Aktif dinleme nedir? Nasıl yapılır? | Dinleme becerileri

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

İş hayatı bir seri insanla etkileşimde olduğumuz bir alan: iş arkadaşları, yöneticiler, müdürler, ve müşteriler. İş yerinde tüm paydaşlarla sağlıklı ilişkiler kurup kariyerinizde başarılı olmak etkili iletişim becerileri sayesinde mümkün. Etkili iletişim için ise kendini iyi şekilde ifade etme yetmez aynı zamanda iyi bir dinleyici olmak ve sözel olmayan iletişim araçlarını da deşifre edebilmek veya kullanabilmek gerekir. Aktif dinleme, barışçıl ve sağlıklı profesyonel ilişkilerin ve daha verimli işleyişin anahtarıdır. Peki iş yerinde aktif dinleme neden önemli? Konuşan kişinin ihtiyaçlarını iyi anlamak ve iyi bir dinleyici olmanın yolları neler?

Aktif dinleme nedir? Nasıl yapılır? | Dinleme becerileri
Özet

👂Aktif dinleme nedir?

Bir insan günlük yaşamında %9 yazma becerisini, %16 okuma ve anlama becerisini, % 30 konuşma becerisini ve %45 dinleme becerisini kullanıyor. Bu da demek oluyor ki, günümüzün yarısını birilerini dinleyerek geçiriyoruz. İnsanları yönetmek, ikna etmek ya da onları motive etmek ve etkilemek istiyorsanız, önce iyi bir dinleyici olmalısınız ki size kendilerini ifade edebildiklerini hissetsinler! 

İş yaşamı her şeyin daha hızlı ve büyük bir ağ içerisinde yürüdüğü bir alan. İletişim kurduğunuz karşı taraf, başka yerde, başka koşullarda, başka ihtiyaçlarla size bir şeyler aktarıyorken bakış açısının sizden farklı olması oldukça olağan. Bu noktada etkili iletişimin iki anahtarı “dinleme” ve “anlatma” becerileri size yardımcı olur. Etkili dinleme türlerinden aktif dinleme size iyi bir dinleyici olabilme imkanı sunar.

Dinliyormuş gibi yaparak dinlemek 🙉

Etkli iletişimde her iki taraf, karşısında iyi bir dinleyici ve onun ilgisini bekler. Karşılıklı olarak sağlıklı iletişim kurabilen taraflar kendilerini tamamen ve özgürce ifade edebilmeli. Bu zaten sohbetin temeli. E haliyle, duymak ve dinlemek iki farklı kavram.

Aktif dinleme veya etkin dinleme, psikoterapist Carl Rogers ve çalışmalarıyla anılan bir kavram. Aktif dinleme, kısaca tanımlamak gerekirse, iki kişi arasındaki diyaloğun sözel ve sözel olmayan dinamiklerini anlamak ile ilgili. Sözel becerilerin yanı sıra beden dili, ses tonu, vurgu vs. gibi sözel olmayan iletişim öğeleri (örneğin göz teması kurmak, vücut hareketleri, mesafe gibi) ve empati yeteneğini kapsayacak şekilde olan dinleme sürecidir.

👂Aktif dinleme, başkalarına onları anlamak istediğinizi ve dikkatinizi onlara verdiğinizi gösterebildiğiniz zaman mümkündür. “Aktif” olmasının nedeni bu. Yani sadece dinlemiyor, anlatıcıyı sözel olmayan iletişim yoluyla destekliyorsunuz demek.

aktif dinleme; kulak, göz, zihin ve kalbin aynı hizaya gelmesi ile gerçekleşen karmaşık bir iş.

Empati, olumlu tutum, saygı ve "içtenlik"

İşyerinde aktif dinleme, iyi bir takım elemanı olmanın anahtarı. Karşı tarafa gerçekten kendini vererek dinlediğinizde, onun yerinde kendinizi görme imkanı da bulursunuz!

Bu nedenle ofiste konuşurken, iş arkadaşınızın veya yöneticinizin aklında ne olduğunu sorgulamalı ve bunu yeniden formüle etmelisiniz, böylece geri bildirim de alabilme imkanınız olur.

İş hayatınızda karşınıza çıkabilecek farklı liderlik tipleri ve yarattıkları farklı hiyerarşik düzenlerle de, aktif dinleme becerisi size yardımcı olacak bir iletişim aracı. Yöneticiler aktif olarak dinlediklerini gösterdiğinde, çalışanlar kendilerini daha güvende hissederler. Bu da iş yerinde motivasyon için birebirdir. Sonuç: daha verimli ve huzurlu bir işyeri!

💡Aynı şekilde toksik bir patron ile baş etmek durumundaysanız ondan gelen negatif dalgaları aktif dinleme sayesinde yumuşatabilir veya engelleyebilirsiniz. 

İş hayatında aktif dinleme becerisi nasıl geliştirilir?

Karşı tarafa onu aktif olarak dinlediğinizi nasıl gösterirsiniz? Dinlemeyi bilmek, iletilen mesajın tüm nüanslarını kavramak için konsantre olmak nasıl mümkün? İşte aktif dinlemeyi geliştirmenin bazı püf noktaları:

1. Güvenli bir ortam inşa etmek

Muhatapınızı güvende hissettirmek için aynı iletişim modunu benimsemeniz gerekir. Bu, aynı tür kelimeleri, benzer bir duruşu vb. kullanmayı içerir. Bu nedenle, karşı karşıya olduğumuz kişiye tam olarak uyum sağlamak gereklidir. Sizden birine, sizi anlayan birine kendini anlatmak her zaman daha keyiflidir.

➜ Örneğin, bazı insanlar bir konuda sohbet etmek için sıkı yapılandırılmış toplantılar ayarlaması gerektiğini düşünürken,  bazıları kahve makinesi önünde resmi olmayan bir alışverişte kendini daha rahat hissedebilir.

2. İlgi göstermek ama nötr olmak

Ön yargılar veya beklentiler olmadan konuşmaya başlamalısınız. Başkalarını dinlemeye tam olarak hazır olmanın tek yolu budur. Çıkarımlarda bulunma eğiliminde olmak, dinlemeyi bozacak bilişsel ön yargılar yaratır.

Bu yüzden yöneticimizin geçen hafta bize yaptığı açıklamayı veya meslektaşımızın bize söylediği kötü şakayı şimdi unutuyoruz. Aksi takdirde, duygular bizi ele geçirir ve olaylara uzaktan bakabilme yeteneğimizi kaybederiz. Duyguları yönetmek her gün daha da zorlaşır ve öfke patlamaları, ağlama krizleri, hayal kırıklığı ve sürekli yorgunluk hissine yol açar.

3. Empati yapmak

Empati yapmak, aktif dinlemenin temel unsuru olarak kabul edilir. Karşınızdaki kişiyle empati kurduğunuzda kendinizi onun yerine koyarsınız. Hepimiz eğitimimize, deneyimlerimize, değerlerimize vb. bağlı olarak aynı durumlara farklı tepkiler veririz. Bu nedenle, gerçekten empatik olmak için olaylara bakış açımızdan biraz ayrılmak önemlidir.

4. Satır aralarındakileri anlayabilmek

Sözsüz iletişim esastır çünkü birçok kelimenin iletemeyeceği şeyleri sözel olmayan iletişim unsurları ifade eder. Paylaşım yaptığımız kişinin hangi duygusal durumda olduğunu görmemizi sözsüz iletişim sağlar

Kolları kavuşturmuş, ürkek bakışlar, sessizlik, hızlı konuşma vb. bize çok şey anlatabilir. Örneğin bir stres durumunu gösterebilecek çok sayıda küçük sinyal mevcuttur, tırnaklarla oynama, dizini titretme vb. 

⚠️ Duygusal boyut asla ihmal edilmemelidir!

5. Duyduğunu tekrar etmek

Unutma ki anlamadığın halde anlıyormuş gibi yapmaktan daha komik bir şey olamaz. Anlamadığın yerler olduysa mutlaka kendin tekrar edip en azından anladığın kadarının doğru olup olmadığını kontrol et. “Yani diyorsun ki …”, “… derken seni doğru mu anladım?” gibi kalıplarla duyduklarını tekrar edebilirsin.

Burada söz konusu olan şey papağan gibi aptalca tekrarlanan cümleler değil. Ne dinlediğinizi anladığınızdan emin olmak için kendi kelimelerinizle yeniden ifade etmeniz gerek. Bu yeniden ifade etme işi, aynı zamanda, duyduklarımızı ve bize ilettikleri mesajı bütünleştirdiğimizi başkalarına göstermek için de yararlı!

İş hayatında aktif dinleme neden önemlidir?

Aktif dinleme iyi niyetli yönetimin önemli bir bileşenidir. Aktif dinleme, farklı aktörler arasındaki iletişimi kolaylaştırdığı için iş hayatında çok önemlidir. Nasıl dinleneceğini bilmek ve çalışanlar ve üstler arasında aktif dinlemeyi teşvik etmek, çatışmalardan, yanlış anlaşılmalardan veya konuşulmayıp üstü örtülmek istenenlerden kaçınmayı mümkün kılar

Diyaloğun her iki taraf için de önemli olduğunu göstermek, konuşmacıya değer katar. Bu nedenle anlaşmazlıkları veya güç mücadelelerini en aza indirir! Herkesin fikrini dikkate almak iyi bir genel görü sağlar. 

Her şeyden önce, aktif dinleme, herkesin daha huzurlu hissetmesi için işyerinde olumlu bir atmosfer yaratır. Bu iş yerinde stresle savaşmak için iyi bir yoldur ve hatta gerçekten dinlendiklerini hisseden çalışanların performansını mutlaka artırır.

👍 Bu içeriği okuyanlar, aşağıdakileri de sevdi! 

🔗 İş yerinde ilk gün kendini tanıtmak! | İyi bir imaj için 8 ipucu 🤝

🔗 İşyerinde ağlamak itibari zedeler mi? 🫣

🔗 Ofiste çıldırdığım gün ve sonrası | İş yerinde öfke patlaması 😡

Yazar notu: Alıştırma yapın!

Aktif dinleme, sağlıklı ilişkiler sürdürmek ve işinizde gelişmek için en pratik anahtarlardan biridir, ancak doğuştan gelmez ve biraz alıştırma gerektirir. Kendinizi daha az iyi hissettiğiniz, dikkatinizin dağıldığı, gerçekten tartışmak ya da diğerini dinlemek istemediğiniz günler vardır... bu normaldir, ancak çaba gösterin. İlişkilerinizin bir süre sonra değiştiğini göreceksiniz.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak

Cihangir Çankaya, Z. (2004) Kişilerarası İletişimde Dinleme Becerisi, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi... Sloganı: aslında çok basit... Ne istiyor: Herşeyin çok ciddiye alınmadığı ve hayat sevincinin esas alındığı bir dünya...

En yeni makaleler

Hayal kırıklığı yaşamaktan korkmak (benim hikayemden notlar)

Hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorum. Başarısız olmaktan korktuğum için hiçbir şey yapmıyorum. Ya da içim rahat bir şekilde hiçbir şey yaşayamıyor, andan ve hayattan keyif almak konusunda kendimi sabote etmekten vazgeçemiyorum. İnsanların bana bakış şeklini saplantı haline getiriyor ve kendim olmakta zorlanıyorum... Peki hayatın bir rekabet olduğunu kim söyledi? Her şekilde mükemmel olmak zorunda mısın? Bir adım geri atarak, özgüven kazanarak ve zihnimi tekrar düzenleyerek hayal kırıklığına uğramaktan korkma eğilimine bir son vermek mümkün. Benim hikayem şöyle…

Narsist düzelir mi? Bir narsist değişebilir mi?

Narsist bir insanla tanışıp onu sevmiş bulunduysanız, muhtemelen yukarıdaki soru aklınızdan geçiyordur. Narsist kişilik bozukluğu tanısı olan insanlar empatiden yoksundur, kendisini başkalarından üstün görür. Bu durum, narsistlerle yakın ilişki kuran diğer insanları ruh sağlığı ve duygusal olarak yıpratabilir. Gerçek şu ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bir insanda, toksik özellikler o kadar derinlere işlemiştir ki, değişme ve daha iyi insanlar olma ihtimalleri yoktur. Bir narsistin değişemeyecek olduğunu kabul etmek, ve kişinin kendine bunu itiraf etmesi, kendi psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında bilmeniz gerekenler

Ben OKB olan insanlar arasında değilim, ancak bu oldukça yaygın bir hastalık. Türkiye’de büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmış. Obsesif kompülsif bozukluk sahibi değilim fakat, sevdiğim bir yakınım ile bu sınavı beraber verince, bir yazı kaleme almak istedim. Endişeleri nedeniyle, bir takım şeylerin uzun süre takıntılı bir şekilde kafasını meşgul ettiğine şahit oldum. OKB'yi tanımlayan şey işte budur, bu hislere neden olan anksiyete ve atakları. Peki OKB nasıl tedavi edilir? Obsesif Kompulsif Bozukluğa neler sebep olur? Hadi açıklayalım!

Kendini sınırlamana neden olan inanç kalıpları | 🚫 TOP15

"Ben zaten şöyleyim", "Ben zaten böyleyim", "Ben yapamam...", “Benden olmaz…” Kendi kendini sabote etmene neden olan sınırlayıcı düşünceler, gerçek potansiyelini küçümsemene neden olur. Kendine farketmeden koyduğun bu sınırlar, öz motivasyonunu ve kendini gerçekleştirme girişimlerini engeller. Kısacası, kendin olmanı engeller. Herkesin deneyimi kendine, ama sınırlayıcı düşünce kalıpları az çok aynı. En yaygın 15 sınırlayıcı düşünce ve inançları kendinizden uzak tutmak için önce farkına varın.

Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinme

Hayatın bir noktasında anlamı ve amacı aramaya başlamak. Varoluşsal bir sancı yaşamak için illa “30 yaş sendromu”nun gelmesini beklemeniz gerekmiyor maalesef, ergenlik desem, lise sıraları desem... Gözünüzde canlandı mı? Varoluşsal sancılar sırasında her şeyi sorgulamak mümkün: romantik ilişkileri, iş hayatını ve hatta yaşadığınız evi, neredeyim? ne yapıyorum? Kendini sorgulamak ve hayatla ilgili tüm bu soruları sormak sizi, kararlar almaya ve her şeyi değiştirmeye yöneltebilir. Peki neden bu sancıları yaşıyoruz? Ve varoluşsal sancıların nasıl üstesinden gelebiliriz?... bunları konuşalım!

🥊 Psikolojik savunma mekanizmaları nelerdir?

Herhangi stresli bir durumdan kaçınmak için kendi kendinizi farkında olmadan "kandırıyor" olabilirsiniz. İnsanlar gündelik hayatlarını yaşarken, psikolojik dengelerini koruyabilmek amacı ile çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu savunma mekanizmaları hali hazırda kişinin kötü duygu ve düşüncelerden kaçınmasını, daha az psikolojik gerilimler yaşamasını sağlıyor olsa da, sorunların asıl kaynağı da olabiliyor. Savunma mekanizmaları egonun üzerindeki baskı ile başa çıkabilmek için oluşturulmuş düşünce, tutum ve davranışlardır... En yaygın örnekleri ise; inkar veya yadsıma, erteleme, bastırma, yön değiştirme, yansıtma, mizahlaştırma, somatizasyon vb.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest