Homofobi nedir? Homofobi ile mücadele etmenin yolları

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Homofobi, eşcinsellere veya eşcinselliğe karşı duyulan nefret, önyargı, hoşnutsuzluk, korku veya ayrımcılık anlamına gelmektedir. Homofobik ise homofobisi olan kişiye verilen isim. Fobik denince akla korku geliyor tabii, ama maalesef homofobi, korkudan başka her şey ile ilgili olan bir takım eylemler, şiddet ve nefret suçları ile kendini gösterip durmakta. Adındaki " fobi " kelimesi, korkunun rasyonel bir yerden gelmediğini aslında özetliyor nitelikte. Çünkü kimsenin farklı olan cinsel yönelim veya kimliğinden dolayı birinden korkması için bir neden yoktur. Gelin beraber homofobi nedir? homofobinin nedenleri nelerdir? ve tabii homofobik duruştan nasıl uzak durulur? konuşalım.

Homofobi nedir? Homofobi ile mücadele etmenin yolları


⚠️

Uluslararası örgütlerin ortaya koyduğu araştırmalara göre; 

"Her 48 saatte bir, eşcinsel bir kişinin homofobiyle bağlantılı şiddete maruz kalarak öldürülüyor."


Homofobi nedir?

Homofobi, aslında kadınların erkeklere, erkeklerin ise kadınlara yaptığı seksizm ile çok benzer motivasyonlara sahip. Homofobi, eşcinsellere veya eşcinselliğe karşı duyulan nefret, önyargı, hoşnutsuzluk, korku veya ayrımcılık anlamına gelmektedir ve homofobik eylemler, LGBTQIA+ topluluğu üyelerine yönelik taciz ve şiddet olaylarını içerebilir.

Toplumumuzda homofobik olan koca bir popülasyon var, ancak bu homofobiyi kabul edilebilir bir bakış açısı haline getirmiyor. Bunun nedeni, başkalarına zarar vermesi ve öfke ve korkudan kaynaklanmasıdır. Homofobik olmak ırkçı olmaya benzer. 🙅🏻‍♀️ Sizi tarihin yanlış tarafı olarak kabul edilen bir yere ve tüm insanların eşit olduğu bir dünyadan uzakta bir yere konumlar. 

Devamında, homofobinin kendini gösterme biçimlerini konuşuyor olacağız. Ayrıca homoseksüel bireylere yönelik ayrımcılığın ve onlara karşı duyulan korku ve nefretin nasıl önüne geçebileceğimize bakacağız...  

Homofobinin Tarihi

Homofobi sözcüğü 1960'larda Psikolog George Weinberg tarafından ortaya atılmış ve ilk kez 1969'da bir Time dergisi makalesinde kullanılmıştır.

Eşcinselliği bir hastalık olarak görmek daha önce bilimsel bir isme sahip olmasa da, tarih boyunca toplumlarca benimsenmiş bir yanılgı idi ve LGBTQIA+ kişilere karşı ayrımcılık veya onlara karşı olumsuz tutumlar tarih boyunca devam etti. Buna örnek olarak, birçok eşcinsel ilişkinin yaygın olduğu ancak tüm insanlar tarafından onaylanmadığı Antik Yunanistan ve aynı cinsiyetten ilişkilerin toplum tarafından bazı zamanlarda hoş görülüp bazı zamanlarda hoş görülmediği Orta Çağ sayılabilir.

Eşcinsel olduklarını belirten insanlar ve LGBT hakları ile ilgili tutumlarımız ve anlayışımız, özellikle bilim LGBTQIA+ kimliklerinin ardındaki genetiği inceledikçe, yıllar içinde değişmeye devam etti ve ediyor.

Bilim, bir kişinin cinsel yönelimini değiştirme fikrini terk edeli çok oldu. Eşcinsellik 1973'de ABD'de bir ruh hastalığı olarak sınıflandırılmaktan çıkartıldı. Ayrıca 17 Mayıs 1990 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü Hastalıkların Uluslararası Sınıflaması listesinden eşcinselliği çıkarma kararı aldı.

Eşcinsellik bir zamanlar zihinsel bir bozukluk olarak görülse de, artık homofobik eylemler suç sayılıyor. Hala gökyüzünün gökkuşağı ile donanmış olduğunu söyleyemeyiz fakat yolda olduğumuzu bilmek insanlık ve barış adına beni heyecanlandırıyor.  

Türkiye'de homofobi

Türkiye'de eşcinsellik kanunen yasak değildir. Eşcinselliği ya da eşcinsel örgütlenmeyi yasaklayan herhangi bir kanun yoktur. Ancak toplumda genel olarak normal dışı ve kabul edilemez olarak algılanmakta olduğunu söylemek zor değil.

Türkiye'de homofobinin oldukça yaygın olduğunu gösteren araştırma bulguları bulunmasına rağmen bazı eşcinseller, toplumsal baskı nedeniyle, ailelerinden dışlanmakta, işlerini kaybetmekte, toplumun düşmanca davranışlarına maruz kalmakta ve baskı görmektedir.

Bu ön yargılı tutum ve davranışlar bütünü yani homofobi nedeniyle Türkiye'de birçok eşcinsel birey, aile içinde, ilişkilerinde ve kendi cinsel yönelimini bilen arkadaşları içinde huzursuz hissetmekteler. Bu yaşantılar bireylerin, depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikolojik sorunları heteroseksüellere oranla daha fazla yaşamalarına neden olmaktadır.

😤2010 Mart ayında AK Partili Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın "Eşcinsellik hastalıktır ve tedavi edilmelidir." şeklindeki sözleri çeşitli LGBT örgütler ve insan hakları savunucuları tarafından eleştirilmişti. Bugün kınanması gereken bu söylemler maalesef daha geniş kitlelerce kabul görerek nefret suçlarının önü açılıyor. Öyle ki geçtiğimiz günlerde toplum huzuruna hizmet etmesi gereken kamu kuruluşları aracılığı ile İstanbul'da homofobik eylemler düzenlenerek nefret ve öfkeyi besleyen sloganlar atıldı.  

Homofobik davranış ve tutumlar | Örnek

Homofobi, tıpkı ırkçılık gibi bariz veya üstü kapalı şekilde ortaya çıkabilir. Yine tıpkı ırkçılık gibi kişisel olduğu kadar kurumsal olarak da karşımıza çıkar. Gelin, toplumumuzda homofobinin nasıl var olduğuna bir göz atalım.

  • Çocuklara ve yetişkinlere yönelik zorbalık ve taciz
  • Mikro saldırılar
  • LGBTQIA+ kişilerin eşit hakları hak etmediği inancı
  • LGBTQIA+ olduğundan şüphelendiğiniz kişilerle sosyalleşmemek
  • LGBTQIA+ kişiler hakkında genelleştirilmiş ifadeler kullanmak (sapık, sapkın, nemfomanyak gibi...)
  • LGBTQIA+ kişilerin bir "gündemi" olduğunu düşünmek
  • LGBTQIA+ kişilerin çocukları "dönüştürmek" istediğini düşünmek
  • Dininiz veya kültürünüz nedeniyle LGBTQIA+ kişilere karşı hoşnutsuzluğunuzu kabul edilebilir olarak gerekçelendirmek
  • LGBTQIA+'ların kimlikleri nedeniyle öldürülmesine varan ve dahil olan şiddet eylemleri uygulamak / desteklemek
  • LGBTQIA+ kişilerin sizden farklı olduğuna veya dünya için sizden daha az değerli olduğuna inanmak
  • Bir LGBTQIA+ kişinin sizi dönüştürmeye çalışacağından endişe etmek

Eşcinselliğin kanunen yasak olmadığı fakat homofobinin çok yaygın olduğu bazı ülkelerde LGBT kişileri hedef alan cinayet sayısı oldukça yüksektir. Bunlar genellikle nefret suçu kapsamında değerlendirilir.

Homofobinin nedenleri

Homofobinin nedenleri toplumsal, dini, ideolojik ya da psikolojik olarak ele alınabilir. Homofobinin en yaygın nedenlerinden bazıları ise şöyle...

  • Sömürgecilik: Dünyanın dört bir yanındaki yerli toplumları fethederken, sömürgeciler tek eşli, heteroseksüel ilişkilerin kabul edilebilir tek tip olduğu inancını ve uygulamasını dayattılar.
  • Din: Çok sayıda tek tanrılı din, eşcinsel ilişkilere karşı çıkan metinlere sahiptir ve bu dinlerin mensubları bazen bu metinleri, Tanrılarının LGBTQIA+ kimliklerini kabul etmediğinin "kanıtı" olarak kullanırlar. Cinsel ilişkinin ve cinselliğin tabu olduğu dinsel öğretilerde küçük yaştan itibaren kendini bu öğretinin içinde bulan birey, okudukları ve duyduklarının ışığında küçük yaşta homofobik yaklaşımlar içerisine girebilmektedir.
  • Bilinmeyenden korkma / Farklı olana karşı direnç: Aşina olmadığınız bir şeyden korkmak kolaydır ve bazen insanlar homofobiktir çünkü bir LGBTQIA+ bireyiyle hiç etkileşimde bulunmamışlardır. Bir arada yaşam ve demokrasi bu anlamda insanların farklı olduklarından çok benzer olduklarının farkına varmaları açısından çok değerlidir.
  • Öz kimliğin keşfedilmemiş / kabul edilmemiş olması: Bir kişi kendi kimliğini kabul etmek istemiyorsa, homofobiyi içselleştirilebilir. Kendi kimliğinde başa çıkamadığı duyguları dışarıya karşı öfke ve nefret dağıtarak hafifletmeye çalışır.
  • Eğitim eksikliği: Araştırmalar göstermiştir ki, insanlar LGBTQIA+ kişiler hakkında ne kadar çok eğitilirse, onlardan korkma veya onlara karşı olumsuz tutumlara sahip olma olasılıkları o kadar az olur. Ancak maalesef eşcinsellik daha görünür hale gelmesi gerekirken top yekün yasaklamalara gidilmektedir.

Homofobinin Etkisi

Homofobinin LGBTQIA+ kişiler üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Bunlar homofobinin zararlı olduğunun kanıtı niteliğini de taşıyan bazı maddeler;

  • Ruh sağlığı üzerine olumsuz etki
  • Kötüleşen fiziksel sağlık
  • Stres ve travma bozukluğu
  • İntihar düşünceleri / eylemleri
  • İçselleştirilmiş utanç
  • Madde ve alkol bağımlılığı
  • Düşük yaşam kalitesi (iş bulamama, aile kuramama, ev bulamama vb.)

Homofobik Olup Olmadığınızı Nasıl Anlarsınız?

Hayatta büyüdükçe hepimiz öğreniriz, öğrenmeye devam ederiz. Bazen kendimizi, sahip olduğumuz bakış açılarının en iyileri olmayabileceğini fark ederken buluruz. Aslında kendinizin de homofobik olabileceğinizin farkına varıyorsanız, durumun böyle olup olmadığını anlamanın bazı yollarını aşağıda paylaşıyorum.

📃Homofobi testi

LGBTQIA+ kişilerle sosyalleşmekten kaçınır mısınız❓
LGBTQIA+ insanlardan "daha iyi" / "daha normal" olduğunuzu düşünüyor musunuz❓
LGBTQIA+ kişilere zorbalık veya tacizde (sözlü taciz de dahil) bulundunuz mu❓
Algılanan yönelimleri nedeniyle birine fırsat sunmayarak LGBTQIA+ kişilere karşı ayrımcılık yaptınız mı❓
LGBTQIA+ bireylerin cehenneme gideceğini düşünüyor musun❓
Kimliği nedeniyle birine fiziksel olarak hiç zarar verdin mi❓
Çocuklarınıza LGBTQIA+ olmanın yanlış / garip olduğunu söylediniz mi❓
Tanrı'nın LGBTQIA+ insanları sevmediğini veya onaylamadığını düşünüyor musunuz❓


Homofobi Mağduruysanız Ne Yapmalısınız?

Ne yazık ki, kültürümüzde homofobi olayları yaygın olmaya devam ediyor. İçgüdünüz buna karşı savaşmak olsa da, bu tehlikeli olabilir. Harekete geçmeden önce her zaman kendi güvenliğinizi sağlamalısınız.

Homofobi kurbanı olduysanız , genellikle başkalarından yardım istemek en iyi seçeneğinizdir. Olay bir kurumda meydana geldiyse, okul veya iş yerindeki idare veya yetkililerle iletişime geçin. Durumu açıklayın ve çözmek için onlardan yardım isteyin.

Olay, bir iş yerinde meydana gelmeyen kişisel bir olaysa, yetkilileri aramak, özellikle translar ve diğer marjinal kimlikler için zor bir hareket olabilir - ancak yine de genellikle daha güvenli olanıdır. Kendiniz için ayağa kalkmak idealdir, ancak bunu yalnızca fiziksel ve duygusal olarak sizin için güvenliyse gerçekleştirmelisiniz. Aksi takdirde, durumu çözmek için dışarıdan yardım almalısınız.

Türkiye'de LGBTQI+ topluluklarının bir araya gelip sivil insiyatif oluşturduğu bir çok dernek ve oluşum var. Örneğin Kaos GL, Lambda İstanbul, Pembe Hayat, ve Listag gibi. Bu dernek ve oluşumlar size destek olabilir, bu konuda daha sağlıklı ve ayrıntılı çalışmaları size sağlayabilir.

Son olarak You Are Heard platformundan bahsetmek istiyorum. Batı Balkanlar ve Türkiye’deki LGBTQİ topluluğunun ve müttefiklerinin nefret vakalarını raporlayabileceği ve destek bulabileceği bir yer! Raporları bu platformda toplayarak, LGBTQİ kişilerin hakları için birlikte mücadele etmeye yardımcı olacak bir kanıt havuzu oluşturmayı amaçlıyorlar. Ayrıca, bu platform, insanları ihtiyaç duydukları desteğe daha kolay ulaştırmanın yollarını da arıyor.

Homofobi ile mücadele etmenin yolları | Bireysel harita!

Homofobi, kültürümüzün bir parçası olmak zorunda değildir. Homofobik davranmadığımızdan emin olmak için hepimizin alabileceği bazı önlemler var.

1) Varsayımlarda Bulunma!

Dünya her türden insanla dolu ve onları tanıyana kadar herhangi bir bireyin nasıl biri olduğunu bilmek imkansız. Kendinizi LGBTQIA+ olduğuna inandığınız bir kişi hakkında varsayımlarda bulunurken bu cümleyi aklınıza getirin ve kendi kendinizi yakalayıp durdurun.

Onları tanımadığınızı ve olumsuz duygularınızı bir insanın veya insan grubunun üzerine yüklemeye hakkınız olmadığını unutmayın. Aynı şekilde, bir kişinin cinsel yöneliminin dış görünüş ile anlaşılamayacağını kendinize hatırlatın. Birinin "... gibi" görünüyor olması öyle olduğu anlamına gelmez. Onlara bakarak ne olduklarını anlayabileceğinizi varsaymak yerine, o kişiye yaklaşıp onunla tanışmak ve sohbet etmek daha sağlıklı bir tutum olacaktır. Dilerseniz kişisel sınırlarına saygı duyduğunuzdan emin olarak "cinsel yönelimi" sorulabilir.  

2) Kendini geliştir!

Kitap okuyun, dizi veya film izleyin ve LGBTQIA+ kişilerin sosyal medya hesaplarını takip edin. Onların da herkes gibi olduklarını çabucak öğreneceksiniz. Ayrıca geçmişteki bakış açınızı değiştirmek ve bunların yol açtığı zararı anlamak için homofobi ile ilgili atölyelere katılabilirsiniz.

3) Bu konuda dalga geçme!

Pek çok kişi için gerçekten zararlı olduklarından, LGBTQIA+ kişiler hakkında asla şaka yapmayın. Yapılan şakalar insanların öldürülmesine yol açan ciddi bir sorunu meşru göstermeye yarıyor. İnsanların yaşam hakkı engelleniyor ve bu asla şakaya gelmez.

4) Soruların Varsa, Sor!

Kimseyi duygusal olarak zorlamadan, veya kişisel sınırları aşmadan, bir LGBTQIA+ kişinin kimliğini merak ediyorsanız, kibarca ona sorabilirsiniz. Önce check-in yapmak yani sorularınızın memnuniyetle karşılanacağından emin olmak en iyisidir.

5) Destek ol!

İster kendinize saklayın ister başkalarına söyleyin, LGBTQIA+ bireylere destek olun! İnsanların sizinle aynı haklara sahip olmalarını engellemeye çalışarak hiçbir şey elde edemezsiniz, halbuki onları savunarak birçok kişinin hayatına yardımcı olabilirsiniz.

🤩Bu makaleler de ilgini çekebilir! 

🔗 Orgazm olmak: orgazm eşitsizliğine 6 pratik çözüm!

🔗 Kadın mastürbasyonu: kendi kendini tatmin etme

🔗 Açık ilişki yaşamak, iyi bir fikir mi? 

🔗 Panseksüel nedir? Panseksüellik: kısaca etiket tanımayan aşk! 

Yazar notu: Mesele insan hakları!

LGBTQIA+ kişilerin bireysel yaşamlarını ve deneyimlerini daha iyi anlamak, homofobik kişilerin davranışlarının neden yanlış olduğunu anlamalarına yardımcı olabilir. Bunun gibi homofobi hakkında LGBTQIA+ makaleleri aracılığıyla başkalarının neler deneyimlediği hakkında daha fazla bilgi edinmeyi düşünün.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynakça

Burton N. When Homosexuality Stopped Being a Mental Disorder.

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi...

En yeni makaleler

Terk edilme korkusu: Nedir? Neden olur? Nasıl geçer?

Terk edilme korkusu bazı insanların birini kaybetme düşüncesiyle karşı karşıya kaldıklarında yaşadıkları sürekli korku ve kaygı hali ile tanımlanır. Bunu yaşayan kişi bile bunu farkında olmayabilir ancak tartışmasız en yaygın ve zarar veren korkulardan biri. Terk edilme korkusu yaşayan kişiler, ilişkilerini etkileyen davranış ve düşünce kalıplarını sergileme eğilimindedirler ve bu durum hem kişi açısından hem de insan ilişkileri açısından olumsuz sonuçlara gebedir.

Psikolojik şiddete örnekler ve korunma yolları

Küçük düşürücü “şakalar”, duygularımızı görmezden gelen, küçümseyen ifadeler, kendimizden şüphe etmemize veya kendimizi suçlamamıza neden olacak cümleler… Bu tür pek çok küçük detay bize psikolojik şiddete maruz kaldığımızı gösteriyor. Önemsiz görünebilirler, zaten asıl sorun bu. Psikolojik şiddet unsurlarının bu kadar basitleştirilmesi ve önemsiz, gündelik detaylara indirgenmesi, onu en yaygın şiddet türü yapıyor. Peki duygusal istismarı nasıl tanımlarsınız? Mağdur olduğunuzda ne yapmalısınız? Açıklamaya çalışacağım.

Orgazm olmak için ne yapmak lazım?

Türkiye’de 10 kadından 9’u cinsel organını tanımıyor. Hal böyle olunca aramızda kaç şanslı orgazm deneyimleyebiliyor siz hesaplayın. Oysa orgazm sanıldığı gibi kompleks, ayıp veya pis bir şey değil. Orgazm en basit hali ile cinsel deneyim sırasında yaşanan heyecanın ani şekilde deşarj olmasıdır ve otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Hormonlar sayesinde de oldukça rahatlatıcı bir deneyimdir. Haydi o zaman sihirli parmaklar, arzu edilen partnerler veya seks oyuncaklarınız hazırsa, orgazm olmak için neler gerekir bakalım.

Karpman drama üçgeni | Kısır döngüden kaçınmak

Steven Karpman tarafından 1968 yılında oluşturulan bu drama üçgeni, insanlar arası etkileşimleri inceleyen bir ilişki modelidir. Gerçek hayatta, iş hayatında, aile ilişkilerinde veya arkadaşlıklarda izlerine rastlayabileceğiniz bu drama üçgeninde 3 rol vardır: zalim, kurtarıcı ve kurban. Bu üçgen içerisinde bir kısır döngü söz konusudur ve kişilerin yaşamının her alanını etkiler. Sonuç: gelişim ve dönüşümün mümkün olmaması ve ilerlemekten bizi alıkoyması. Karpman drama üçgeninde olup olmadığımızı nasıl anlarız? Veya bu rollerin dışına nasıl çıkarız?

Narsist erkek belirtileri: 10 özellik

Bağlanmadan önce erken uyarı işaretlerini öğrenin. Narsist bir erkek söz konusu olduğunda, ilk başta sizi etkilemek için harika görünmesi tüm hikayenin böyle gideceği anlamına gelmiyor. Peki sağlıklı bir erkekle mi yoksa bir narsist ile mi karşı karşıyasınız, nasıl anlayacaksınız? Narsisizmin cinsiyet tanımadığının çok iyi farkında olsak da, bu yazıda narsist bir erkek için en belirgin özellikleri inceliyoruz. İşte dikkat etmeniz gereken on uyarı işareti:

"Pick me girl" nedir? Pick me ne anlama gelir?

Twitter, İnstagram, Tiktok ve Facebook gibi sosyal medya platformlarında eminim "pick me girl" veya "pick me boy" ifadesi ile karşılaşmıssınızdır. "Pick me" ifadesi, bir kişinin seçilmek veya tercih edilmek istediğini ifade ediyor ve sosyal medyada kullanıldığında "onaylanmak adına hemcinsini aşağılayarak kendini hemcinslerinden üstün göstermeye çalışan kişi" anlamına geliyor. Yani tercih edilesi olmak için hemcins düşmanlığı yapan tutumlar sergilemek. Peki bu neden sorunlu? Anlamanız için size “pick me girl" nedir?, ve "pick me girl olmak" neden seksizm yapmaktır? açıklayacağım.

Sezgisel beslenme nedir? | Diyet zihniyetinden kurtulmak

15 yılı aşkın diyetler, spor salonları, yeme bozuklukları, sonuç: ter ve gözyaşı… Artık dayanamıyorum! Vücudumla barışmak istiyorum ama kendimi bırakırsam ipin ucunu kaçırağım diye korkuyorum. Yine de popüler diyetler beni her şeyden daha çok incitti. Bunu görmüş biri olarak, hüsranla sonuçlanacak bir diyete daha tahammülüm kalmadı! Bir çözüm var mı? Evet, sezgisel yeme! Hızlı bir şekilde zayıflamaktan ziyade sağlıklı olmayı amaçlayan sezgisel beslenme kültürü hayatımızın kalbinde olmalı, ancak çok az insan bunu farkında.

Kadın ve cinsel fanteziler | Kadınların dünyasından!

Kadın cinsel fantezilerinin, gül yapraklarıyla dolu bir otel odasında, 80'lerin sevimsiz romantik hiti eşliğinde ateşli bir gece geçirmek ile sınırlı olduğunu düşünüyorsanız, tekrar düşünün derim! The Journal of Sexual Medicine dergisi tarafından yürütülen son araştırma, çoğu kadının cinsel arzularına karşı suçluluk duymadan, çok daha açıkça ve kısıtlanma hissetmeden kendilerini ifade edebilmelerine olanak tanımış. Sonuç olarak ortaya oldukça çeşitli yaklaşımlar çıkmış! En yaygın 7 kadın cinsel fantezileri listesi huzurlarınızda!

Sevgilim beni kullanıyor mu? | Nasıl anlarım?

Aşk belki de insanoğlunun tadabileceği en sarhoş edici şey! Aşk gözü kör eder diye boşuna dememişler. Uyandırdığı yoğun duygular o kadar baskın gelir ki bazen bariz şekilde ortada olan gerçekleri bile görmezden gelebiliriz. Kimseyi suçlamayalım doğasında bencillik de bulunduran insanoğlu bazı ilişkilerde kazanan taraf olma işini abartabilir. Kullanılmak denince akla ilk gelen şeyler, para veya cinsel ihtiyaçlar geliyor ama bence en üzücü ve tehlikeli şey duygusal istismar. Partnerinizin samimiyetinden şüphe duyuyorsanız, işte size sevgilinizin sizi kullandığına dair 10 işaret.

Akışa bırakmak veya akışta kalmak için 10 adım

Stres, kaygı, suçluluk, korku, utanç... Bunların hepsi sizi günlük olarak etkileyebilecek olumsuz duygulardır. "Her şeyi çok ciddiye alıyorsun" veya "Bir adım geri adım at, derin nefes al!" diye hep aynı telkinleri tekrarlıyoruz. Ama bunu yapmak o kadar kolay değil, biliyoruz. Bu yüzden akışta kalabilmek için 10 adım sıraladık. Haydi akışına bırak biraz ve sonunda özgür ol!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest