Bir zamanlar eski sevgilim tarafından aldatılmıştım. Bu sadakatsizlik, ayrılığımıza yol açtığı için bedelini ödemişti. Asla bunu yapacağını düşünemezdim diye hep söyledim ama yeni öğrendiğim bir kavram olan mikro aldatma benim görmezden geldiğim bir çok sinyal ve ipucu olabileceğini bana öğretti. Peki mikro aldatma nedir? Mikro olunca aldatma meşrulaşır mı? Gerçekte ne olduğunu anlamaya çalışmak ve bir çift üzerindeki etkisini kavrayabilmek için gelin bu kavramı inceleyelim.
Romantik ilişkiler ve sadakatsizlik bağlamında nispeten yeni bir terim olan mikro aldatma, ilişkide ihanet olarak algılanabilecek ancak başka biriyle yatmak ya da başka birini sevmek kadar açıklığa kavuşmamış ve ciddiyet içermeyen mikro sadakatsizlikleri tanımlamak için kullanılan bir kavram. Kısaca: fiziksel boyutta sadakatsizliğe ulaşmayan ancak kendi içinde bir ihanet gibi hissettiren ve aldatmanın sınırlarında dolaşan uygunsuz etkileşim veya davranışlar.
Mikro aldatma, güvenin veya sadakatin ihlali olarak değerlendirilebilecek küçük eylem veya davranışlarda bulunmayı içerir. Bu davranışlar genellikle fiziksel yakınlığı içermez ancak yine de duygusal sadakatsizlikle ilgili endişeleri artırabilir.
Mikro aldatma davranışları genellikle daha inceden inceye, gizliden gizliye veya partnerin asla hissedemeyeceği şekilde yapılır. Çoğu zaman aldatan kişi bunun bir mesele olduğunun farkında değildir ve basit hileler yaparak eylemlerini kendi içinde küçümser. Başkalarıyla iletişimi veya etkileşimleri gizli tutmak gibi.
Öte yandan ihanet veya aldatma, genellikle daha büyük bir hayal kırıklığı ve paralel bir ilişkiyi sürdürmek için aktif çaba gerektirir. Aldatan kişi ne yaptığının farkındadır.
Mikro aldatma terimini ifade eden davranışları ve durumları aşağıda bulabilirsiniz:
👋 Bu makale ilginizi çekebilir: Aldatıldım! Ne yapmalıyım? Affedilir mi?
Açıkçası bunun cevabı tamamen size bağlı. Mikro aldatma ile ilgili fikirler aslında oldukça öznel ve kişisel bakış açılarına ve ilişki içinde belirlenen sınırlara dayalı olarak yorumlanmaya açık. Bazı kişiler mikro aldatmayı bir tür duygusal veya davranışsal sadakatsizlik olarak algılarken, diğerleri bunu zararsız bir flört veya zararsız sosyal etkileşimler olarak görüyor.
Bu çetrefilli bir soru, çünkü mikro aldatma eyleme geçmemiş bir takım niyetleri tanımlıyor. Ama yine de, harekete geçilmemiş olsa dahi partnerimiz yine de acı çekebiliyor. Aslında her şey bizim algımıza ve çift olarak tanımladığımız sınırlara bağlı 🤔. Örneğin açık ilişki yaşayan çiftler için bunlar ihanet olarak algılanmıyor. Ancak bazılarımız için "mikro aldatma da olsa aldatma aldatmadır" şeklinde klasik bir düşünce akla geliyor.
👉O halde kendinize şunu sormalısınız: Bu söylemekten utanacağım bir şey mi? Partnerimden saklamayı tercih edeceğim bir şey mi? Karşı cinsten biriyle sık sık konuşuyorsak ve partnerimize bunu söylemekte sorun yaşamıyorsak, bu mikro aldatma değildir! Öte yandan bekarmışız gibi davrandığımız bir şeyse o zaman bu gerçekten aldatma sayılabilir.
| 🔐 Mikro aldatma davranışlarının bir hata olup olmadığını kendimize söyleyebilmek için, belli bir tarafın güveninin suistimal edilmediğini kendimize söyleyebilmeliyiz ! |
👋 Bu yazı ilginizi çekebilir: Sevgilim beni kullanıyor mu? | Nasıl anlarım?
Hem mikro aldatma hem sadakatsizlik aslında ilişkiyi paralel şekilde etkiliyor. Güven duygusunu zedeleyebiliyor ve güven tüm ilişkilerin doğasını belirleyen bir kavram! Bir taraf ihanete uğramış hissediyor ve buna bağlı olumsuz duygular beslemeye başlayabiliyor. Partnerlerden biri mikro aldatma davranışında bulunduğunda karşı tarafın sevildiğine, önemsendiğine, saygı duyulduğuna veya güvende olduğuna dair tüm inancı sarsılıyor. Sonuç olarak mikro aldatmalar masum görünebilir ancak klasik sadakatsizlik ile aynı derecede olumsuz etkileri var.
Bir garsonla flört etmek o an için önemsiz gibi görünse ve hatta egomuzu yükseltse bile partnerimiz bunu fark ederse aramızdaki güven ilişkisi üzerinde bir takım sonuçları olur 💔. Gerçekten de buna tanık olan bir partnerin güveni sarsılabilir. Şüphe dolu düşünceler veya kaygılı sorular akla uğrayacaktır. İlişkiye ne kadar bağlı olduğumuzu ve hâlâ sevilip sevilmediğini merak edecektir. Şüpheden de kötüsü, olumsuz duygulardan oluşan bir kokteyl yaşayacaktır : haksızlığa uğramışlık, güvensizlik ve kıskançlık duyguları. Bütün bunlar kaçınılmaz olarak gerilimlere, hatta tartışmalara yol açacak ve sonuçta ilişkiyi kötüleştirecektir.
Psikolog ve çift terapistlerinin açıklamalarına göre mikro aldatma sandığınızdan daha yaygın ve derinden gelen ve yüzleşmek istemediğimiz memnuniyetsizlikleri ifade ediyor. Mikro aldatan aslında hem kendini hem de partnerini aldatıyor. Çünkü aslında bunu yapmak, ilişki içerisinde yaşanan ama halı altına süpürülmek istenen problemlerin bir yansıması demek mümkün.
Partnerimiz tarafından çok fazla ihmal ediliyorsak bu, kendimizi yeniden değerli hissetmenin, egomuzu okşamanın ve ilgiyi veya şefkati başka yerde aramanın bir yolu olarak karşımıza çıkabilir. Bazen bu, çiftin tek eşlilik modelinden duyulan memnuniyetsizlikten kaynaklanıyor da olabilir.
👉 Dediğim gibi eğer ilişkinin vizyonu veya sınırları bize uymuyorsa partnerimizin de kabul etmesi şartıyla yeniden tanımlayabiliriz. Partnerimizin de bizimle aynı haklara sahip olduğunu ve kişinin bizim hikayemiz dışında başka hikayesinin de olabileceğini kabul edebilmeliyiz ⚖️ . Bakış açımız bir ilişki içinde olduğunda paralel olmak zorunda değil.
Örneğin: mikro aldatmanın kapsama alanı üzerinde tartışırken eylemlerimizin karşı tarafa hissettirebileceği duygularla ilgili onu manipüle etmeye çalışmayın! Kişinin kendini ihanete uğramış hissetmesi normaldir, partnerimizin duygularını sorgulayamayız 🚫 . Öte yandan davranışlarımızla ilgili kendimize sorular sorabilir, davranışlarımızın arkasında nelerin saklı olduğunu anlayabilir ve ona dürüst ve şefkatli yaklaşabiliriz.
👋 Bu yazı ilginizi çekebilir: İlişkiyi sorgulamak | Hislerinden emin olamamak
Ne olursa olsun, mikro sadakatsizliği önlemek için yapmanız gereken, çiftlerin pozitif ve şeffaf iletişimine öncelik vermektir. Mikro aldatmayı oluşturan sınırların ve tanımların bir ilişkiden diğerine farklılık gösterebileceğini unutmamak önemli. Eşinizle açık ve dürüst iletişim kurmak, neyin aldatma teşkil ettiği ve hangi davranışların uygunsuz olduğu da dahil olmak üzere ilişki beklentilerini tanımlamak ve bunlara uyum sağlamak için çok önemli.
İlişkiye dair vizyonumuzu paylaşmalı ve herkesin aşılmaması gereken sınırlar konusunda aynı tanımlamaya sahip olmasını sağlamalıyız. Ayrıca daha büyük ruhsal yaralanmalar olmaması için ihtiyaçlarımızı ve duygularımızı cesurca ve açıkça ifade etmenizi öneririm. Hem kendinize hem de partnerinize. Pozitif ve açık bir iletişim beraberliğin güçlenmesine yardımcı olacaktır 🤗.
👋 Bu yazı ilginizi çekebilir: Romantik ilişkilerde iletişim | Sevgilinle şiddetsiz iletişim kurmak!
Ancak mikro sadakatsizlikler her şeye rağmen devam ediyorsa ve partnerimizle ilgili şüphelerimiz varsa, bu davranışın ardındaki sorunları anlamak ve bu durumdan kurtulmak için en iyisi bir psikoloğa başvurmanızı önerebiliriz. Romantik ilişkilerinize dair yaklaşımlarınızı onunla konuşmak çok rahatlatıcı ve aydınlatıcı olacaktır.
🤩 Bu içeriği okuyanlar bunları da mutlaka okuyor! 🤩
🔗 Birini sevip sevmediğinizi nasıl anlarsınız? Test edin!
🔗 Toksik ilişkide miyim? | 10 soru ile kendini test et!
Yazar notu: sağlıklı iletişim yaralanmaların önüne geçebilir.Kendinizi ilişkinizde mikro hilelerle uğraşırken bulursanız, yardıma başvurmak birçok durumda faydalı olabilir. İlk olarak, duygularınızı nasıl ileteceğinizden veya eşinizle sorunu nasıl çözeceğinizden emin değilseniz, bir ilişki danışmanından veya terapistten rehberlik almak değerli bilgiler sağlayabilir. Eşinizle yaptığınız tartışmalar bir çözüme yol açmıyorsa veya her ikiniz de net sınırlar oluşturmakta zorlanıyorsanız, üçüncü taraf bakış açısı verimli konuşmaları kolaylaştırmaya yardımcı olabilir. İlişki uzmanları ayrıca mikro hile davranışlarına katkıda bulunan altta yatan sorunların ortaya çıkarılmasına yardımcı olabilir ve yapıcı çözümler bulmak için her iki partnerle birlikte çalışabilir.#BornToBeMe |
Kaynak
Kaleme alan Gözde , Wengood yazarı
🍂Modern zamanlarda bir adet romantik.
Hiç bazı insanlarla zaman geçirdikten sonra kendinizi kaygılı, suçlu, kafası karışmış veya tükenmiş hissettiniz mi? Eğer öyleyse, muhtemelen toksik insanlarla karşılaştınız. Bu yazıda, toksik insan nedir, toksik insan özellikleri nelerdir, hepsini konuşuyoruz. Toksik insanların yaşamınıza etkisini ve ruh sağlığınızı nasıl koruyabileceğinizi öğrenin.
Hepimiz zaman zaman kaygı hissederiz, fakat genellikle belirtiler hızlıca kaybolur ve sorun yaratmaz. Kaygı belirtileri sürekli ve ciddi bir şekilde devam ettiğinde ise kişi yaşam kalitesinde düşüş hissederek şikayet etmeye başlar. Baskın bir şekilde hissedilen anksiyete, sürekli devam ettiğinde işe gitme, okula gitme, arkadaşlarla görüşme veya günlük yaşantıdaki görevleri yerine getirmek zorlaşır. Bu durum normal bir kaygı olmayabilir. İşte bu noktada devreye "anksiyete (kaygı) bozukluğu" girer. Anksiyete halinin bir hastalığa dönüştüğü bu durum ile ilgili bilmeniz gereken her şey bu yazıda!
1992 yılından beri Dünya Ruh sağlığı federasyonu tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Ruh sağlığını genel insan sağlığından ayrı düşünemeyiz. Çünkü iyilik hali, bedensel ve ruhsal sağlığın bütününe bağlıdır. Ruh sağlığının önemini anlamak sadece kişiler için önem teşkil etmez, toplumun refahı için de oldukça önemlidir. Mental sağlığımıza dair bilmeniz gereken her şey bu makalede!
Benim aslında sorun olmayan bir sorunum var. Güler yüzlü bir insan değilim. Güler yüzlü olmak bir zorunluluk mu? Bence güler yüzlü olmamak gayet normal; yüzümü illa güldürmeyen duygularım ve fikirlerim var, o kadar! “Erkekler, güler yüzlü kadın sever”, “Kadın dediğin güler yüzlü olur.”, “Öyle asık suratlı olursan, seni beğenmezler”... Bana her şeyi yakıp yıkma isteği veren bir şey varsa o da bu tür seksist yaklaşım ve dayatmalar. Kadınlara yönelik bu dayatmalara artık tahammül edemiyorum. Bize gülümsememizi söylemeyi bırakın! Veya kahkaha atarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini söylemeyi! Kadın ve güler yüz beklemek: neden cinsiyetçi bir yaklaşım?
Finansal stres, önemli bir stres faktörü türüdür, ödemenin imkansız olduğunu bildiğiniz devasa bir faturanın bizi beklediğini bilmek üzerimize ağır bir yük bindirir. Gelir gider dengesi, bütçe planlaması, enflasyon ve ekonomik sıkıntılar derken, ruh sağlığımız doğrudan etkileniyor ve hayatımızın her alanı bu stres türünden etkileniyor. Bilimsel çalışmalar bunu "finansal stres" veya "finansal kaygı" olarak tanımlıyor. Bugün bu konuyu konuşalım çünkü meslektaşlarınız, arkadaşlarınız, aileniz veya herhangi biri ile bunu konuşmanız önemli. Unutmayın söylenmeyen her şey bizi içten içe kemirir...
Yaşlandıkça, çocukluk travmalarının bizi hâlâ nasıl etkilediğini ve bazen başa çıkılması gerçekten zor olduğunu daha fazla keşfediyorum. Çocukken yaşanan bu travmalar, genellikle göz ardı edilmiş veya küçümsenmiş olsa da, yetişkin hayatımda büyük bir yer tutuyor. Çocukluğumuzun bizi tamamen nasıl şekillendirdiğini görmek şaşırtıcı bir durum. Bu etkileri daha iyi anlamak ve yönetmek için bu yazıyı mutlaka okuyun!
Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!
Birçok kişi, günümüzün yoğun ve stresli hayatında kişisel mutluluğu ve mental sağlığı korumanın yollarını arıyor. Bu yolculukta, bizi kendimizi daha iyi anlamamıza ve kabul etmemize yardımcı olan yöntemlerden biri Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), özellikle depresyon, anksiyete, fobi ve obsesif kompülsif bozukluk gibi psikolojik rahatsızlıkların üstesinden gelmek için etkileri kanıtlanmış bir tedavi yöntemi ve psikolojik yaklaşım tipidir. Özetle duygu ve davranışlarımız arasındaki bağlantıları keşfederken bize nasıl daha mutlu ve dengeli bir yaşam sürebileceğimizi gösterir.
Youtube kanalımıza 💜 abone olmayı, 🔔 bildirim zilini açmayı, 👍videoları beğenmeyi, veee ✍🏻 bize yorumlardan ulaşabileceğini unutma!
Spotify hesabımızı takip ediyor musun?
