Babaanne torun ilişkisi nasıl olmalı? | Karışan kayınvalide!

Babaanne torun ilişkisi nasıl olmalı ? 

Tıpkı kendi ebeveyniniz gibi, eşinizin anne ve babası torunları ile vakit geçirmek için can atıyor. Çocuğunuzu yetiştirme tarzınıza müdahale etmeleri, anne ve baba rolünü üstlenmek istemeleri, biliyorum çok can sıkıcı. Çocuklarınız anne babanızdayken, belki söyleyecek sözünüzü sakınmıyorsunuz ancak söz konusu eşinizin ailesi olduğunda durum biraz garipleşiyor. 

Bir çift olmak, birbirinizin ebeveynleriyle de vakit geçirmeyi öğrenmek anlamına geliyor, ancak, evlilik ve çocuklar derken ilişkiler biraz değişiyor. Kayınvalideniz artık büyükanne olduğu için çocuğumuzun gelişimi ile ilgileniyor. Bu oldukça normal tabii, ancak daha önce aramızda muhafaza edebildiğimiz mesafeler artık, haliyle her şey hakkında bir fikri olan aşırı karışan bir büyükanne karşısında dayanamıyor. 

Bir annenin isyanı...

"Zaten hamilelik sırasında tüm hazırlıkları inceledi, ne yemem gerektiğine sürekli müdahale etti. İlk ismi o seçmek istedi ya da seçimlerimiz konusunda aşırı ilgiliydi. Doğum servisinde, rahatsızlıklarına ve yaşına aldırış etmeden, oğlumu bırakmadı. Kendisini yormamak için olan çabalarımızı bile çok hoş karşılamadı. Kısacası, eşimin annesi bir çok şeyi biz anne ve babaya bırakmayıp tüm süreci farkında olmadan kontrol etmeye çalıştı. Doğum gerçekleşti. Doğumdan döndükten iki gün sonra, her şeyin yolunda gidip gitmediğini görmek ve oğlumuza bakmak için beklenmedik bir şekilde evimize geldi. İlk başta hiçbir şey söylemedim ya da kırmamak için düşündüklerimi söylemeye cesaret edemedim. Aslında babadan destek bekliyordum çünkü sonuçta onun annesi. Bir gün benim çocuk gelişimi anlayışım ile tamamen uyuşmayan bir eleştiride bulundu. Bana oldukça uygunsuz gelen bu durum karşısında babaannesinin söylediği şeyi dikkate almamasını çocuğuma söyledim ve nazikçe kendisine rahatsızlığımı dile getirdim. Tepkimi babaannemiz hoş karşılamadı tabii. İlişkimiz de haliyle zedelenmiş oldu."

Müdahaleci kayınvalide ile nasıl başa çıkılır?  

1. Empati yapın ve empati bekleyin

Empati, sağlıklı insan ilişkileri için ilk şart! Öncelikle, o yaşta insanların değişmekte zorlanacak olduklarını unutmayın ve empati yapın! Muhtemelen bazı faaliyetlere katılmak konusundaki ısrarları, onların kendilerini değerli ve yararlı hissetmelerine yardımcı oluyor.

Önce babaanne torun ilişkisi bir dikte amacı mı güdüyor, yoksa sadece öneriler şeklinde mi ortaya çıkıyor bir bakın. Her ikisi de müdahaleci olabilse de, dikte genellikle otorite kurma ve bazen de sizi baltalama için kullanılır. Genelde el altından veya pasif agresif yöntemlerle gelir.

Hoşgörülü tavrınızı koruyun ama kendinizi ifade etmekten çekinmeyin. Her anne ve baba, çocuğun kendi evlerinde kendi hayat alışkanlıklarına göre büyümesini tercih eder. Kendi çocuklarını yetiştirirken büyük anne kim bilir ne yollardan geçti? Aynı şeyin sizin için de geçerli olduğunu onunla paylaşmayı deneyin. 

2. Şiddetsiz iletişim ve pozitif dil kullanın

Şiddetsiz İletişim (NonViolent Communication) süreci, kendiniz dahil başkaları ile barışçıl ve sevgi temelli ilişkiler kurmanızı amaçlar. Birbirimizi ihtiyaçlarımız düzeyinde anlamak öğrenilmiş iletişim ve etkileşimden daha başka bir bağlantı yaratır. 🥰Çünkü, insan olmak temelinde bağ kurduğumuz vakit, aramızdaki benzerlikler farklılıklardan daha ağır basar ve birbirimize daha fazla şefkat ile yaklaşırız. Bu yolla, aile içi çatışmalar ve yanlış anlamalar daha kolay çözülebilir.

Örneğin, dedelerin torunları şımartmayı yanlış olmasına rağmen devam ettirmesi gibi, kayınvalideniz ne yapıyorsa yapsın, muhtemelen iyi bir şey yapmaya çalışıyor. Dahil olmak ve kendini faydalı kılmak istiyor. Öyleyse sinir bozucu cümlelerden kaçının ve daha çok onu değerli hissettiren bir yaklaşımı benimseyin. Ve mutlaka güleryüzlü olun. 

