Özür dilemek yerine bunları söyleyin!

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Günde kaç kez özür dilediğini hiç saydın mı? "Zahmet oldu, kusura bakma", "Rahatsızlık verdim, özür dilerim", “Kafanı şişirdim, özür dilerim.”. Gün içerisinde farkında olmadan sürekli özür diliyoruz. Nezaket bahanesi ile niye kendimizi suçlayıp duruyoruz? Neden sürekli özür dilemek zorundaymışız gibi hissediyoruz? New York’lu bir kadın illüstratör, karikatürist ve yazar, Yao Xiao, bahane ve mezaretlerin yerini şükranla değiştirmek ve hayata farklı bakmak için küçük bir görsel kişisel gelişim rehberi hazırlamış. Gelin, neden özür dilemek yerine teşekkür etmek gerek beraber bakalım.

Özür dilemek yerine bunları söyleyin!

Teşekkür Etmek İstiyorsan Özür Dileme, Yao Xiao

Minnettarlığı ve saygıyı sevgiyi ifade etmenin gücü hakkında viral bir çizgi roman. İlk olarak Autostraddle Saturday Morning Cartoons'da yayınlandı. Dil ve söylem değişikliğinin altını çizen Çin asıllı illüstratör, Yao Xiao'ya göre, kendimize de, muhatabımıza da aynı değeri göstermekle ilgili olan bu yeni kendimizi ifade etme biçimini benimsememiz çok önemli.

@Yao Xiao

İllüstratör’ün çalışmasının orijinali için, bakınız

Dildeki bu değişiklik neden bu kadar önemli?

Başkalarına karşı nazik ve hoşgörülü davranmak üzere yetiştirildik. Burada yanlış bir şey yok elbette. Ancak, nezaket gereği kendimizi muhattabımızdan özür dilemek zorunda hissetmek bir süre sonra bilinçaltımıza bizde bir şeylerin yanlış olduğuna dair sinyaller veriyor. Herkesi memnun etmek bir süre sonra kendimizi değersiz hissetmemize sebep olabiliyor. 

Çünkü, kibar olmak ile özür dilemek zorunda hissetmek arasında fark var. Yapmadığımız ya da kötü yaptığımız şeyler adına özür dilemek hata bizdeymiş gibi hissettiriyor. Yahu biri bize gelse çarpsa, yine de özür diliyoruz. Misafir çıkıp geliyor, yaşadığımız evde ihtiyaçlarımızı giderirken etrafı dağıttığımız için özür diliyoruz. Dertleşmeye ihtiyacımız var diye biraz anlatıyoruz, yine özür diliyoruz. Biraz düşününce hayatında ne kadar sık ve ne kadar gereksiz yere özür dilediğini sen de fark edebilirsin.

💡
Gereğinden fazla özür dileğin zaman, sadece kendi bilinçaltına suçluluk duygusu aşılamıyor, karşı tarafın da bilinçaltına bir mesaj göndermiş oluyorsun.
 
”Sen ile ben arasında bir güç dengesizliği var. Sen benden daha değerlisin, sen benden daha önemlisin”. 

Böyle olunca da, “özgüvensiz” ya da “kurban” gibi bir profil çizmiş oluyorsun.

Özür dilemek ve suçluluk duygusu ilişkisi

Özür dilediğinde ne hissediyorsun? 🤔 En iyi ihtimalle karşısınızdakine kibar davranmak istiyorsun. Ya da yüksek ihtimalle, kendini kötü hissediyor ve suçlu hissediyorsun.

Gerçekten bir hata yaptığında özür dilemek tartışma götürmez şekilde önemli ve bir erdem belirtisi. Ancak, kabul edelim ki yalan söylediğin için özür dilemek ile yardım istediğin için özür dilemek arasında fark var. “Sana zahmet verdim, kusura bakma” YERİNE “Bana yardım ettiğin için çok teşekkür ederim.” dediğinizde ikii farklı mesaj söz konusu.

Sürekli üzgün olduğumuzu söylemek, kusura bakma demek, yani kusurlu olduğunu dile getirmek, ne benlik saygısı için ne de başkalarıyla olan ilişkimiz için iyi olmayan bir aşağılık hissi ortaya koyar. 🙏. Naif olacağız diye kendimize bunu yapmaya gerek yok!

🔗Naif insan olmak! Hayat naifler için çok mu acımasız?

Teşekkür etmenin gücü! 

İlişkilerde eşitlik ve denge

Kelimelerin gücünü yadsımayın! Arkadaşlarınıza gecikmeniz için üzgün olduğunuzu söylemek yerine, bekledikleri için teşekkür ettiğinizi söyleyin. Ve yöneticiniz bir dosyada bir hataya işaret ederse, "üzgünüm, bir daha yapmayacağım" demeyin, "bu hatırlatma için teşekkürler", "bu açıklama için teşekkürler" deyin. "Üzgünüm" yerine "teşekkür ederim" diyerek muhatabınız ile aranızda eşitlik yaratırsınız 💪. Bu da sağlıklı iletişim ve sağlıklı ilişkiler için temel niteliktir.

Şükran duygusu, suçluluk duygusundan daha şifalı

Teşekkür etmek, bize olumlu enerji vermenin dışında bir çok fayda da sağlar. Olumsuz bir dönüş "Rahatsız ettiğim için özür dilerim", olumlu hale gelebilir, "Bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim". Artık başkalarının ilerlemesini engelleyen o yük değilsiniz, bu kadar anlayışlı oldukları için başkalarına teşekkür eden o iyi insansınız. Kibarlığınızdan bir şey kaybetmediniz.

👉 Ayrıca, şükran duygusu şifalıdır! Zevk hormonu olan dopamin salgısını artırır ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. NLP - Nöro Linguistik Programlama'da minnettar olmak, minnettarlık göstermek, başkalarına iyi hisler gönderen olumlu bir eylemdir, bu aynı pozitif enerji daha sonra size geri gönderilecektir. Teşekkür ederek, bu olumlu duyguyu tekrar yaşamak için sizi tekrar görmek isteyecek birinin özgüvenini şişirirsiniz. Kısacası teşekkür etmek herkese iyi gelir, hem size hem de etrafınızdakilere 😄.

🤩Bu makaleler de ilgini çekebilir! 

🔗 Bir kişisel gelişim egzersizi: Teşekkür günlüğü

🔗 Özür dilenmemesi gereken 6 şey!

🔗 Güne başlarken ihtiyacımız olan olumlamalar | 20 pozitif cümle

🔗 Kafaya takmaya değmeyecek 8 şey | Mutlu olma sanatı

Yazar notu: kendimizi olduğumuz gibi kabul etmek için “teşekkür ederim” kullanmalısınız.

"Üzgünüm" kelimesini "teşekkür ederim" ile değiştirmeyi öğrenerek, çok daha bağışlayıcı olmayı da öğreniriz. Başkalarına karşı hoşgörülü, ama kendimize de... Özür dilemekten teşekküre geçmenin ilk adımı, kendinizi olduğunuz gibi kabul etmeyi başarmaktır. Sistematik olarak geç kaldığımız için artık özür dilemiyoruz, bu bizim bir parçamız, bu böyle. Bu yüzden karakter özelliklerimiz hakkında uyarıyoruz ve buna rağmen bizi destekleyen ve kabul eden insanlara teşekkür ediyoruz, çünkü ona teşekkür ettiğiniz için kimse sizi suçlamaz ama her zaman üzgünseniz sizi yargılarız.

👉 Ve, son olarak, hayatınızı özür dileyerek geçirmek, yerinizi bulamamak ya da ilişkilerinizde kendinizi kötü hissetmek gibi bir duygunuz varsa, bunu konuşmak için psikolojik destek almak için beklemeyin!

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince basit okuyan birisi...

En yeni makaleler

Çocuk istemeyen çiftlerin ortak noktası #ekoanksiyete

“Bu dünyaya gerçekten bir çocuk getirmek istiyor muyum?”. Bu, pandeminin başlangıcından beri kendime çok sık sorduğum bir soru. Medyayı dinlediğinizde gelecek çok pembe değil, bu yüzden, çocuk sahibi olmak konusunda şüpheliyim. Aynı zamanda, ekolojik tarafım bunun gezegen için kötü bir fikir olduğunu söylüyor. İklim değişikliğinden dolayı, yaşadığımız dünyayı bekleyen tehlikeye karşı korku, kaygı ve endişe gibi duygular arasında bir yerde dururken, niye çocuk sahibi olmaktan çekiniyorum sorusunun yanıtını eko anksiyetenin tanımında buldum. Eko anksiyete ile başa çıkma yolları...

Aile içi çatışma ve çözüm yolları | 🛡️10 ipucu

Aile içi ilişkilerde hepimiz daha hassas oluruz. Ama aile içi gerginlik yaşamak aslında sandığınız gibi baş etmek için imkansız değil. Anneyle babanın veya çocuklar arasında yaşanan iletişim çatışmalarına çözüm bulamadıkça bir araya gelindiğinde kurulan sofraların tadı tuzu kalmaz. Peki kimin hatası? Birçok rahatsızlığa neden olan ailedeki çatışmaların gözardı edilmek gerektiğini ve konuşulmamasını söyleyenler. Çatışmaların nedeni eşler arasında veya çocuk ve genç aile bireyleri arasında olsun, çatışmayı çözme becerileri herkes tarafından benimsenebilir. Birbirimizi dinlemek ve devam etmek için kırgınlığı bir kenara bıraksak... Yeniden bir araya gelmemizin mutlu bir hal alması için, gerilimi azaltmanın 10 yolunu beraber keşfetsek? Ne dersiniz?

Konfor alanından çıkmak istememek için 9 sebep

Atletik olmamama rağmen, bir yarı maratona kaydolur muyum? Kalabalık önünde olmaktan korkmama rağmen gelin ve damadın tepsisini tutar mıyım? Asla! Yeni trend, konfor alanından çıkmak fakat ben bu akıntıya karşı yüzüyorum ve gururla söylüyorum; "Konfor alanımı seviyorum ve konfor alanının dışına çıkmak istemiyorum". Bu bir seçim tabii. Seçimimi motive eden 9 nedeni keşfederek, siz de neden alanın dışına çıkmak istemediğimi anlayacaksınız!

Gelmeyen yetişkinlik, tutuklu kalmış ergen = 30 yaş sendromu

Korkarım ergenlikte gelmemiş isyan hali 30 yaş sendromu şeklinde kendini gösteriyor. Hoşgeldin 30 yaş! 30 yaş sendromu nedir yahu? Bu şimdi nöbet geçireceğim anlamına mı geliyor? Gelmeyen yetişkinlik nedir? Ben hiç büyük adam olamayacak mıyım? Peki iki yaş dönemi bağlantılı mı, yoksa hiç alakası yok mu? Merak eden ve bu durumda olan bir tek ben değilimdir eminim. Aile ve iş derken, kariyer sahibi olmaya başlamışken orta yaşı devirirken nereden çıktı içimdeki bu çatışmalar diye soruyorsanız cevaplar burada gizli olabilir. Buyurun 30’lu yaşlar, 30 yaş sendromuna genel bir bakış atalım mı?

Duygusal bağımlılık: Duygusal bağımlılığın 8 işareti

Bu terimin ardında gerçek bir bozukluk yatıyor. Bana onca ilişkiye mal olan bir bağımlılık bu... Her zaman yanımda birinin olmasına ihtiyacım var. Bir de istediğimde üzerime titredi mi tadından yenmez. Bu çift olma, sevilme arzusunun ardında başka bir şey gizli. Duygusal bağımlılığınızı gösteren 8 işareti keşfedin.

Öz Bakım Nedir? | Psikolog Mine Yücel #ruhsağlığı

Mutluluk ve iyi hissetmek, doğrudan kendine iyi bakmayı bilmekten geçiyor. Kendine bakmak ise bütünsel bir vizyon ile mümkün. Öz bakım; zihin, beden ve ruh sağlığı ile ilişkilidir. Öz bakım nedir?, Öz bakım bileşenleri nelerdir? aşağıda detaylıca açıklıyor olacağım. Ayrıca öz bakımın her bir boyutundan bahsedip herbirine yönelik öz bakım aktiviteleri sıralayacağım.

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest