Y Kuşağı, nedir? Y kuşağı “çalışan” özellikleri nelerdir?

tarihinde Damla KOLLUOGLU, Wengood yazarı tarafından güncellendi

31 yaşındayım, 90'ların başında doğdum, dolayısıyla Y kuşağının bir parçasıyım. Mesleki gereksinimlerimiz söz konusu olduğunda bazen büyüklerimizin soyundan geliyoruz. Profesyonel dünyanın ne olduğuyla ilgili; bir es verip düşünme süreci hakim. Peki kendini diğerlerinden ayıran bu geçiş kuşağını nasıl tanımlarsınız? Y kuşağı kimlerdir? İşte Y kuşağı çalışanlar dosyamız!

Y Kuşağı, nedir? Y kuşağı “çalışan” özellikleri nelerdir?
Özet

Y kuşağı nedir?

Y kuşağının kesin tanımı, 1980 ile 1995 (hatta bazı araştırmalar için 1999) arasında doğan tüm insanları kapsıyor olması. Y kuşağından önce gelen kuşaklar da var tabii:

👉 X kuşağı: 1960 ve 1980 arası doğanlar

👉 “Boomers” veya “baby boomers”: 1960'tan önce doğanlar

2000 yılından sonra doğan insanlar için Z kuşağından bile bahsettiğimiz için herkes artık biliyor ki, Y kuşağından sonra gelen nesiller de var. Z jenerasyonu hala iş piyasasında aktif değil bu yüzden kesin yorumlar yapılamıyor ama Y kuşağı, önceki nesillerden kopuşa neden olan birkaç önemli gerçeği gözler önüne çoktan koyuyor.⚡.

Y kuşağı yaş aralığı

Y kuşağının yaşı 25 ila 40 arasında değişmektedir. 🤔 Bu kuşak meselesi aslında, küresel ekonomik-sosyal sistem tarafından atanmış temsili bir nüfusu sembolize ediyor. En azından, kuşak araştırmacıları bunu böyle tanımlıyor.

Ne yazık ki, bu jenerasyona damgasını vuran sadece küreselleşme ve iklim krizi değil. Ekonomik kriz, vahşi kapitalizm ve sosyal devlet kavramları etrafında dönen sorgulamalar... Bu soruların somut bir cevabı yok, dolayısıyla biraz hayal kırıklığı ve boşluk hissi de hakim bu kuşakta. ☹️ Eko anksiyete diye bir kavram literatürlerde yerini aldı bile...

Y kuşağının özellikleri

Tüm nesiller bir geçiş dönemi ile sonlanır, ancak Y Kuşağı belirli bir ekonomik bağlamda büyümenin yanı sıra dijital çağla birlikte gelişmiştir. İnternetteki, teknolojideki, ağlardaki patlama, evet, tam da bunun içindeyiz. 

Peki bu faktörlerin iş dünyasındaki Y kuşağının özellikleri üzerindeki etkisi ne? Birkaç tane var 👇!

İşin hayatımızdaki yerini yeniden tanımlıyoruz ⚖️

Y kuşağının işte mutsuz olmak gibi bir sorunu olduğu söylense de, Y kuşağı aslında çalışmak istiyor. Gerçekte, sorgulanan iş hayatının kendisi. Bugün artık profesyonel ve kişisel yaşam arasında keskin bir çizgi yok, ikisi iç içe. Ancak bu, işin tüm alanı kaplaması gerektiği anlamına gelmedi. Pandemi, karantina ve evden çalışma ile beraber anladık ki; iş hayatı kadar önemli olan başka şeyler de var: aile hayatı, aşk hayatı, sosyal hayat ve hatta kendini gerçekleştirme arzusu.

➜ "Yaşamın tüm yönleri arasında bir tutarlılık arayışı ve önceki nesiller tarafından kurulan sosyal kalıbı bozma arzusu var: metro, iş, uyku, Y Kuşağı için çok az şey vaad ediyor"🤧.

Yönetimde yatay hiyerarşi tercih ediliyor🔄

En gençleri (ben dahil!) korkutan bir şey varsa, bir takımı denetlemeniz gereken pozisyonlardır. Yönetici olmak Y kuşağı için çok eski bir ekol. Nitekim genç nesil dikey değil yatay iletişimi tercih ediyor.

İkincisi, hiyerarşi stratejik tercihleri dayatır ve bu kalıbı çalışanlarla yeniden üreten yöneticilere baskı yapar. Yatay yönetime ise “işbirlikçi” ve “kollektif” de denir, çünkü şirkette herkes aynı seviyededir, Y kuşağının en çok aradığı şey de budur.

👉Bu makale de hoşunuza gidebilir;

Hibrit sistem ile ofisten çalışmaya geri dönmek nasıl bir his? 

Artık kariyer diye bir şey kalmadı⛔

Y kuşağının çoğu artık ebeveynleri ve hatta onlardan önceki büyükanne ve büyükbabaları gibi “kariyer yapmak” istemiyor. Zaten ekonomik durum buna izin vermediği için maaşları ve çalışma şartları hakkında büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlar.

Ama aynı zamanda aynı şirkette, aynı pozisyonda kalmak birçok genç için gereksiz ve ilgi çekici olmadığı için, sürekli değişen bir dünyada aynı şirkette bu kadar uzun süre kalmak artık sözkonusu değil 🌍.

Sıkılmaya tahammülleri yok 🤟

Evet, bu da Y kuşağının bir diğer özelliği... Benzer işleri yapmaktan ve öğrenmemekten sıkılıyoruz. Monotonluk istemiyoruz. Farklı deneyimler yoluyla kişiler bilgi birikimini geliştirme arzusunda.

Birkaç şapkaya sahip olmak, aynı anda birkaç şeye dokunmanıza ve daha fazlasını keşfetmenize olanak tanır! Bu, "Y kuşağının" yeni teknolojilerle büyüdüğü gerçeğiyle pekiştiriliyor, her şey eğlenceli olmalı 📱!

📈Y kuşağının %76'sı çeşitli mesleki deneyimler ile birlikte yeni beceriler de kazanmak istiyor.

Şirketler ve Y kuşağı

Y kuşağı, freelancer olmadıysa veya dijital göçebe olmadıysa, maaşlı çalışan olarak çalışmaya da tamam diyor. 👩‍💼 Ancak, işbirliği yapmak istedikleri şirketlerle oldukça talepkar ve titiz bir ilişkileri olduğunu gösteren kanıtlar var. Yukarıda sayılan özelliklere ek olarak bir işe girerken şirkette çeşitli özellikler bulmak isterler.

🤔
Şirketin savunduğu değerler ile benimkiler ne kadar örtüşüyor?
Kendimi ispat edebilmek için ortam olacak mı?
Becerilerimi ve performansımı artırabilecek miyim?
Çalışma koşulları nasıl?
Bilgi birikimine ek olarak kişilerarası becerilerimi geliştirebilecek miyim?
Tatmin edici ve eğlenceli bir iş mi yapıyorum?

İş dünyasının gelişimi

Dolayısıyla mesele artık sadece çalışmak değil, işte kendini de geliştirmek meselesi. Eski nesillerin birçoğu karınlarını doyurabilmek için çalışıyordu. Özellikle en yoksul ve orta sınıfta çalışmakla ilgili temel bağlantı paranın ta kendisi.

Y kuşağı, iş dünyasının gelişmesi için eski ve yeni arasında bir geçiş kuşağı görevi gördü 🤗. X Kuşağının aksine, işsizlik ve ekonomik kriz ortamında büyüdüler. Kariyer sahibi olmanın mümkün olmayacağını çok iyi biliyorlar, o yüzden, önemli olan her gün izleyecek olduğumuz rutinin bizim için anlam ifade etmesi.

İşte bu nedenle, işte iyi bir yaşam kalitesi, Y Kuşağı için önemli bir argüman. İş ve tatmin birbirinden ayrılamaz 😌! Bu onların çalışkan olmadıkları veya sadakatsiz oldukları anlamına gelmiyor. Aksine, iyi yapılandırılmış ve sorumluluk sahibi, insani değerlere önem veren bir şirkette enerjik ve zevkli bir şekilde çalışacaklardır.

Bu içeriği okuyanlar bunları da sevdi! 

🔗Y Kuşağı neden boşlukta hissediyor? | Kayıp hissettiren 8 gerçek!

🔗 İşimi sevmiyorum ama çalışmak zorundayım!

🔗Kariyer değişikliği yapmak için 7 altın tavsiye

🔗 30 yaş krizi nedir, neden olur, nasıl başa çıkılır? 

Yazar notu: Tüm Y kuşağı üyeleri aynı mı?

80'li ve 90'lı yıllarda doğduysanız, belki bu tanımlamada kendinizi bulamıyorsunuzdur. Bu, sosyologlar tarafından kurulan genç işçiler hakkında küresel bir bulgu. Bu bir trend ama bu herkesin aynı şekilde çalıştığı anlamına gelmiyor, tabii ki!
Önemli olan profesyonel dünyada kendi dengenizi bulmaktır. 👉 Buna ulaşamazsanız, profesyonel seçimlerinizde size rehberlik etmesi için bir koçtan yardım almanız mümkün.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak

Brandtalks

Kaleme alan Damla KOLLUOGLU, Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi... Sloganı: aslında çok basit... Ne istiyor: Herşeyin çok ciddiye alınmadığı ve hayat sevincinin esas alındığı bir dünya...

En yeni makaleler

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

#Seksizm nedir? Seksist kime denir? 🤷‍♀️ #farkındalık

Cinsiyetçilik, insanları yalnızca belirli bir cinsiyete veya cinsiyete ait olmaları temelinde algılamak ve yargılamak anlamına gelir. Aynı temelde "bireyin ayrıştırılmasını" kapsar. Seksizm günlük hayatımızda her gün karşılaşabileceğimiz bir olgu. Özellikle kadınları hedef alan ayrımcılığı içeriyor olsa da, kavram "cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim ve cinsiyet ifade biçimleri" üzerinden ortaya çıkan bir ayrımcılık biçimini vurgulamaktadır. Kısaca, seksizm, aslında cinsiyetçilik ve kadın haklarının önemini vurgulayan feminist bir yaklaşım, ancak son yıllarda insan hakları temelinde bir eşitlik fikrini savunur. Peki nedir bu seksizm veya seksist dedikleri? Hemen açıklayalım!

Sınırlayıcı düşünceler: kendi kendini baltama artık!

“Sky is the limit!” Sınır gökyüzüdür… Ya da değil! Peki, size engel olan düşünceler var ya, onlardan nasıl uzak dururuz? Hepimizde var olan sınırlayıcı düşünceler, önkoşullanma nedeniyle ilerlememizi engeller. Gerçek kabul ettiğimiz sınırlayıcı inançlar ve size engel olan düşünceler artık önünüzde duramasın! Bu söylediklerimiz sizi heyecanlandırdı mı?

Ailemizi sevmek zorunda mıyız? Ben hayırsız evlat mıyım?

Ebeveynlerimiz bizim rol modelimiz, ilham kaynağımız, koruyucularımız. Ergenlikte, kendi kimliğimiz oluşmaya başladığında, insan ailesine karşı aynı duyguları ve hayranlığı hissetmeyebiliyor. Tek başına muhakeme yeteneği kazanıp dünyayı kendi gözünden değerlendirmeye başlayabildiğinde kendine “kimseyi sevmek zorunda değilim.” diyebiliyorsun. İşte tam o anda, üzerinde hak sahibi olduğunu düşündüğün ebeveynlerin ile fikir ayrılığına düştüğünü hissettiğinde kendine kızmaya başlıyorsun. Önemli değil, insan ailesini sevmek zorunda değil ve inan bunu kabul etmek çok iyi hissettiriyor!

Sapyoseksüel ne demek? Kısaca: beyin aşkı!

Latince "zeki, bilge, bilgili" anlamına gelen "sapio" ve cinsel ve cinsellikle ilgili anlamına gelen “seksüel” kelimesinden oluşan “sapyoseksüel” kelimesi, dış görünüş ve fiziksel görünümden önce zeka, entelektüel seviye ve kültür düzeyi gibi kriterlerden etkilenen insanları tanımlamak için kullanılır. Bir sapyoseksüel için zeka, espri ve mizah anlayışı, diyalogların kalitesi önemli bir cinsel çekim aracıdır. Zeki sözcüğü onlar için büyülüdür. Sapyoseksüellik ile ilgili daha fazlası için aşağı kaydır!

🏳️‍🌈LGBTİ+ ne demek bilmeyenler var mı? LGBTİ+ açılımı nedir?

İnsanların kimlik veya cinsel yönelim farklılıklarını öne sürdüğü, gelişen bir toplum görmekten mutluyum. Heteroseksüel normlar dışında farklı cinsel yönelimlere sahip kişiler kendilerini LGBTI+ topluluğunda bulmaktadır 🏳️‍🌈. Peki LGBTI+ ne demek, açılımı nedir? Bu kısaltmanın her harfi neye karşılık geliyor? LGBTI+ sözlüğü niteliğinde bir yazı sizi bekliyor.

Panseksüel nedir? Panseksüellik: kısaca etiket tanımayan aşk!

Bugün hala ne anlama geldiği herkesçe bilinmeyen "panseksüel" kelimesi yeni bir kavram değil. Ne anlama geldiğini tam olarak bilmeden, sık sık karşımıza çıkan bu terim, medyanın biraz malzemesi haline geliyor. Öyle ki, televizyon programlarında bazı sanatçılar artık heteroseksüellik çerçevesinin ötesine geçemeyen bir cinsellikle, alakalı alakasız, çoğunlukla LBTQIA+ bireylere yönelik mantıksız soruları, açıkça yanıtlamaktan çekinmiyor. Bir cinsel yönelim: panseksüellik. Panseksüel nedir? Ben panseksüel miyim? Panseksüel bayrağı nasıldır? Gelin, Freud'dan Miley Cyrus'a, panseksüellik ile ilgili her şeye beraber göz atalım ve bilinçlenelim.

Monoton ilişki yürür mü? Rutin öldürür mü?

Bir çift olarak rutinden kaçmak, kendinizi sürekli yenilemek ve hem günlük hayatınızı hem de ilişkinizi renklendirmek için çaba gerekir. Kadın dergileri bize monoton ilişki ne demek diye bir kere kodladı. Rutin sanki olumsuz bir şeymiş ve ona karşı savaşmamız gerektiğini, ilişkimize renk katmamız gerektiğini vs. söyleyip durdular. “Evlilik aşkı öldürüyor!” veya “Monoton ilişkiler bir süre sonra bitmeye mahkum.” gibi hurafelerle bizi yıllarca yiyip bitirdiler. Peki ya aslında bir çiftin asıl birleştirici gücü düzen ve rutin ise? Sonuçta ilişkiler biraz da güvenlik ve düzen arayışı değil midir?

Duygusal travmalar | Neden olur? Belirtileri nelerdir? Çözüm ne?

Sanırım hepimiz hayatımızın bir noktasında az çok travmatik olaylar yaşamışızdır. Benim ilk travmaya maruz kalışım, annemin ölümüydü. Bu olay karşısında travmanın etkisini azaltmak amacıyle verdiğim duygusal tepkiler tam da travma sonrası stres bozukluğu belirtileri veriyordu. O an anladım ki travmatik bir olaydan sonra nasıl hissettiğinizi asla küçümsememelisiniz. Psikolojik travma insan hayatını derinden etkileyebilir. Duygu ve düşüncelerinin yönünü belirleyebilir, fiziksel ve duygusal rahatsız edici bir çok sonucu olabilir. Duygusal şok, zihnimizin ve vücudumuzun şok edici bir duruma karşı tepkisidir. Devam ederse bazı kişilerde psikiyatrik patolojiye dahi dönüşebilir. Peki ruhsal travma nasıl anlaşılır? Duygusal travma nasıl iyileşir? Atlatamayacak mıyım?

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest