Böyle bir dünyaya çocuk getirmek? #Eko-anksiyete

tarihinde Yudum , Wengood yazarı tarafından güncellendi

“Bu dünyaya gerçekten bir çocuk getirmek istiyor muyum?”. Bu, pandeminin başlangıcından beri kendime çok sık sorduğum bir soru. Medyayı dinlediğinizde gelecek çok pembe değil, bu yüzden, çocuk sahibi olmak konusunda şüpheliyim. Aynı zamanda, ekolojik tarafım bunun gezegen için kötü bir fikir olduğunu söylüyor. İklim değişikliğinden dolayı, yaşadığımız dünyayı bekleyen tehlikeye karşı korku, kaygı ve endişe gibi duygular arasında bir yerde dururken, niye çocuk sahibi olmaktan çekiniyorum sorusunun yanıtını eko anksiyetenin tanımında buldum. Eko anksiyete ile başa çıkma yolları...

Böyle bir dünyaya çocuk getirmek? #Eko-anksiyete
Özet

En ekolojik jest, bu dünyaya bir insan katmamak

2050'de Dünya'da yaklaşık 9,8 milyar olacağız 🤯. Bildiğimiz gibi, dünya nüfusu giderek artıyor. Sorun şu ki, ne kadar çok olursak, karşılamamız gereken ihtiyaçlar da o kadar fazla olur. Bu da fosil yakıt tüketimini ve dolayısıyla CO2 emisyonlarını artırarak küresel ısınmayı hızlandırıyor. İnsanlara harekete geçmelerini söyleyip iklim krizi ile ilgili neler yapabileceklerini anlatmaya çalışırken, sürekli gelen “ne zaman çocuk sahibi olacaksın?” sorusu sonucunda yaşanan kaygı anlatılmaya değer diye düşündüm ve bu yazıyı yazdım.

Kendime bu Dünya'ya artık “daha fazlasını yapamayan” bir insan daha eklememem gerektiğini söylüyorum.

Karbon Ayak İzi

Miras bırakacağımız gezegen

Gezegenin hayatta kalmasına katkıda bulunmak için çocuk sahibi olmaktan çekinmek bir yana, eğer yine de, bir gün anne olmaya karar verirsem, daha başka soruların da olduğunu kendimize itiraf edelim.

Doğal afetlere, buz kütlelerinin erimesine, orman yangınlarının artmasına ve su kaynaklarının kurumasına tanık oluyoruz… Gerçekten de dünyanın kötüye gittiğini görebiliyoruz, mevcut durum bunun kanıtı, ayrıca pandemi döneminde sakin olmasını bilen hamile kadınlara hayranım. Apokolips neredeyse 💥!

Açıkçası, başka bir insana hamile kaldığımız için ortaya çıkan suçluluk duygusu yanı sıra doğacak çocuğun geleceği için de ayrı bir endişe yaşamaya dayanamıyorum. Eğer bir gün anne olursam, çocuğum bana ona nasıl bir dünya bıraktığımı sorarsa, bununla nasıl baş ederim?

🔗 Anksiyete bozukluğum olabilir mi? Anksiyete belirtileri

Yeşil insanlar çocuk sahibi olmaya devam etmeli

Eko-kaygı büyüyen bir olgu, ben bu kaygı ile bir istisna değilim. Ankete göre iklim krizine bağlı olarak etkilenmiş bireyler ruhsal ve zihinsel sağlıkları üzerindeki olumsuz değişiklikleri her geçen gün anlatıyorlar.

İklim krizi ve bozulmaya devam eden ekolojik denge dikkate alınması ve akılda tutulması gereken gerçeklikler, ancak, yaşama sevincimizi de korumak için farklı düşünmek zorundayız.

🌍“Gerçekten çevrecilerin daha fazla çocuğu olmazsa, yeni nesile aktarım ve bilinç olmaz. Sadece ekolojik vicdanı olmayanların çocuk doğuracağı varsayımıyla felakete doğru gidiyoruz. Bu bakış açısı, çocuk sahibi olmaya "hakkım" olduğuna kendimi ikna etmeme yardımcı oluyor, çünkü konu çocuk doğurmayı durdurmaktan çok daha karmaşık.

Çocuklara da düşman değilim! 

Son seyahatimde uçağa binmekten duyduğum vicdan azabı ile devam ederken kendimi giderek daha çok "her şeye düşman oluyor" hissediyorum. Hayatımda zaten birçok ekolojik şey yapıyorum: Artık et yemiyorum, geri dönüşüm yapıyorum, plastik şişeleri hayatımdan çıkardım toplu taşıma kullanmaya özen gösteriyorum vb. Ama başkaları için kendimi hayatı yaşamaktan mahrum etmek istemiyorum. Zaman zaman seyahat etme ya da suçluluk duymadan çocuk sahibi olma hakkına sahip olmak istiyorum 😌.

Gözden geçirilmesi gereken çocuk sahibi olma ve nüfusa bir kişi daha eklememek değil aslında. Daha çok yaşam biçimleri ve tüketim biçimleri önemli. Gezegeni kurtarmanın ve daha fazla çocuk sahibi olmamanın ağırlığını tek başımıza taşıyamayız. Ruh sağlığı açısından tamamen doğamıza ters bir düşünce yapısına adapte olmakla sınanıyoruz. 

Bu konuda içimi ferahlatan ve kendi kendime kurduğum baskıdan beni birazcık olsa rahatlatan Fransız tarihçi ve yazar Jean-Baptiste Fressoz ekoloji ve demografiyi çözmenin gerekli olduğunu ve; “küresel ısınma, bu gezegendeki insan sayısıyla değil, onu kullanma biçimleriyle bağlantılı”, diyor.

Eğitim en öncelikli politika olmalı

Umarım Çin'in yıllardır olduğu gibi tek çocuk politikası ortaya çıkmaz. Olay, gelecek nesli eğitirken kişisel özgürlüğümüzü ve bireysel onurumuzu korumaktan geçiyor. Bu nedenle, uyanık ve bilinçli bir zihin tutmak için yalnızca biz değil, aynı zamanda torunlarımızla da yapmak için kendimizi sürekli olarak eğitmeliyiz. Daha sağlıklı bir dünyaya sahip olmamızın yolu toplumu derinden değiştirmektir. Alışkanlıklar toplumsal zeminde değişime gitmeli.

Çocuk, onu çevreleyen toplumun yansımasıdır: aşırı tüketim toplumunda aşırı tüketici, sorumluluk hisseden bir toplumda sorumluluk sahibi bir birey olacaktır. Verilecek örnek bu nedenle tek esastır 💪.

Kendini yaşamaktan alıkoyma

Özellikle çocuklar ekolojik yaşama, yetişkinlerden çok daha hızlı adapte olabiliyorlar. Ne demişler ağaç yaşken eğilir. Bir gün hamile olursam da, annesi olarak çocuğuma nasıl bilinçli tüketmesi gerektiğini ve ekolojik dengenin nasıl işlediğini anlatacağım.

Bundan 30 ya da 50 yıl sonra dünyanın nasıl olacağını bilmiyorum. Kimse bilmiyor, ama insanlık her zaman uyum sağlayabildi. Umarım işler düzelir. Her şeyden önce, özellikle çocuk sahibi olmak gibi tamamen bireysel ve mahrem bir projeyle ilgiliyse, karamsar düşünceler ile kendime “yaşamayı yasaklamayı” bırakmalıyım 🌿.

🤩Bu makaleler de ilgini çekebilir! 

🔗 “İşimi sevmiyorum, ama çalışmak zorundayım” | Peki, yalnız mısın?

🔗 Neden pozitif düşünemiyorum? | Hayatı pozitif yaşamak

🔗 Durduk yere ağlamak: Sürekli ağlama isteği neden olur?

🔗 Akışa bırakmak veya akışta kalmak için 10 adım

🔗 Daha iyi bir yaşam için: farkındalık meditasyonu

Yazar notu: Kendine sorular sorman doğal

Sorular sormak normaldir, çocuk doğurmak ve büyütmek büyük bir sorumluluktur.  Çocuğumuz mutlu olacak mı? Hangi dünyada gelişecek? Onun geleceği nasıl görünecek?

😉Unutmayın hayat her zaman yolunu bulur... 👉 Ancak bu tür kaygılarla baş başa kalmamak, sevdiklerinizle konuşmak, mümkünse etrafınızı ilgili ve iyimser insanlarla kuşatmak önemlidir. Kaygılarınızı yenmek için bir psikologla da görüşebilirsiniz.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe


Kaleme alan Yudum , Wengood yazarı

🤩Hayatımı fiziksel ve zihinsel harekete adadım. 🖋️Yazmayı, 💭düşünmeyi, 📖okumayı ve 🔎araştırmayı çok seviyorum. 😺💕🧘‍♀️Kedim ve yoga matım vazgeçilmezim.

Yorumlar

Bu yazı tesadüfen karşıma çıktı, şaşırdım çünkü bunun aynısını düşünüyordum aynı soruları kendime soruyordum, anne olmaya hakkım varmı diye düşünüyordum, belirttiğiniz nedenlerden dolayı bu devire çocuk getirmek fln. Benim gibi düşünenler de varmış

En yeni makaleler

Narsist düzelir mi? Bir narsist değişebilir mi?

Narsist bir insanla tanışıp onu sevmiş bulunduysanız, muhtemelen yukarıdaki soru aklınızdan geçiyordur. Narsist kişilik bozukluğu tanısı olan insanlar empatiden yoksundur, kendisini başkalarından üstün görür. Bu durum, narsistlerle yakın ilişki kuran diğer insanları ruh sağlığı ve duygusal olarak yıpratabilir. Gerçek şu ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bir insanda, toksik özellikler o kadar derinlere işlemiştir ki, değişme ve daha iyi insanlar olma ihtimalleri yoktur. Bir narsistin değişemeyecek olduğunu kabul etmek, ve kişinin kendine bunu itiraf etmesi, kendi psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında bilmeniz gerekenler

Ben OKB olan insanlar arasında değilim, ancak bu oldukça yaygın bir hastalık. Türkiye’de büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmış. Obsesif kompülsif bozukluk sahibi değilim fakat, sevdiğim bir yakınım ile bu sınavı beraber verince, bir yazı kaleme almak istedim. Endişeleri nedeniyle, bir takım şeylerin uzun süre takıntılı bir şekilde kafasını meşgul ettiğine şahit oldum. OKB'yi tanımlayan şey işte budur, bu hislere neden olan anksiyete ve atakları. Peki OKB nasıl tedavi edilir? Obsesif Kompulsif Bozukluğa neler sebep olur? Hadi açıklayalım!

Kendini sınırlamana neden olan inanç kalıpları | 🚫 TOP15

"Ben zaten şöyleyim", "Ben zaten böyleyim", "Ben yapamam...", “Benden olmaz…” Kendi kendini sabote etmene neden olan sınırlayıcı düşünceler, gerçek potansiyelini küçümsemene neden olur. Kendine farketmeden koyduğun bu sınırlar, öz motivasyonunu ve kendini gerçekleştirme girişimlerini engeller. Kısacası, kendin olmanı engeller. Herkesin deneyimi kendine, ama sınırlayıcı düşünce kalıpları az çok aynı. En yaygın 15 sınırlayıcı düşünce ve inançları kendinizden uzak tutmak için önce farkına varın.

Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinme

Hayatın bir noktasında anlamı ve amacı aramaya başlamak. Varoluşsal bir sancı yaşamak için illa “30 yaş sendromu”nun gelmesini beklemeniz gerekmiyor maalesef, ergenlik desem, lise sıraları desem... Gözünüzde canlandı mı? Varoluşsal sancılar sırasında her şeyi sorgulamak mümkün: romantik ilişkileri, iş hayatını ve hatta yaşadığınız evi, neredeyim? ne yapıyorum? Kendini sorgulamak ve hayatla ilgili tüm bu soruları sormak sizi, kararlar almaya ve her şeyi değiştirmeye yöneltebilir. Peki neden bu sancıları yaşıyoruz? Ve varoluşsal sancıların nasıl üstesinden gelebiliriz?... bunları konuşalım!

🥊 Psikolojik savunma mekanizmaları nelerdir?

Herhangi stresli bir durumdan kaçınmak için kendi kendinizi farkında olmadan "kandırıyor" olabilirsiniz. İnsanlar gündelik hayatlarını yaşarken, psikolojik dengelerini koruyabilmek amacı ile çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu savunma mekanizmaları hali hazırda kişinin kötü duygu ve düşüncelerden kaçınmasını, daha az psikolojik gerilimler yaşamasını sağlıyor olsa da, sorunların asıl kaynağı da olabiliyor. Savunma mekanizmaları egonun üzerindeki baskı ile başa çıkabilmek için oluşturulmuş düşünce, tutum ve davranışlardır... En yaygın örnekleri ise; inkar veya yadsıma, erteleme, bastırma, yön değiştirme, yansıtma, mizahlaştırma, somatizasyon vb.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

#Seksizm nedir? Seksist kime denir? 🤷‍♀️ #farkındalık

Cinsiyetçilik, insanları yalnızca belirli bir cinsiyete veya cinsiyete ait olmaları temelinde algılamak ve yargılamak anlamına gelir. Aynı temelde "bireyin ayrıştırılmasını" kapsar. Seksizm günlük hayatımızda her gün karşılaşabileceğimiz bir olgu. Özellikle kadınları hedef alan ayrımcılığı içeriyor olsa da, kavram "cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim ve cinsiyet ifade biçimleri" üzerinden ortaya çıkan bir ayrımcılık biçimini vurgulamaktadır. Kısaca, seksizm, aslında cinsiyetçilik ve kadın haklarının önemini vurgulayan feminist bir yaklaşım, ancak son yıllarda insan hakları temelinde bir eşitlik fikrini savunur. Peki nedir bu seksizm veya seksist dedikleri? Hemen açıklayalım!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest