Covid-19 sonrası ofise dönüş sürecinde biz çalışanları neler bekliyor?
Salgın süresince işler devam etti. Biz çalışanlar; “eh ne güzel işten eve dönmek için yolda harcanan saatler de yok”, “ayrıca esnek çalışma saatlerimiz var”, “Verimli şekilde evden çalışmak da mümkün!” derken çoğu şirket kendine en uygun esnek çalışma modelini uyguladı ve her çalışan kendi evden çalışma ortamını ayarladı.
Şimdi de normalleşme süreci, dolayısıyla T.C. Sağlık Bakanlığı yönetmelikleri, Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği işe dönüş rehberlerine ve çeşitli araştırmalara göre olmak üzere ofisten çalışma devam edebilir diye bir gerçek ortaya kondu. Şirketler çalışanlarını yeni çalışma sistemleri ile bir bir geri çağırmaya başladı.
Evet, uzun süre evden çalışmaya devam eden bir çok çalışan yavaş yavaş iş yerlerine geri dönüşün nasıl olacağını merak ediyor. İş yerim beni çağırdı, ve salgından sonra işe dönmek nasıl bir duygu, ben tattım.
İnsanın Covid sonrası işe dönmesi: “tekrar ofiste olmak”
15 dakika. Bu tam olarak “hazırım” dedikten sonra evimden çıkmam için geçen süreydi. “Bir şey unutmadım değil mi?” endişesi ve evden çıkma kararsızlığı (bkz. Normalleşme sürecinde kabin sendromu...) arasında 50 defa ayna karşısında kendime baktım, bir kaç kez kendimle küçük motivasyon konuşması yaptım ve bu durumdan kurtularak kendime “çık artık şu evden” diyebilmenin çeşitli yollarını düşünmek zorunda kaldım. Söz konusu duygu aynı, yaz tatili sonrası okula dönüş gibi hissettiriyor.
😨 İş arkadaşlarımla tekrar sosyalleşmek adına, onlarla yüz yüze görüşebildiğim ve kahve makinesi önünde özlenen gayri resmi sohbetleri gerçekleştirebildiğim için mutluyum. Gerçi tekrar karşılaşmaktan hoşlanmadıklarım da var, yok değil. Toksik insanlar veya pasif agresif yorumları ile beni bir zamanlar deli edenler. Neyse… nefes al, devam et.
Ofise gitmek
Evden işe gitmek için çektiğim yolu hâlâ hatırlıyorum. İyi başladık dedirtiyor.
Kendime Salı için biraz fazla giyinmiş olabileceğimi söylerken buluyorum kendimi. Koşullara göre giyinme alışkanlığımı kaybettim. Kendimi savunmak gibi olmasın ama bir süredir çok çeşitli "koşullar" oluşmadı.
Yeniden bir trafik sıkışıklığıyla karşılaştığımda içgüdüsel olarak işime kestirmeden giden yola kırıyorum ve devam ediyorum. Aman tanrım, ne? 2021'de trafik sıkışıklığı devam ediyor mu? Öyle görünüyor ki gerçekten de evden çalışmanın sonu, bu cehennem yolculuklarının geri dönüşünü haber ediyor.
🚗 Duran arabamda geçirdiğim her dakika benden çalınmış bir dakika gibi geliyor. Evden çalışmaya devam ederken, yani zamanım bana aitken, tüm bunları unutmuşum. Özellikle ilk yüz yüze görüşmenin başlangıcını kaçırma riskini hissettiğim için yavaş yavaş klimaya, öfkeye ve sabırsızlığa kaptırıyorum kendimi. Duygularımı yönetmek artık eskisi gibi kolay değil!
Ofise varmak
1,5 saatlik sonsuz bir yolculuktan sonra nihayet şirketin otoparkına park ettim. Terli, stresli ve neredeyse gözyaşlarının eşiğindeyim. Ofise dönüşümü böyle hayal etmemiştim. Ortak alan kapısından endişeli ve bitkin bir halde yürüyorum ve de ne görüyorum?
😃 😃 😃 😃 😃 Beni karşılayan 5 gülümseme! Sevgili iş arkadaşlarım! Sonunda bir toplaşma, gerçek bir toplaşma. Hepimiz aynı anda konuşuyoruz ve aylarca sadece yüzlerini gördükten sonra sonunda hepsini tam boy görebiliyorum. Bu görüntü beni sevindiriyor ve gülümsetiyor. Herkesin az çok aynı şeyleri deneyimlediğini duymak ruhuma iyi geliyor. Tekrar sağlıklı iletişim kurabilmek iyi hissettiriyor.
Ofiste olmak
Sonunda stres, yol gerginliği ve yeniden kavuşmanın heyecanı derken masama geçiyorum. Geriye önemli bir şey kalıyor: Çalışmak için buradayım ama etrafta o kadar çok insanla çalışıyorum ki artık nasıl yapacağımı unutmuşum. Sağa, sola bakıyorum, odanın arkasında konuşan biri var, bir kahkaha duyuyorum ve pencereden, sandviç ekmeği reklamı olan bir otobüsün geçtiğini görüyorum.
🤔 Hey, biraz aç olmaz mıyım? Bir e-posta yaz… Bir rapor hazırlamam gerekiyor. Biraz düşün, biraz kafayı topla. Ayaklarım şimdiden ağrıyor, yürümeyi mi unuttum? Ayakkabılarla çalışmayalı ne kadar zaman oldu?
Kısa kesmek gerekirse, günün geri kalanı klavyedeki parmaklarımın ritmiyle, cıvıl cıvıl toplantılarla ve paylaşılan kahvelerle geçti. Her yerde olduğu gibi ofiste de her şey aynı ama yine de çok farklı!
Sosyalleşme şeklim mi değişti? Ben, eski ben değil miyim?
Trafik sıkışıklığı ya da bir bardak kahve almanın uzun zaman alması gibi eskiden tahammül ettiğim şeyler, artık bana aşılmaz gelen ve sinirlerimi bozan şeyler haline geldi. Sık sık, uzun bir süre ve çoğu zaman evde olmak, eksik olan ve gerekli olan şeyleri fark etmemi sağladı: Değer verdiğimiz insanlarla, işte ve dışarıda vakit geçirmek, onları görmek, öğle yemekleri… Ama öte yandan, evde geçirdiğim bu zaman, beni tüm bu günlük uğraşlardan kurtarmıştı.
🤗 Hiç şüphesiz sabrımı ve bir miktar hoşgörümü kaybettim ama dinginlik, teselli ve sevinç kazandım. Sonuç olarak, ofise dönmek iyi… ama galiba haftanın her günü değil!
Yazar notu: kaygılara teslim olmayınÇeşitli kısıtlamalar ve bir kaç karantina izlerini bıraktı, ofise geri dönmek ve insanları görmek biraz endişe yaratabilir. Sağlık kısıtlamalarının kaldırılmasının sizde büyük endişe yarattığını düşünüyorsanız, iş yeriniz ile iletişime geçmekten çekinmeyin. 🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe |
Kaynak
Deloitte Türkiye”COVID-19 Sonrası Yeni Çalışma Hayatına Hazır mısınız?”