Haksızlığa uğramak | Haksızlığa uğramışlık hissini yönetmek

tarihinde Gözde , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Kanadalı yazar Lise Bourbeau 📚 "Kendiniz Olmanızı Engelleyen 5 Yara" isimli kitabında çocuklukta gerçekleşen ve yetişkinlikte izlerini taşıdığımız ruhsal yaralardan bahsederken listede bu duyguya yer vermişti; haksızlığa uğramışlık duygusu. İnsan haksızlığın karşısında kendini mutsuz, öfkeli, güçsüz ve değersiz hisseder. Haksızlığa uğramış bir çocuk ruhsal olarak nasıl yaralanıyorsa yetişkin de aynı oranda yaralanabilir. Bu yüzden baş etmek için en zor olumsuz duygulardan biri olan haksızlığa uğramışlığın psikolojisine beraber bir göz atmak istedik. Özellikle haksızlığa uğradığınızı hissetmek sizin için yerleşik bir duygu ise daha sağlıklı bir bilişsel sistem için bu duyguyu yönetmek nasıl mümkün bilmekte fayda var.

Haksızlığa uğramak | Haksızlığa uğramışlık hissini yönetmek
Özet

Haksızlığa uğrama psikolojisi

Adalet duygusu atalarımızdan bize aktarılmış bir "ahlaki değeri" ifade eder. Atlanta’daki Emory Üniversitesi’nden primat davranışları profesörü Frans de Waal’ın maymunlarla yaptığı araştırmanın sonuçları eşitlik ve adalet duygusunun, insan doğası açısından taşıdığı anlamı kanıtlar nitelikte. (bkz. o ünlü video)

Haksızlığa uğramak, kişinin kendi gözündeki değeri ile karşılaştığı dış dünya değerlendirmesi bir olmadığında, varoluşunun herkes ile eşit şekilde kabul görmediğini, anlaşılmadığını, önemsenmediğini hissettiği anda ortaya çıkabilen bir duygu.

Haksızlığa uğrayan birey; hayal kırıklığı, üzüntü ve öfke gibi kuvvetli olumsuz duygular ile tetiklenir. Bu olumsuz hisler zihnimizde yer ettiğinde ise hayata bakışımız, tepki ve davranışlarımız değişime uğrar. Bazı değerlerimiz zedelenirken, en temel "güven duygusu" zarar görür, bu da kalıcı tahribat anlamına gelir. (örneğin; bilişsel çarpıtmalar)

Haksızlığa uğramışlık hissini tetikleyen şeyler

Gelir adaletsizliği, cinsiyetçi yaklaşımlar gibi sosyal eşitsizlikler bizi derin bir kırgınlığa sürükleyebilir. Yetişkinlikte haksızlığa uğradığınız bir diğer alan ise kuşkusuz iş hayatı. İş yerinde saygısızlık, anlaşmada yer alan veya söz verilen şeylerin gerçekleşmemesi kendinizi sosyal adaletsizliğin kurbanı olarak görmeniz için yeterlidir.

Ayrıca  yolsuzluk (sınav sorularının çalınması), suistimal, ayrımcılık, her türlü eşitsizlik veya ihanet  bu bizi şiddetli olumsuz duygulara ve öfkeye sürükleyebilir. Bireysel olarak her zaman sosyal adalet için mücadele verebiliriz.🧐

Çocukluktan gelen haksızlığa uğramışlık duygusu

Haksızlığa uğramışlık duygusu kaynağını 3-5 yaş arasındaki dönemden alabilir. Bu dönemde bireyselliğimizin ve diğerlerine göre farklılıklarımızın farkına varırız. Bu süreçte dış dünyayla yüzleşmek ve beklentilerimize uymadığını görmek kolay değildir. Bu yüzden haksızlığa uğramak bir çocuk için ruhsal yaralanma demektir.  

Çocuk ne zaman haksızlığa uğradığını hisseder?

  • sahip olduğu özelliklerden çok yaptıkları ile değerlendirilmişse
  • duygu ve düşüncelerini açıkça ifade edeceği ortam sağlanmamışsa
  • kendi olmasına izin verilmemişse
  • otorite ve sertlik ile sınanmışsa

Bu duygu tek başına bir çocuğun duygusal gelişmişliği ile baş edilecek bir duygu değildir. Dolayısıyla bu duygusal yük yetişkinlikte onu takip edecektir çünkü dış dünyayı değerlendiren zihinsel yapı zedelenmiş halde gelişir.

