“Tatil’de ne yapıyorsun?” | Verimli tatilden beklenti

tarihinde Gözde , Wengood yazarı tarafından güncellendi

O kadar az boş vakit var ki, tatilden beklentilerim için karar alırken her şeyin mükemmel gitmesini istiyorum. Her saniyeden yararlanmak, her şeyi ziyaret etmek, mümkün olduğunca çok fotoğraf çekmek, yeni trend yerler keşfetmek ve elbette tüm bunları sosyal medyada paylaşmak. Birçoğumuz bu checklist ile tatile çıkıyor. Zaten yılın geri kalanında da yapılması gerekenler listeleri ile boğuşuyoruz, neden sanki tatilde de illa yapılması gerekenler varmış gibi davranıyoruz. “Mükemmel tatil” diye bir şey uydurduk yine kendimize baskı yapıyoruz. “Başarılı tatil diktası” altında ezilmiyorum ve ben bu sene gerçekten zevk almak için tatile çıkıyorum!

“Tatil’de ne yapıyorsun?” | Verimli tatilden beklenti

Tatil dediğin şeyin performans analizi mi olur?

Yıllık izin hakkı, çalışma hayatında her yıl verdiğiniz fiziksel ve psikolojik emeklerin karşılığında genel sağlık durumunuzun korunması için verilen bir dinlenme hakkıdır. Zamanında işçilerin 16 saat çalıştığını düşünürsek, “serbest vakit” kavramı aslında zamanında kazanılmış bir hak. Böyle düşününce, ne büyük bir sosyal başarı! Tatiller gündelik hayattan kopuşu simgeliyor, “gerçek” hayatın tüm zorluklarını arkamızda bırakıyoruz ve kendimizle başbaşa kalabiliyoruz 😪…

Sağlıklı iş-yaşam dengesi üzerine bugün insanlık yeni sorular soruyor. Örneğin, İngiltere'de kısa çalışma haftası projesi başladı. 3 bin çalışan 6 ay boyunca haftada 4 gün çalışacak ve 3 gün tatil yapacak. Bu pilot çalışma saati düzenlemesi ses getirip her birimizin gözlerini yuvalarından çıkarmıştı. Az bilinen şey, tatillerin aynı zamanda ekonomik performans mantığının bir parçası olduğu. Evet, işveren işçilere izin verirken maalesef hala tatilden döndüklerinde daha iyi performans göstereceklerini hesaplayarak bu düzenlemeleri yapıyor.

👉 Çevremizdeki tüm bu ekosistem bize ait yaşam üzerinden optimum fayda sağlamak üzere çalışırken "tatili güzel geçirmek" istemek o kadar da şaşırtıcı değil.

Tatili güzel geçirmek | Neye göre kime göre?

Bir tatilin güzel geçip geçmediğine karar verirken nelere dikkat ediyoruz? Tıpkı çalışma hayatında olduğu gibi, bu performans ve başarı mantığını tatil planlarken de sürdürüyoruz.

Evet, 🎄 yılbaşı tatilinde mutlaka havai fişekler ve şampanyalarla kalabalıkta zıplamadıysanız, kış tatilinde ⛷️ Uludağ’a kayağa gitmediyseniz, yaz tatilinde ⛱️beach club’larda deniz kıyısına kurulmuş hamak üzerinde pozunuz yoksa… liste uzun! Bu klişelere yanıt veremiyorsanız ne olacak peki?  

Yukarıda tarif ettiklerimi kötülüyor değilim. Bunların her birinin çok eğlenceli aktiviteler olduğuna ve herkesin hayatında en az bir kez bunu yapma fırsatının olması gerektiğine gönülden inanıyorum. Ancak, itiraf edelim, işte iyi performans gösterse bile, herkesin ulaşabileceği bir yerde olmadığı için, bu klişelere yanıt vermek zor.

Bu bilinçaltımıza empoze edilen ütopik idealler, içsel değerlendirme sistemimizi bozuyor sanki. Herkesin ulaşabileceği bir yerde olmayan ve sosyal medya üzerinden bangır bangır gözümüze sokulan bu tatil rutinleri çileden çıkarıcı hale gelebiliyor 😖. İdeal tatil senaryosu karşılayabilecek durumda olmak başarının göstergesi haline geldi! 

✍️Ben bu yazıda, klişelerden kurtulmak ve önce kendine iyi gelecek bir tatilin paha biçilmez değerinden bahsetmek istiyorum.

Sosyal medya baskısı

Sosyal medya hesaplarımız 📱 ile ne kadar başarılı ve mutlu olduğumuzu göstermek artık normalleşti. Giderek daha fazla araştırma ise, sosyal medyanın insanları mutsuzlaştırması üzerine gerçekleri ortaya koyuyor. Özellikle genç yaştakilerde yetersizlik hissi, depresyon gibi ruh sağlığı rahatsızlıklarının ardında bazı sosyal medya alışkanlıkları rol oynuyor. (bkz; kendini başkaları ile karşılaştırma, tek tipleşme, linç kültürü, fenomen pazarlaması vb.)

Instagram, Facebook, Twitter açarak kendimizi sürekli başkalarının dünyaları ile kıyaslıyoruz. E tabii ki  tatiller de bu durumda istisnai değil. Diğer insanların mükemmel tatillerinin (teoride iyi bu arada, o kayanın üzerine çıkarken neler yaşandığını hepimiz biliyoruz😬) fotoğraf ve videolarını göre göre uzun vadede, biz de bu tatlı ütopyayı tatmak ve bununla övünmek istiyoruz. 

İdealize edilenin diktasından kendini sıyırmak

Hem sosyal kodlara hem de kendi fantezilerimize cevap vermek ve “mükemmel yaz tatili” geçirdiğimizden emin olmak için, kendimize garip bir baskı uyguluyor, bize gerçekten iyi gelebilecek şeyleri düşünmek için zaman kalmadığını hissediyorum 😥.

Boş vaktim olsa ne yapardım? sorusu yerine, yaz tatilinde gidilecek 10 yer isimli gezgin bloglarını aratıp duruyoruz. 

Mesela ben size, özellikle ruh sağlığı uzmanlarının ısrarla tavsiye ettiği bir tatil etkinliğinden bahsedeyim: dijital detoks! 📵 Başkalarının hayatlarına dair “seçilmiş ve işlenmiş mükemmellik” anlarını görmek zihnimizi yoruyor. Tatil dahil yaptığımız her şeyde yeterince iyi olmadığımızı düşündürüyor. Bu yüzden internetsiz bir iki gün, yeri geliyor Çeşme sahillerinde sere serpe yatmaktan bile daha faydalı olabiliyor

İhtiyaçlarına cevap veren bir tatili seç!

İnsan tatilde illa ki bir şey yapmak zorunda mı? Hiçbir şey yapmamak, tatil gününü boşa geçirmek anlamına mı gelir? 

Hiçbir şey planlamamayı, evde kendinle başbaşa kalmayı tercih etmenin, sonuçta seni iyi gelen şey buysa, tereddüt edilecek bir yanını göremiyorum!

Geçen bayramda, bir hafta evden çıkmadan sadece dinlenmek için kendime zaman ayırdım 😴. Tatil günleri için ideal aktiviteyi seçmek, herkesin kendi kararı. Ancak asıl mesele  belirli bir program yapmanın ötesinde tatil sırasında da nasıl bir tutum sergilediğin. İster dünyanın diğer ucuna bir gezi olsun, ister kanepede bir hafta yatmak olsun! Tatil günlerini deneyimleme şeklimizde de ana akımın dikte ettiklerini bırakmayı öğrenmeliyiz.

#BoşYapmaModeOn : Yıl boyunca profesyonel ve hatta kişisel hedeflere tabiyiz, bu yüzden tatiller için kendimize herhangi bir hedef belirlemenin, bence, manası yok 😎.

Bakış açını değiştir

Evet, özellikle can sıkıntısı göz korkutucu gelebilir ama bazen de hiçbir şey yapmamak zihninize çok iyi gelir! 

Yıllık izinde varsayıldığı üzere, iş gibi hayat sorumluluklarına ara verdiğiniz bir dönemden beklentinin özü aslında basit. Dinlenmek, gevşemek ve rahatlamak. Önemli olan işte/üretken olduğunuz zaman ile tatilde olduğunuz zaman arasındaki ruh hali değişikliğini hissetmek. Yani tatili de kendimize iş haline getirmemeli ve tatilden maksimum faydayı sağlama telaşından kurtulmalı.

Bunu yapabilmek için tatilleri idealize etmemeyi öğrenmeliyiz, çünkü öngörülemeyen gelişmeler olduğunda, akışta kalmak yerine bizim kafamızdaki resime uymadığı için hayal kırıklığı duygusu ile mücadele etmek zorunda kalma olasılığımız yüksek. 

