Şizofreni nedir? Belirtileri, Türleri, Nedenleri, Tedavisi

tarihinde Banu Karadeniz , Psikolog tarafından güncellendi

Şizofreni, çarpık düşünceler, düzensiz konuşma, düzensiz motor hareket, ajitasyon ve anti-sosyal davranışlarla karakterize olan kronik, zorlayıcı ve oldukça yorucu bir beyin rahatsızlığıdır. Bu psikiyatrik hastalık genel olarak halüsinasyonlar, korku ve paranoyalardan oluşur. Şizofreni hastalığında alevlenme ve yatışma dönemleri mevcuttur. Alevlenme döneminde psikoz gibi zor epizodlar atlatan hastalar, birçok psikiyatrik hastalığa göre daha fazla olumsuz etkiyi mesleki ve sosyal yaşamlarında hissedebilirler. Toplumda şizofreni hastalarını saldırgan ve tehlikeli görmek gibi gerçek dışı bir önyargı var. Hastaların büyük bir kısmında şiddet eğilimi söz konusu değil. Ayrıca, tedavi gördükleri takdirde aile ve arkadaşları ile sağlıklı bir yaşam sürdürebilir ve tek başlarına hayata devam edebilirler.

Şizofreni nedir? Belirtileri, Türleri, Nedenleri, Tedavisi

Psikolog Banu Karadeniz
💬 Psikolog Banu Karadeniz
 
Online danışmanlık için tıklayın.
Keşfet 
🔔

🩺 Şizofreni nedir? 

Şizofreni, insanların gerçek ile gerçek dışı olanı ayırt edememesine yol açan bir beyin hastalığı. Şizofreni hastalığı kişinin düşünme, hareket etme, duygularını ifade etme, gerçekliği algılama ve başkalarıyla ilişki kurma biçimini etkileyen kronik ve şiddetli bir psikiyatrik hastalık. Ömür boyu süren bu hastalık tamamen geçmez, ancak erken aşamada uygun tedavi ile kontrol altına alınabilirse hastanın hayatı sağlıklı bir insanınkinden farklı olmayacaktır.

Zaman zaman, psikotik atak geçiren hastalar gerçeklikle bağlarını kaybederler. Dünya kafa karıştırıcı düşünceler, görüntüler ve seslerden oluşan bir karmaşa gibi görünebilir. Davranışları çok garip ve hatta şok edici olabilir. Kişilik ve davranışta meydana gelen ani bir değişiklik, buna sahip olan kişilerin gerçeklikle bağlarını kaybetmelerine neden olur ve bu durum psikoz olarak adlandırılır.

Şizofreni semptomları, nüksetme (relaps) ve duraksama (remisyon) olarak bilinen döngüler şeklinde kötüleşir ve iyileşir. Şizofreninin ne kadar şiddetli olduğu kişiden kişiye değişir. Bazı insanlar yalnızca psikotik atak geçirirken, diğerleri yaşamları boyunca pek çok dönem geçirir, ancak arada nispeten normal bir yaşam sürerler. Yine de diğerleri, tamamen gelişmiş psikotik dönemler arasında çok az iyileşme ile zaman içinde daha fazla sorun yaşayabilir. 

Şizofreni 3 evreden oluşur... 

Şizofreni, sırayla 3 evrede seyreder. Bu döngüleri bir doktorun yardımı olmadan durdurmak zordur.

👉 Prodrom Dönem

İlk prodromal aşamada, arkadaşlar ve aile garip davranışları fark edebilir. Çoğu zaman yalnız kalmak isteyebilir ve yalnızca din, siyaset veya belirli bir tanınmış kişi gibi belirli konular hakkında konuşmaya başlayabilirsiniz. Bu aşama haftalar da sürebilmektedir, yıllar da. Bazı şizofreni hastaları bu evreden öteye geçmeyebilir, ama çoğu geçer.

👉 Akut Dönem veya Alevlenme

Akut dönem olarak adlandırılan alevlenme evresi, arkadaşlar ve aile için en endişe verici işaretlerin ortaya çıktığı dönem olabilir. Sanrılar, halüsinasyonlar ve karışık konuşma ve düşünceler gibi psikoz semptomlarına neden olur. Bazen bu aşama, prodromal bir aşama olmadan aniden ortaya çıkar.

👉 İyileşme Dönemi 

Doktorlar buna "iyileşme" aşaması diyorlar. Birçok yönden, prodromal evreyi yansıtıyor. Halüsinasyonlar gibi daha yoğun belirtiler azalmaya başlar. Ama yine de bazı tuhaf inançlarınız olabilir. Ayrıca muhtemelen kendi içine kapanacak ve daha az konuşacaksınız. Konsantre olmakta veya düşüncelerinizi düzenlemekte zorluk çekebilirsiniz. Evrenin farkına vardıkça depresyon deneyimleyebilirsiniz.

⚠️ Şizofrenik Belirtiler

Şizofreni, düşünme (biliş), davranış ve duygularla ilgili bir dizi sorunu içerir. Belirti ve semptomlar değişebilir, ancak genellikle sanrılar, halüsinasyonlar veya düzensiz konuşma ve işlev bozukluğunu yansıtır. 

Şizofreni kriterlerini karşılamak için, bir bireyin aşağıdaki semptomlardan iki veya daha fazlasını yaşaması gerekir (listedeki ilk üç maddeden en az biri dahil) :

🚩 Sanrı 

Sanrılar, gerçekliğe dayanmayan yanlış inançlardır. Örneğin, zarar göreceğinizi veya tehdit edildiğinizi düşünürsünüz; ajitasyona bağlı olarak belirli hareketler, işaretler veya sözler sizi irite edebilir; herhangi bir kanıt olmamasına rağmen birisi, ünlü isimler, siyasetçiler, iş adamları veya uzaylılar belirli bir radyo programı aracılığıyla sizinle konuşuyor gibi gelebilir. Veya birinin sizi gözetlediğine inanabilirsiniz. Sanrılar şizofreni hastalarının çoğunda görülür.

🚩 Halüsinasyon

Halüsinasyon, genellikle var olmayan şeyleri görmeyi veya duymayı içerir. Şizofreni hastası için halüsinasyonlar tıpkı gerçekmiş kadar güçlü ve etkilidir. Halüsinasyonlar herhangi bir duyuda gerçekleşebilir, başkalarının görmediği şeyleri görebilir, kimsenin duymadığı şeyleri duyabilir veya kimsenin koklamadığı şeyleri koklayabilirsiniz. Ancak sesler duymak en yaygın halüsinasyondur.

🚩 Çarpık düşünceler ve düzensiz konuşma

Düzensiz düşünme ve dağınık cümleler kurma ile anlaşılır. Sağlıklı iletişim kurmak imkansızlaşır ve sorulara verilen cevaplar kısmen veya tamamen ilgisiz olabilir. Sessizlik ve nadiren konuşma üzerine bazen kelime salatası olarak bilinen, anlaşılamayan anlamsız kelimeleri bir araya getirmeyi içerebilir. Yalnızca kişi için anlamı olan uydurma sözcükler veya deyimler kullanmayı, aynı sözcükleri veya ifadeleri tekrarlama, anlamsız kafiyeli sözcükleri birlikte kullanma veya bir sohbeti sürdüremeden konudan konuya atlama gözlemleyebilirsiniz. 

🚩 Katatonik davranış, anormal motor davranışlar

Katatonik olan bir kişi konuşamayabilir veya hareket edemeyebilir, ancak yine de bilinçli ve farkındadır. Katatonik durumdaki bir kişi de yoğun duygu ve kaygı duyguları yaşayabilir ancak yaşadıklarını ifade edemeyebilir.

Bu duruma sahip bir kişi katılık veya uyuşukluk yaşayabilir veya konuşamaz, yanıt veremez ve hatta hareket edemez. Bu, tedavi edilmezse saatlerce hatta günlerce sürebilir. Katatoni ayrıca bir kişinin garip hareketler yapmasına neden olabilir. Daha rahat veya doğal pozisyonlara geçmeye çalışmadan rahatsız görünen pozisyonlarda kaldıkları katatonik duruş da yaşayabilirler. 

Hareket eksikliğine ek olarak, katatonik davranışta düzensiz ve aşırı hareket mümkündür. Örneğin, bir kişi sebepsiz yere (yani çevresel bir uyarana veya olaya tepki olarak değil) tekrarlanan bir düzende adım atabilir ve yüksek sesle sesler çıkarabilir. Ekolali olarak bilinen sözcüklerin papağan benzeri tekrarı veya yankılanması da yaygın bir durumdur.

🚩 Negatif belirtiler 

Şizofreni hastaları, sağlıklı insanların gösterdiği belirli duygusal tepki türlerini sergilemeyebilir. Örneğin, şizofreni hastası bir birey sosyal olarak etkileşime girmeyebilir veya birey ne iyi habere ne de kötü habere duygusal bir tepki göstermeyebilir. Örneğin; göz teması kurmaz, yüz ifadelerini değiştirmez veya monoton konuşur. 

⚠️ Semptomların türü ve şiddeti zaman içinde değişebilir, semptomların kötüleştiği ve hafiflediği dönemler vardır. Günlük hayattan zevk alamama, sosyal aktivitelerden geri çekilme gibi bazı belirtiler de depresyon taklit edebilir ancak şizofrenik belirtiler olabilir. 

ruh sağlığı

Ruh sağlığı ihmale gelmez!

Ücretsiz Kişisel Gelişim Kitapçıklarımızı Hemen İndirin!

Kişisel Gelişim E-kitapçığı: Aşkta Duygusal Dayanıklılık

💖 Aşk ve Duygusal Dayanıklılık

Duygusal dayanıklılık üzerine çalışın, sağlıklı ilişkiler kurmanın yollarını öğrenin.

 📥 Ücretsiz İndir! 
Yenilenme Ritüelleri

🌱 Yenilenme Ritüelleri

Hayatınıza yeni bir soluk getirmek için ilham verici kişisel gelişim egzersizleri!

📥 Ücretsiz İndir!

📋Şizofreni çeşitleri

Beş tür şizofreni vardır ve kişinin değerlendirildiğinde sergilediği semptom türlerine göre kategorize edilirler:

👉 Paranoid Şizofreni

Paranoid tip şizofreni, sanrılar ve işitsel halüsinasyonlar dahil olmak üzere paranoid davranışlar ile ayırt edilir. Paranoid davranış zulüm görme, izlenme duygularıyla sergilenir. Paranoid tip şizofreni hastaları öfke, kaygı, korku ve düşmanlık hissedebilir. Kişi genellikle nispeten normal bir zihinsel işleve ve duygulanım ifadesine sahiptir.

👉 Dezorganize (hebefrenik) Şizofreni

"Düzensiz şizofreni" olarak da bilinen bu şizofreni türü, tipik olarak 15-25 yaşlarında gelişir. Semptomlar, kısa süreli sanrılar ve halüsinasyonların yanı sıra düzensiz davranış ve düşünceleri içerir. Düzensiz konuşma kalıplarınız olabilir ve başkaları sizi anlamakta zorluk çekebilir. Düzensiz şizofreni ile yaşayan insanlar genellikle yüz ifadelerinde, ses tonlarında veya tavırlarında çok az duygu gösterirler veya hiç göstermezler.

👉 Katatonik Şizofreni

Bu, alışılmadık, sınırlı ve ani hareketlerle karakterize edilen en nadir şizofreni tanısıdır. Sıklıkla çok aktif veya çok hareketsiz olmak arasında geçiş yapabilirsiniz. Çok konuşamayabilirsiniz ve başkalarının konuşmalarını ve hareketlerini taklit edebilirsiniz.

👉 Farklılaşmamış Şizofreni

Teşhisiniz bazı paranoid, hebefrenik veya katatonik şizofreni belirtileri içerebilir, ancak tek başına bu tiplerden birine uymadığı açıktır.

👉 Rezidüel Şizofreni

Bir kişinin geçmişte en az bir psikoz öyküsü varsa, ancak şu anda hiçbir semptomu yoksa (sanrılar, halüsinasyonlar, karmaşık konuşma veya davranış), bu kişinin rezidüel tip şizofreni olduğu kabul edilir. Kişi tamamen remisyonda olabilir veya bir noktada semptomlara devam edebilir.

profesyonel numeroloji danışmanlığı

Psikologumuza soru sor!

Psikoloji yazarımız Banu Karadeniz'e e-posta ile sorularınızı göndermek ister misiniz?

İletişime geç >

Şizofreni risk faktörleri nelerdir? 🚨

Bilim adamları şizofreninin nedeni hakkında net bir kaynak göstermiyorlar. Bir kişinin şizofreni hastalığına yakalanmasında genetik öykü, yaşam deneyimleri ve çevresel koşullar dahil olmak üzere bir çok faktör etkili olabilir. 

Bazı bilimsel araştırmalar, beynin belirli bölgelerinin ne kadar aktif ve ne kadar iyi çalıştığının yanı sıra dopamin ve glutamat gibi beyin kimyasallarıyla ilgili dengesizliklerin etkili olduğunu göstermiştir. Beyinde daha büyük sıvı dolu boşluklar veya "ventriküller" ile sonuçlanan sinir hücrelerinin kaybı gibi yapısal farklılıklar da beyin yapısı ve işlevine bağlı şizofreni nedenlerinden biri olarak sayılmaktadır.

🧬 Genetik faktörler

Şizofreni bazen ailenin genetik öyküsünde karşımıza çıkar. Ancak, aile üyelerinden birinin şizofreni hastası olması, ailenin diğer üyelerinin de şizofreni olacağı anlamına gelmez. Çalışmalar, birçok farklı genin bir kişinin şizofreni geliştirme şansını artırabileceğini, ancak tek bir genin hastalığa tek başına neden olmadığını göstermektedir. Doktorlar, genetik değişikliklerin şizofreniye nasıl yol açtığından hala tam olarak emin değiller. Ancak, bozukluğu olan kişilerin genlerinde beyin gelişimine müdahale edebilecek problemlere sahip olma ihtimalinin daha yüksek olabileceğini bulmuşlardır.

🌐 Çevresel faktörler

Doğmadan önce belirli viral enfeksiyonlara maruz kaldıysanız, araştırmalar şansınızın artabileceğini gösteriyor. Bu, anneniz size hamileyken, özellikle de hamileliğin ilk 6 ayında doğru beslenmediyseniz de geçerli olabilir. Bunların ikisi de teoridir; bilimsel çalışmalarla kanıtlanmamıştır.

Araştırmalar, metamfetamin veya LSD gibi psikoaktif maddeler olarak adlandırılan bazı zihin değiştiren ilaçları almanın şizofreniye yakalanma olasılığınızı artırabileceğini gösteriyor. Bazı araştırmalar esrar kullanımının da benzer bir risk taşıdığını göstermiştir. Bu ilaçları ne kadar genç yaşta kullanmaya başlarsanız ve ne kadar sık kullanırsanız, halüsinasyonlar, sanrılar, karmaşık duygular ve net düşünememe gibi belirtilere sahip olma olasılığınız o kadar artar.

Ayrıca, çocukluk travmaları da bu hastalığın ortaya çıkmasında etkili olabilir. İstismar, düzensiz ev hayatı, yoksulluk içinde yaşamak veya ırkçılığa maruz kalmak gibi çocukluk çağı travmaları riski artırabilir.

🧠 Beyin yapısı ve işlevi

Araştırmalar, şizofreni hastalarının belirli beyin alanlarının boyutunda ve beyin alanları arasındaki bağlantılarda farklılıklara sahip olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu beyin farklılıklarının bazıları doğumdan önce gelişebilir. 

Bilim adamları, şizofrenisi olan ve olmayan kişilerde beyin yapısı ve işlevindeki olası farklılıkları araştırmak üzere yaptığı araştırmalarda, beyindeki ventrikül adı verilen boşlukların daha büyük oluşu, beynin medial temporal loblar olarak bilinen hafızayla ilgili kısımlarının daha küçük olması ve beyin hücreleri arasında daha az bağlantı olması durumunun şizofreniyi etkilediğini görmüşlerdir. 

⁉️ Şizofreni başlangıcı nasıl anlaşılır ⁉️

Başlangıç (prodrom) aşamasında meydana gelen şizofreninin erken belirtileri, genellikle şizofreni teşhisi için yeterince şiddetli değildir, ancak yine de endişe nedenidir. Bu aşama bazen hızlı bir şekilde gerçekleşir, bir sonraki aşamaya geçmeden önce sadece haftalar sürer.

Şizofreni başlangıçı için en yaygın belirtiler veya değişiklikler şunları içerir; 

  • Duygusal durumdaki değişiklikler: 

Bu aşamadaki insanlar genellikle korkar, şüphelenir veya paranoyak hissederler.

  • Başkalarıyla ilişkilerindeki değişiklikler: 

Ayrıca sıklıkla sosyalleşmeyi, arkadaşlar ve aile ile konuşmayı veya onlarla vakit geçirmeyi bırakırlar.

  • Davranışsal değişiklikler: 

Düşünmek ve odaklanmakta zorlanabilirler, kişisel bakımlarını aksatırlar. Ders çalışmak veya çalışmak için motive olamazlar ve duyguları daha az görünürdür.

Şizofreni kimleri etkiler? 👤

Şizofreni hastalığı cinsiyete bağlı olarak farklı yaşlarda başlar. Genellikle erkeklerde 15-25, kadınlarda 25-35 yaşları arasında başlar ve erkekleri ve kadınları eşit oranda etkilemektedir. 

Çocuklarda, özellikle 18 yaşından önce şizofreni mümkündür, ancak nadirdir. Ancak bu vakalar genellikle çok şiddetlidir. Daha erken başlangıç, daha şiddetli, tedavisi daha zor bir duruma yol açma eğilimindedir.

Yeni şizofreni vakalarının yaklaşık %20'si 45 yaş üstü kişilerde görülür. Bu vakalar daha çok kadınlarda görülür. Sanrı belirtileri bu vakalarda daha güçlüdür, olumsuz belirtiler daha az şiddetlidir ve düşünme ve odaklanma yeteneği üzerinde etkileri vardır.

📊 Şizofreni ne kadar yaygın?  

İşte şizofreninin dünya çapında ne kadar yaygın olduğuna dair bazı istatistikler:

👉 Yeni vaka sayısı
Dünya çapında her yıl yaklaşık 2,77 milyon yeni şizofreni teşhisi konuyor.
👉 Dünya çapındaki ortalama vaka sayısı
Dünya çapında herhangi bir zamanda yaklaşık 22,1 milyon vaka vardır (her 100.000 kişiden 221'i).
👉 Yaşamınızın bir noktasında ortaya çıkma olasılığı
Dünya nüfusunun yaklaşık %0,85'i (her 100.000 kişiden 850'si) hayatlarının bir noktasında şizofreni yaşayacaktır.

👩‍⚕️ Nasıl tedavi edilir veya tedavisi var mıdır?

Şizofreni zaman içinde kendiliğinden geçen bir durum değildir. Hayat boyu yoğun bir tedavi süreci gerektiren, bireyin kendisinin farkında olmasa bile yakınlarının desteğine ihtiyaç duyduğu kalıcı bir durumdur. 

Şizofreni tedavisi genellikle ilaç, terapi ve öz-denetim tekniklerinin bir kombinasyonunu içerir. Tek başına terapi, çoğu ruh sağlığı durumunun tedavisinde genellikle etkili olsa da, şizofreniyi yönetmek genellikle ilaç gerektirir. 

Erken tanı ve tedavi önemlidir, çünkü daha iyi bir sonuç alma şansını arttırırlar.

💊 İlaçlar

Şizofreni tedavisinde iki ana ilaç türü vardır. 

Tipik antipsikotikler. Birinci nesil antipsikotikler olarak da bilinen bu ilaçlar, beyninizin hücreden hücreye iletişim için kullandığı bir kimyasal olan dopamini kullanma şeklini bloke eder. 

Atipik antipsikotikler ise ikinci kuşak antipsikotikler olarak da adlandırılır ve birinci kuşak antipsikotiklerden farklı çalışır. Bunlar, beyninizdeki iki temel iletişim kimyasalı olan dopamin ve serotonini bloke eder. Klozapin, diğer ilaçlar işe yaramadığında şizofreni semptomlarını tedavi edebilen özellikle etkili bir ilaçtır. Bununla birlikte, insanları güvende tutmak için sık sık kan takibi gerektiren ciddi bir yan etkisi vardır, bu nedenle sağlık hizmeti sağlayıcıları genellikle önce diğer antipsikotikleri önerir.

Şizofreni belirtilerinizle birlikte veya bu belirtilerden dolayı ortaya çıkan diğer belirtileri tedavi etmek için sağlık uzmanınızın reçete edebileceği başka ilaçlar da vardır. Ayrıca, titreme gibi antipsikotik ilaçların yan etkilerini azaltmaya yardımcı olacak ilaçları da reçete edebilirler.

📣 Genel olarak, sağlık uzmanınız, yazabilecekleri ilaçlar hakkında konuşabileceğiniz en iyi kişidir. Yaşam koşullarınız, tıbbi geçmişiniz ve kişisel tercihleriniz dahil olmak üzere, size özel durumunuzla ilgili daha spesifik bilgiler verebilirler.

🛋️ Psikoterapi

Bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi psikoterapi yöntemleri, şizofreni hastalarının durumlar ile başa çıkmalarında yardımcı olabilir. Uzun süreli terapi, şizofreninin yanı sıra kaygı, depresyon veya madde kullanımı sorunları gibi ikincil sorunlara da yardımcı olabilir.

Terapinin yardımcı olduğu bir başka anahtar nokta ise tedaviye bağlılıktır. Yukarıda bahsedildiği gibi, şizofreni hastaları genellikle semptomlarını anlamaz veya tanımaz, bu nedenle tedaviye ihtiyaçları yokmuş gibi hissederler. Terapiye devam eden şizofreni hastalarının, tedavi planlarını ve doktor eşliğini takip etme olasılığı daha yüksektir.

Yardımcı olabilecek diğer terapi yöntemleri arasında, motivasyon kaybına ve kişinin semptomlarını tanıma yeteneğine yardımcı olabilecek teknikler kullanılır. Ayrıca sosyal becerilere yardımcı olmaya, kişisel bakım rutinleri oluşturmaya ve daha fazlasına odaklanan teknikler önerebilir. 

🧠 Elektrokonvülsif terapi (EKT) veya elektroşok tedavisi

Bir kişinin şizofrenisinin belirli ilaçları denedikten sonra düzelmediği ve kişinin kendine zarar verme veya başkalarına zarar verme riski altında olduğu durumlarda, sağlık uzmanınız elektroşok tedavisi eklenmesini önerebilir. Bu tedavi, ilacın tek başına etkisinin çok uzun sürmesi durumunda hızlı iyileşmeler sağlayabilmektedir.

Diğer tedaviler işe yaramadığında, EKT genellikle işe yarayan tek tedavidir ve insanlar yüksek intihar riski altındayken hayat kurtarıcı olabilir. Buna rağmen, EKT kullanımı yaygın değildir. 

Bu tedavi, kafa derinize uygulanan ve beyninizin belirli kısımlarını uyaran bir elektrik akımı kullanmayı içerir. Bu stimülasyon, şiddetli depresyon, ajitasyon ve diğer sorunları olan kişilerde beyin işlevini iyileştirmeye yardımcı olabilecek kısa bir nöbete neden olur. EKT alan kişiler anestezi alırlar, bu nedenle bu işlem gerçekleşirken hasta uyur ve acı veya ağrı hissetmez. 

Şizofreni ile çoklu kişilik bozukluğu arasındaki fark nedir?

Şizofreni ve çoklu kişilik bozukluğu, insanların sıklıkla birbiriyle karıştırdığı karmaşık zihinsel sağlık durumlarıdır. Bazı örtüşen semptomları olsa da, farklı durumlardır. Önemli bir fark, çoklu kişilik bozukluğu olan birinin, bazen alternatif kimlikler veya alterler olarak bilinen iki veya daha fazla farklı kimlik durumuna sahip olmasıdır. Şizofrenide bu yoktur. 

"Şizofreni" terimi, Yunanca "bölünme" (şizo) ve "akıl" (phren) sözcüklerinden türetilmiştir, bu nedenle bazı insanlar bunu "bölünmüş kişilik" anlamında almıştır. Şizofreni hastaları düşüncelerini, davranışlarını ve duygularını etkileyen semptomlar yaşarlar, ancak birden fazla farklı kişiliğe sahip değildirler.

Şizofreni ve psikoz arasındaki fark nedir?

Şizofreni ve psikoz birbiriyle güçlü bir şekilde bağlantılı iki terimdir, ancak aynı zamanda önemli farklılıkları da vardır.

Psikoz, gerçeklikten ve çevrenizdeki dünyadan kopmayı içeren bir grup semptomdur ve diğer tıbbi durumlar ve bipolar bozukluk gibi ruh sağlığı bozuklukları ile ortaya çıkabilmektedir. Şizofreni ise aynı psikotik semptomları içeren bir koşullar yelpazesidir (veya aralığıdır).

🔗 En tehlikeli psikolojik hastalıklar

🔗 Depresyon: belirtileri, nedenleri ve tedavisi #depresyon

🔗 Neden psikoloğa gitmeliyiz? | Psikolojik destek almak

Yazar notu: Psikososyal destek çok önemli! 

Maalesef hastalar açısından oldukça zorlayıcı olan şizofreni toplumda çok yanlış bilinen doğrular ile anıldığından hastaların rehabilitasyon süreci daha da uzayabilmekte. Toplum içerisinde hastalardan korkmak, onları deli veya tehlikeli insanlar olarak değerlendirmek oldukça gerçek dışı inançlara dayanıyor.
 
Ayrıca, hasta aileleri tarafından kuvvetli bir şekilde ifade edilen duygular, talepler, beklentiler, aile içerisinde yüksek  duygusal ifadelerle kritik yorum yapılması, aşırı ve sert eleştirel tutumlar şizofreni hastalarını zorlar. Amaç şizofrenlerin yaşantılarının sıkıntısını azaltmak, kişisel ihtiyaçlarının düzenlenmesini sağlamak, becerilerini geliştirmek, stresi az bir ortam hazırlamaktır.

İntihar riski, genç hastalarda hastalığın ilk dönemlerinde, içgörü bozukluğunda, umutsuzluk ve hastalık etkilerinin sürekliliğinde yüksektir. Ve araştırılıp, fark edilmesi önemlidir ayrıca önleyicidir. Bu yüzden özellikle başlangıç dönemindeki belirtilere karşı hassas ve bilinçli olmak erken teşhiş ile tedavi süresini kısaltır ve etkisini arttırır.
 
🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak 

DSÖ

Stilo, S.A., Murray, R.M. Non-Genetic Factors in Schizophrenia. Curr Psychiatry Rep 21, 100 (2019). https://doi.org/10.1007/s11920-019-1091-3

Kaleme alan
Banu Karadeniz , Psikolog

Klinik psikoloji alanında yüksek lisansını tamamladıktan sonra özellikle stres, kaygı ve travma üzerine çalıştı. 9 yıldır danışanlarına hem bireysel hem de grup terapileriyle rehberlik ediyor.

Konuşmak istediğin bir şey mi var? Wengood uzmanları burada!

Hayat bazen karmaşık olabilir ve bir uzman desteği iyi olabilir. İlişkiler, stres, kariyer çıkmazları, sorular... Wengood'da uzmanlara online danışabilirsin.

Psikolog Banu Karadeniz

Banu Karadeniz

🧠 Psikolog
#stres #farkındalık #huzur

İletişime geç
Simon Tor

Ayşe Demir

💌 İlişki Danışmanı
#sağlıklıilişki #güven #iletişim

İletişime geç

Emre Yıldız

🪜 Kariyer Koçu
#liderlik #özgüven

İletişime geç

Psikolojik zorluklardan biraz bahsedelim...

Psikolojik Zorluklar: Kendi İç Dünyanızı Anlamanın İlk Adımı!

Kendinizi yorgun, endişeli veya bazen kaybolmuş mu hissediyorsunuz? Hayat inişli çıkışlı bir yolculuktur ve psikolojik zorluklarla karşılaşmak oldukça doğaldır. Burada, duygularınızı anlamanıza ve iç huzurunuzu bulmanıza yardımcı olacak içerikler sunuyoruz.

Stres ve Psikoloji: Stresinizi Anlayın ve Kontrol Altına Alın

Stres, hayatın doğal bir parçası olsa da, kontrol edilmediğinde zihinsel ve fiziksel sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Peki, stresin belirtileri nelerdir ve nasıl başa çıkabiliriz? Wengood'un bu köşesinde, stresin etkilerini anlayıp, daha dengeli bir yaşam için pratik çözümler keşfedeceksiniz.

12 adımda hayata yeniden başlamak

Hayatınızda yeni bir sayfa açmak istiyor ya da hayata yeniden başlamak mı istiyorsunuz? Peki yeni kararlar almak ve hayata sıfırdan başlamak için hazır mısın? Yeniden doğmak herkes ister, ancak yapmak istediklerimizi gerçekleştirme cesaretini hepimiz gösteremiyoruz. E, tabii kolay sorular beklemez insanı. Hayatınıza yeniden başlamak için önce hangi adımı atacağını bilmek ve ne yapmak istiyorum sorusunun cevabını keşfetmiş olmak gerekir. Amacımız, feleğin çarkını şaşırtmak niyetinde olan sana motivasyon ile ilgili sözler sıralamak değil. Yeniden başlamak ve yeni hayatını şifayla, sağlıkla donatmak isteyen insanların ortak kaygı, korku, duygu ve yol haritalarını incelemek.

Manipülatör bir narsisti alt etmek: nasıl başa çıkacağım?

Yeter! İmajının incinmesine, sürekli olarak manipüle edilmeye ve kendini aşağılık veya suçlu hissetmene bir dur de artık! Otoriter yüksekten bakan, her şeyden sizi sorumlu tutan, burnu büyük ve yalancı kadın veya adamlardan kendini korumanın vakti. Narsist sapkınlık kişiliklerin özellikleri arasında son derece toksik olan şey “manipülasyon”. Bu hem psikolojik, hem de duygusal istismar devam ederken ne olursa olsun kurban bir süre ne olduğunu anlayamaz ve karşı karşıya kaldığı narsist sapkının masum olduğunu düşünür. Zorlandığın ve incindiğin gerçeğini yok sayma. Kendine ve hayatına sahip çıkıp dizginleri eline almaya hazır mısın? Narsistlerin sonu adlı film başlıyor!

Narsistle mücadele: Bir narsisti alt etmek mümkün mü?

Bir narsistle nasıl baş edileceğini öğrenmek zordur çünkü narsistler empatiden yoksundur, aşırı övgüye ihtiyaç duyarlar ve kendileriyle ilgili abartılı imajlara sahiptirler. Genellikle aldatıcıdırlar ve kendileriyle geçinmeyi neredeyse imkansız hale getiren derin güvenlik açıklarına sahip olurlar. Bir narsistle mücadele etmenin anahtarı yüzleşmekten kaçınmak, etkileşimleri kısa tutmak ve mümkün olduğunda mesafeli bir ilişki kurmak!

Öfke kontrolü bozukluğu | Öfke kontrolü nasıl sağlanır?

Bazı durumlarda görüyoruz ki toplum ruh sağlığı tehdit altında iken günümüzde konuşmamız gereken en önemli olumsuz duygulardan biri öfke duygusu 😡. Çünkü öfke hem kişinin kendine zarar verebilir, hem de başkasına zarar verebilir. Maalesef kontrol etmede en çok zorlandığımız öfke duygusu ne şekilde ifade edileceğini bilmediğimizde bizi ve başkalarını zor durumlara sürükleyebiliyor. Öfkenizi kontrol etmekte zorlandığınızı düşünüyorsanız doğru yerdesiniz! Online terapi niteliğinde bir makale kaleme aldık!

Terk edilme korkusu: Nedir? Neden olur? Nasıl geçer?

Terk edilme korkusu bazı insanların birini kaybetme düşüncesiyle karşı karşıya kaldıklarında yaşadıkları sürekli korku ve kaygı hali ile tanımlanır. Bunu yaşayan kişi bile bunu farkında olmayabilir ancak tartışmasız en yaygın ve zarar veren korkulardan biri. Terk edilme korkusu yaşayan kişiler, ilişkilerini etkileyen davranış ve düşünce kalıplarını sergileme eğilimindedirler ve bu durum hem kişi açısından hem de insan ilişkileri açısından olumsuz sonuçlara gebedir.

Psikolojik destek: ücretsiz psikolog desteği alabilir miyim?

Çoğumuz psikolojik sorunlarını sosyal çevremiz ile paylaşarak hafifletmeye çalışıyoruz. Fakat sosyal destek yeterli olmayınca uzman psikologlara yolumuz düşüyor. Psikolojik destek almak istiyorsunuz ama özel muayene ücretleri nedeniyle bir danışmana gitmekten çekiniyor musunuz? Ücretsiz olarak psikolojik destek almak mümkün mü diye araştırdık ve bir liste hazırladık.

Herkesi memnun etmek: neden sürekli onaylanmak zorundayım?

Hayatınızı başkalarının sizin hakkındaki fikirlerine abartılı bir önem vererek geçirmek istediğinize emin misiniz? Beğenilme arzusu, başkalarını memnun etmek için duyulan bu aşırı dürtü, derinlerde ciddi bir eksikliğin göstergesi olabilir. Başkalarını memnun etmek için mi yaşıyorsun? Kabul görmek için herşeyi yapıyor ve hayır demekte zorluk mu çekiyorsun? Onaylanmaya neden bu kadar ihtiyacınız var? Kendinizi bu dürtüden nasıl kurtarırsınız?

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

🔎 Biliyor musunuz?

Kendi iç sesinizi dinlemeyi öğrenmek ve duygularınızı anlamak, en doğru kararları verebilmek için çok önemli! Kendi eğilimlerini, içsel gücünü, döngülerini veya engellerini keşfetmek için uzmanlarla görüşmek size iyi gelebilir.

🌟 Yaşam koçları ve spiritüel danışmanları keşfedin! 🌟

Psikoterapi ve ruh sağlığı uzmanlarından gelenler!

Psikoloji Uzmanları ve Tavsiyeler | Kendini Anla, Daha İyi Hisset

Bu bölümde, Wengood psikoloji uzmanlarının görüşlerinden faydalanarak kendini daha iyi anlamana ve psikolojik iyi oluşunu güçlendirmene yardımcı olacak bilgiler paylaşıyor. Kendi iç dünyanı tanımak ve bilinçli adımlar atmak için uzmanların önerilerine göz atmaya ne dersin?

Psikoloji ve Terapiler: Kendini Daha İyi Anla ve İyi Hisset!

Psikoterapi, bireylerin duygusal ve zihinsel problemlerle başa çıkmalarına yardımcı olur. Bir uzman rehberliğinde yapılan bu süreç, kişinin yaşam kalitesini artırır. Günümüzde depresyon, anksiyete, stres, özgüven eksikliği gibi konularla ilgili birçok terapi yöntemi mevcuttur. Hepsi ve daha fazlası Wengood'un bu köşesinde!

Ruh sağlığımıza hak ettiği özeni gösteriyor muyuz?

1992 yılından beri Dünya Ruh sağlığı federasyonu tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Ruh sağlığını genel insan sağlığından ayrı düşünemeyiz. Çünkü iyilik hali, bedensel ve ruhsal sağlığın bütününe bağlıdır. Ruh sağlığının önemini anlamak sadece kişiler için önem teşkil etmez, toplumun refahı için de oldukça önemlidir. Mental sağlığımıza dair bilmeniz gereken her şey bu makalede!

Olumlu düşünmenin gücü ve ardındaki mantık | #pozitifdüşünce

"Pozitif düşünmenin gücü sayesinde..." ile başlayan cümleler size hep abartılı mı geldi? Belki de "olumlu düşün ki olumlu olsun" anlayışı hakkında biraz ciddi bilgi okursanız fikriniz değişir. Zihin güçlü bir araçtır çünkü bakış açımızı belirler. Sadece pozitif düşünme alışkanlığı bile olumsuz duyguları olumlu duygular ile değiştirebilir, ruh ve beden sağlığınızı ve sosyal ilişkilerinizi iyileştirebilir. Tüm bunlar sizi hayatın akışına güçlü şekilde bağlar ve mutlu bir insan yapar. Olumlu düşünmek, kusurları reddetmek değil, onları birer iyileşme fırsatı olarak görmek demektir. Bu sefer bir yaşam felsefesi olarak pozitif düşünme alışkanlığının işlevselliği ve kazanımı üzerine konuşacağız.

Duygusal detoks: 3 adımda duygularınızı yönetmeyi öğrenin

Duygusal detoks, kendinize dikkat ederken duygularınızı kabul etmenizi sağlar. Evet, gene bir detoks diyorsunuz ancak, bu yöntem duygularınızı sakinleştirmenin ve zihninizi netleştirebilmenin bir yolu... Kısacası, umut vaat eden bir yolculuk…

Antidepresan kullanmak yerine YOGA YAP!

Bilimsel araştırmalara göre, yoga depresyon tedavisinde tamamlayıcı ve destekleyici bir uygulama olarak kabul ediliyor. Antidepresanların yetersiz kaldığı yerde bizim yaşam alışkanlıklarımız devreye giriyor. Kısacası tıbbi tedavi yöntemlerini doğal alternatifler ve sağlıklı yaşam pratikleri ile destelemek gerekiyor. Bunun nedenini detaylıca anlattıktan sonra, serotonin ve dopamin düzeylerini artırdığına, beyin gelişimini iyileştirdiğine inanılan dört yoga pozunu paylaşacağım: Kedi Duruşu (Bidalasana), Yarım Kelebek Duruşu (Janu Sirsasana), Ağaç Duruşu (Vrksasana) ve Ayakta Öne Eğilme (Uttanasana)!

"Çocuğum özgüvenli mi, narsist mi?" Psk. Şeyma Sert

Paşa oğullar ve prenses kızlar! Çocuklarımıza özgüven aşılayalım derken acaba onları yalnızlaştırıyor olabilir miyiz? Özgüvenli ve ayakları yere basan birer yetişkin olmaları için aileler onlara her şeyi vermeye hazır. Akran zorbalığı, aşırı özgüven ve çocuklarımızın kendilerini dünyada tek sanarak büyüyor olması... Psikolojik danışman Şeyma Sert, bu soruların cevabını arıyor ve bir narsist yetiştirmek ile özgüvenli birey yetiştirmek arasındaki farka değiniyor.

Bebeklerde uyku eğitimi | Psk. Dan. Şeyma Sert

Bebeklerin gece beslenmeleri azaldığında, uyku düzenlerinde de değişiklik olabiliyor. Özellikle doğum sonrası, uyumak için çok az zaman bulabilen anneler için, bebeklerde uyku düzensizliği gerçek bir problem haline dönüşebiliyor. Bebeklere uyku eğitimi; çocuğa kendi kendine uyumayı öğretmek demek. Uyku eğitimi alan bebek, geceleri rahat ve kaliteli bir uyku uyuyabilir ve kendi kendilerine uykuya dalabildikleri için, anne de kendine daha fazla vakit ayırabilir. Peki uyku eğitimi şart mı? Bebeğinizi ağlatmadan ona uyku eğitimi vermek mümkün mü? Psk. Dan. Şeyma Sert, kendisine uyku eğitimi hakkında en sık sorulan sorulan soruları yanıtladı.

Şükran Günlüğü nedir? | Bir kişisel gelişim ve mutluluk egzersizi

Kendinizi iyi hissetmek için bir dizinin karşısına geçip düşünmemeye çalışmak yerine şükran günlüğü tutun! Bu ritüel sayesinde hayata bakış açısı ve yaşanmışlıkları değerlendirebiliyorsun. Yaşamın iyi yönleri de var. Bu güzellikleri farkına varmak ve hayatınızı daha pozitif yaşamak istiyorsanız size şükran günlüğü edinmenizi tavsiye ederim.

Depresyon testi: Depresyon mu? Depresif hal mi? Üzüntü mü?

İçinde bulunduğumuz ruh halini nasıl anlarız? Üzüntü, depresif hal, sürekli ağlama isteği, kendini değersiz hissetme, yalnızlık hissi, enerji ve motivasyon kaybı. Artık kendinizi tanıyamıyor ve olumsuz duygularınızı anlamakta zorluk mu çekiyorsunuz? Depresif miyim, yoksa gerçekten depresyonda mıyım, nasıl anlarım? Bu sorunun cevabını kendinize verebilmeniz için depresyon nedir, belirtileri nelerdir anlamak gerekir. Durumunuzu iyi analiz ettikten sonra kendinize nasıl yardımcı olabileceğinizi bulabilirsiniz. Bu yüzden depresyon hastalığının sınırları ve depresyonun fiziksel belirtileri hakkında daha detaylı bilgi için depresyon testi niteliğinde bu makaleye bir göz atmanızı tavsiye ederiz.

Güncel içeriklere göz at!

Wengood Yazarı, Kariyer Koçu Emre Yıldız

Kariyerinizde yön arıyor ya da yeni bir başlangıç yapmak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Emre Yıldız, deneyimi ve profesyonel bakış açısıyla size rehberlik edebilir. Şimdi kariyer hedeflerinizi birlikte şekillendirme zamanı! 🚀

Hiç bir şeyden tatmin olmamak

İş yerinde ya da günlük hayatta yaptığım hiçbir şeyden memnun olmuyorum. Yeterince iyi değil, yeterince güzel değil, yeterince başarılı değil, bunlar gibi “yeterince” ile başlayan negatif bir ton düşünce. Belki de en büyük kusurum bu aşırı mükemmeliyetçilik! Ebedi tatminsizliğim, başkalarını da esirgemiyor paylarını veriyor, ve hayat onlar için de zorlaşıyor. Beni bir prenses gibi mi büyüttüler? Gereksinimlerimin gözden geçirilmesi gerekir mi? Bu kronik tatminsizlik nereden geliyor? İşte açıklaması.

Narsisti delirtmek | Narsistlerin nefret ettiği 10 durum!

Bu yazıda, narsistlerin tahammül edemediği durumları keşfedecek ve onların psikolojik dinamiklerini daha iyi anlamanıza yardımcı olacak ipuçları bulacaksınız. Eğer hayatınızda narsist eğilimler gösteren biri varsa, bu bilgiler size onun tepkilerini daha iyi anlamanız ve kendinizi korumanız için rehberlik edebilir.

Wengood Yazarı, İlişki Danışmanı Ayşe Demir

Merhaba, ben Ayşe Demir! İlişki ve çift terapisti olarak, sağlıklı ve dengeli ilişkiler kurmanıza, iletişimi güçlendirmenize ve duygusal yakınlığı artırmanıza yardımcı oluyorum. Aşkı anlamak, güveni yeniden inşa etmek ve mutlu ilişkiler oluşturmak için buradayım!

Wengood Yazarı, Seksolog Derya Tunç

Merhaba! Ben Derya Tunç, cinsellik ve beden farkındalığı alanında uzman bir seksologum. Cinsel yaşamınızı bilinçli, sağlıklı ve özgür bir şekilde keşfetmeniz için rehberlik ediyorum. Tabuların ötesine geçmeye hazır mısınız? 💜

Mesajlarımı Okuyor Ama Cevap Vermiyor! Neden ve Ne Yapmalıyım?

📩 Mesaj attınız, görüldü… ama cevap gelmedi! Bekledikçe aklınızda sorular dönmeye başladı: "Beni görmezden mi geliyor?", "Yanlış bir şey mi söyledim?" Merak etmeyin, yalnız değilsiniz! Bu yazıda mesajlara neden yanıt verilmediğini, bunun arkasında yatan psikolojik sebepleri ve nasıl tepki vermeniz gerektiğini keşfedeceğiz. Hadi, birlikte anlamlandıralım! 🚀✨

Bekarlık: Mutluluk, Özgürlük ve Kendi Yolunu Bulmak

Toplumun evlilik ve ilişkileri idealize etmesine rağmen, bekarlık aslında kişisel gelişim ve özgürlük için eşsiz bir fırsattır. Bu dönem, kendini daha iyi tanıma, güçlü yönlerini keşfetme ve gerçek arzularına odaklanma zamanı olabilir. Bekarlığın avantajlarını en iyi şekilde değerlendirmek için öncelikle kendinle barışmalı, kişisel hedeflerine yönelmeli ve sosyal çevreni genişletmelisin. Yalnızlığı bir eksiklik olarak görmek yerine, kendi ritmini bulmak ve bireysel gelişimine yatırım yapmak için bir fırsat olarak değerlendirebilirsin.

İyi yaşam tavsiyeleri, doğrudan gelen kutuna! 💌

Youtube kanalımıza abone olmayı unutma!

Youtube kanalımıza abone olmayı unutma!