Örneğin;

  • mükemmel olmalıyım ki haksızlığa uğramayayım
  • aşırı sorumluluk almam lazım ki, adalet dengesini yeniden kurayım
  • hak etmek için ne yapmalıyım? kendini sürekli sorgulama ve kararsızlık
  • sevgi görme ve gösterme konusunda çekingenlik

Aslında adaletsizlik hissetmek için çocuk olmanıza gerek yok. Yetişkinlik hayatında yaşadığımız sorunlar karşısında da haksızlığa uğramış hissedebiliriz. Haksızlık, genel olarak özetlemek gerekirse iki parametreye bağlı olarak hissedilebilir.

  • Kontrolümüz dışında gerçekleşen olaylarla karşılaştığımızda (örneğin; toksik yönetici emeklerinizi küçümsediğinde)
  • adalet vizyonumuz ihlal edildiğinde (örneğin; eşitsizliğe şahit olduğumuzda)

"Sürekli haksızlığa uğramak" hissi  

"Ama bu haksızlık!" Bu cümleyi her karşılaştığınız sorunun ardından kuruyor musunuz? Kişi kendini sürekli haksızlığa uğramış hissetmeye meyilliyse, sorunlardan kaçma eğilimi gösteriyorsa, duyguları ile bağlantı kurmakta zorlanıyorsa, kendisine aşırı yük almaya hazırsa, bir haksızlığa uğramışlık travması var demektir.

Yapılan haksızlıklar haklı olsun ya da olmasın, mağdur olan kişi kendini standart cümlelerle ifade ederek kendini mağdur etme eğiliminde olacaktır. Örneğin, “Hep benim başıma geliyor!". Kendinizi bu mağdur rolüne sokmak, daha iyi hissetmek için kaynağınızı iç dünyanızdan değil de, dış dünyadan almak için uğraşmanıza neden olur. Mutluluğunu dış dünyaya bağlamış bir birey ise huzur inşa etmekte zorlanacaktır.

Haksızlığa uğramışlık hissi ile nasıl başa çıkılır?

Madde madde size iyi gelecek tutumları sıralamadan önce belirtmeliyim ki; haksızlığa uğramış hisseden birinin ilk yapması gereken şey, haksızlığa uğradığını kabul etmek, yani durumla önce barışmak. Freud'un dediği gibi bastırılan her duygu birgün gelir daha farklı formlarda ve daha şiddetli şekilde size geri dönecektir. Bu yüzden duygusal iç dünyanızı farkında olmak kadar olumsuz duygularla baş etmeyi öğrenmek de çok önemli.

👉 Duygularınızı tanımlayın

Söylemesi yapmaktan çok daha kolay biliyorum, ama ne hissettiğinizi anlamak ve kendini dinlemek elzem. Bu, olumsuz olanlar da dahil olmak üzere duygularınızı daha iyi yönetmenizi sağlayacak 🧹. Haksızlığa uğramanın verdiği acı duygular içinde sıkışıp kalmamak için olaylara uzaktan bakabilme becerimiz üzerinde çalışıyoruz

Hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimiz hissine bizi hapseden şey duygularımızdır 😣. Öğrenilmiş çaresizlikten bizi kurtaracak olan duygularla iletişim kurmayı öğrenmek!

👉 Gerçekleri objektif olarak ifade edin

Calimero sendromu yaşayan insanlar gibi sürekli şikayet edip durmak yerine duygularımı serbest bırakırken gerçekleri objektif bir şekilde dile getiriyorum:

“Emek verdiğim halde takdir göremedim. Bu durumla karşı karşıya kalmak beni sinirlendiriyor, ancak geçimimin büyük bir bölümünü bu işten kazandığım için de tepki vermeye korkuyorum ve kaygı hissediyorum .”

👉 Harekete geçin

Bir haksızlığın kurbanıysanız, hareketsiz kalmak daha acı vericidir. Hiçbir şey yapmamakla kendimizi ıstırabımıza kapatıyoruz. Haksızlık karşısında pasif bir tutum sergileyerek aynı zamanda başkalarının bizi suistimal etmesine ve adaletsizliklerin çoğalmasına da neden olabiliriz.

Kendi adıma, sorunumu fark eder etmez, objektif bir değerlendirme sonucunda nereye kadar, ne şekilde buna tepki verebilirim ve aksiyona geçebilirim diye sorguluyorum. Bu aynı zamanda kontrolü yeniden kazanmanın ve duyguları yeniden dengelemenin bir yolu haline geliyor.

👉 Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın

Bir defa haksızlığa uğradığınızda aşırı hassas olmanız mümkün. Bu durum kendinizi sürekli başkalarını gözlemlerken bulmanıza neden olabilir. Örneğin; bir terfi talebinin reddedilmesi gibi haksız bir şeyle karşılaştığınızda, kendinizi terfi alan bir iş arkadaşınızla karşılaştırmanıza neden olabilir.

Durumumuzu diğerinin durumuyla ilişkilendirmek, tüm unsurları dikkate alamayacağımızı bildiğimiz bir ortamda güçlü bir fark yaratır. Biraz buzdağı gibi, sadece ortaya çıkan kısmını görüyoruz ama su altındaki her şeyi değil ❄️!

Kendini karşılaştımak bir nevi kendi değerini belirlerken dışarıdan referans almak anlamına gelir ve incinmiş hissetme olasılığımızı arttırırız, özgüven kaybı yaşarız. 🤕

👉 Güçlü ve zayıf yönlerinizi keşfedin ve kabul edin

Özellikle haksızlığa uğramış çocukluk geçmişi olan bireyler, mükemmelliyetçi yönleri ve iş bitirici, görev insanları olarak bilinirler. Özverili insanlardır. Çünkü bu durumun tıpkı ebeveyninin onu yaptıkları ile değerlendirdiği gibi diğer insanların gözünde de sevilen ve değer gören biri yapacağına inanır. Kendine aşırı yüklenmek, hata yapmaktan korkmak, başarısızlık duygusu ile baş edememek, sorunlarla yüzleşmek istememek bu insanların ortak özelliği. 

Yapmanız gereken kendinizi güçlü ve zayıf yönleriniz ile keşfedip kendinize karşı nazik olmayı öğrenmek. Örneğin; kontrolden çıkan bir durum karşısında güçsüzlüğümüzü kabul etmek ve kendimize yüklenmemek.

Yazar notu: haksızlığa uğramak acı verici bir duygu

Adaletsizlik duygusuyla yaşamak kolay değildir ve her insanın deneyimine ve çocukluk geçmişine bağlı olarak baş etmek zorlaşabilir. Karşılaşılan sorunlar eski yaraları yeniden alevlendirebilir ve derin acılara neden olabilir.

Eğer haksızlığa uğramışlık hissinin sizi  engellediğini, sizi öfkeli ve şikayet eden biri yaptığını düşünüyorsanız bir psikologdan randevu almak için beklemeyin. Birlikte, bunun neden sizde böyle duygular yarattığını anlayacaksınız ve daha mutlu yaşamanızı sağlayacak yeni davranışlar geliştireceksiniz.

🔗 Ücretsiz psikolojik destek almanın yolları!

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaleme alan Gözde , Wengood yazarı

🍂Modern zamanlarda bir adet romantik.

En yeni makaleler

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

#Seksizm nedir? Seksist kime denir? 🤷‍♀️ #farkındalık

Cinsiyetçilik, insanları yalnızca belirli bir cinsiyete veya cinsiyete ait olmaları temelinde algılamak ve yargılamak anlamına gelir. Aynı temelde "bireyin ayrıştırılmasını" kapsar. Seksizm günlük hayatımızda her gün karşılaşabileceğimiz bir olgu. Özellikle kadınları hedef alan ayrımcılığı içeriyor olsa da, kavram "cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim ve cinsiyet ifade biçimleri" üzerinden ortaya çıkan bir ayrımcılık biçimini vurgulamaktadır. Kısaca, seksizm, aslında cinsiyetçilik ve kadın haklarının önemini vurgulayan feminist bir yaklaşım, ancak son yıllarda insan hakları temelinde bir eşitlik fikrini savunur. Peki nedir bu seksizm veya seksist dedikleri? Hemen açıklayalım!

Sınırlayıcı düşünceler: kendi kendini baltama artık!

“Sky is the limit!” Sınır gökyüzüdür… Ya da değil! Peki, size engel olan düşünceler var ya, onlardan nasıl uzak dururuz? Hepimizde var olan sınırlayıcı düşünceler, önkoşullanma nedeniyle ilerlememizi engeller. Gerçek kabul ettiğimiz sınırlayıcı inançlar ve size engel olan düşünceler artık önünüzde duramasın! Bu söylediklerimiz sizi heyecanlandırdı mı?

Ailemizi sevmek zorunda mıyız? Ben hayırsız evlat mıyım?

Ebeveynlerimiz bizim rol modelimiz, ilham kaynağımız, koruyucularımız. Ergenlikte, kendi kimliğimiz oluşmaya başladığında, insan ailesine karşı aynı duyguları ve hayranlığı hissetmeyebiliyor. Tek başına muhakeme yeteneği kazanıp dünyayı kendi gözünden değerlendirmeye başlayabildiğinde kendine “kimseyi sevmek zorunda değilim.” diyebiliyorsun. İşte tam o anda, üzerinde hak sahibi olduğunu düşündüğün ebeveynlerin ile fikir ayrılığına düştüğünü hissettiğinde kendine kızmaya başlıyorsun. Önemli değil, insan ailesini sevmek zorunda değil ve inan bunu kabul etmek çok iyi hissettiriyor!

Sapyoseksüel ne demek? Kısaca: beyin aşkı!

Latince "zeki, bilge, bilgili" anlamına gelen "sapio" ve cinsel ve cinsellikle ilgili anlamına gelen “seksüel” kelimesinden oluşan “sapyoseksüel” kelimesi, dış görünüş ve fiziksel görünümden önce zeka, entelektüel seviye ve kültür düzeyi gibi kriterlerden etkilenen insanları tanımlamak için kullanılır. Bir sapyoseksüel için zeka, espri ve mizah anlayışı, diyalogların kalitesi önemli bir cinsel çekim aracıdır. Zeki sözcüğü onlar için büyülüdür. Sapyoseksüellik ile ilgili daha fazlası için aşağı kaydır!

🏳️‍🌈LGBTİ+ ne demek bilmeyenler var mı? LGBTİ+ açılımı nedir?

İnsanların kimlik veya cinsel yönelim farklılıklarını öne sürdüğü, gelişen bir toplum görmekten mutluyum. Heteroseksüel normlar dışında farklı cinsel yönelimlere sahip kişiler kendilerini LGBTI+ topluluğunda bulmaktadır 🏳️‍🌈. Peki LGBTI+ ne demek, açılımı nedir? Bu kısaltmanın her harfi neye karşılık geliyor? LGBTI+ sözlüğü niteliğinde bir yazı sizi bekliyor.

Panseksüel nedir? Panseksüellik: kısaca etiket tanımayan aşk!

Bugün hala ne anlama geldiği herkesçe bilinmeyen "panseksüel" kelimesi yeni bir kavram değil. Ne anlama geldiğini tam olarak bilmeden, sık sık karşımıza çıkan bu terim, medyanın biraz malzemesi haline geliyor. Öyle ki, televizyon programlarında bazı sanatçılar artık heteroseksüellik çerçevesinin ötesine geçemeyen bir cinsellikle, alakalı alakasız, çoğunlukla LBTQIA+ bireylere yönelik mantıksız soruları, açıkça yanıtlamaktan çekinmiyor. Bir cinsel yönelim: panseksüellik. Panseksüel nedir? Ben panseksüel miyim? Panseksüel bayrağı nasıldır? Gelin, Freud'dan Miley Cyrus'a, panseksüellik ile ilgili her şeye beraber göz atalım ve bilinçlenelim.

Monoton ilişki yürür mü? Rutin öldürür mü?

Bir çift olarak rutinden kaçmak, kendinizi sürekli yenilemek ve hem günlük hayatınızı hem de ilişkinizi renklendirmek için çaba gerekir. Kadın dergileri bize monoton ilişki ne demek diye bir kere kodladı. Rutin sanki olumsuz bir şeymiş ve ona karşı savaşmamız gerektiğini, ilişkimize renk katmamız gerektiğini vs. söyleyip durdular. “Evlilik aşkı öldürüyor!” veya “Monoton ilişkiler bir süre sonra bitmeye mahkum.” gibi hurafelerle bizi yıllarca yiyip bitirdiler. Peki ya aslında bir çiftin asıl birleştirici gücü düzen ve rutin ise? Sonuçta ilişkiler biraz da güvenlik ve düzen arayışı değil midir?

Duygusal travmalar | Neden olur? Belirtileri nelerdir? Çözüm ne?

Sanırım hepimiz hayatımızın bir noktasında az çok travmatik olaylar yaşamışızdır. Benim ilk travmaya maruz kalışım, annemin ölümüydü. Bu olay karşısında travmanın etkisini azaltmak amacıyle verdiğim duygusal tepkiler tam da travma sonrası stres bozukluğu belirtileri veriyordu. O an anladım ki travmatik bir olaydan sonra nasıl hissettiğinizi asla küçümsememelisiniz. Psikolojik travma insan hayatını derinden etkileyebilir. Duygu ve düşüncelerinin yönünü belirleyebilir, fiziksel ve duygusal rahatsız edici bir çok sonucu olabilir. Duygusal şok, zihnimizin ve vücudumuzun şok edici bir duruma karşı tepkisidir. Devam ederse bazı kişilerde psikiyatrik patolojiye dahi dönüşebilir. Peki ruhsal travma nasıl anlaşılır? Duygusal travma nasıl iyileşir? Atlatamayacak mıyım?

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest