Önyargı nasıl bir şey? Önyargıyı yıkmak nasıl mümkün?

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Önyargı, "öteki" yani sizin gibi olmayan insanlar hakkında sahip olduğunuz bir tutum veya yargı anlamına gelmektedir. Gerçek ve somut bilgilere dayalı olabilir veya olmayabilir. En önemlisi ise bilinçsiz şekilde kararlara, eylemlere ve diğer insanlarla etkileşimlere rehberlik etme eğilimindedir. Yaşamın bir parçası olan ve çevremizi tanımlarken bilinçli veya bilinçsiz olarak sahip olduğumuz önyargı nasıl bir şey? Neden önyargılı oluruz? Önyargıların olumsuz etkileri nelerdir? Ve tabii önyargılardan kurtulmak için ne yapmalıyız? Hepsini tartışıyoruz.

Önyargı nasıl bir şey? Önyargıyı yıkmak nasıl mümkün?

📣 Önyargı nedir?

"Önyargı" , mahkeme öncesi adli incelemeye atıfta bulunan Latince  prejudicium  ("adaletsizlik") ve praeudicium'dan ("ön yargı") kelimesinden gelmektedir. Önyargının tanımını yapacak olursak; yalnızca bireyin bir sosyal grup üyeliğine dayalı olarak ona karşı haksız veya yanlış (genellikle olumsuz) tutumlar şeklinde tanımlayabiliriz. Kısaca, insanları tanımadan onları bir grubun üyesi olarak değerlendirmek. Örneğin, farklı bir etnik kökene, cinsiyete veya dine sahip olması dolayısıyla birine karşı olumsuz duygular beslemek. 

Önyargılar aslında yaşamın bir parçasıdır. İnsanların tutumlarında önyargının etkilerini araştırmak üzere yapılan çalışmalara göre, önyargılar bilinçli farkındalığın dışında gerçekleştiği göstermekte. Yani aslında kişi o an önyargı içinde hareket ettiğini farkında değildir. 

Tutumlar, duygusal, davranışsal ve bilişsel olmak üzere üç bileşenden oluşur. Duygusal durum, tutumumuzun kaynağı hakkındaki duygularımızı gösterir. Bilişsel durum, bu konudaki düşüncelerimizi belirler. Davranış ise eylemleri gösterir. Tutumun kaynağı hakkında sahip olduğumuz düşünce ve duygular insan ilişkilerimizi kurmamıza yarar. O halde önyargı aslında gerçeği görme ve algılama şeklimizi etkiler ve duygu-düşünce-davranış ve tutum zincirini etkiler. 

İnsanlık boyunca önyargılardan çok çekmişizdir. Çünkü bilinçdışı ortaya çıkan önyargılar istenmeyen ayrımcı davranışlara yol açar. Örneğin, bir kişinin Hristiyan, Müslüman veya Yahudi olması üzerinden hakkında pek çok önyargılı fikri olabilir ve bu yargıların, bu insanlara bakış ve davranış biçimlerini etkilemesine izin verebilir. Aynı şey Siyah, Beyaz veya Asyalı insanlar için de geçerli olabilir. 

📖
"Önyargı: birisi hakkında, o kişinin belirli bir gruba üyeliğine dayanan genellikle olumsuz varsayım veya önfikir."

Toplumda sıklıkla ırk, cinsiyet, din, kültür, sosyoekonomik sınıf ve daha fazlasına dayanan bir gruba karşı önyargılar görüyoruz. Sosyal bilimciler tarafından verilen belirli önyargı tanımları genellikle farklılık gösterse de çoğu, bunun bir grubun üyeleri hakkında genellikle olumsuz olan önyargıları içerdiği konusunda hemfikir. 

Bir tutumun önyargı olup olmadığını ölçmek kompleks bir iş ancak 2 temel unsur var ki önyargının temelini oluşturuyor. 

Önyargının temel öğeleri

👉 Bir gruba yönelik olumsuz duygular
👉 Kalıpyargılara sahip olmak (Stereotipler)

Önyargı çeşitleri nelerdir?

Bahsedildiği gibi, önyargılı bir tutum cinsiyet, ırk, yaş, cinsel yönelim, milliyet, sosyoekonomik durum ve din dahil olmak üzere bir dizi faktöre dayanabilir. En sık karşılaşılan önyargı çeşitlerinden bazıları şunlardır:

  • Irkçılık : farklı bir ırk veya etnik kökene sahip oldukları için diğer insanlara yönelik önyargı
  • Seksizm veya cinsiyetçilik : kişinin cinsiyetine veya toplumsal cinsiyetine dayalı önyargı
  • Yaş ayrımcılığı : herhangi bir bireye ya da gruba yaşından ötürü yapılan önyargı
  • Sınıfçılık veya sınıf ayrımı : sosyal sınıf temelinde bir önyargı
  • Homofobi : eşcinsellere veya eşcinselliğe karşı duyulan önyargı,
  • Milliyetçilik : bir ulusu diğerlerinden yüce gören ve önceliği başka uluslar yerine kendi ulusunun kültür ve çıkarlarını desteklemeye veren ulusal bilinç duygusundan kaynaklanan önyargı.
  • Dini ayrımcılık : farklı bir din, mezhep veya inanç sistemine inanan insanlara yönelik önyargı
  • Yabancı düşmanlığı (zenofobi) : yabancı korkusu veya zenofobi, farklı olana karşı hissedilen önyargı

Önyargılara neden olan durumlar nelerdir? 

Önyargı nereden geliyor? Önyargının neden var olduğuna dair net bir cevap yok ve belirli bir düşünme biçimiyle ilişkili daha derin bir psikolojik ihtiyaçtan kaynaklandığına inanılıyor. Örneğin, bireylerin ırkçı veya cinsiyetçi olmasına neden olan etkiler, akranlardan, ebeveynlerden ve grup üyelerinden gelebilir. 

Sosyal normlara uymak, insanların belirli bir grup veya toplumla ilişkili "normal" davranış(lar)ı benimsemesi anlamına gelir. Sosyal normlar - bir sosyal grup içinde uygun görülen davranış - önyargı ve ayrımcılık üzerindeki olası etkilerden biridir. İnsanlar, ait oldukları sosyal gruplarda normal kabul edilen şeylere uydukları için önyargılı inanç ve duygulara sahip olabilir ve önyargılı bir şekilde davranabilirler. 

🚩 Belirsizlik ve farklılık korkusu

Belirsizlikten rahatsız olan ve hızlı ve kesin kararlar almak isteyen insanlar başkaları hakkında genellemeler yapmaya eğilimli olur. Belçika'daki Ghent Üniversitesi'nden Arne Roets ve Alain Van Hiel, Association for Psychological Science'ın bir dergisi olan Current Directions in Psychological Science'ta yayınlanan yeni bir makalede okuduğum bilgilere göre;

Önyargılı insanlar, belirsizliği azaltmak için hızlı ve kesin yargılarda bulunma ve kararlar alma konusunda çok daha güçlü bir ihtiyaç duyarlar. Bazı insanlar belirsizlikten gerçekten nefret ediyor ve bu nedenle belirsizliği azaltmak için en bariz bilgilere, genellikle karşılaştıkları ilk bilgilere hızla güveniyorlar" diyor. Karar almayı kolaylaştıran otoriteleri ve sosyal normları tercih etmelerinin nedeni de budur. Temelde konfor alanından çıkmak istemezler. Sonra, kararlarını verdikten sonra, buna bağlı kalırlar. "Kararlarıyla çelişen bilgiler verirseniz, bunu görmezden gelirler." Önyargıları farketmeden yıkmak da bu noktada oldukça zorlaşıyor zaten.

Roets, bu düşünme biçiminin, insanların genellikle bilinçsizce dünyayı kategorilere ayırma ihtiyacıyla bağlantılı olduğunu savunuyor. "Birisiyle tanıştığımızda, bu kategorizasyonun gerçekten farkında olmadan, o kişiyi hemen erkek veya kadın, genç veya yaşlı, siyah veya beyaz olarak görüyoruz. Sosyal kategoriler, karmaşıklığı azaltmak için yararlıdır, ancak sorun şu ki, bu kategorilere bazı özellikler de atıyoruz. Bu da ön yargıya ve klişeleştirmeye yol açabilir.” Hızlı karar vermesi gereken kişiler, yeni bir kişiyi kendi kategorileri hakkında zaten inandıklarına göre yargılayacaklardır. "O bu grubun bir parçası, yani muhtemelen böyle biri" diyorsunuz.

🚩 "Stereotipler veya Kalıpyargılar"

Psikolog Gordon Allport'a göre, önyargı ve klişeler kısmen "norm" düşüncesinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.  Çevremizdeki dünyayı anlamlandırmak için bilgileri zihinsel kategorilere ayırmak önemli. Allport , The Nature of Prejudice adlı kitabında "İnsan zihni, kategorilerin yardımıyla düşünmelidir" diye belirtiyor ve ekliyor, "Kategoriler bir kez oluşturulduktan sonra normal olan önyargının temelini oluşturur. Bu süreçten kaçınmamız mümkün değil. Toplumsal düzen içerisinde yaşamak buna bağlı."

Başka bir deyişle, dünyayı daha kolay anlaşılır kılmak için insanları, fikirleri ve nesneleri farklı kategorilere yerleştirme becerimize güveniriz. Hepsini mantıklı, metodik ve rasyonel bir şekilde sıralamak için çok fazla bilgi ile boğulmuş durumdayız. Ne yazık ki, bu hızlı sınıflandırma, bireyler ve genel olarak dünya üzerinde etkisi olan hatalı varsayımlara yol açmaktadır. Çünkü stereotipe uymayan bilgileri genellikle görmezden gelme eğilimimiz vardır. 

Örneğin; köyde yaşayan insanlar zeki değildir kalıpyargısına sahip olan bir birey, üniversite okuyan ve köyde yaşayan birini duyduğu zaman bunu bir istisna olarak görür ve stereotipi ön planda tutar.

🚩 Sosyokültürel faktörler

Önyargıların oluşmasında sosyo-kültürel faktörler de  oldukça etkilidir çünkü ön yargılar sadece düşüncelerden doğmaz. Toplum içinde yaşayan bireylerin çevrelerindeki gruplar, etnik köken ve görüşleri, bireylerin farklı düşünce ve yaşam tarzları  gibi pek çok çevresel faktör aslında önyargı açısından oldukça belirleyicidir. Birey toplumdan ve yaşadığı coğrafi bölgeden ayrı düşünülemeyeceği için sosyo-kültürel faktörlerin önyargı üzerindeki etkisi  göz ardı edilemeyecek kadar fazladır. 

Makineleşme, çeşitli grupların bir arada yaşaması, şehirlerde ortaya çıkan kaos, farklı grupların kendilerini ekonomik ve sosyal olarak üst tabakalara yerleştirme eğilimi, özellikle  iş hayatında ve eğitimde rekabetin artması ve bunlara ağırlık verilmesi, yetersiz barınma veya barınmadaki sınıfsal farklılıklar, yetersiz yaşam standardı... Ne yazık ki bu tür pek çok sosyo-kültürel farklılık önyargıların oluşmasında önemli rol oynamaktadır. 

Örneğin üniversite mezunu  iş hayatında yetersizdir, gecekondu sakinleri cahildir, işsizler zeki değildir, ekonomik durumu kötü olanlar topaldır. Bu tutumların önlenmesi, önyargıların yıkılması ve azaltılmasıyla sağlanabilecek bir durumdur.

Önyargı ve ayrımcılık | Fark nedir?

Önyargı genellikle ayrımcılıkla ya da diğer baskı biçimleriyle karıştırılır. Ayrımcılık ve baskı, güçlü grupların daha az güçlü olanlara yönelik davranışlarını karakterize ederken, herkes önyargılı olabilir. Önyargı soyut tutum ve inançları ifade ederken, ayrımcılık önyargıdan doğabilecek eylemleri tanımlar.

Ayrımcılık ve önyargı terimlerini ayırt etmek için davranış yapısını ve işlevini hatırlayalım. Tutumlar, duygusal, davranışsal ve bilişsel olmak üzere üç bileşenden oluşur demiştik. Duygusal durum, tutumumuzun kaynağı hakkındaki duygularımızı gösterir. Bilişsel durum, bu konudaki düşüncelerimizi belirler. 

Davranış ise eylemleri gösterir. Ayrımcılık, cinsiyet, ırk veya sosyal sınıf ayırımı yaparak kişiyi ya da topluluğa karşı olumsuz davranmak ve eyleme geçmek demektir. Önyargılı kişi, duygu ve düşüncelerini eyleme dökmeyebilir. Oysa ayırımcılık yapan kişi, aktif olarak eyleme geçmiştir. Kendisinden farklı olan, farklı düşünen, davrananlara karşı ötekileştirme ve dışlama eylemine geçer. Kişi, içinde bulunduğu sosyal grubun normal kabul ettiği duygu ve davranışlara uyma eğilimindedir.

Önyargıların toplumsal olarak olumsuz yan etkileri!

İnsanlar başkalarına karşı önyargılı tavırlar sergilediklerinde, belirli bir gruba uyan herkesi "aynı" olarak görme eğilimindedirler. Belirli özelliklere veya inançlara sahip her bireyi çok geniş bir fırçayla resmederler ve her bir kişiye gerçekten benzersiz bir birey olarak bakmayı başaramazlar.

Bunun, insanların kendilerinden farklı olanlarla nasıl davrandıkları ve onlarla nasıl etkileşim kurdukları üzerinde çok güçlü bir etkisi vardır. Temel düzeyde, önyargılı bir kişinin kendilerinden farklı olanlar hakkında daha fazla şey öğrenme yeteneğini bastırabilir. İnsanın sahip olabileceği en değerli kalitelerden ikisini önyargılı tutumlar ile imkansız hale getiriririz, açık fikirlilik ve merak. Sonuç olarak, önyargı derinden tatmin olma potansiyeline sahip ilişkileri veya insancıl paylaşımları kaçırmalarına da neden olabilir.

Bu ön kabuller ve ön yargılar yalnızca maruz kalan tarafı incitmekle kalmaz, aynı zamanda bu dünyada “adil bir varoluş” haklarını ellerinden alabilecek kadar etkili hale gelebilir. Örneğin, Siyahlara karşı bulunan önyargı, daha yüksek suç oranlarına, daha az iş ve istihdama ve daha düşük ücretlere çalışma zorunluluğuna dönüştü. Bir başka bariz örnek de Müslümanlara karşı önyargıdır (islamofobi).  Batı'da yaygın olan Müslüman karşıtı duygu, birçok insanı tüm Müslümanların şiddet yanlısı ve nefret dolu olduğuna inandırdı. 

👩🏻‍⚖️ Haksızlığa uğramanın psikolojisi | Adaletsizlik hissi

Önyargıları yıkmak için ne yapmalı? 

Bazı durumlarda önyargı bariz olsa da - düpedüz "-izmlere" dönüşüyor - çoğu zaman biz farkına bile varmadan ortaya çıkabilir. İster kökleşmiş, ister öğretilmiş, ister örtük bir önyargı olsun, başkalarına karşı sahip olduğumuz kendi önyargılarımızla savaşmak önemli bir adım.

📝
Önyargıyla ilgili araştırmaların ortaya çıkardığı belki de en önemli sonuçlar şunlar;

1️⃣ Düşünebilen ve konuşabilen hiç kimse önyargıdan muaf değildir!
2️⃣ Önyargıyı azaltmak için durumun farkında olunmalı ve bilinçli bir çaba harcanmalıdır!
3️⃣ Yeterli motivasyonla önyargı yenilebilir!

👉 Önyargılı olma eğiliminizi kabul edin! 

İlk adım, herkeste önyargı geliştirme eğilimi olduğunu anlamak ve kabul etmektir. Kendi doğal önyargılı olma eğiliminizi farkında olursanız (ve bu, bilinçli veya bilinçsiz olarak hepimizin deneyimlediği bir şeydir), kendinizi daha kolay "eylem halindeyken" yakalayabilecek ve kendi kendinizi düzeltebileceksiniz.

Kendini test et: Önyargılı mıyım?

✅ Bir başkasına önyargılı yaklaşıp yaklaşmadığınızı anlamak için kendinize bir takım sorular sorabilirsiniz!
✅ Neden bu düşünceye sahibim?
✅ Bu belirli kişi veya grup hakkındaki yargımın doğru olduğuna dair elimde hangi kanıt var?
✅ Bu kişi veya grup hakkında ne bilmiyorum ?
✅ Taraflı olma ihtimalim var mı?

👉 Bilinçli çaba harcayın! 

Önyargının azaltılabileceği ve hatta ortadan kaldırılabileceği farklı yolları da tartışalım. Zihninizdeki öğrenilmiş basma kalıp inançları değiştirmenin en etkili yolu bunların üzerine yenilerini koymaktır. Kendinizi başka bir grubun üyelerine karşı tamamen empati kurabilme yeteneği ile donatmak, o gruba yönelik önyargıyı aşmak için en etkili yöntemlerden biridir.

Örneğin, kendinizi diğer kişiyle aynı “durum” içinde hayal etmek, onları size göre insanlaştırabilir. O anda, onlar artık sizinkinden farklı (tam olarak anlamayabileceğiniz) bir grubun rastgele bir üyesi değildirler. Bunun yerine, sizin gözünüzde daha karmaşık bir varlık haline gelirler - annesi ve babası, kardeşi, başkalarının arkadaşı, iş arkadaşı, romantik partneri olan biri. Eşsiz ilgi alanları, sevme, ağlama ve hissetme yeteneği olan biri. 

👉 Doğru motivasyonları bulun! 

İnsanların temel düşünme biçimini değiştirmek neredeyse imkansızdır. Şimdi iyi habere geçelim: geliştirebileceğimiz yeni düşünce tarzı ile insanların ön yargılarını azaltmak da mümkün. Hızlı yanıtlara ihtiyaç duyan kişiler, diğer gruplardan insanlarla tanışıp kişisel olarak onlardan hoşlanırlarsa, bu olumlu deneyimi tüm grup hakkındaki görüşlerini oluşturmak için kullanmaları muhtemeldir. 

Bilinmeyene karşı isteksizliği, kaygıyı ve korkuyu ortadan kaldıran yeni  olumlu bilgilerle yeni bir bakış açısı inşa etmek. Nasıl mı? 

  • Başkalarının muhtemelen size karşı önyargılı olduğu gerçeğini düşünmek ve ten renginiz, dininiz, cinsiyetiniz veya yaşınız gibi basit bir şeye dayanarak önceden yargılanmanın nasıl hissettirdiğiyle ilgili düşünmek, kendini sorgulama
  • Onlara karşı yaygın kalıp yargıları öğrenmeyi de içeren diğer gruplar hakkında kendinizi eğitmek
  • Diğer grupların üyeleriyle daha fazla zaman geçirmek
  • İnsanın önyargı uygulama eğilimi hakkında açık konuşmalar yapmak
  • Tüm insan grupları için adil ve eşit muamele gerektiren yasa ve yönetmelikleri savunmak

🤩Bu makaleler de ilgini çekebilir! 

🔗 Maslow piramidi | İhtiyaçlar piramidi ve açıklaması

🔗 "Kimse beni sevmiyor" | İnsan neden böyle hisseder?

🔗 Kendinden şüphe etmene neden olan 16 gaslighting cümlesi 

Yazar notu: Önyargıları fark et, kabul et, değiştir! 

Önyargının ne olduğunu ve neden ortaya çıkma eğiliminde olduğunu bilmek, dünyanın daha sıcak ve eşitlikçi bir yer olmasına yardımcı olmak için önemli bir adımdır. Elbette katedilecek çok yol var. Yine de bu durum bizi yıldırmasın ve bütünün bir parçası olduğumuz gerçeğini unutmadan değişime önce kendimizden ve çevremizden başlayalım.
 
Önemli konuşmalar yapmaya devam edelim, kendi potansiyel önyargılarımızı kabul ederek ve başkalarını daha derinden anlamaya çalışarak empatik bir yaşama niyet edelim.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak 

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince basit okuyan birisi...

En yeni makaleler

En ilham verici motivasyon sözleri! 20 mükemmel söz!

Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!

Yalnızlık sözleri: Yalnızlığa dair söylenmiş 10 söz

Yalnızlık, kimisine göre biraz kendi kendine kalmak kimisine göre kendinle yüzleşmek zorunda kalmak demek. Yalnız olduğunu düşünüyorsan, yalnız değilsin! Çoğumuz zaman zaman günlük yaşantımızı devam ettirsek de insanlardan uzak, kimse yokmuş, ve boşluktaymışız gibi hissedebiliyoruz. Yalnız olmaya dair söylenmiş sözler sayesinde etrafımızı saran boşluk hissi ile yüzleşmenize yardımcı olmaya geldik! Kelimelerini nasıl seçeceğini bilen büyük düşünürlerin sözlerini bir araya getirdik!

Aslı Gülaydın (yoga eğitmeni): Güne hareketle başlamak!

Sabah yataktan kalktığımızda, zihnimiz yapılacaklar listesi ile dolu olsa da bedenimiz ihtiyacı olan uykudan yeni kalkıyor. Güne başlamadan önce hareket etmek, bedeni uyandırmak ve gün içerisindeki koşuşturmaya hazırlamak için aslında çok değerli. Bunun fizyolojik ve biyolojik bir çok açıklamasını yapmak mümkün. Aslı, bu yazıda bu pratiğin ne kadar değerli olduğunu açıklıyor.

Platonik aşkı anlamak

Platonik aşk, günümüz ilişkilerinde sıkça duyduğumuz fakat çoğunlukla yanlış anlaşılan bir kavram. Herkes karşılıksız aşk olarak bilse de platonik ilişkiler hakkında bundan çok daha fazla şey söylemek mümkün. Bu yazıda, platonik aşkın ne olduğunu, romantik aşktan nasıl farklı olduğunu ve kişisel ilişkiler açısından doğasını tartışıyor olacağız.

Aromantizm Nedir? Romantik İlişkiler Olmadan Yaşamak

Aromantizm, kişinin romantik çekim hissetmediği, romantik ilişkilere ilgi duymadığı bir yönelimi ifade eder. Bu makalede, aromantizm nedir, bu yönelime sahip bireyler nasıl bir yaşam sürdürürler ve kendinizi bu spektrumda buluyorsanız nasıl başa çıkabilirsiniz gibi konuları ele alacağız. Aynı zamanda, aromantizmi daha iyi anlamak için uzman görüşleri, kişisel deneyimler ve çeşitli kültürlerdeki yeri üzerinde duracağız.

Bilişsel Davranışçı Terapi | Duyguları kontrol etmeyi öğren!

Birçok kişi, günümüzün yoğun ve stresli hayatında kişisel mutluluğu ve mental sağlığı korumanın yollarını arıyor. Bu yolculukta, bizi kendimizi daha iyi anlamamıza ve kabul etmemize yardımcı olan yöntemlerden biri Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), özellikle depresyon, anksiyete, fobi ve obsesif kompülsif bozukluk gibi psikolojik rahatsızlıkların üstesinden gelmek için etkileri kanıtlanmış bir tedavi yöntemi ve psikolojik yaklaşım tipidir. Özetle duygu ve davranışlarımız arasındaki bağlantıları keşfederken bize nasıl daha mutlu ve dengeli bir yaşam sürebileceğimizi gösterir.

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest