Özet |
Çocuk düşünüyor musun?
Çocuk ne zaman sorusu evli olan her çifte imza atıldığı andan itibaren sorulagelen sorudur. Cinsellik konuşmanın zor olduğu, cinselliğin tabu olarak görüldüğü, öpüşmenin dahi toplum içerisinde yapılınca ayıp bulunduğu yerde ulu orta herkes niye çiftlere bunu sormaya çekinmiyor? Otuzlu yaşlarımdayım ve birkaç yıldır bir ilişkim var, bu yüzden açıkçası bana düzinelerce kez bunun tadında banal soru soruldu.
Öyle ki, birçokları için anne olma kararı bariz bir konudur, birçok kadın ve hatta birçok çift için basit değildir. Hepsinden öte, çocuk sahibi olup olmama kararı çiftin kendi kararıdır. Eşimle birlikte, niye herkese hayattaki hedeflerimizi ve beklentilerimizi veya cinsel hayat pratiklerimizi anlatmaya başlayalım ki?
Bir düşünüyorum da, anlatsak çevremizin nasıl tepki vereceğini merak ediyorum hakikaten. Biz çocuk çalışmalarına başladık şeklinde ailelerimize birden sofrada açıklama yapsak örneğin, şok olmasalar da muhtemelen, yani en iyi ihtimalle utanırlardı. Bir çifte çocuk sahibi olup olmayacaklarını sormakla onların özel hayatına müdahale ediyoruz.
Çocuk ne zaman? diye sormayın!
"Aman ne var canım, evli değiller mi illa ki çocukları olacaktır." Hayır, çocuk sahibi olmak önemsiz bir mesele gibi görünüyor, ama öyle değil.
Her şeyden önce, isteyen ama başaramayan çiftler var. Genellikle, herkesin önünde yaşanmak istenmeyen büyük ve derin bir sıkıntı bu. Bu çiftlere ne zaman çocuk sahibi olacaklarını sorarsanız, belki de bu sıkıntıya, düş kırıklığına ışık tutmuş olacaksınız.
Veya bu konuda aynı beklentiye sahip olmayan bir çift hayal edelim. Çocuk düşünmeyen çiftler de olabilir, öyle değil mi? Sonuçta onlar bir aile ve kendi ailelerine neyin iyi geleceğini onlar bilebilir. Garip bir atmosfer yaratmanın ne alemi var?
Kişisel beklentilerimiz ve toplumsal beklentiler
Ebeveynlerimiz, kendi beklentilerine, yetiştirilme tarzlarına uygun gördükleri mutluluk tablosunu tamamlamak için torun beklentisine girebiliyor. Artık çevrelerinde gördükleri bir bir büyüyen aileleri görüp onlar da büyükanne ve büyükbabalığı tatmak istiyor. Dolayısıyla, çocuk sahibi olup olmayacağımızı soruyorlar.
Genel olarak, bir çiftin ve dahası bir kadının mutluluğunun ve gelişiminin üreme yoluyla gerçekleşebileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Bu doğru değil. Sizler “çocuk düşünmüyor musunuz?” diye sorunca, çifte belli bir dünya vizyonunu dayatıyor ve çocuk sahibi olmak istese de istemese de, onlara bu soruyu sorarak kendilerini sorgulamalarını ve mutlulukları hakkında bir fikir empoze etmiş oluyorsunuz.
Şahsen, çocuk sahibi olup olmayacağım sorulduğunda, bu fikir beni daha çok korkutuyor. Sanki düşünmem gerekiyormuş veya bugüne kadar düşünmedik diye kendimi panik hissetmem gerekiyormuş gibi hissediyorum. Hazır mıyım, değil miyim diye kendime sorup cevabını rahatça veremediğimde stres olmaya başlıyorum. Kısacası baskı hissediyorum. Toplumsal baskı işte kadının ve erkeğin sırtında böyle böyle kuruluyor.
Mutluluğa giden bin bir yol var
Sonunda kendime uzun bir süre bu soruyu sordum durdum. Artıları ve eksileri uzun süre tarttıktan sonra çocuk sahibi olmayı seçtim ama herkes bu seçimi yapmıyor. "İnanılmaz bir deneyim", "asla, asla dememelisin", "sonra pişman olursunuz", “evliliği evlilik yapan çocuk”, “biz olduktan sonra daha önce niye yapmadık dedik” vb. cümlelerle ısrarlarınıza devam etmezseniz çocuk sahibi olmamayı tercih eden insanlar garip bir şekilde marjinalleştirilmezler.
Sadece başka yaşam projeleri olan kadın ve erkekler, kendi dengelerini bulacaktırlar çünkü açıkçası hayatta başarılı ve mutlu olmanın bin bir yolu var. Tüm harika yaşam hikayelerinin illa çocukları olmaz, bu yüzden "ne zaman çocuk sahibi olacaksınız" diye sormaya zahmet etmeyin.
Yazar notu: Çirkin bir merakBirbirimizi suçlamayacağız, şüphesiz hepimiz bir zamanlar bir arkadaşına ne zaman çocuk sahibi olacağını ya da bir kardeş daha yapıp yapmayacağını sorduk. Bu soru bir daha dilinizin ucuna geldiğinde, önce muhatabımızın vereceği cevapla gerçekten ilgilenip ilgilenmediğimizi ya da bizim hayatımızda bir şey değiştirip değiştirmeyeceğini kendimizi soralım. Aslında bunun yalnızca bir masum merak meselesi değil, biraz yersiz olduğunu kendimize hatırlatalım! #BornToBeMe |
Kaynak