👉 "Ağlamasına izin vermelisin anne, onu şımarık bir çocuk yapacaksın." yerine, "Anne, çocuğun hiç ağlamayacağı bir dünya değil, olumsuz duygularla başa çıkabilmesi gerektiği bir dünyayı tanımaya ihtiyacı var." diyin. 

👉"Beslenmesine dikkat ediyorum, ona yemek için çok fazla şey vermediğinden emin misin?" yerine "Çok iyi düşündünüz, teşekkürler, biz onu çantasına koyalım, evde yedireyim." diyin.

3. Sınırlarınıza sahip çıkın

Kişilerarası iletişimde ve aile ilişkilerimizde kendimiz için belirlediğimiz kişisel sınırlar, diğer insanların bize karşı makul, güvenli ve saygı dolu bir iletişim kurabilmesine olanak verir. Başkalarından beklediğimiz davranış ve tutumları belirlemek için oluşturduğumuz yönergeler, kurallar veya sınırlardan oluşan kişisel sınırlarımızın farkında olmak, birileri bu sınırları aştığında verdiğimiz tepkilerin de boyutunu belirliyor. 

👉 Habersiz ziyaretler sık ve uzunsa, veya mahremiyetinizi veya çocuğunuzun sizin belirlediğiniz düzenini ihlal eden durumlar olursa, kararlı ve açık sözlü olun! Sizi rahatsız eden her şeyi nazikçe reddedin ve size daha uygun bir alternatif bulmak için işbirliğine açık olun.

4. Hayır demeyi öğrenin

Siz ve büyükleriniz arasında fikir ayrılığı olduğunda iletişim kurmak çok önemlidir. Soğuk savaş veya "sessizlik taktiği" ne kadar kolay görünürse görünsün, bu yalnızca durumu daha da kötüleştirecek ve evde sağlıksız bir atmosfer yaratacaktır. Hayır demekten çekinmeyin! Özellikle yerleşik geleneksel normlara aykırıysa, davranışlarınızın ardındaki nedenleri belirtin.

Birisi ile iyi geçinmek, her zaman sağlıklı iletişim kurduğunuz anlamına mı gelir? Hayır! Sağlıklı iletişim dediğimiz tarafların kendilerini özgürce ifade edebildikleri bir alandır. Başkalarını memnun etmek için bazen istemediğimiz şeylere evet deme gibi bir alışkanlık geliştiririz. Ancak tartışmadan kaçınmak, fikir ayrılıklarından korkmak, sağlıklı bir ilişki veya iletişim sürdürmek adına inandığınızın aksine sizi engeller. 

👉 Eğer herhangi bir durum sizi mutsuz hissettiriyorsa bunu söyleme cesaretini gösterin ve daha büyük kopuşların önüne geçin. 

5. Eşinizle işbirliği yapın

Eşinizle konuşun! Babaannenin ısrarcı gelen müdahaleleri veya önerileri konusunda sizi neyin rahatsız ettiğini, zarar görmemeniz veya bölünmemeniz için hangi adımların atılması gerektiği konusunda eşinizle aynı fikirde olduğunuzdan emin olun. 

Eşinizle birlikte, özellikle bir çizgi aşılmışsa, kayınvalidenizle müdahaleciliği hakkında daha ciddi bir konuşma yapmaya hazır olun. Bunu dayanışma içinde yapmak, yalnızca sizin değil, ikinizin de kayınvalidenin herhangi bir müdahalesi olmadan kendi ebeveynlik anlayışınıza göre ilerlemeye karar verdiğinize dair hiçbir soru bırakmaz. 

Yazar notu: Mutlu ve sevgi dolu bir aile!  Bebeğinizin iyiliği için endişelerinizin olması çok doğal. Ancak aynı zamanda, ailenizdeki diğer kişilerin de bebeğinizi sevdiğini ve yardım etmek istediğini anlamak önemli. Bazı faaliyetlere katılmalarına izin verin. Bu onların kendilerini değerli ve yararlı hissetmelerine yardımcı olacak ve sizi bir "HAYIR" Makinesi olarak düşünmek yerine, bunun için sizi daha çok takdir edecekler! Onları bebeğinizin bakımına dahil etmek, çocuğunuz ile şefkat bağlarını güçlendirecektir ve hepimizin hemfikir olduğu gibi, çocuklar sevgi ve ilgiden hoşlanır. Uykusuzluk, beslenme döngüsü gibi şeyler ile uğraşırken, bunalmış hissetmek mümkün ve herhangi bir tavsiye veya yardım teklifi müdahale gibi görünebilir. Ancak tek yapmanız gereken yaklaşımınızı biraz değiştirmek ve sunulan yardımı kabul etmek; buna ne kadar ihtiyacın olduğunu biliyoruz! Yardımsever, destekleyici anneanne / babaanne sizin ve aileniz için büyük bir nimet olabilir ve harika bir ilişki, evdeki herkes için mutlu ve sevgi dolu bir ortam sağlayabilir. 🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe