusu verecek olanı keşfetmenin en iyi yoludur. Kendinizi işten işe atlarken bulursanız, kendinizi hırpalamayın çünkü ekstra deneyimler sonunda sizi aradığınızı bulmaya yönlendirecektir.

Hepimiz farklıyız, bu yüzden kendinizi her şeyi çözmüş arkadaşlarınızla karşılaştırmaktan kaçının; bunun yerine BEN’i ilk sıraya koy ve yap! Akılda tutulması gereken en önemli şey, kötü bir çalışma ortamının “işlevsiz” olduğudur, ancak bu kendinizi güçsüz hissetmeniz gerektiği anlamına gelmez, çünkü değilsiniz, mesele sadece cesur olmak ve o kapıyı çarparak kapatmaktır!

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaleme alan Gözde , Wengood yazarı

🍂Modern zamanlarda bir adet romantik.

Anonyme 2 yıl önce

En yeni makaleler

En ilham verici motivasyon sözleri! 20 mükemmel söz!

Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!

Yalnızlık sözleri: Yalnızlığa dair söylenmiş 10 söz

Yalnızlık, kimisine göre biraz kendi kendine kalmak kimisine göre kendinle yüzleşmek zorunda kalmak demek. Yalnız olduğunu düşünüyorsan, yalnız değilsin! Çoğumuz zaman zaman günlük yaşantımızı devam ettirsek de insanlardan uzak, kimse yokmuş, ve boşluktaymışız gibi hissedebiliyoruz. Yalnız olmaya dair söylenmiş sözler sayesinde etrafımızı saran boşluk hissi ile yüzleşmenize yardımcı olmaya geldik! Kelimelerini nasıl seçeceğini bilen büyük düşünürlerin sözlerini bir araya getirdik!

Aslı Gülaydın (yoga eğitmeni): Güne hareketle başlamak!

Sabah yataktan kalktığımızda, zihnimiz yapılacaklar listesi ile dolu olsa da bedenimiz ihtiyacı olan uykudan yeni kalkıyor. Güne başlamadan önce hareket etmek, bedeni uyandırmak ve gün içerisindeki koşuşturmaya hazırlamak için aslında çok değerli. Bunun fizyolojik ve biyolojik bir çok açıklamasını yapmak mümkün. Aslı, bu yazıda bu pratiğin ne kadar değerli olduğunu açıklıyor.

Platonik aşkı anlamak

Platonik aşk, günümüz ilişkilerinde sıkça duyduğumuz fakat çoğunlukla yanlış anlaşılan bir kavram. Herkes karşılıksız aşk olarak bilse de platonik ilişkiler hakkında bundan çok daha fazla şey söylemek mümkün. Bu yazıda, platonik aşkın ne olduğunu, romantik aşktan nasıl farklı olduğunu ve kişisel ilişkiler açısından doğasını tartışıyor olacağız.

Aromantizm Nedir? Romantik İlişkiler Olmadan Yaşamak

Aromantizm, kişinin romantik çekim hissetmediği, romantik ilişkilere ilgi duymadığı bir yönelimi ifade eder. Bu makalede, aromantizm nedir, bu yönelime sahip bireyler nasıl bir yaşam sürdürürler ve kendinizi bu spektrumda buluyorsanız nasıl başa çıkabilirsiniz gibi konuları ele alacağız. Aynı zamanda, aromantizmi daha iyi anlamak için uzman görüşleri, kişisel deneyimler ve çeşitli kültürlerdeki yeri üzerinde duracağız.

Bilişsel Davranışçı Terapi | Duyguları kontrol etmeyi öğren!

Birçok kişi, günümüzün yoğun ve stresli hayatında kişisel mutluluğu ve mental sağlığı korumanın yollarını arıyor. Bu yolculukta, bizi kendimizi daha iyi anlamamıza ve kabul etmemize yardımcı olan yöntemlerden biri Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), özellikle depresyon, anksiyete, fobi ve obsesif kompülsif bozukluk gibi psikolojik rahatsızlıkların üstesinden gelmek için etkileri kanıtlanmış bir tedavi yöntemi ve psikolojik yaklaşım tipidir. Özetle duygu ve davranışlarımız arasındaki bağlantıları keşfederken bize nasıl daha mutlu ve dengeli bir yaşam sürebileceğimizi gösterir.

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest