Naiflik sanıldığı gibi kötü bir özellik mi?
Naiflik, istismara açık bir nitelik mi? Bu sorunun cevabı hâlâ ispata mahkum. Naif bir ruh, insan doğasının barındırdığı kötülüklerden olabildiğince sıyrılmış kişiliği ifade ettiğine göre aslında yalnızca “eksiklik” olmaktan uzak.
Peki kötü yanı ne? Güvenme ve başkalarına karşı iyi olma şapkası altında, aslında başkalarıyla veya tam olarak kendi ile yüzleşmekten kaçınma davranışını işaret ediyor olabilir. En başta bahsettiğim gibi; saflık, aslında bir savunma hali. Saf bir yetişkin, yalnızca çocuk ruhunu koruyabilmekle kalmıyor, özellikle dünyanın, başkalarının ve kendisinin kusurları, eksiklikleri, yetersizliği hakkındaki gerçekleri görmek, bilmek istemiyor.
Naiflik kurtulmak gereken bir özellik mi?
Naiflik her şeyden önce bir güven duygusu ile ilişkili. Örneğin; çevremdeki insanlar, benim aşık olduğum partnerime duyduğum mutlak güvene şaşırıyor, hatta çoğu zaman sitem ediyor. “Bu kadar saf olma, aşırı naifsin seni çok kolay üzerler.” Güvensizlik benim DNA'mda yok. Güven duygusunun bana verilmesini beklemek yerine, herkesin güvenilmeyi hak ettiği ilkesiyle yaklaşır, gerekirse güvenimi geri çekerim.
Yanlış anlaşılmasın, herkesin her zaman iyi niyetli olmadığının farkındayım ama sürekli şüphelenmektense risk almayı ve ihtimalin her zaman iyi olabileceğini düşünmeyi tercih ediyorum. Sorun şu ki; elbette, manipüle edilme, hayal kırıklığına uğrama, incinme riskim diğer insanlara göre daha yüksek. Saflık ve naif kişilik beni bir kurban haline getirebiliyor, hatta şüphesiz çoktan narsist kurbanı oldum…
Hayattaki deneyimler bizi büyütür
Hata yapma, yanlış karar verme ve yanılma riskim diğerlerine göre büyük evet ama her deneyimden ders çıkarıyorum.
Benden borç para istiyorlar ve geri vermiyorlar, hakkımda dedikodu yapmak için hayatımdan bahsetmemi sağlıyorlar, hem beni cepte tutup hem de başka ovalarda çimenlerin daha yeşil olup olmadığını görmeye devam etmek için sürekli bana açık ilişki teklif ediyorlar.
Biliyorum. Bu kötü deneyimlerin hepsini zamanında yaşadım. Sonuç: artık tahmin ediyorum, biraz daha şüpheci yaklaşıyor ve daha uzun düşünüyorum ama hepsinden önemlisi, artık herkesi memnun etmek için çalışmıyorum ve hayır demeyi öğreniyorum.
Ancak son tahlilde gaddarlığın, kötülüğün ve bencilliğin var olduğunu bilsem de ben iyimser kalmayı tercih ediyorum. Bireysellik içinde olmadığım ve inkar etmediğim sürece dünya benim için yaşamak için iyi bir yer olmaya devam edecek!
Naiflik, iç dünyamızdaki birkaç duvarı pembe ile kaplamak için kullanılmalı, bence bunda bir sıkıntı yok. Asıl sorun hayatla yüzleşmekten kaçınmak için bir bahane olarak hizmet ediyor olması. Bunun ayırdına varmakta güçlük çektiğini düşünüyorsan; psikolojik destek almaktan çekinme!
Yazar notu: Aklında bulunsun!Sonuç olarak, saf olmanızın bir önemi yok, çocukluğun bizi bencilce düşünmekten alıkoyan kısmını koruduysanız, ruhunuz yara almasın diye naif bir yanınızı ortaya çıkardıysanız ne var? Önemli olan kendinizden başlayarak kimseye zarar vermemektir. İster bir kusur, ister bir nitelik (yargılamak size kalmış) olarak kabul edin, naiflik her şeyden önce farkında olunmalı ve bilinçli şekilde sahip olunmalıdır.
Mümkün olana da, imkansız olana da inanmanıza izin verin, ama biraz acı çekmekten de kaçının. Gerçekle olduğu gibi yüzleşmek zorundayız. Her zaman bir gülümsemeyle durumu çarpıtamayız, yoksa hayat bize hiçbir şey öğretmemiş olur. İnkar ilerleyişi engeller. Kendini dünyadan korumak, aynı zamanda dünyayı anlamaktan geçer.
🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe
|
Bu makaleyi beğendiniz mi?
Daha fazla bilgi almak ister misiniz 🤔 ?
Doğrudan yazara yazınBanu Karadeniz, Psikolog !
Banu Karadeniz'e bir soru sor
Düşüncelerinizi paylaşmak ister misiniz? Yorum bırakın