"Y kuşağı" kendini boşlukta hissediyor!

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Kendinizi haberleri izlerken veya 90’lar magazini ile ilgili referanslar verirken buluyorsanız, şüphesiz Y kuşağının bir parçasısınız. 1980-1995 arasında doğanlar, yani, Y kuşağı, Y jenerasyonu, veya Milenyumlar olarak anılan demografik sınıf, genellikle, aşırı hassas, beklentisi yüksek ve tembel veya sabırsız olmakla eleştiriliyoruz. Y kuşağı üzerine “kayıp nesil” tartışmaları yapılırken, ben bugün sayıları 25 milyon civarında “bir zamanlar kurmuş olduğu hayalleri unutturulmuş” gençlerin neden bu kadar kayıp ve kopuk hissettiğimizi açıklamak için buradayım.

"Y kuşağı" kendini boşlukta hissediyor!

Baby Boomer’lar, ve X kuşağı güçlü iş ahlakları, bağımsızlıkları, özgüvenleri ve mücadele ruhları ile tanınırken, Y kuşağı tam tersi olarak damgalanıyor. En iyi eğitimleri almamıza, en iyi dilleri konuşmamıza ve Taksim’in eski sokaklarında sanat, eğlence ve sosyal hayattan beslenebilmiş bir nesil olmamıza rağmen, bu şekilde resmedilmiş olmak, bizi önceki nesillere göre şanslı yapmadı. Onlarla aynı koşullara sahip olamadık.

Aslında, üzücü gerçek şu ki, Y kuşağının depresyon, anksiyete ve tükenmişlik hissi gibi ruh sağlığı sorunlarından muzdarip olma ihtimali diğerlerine göre çok daha yüksek. Aşağıdaki nedenler Y kuşağının neden tükenmişlik hissettiğini açıklamaya yardımcı olabilir.

😕 Y kuşağı kaybolmuş hissediyor, çünkü…

1) Finansal güvenceleri yok 💵

2022 yılında Y Kuşağının sadece% 35.8’inin evi var – bu da aynı yaştaki Baby Boomers’tan daha düşük (% 48.3). Finansal güvence, Y kuşağına ait çoğumuz için yabancı bir kavram gibi görünüyor. Ebeveynlerimiz ve büyükanne veya büyükbabalarımız maaşları ile aile geçindirip, ev, araba sahibi olabilirken, bizim servetimizi bırakın katlamak korumak ile ilgili bile kaygı yaşıyoruz. 

Ayrıca, Y kuşağının yüzde 83'ü gelir dağılımı adaletsizliğine inanıyor. Birçoğumuz, genellikle nefret ettiğimiz işlerde saatlerce çalışmamıza rağmen, genellikle maaş çekinden maaş çekine geçiniyoruz. Bugün gençlerin kara gün için para biriktirme lüksü yok ve hayat pahalılığının sürekli artması gözlemlenirse, ev sahibi olmak uzak bir hayal gibi görünerek bizi çok pahalı ve küçücük apartman daireleri kiralamaya zorluyorlar. Zaten kuş kadar kalmış maaşlarımız, bu hayat pahalılığı karşısında finansal güvence sağlamıyor.

🔗 İşimi sevmiyorum ama çalışmak zorundayım!

2) Öğrenci borçlarıyla dolular 🎓

ÖSS diyince aklınızda bir şeyler canlanıyor ise, muhtemelen öğretmenlerinizin üniversiteye gitmenin ve eğitimin kutsal gücüne dair nutuklarını dinlemişsinizdir. Üniversite bitince işsizlik riskini ise yüksek lisans derecesi ile ertelemiş olmanız gerekir. Askerliği ertelemek amacıyla yapmadıysanız tabii... 

Görünüşe göre üniversitede okumak ve kendinizi geliştirmek için ailenizin harcadığı tonlarca para, veya uğruna çok çalıştığınız o çerçeveli sertifika ve diplomalar, alacağınızı sandığınız  o yüksek maaşlı işi bulmak için yeterli değilmiş. 30 yaş krizi ile uğraşırken bu gerçek ile yüzleşmek hiç kolay değil! 

Geriye dönüp bakıldığında, yahu ben neden “işletme” okumadım diye sordunuz ve üniversite muhtemelen olması gerekeni değil, ömür boyu ödemek zorunda kalacağınız öğrenci kredisi borcunu ödemek için okundu!

3) İş piyasası hiç bu kadar zor olmamıştı 👩🏻‍💼

2022 yılında, Y kuşağının %21’i geçen yıl içinde iş değiştirmeyi istedi! Aramızdaki en kalifiye olanlar bile şu anda asgari ücretli işlerde çalışıyor çünkü iş piyasası art arda küresel darbeler aldı (Teşekkürler Coronavirüs! Teşekkürler Enflasyon canavarı! ).

Y kuşağı kendi alanlarındaki işlerde daha şanslı olsalar da, fikir birliği şöyle: her gün süslü aşırı parlak ofisinize girip size ödeme yapılan düşük ücretlerle, mesai ve haftasonu dinlemeden çalışma zorunluluğu ile karşı karşıya olduğumuzdur. Ne de olsa, “bütçe” genç bir yetişkinin beklemeye hakkı  olmayan bir şey! Düzgün maaş beklediğimiz ve hırslı insanlar olmadığımızda iş hayatı bizim için çok parlak değil.

🔗 İşyerinde mutsuzluk ve nedenleri 

🔗 Y Kuşağı, nedir? Y kuşağı “çalışan” özellikleri nelerdir?

4) Gelecek hiç bu kadar belirsiz olmamıştı 🔮

İklim değişikliği, küresel salgınlar, sosyal huzursuzluk ve işsizlik kaygısı… Adını siz koyun ama bu durum tüm dünyayı kesinlikle ele geçirdi! Üzücü gerçek şu ki, geleceğimiz hiç bu kadar sallantılı olmamıştı, bu da gençler arasında kaygı ve depresyona neden olmak için mükemmel bir formül çünkü sonuçta, gelecek yıllarda sonuçlarla yüzleşeceğiz.

2022 yılında, Y kuşağı 28 ila 42 yaş aralığında ancak sadece % 40’ı ebeveyn. Eko anksiyete nedeniyle, kimimiz anne-baba olmak istemiyor, kimimiz satın alacağı yazlığın bir gün yanıp kül olacağına inanıyor! Emeklilik yatırımı mı? Benim yaşlılığıma acaba sosyal devletler kalacak mı?!

5) Beklentilerini karşılayamıyorlar 🙏

İnternetten görüp harika olacağını düşündüğünüz bir şeyi hevesle satın aldıktan sonra tam bir hayal kırıklığı olduğu ortaya çıktı mı? Y kuşağı da hayatları ile ilgili böyle hissediyor. Bir zamanlar, kendilerini hazırladıkları veya öğrendikleri hayattan çok daha farklı koşullardalar. Hayata bakış açıları hayal kırıklıkları ile dolu. 

Hiçbir şey diğer insanların iddia ettiği kadar iyi görünmüyor. İster profesyonel ister özel hayatımızda olsun, sürekli olarak bir şeyleri kaçırıyormuşuz gibi hissediyoruz ama bunun ne olduğunu tam olarak anlayamıyoruz. Boşlukta hissetmek ve motivasyon eksikliği yaşamak işten bile değil!

6) Sıkışmış hissediyorlar 🚧

Çıkmaz sokağa saplanmış iş hayatı, toksik ilişkiler, sosyal medyanın insanı kendisine yabancılaştırması, ve beklentiler yerine zorunluluklar içinde geçen bir hayat. Korkunç apartmanlara saplanıp kalmak, arkadaşlarla tatil veya sosyal hayatın lüks olması…

Evet, çoğumuz için gerçek bu ve Y kuşağının  hayatlarının çoğu noktasında neden bulundukları yerden memnun olmadığını açıklamakta yetersiz kalıyor.

🔗 Asla tatmin olmuyorum, peki ama neden?

7) Hedefleri ulaşılamaz görünüyor 🫰

Her şey kontrolümüzün dışında görünüyor ve çoğumuz, başarı için gerekli araçları asla elde edemeyeceğimiz bir sistemin içine sürüklendiğimizi hissediyoruz. Mali durumumuz neredeyse felaket, bu da bu kapitalist toplumda en ufak bir ümide sahip olmayı oldukça imkansız kılıyor.

8) 🚶🏻‍♀️ Yalnız hissediyorlar 

Muhtemelen söyleyeceklerimden daha paradoksal bir şey yoktur, ama yine de yapalım. Sosyal medya sayesinde hiç bu kadar birbirimize uzak olduğumuz bir dünyada, kendimizi hiç olmadığı kadar yalnız hissediyoruz. TikTok, Twitter, Instagram ve Youtube çağında, duygularımızı gerçekten iletmek, diğerleri ve doğa ile temas etmek yerine hayatımızdan zevk almaktansa boş boş ekrana bakarak ve influencerları veya birbirimizi kıskanarak zaman harcıyoruz.

🔗 Yalnızlık ve boşluk hissi: nasıl başa çıkmalı?

Deloitte, 2021 Y ve Z Kuşağı Araştırması

Türkiye dahil toplam 45 ülkede Y kuşağından 14 bin 655, Z kuşağından 8 bin 273 kişi ile gerçekleştirilen araştırma, katılımcıların enerjilerini;

  • siyasi katılımı artırmak,
  • harcamaları ve kariyer seçimlerini değerleriyle uyumlu hale getirmek
  • kendileri için önemli olan toplumsal konularda değişimi yönlendirmek

gibi anlamlı eylemlere kanalize ettiğini ortaya koydu.

Yani, bence aslında Y kuşağı olarak aslında aldığımız eğitim ve donanım sonrasında “vasıflı ama tükenmiş” bireylerden ibaret değiliz! Hepimiz dünyayı daha güzel bir yer yapmak için gerekli heves ve dünya görüşü ile doluyuz ancak hayallerimizi gerçekleştirecek ortam ve koşullar bizden çalınmış gibi görünüyor.

Yazar notu: Kayıp ama iyi hissetmek istiyor

Y kuşağının çoğu sürekli olarak kendi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalsa da, özellikle ruh sağlığına değinirken, konu iyileşmenin yolları olduğunda en açık fikirli nesil onlar.

Gerçekten de, Y kuşağı, terapi ve danışmanlık fikrine, diğer herhangi bir nesile göre daha fazla açık, sonuçta yardıma ulaşmakta utanılacak bir şey yok! 😉


🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak

Independent Türkçe

Deloitte, 2021 Y ve Z Kuşağı Araştırması

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi...

En yeni makaleler

Narsist ebeveyn özellikleri | 10 özellik

Narsist bir ebeveynle büyümek bir çocuk olarak başa gelebilecek en kötü şey. Narsist kişilik bozukluğuna sahip insanlar anlayışsız, bencil, ve manipülatif olurlar. Sonuç olarak bir çocuğa büyüme yolculuğunda eşlik edecek yetişkin özelliklerine sahip olduklarını söylemek zor. Narsist ebeveyni olan çocuklar bir gün yetişkin olduklarında narsistik istismar yaralarını (aşağılanma, utanç, düşük benlik saygısı vb.) şüphesiz ruhlarında taşımaya devam ediyorlar.

Narsistle ilişkide terk etme evresi | Narsist ilişki döngüsü

Bir narsistle uğraşırken anlamanız gereken en önemli şey şu; narsist kişilerin ilişkilerde tekrarladığı bir kısır döngü vardır. Narsist kendi yaşamak istediği hikaye için uygun kurbanı seçer ve kontrolü elinde tutmak için karşı tarafı manipüle eder. Yani kendinizi sorgulamayı artık bırakabilirsiniz. Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler sürekli olarak yeni bir av arayışı içindedir ve kriterlerine uyan birini bulduklarında siz narsistle ilişkide terk etme evresi ile tanışırsınız.

Yalnızlık sözleri: Yalnızlığa dair söylenmiş 10 söz

Yalnızlık, kimisine göre biraz kendi kendine kalmak kimisine göre kendinle yüzleşmek zorunda kalmak demek. Yalnız olduğunu düşünüyorsan, yalnız değilsin! Çoğumuz zaman zaman günlük yaşantımızı devam ettirsek de insanlardan uzak, kimse yokmuş, ve boşluktaymışız gibi hissedebiliyoruz. Yalnız olmaya dair söylenmiş sözler sayesinde etrafımızı saran boşluk hissi ile yüzleşmenize yardımcı olmaya geldik! Kelimelerini nasıl seçeceğini bilen büyük düşünürlerin sözlerini bir araya getirdik!

Birini nasıl unuturum? | 8 ipucu!

Eski sevgiliyi unutmak her zaman kolay olmuyor. İnsan ilişki sırasında bir gün biteceğini hiç düşünmediğinden, ayrılığı yönetmek sandığımız kadar kolay olmuyor. Alışkanlıklar, anılar, cep telefonunuzdaki mesajlar, gittiğiniz yerler, gerçekleşmemiş ve yarım kalmış planlar, acı verici birer unsur olarak zihnini meşgul ediyor. Peki neler olup bittiğini nasıl unutacaksınız? Eski sevgiliyi unutmak için bir formül yok mu? Maalesef birini aklımızdan söküp atmanın sihirli bir formülü yok, çünkü duygular eninde sonunda yaşanmalıdır ve etkileri ancak zamanla azalır. Yine de unutma sürecini hızlandırmak için ipuçları var!

İş psikolojisi : nedir ve ne işe yarar?

Kurumsal dünyada hala çok az bilinen iş psikoloğu, genellikle bir danışman ve koordinatör ile eşleştirilebilir. Görevi genel olarak dinleyici ve danışman olmak iken, kapsamı aslında çok daha geniş. Peki iş psikolojisi nedir ve ne işe yarar?

İlişkiden sıkılmak | Benim neden uzun ilişkim yok?!

En uzun ilişkim mi? Toplasan 2 yıl. Sanki ebediyen tatminsiz kafamın üzerinde bir lanet dolaşıyormuş gibi, ilişkilerden çabucak sıkılıyorum. El ele tutuşma, öpüşme, koklaşma derken, kötü zamanlamalar ve erken keşfedilen hatalar sonucu umutsuzluk rutinine dönüp duruyorum. İlişkilerden çabuk sıkılmak neden kaynaklanır? Uzun ilişkilerde tutunamamak gerçekten bir problem mi?

Eski sevgiliden arkadaş olur mu? | Eski sevgiliyle arkadaş kalmak

Eski sevgililik garip bir ilişki dinamiği, yönetmesi zor. Bizi herkesten daha iyi tanır, hayatımızın bir parçasıdır ve ayrılık kararı verdikten sonra birbirimizi bir daha göremeyeceğimizi, konuşmamamız gerektiğini söylemek her zaman kolay olmuyor. Alışkanlıklardan kopmak zorlayıcı bir fikir olmuştur hep. Hal böyle olunca "eski sevgili ile arkadaş kalmak" sorunsalı tam karşımızda! Eski sevgili ile arkadaş kalmak ayrılığı daha az şiddetli hale getirebilir mi? Ayrıldıktan sonra yakından veya uzaktan iletişim halinde olmak ne kadar doğru? Eski sevgili ile arkadaş kalmak, bazıları için olgunluk belirtisi bazıları içinse büyük bir hata. Bu soruya cevap arıyoruz! Eski sevgiliden arkadaş olur mu?

Flörte sorulacak sorular | Aşık eden 36 soru!

Flörte sorulacak sorular nelerdir? Film izlemeyi sever misin? Yemeğe gitmekten hoşlanır mısın? Daha yaratıcı ve işlevsel sorular var! Yeni tanıştığın biri ile uyumlu olup olmadığını anlama şansın olsaydı, hoşuna gitmez miydi? İster inanın ister inanmayın, bu 36 soruyu keşfetmek oldukça ilginç! Psikoloji profesörü Arthur Aron tarafından yapılan bilimsel bir araştırma, iki yabancı arasındaki yakınlık derecesinin bazı sorularda hızlandırılıp hızlandırılamayacağını araştırmış. Bu araştırmadan yola çıkarak yeni tanıştığın birine ilk buluşmada sorulacak sorular listesi hazırladık!

Mükemmel anne ve baba yok! Merak etme ve sakin ol.

Pozitif ebeveynlik üzerine okuduğum 18 kitap sonra, kendimi kıyafetlerim yeşil püre ile kaplı, elimdeki kaşığa elinin tersiyle vuran bebeğime çığlık atarken buluyorum. Bir anne olarak, otomatikman kendimde bir sorun olduğunu düşündüm. Yetersizlik hissi, mükemmel annelik, mükemmel ebeveyn sendromu. Bir gün kendime dur dedim, ve biraz bırakmaya karar verdim. Mükemmel ebeveyn değilim, olamıyorum… Ama, hem kendim ile hem de çocuğumla sağlıklı bir ilişki kurmaya bıkmadan çabalıyorum!

BDSM rehberi | Güven ve köle - efendi arasında protokol

BDSM'nin sadizm ve mazoşizm tarafında patoloji ile ilişkili olduğuna dair gelişmiş yaygın inançlara bir tepki olarak BDSM topluluğu zaman içinde kendi içerisinde protokoller geliştirmiştir. Toplumun diğer kesimlerinden BDSM yaşam şeklini benimseyenlere karşı en sık yapılan suçlama, "şiddet" uygulandığı yönünde. Bu yüzden güvenli BDSM rehberi hazırladık. Güvenlik ilkeleri veya protokoller ve tabii güvenli BDSM sahnesi için bilmeniz gerekenler...

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest