"Füzyon birliktelik" yani, zamanla aynılaşan çiftler!

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

İlişkinin olmazsa olmazının aynı kafada, aynı fikirde olma hali: bir ikili birlik oluşturan çiftler. Evlilikleri ve ilişkileri etkileyen en önemli ve çözülmesi gereken sağlıksız bağlılık ile karşı karşıyayız. Kaynaşmacı ve her şeye rağmen hemen biz olalım, aynı olalım diyen çiftler, öyle ki biri cümleye başladı diğeri devam etti, arkadaş masasında dahi ayrı oturup ele ele diz dize olamamaktan çekindiler. Ortaya çıkan bu füzyon çiftler çok tatlılar ama aslında sağlıklı değiller. Böylesine yoğun kaynaşmacı ilişki içinde olanlar o kadar birbirlerine bağlı olarak hisseder, düşünür ve hareket eder ki zaman içinde "kendi olma" duygusunu kaybeder. Bir çift tamamen "bir" ve "biz" olmadan da mutlu olabilir!

"Füzyon birliktelik" yani, zamanla aynılaşan çiftler!

💑İlişkide makul mesafe, her şeyden önce, ilişkinin gerçekleşebilmesi için gereken alanı teşkil eder. İlişkiye varolma alanı sunar. Sınır olmadan samimi olunmaz. Olsa olsa yüz-göz olunur. Yüz-göz oluş, dejeneratif bir ilişkilenme şeklidir. Tarafların ilişki içinde nefes alabilir, rahatça hareket edebilir ve bireysel gelişim ve dönüşümlerini yaşayabiliyor olmaları sağlıklı ilişki için elzemdir. Bu sayede taraflar ilişki içinde bireyselleşebilir, kendilerini gerçekleştirebilir, ilişkiden beslenir ve ilişkiyi besleyebilirler.

Bir çiftin iki kişiden oluşması gerekir. İKİ dedim. Bu temel kural, biri adım atmadan diğerinin adım atmadığı birçok çift tarafından unutulmuş görünüyor. İlk başta sevimli, ama tüm uyuşturucularda olduğu gibi bağımlı ilişki haline geldiği andan itibaren: riskli bir ilişki türü, füzyon beraberlikler! Romantik ilişkinin ve aynı zamanda aile ve arkadaşlıkların toksik ilişki haline gelmemesi ve sağlıklı kalması için, duygusal bağımlılık gelişmemesi gerekiyor. Fazla kaynaşmış bir ilişkinin temel tehlikelerini birlikte inceleyelim.

Kaynaşma ölçülü olarak gerçekleşmeli

Sevgiliyle ortak nokta olmaması bir sorun mu? Kaynaşmacı çiftler için öyle gibi görünüyor. Yemekte, müzikte, hatta her şeyde aynı ağız tadı, arzularda dahi birlik anlayışı. Bunlar kaynaşmış çiftleri hayal etmemizi sağlıyor! Buna, ilk görüşte aşkı yaşadıkları ve gözlerinin buluştuğu anda ancak yeniden yaşadıkları hissini de eklediğinizde, sanrı ilişkisinin tam tanımını elde ederiz. Bu aşk gözleri kör eder, ancak dikkatli olalım. Bu tür yoğun ve füzyon bir ilişki bedelsiz değildir...

Füzyonel veya kaynaşmacı olmak nedir? 
✅Birbirinizi görmeden edemiyorsunuz
✅Her şeyi onunla paylaşmak zorunda hissediyorsunuz
✅Onunla konuşmadan bir saat dahi geçiremiyorsunuz

Tam bu anda gözleriniz bu makaleyi incelerken, kendi ilişkinizin de diğerleri gibi kaynaşmacı anları olduğunu fark ediyorsunuz. Aşık olduğunuzda, birbirinizi keşfetmek ve heyecan dolu anlar yaşamak istediğinizde, bu normal bir fazdır. Aradaki fark, bazılarının asla bu dönüm noktasının ötesine geçmemesi ve bu duygusal bağımlılığa saplanıp kalmasıdır. Bu, işlerin zorlaştığı zamandır.

⚠️Tükenmişlik hissine dikkat edin. Çünkü bu durum herkes için uygun olmayabilir veya herkesçe uzun vadede sürdürülebilir olmayabilir.

Normalde, birleşmeden sonra, herkesin kişiliğini ortaya koymasına ve ilişkide doğru dengeyi bulmasına izin veren farklılaşma ve dengelenme aşamaları gelmelidir. Füzyon ve ikili birlik çiftlerde bu aşamaya bir türlü gelinemez. Öyle ki artık karşınızdakine hayır diyebilmek can yakar hale gelir.

iliski türleri

"Sağlıklı ilişkilerde kadın ve erkek, iki ayrı insanken bir olmayı başarır. "Sen" ve "ben"i koruyarak "biz" olmayı gerçekleştirirler. Ayrışma, duygusal açıdan karşısındakiyle bütünleşmişken kendi kimliğini ifade etmeyi sürdürebilme yeteneği demektir. Yani birinin diğerini kabul ettiği, kendisi olmasına izin verdiği, ondaki farklılıkları içselleştirebildiği ve bu farklılıklarla zenginleşmeyi başardığı ilişkiler."


Örneğin :

  • Bütün gün birbirimizden ayrılmadıysak, akşam birlikte olmaktan mutlu olmak zor.
  • Diğer kişinin yaptıklarından gurur duymak, onun için her şeyi yaparsan karmaşık görünüyor ...
  • Gün içerisinde her an mesajlaşırsanız, akşam konuşacak konunuzun kalmaması ve monoton bir döngüye girmeniz içten bile değil.

Kaynaşmacı ilişki kafa karıştırıcı hale geldiğinde

Sevilme ihtiyacı gayet doğal. Yoğun ve bağlılık hissedilen bir ilişki harikadır, ancak kişisel kimliğiniz uğruna aşılmaması gereken bazı sınırlar vardır. 1 + 1 = 2. 2'nin farklı iki insandan oluştuğunu bilmek için matematikte yüksek lisans derecesine sahip olmanız gerekmez. Bir çift oluşturmak için iki kişi gerekiyor.

Her durumda, çiftin iki üyesi kişiliklerinden vazgeçmemelidir. Aynı sayfada olmak iyi bir fikirdir. Ama birini düşünmek, yerine onunla "bir" olmak fikri kadar kötü bir şey yoktur.

İlişki içerisindeki bu tutum bir süre sonra çevrenizdekileri de rahatsız eder! Arkadaşlar veya aileler her zaman iki kişi olmanızı istememiş olabilir. Bir toplaşmada, yemeklerde ya da toplu etkinliklerde, bu çiftin "birlikte çok tatlı" olduğunu görmek güzel, ama eğer etraftakileri umursamıyorlarsa, varlıklarının sosyal olarak hiçbir faydası yok. Kendinizi bir  baloncuğun içine kilitleyerek, sevdiklerinizin artık sizin yanlarında olduğunu anlamalarını sağlayamazsınız. Bir düşünün, sosyal hayatınız dahi buna bağlı.


⚠ Dikkat ⚠

Hiç kimse sizden eşinizi daha az "sevmenizi" veya daha az aşkınızı göz önünde yaşamanızı istemiyor. Bu, kendinizi hapsetmemek ve kişiliğinizi kaybetmemek için ilişkiniz hakkında daha farklı düşünebilme meselesidir.


“Tek bir kişiyi özlersiniz.. Ve her yer ıssız gelir”

Fransız yazar, şair ve siyasetçi Alphonse de Lamartine’in bu sözleri, füzyon romantik ilişkileri çok iyi özetliyor.

Füzyon ilişkilerde, ayrılık ne kadar kısa olursa olsun, biri olmadan diğeri olmaya alışık olmadıkları için bu durum onları korkutur. Bir akşam, bir hafta sonu ve en kötü ihtimalle tek başına geçirilen bir hafta onlara aşılmaz görünür. Mutluluğunuzu ve ihtiyaçlarınızı bir başkasının ellerine teslim ettiğinizde işte risk tam burada yatıyor! Hatta gözlemlerim sonucunda bazı insanların diğer yarısı uzaktayken hayattan tat almadıklarını bile söyleyebilirim.

Bir dizi izleyin, kendi başınıza bir akşam planlayın dediğinizde cevap: ne için? Daireler halinde dolaşmak ve beyaz atlı prensin (veya prensesinin) gelip bizi yalnızlığımızdan kurtarmasını beklemek çok daha iyi öyle mi? Hımm, peki.

Sorulması gereken bir başka soru ise şöyle: Partnerimizin bizimle ilgilenmesine alıştığımızda, bu durumla nasıl başa çıkıyoruz? Eskiden çok iyi yapardık ama sevgilimiz hayatımıza girdiğinden beri ilgi açlığı ile baş edemiyoruz. O yokken bir tabak sağlıklı ve leziz yemeğin tadı çıkmaz hale geliyor. O yok diye acıktım ve üşüyorum… Bazıları bu örnekleri abartılı bulacak, bazıları kendilerini bu ifadelerde bulacak. Siyam ikizi severler, birlikte olmadan önce bir hayatları olduğunu ve iki ayrı bütün insan olduklarını unutabiliyor!

Birbirine sıkı sıkıya bağlı bir çift olmaktan kaçınmak, bağımlı olmaktan kaçınmak, gerçek bir acı olarak deneyimlenebilecek yokluğu önlemek demektir. Ve son ve en kötü durumda, bir tartışma halinde ilişkiniz bocalıyorsa kendinizi korumaya olanak sağlar. Bunu hiçbir çift için istemem ama bu oyunun bir parçası... Birbirlerine bağlı çiftlerin başına bu tür durumlar geldiğinde, tüm evrenleri parçalanıyormuş gibi hissederler. Ve işte, merhaba depresyon.

Sağlıksız “kaynaşmacı” ilişkilerden kaçınmak için 4 ipucu

Çok sıkı ve kaynaşmacı bir ilişkinin başlaması, romantik ilişkinizin sonunu işaret edebilir. Ben bile anladım. Ben ki, güçlü bir tutkal ile oyuncak ayı arasında tuhaf bir karışımım, bekar çiftler gibi olmanın neden sağlıklı olabildiğini bir kaç psikolojik okuma ile anladım. Sağlıklı bir denge tutturmanın 4 püf noktasını aşağıda sıraladım.

1. Kendi değerlerinize sahip çıkın!

Değerlerimiz ve kendi kişiliğimizle uyumlu seçimler hayatımızın belirli dönemlerinde karar vermemizi sağlar. Yakın bir ilişkide, çatışma korkusuyla kendimizi öne sürmeyi unuturuz. Ancak, hem kendimize hem başkalarına dürüst olarak değerlerime sadık kalırsam ancak kişiliğimi ortaya koyarım. Partnerim başta tam da bu yüzden beni seçti, öyle değil mi?

2. Onun yerine karar vermeyin, onun  yerine konuşmayın!

Kendilerine yöneltilen bir soruyu yanıtlamak, bir tatil rezervasyonu yapmak için inisiyatif almak ya da sadece diğerinin ne zaman aç ya da üşüyor olduğuna karar vermek... Kaynaşmış ve füzyon çiftlerin bu tipik davranışları tehlikelidir. Herkes arzularını kendi ifade ederse, her biri kendi benliğini onaylar. Ve iyi niyetle başlasa bile, velayet gibi bir hale evrilen bu hastalıklı durumdan kaçınılabilir.

3. Takviminizden onun için vazgeçmeyin, kendi planlarınız da olsun!

Bazı insanlar bir ilişki içinde olduklarından, partnerleriyle daha fazla zaman geçirmek için tüm aktivitelerini (çarşamba yoga seanslarını veya haftalık arkadaşlarla buluşma zamanını) durdururlar. Kabul edelim, hayatlarının en iyi kararı bu değil. Hobilerinin peşinden koşmayı bırakmak, kendin olmayı bırakmaktır. Partnerin uçup gitmeyecek, eve akşam 10'dan sonra da gelebilirsin!

4. Arkadaşlıklarınızı ertelemeyin!

Ola ki diğer yarınız ile işler kötüyse, ve birileriyle konuşmaya ihtiyacınız olduysa, yakın arkadaşlarınıza güvenmeniz ve içinizi biraz dökmeye gereksinim duyabilirsiniz. Fakat partneriniz hayatınıza girdiğinden beri onları arayıp sormadınız ve kendinizi aşk fanusunuza kapatıp onlara zaman ayırmadıysanız, kusura bakmayın ben onları anlıyorum! Arkadaşlık da en az romantik bir birliktelik kadar emek ve paylaşım ister. Bu asla göz ardı edilmemelidir.

🤩Bu makaleler de ilgini çekebilir! 

🔗 Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

🔗 Flörte sorulacak sorular | Aşık eden 36 soru!

🔗 12 adımda "yeniden başlamak" (sıfırdan hayat) 

🔗 Narsistle mücadele: Bir narsisti alt etmek mümkün mü?

🔗 16 gasligthing cümlesi! 

Yazar notu: Aşk bir hapishaneye dönüşmesin

Birçok terapist, "biz" baskın olduğunda ve biri diğeriyle birleştiğinde füzyonel ilişkinin sorunlu hale geldiği konusunda hemfikirdir. Her biri, biri aracılığıyla diğeri için varolmadıkça artık ne ilişki ne de onu oluşturan iki birey artık mevcut değildir. Özerklik kaybı, kendi içine kapanma ve ilişki "hapishane çifti" ya da "boğucu bir çift"e dönüşebilir.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak

Eşlik Psikoloji, Meral AYDIN, Uzman Klinik Psikolog

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince basit okuyan birisi...

En yeni makaleler

Pozitif enerji veren sözler listesi TOP20

Stresin ve olumsuzluğun hakim olduğu bir dünyada, kendi iyiliğimizi artırmak, özsaygımızı güçlendirmek ve pozitif enerjiyi geliştirmek temel bir ihtiyaçtır. Bilgelik dolu ilham verici alıntılar, dünyayı daha iyi bir açıdan görmemize yardımcı olabilecek güçlü katalizörler olarak işlev görebilir. Bu alıntılar, bizi şükran, direnç ve iyimserlik gibi pozitif psikoloji prensipleriyle bağlantı kurmamızı sağlar ve perspektifimizi, ruh halimizi ve dolayısıyla hayatımızı dönüştürebilir. 20 maddelik pozitif enerji verecek güzel sözler listesi size ilham vermek için hazırlandı!

Mikro aldatma, ihanet midir? Mikro aldatma neden olur?

Bir zamanlar eski sevgilim tarafından aldatılmıştım. Bu sadakatsizlik, ayrılığımıza yol açtığı için bedelini ödemişti. Asla bunu yapacağını düşünemezdim diye hep söyledim ama yeni öğrendiğim bir kavram olan mikro aldatma benim görmezden geldiğim bir çok sinyal ve ipucu olabileceğini bana öğretti. Peki mikro aldatma nedir? Mikro olunca aldatma meşrulaşır mı? Gerçekte ne olduğunu anlamaya çalışmak ve bir çift üzerindeki etkisini kavrayabilmek için gelin bu kavramı inceleyelim.

Toksik ailede büyüdüğünü gösteren 5 şey!

Aşılmaz dağlar. Ailemle ilişkimi bu şekilde tanımlayabilirim, inişler ve çıkışlarla dolu binbir duygusal dalgalanma ile süregelen bir ilişki serüveni. Kalabalık ve görece bolca sevgi gördüğüm bir aile bu yüzden korkunç toksik bir aileden geliyorum diyemem. Ancak otuzlu yaşlarımda terapilerle yüzüme vurmuş olan bir sürü gerçekle yüzleşiyorum. Yetişkinliğimizde iyi hissetme halimizi etkileyen çeşitli toksik aile izleri taşıyabiliyoruz. Peki nedir bir aileyi toksik yapan davranışlar? Toksik aile nasıl olur? İşte açıklaması...

Mobbing Nedir? | İş Yerinde Psikolojik Şiddet

İş yerinde hiç aşağılanma, tehdit, düşmanca bakış veya sözlü tacize maruz kaldınız mı? Hiç sabah işten eve yorgun, bacaklarınız titreyerek, kendinizi yetersiz ve içinde bulunduğunuz grubun dışında kalmış hissederek geldiğiniz oldu mu Çalışma ortamınız nedeniyle zihinsel ve fiziksel sağlığınızın risk altında olduğunu hissettiğiniz durumlar ne olacak? Bu soruların çoğuna "evet" yanıtı verdiyseniz, zorbalığın kurbanı olabilirsiniz. Peki zorbalık nedir?

Narsist ayrılınca nasıl davranır? Sizi ne bekliyor?

Narsist ile ilişki yaşamak kadar narsist sevgiliden ayrılmak da bir mesele. Bu kişilerin toksik şekilde bağlandıklarını ve sağlıksız bir büyüklenme hislerinin olduğunu düşünürsek ayrılınca eski sevgililerine nasıl davrandıklarını tahmin etmek zor değil! Bir narsistten ayrılmak ve kesin olarak kapıyı kapatmak, karşılaşabileceğiniz duygusal açıdan en yorucu deneyimlerden biridir. Ne de olsa, bu usta manipülatörler asla geçmişin geçmişte kalmasına izin vermeyeceklerdir. İçlerindeki gizli eziklik hissi nedeniyle sizin terkedişinizi bir yenilgi olarak görecek ve ilişkinin sona ermesinden sonra son sözü söylemek için çeşitli tacizlere devam edecektir. Narsistler terk edildiklerinde, içlerindeki iblis çirkin yüzünü saklayamaz ve (mecazi olarak) eski eşlerini yok etmeye kararlı hale gelirler.

Aile içi çatışma ve çözüm yolları | 🛡️10 ipucu

Aile içi ilişkilerde hepimiz daha hassas oluruz. Ama aile içi gerginlik yaşamak aslında sandığınız gibi baş etmek için imkansız değil. Anneyle babanın veya çocuklar arasında yaşanan iletişim çatışmalarına çözüm bulamadıkça bir araya gelindiğinde kurulan sofraların tadı tuzu kalmaz. Peki kimin hatası? Birçok rahatsızlığa neden olan ailedeki çatışmaların gözardı edilmek gerektiğini ve konuşulmamasını söyleyenler. Çatışmaların nedeni eşler arasında veya çocuk ve genç aile bireyleri arasında olsun, çatışmayı çözme becerileri herkes tarafından benimsenebilir. Birbirimizi dinlemek ve devam etmek için kırgınlığı bir kenara bıraksak... Yeniden bir araya gelmemizin mutlu bir hal alması için, gerilimi azaltmanın 10 yolunu beraber keşfetsek? Ne dersiniz?

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest