Romantik ilişkilerde kıskançlık hissi ile başa çıkmak

tarihinde Gözde , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Kıskançlık en sağlam ve köklü ilişkileri bile rayından çıkarma konusunda belirli bir ustalığa sahip. Kıskançlık kişinin bağlanma stilleri nedeniyle de ortaya çıkmış olabilir, kıskançlık duygularını tetikleyen bir partnere sahip olmanız nedeniyle de. Ne olursa olsun bu güçlü duygu, korku ve kaygı gibi olumsuz duygu ve düşünceyi çağrıştıracaktır. Bugün, kıskançlığımızın nedenleri, bu duygunun nereden geldiği, neden çoğumuzun buna yenik düştüğünü tartışmak için buradayız. Ayrıca bu kıskançlığın aşk hayatımızı sabote etmesini önlemek için neler yapabileceğimize de değineceğiz. Umarım bu yazı, kıskançlıkla başa çıkmanıza yardımcı olabilir.

Romantik ilişkilerde kıskançlık hissi ile başa çıkmak
Özet

Kıskançlık duygusu nedir? Kıskanma duygusunun temelinde ne var?

Duygular kontrol edilmesi güç güdülerdir. Özellikle gurur duymamız gereken bir şey olmasa da, günün sonunda hepimiz insanız ve bu nedenle hepimiz kıskançlık hissediyoruz çünkü aslında kıskanma duygusu oldukça doğal ve sağlıklı. Altında yatan sebepleri konuşmadan önce bir hatırlayım, kıskançlık hayatımızın her aşamasında bizi takip eden, çok yaygın ve anlamlı bir duygu aslında. Başkasının sahip olduğuna imrenen çocuğa annesinin nasıl yatıştırıcı sözler tekrarladığını bir düşünün. 

Örneğin ben lise yıllarını bir düşündüm. 🫣 Sınıfın en popüler ve güzel kızlarından oluşan gruba girmek için gizli gizli can atıp sonra da "benim gibilerle" kurduğum arkadaş grubunda onları nasıl çekiştirdiğimi hatırlıyorum. Onlar benim adımdan habersizken ben gecelerce diş teli olmayan mükemmel dişleri, sürekli fönlü gibi duran saçları ve herkeste kötü duran o lise eteğinin onlarda ikonik görünmesi üzerine düşünüp kendimce onlarda küçümsenecek bir şeyler arıyor ve buluyordum. Çünkü sahip oldukları şeyleri ve bunun yarattığı ilgiyi kıskanıyordum.

Bir 20 yıl ileri saralım ve muhtemelen artık her gün eski moda Converse giymesem de ve yıllar önce ergenlik yıllarıma darbe vurmuş diş hekimime veda etmiş olsam da, kıskançlık hala hayatımda baki bir duygu. Hatta şimdi bahisler çok daha yüksek. Artık sadece sınıfın güzel kızını üzme veya popüler çocuğun ev partisi listesinden çıkma riski ile değil, kıskançlık duygusu ile nasıl başa çıkacağımı bilemezsem romantik beraberliğimi tehlikeye atma riskini taşıyorum. 😋

Neden kıskanırız? Kıskançlığın en yaygın 3 nedeni

Partnerinizin size göstermediği masum da görünse bir kısa mesajdan, partnerinizin tek başına gittiği tatilde Instagram'a koyduğu bir fotoğraftan veya son derece güzel yeni iş arkadaşı tarafından takip edilmesine kadar, eleştirel iç sesinizi kısamayıp kıskançlık duygusunun kucağında kendinizi bulmak için bir çok sebep sayılabilir.

Yani aslında durumlar değişir. Peki hepsinde ortak neler var? Neden daha derine inerek çok daha net yüzleşmiyoruz bize ait bu duygu ile?

1) Özgüven eksikliği

Kendi gözünden baktığında kendini nasıl görüyorsun? İster sürekli olarak kendini baltalamak olsun, ister kadınların %99'undan daha az güzel olduğunu düşünüyor ol, özgüven eksikliği, zehirli bir kıskançlık duygusunu besler. 

Kim olduğunuz ile ilgili sorunlarınız var ise veya başkalarının ne düşündüğünü fazla önemsiyor iseniz, kendinizi değersiz hissedebilir ve sevgiye ve şefkate layık olmadığınızı hissedebilirsiniz. Tüm bunlar birbirini tetikler. Eğer sürekli olarak diğerlerini referans alıp kendimizi sevmiyor ve kendimize inanıp saygı duymuyorsak kaçınılmaz olarak sürekli kendimizi başkaları ile karşılaştırır ve işkence ederiz.

2) Güven sorunları

Güvenimiz bir defa olsun boşa çıktığında onu yeniden inşa etmek zor olabilir. Hepimizin kalbi kırıldı, kandırıldık ve hatta aldatılmak, hepimiz en az bir kez aldatıldık. Bu hatıralardan kurtulmak, söylemekten daha kolay.

Güven, aşkın temelidir, ancak içgüdüsel olarak şüpheci biri olursak güven gelişemez. Kısacası, sürekli olarak en kötüsünü varsayarsak, kıskançlığın ortaya çıkması doğaldır.

3) Toplumsal normlar

Dizilerde izlediğimiz ilişkilerden yola çıkacak olursak, hepimiz yanmışız. 10 diziden 9'u, bizi her türlü hile, fitne ve fesata maruz bırakıyor. Diziler ekranlarda yayınlandığında oldukça masum görünse de zihnimizde kendi hayatımız ile ilgili şüphe tohumları ekiyor. Bir dizinin ana karakterinin, ilişkisi olmasına rağmen ateşli sarışına aldandığını kaç kez gördük? Peki ya bu bizim başımıza geldiyse/gelirse?!

Toplumsal normlardan bahsetmişken, kariyer koçu ve mentör olan sevgili Özlem Şen youtube programımıza konuk olmuştu ve bize gaslighting ve manipülasyon nedir açıklamıştı. Şimdi ne alaka diyeceksiniz ama bu sohbet özellikle bireyin, toplumsal boyuttaki manipülasyon ve gaslighting ile karşı karşıya kaldığında, iç dünyasının ne kadar dengesizleşebildiğinden ve mutsuzluk veya yaşam sevincinin azalması gibi sonuçlarından bahsediyor. 

Kıskançlık duygusu ile nasıl baş edilir?

Kıskanma huyunuz var diye aşk hayatınız felaket ve istikrarsız olmak zorunda değil.  Kıskançlıkla nasıl baş edeceğinizi anlamak ve duygularımızı nasıl kontrol edeceğimizi öğrenmek için bu 3 adımı izleyin.

1) Partnerinizle açıkça iletişim kurun

Sağlıklı bir romantik ilişkide, çiftlerin birbirine söylemekten çekinmemesi gereken şeyler var. Duygular da bunlardan biri. Şüphelendiğinizi, üzüldüğünüzü veya sinirlendiğinizi hissettiğinizde, duygularınızı eşinize açın. Nasıl hissettiğinizi konuşun ve daha da önemlisi kıskançlık duygusunun nedenini tartışın. Partneriniz belki de belirli eylemlerin sizde bu duyguyu tetiklediğini bile bilmiyor, bu yüzden güvensizliklerinizi listelemek çok önemli. Muhtemelen, bu konuşma sizi daha da yakınlaştırabilir ve ona sizi daha derinden anlamak için fırsat verebilir.

2) Dikkatinizi dağıtın

Olayları bir perspektife oturtmak ve zihninizi olaylardan uzaklaştırarak ilerlemek sizi anında sakinleştirecektir. Ayrıca herhangi bir sonuca varmadan önce durum üzerinde düşünmeniz için size zaman tanıyacaktır. Dikkatinizi dağıtmak ve o an asıl olaydan uzaklaşmak duyguların seline kapılıp gitmenize engel olacaktır.

3) Kendinizi takdir edin

Ne zaman bir sınanma durumu ortaya çıksa, bunları bir ders olarak kullanın ve enerjinizi kendinizi sevmeye harcayın. Kendinizi nasıl hissettiğiniz konusunda hırpalamak yerine, kim olduğunuz için kendinizi övün ve sahip olduğunuz şeylere odaklanın. Kendini sevmek, ne kadar özel olduğunuzu anlamanıza yardımcı olacak ve kendinizi sürekli aşağılamanıza engel olacaktır.

Kıskançlık sağlıklı mı, sağlıklı mı?

Sağlıklı ilişkiler kurmuş insanları düşündüğümüzde genellikle aklımıza güven, saygı ve güçlü iletişim gelir. Aşık olduğumuzda partnerimizi kaybetme korkusu da beraberinde gelir. Korku ve kaygıyı hissetmeseniz de ayrılık düşüncesi hoşunuza gitmez, öyle değil mi? İşte kışkançlığın da gelişmeye başladığı zaman budur. Bir ilişkide hafif bir kıskançlık sağlıklı olabilir ve eşinizi önemsediğinizi ve onu kaybetmek istemediğinizi kanıtlar. Ancak kıskançlık duygusunun ne derece ortaya çıktığı, kısacası kıskançlık seviyesi önemli bir değişken. Kıskanma duygusunun partnerimize karşı olan duygularımızı da güçlendirmeye yardımcı olduğunu farkına vardıysak sorun yok. Ama eğer kıskançlık, partnerinizle aranızda kavgalara ve tartışmalara yol açarsa, o zaman rahatsız edici ve sağlıksız olabilir.

Yazar: Kıskançlığın sizi yenmesine izin vermeyin

Kıskanmak normal bir duygudur, ancak yetişkinler olarak duygusal ilişkilerimiz için çok daha tehditkar ve tehlikelidir. Patlamalar affedilebilir olsa da, genellikle daha ileride izlerini bırakırlar ve sağlıksız ve şüpheli bir alan yaratırlar. Arada bir kıskanıyor olmanız kötü biri olduğunuz anlamına gelmez; ancak,  kontrolü elinizde tutmak için kendiniz üzerinde çalışmaya devam etmelisiniz.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaleme alan Gözde , Wengood yazarı

🍂Modern zamanlarda bir adet romantik.

En yeni makaleler

Hayal kırıklığı yaşamaktan korkmak (benim hikayemden notlar)

Hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorum. Başarısız olmaktan korktuğum için hiçbir şey yapmıyorum. Ya da içim rahat bir şekilde hiçbir şey yaşayamıyor, andan ve hayattan keyif almak konusunda kendimi sabote etmekten vazgeçemiyorum. İnsanların bana bakış şeklini saplantı haline getiriyor ve kendim olmakta zorlanıyorum... Peki hayatın bir rekabet olduğunu kim söyledi? Her şekilde mükemmel olmak zorunda mısın? Bir adım geri atarak, özgüven kazanarak ve zihnimi tekrar düzenleyerek hayal kırıklığına uğramaktan korkma eğilimine bir son vermek mümkün. Benim hikayem şöyle…

Narsist düzelir mi? Bir narsist değişebilir mi?

Narsist bir insanla tanışıp onu sevmiş bulunduysanız, muhtemelen yukarıdaki soru aklınızdan geçiyordur. Narsist kişilik bozukluğu tanısı olan insanlar empatiden yoksundur, kendisini başkalarından üstün görür. Bu durum, narsistlerle yakın ilişki kuran diğer insanları ruh sağlığı ve duygusal olarak yıpratabilir. Gerçek şu ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bir insanda, toksik özellikler o kadar derinlere işlemiştir ki, değişme ve daha iyi insanlar olma ihtimalleri yoktur. Bir narsistin değişemeyecek olduğunu kabul etmek, ve kişinin kendine bunu itiraf etmesi, kendi psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında bilmeniz gerekenler

Ben OKB olan insanlar arasında değilim, ancak bu oldukça yaygın bir hastalık. Türkiye’de büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmış. Obsesif kompülsif bozukluk sahibi değilim fakat, sevdiğim bir yakınım ile bu sınavı beraber verince, bir yazı kaleme almak istedim. Endişeleri nedeniyle, bir takım şeylerin uzun süre takıntılı bir şekilde kafasını meşgul ettiğine şahit oldum. OKB'yi tanımlayan şey işte budur, bu hislere neden olan anksiyete ve atakları. Peki OKB nasıl tedavi edilir? Obsesif Kompulsif Bozukluğa neler sebep olur? Hadi açıklayalım!

Kendini sınırlamana neden olan inanç kalıpları | 🚫 TOP15

"Ben zaten şöyleyim", "Ben zaten böyleyim", "Ben yapamam...", “Benden olmaz…” Kendi kendini sabote etmene neden olan sınırlayıcı düşünceler, gerçek potansiyelini küçümsemene neden olur. Kendine farketmeden koyduğun bu sınırlar, öz motivasyonunu ve kendini gerçekleştirme girişimlerini engeller. Kısacası, kendin olmanı engeller. Herkesin deneyimi kendine, ama sınırlayıcı düşünce kalıpları az çok aynı. En yaygın 15 sınırlayıcı düşünce ve inançları kendinizden uzak tutmak için önce farkına varın.

Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinme

Hayatın bir noktasında anlamı ve amacı aramaya başlamak. Varoluşsal bir sancı yaşamak için illa “30 yaş sendromu”nun gelmesini beklemeniz gerekmiyor maalesef, ergenlik desem, lise sıraları desem... Gözünüzde canlandı mı? Varoluşsal sancılar sırasında her şeyi sorgulamak mümkün: romantik ilişkileri, iş hayatını ve hatta yaşadığınız evi, neredeyim? ne yapıyorum? Kendini sorgulamak ve hayatla ilgili tüm bu soruları sormak sizi, kararlar almaya ve her şeyi değiştirmeye yöneltebilir. Peki neden bu sancıları yaşıyoruz? Ve varoluşsal sancıların nasıl üstesinden gelebiliriz?... bunları konuşalım!

🥊 Psikolojik savunma mekanizmaları nelerdir?

Herhangi stresli bir durumdan kaçınmak için kendi kendinizi farkında olmadan "kandırıyor" olabilirsiniz. İnsanlar gündelik hayatlarını yaşarken, psikolojik dengelerini koruyabilmek amacı ile çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu savunma mekanizmaları hali hazırda kişinin kötü duygu ve düşüncelerden kaçınmasını, daha az psikolojik gerilimler yaşamasını sağlıyor olsa da, sorunların asıl kaynağı da olabiliyor. Savunma mekanizmaları egonun üzerindeki baskı ile başa çıkabilmek için oluşturulmuş düşünce, tutum ve davranışlardır... En yaygın örnekleri ise; inkar veya yadsıma, erteleme, bastırma, yön değiştirme, yansıtma, mizahlaştırma, somatizasyon vb.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest