Toksik sevgili davranışları | 10 kırmızı çizgi 🚩

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

Toksik sevgili davranışları | 10 kırmızı çizgi 🚩
Özet

İlişkinin toksik olabileceğini önceden farkında olmak, kendinizi korumak için hayati önem taşır. 🚨 Toksik bir ilişkide kalmak, elinizi kendini yok etme düğmesinin üzerinde gezdirmeye benzer. 

Toksik ilişkiler özgüveninizi, mutluluğunuzu ve kendinizi ve dünyayı görme biçiminizi kirletir. Toksik insanlar, arkasında kalp kırıklığı, hayal kırıklığı ve olumsuz duygu ve düşünceler bırakır. Duygusal vampirler, gaslighter, narsist sevgili, toksik alfa erkekleri… Bir ilişkinin sağlıklı olup olamayacağını önceden kestirmek, uzun vadeli karşılanmamış ihtiyaçlar veya duygusal manipülasyon sizi değiştirmeden kendinizi korumanıza yardımcı olur.

Toksik sevgili davranışları bir spektrumda toplanacak olursa, tüm insanlar ve tüm ilişkiler, bunlardan bazılarını zaman zaman yapıyor olacaklar. Ama bu onları illa toksik yapmaz. Toksik bir ilişki süreklilik, yoğunluk ve verdiği hasar ile tanımlanabilir.

🚩Toksik sevgili sinyali veren 10 kırmızı çizgi 

Her şeyden önce, kırmızı çizginin ne olduğunu açıklamam gerekiyor. Kırmızı bilindiği gibi tehlike ile ilişkilidir. Bu nedenle, listedeki kırmızı çizgiler, uyarı niteliğinde olan toksik davranışlar yerine kullanılacak.

Birkaç tane kırmızı çizgi davranış tespit edersek, kaçmalıyız! Hatta ilk kırmızı çizgiden itibaren, narsist bir sapkının pençesine düşmemek için bu kişiyle aramıza biraz mesafe koyup davranışlarını gözlemlemeye devam etmeliyiz. 

Bu sinyalleri algılamayı öğrenmek, daha sonra size zarar verecek olan toksik insanlara hayır diyebilmek için önemli. Toksik ilişkiden kurtulmak bir yana bu ilişkilere baştan hiç adım atmamak harika olmaz mıydı? O zaman bu listeyi kulağına küpe etmelisin. 

1. Eski sevgilileri kötülemek

Genellikle bunu yapan biri iyi değildir. Niye mi? Çünkü bir ilişki ne olursa olsun hem iyi hem kötü zamanlardan oluşur. Bu davranışın altında kendini sorgulamak konusunda beceriksiz bir kişilik yatar. Hatalı olan tarafın her zaman diğerleri olduğuna inanan biri, sağlıklı iletişim kuramaz. Oysa, bazı erkekler (ya da kadınlar) eski sevgililerinin deli olduğunu söyler ama gerçekte sorunun onlarda olduğunu hemen anlarsınız.

👎 Üstüne üstlük, ilişki kötü gitse bile eski sevgiliyi başkasına kötülemek doğru değil.

2. Seçimlerini başkalarına empoze etmek

Buna pasif manipülasyon denir, yavaş yavaş bize ait olmayan seçimler yapmak zorunda kalırız. Kişi seçimlerinin daha iyi olduğunu düşünür, sonunda onları çevresine empoze eder. Kendimize asla bu durumun normal olduğunu söylememeliyiz, çünkü bu kendimizi değersizleştirmek anlamına gelir. Yavaş yavaş özgüvenini kaybetme ve benlik algını kaybetme riski alırsınız.

😥 Dikkatli olun, yakınlarınızdan da kopabilirsiniz: “Artık Hande ile görüşmesen mi? Bence biraz farklı davranıyor.” gibi.

3. Tek taraflı vericilik

Sarılmalar veya öpücükler gibi küçük şeyler de olabilir, genel anlayış, hoşgörü ve şefkat de olabilir. 

Günlük yaşam için de geçerli olan bir şey var ki, ilişkide her iki taraf da bir nevi diğerine destek oluyor. Nedense sen sana gelen bir destek olduğunu düşünemiyorsan, kırmızı çizgidesin, uyaralım. Bir ilişkide tek taraf diğerinin ihtiyaçlarını ve iyiliğini düşünürken diğerinin aynı şekilde hissetmiyor olması, bunun tek taraflı bir ilişkiye dönüşüp, toksik ilişki çanlarının çalması demek. Seni daha mı az dinliyor? Söylediklerini sürekli unutuyor mu?

💔 Kısacası veririz, veririz, veririz karşılığında hiçbir şey almadan kalırız ya, şefkat ve sevgi bile göremeyiz, işte o noktadan bahsediyoruz.

4. Aşağılayıcı ve eleştirel ifadeler 

Ne yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin, diğer kişinin her zaman şikayet edecek bir şeyleri mi var? Eleştiriler ve önyargılar birbirine mi girmiş durumda? Onun yorumlarını duydukça kendimizi aşağılanmış hissediyorsak ve artık değerli olmadığımız izlenimine kapılıyorsak, toksik ilişki riski taşıyorsunuz. Bu, zihinsel sağlığınız için ne pahasına olursa olsun kaçınılması gereken oldukça tehlikeli bir davranış tipi. Kendi değerleriniz ve fikirlerinizden bir süre sonra uzaklaşma riskini göze alırsınız. Özellikle gaslighting sırasında bunu çok sık yaşarsınız.

5. Yalan söylemek

Bunlar başkalarına söylenen çok küçük yalanlar olsa da, göz ardı edilmemelidir. Yalan söylemek sağlıklı ilişkilerin bir parçası değildir, kendinizi özgürce ifade edebilirsiniz ve birbirinizden saklanacak hiçbir şey yoktur aslında. Gerçeği söylemek, karşılıklı güvenin ilk şartıdır.

🤷‍♀️ Özellikle söz konusu sevdiklerimiz olunca affedici olma eğiliminde oluruz fakat gerçekleri manipüle etmek ciddi bir davranış bozukluğudur.

6. Söylemler ve davranışlar arasında uyumsuzluk

Kişi bize bizi sevdiğini, bizi umursadığını söyler ama yine de sevgi veya bağlılık hissetmekte zorlanırsınız. Aynı şey vaatler ve birlikte yapılacak projeler için de geçerlidir, hep sözde kalan bir sürü şey… Bir süre sonra artık bu konuyu açtığında ona içten içe inanmayıp da sustuğunuz anlar var ise, tam da bu durumdasınız demektir. Yani beklemekten vazgeçtiğiniz o an.

7. Partneri alay konusu etmek

Kişi bize bunun mizah olduğunu ve geyik için olduğunu söylüyor olabilir, biz öyle hissetmiyorsak, içimizdeki sese kulak vermeliyiz. Gerçekte, bir şaka kisvesi altında gizlenmiş alay edici ifadeler duyarsanız alarm verin. Yani evet, aşırı hassas ve biraz alıngan olabilirsiniz, ancak bu sadece onu güldüren şakalara katlanmak için yeterli bir neden değil.

✋Birbirimize gülmek yerine birlikte gülmeliyiz. Tüm nüan burada gizli, eğer bir şaka sizi güldürmüyorsa, bunun nedeni incinmiş olmanızdır.

8. Partneri yetersiz hissettirmek

"Yeterince iyi olmadığımız için" manipülatör bizi fiziksel veya zihinsel olarak değiştirmeye çalışacaktır. Davranışlarımız kadar zevklerimiz veya söylemlerimiz de eleştirilecektir. Kendimize birisini memnun etmek için değişmemiz "gerekmediğini" söylemeliyiz. Değerimizi bir kişinin önünde sorgulamamalıyız.

Büyüklük hezeyanına kapılmış tipik bir megaloman ile uğraşıyor olabilirsiniz!

9. İlişkinin huzursuzluk vermesi

Sürekli tartışmalar, gerilimler, çatışmalar artık sizi yoruyorsa. Sanki 2 farklı dünyadasınız gibi mi hissediyorsunuz? Durum böyleyken, karşı taraf, sanki hiçbir şey yokmuş gibi ilişkiyi güçlendiriyor, bizi görmek istiyor. Ama buluştuğumuzda, konuları ele almak söz konusu ise, bunlardan bahsetmemek için direniyor. Aşk basittir ve her zaman öyle olmalıdır! Eğer ilişki komplike hale geldiyse, bu bir işaret.

10. Açıklama yapmak zorunda kalmak

Başbaşa veya başkalarıyla beraber! Yapmak istediklerimi söylediğimde hep mazeret bulmam lazımmış gibi sık sık açıklama yapmak zorunda kaldım. Aslında, sevdiklerim ile beraber iken de gerçekten ne düşündüğümü söylemekten korkuyordum. Davranışları, fikirleri ve duyguları gizlemeyin veya haklı çıkarmaya çalışmayın, bu huzursuzluk ve kafa karışıklığı sadece ilişkinin sağlıksız olduğunun kanıtı.

❌ Örneğin bir arkadaşınıza gitmek gibi bir şey yaptığınızda kendinizi haklı çıkarmak zorunda kalmak saçma. Özgürlük ve bireysellik normaldir.

Toksik davranış = kırmızı çizgi

Bu kırmızı çizgiler listesi ne yazık ki ayrıntılı değil. Bunlar dikkat edilmesi gereken ana davranış kalıpları, ancak çok daha fazlası var. Gaslighting, love-bombing, olumsuz yorumlar, konfor alanımıza saygı göstermeme, çevremizdekilere yönelik eleştiriler, suçluluk duygu vb. Temel olarak, bunların hepsi bize kırmızı çizgi sinyali veren toksik davranışları işaret eder.

Güvenli ve sağlıklı bir romantik ilişki için flirt şiddeti hakkında bilgi edinebileceğiniz bir çok kaynak da mevcut. Cinsel Şiddetle Mücadele derneğinin yayınladığı broşür oldukça pratik;


Ayrıca broşürde bir adet “İlişkide Givenlik Cetveli” bulunuyor.

Kendini dinlemek oldukça önemli

İçgüdülerimize güvenmeliyiz, genellikle bir şeylerin yanlış olduğunu anlayabiliriz. 

Kendinize güvenmek ve iyi bir dinleyici olmak, sağlıksız bir romantik ilişkiye girmekten kaçınmanıza yardımcı olur. Diğerinin geçmemesi gereken sınırlar koymak önemlidir. Ancak bu belirtileri tespit edemezsek veya hissettiğimiz rahatsızlığın farkına varamazsak şiddetle mücadele aracı olan yukarıdaki güvenlik cetveli veya uluslararası kadın derneklerinin şiddet ölçerlerine başvurmak mantıklı olacaktır. Şüpheniz varsa, yardım aramalı veya bir psikolog ile iletişime geçmelisiniz.

⚠️Biz de farkında olmadan sınırların ötesinde davranabiliriz. Bu nedenle, toksik bir insan olup olmadığınızı kendinize sormanız da önemli. Farkında olmadan bu davranış kalıplarını geliştirmiş olmak mümkün. İlişki her iki tarafın da taşın altına elini koyması ile ayakta kalır.

Son olarak, olmuyorsa da olmuyordur. Zorlamamak ve akışa kendini bırakmak gerek.

Yazar notu: Aşk, hiçbir zaman basit değil

Toksik bir romantik ilişki çok yıkıcı olabilir, ilk sinyallerde tepki verir ve diğerinde mazeret aramazsak kendimizi daha rahat koruruz. Akıl sağlığınız her şeyden önce gelir! Ne yazık ki söz konusu aşk, hisler ve duygular olunca hiçbir şey kolay olmuyor... İşte bu yüzden bir profesyonelden randevu almaktan çekinmemelisiniz. .

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak

Tabu Kamu

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi... Sloganı: aslında çok basit... Ne istiyor: Herşeyin çok ciddiye alınmadığı ve hayat sevincinin esas alındığı bir dünya...

Yorumlar

En yeni makaleler

Narsist düzelir mi? Bir narsist değişebilir mi?

Narsist bir insanla tanışıp onu sevmiş bulunduysanız, muhtemelen yukarıdaki soru aklınızdan geçiyordur. Narsist kişilik bozukluğu tanısı olan insanlar empatiden yoksundur, kendisini başkalarından üstün görür. Bu durum, narsistlerle yakın ilişki kuran diğer insanları ruh sağlığı ve duygusal olarak yıpratabilir. Gerçek şu ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bir insanda, toksik özellikler o kadar derinlere işlemiştir ki, değişme ve daha iyi insanlar olma ihtimalleri yoktur. Bir narsistin değişemeyecek olduğunu kabul etmek, ve kişinin kendine bunu itiraf etmesi, kendi psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında bilmeniz gerekenler

Ben OKB olan insanlar arasında değilim, ancak bu oldukça yaygın bir hastalık. Türkiye’de büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmış. Obsesif kompülsif bozukluk sahibi değilim fakat, sevdiğim bir yakınım ile bu sınavı beraber verince, bir yazı kaleme almak istedim. Endişeleri nedeniyle, bir takım şeylerin uzun süre takıntılı bir şekilde kafasını meşgul ettiğine şahit oldum. OKB'yi tanımlayan şey işte budur, bu hislere neden olan anksiyete ve atakları. Peki OKB nasıl tedavi edilir? Obsesif Kompulsif Bozukluğa neler sebep olur? Hadi açıklayalım!

Kendini sınırlamana neden olan inanç kalıpları | 🚫 TOP15

"Ben zaten şöyleyim", "Ben zaten böyleyim", "Ben yapamam...", “Benden olmaz…” Kendi kendini sabote etmene neden olan sınırlayıcı düşünceler, gerçek potansiyelini küçümsemene neden olur. Kendine farketmeden koyduğun bu sınırlar, öz motivasyonunu ve kendini gerçekleştirme girişimlerini engeller. Kısacası, kendin olmanı engeller. Herkesin deneyimi kendine, ama sınırlayıcı düşünce kalıpları az çok aynı. En yaygın 15 sınırlayıcı düşünce ve inançları kendinizden uzak tutmak için önce farkına varın.

Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinme

Hayatın bir noktasında anlamı ve amacı aramaya başlamak. Varoluşsal bir sancı yaşamak için illa “30 yaş sendromu”nun gelmesini beklemeniz gerekmiyor maalesef, ergenlik desem, lise sıraları desem... Gözünüzde canlandı mı? Varoluşsal sancılar sırasında her şeyi sorgulamak mümkün: romantik ilişkileri, iş hayatını ve hatta yaşadığınız evi, neredeyim? ne yapıyorum? Kendini sorgulamak ve hayatla ilgili tüm bu soruları sormak sizi, kararlar almaya ve her şeyi değiştirmeye yöneltebilir. Peki neden bu sancıları yaşıyoruz? Ve varoluşsal sancıların nasıl üstesinden gelebiliriz?... bunları konuşalım!

🥊 Psikolojik savunma mekanizmaları nelerdir?

Herhangi stresli bir durumdan kaçınmak için kendi kendinizi farkında olmadan "kandırıyor" olabilirsiniz. İnsanlar gündelik hayatlarını yaşarken, psikolojik dengelerini koruyabilmek amacı ile çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu savunma mekanizmaları hali hazırda kişinin kötü duygu ve düşüncelerden kaçınmasını, daha az psikolojik gerilimler yaşamasını sağlıyor olsa da, sorunların asıl kaynağı da olabiliyor. Savunma mekanizmaları egonun üzerindeki baskı ile başa çıkabilmek için oluşturulmuş düşünce, tutum ve davranışlardır... En yaygın örnekleri ise; inkar veya yadsıma, erteleme, bastırma, yön değiştirme, yansıtma, mizahlaştırma, somatizasyon vb.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

#Seksizm nedir? Seksist kime denir? 🤷‍♀️ #farkındalık

Cinsiyetçilik, insanları yalnızca belirli bir cinsiyete veya cinsiyete ait olmaları temelinde algılamak ve yargılamak anlamına gelir. Aynı temelde "bireyin ayrıştırılmasını" kapsar. Seksizm günlük hayatımızda her gün karşılaşabileceğimiz bir olgu. Özellikle kadınları hedef alan ayrımcılığı içeriyor olsa da, kavram "cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim ve cinsiyet ifade biçimleri" üzerinden ortaya çıkan bir ayrımcılık biçimini vurgulamaktadır. Kısaca, seksizm, aslında cinsiyetçilik ve kadın haklarının önemini vurgulayan feminist bir yaklaşım, ancak son yıllarda insan hakları temelinde bir eşitlik fikrini savunur. Peki nedir bu seksizm veya seksist dedikleri? Hemen açıklayalım!

Ailemizi sevmek zorunda mıyız? Ben hayırsız evlat mıyım?

Ebeveynlerimiz bizim rol modelimiz, ilham kaynağımız, koruyucularımız. Ergenlikte, kendi kimliğimiz oluşmaya başladığında, insan ailesine karşı aynı duyguları ve hayranlığı hissetmeyebiliyor. Tek başına muhakeme yeteneği kazanıp dünyayı kendi gözünden değerlendirmeye başlayabildiğinde kendine “kimseyi sevmek zorunda değilim.” diyebiliyorsun. İşte tam o anda, üzerinde hak sahibi olduğunu düşündüğün ebeveynlerin ile fikir ayrılığına düştüğünü hissettiğinde kendine kızmaya başlıyorsun. Önemli değil, insan ailesini sevmek zorunda değil ve inan bunu kabul etmek çok iyi hissettiriyor!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest