| Özet |
« Anlam bulmak istediğimizde onu mutlaka buluruz. Hatta bu paranoyanın başlangıcıdır. »
Dominique Noguez
Kişinin kendisini güvensiz, şüpheci ve sürekli olarak tehdit altında ve zarar göreceğini hissetmesine neden olan paranoyak düşünceler her ne kadar uç noktalarda olmadıkça toplumsal olarak ciddi bir zarara sebep olmasa da, paranoya hastalığına sahip olan kişi için günlük hayatını zindana çevirebilecek bir ruh hastalığıdır. Paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler, zamanlarını her şeyi yorumlamak için harcarlar. Oldukça az bilinen ve bazen alay konusu olan bu patoloji, ılımlı ise kolay kolay fark edilmez. Çünkü paranoyaklık, kişilik bozukluğu yapısına bağlı olarak hastanın paranoyak olduğunu kabul etmesi zor olan bir hastalıktır. Peki paranoyak belirtileri nasıl anlarız? Paranoyanın ne gibi nedenleri olabilir? Ve paranoyaklık tedavi edilebilir mi?

| Özet |
« Anlam bulmak istediğimizde onu mutlaka buluruz. Hatta bu paranoyanın başlangıcıdır. »
Dominique Noguez
Tıbbın kurucusu Hipokrat tarafından türetilmiş olan paranoya sözcüğü yunanca “para” = “dış” ve “noos” = “akıl” kelimesinden gelmektedir. Yani aklın dışında olmak.
Paranoya (hezeyan, sanrı) dış gerçeklikten doğru olmayan anlamlar çıkartma ve diğer insanların inanıp inanmadıklarını önemsemeden, mevcut düşüncenin doğru olduğuna dair kesin kanıtlar olmasına rağmen değişmeyen yanlış inanca denir.
Bu kişilik bozukluğunun paranoya kelimesi ile anılması zaten hastlık hakkında bir çok ipucu veriyor. Bir paranoyak, tüm durumları, kelimeleri, mimik ve davranışları yorumlar. Tek bir kelime, şüphe veya derin bir zulüm duygusu uyandırmak için yeterli olabilir. Diğer insanların hareketlerini küçültücü ve tehdit edici olarak algılayan aşırı duyarlılık halidir.
Bu yüzden paranoya çoğunlukla sosyal izolasyona neden olur. Ne de olsa paranoid kişilik bozukluğunda hastanın kimseye güvenemeyeceğini düşünmesi bu koşullarda gayet normaldir. Güvensizdirler, bu nedenle kendilerini dünyadan korumalıdırlar. Paranoyak insanlar genellikle öfke, korku, sosyal fobi veya kaygı bozukluğu yaşarlar. Bu onları zamanla kendilerini korumak için agresif yapabilmektedir. Tüm bunlara rağmen çevresinde arkadaşları var ise, onlar tarafından zararsız olarak kabul edilirler.
🧠 Bu nedenle şüpheci yaklaşma ve güvensizlik duygusu paranoyak insanların önemli bir özelliğidir. Beklenti içinde olmak da öyle. Gerçekten de düşünceleri ve korku ve kaygıları geleceğe yöneliktir, olabileceklerden korkarlar ve bu nedenle şiddetli saldırıları veya ihanetleri önceden tahmin etmeye çalışırlar.
🧠Bunu yapmak için, tiranlar gibi davranmaya meyillidirler. Herkes tarafından açıkça görülenler de dahil her şeyi kendileri yorumlarlar. Bazen gerçeği aramak adına başkalarını manipüle edecek veya onları özgürlüklerinden mahrum edecek kadar ileri gidebilirler. Eğer böyle ağır vakalarda onların istikametine gitmemekte direnir ve onunla inatlaşırsanız, o zaman size suçluluk duygusu ile karşılık verip size bilenebilirler.
İki tip paranoya bulunur.
Ücretsiz Kişisel Gelişim Kitapçıklarımızı Hemen İndirin!

💖 Aşk ve Duygusal Dayanıklılık
Duygusal dayanıklılık üzerine çalışın, sağlıklı ilişkiler kurmanın yollarını öğrenin.
📥 Ücretsiz İndir!
🌱 Yenilenme Ritüelleri
Hayatınıza yeni bir soluk getirmek için ilham verici kişisel gelişim egzersizleri!
📥 Ücretsiz İndir!Diğer paranoyak belirtiler de yukarıdakilerin yanı sıra dikkate alınmalıdır;
💡 Biliyor musunuz? Paranoya, genellikle şehir hayatında daha sık görülürken, yaşlı ve depresyon mağduru insanları da daha sık etkileyebiliyor. Son olarak, erkeklerin genellikle kadınlardan daha fazla bu rahatsızlıktan etkilendiği bilimsel olarak kanıtlanmış. |

Psikologumuza soru sor!
Psikoloji yazarımız Banu Karadeniz'e e-posta ile sorularınızı göndermek ister misiniz?
İletişime geç >Paranoya bir çok nedene bağlı olarak gelişebilir.
Örneğin tetikleyici sebep genetik, biyolojik, nörolojik olabilir. (Alzheimer hastalığı, epilepsi, endokrin ve metabolik hastalıklar, vitamin yetmezlikleri, alkol ve madde kullanımı, beynin ön kısmında lezyonlar ve enfeksiyon, zehirlenmeler).
Aynı zamanda psikososyal sebepler de mümkün olabilir. (aşırı duyarlı kişilik yapısı,düşük benlik algısı, ilişkilerinde güven kaybı, sosyal izolasyon)
Bazı organik beyin hastalıkları da paranoya ile ilişkilendirilebilir. (deliryum, demans, paranoid şizofreni, duygudurum bozuklukları, depresyon, bipolar bozukluk, narsistik kişilik bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, borderline, hipokondriyak)
Özellikle dikkatli olmalısınız, çünkü bazen aşırı paranoya, şizofreni teşhisine yol açan bir semptom olarak kabul edilebilir.
Ne yazık ki paranoyayı tedavi etmek çok zordur çünkü etkilenen kişi hasta hissetmez, kendini asla sorgulamaz ve her şeye karşı temkinlidir. Psikoterapinin ancak hasta tedaviyi kabul ederse etkili olabilmesinin nedeni budur. Bu durumda uzmanın beyindeki fonksiyonel bozukluğu hastaya göstererek ve ona durumu açıkça anlatarak hastaya ulaşması çok önemlidir.
Yazar notu: Paranoyak biri ile yaşamakBir paranoyak kişinin tedavi arama iradesine sahip olması nadirdir. Bu nedenle çevrenin rolü önemlidir. Ancak, paranoyak bir insanı rahatlatmak kolay değildir. Onu sakinleştirmek için, narsistçe tanınmasını sağlamalısınız ve hepsinden önemlisi asla onunla çelişmemeli veya ona yalan söylememelisiniz.Paranoyak bir kişiliğe güven vermek çok fazla enerji gerektirir ve çevrelerindeki insanlar dikkate alınması gereken kırılgan bir psikolojik dayanıklılık sahibi olurlar. Bu nedenle, sırayla bir psikologdan yardım almaktan çekinmemelisiniz. 🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe |
Kaynak
Hayat bazen karmaşık olabilir ve bir uzman desteği iyi olabilir. İlişkiler, stres, kariyer çıkmazları, sorular... Wengood'da uzmanlara online danışabilirsin.

Kendinizi yorgun, endişeli veya bazen kaybolmuş mu hissediyorsunuz? Hayat inişli çıkışlı bir yolculuktur ve psikolojik zorluklarla karşılaşmak oldukça doğaldır. Burada, duygularınızı anlamanıza ve iç huzurunuzu bulmanıza yardımcı olacak içerikler sunuyoruz.

Stres, hayatın doğal bir parçası olsa da, kontrol edilmediğinde zihinsel ve fiziksel sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Peki, stresin belirtileri nelerdir ve nasıl başa çıkabiliriz? Wengood'un bu köşesinde, stresin etkilerini anlayıp, daha dengeli bir yaşam için pratik çözümler keşfedeceksiniz.

Hayatınızda yeni bir sayfa açmak istiyor ya da hayata yeniden başlamak mı istiyorsunuz? Peki yeni kararlar almak ve hayata sıfırdan başlamak için hazır mısın? Yeniden doğmak herkes ister, ancak yapmak istediklerimizi gerçekleştirme cesaretini hepimiz gösteremiyoruz. E, tabii kolay sorular beklemez insanı. Hayatınıza yeniden başlamak için önce hangi adımı atacağını bilmek ve ne yapmak istiyorum sorusunun cevabını keşfetmiş olmak gerekir. Amacımız, feleğin çarkını şaşırtmak niyetinde olan sana motivasyon ile ilgili sözler sıralamak değil. Yeniden başlamak ve yeni hayatını şifayla, sağlıkla donatmak isteyen insanların ortak kaygı, korku, duygu ve yol haritalarını incelemek.

Yeter! İmajının incinmesine, sürekli olarak manipüle edilmeye ve kendini aşağılık veya suçlu hissetmene bir dur de artık! Otoriter yüksekten bakan, her şeyden sizi sorumlu tutan, burnu büyük ve yalancı kadın veya adamlardan kendini korumanın vakti. Narsist sapkınlık kişiliklerin özellikleri arasında son derece toksik olan şey “manipülasyon”. Bu hem psikolojik, hem de duygusal istismar devam ederken ne olursa olsun kurban bir süre ne olduğunu anlayamaz ve karşı karşıya kaldığı narsist sapkının masum olduğunu düşünür. Zorlandığın ve incindiğin gerçeğini yok sayma. Kendine ve hayatına sahip çıkıp dizginleri eline almaya hazır mısın? Narsistlerin sonu adlı film başlıyor!

Bir narsistle nasıl baş edileceğini öğrenmek zordur çünkü narsistler empatiden yoksundur, aşırı övgüye ihtiyaç duyarlar ve kendileriyle ilgili abartılı imajlara sahiptirler. Genellikle aldatıcıdırlar ve kendileriyle geçinmeyi neredeyse imkansız hale getiren derin güvenlik açıklarına sahip olurlar. Bir narsistle mücadele etmenin anahtarı yüzleşmekten kaçınmak, etkileşimleri kısa tutmak ve mümkün olduğunda mesafeli bir ilişki kurmak!

Bazı durumlarda görüyoruz ki toplum ruh sağlığı tehdit altında iken günümüzde konuşmamız gereken en önemli olumsuz duygulardan biri öfke duygusu 😡. Çünkü öfke hem kişinin kendine zarar verebilir, hem de başkasına zarar verebilir. Maalesef kontrol etmede en çok zorlandığımız öfke duygusu ne şekilde ifade edileceğini bilmediğimizde bizi ve başkalarını zor durumlara sürükleyebiliyor. Öfkenizi kontrol etmekte zorlandığınızı düşünüyorsanız doğru yerdesiniz! Online terapi niteliğinde bir makale kaleme aldık!

Terk edilme korkusu bazı insanların birini kaybetme düşüncesiyle karşı karşıya kaldıklarında yaşadıkları sürekli korku ve kaygı hali ile tanımlanır. Bunu yaşayan kişi bile bunu farkında olmayabilir ancak tartışmasız en yaygın ve zarar veren korkulardan biri. Terk edilme korkusu yaşayan kişiler, ilişkilerini etkileyen davranış ve düşünce kalıplarını sergileme eğilimindedirler ve bu durum hem kişi açısından hem de insan ilişkileri açısından olumsuz sonuçlara gebedir.

Çoğumuz psikolojik sorunlarını sosyal çevremiz ile paylaşarak hafifletmeye çalışıyoruz. Fakat sosyal destek yeterli olmayınca uzman psikologlara yolumuz düşüyor. Psikolojik destek almak istiyorsunuz ama özel muayene ücretleri nedeniyle bir danışmana gitmekten çekiniyor musunuz? Ücretsiz olarak psikolojik destek almak mümkün mü diye araştırdık ve bir liste hazırladık.

Hayatınızı başkalarının sizin hakkındaki fikirlerine abartılı bir önem vererek geçirmek istediğinize emin misiniz? Beğenilme arzusu, başkalarını memnun etmek için duyulan bu aşırı dürtü, derinlerde ciddi bir eksikliğin göstergesi olabilir. Başkalarını memnun etmek için mi yaşıyorsun? Kabul görmek için herşeyi yapıyor ve hayır demekte zorluk mu çekiyorsun? Onaylanmaya neden bu kadar ihtiyacınız var? Kendinizi bu dürtüden nasıl kurtarırsınız?

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!
Kendi iç sesinizi dinlemeyi öğrenmek ve duygularınızı anlamak, en doğru kararları verebilmek için çok önemli! Kendi eğilimlerini, içsel gücünü, döngülerini veya engellerini keşfetmek için uzmanlarla görüşmek size iyi gelebilir.
🌟 Yaşam koçları ve spiritüel danışmanları keşfedin! 🌟

Bu bölümde, Wengood psikoloji uzmanlarının görüşlerinden faydalanarak kendini daha iyi anlamana ve psikolojik iyi oluşunu güçlendirmene yardımcı olacak bilgiler paylaşıyor. Kendi iç dünyanı tanımak ve bilinçli adımlar atmak için uzmanların önerilerine göz atmaya ne dersin?

Psikoterapi, bireylerin duygusal ve zihinsel problemlerle başa çıkmalarına yardımcı olur. Bir uzman rehberliğinde yapılan bu süreç, kişinin yaşam kalitesini artırır. Günümüzde depresyon, anksiyete, stres, özgüven eksikliği gibi konularla ilgili birçok terapi yöntemi mevcuttur. Hepsi ve daha fazlası Wengood'un bu köşesinde!

1992 yılından beri Dünya Ruh sağlığı federasyonu tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Ruh sağlığını genel insan sağlığından ayrı düşünemeyiz. Çünkü iyilik hali, bedensel ve ruhsal sağlığın bütününe bağlıdır. Ruh sağlığının önemini anlamak sadece kişiler için önem teşkil etmez, toplumun refahı için de oldukça önemlidir. Mental sağlığımıza dair bilmeniz gereken her şey bu makalede!

"Pozitif düşünmenin gücü sayesinde..." ile başlayan cümleler size hep abartılı mı geldi? Belki de "olumlu düşün ki olumlu olsun" anlayışı hakkında biraz ciddi bilgi okursanız fikriniz değişir. Zihin güçlü bir araçtır çünkü bakış açımızı belirler. Sadece pozitif düşünme alışkanlığı bile olumsuz duyguları olumlu duygular ile değiştirebilir, ruh ve beden sağlığınızı ve sosyal ilişkilerinizi iyileştirebilir. Tüm bunlar sizi hayatın akışına güçlü şekilde bağlar ve mutlu bir insan yapar. Olumlu düşünmek, kusurları reddetmek değil, onları birer iyileşme fırsatı olarak görmek demektir. Bu sefer bir yaşam felsefesi olarak pozitif düşünme alışkanlığının işlevselliği ve kazanımı üzerine konuşacağız.

Duygusal detoks, kendinize dikkat ederken duygularınızı kabul etmenizi sağlar. Evet, gene bir detoks diyorsunuz ancak, bu yöntem duygularınızı sakinleştirmenin ve zihninizi netleştirebilmenin bir yolu... Kısacası, umut vaat eden bir yolculuk…

Bilimsel araştırmalara göre, yoga depresyon tedavisinde tamamlayıcı ve destekleyici bir uygulama olarak kabul ediliyor. Antidepresanların yetersiz kaldığı yerde bizim yaşam alışkanlıklarımız devreye giriyor. Kısacası tıbbi tedavi yöntemlerini doğal alternatifler ve sağlıklı yaşam pratikleri ile destelemek gerekiyor. Bunun nedenini detaylıca anlattıktan sonra, serotonin ve dopamin düzeylerini artırdığına, beyin gelişimini iyileştirdiğine inanılan dört yoga pozunu paylaşacağım: Kedi Duruşu (Bidalasana), Yarım Kelebek Duruşu (Janu Sirsasana), Ağaç Duruşu (Vrksasana) ve Ayakta Öne Eğilme (Uttanasana)!

Paşa oğullar ve prenses kızlar! Çocuklarımıza özgüven aşılayalım derken acaba onları yalnızlaştırıyor olabilir miyiz? Özgüvenli ve ayakları yere basan birer yetişkin olmaları için aileler onlara her şeyi vermeye hazır. Akran zorbalığı, aşırı özgüven ve çocuklarımızın kendilerini dünyada tek sanarak büyüyor olması... Psikolojik danışman Şeyma Sert, bu soruların cevabını arıyor ve bir narsist yetiştirmek ile özgüvenli birey yetiştirmek arasındaki farka değiniyor.

Bebeklerin gece beslenmeleri azaldığında, uyku düzenlerinde de değişiklik olabiliyor. Özellikle doğum sonrası, uyumak için çok az zaman bulabilen anneler için, bebeklerde uyku düzensizliği gerçek bir problem haline dönüşebiliyor. Bebeklere uyku eğitimi; çocuğa kendi kendine uyumayı öğretmek demek. Uyku eğitimi alan bebek, geceleri rahat ve kaliteli bir uyku uyuyabilir ve kendi kendilerine uykuya dalabildikleri için, anne de kendine daha fazla vakit ayırabilir. Peki uyku eğitimi şart mı? Bebeğinizi ağlatmadan ona uyku eğitimi vermek mümkün mü? Psk. Dan. Şeyma Sert, kendisine uyku eğitimi hakkında en sık sorulan sorulan soruları yanıtladı.

Kendinizi iyi hissetmek için bir dizinin karşısına geçip düşünmemeye çalışmak yerine şükran günlüğü tutun! Bu ritüel sayesinde hayata bakış açısı ve yaşanmışlıkları değerlendirebiliyorsun. Yaşamın iyi yönleri de var. Bu güzellikleri farkına varmak ve hayatınızı daha pozitif yaşamak istiyorsanız size şükran günlüğü edinmenizi tavsiye ederim.

İçinde bulunduğumuz ruh halini nasıl anlarız? Üzüntü, depresif hal, sürekli ağlama isteği, kendini değersiz hissetme, yalnızlık hissi, enerji ve motivasyon kaybı. Artık kendinizi tanıyamıyor ve olumsuz duygularınızı anlamakta zorluk mu çekiyorsunuz? Depresif miyim, yoksa gerçekten depresyonda mıyım, nasıl anlarım? Bu sorunun cevabını kendinize verebilmeniz için depresyon nedir, belirtileri nelerdir anlamak gerekir. Durumunuzu iyi analiz ettikten sonra kendinize nasıl yardımcı olabileceğinizi bulabilirsiniz. Bu yüzden depresyon hastalığının sınırları ve depresyonun fiziksel belirtileri hakkında daha detaylı bilgi için depresyon testi niteliğinde bu makaleye bir göz atmanızı tavsiye ederiz.

Kimi zaman çevremizde, kendini her şeyin merkezinde gören, eleştiriye kapalı ve üstünlük hissiyle hareket eden insanlarla karşılaşırız. Bu davranışlar sadece bir kişilik özelliği mi, yoksa altında yatan daha derin psikolojik bir durum olabilir mi? İşte bu noktada “megalomani” kavramı devreye giriyor. Bu yazıda, megaloman kişilik özelliklerini, megalomaninin psikolojik kökenlerini ve bu durumla başa çıkma yollarını ele alacağız.

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

"Sakin ol. Nefes al. Ben buradayım!" Bu sözleri, baskı çok fazla olduğunda ve her şey cehenneme dönüştüğünde duymak kime iyi gelmez? Kelimeler her şeyi hemen çözmez, ama yardımcı olurlar ve her şeyden önce yatıştırmaya yeterli olurlar! Gülümsemeye ve güveni yeniden kazanmaya ihtiyaç duyduğumuzda etrafımızdan gelen moral mesajları hiçbir zaman kötü bir fikir değil! Zor zamanlar geldiğinde, hepimizin tıpkı bir dostun sarılması gibi bir cesaret verici mesaja ihtiyacı vardır. İşte en güzel mesaj örnekleri ve moral verici sözler!

Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!

Filosofların sözleri bazen tek bir cümleyle hayatımızı değiştirebilir! 💡 Düşünmeye, sorgulamaya ve kendimizi keşfetmeye teşvik eden bu alıntılar, hayatın anlamı, mutluluk, başarı ve insan doğası hakkında bize rehberlik ediyor. Eğer içsel bir yolculuğa çıkmak, motivasyonunuzu artırmak veya sadece biraz ilham almak istiyorsanız, doğru yerdesiniz! İşte tarihin en büyük filozoflarının en güçlü 25 sözü… ✨ En çok hangisi sizi etkiledi, yorumlara bırakmayı unutmayın! 💭

Sezen’in dediği gibi “Yaşamak dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret.” Bize öğretilen zaman, hayatımızın 3 ana bölümden oluştuğunu söyler. Geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zaman. Fiziksel olarak, hiç kimse, hiçbir şey, hiçbir zaman geçmiş veya gelecekte olmaz. Mütemadiyen şimdiki zamanda yer almaktadır, ancak zihin diğer zamanlarda da yaşayabiliyor. Hatta, bu yüzden bulunduğun anı yaşayamamak kaçınılmaz. Sen, sen ol, anı yaşa, anda kal! 🤗Neden mi? Önemli olan andan keyif almak çünkü! Anı yaşamak ile ilgili sözler kısa da olsa motivasyon kaynağı olacak!

Dipsomani, çoğu zaman alkol bağımlılığıyla karıştırılan, ancak psikolojik kökenleri çok daha derin olan bir dürtü kontrol bozukluğudur. Peki, dipsomani nedir? Belirtileri nelerdir? Ve en önemlisi, bu durumla nasıl başa çıkılır?

“Yaratıcılık doğuştan mı gelir, yoksa geliştirilebilir mi?” 🤔 Birçok ebeveynin aklını kurcalayan bu sorunun cevabı aslında oldukça net: Yaratıcılık geliştirilebilir bir beceridir. Özellikle okul öncesi dönemde çocukların hayal gücü sınırsızdır ve doğru yönlendirmelerle bu potansiyel harika sonuçlara dönüşebilir. İşte tam da bu noktada devreye Scamper tekniği giriyor. 🎯

Bu makaleyi beğendiniz mi?
Daha fazla bilgi almak ister misiniz 🤔 ?
Doğrudan yazara yazınBanu Karadeniz, Psikolog !
Banu Karadeniz'e bir soru sor
Düşüncelerinizi paylaşmak ister misiniz? Yorum bırakın