Bu mükemmellik vizyonundan bir adım geri atarak, “OFF” anlarımızın tadını daha iyi çıkarmayı öğreneceğiz. Kendimizi ilk sıraya koymamız bizim için en önemlisi 🤗!

Tatil planı olanlar, seyahat etmeyi sevenler, deniz kum güneş aşıkları sizleri de unutmadık! Aşağıdaki makaleleri, evi terketmeden önce okumalısın! 

🤩 Sağlıklı bronzlaşmak için ideal besinler

🤩 Bacakta selülit VS mayo | Selülitli kadınlar için tüyo!

🤩 Güneş ve 8 şifa etkisi! | Güneşin faydaları nelerdir?

Yazar: instagramlanabilir tatil değilse, kötü mü?!

Bu yıl atacağımız storyleri bir kenara bırakıp sadece eğleniyoruz. Nasıl olacağına herkes kendi karar versin.
Denizde, dağda, bahçede, ağaç altında kitap okumak, tembellik etmek, düşünmek, öğle uykusuna yatmak, aklınıza ne geliyorsa...

Gevşemenin pek çok yolu var. Instagramlanabilir etkinliklerin peşinde kendinizi yormaya bir ara verin! Rahatlayamıyorsanız, tatilden yorgun dönüyorsanız veya kendinizi ipin ucunda gibi hissediyorsanız, o tatil değildir!

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaleme alan Gözde , Wengood yazarı

🍂Modern zamanlarda bir adet romantik.

En yeni makaleler

"Pick me girl" nedir? Pick me ne anlama gelir?

Twitter, İnstagram, Tiktok ve Facebook gibi sosyal medya platformlarında eminim "pick me girl" veya "pick me boy" ifadesi ile karşılaşmıssınızdır. "Pick me" ifadesi, bir kişinin seçilmek veya tercih edilmek istediğini ifade ediyor ve sosyal medyada kullanıldığında "onaylanmak adına hemcinsini aşağılayarak kendini hemcinslerinden üstün göstermeye çalışan kişi" anlamına geliyor. Yani tercih edilesi olmak için hemcins düşmanlığı yapan tutumlar sergilemek. Peki bu neden sorunlu? Anlamanız için size “pick me girl" nedir?, ve "pick me girl olmak" neden seksizm yapmaktır? açıklayacağım.

Sezgisel beslenme nedir? | Diyet zihniyetinden kurtulmak

15 yılı aşkın diyetler, spor salonları, yeme bozuklukları, sonuç: ter ve gözyaşı… Artık dayanamıyorum! Vücudumla barışmak istiyorum ama kendimi bırakırsam ipin ucunu kaçırağım diye korkuyorum. Yine de popüler diyetler beni her şeyden daha çok incitti. Bunu görmüş biri olarak, hüsranla sonuçlanacak bir diyete daha tahammülüm kalmadı! Bir çözüm var mı? Evet, sezgisel yeme! Hızlı bir şekilde zayıflamaktan ziyade sağlıklı olmayı amaçlayan sezgisel beslenme kültürü hayatımızın kalbinde olmalı, ancak çok az insan bunu farkında.

Kadın ve cinsel fanteziler | Kadınların dünyasından!

Kadın cinsel fantezilerinin, gül yapraklarıyla dolu bir otel odasında, 80'lerin sevimsiz romantik hiti eşliğinde ateşli bir gece geçirmek ile sınırlı olduğunu düşünüyorsanız, tekrar düşünün derim! The Journal of Sexual Medicine dergisi tarafından yürütülen son araştırma, çoğu kadının cinsel arzularına karşı suçluluk duymadan, çok daha açıkça ve kısıtlanma hissetmeden kendilerini ifade edebilmelerine olanak tanımış. Sonuç olarak ortaya oldukça çeşitli yaklaşımlar çıkmış! En yaygın 7 kadın cinsel fantezileri listesi huzurlarınızda!

Sevgilim beni kullanıyor mu? | Nasıl anlarım?

Aşk belki de insanoğlunun tadabileceği en sarhoş edici şey! Aşk gözü kör eder diye boşuna dememişler. Uyandırdığı yoğun duygular o kadar baskın gelir ki bazen bariz şekilde ortada olan gerçekleri bile görmezden gelebiliriz. Kimseyi suçlamayalım doğasında bencillik de bulunduran insanoğlu bazı ilişkilerde kazanan taraf olma işini abartabilir. Kullanılmak denince akla ilk gelen şeyler, para veya cinsel ihtiyaçlar geliyor ama bence en üzücü ve tehlikeli şey duygusal istismar. Partnerinizin samimiyetinden şüphe duyuyorsanız, işte size sevgilinizin sizi kullandığına dair 10 işaret.

Akışa bırakmak veya akışta kalmak için 10 adım

Stres, kaygı, suçluluk, korku, utanç... Bunların hepsi sizi günlük olarak etkileyebilecek olumsuz duygulardır. "Her şeyi çok ciddiye alıyorsun" veya "Bir adım geri adım at, derin nefes al!" diye hep aynı telkinleri tekrarlıyoruz. Ama bunu yapmak o kadar kolay değil, biliyoruz. Bu yüzden akışta kalabilmek için 10 adım sıraladık. Haydi akışına bırak biraz ve sonunda özgür ol!

Boşlukta hissetmek | "Kendimi boşlukta hissediyorum"

Yaşama sevincini kaybetmek, artık hiçbir şey istememek, bu boşluk hissi ile alakalıdır çoğu zaman… Bir süredir içini neşeyle dolduran hisleri bulmak veya heyecan duymak çok mu zorlaştı? Boşlukta hissetmek ruhumuzla olan bağımızı kaybetmek gibidir, hayatın anlamını kaybederiz. Neden buradayız? Amacımız nedir? Bizim rolümüz ne? Daha iyi anlamak ve bunu, depresyon hissinden ayırt etmek için bu içsel boşluk hakkında biraz konuşalım. Daha iyi hissetmek ve hayattan yeniden keyif almak için çözümler var!

Başarılı olmak mı? Mutlu olmak mı?

Toplumumuzun başarı ve güce taptığı bir zamanda, hepimiz takdir görme ve başarlı olma hayalleri kurarız, peki bu yolda kalmayı nasıl başarabiliriz? Ayaklarınız yere basarak başarıyı kovalamak için nelere ihtiyaç var? Başarı için taviz vermek zorunda mıyız? Başarının tanımı nedir? Değerlerini ve bütün varlığını inkar etmeden başarıyı yakalamak mümkün mül? Her şeyi başarmak zorunda mısın? Attığın taş ürküttüğün kuşa değiyor mu? Başarılı hissetmek ve başarısız hissetmek hakkında konuşuyoruz!

Hiç bir şeyden tatmin olmamak

İş yerinde ya da günlük hayatta yaptığım hiçbir şeyden memnun olmuyorum. Yeterince iyi değil, yeterince güzel değil, yeterince başarılı değil, bunlar gibi “yeterince” ile başlayan negatif bir ton düşünce. Belki de en büyük kusurum bu aşırı mükemmeliyetçilik! Ebedi tatminsizliğim, başkalarını da esirgemiyor paylarını veriyor, ve hayat onlar için de zorlaşıyor. Beni bir prenses gibi mi büyüttüler? Gereksinimlerimin gözden geçirilmesi gerekir mi? Bu kronik tatminsizlik nereden geliyor? İşte açıklaması.

Pasif-agresiflik ile başa çıkmak için 5 adım

Erteleyip duruyorlar mı, boş yere somurtuyorlar ve sizi suçluyorlar mı? Pasif-agresif insanlar bizi çıldırtmak için gereken her huya sahip. Onları değiştirmek yerine, kendimiz değişelim! Peki pasif agresiflerle nasıl başa çıkılır? Cevap: onların sağlıksız ve toksik oyunlarına dahil olmak yerine sakinliği korumak ve akıllıca tepkiler vermek! Nasıl mı? Pasif-agresif davranışlar ile başa çıkmak için 5 yöntem👇

"İyi misin?” diye sormak

"Nasılsın ?" ya da “İyi misin?” Bir süredir bu soruya kafayı takmış durumdayım! Sürekli kullanıyorum veya duyuyorum, ve bence, ne soran ne de soruyu duyan bu sorudan gerçekten ne beklemesi gerektiğini bilmiyor insan. Kimse ne açık açık cevap veriyor, ne de gerçekten herhangi birimiz bunu merak ettiği için soruyor. Peki ya, bu yorucu ve kasvetli zamanlarda aramızda küçük eylemde bulunmaya cesaret etsek: Ya çevremize ya da kendi kendimize “Nasılsın, iyi misin?” diye gerçekten sormak ve cevabı gerçekten dinlemek!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest