Doğru erkeği bekleyerek zaman kaybetmeyin!

tarihinde Gözde , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Çevrenizde, otobüs durağında, vapurda, filmlerde, şarkılarda... aşk her yerde. Sizlik bir mesele yok mu? Yapmayın sevgili bekarlar, kalbinizi daha hızlı ve daha güçlü attıracak olan bu kişi ile karşılaşacak olma ihtimaliniz bile hayal kurmanıza yeter. Tek sorun, bu ünlü, ruh eşiniz çok iyi gizlenmiş gibi görünüyor ve sizi daha yoracağa mı benziyor? İnsanlığa olan inancınızı kaybetmeden önce, zamanınızı ve enerjinizi başka bir amaca adamanın size zarar vermeyeceğini düşünüyoruz! Yeniden odaklanın ve iyi vakit geçirmeye çalışın... Aşkı arayıp durmak, ruh eşinizin yollarını gözlemek yerine tek başınıza yapabileceğiniz şeyleri keşfedin!

Doğru erkeği bekleyerek zaman kaybetmeyin!

Erken çocukluğumuzdan beri, Beyaz Atlı Prens'in var olduğu ve köşede bizi beklediği yanılsamasına kapıldık. Külkedisi kompleksi, artık hepimizin malumu! Her ne kadar pek çok tabuyu yıkmış olsak da, bir çok kadın hala “beyaz atlı prensini” bekliyor. Bu durum kadınların onları gözetecek, koruyacak ve güvende hissettirecek birine hasret duymalarına neden oluyor. Bizler kadınların özerkliklerini ve insan gibi hissetme yeteneklerini sınırlayacak kadar boyun eğmelerini ve bağımlı olmalarını uygun gören toplumlarda büyüdük.

Korunmamız gereken bir çok tehlikenin var olduğu bir dünyada yaşadığımıza inanıyoruz. Bu, pek çok kadının kendilerini kısıtlamalarına ve hayatlarını sarsacak bir şeyleri veya birilerini beklemelerine neden oluyor. Toplum sayesinde sevgisiz yaşamanın imkansız olduğuna inanıyoruz (kuşkusuz aşk sevgi müthiş duygular ama “gerekli” değiller).

Kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemeyiz ama hayat, ilişkilerin idealize edildiği bir peri masalı ya da romantik komedi gibi bir şey değil. Bu nedenle, bazı insanlar bekarlıklarını seçerler, ilişkilerden çabuk sıkılırlar ve kendilerini böyle tekil varsayarlar. Aşkı aramak için harcadığınız zamanı ve enerjiyi gördüğünüzde, onları anlayacaksınız! Ayrıca, sonuç garanti de değil, beyaz atlı prensin gelip gelmeyeceği belli değil, bu yüzden kendinizi başka bir şeye adayabilirseniz daha karlı değil mi? Onu aramasanız da karşınıza çıkacağı an zaten kendiliğinden gelecektir. Peki ama bu arada, kendinizle mutlu olmak için yapabilecekleriniz?

Özgüven: en iyi eşliğiniz

Genellikle güvence için aşkı ararız. Kendimize partnerimizin gözünde önemli, güzel ve güçlü hissedeceğimizi söyleriz kendimize. Ne yazık ki işler o kadar basit değil ve bu sadece bir süre süre devam ediyor! 

Özgüven eksikliği içimizde derinden köklenmişse, diğer kişinin gelip onu iyileştirmesi değil, bizim onu iyileştirmemiz gerekir. Özgüven artırmak için basit alışkanlıklar edinmek aslında mümkün. 

Başkasını sevmeden önce kendinizi sevmeniz ve hayatınızı gerçek değeriyle takdir etmeniz gerekir. İlişkide, bu aynı zamanda bir kıskançlık canavarına dönüşmekten, duygusal bağımlılıktan ve partnerinizden sürekli olarak sizi rahatlatmasını istemekten de kaçınmanızı sağlar. Bağımlı ilişkiler bir süre sonra toksik bir ilişki tipine dönüşebilir, bunu unutmayın. 

Sosyal medyanın insan doğasında yarattığı bir kaç tahribat nedeniyle çağımızın en sık düşülen hatası "kendini başkaları ile kıyaslama". Kimseyi kıskanmamak ve kendinizi karşılaştırmamak zaten doğal olarak mutlu olmanın iki harika anahtarıdır. Böyle bir tutum güven ortamını sağlar ve birine ihtiyaç duymadan ve bağımsız bir şekilde güçlü ve bütün hissetmenize izin verir! 

Boşluğu doldurmak için bir ilişki seçmekle, bizi memnun ettiği ve bize bir şeyler getireceği için biriyle olmayı seçmek arasındaki fark burada yatmaktadır. 

🍰Unutma, sen pastanın kendisisin, ve olası partnerin de kreması!


Başka bir deyişle, kendiniz için sağlam bir temel oluşturun ve mutluluğunuzu başkasının ellerine bırakmayın. Egonuzu övmek için güçlü, bağımsız ve güçlenmiş hissetmek gibisi yoktur! Kendinize güvenerek, hayatla yüzleşmek ve onun tadını çıkarmak için silahlanacaksınız!


Kendinize iyi bakın: Aşkı aramaktansa kendinizi dinleyin

Aşka aşık olduğumuzda, yalnız kalmamak için zincirleme hikayeler yaşama eğiliminde oluyoruz. Peki ama bunlarla uğraşırken kendinize ne zaman, zaman ayırabilirsiniz? 

Bir hikayeden diğerine geçmek aslında yıpratıcı deneyimler. Her şeyden önce, aşk acısı oldukça yoğun bir duygu durumu. Geçmişteki ayrılıklarımızdan, ihanetlerden tam olarak kurtulmamız zaman alır: bir sonrakine hazır olmadan atılmak ise pek iyi bir seçim değil. Buradan sağlıklı bir ilişki çıkmaz.

Hayatta gerçekten istediğimiz şeye yeniden odaklanmak için zaman ayırmak, sonunda bizi mutlu eden doğru seçimleri yapmamızı sağlayacaktır! Tüm yaraları, kırılmaları ve kızgınlıkları unuttuk, kendimizle daha barışık olmanın ve planlarımızda ilerlemenin zamanı geldi. Böylece, gelecekteki ortağımız nitelikleri için seçilmiş olacak, çünkü onları keşfetmek için zaman ayırmış olacağız. Bizi isteyen ilk kişiye sarılmaktan daha iyidir! 

Değerli bir hayat, ömür boyu süren romantik ilişkiler demek değildir. Bir adım geri atarak, artık sizin için doğru olmayan herhangi bir şeyi tespit edebilirsiniz. Çalışın, kendi evinize geçin, kendinize zaman verin ve yeni bir hayata cesaret edin, kendinizi ve imajınızı keşfedin!

İmaj demişken, kendinizi iyi hissetmeniz için gerekenleri yaptıktan sonra dışarı çıkın! Fiziksel ve zihinsel iyilik genellikle birbiriyle bağlantılıdır: kendinize bakmak zevklidir ve sizi daha güvende hissettirebilir ve kendinize saygı duymaya itecek şeyler için kendinizi sevmeniz ve kendinize bakmanız önemli. Alışveriş, kuaför randevuları ve hatta bakım günleri, kendinizi şımartmaktan çekinmeyin. Kısacası, tatmin olacaksınız, çok daha parlak hissedecekseniz ve bu nedenle farkında olmadan aşırı çekici olacaksanız, sakın durmayın. Kendinizle mümkün olduğu kadar çok vakit geçirin!

Aşkı aramak yerine sevdiğin şeyi yap

Farkında olmayabiliriz, ancak bekarlık bize çok fazla boş zaman verir. Arkadaşlık uygulamalarını veya yerel barları taramak için zaman harcamak yerine, kendimizi başka faaliyetlere adayabiliriz. Spor, sosyal ve kültürel aktiviteler, her türlü keşif, yenilik, sinema, restoran, müze…Yalnızlık ve boşluk hissinizi doldurmak için bir çok farklı aktivitede bulunabilirsiniz. Henüz bilmeseniz bile sizi büyüleyen bir şey mutlaka vardır, yeni tutkunuzu keşfedin! Öyleyse şimdi o büyüye kendini bırakma ve maceralara dalma zamanı, zamanınız ve enerjiniz tükeniyormuşçasına değil. Programımızın tek sorumlusu biziz! Böylece istediğimizi, istediğimiz zaman özgürlük içinde gerçekleştirebiliriz!

Yazar ekibi: Tutkularınızı sonuna kadar yaşayın ve insanlarla tanışın

Sevdiğimiz şeyi yaptığımızda, "canlı hissetmek" ile "yaşamak" arasındaki farkı anlarız. Bizi memnun eden ve bizi dengeleyen bir alanda gelişmek yeter. Buna ek olarak, bir tutkuya sahip olmak, biriyle ortak noktaları keşfetmenize, öğrenecek şeyler edinmenize ve paylaşmanıza izin verebilir, bu her zaman hem sosyal hem de profesyonel CV için bir artıdır! Kim bilir, sizinle aynı şeylere ilgi duyan harika insanlarla tanışabilirsiniz belki? Gelecekteki büyük aşkınız o kadar uzakta da olmayabilir!

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak: 

The Cinderella Complex: Women's Hidden Fear of Independence, Yazar: Colette Dowling

Kaleme alan Gözde , Wengood yazarı

🍂Modern zamanlarda bir adet romantik.

En yeni makaleler

"Pick me girl" nedir? Pick me ne anlama gelir?

Twitter, İnstagram, Tiktok ve Facebook gibi sosyal medya platformlarında eminim "pick me girl" veya "pick me boy" ifadesi ile karşılaşmıssınızdır. "Pick me" ifadesi, bir kişinin seçilmek veya tercih edilmek istediğini ifade ediyor ve sosyal medyada kullanıldığında "onaylanmak adına hemcinsini aşağılayarak kendini hemcinslerinden üstün göstermeye çalışan kişi" anlamına geliyor. Yani tercih edilesi olmak için hemcins düşmanlığı yapan tutumlar sergilemek. Peki bu neden sorunlu? Anlamanız için size “pick me girl" nedir?, ve "pick me girl olmak" neden seksizm yapmaktır? açıklayacağım.

Sezgisel beslenme nedir? | Diyet zihniyetinden kurtulmak

15 yılı aşkın diyetler, spor salonları, yeme bozuklukları, sonuç: ter ve gözyaşı… Artık dayanamıyorum! Vücudumla barışmak istiyorum ama kendimi bırakırsam ipin ucunu kaçırağım diye korkuyorum. Yine de popüler diyetler beni her şeyden daha çok incitti. Bunu görmüş biri olarak, hüsranla sonuçlanacak bir diyete daha tahammülüm kalmadı! Bir çözüm var mı? Evet, sezgisel yeme! Hızlı bir şekilde zayıflamaktan ziyade sağlıklı olmayı amaçlayan sezgisel beslenme kültürü hayatımızın kalbinde olmalı, ancak çok az insan bunu farkında.

Kadın ve cinsel fanteziler | Kadınların dünyasından!

Kadın cinsel fantezilerinin, gül yapraklarıyla dolu bir otel odasında, 80'lerin sevimsiz romantik hiti eşliğinde ateşli bir gece geçirmek ile sınırlı olduğunu düşünüyorsanız, tekrar düşünün derim! The Journal of Sexual Medicine dergisi tarafından yürütülen son araştırma, çoğu kadının cinsel arzularına karşı suçluluk duymadan, çok daha açıkça ve kısıtlanma hissetmeden kendilerini ifade edebilmelerine olanak tanımış. Sonuç olarak ortaya oldukça çeşitli yaklaşımlar çıkmış! En yaygın 7 kadın cinsel fantezileri listesi huzurlarınızda!

Sevgilim beni kullanıyor mu? | Nasıl anlarım?

Aşk belki de insanoğlunun tadabileceği en sarhoş edici şey! Aşk gözü kör eder diye boşuna dememişler. Uyandırdığı yoğun duygular o kadar baskın gelir ki bazen bariz şekilde ortada olan gerçekleri bile görmezden gelebiliriz. Kimseyi suçlamayalım doğasında bencillik de bulunduran insanoğlu bazı ilişkilerde kazanan taraf olma işini abartabilir. Kullanılmak denince akla ilk gelen şeyler, para veya cinsel ihtiyaçlar geliyor ama bence en üzücü ve tehlikeli şey duygusal istismar. Partnerinizin samimiyetinden şüphe duyuyorsanız, işte size sevgilinizin sizi kullandığına dair 10 işaret.

Akışa bırakmak veya akışta kalmak için 10 adım

Stres, kaygı, suçluluk, korku, utanç... Bunların hepsi sizi günlük olarak etkileyebilecek olumsuz duygulardır. "Her şeyi çok ciddiye alıyorsun" veya "Bir adım geri adım at, derin nefes al!" diye hep aynı telkinleri tekrarlıyoruz. Ama bunu yapmak o kadar kolay değil, biliyoruz. Bu yüzden akışta kalabilmek için 10 adım sıraladık. Haydi akışına bırak biraz ve sonunda özgür ol!

Boşlukta hissetmek | "Kendimi boşlukta hissediyorum"

Yaşama sevincini kaybetmek, artık hiçbir şey istememek, bu boşluk hissi ile alakalıdır çoğu zaman… Bir süredir içini neşeyle dolduran hisleri bulmak veya heyecan duymak çok mu zorlaştı? Boşlukta hissetmek ruhumuzla olan bağımızı kaybetmek gibidir, hayatın anlamını kaybederiz. Neden buradayız? Amacımız nedir? Bizim rolümüz ne? Daha iyi anlamak ve bunu, depresyon hissinden ayırt etmek için bu içsel boşluk hakkında biraz konuşalım. Daha iyi hissetmek ve hayattan yeniden keyif almak için çözümler var!

Başarılı olmak mı? Mutlu olmak mı?

Toplumumuzun başarı ve güce taptığı bir zamanda, hepimiz takdir görme ve başarlı olma hayalleri kurarız, peki bu yolda kalmayı nasıl başarabiliriz? Ayaklarınız yere basarak başarıyı kovalamak için nelere ihtiyaç var? Başarı için taviz vermek zorunda mıyız? Başarının tanımı nedir? Değerlerini ve bütün varlığını inkar etmeden başarıyı yakalamak mümkün mül? Her şeyi başarmak zorunda mısın? Attığın taş ürküttüğün kuşa değiyor mu? Başarılı hissetmek ve başarısız hissetmek hakkında konuşuyoruz!

Hiç bir şeyden tatmin olmamak

İş yerinde ya da günlük hayatta yaptığım hiçbir şeyden memnun olmuyorum. Yeterince iyi değil, yeterince güzel değil, yeterince başarılı değil, bunlar gibi “yeterince” ile başlayan negatif bir ton düşünce. Belki de en büyük kusurum bu aşırı mükemmeliyetçilik! Ebedi tatminsizliğim, başkalarını da esirgemiyor paylarını veriyor, ve hayat onlar için de zorlaşıyor. Beni bir prenses gibi mi büyüttüler? Gereksinimlerimin gözden geçirilmesi gerekir mi? Bu kronik tatminsizlik nereden geliyor? İşte açıklaması.

Pasif-agresiflik ile başa çıkmak için 5 adım

Erteleyip duruyorlar mı, boş yere somurtuyorlar ve sizi suçluyorlar mı? Pasif-agresif insanlar bizi çıldırtmak için gereken her huya sahip. Onları değiştirmek yerine, kendimiz değişelim! Peki pasif agresiflerle nasıl başa çıkılır? Cevap: onların sağlıksız ve toksik oyunlarına dahil olmak yerine sakinliği korumak ve akıllıca tepkiler vermek! Nasıl mı? Pasif-agresif davranışlar ile başa çıkmak için 5 yöntem👇

"İyi misin?” diye sormak

"Nasılsın ?" ya da “İyi misin?” Bir süredir bu soruya kafayı takmış durumdayım! Sürekli kullanıyorum veya duyuyorum, ve bence, ne soran ne de soruyu duyan bu sorudan gerçekten ne beklemesi gerektiğini bilmiyor insan. Kimse ne açık açık cevap veriyor, ne de gerçekten herhangi birimiz bunu merak ettiği için soruyor. Peki ya, bu yorucu ve kasvetli zamanlarda aramızda küçük eylemde bulunmaya cesaret etsek: Ya çevremize ya da kendi kendimize “Nasılsın, iyi misin?” diye gerçekten sormak ve cevabı gerçekten dinlemek!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest