Toplumumuzun başarı ve güce taptığı bir zamanda, hepimiz takdir görme ve başarlı olma hayalleri kurarız, peki bu yolda kalmayı nasıl başarabiliriz? Ayaklarınız yere basarak başarıyı kovalamak için nelere ihtiyaç var? Başarı için taviz vermek zorunda mıyız? Başarının tanımı nedir? Değerlerini ve bütün varlığını inkar etmeden başarıyı yakalamak mümkün mül? Her şeyi başarmak zorunda mısın? Attığın taş ürküttüğün kuşa değiyor mu? Başarılı hissetmek ve başarısız hissetmek hakkında konuşuyoruz!
Başarı tek başına gelmez, onu aramalı ve tabii ki kendinize yollar bulmalısınız. Bazen büyük fedakarlıklar yapmaya hazır oluyoruz ama bu başarılı hissetmek için değer mi? Başarının bizdeki tanımı ile herkesten takdir görmek için “ideal olan” tanımı arasında fark olabilir mi? Referans noktam ne kadar “bana ait”, ne kadar başkalarına?
3 soruda "sizin için başarılı olmak ne demek?"
Minik bir düşünme egzersizi ve kendini sorgulama seansından sonra, işte başarı denen yolda kaybolmamak için 3 ipucu...
1. Kendinize doğru soruları sordunuz mu?
Coşku, tutku, motivasyon ve hırs harika niteliklerdir ancak bazen bize gerçeği unuttururlar. Başarmak için hırs yaptığınız bir meseleye başlamadan önce kendinize doğru soruları sorun:
“Bu proje hangi fedakarlıkları hak ediyor? »,
« Amacım ne? »,
« Başarılı olmak için ne kadar ileri gitmeye istekliyim? "
Başarının tek bir tanımı yok. Başarılı hissetmek için insanın kendine ait hedeflere ihtiyacı vardır. Ben ile uyumlu tercihler yapmanın da ilk basamağı kendini tanımak! Kendini tanıdığın vakit, elini attığın projeler, kurduğun hayaller ve başarılı hissetmek için zihninde belirlediğin “ideal” seninle uyumlu olduğu için başarı hissi çok daha basit.
Yani tam olarak neyi feda etmeye istekli olduğunuzu ve nereye gitmek istediğinizi bilerek, hangi sınırları aşmamanız gerektiğini bilebilirsiniz.
2. Kendinize uygun sınırlar belirlediniz mi?
Başarının tanımı için birçok aday profil tipi var. Hırs toplumumuzun önemli bir değeri, özellikle profesyonel dünyada; taklit yeteneği, politik duruş, özveri. Hırslı olmamak bir zayıflık gibi görülüyor. Ancak şirkete olan bu bağlılık nereye kadar gidebilir?
Bağlılığınız sağlığınızı, kişisel dengenizi ve hatta bir süre sonra ruh sağlığınızı tehdit ettiği için bir gün işinizi de tehlikeye atıyorsa, bunun ne anlamı var? İş yerinde motivasyon sahibi olmak değil burada bahsettiğim. İş yerindeki bu hırs ve motivasyon, içsel motivasyon mu? Yoksa yetersizlik hissini dengelemek adına ileri gitmek mi?
Başarılı olmak için kendinizi feda ederek, yine sadece ve sadece kendinizi tehlikeye atma riskini alırsınız (👋 Tükenmişlik sendromu! ).
Kendinizden talep ettiklerinizi şöyle bir gözden geçirmeniz sıklıkla tavsiye edilir.
3. Güçlü ve zayıf yönlerinizi farkında mısınız?
Şişirilmiş bir ego, inanın başarınız için bir engel olabilir. Hiç şüphesiz karşılaşacağınız ret ve eleştirileri kabul ederek, minimum tevazu göstermeye çalışmak her zaman daha verimli bir tutum. Benlik saygısı sınırlarını genişletmeden tabii, yani eleştirilerden aldığımız gaz ile kendini baltalamak değil amaç! Kendinizi derin bir şekilde sorgulamadan, her bir yorumu, en olumsuzu bile bir itici güç olarak kabul edin.
Kendinize meydan okuma, kendinizle rekabet etme arzusu tamamen meşru bir şeydir. Kendinizi aşmak her zaman size fayda sağlayacaktır. Zaten insanın en temel ihtiyaçlarından biridir, kendini gerçekleştirmek… Maslow Piramidi bunu psikoloji bilimi ışığında açıklıyor.
Kendimize meydan okumalar belirleyerek ve bunları gerçekleştirme yoluyla “kendimizi gerçekleştirmeye, sevilmeye ve takdir görmeye” çalışırız. Başarılı olmak için “her şeyi yapmaya hazır olmak” iyi bir şey, ancak motivasyon kaynağımız, yeteneklerimiz ve arzularımız ile hedefler el ele gitmelidir.
Doğru dengeyi bulmalısın, matematik şu şekilde! 👉 "Yapabileceklerim" ve "Yapmak istediklerim"
Bu ikisinin arasındaki denge, kendinize acı verecek rahatsız edici durumlara girmeden, başarılı hissetmenin yolunu açacaktır.
Tecrübeli Mentör ve Koç, Özlem Şen ile başarı hissi üzerine konuştuk!
Mentör ve koçluk yapan sevgili Özlem Şen, başarı hissi üzerine konuşmak için Youtube kanalımızdaki 🎥RDV Coaching programına konuk olmuştu. Aşağıdaki bölümü podcast kıvamında dinlemenizi ve izlemenizi tavsiye ederim. Sohbetimizde kendinizi daha iyi tanımak, güçlü ve zayıf yönlerinizi farkına varmak için ipuçları bulacaksınız. Böylece doğru adımları atmak daha kolay hale gelecek.
Kendinizi iyi tanımazsanız başarılı olamazsınız. Başarımız bize aittir ve bize bağlıdır. Bu nedenle, etkili bir başarı hikayesi için sorular sormak, çalışma yöntemimizi bilmek, güçlü noktalarımızı, zayıf noktalarımızı belirlemek gerek.
Peki sizin için "başarılı olmak" ne anlama geliyor? Yorumlara bırakır mısınız? Harika bir iş? Aile? Hayalleriniz? Sakin bir hayat? Yardımsever bir insan olmak?
Başarı, başkalarının veya toplumun bakış açısına göre değil, sana göre belirlenir. Kendine "başarı" kelimesinin ardında, senin için ne olduğunu sor! Başarı derken ne demek istediğini sor, kalbine huzur veren değerleri sırala, beklentilerin, ihtiyaçların neler? Zamanla doğru dengeyi bulacaksın.
Bu soruları tek başına cevaplamak kolay değil, ruh sağlığı uzmanları ile bu çalışmayı yürütmek daha mantıklı olabilir. Korkular, kaygılar etrafını sarabilir. Psikolojik destek almanın yolları yazımıza bir göz at!
🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe
Twitter, İnstagram, Tiktok ve Facebook gibi sosyal medya platformlarında eminim "pick me girl" veya "pick me boy" ifadesi ile karşılaşmıssınızdır. "Pick me" ifadesi, bir kişinin seçilmek veya tercih edilmek istediğini ifade ediyor ve sosyal medyada kullanıldığında "onaylanmak adına hemcinsini aşağılayarak kendini hemcinslerinden üstün göstermeye çalışan kişi" anlamına geliyor. Yani tercih edilesi olmak için hemcins düşmanlığı yapan tutumlar sergilemek. Peki bu neden sorunlu? Anlamanız için size “pick me girl" nedir?, ve "pick me girl olmak" neden seksizm yapmaktır? açıklayacağım.
15 yılı aşkın diyetler, spor salonları, yeme bozuklukları, sonuç: ter ve gözyaşı… Artık dayanamıyorum! Vücudumla barışmak istiyorum ama kendimi bırakırsam ipin ucunu kaçırağım diye korkuyorum. Yine de popüler diyetler beni her şeyden daha çok incitti. Bunu görmüş biri olarak, hüsranla sonuçlanacak bir diyete daha tahammülüm kalmadı! Bir çözüm var mı? Evet, sezgisel yeme! Hızlı bir şekilde zayıflamaktan ziyade sağlıklı olmayı amaçlayan sezgisel beslenme kültürü hayatımızın kalbinde olmalı, ancak çok az insan bunu farkında.
Kadın cinsel fantezilerinin, gül yapraklarıyla dolu bir otel odasında, 80'lerin sevimsiz romantik hiti eşliğinde ateşli bir gece geçirmek ile sınırlı olduğunu düşünüyorsanız, tekrar düşünün derim! The Journal of Sexual Medicine dergisi tarafından yürütülen son araştırma, çoğu kadının cinsel arzularına karşı suçluluk duymadan, çok daha açıkça ve kısıtlanma hissetmeden kendilerini ifade edebilmelerine olanak tanımış. Sonuç olarak ortaya oldukça çeşitli yaklaşımlar çıkmış! En yaygın 7 kadın cinsel fantezileri listesi huzurlarınızda!
Aşk belki de insanoğlunun tadabileceği en sarhoş edici şey! Aşk gözü kör eder diye boşuna dememişler. Uyandırdığı yoğun duygular o kadar baskın gelir ki bazen bariz şekilde ortada olan gerçekleri bile görmezden gelebiliriz. Kimseyi suçlamayalım doğasında bencillik de bulunduran insanoğlu bazı ilişkilerde kazanan taraf olma işini abartabilir. Kullanılmak denince akla ilk gelen şeyler, para veya cinsel ihtiyaçlar geliyor ama bence en üzücü ve tehlikeli şey duygusal istismar. Partnerinizin samimiyetinden şüphe duyuyorsanız, işte size sevgilinizin sizi kullandığına dair 10 işaret.
Stres, kaygı, suçluluk, korku, utanç... Bunların hepsi sizi günlük olarak etkileyebilecek olumsuz duygulardır. "Her şeyi çok ciddiye alıyorsun" veya "Bir adım geri adım at, derin nefes al!" diye hep aynı telkinleri tekrarlıyoruz. Ama bunu yapmak o kadar kolay değil, biliyoruz. Bu yüzden akışta kalabilmek için 10 adım sıraladık. Haydi akışına bırak biraz ve sonunda özgür ol!
Yaşama sevincini kaybetmek, artık hiçbir şey istememek, bu boşluk hissi ile alakalıdır çoğu zaman… Bir süredir içini neşeyle dolduran hisleri bulmak veya heyecan duymak çok mu zorlaştı? Boşlukta hissetmek ruhumuzla olan bağımızı kaybetmek gibidir, hayatın anlamını kaybederiz. Neden buradayız? Amacımız nedir? Bizim rolümüz ne? Daha iyi anlamak ve bunu, depresyon hissinden ayırt etmek için bu içsel boşluk hakkında biraz konuşalım. Daha iyi hissetmek ve hayattan yeniden keyif almak için çözümler var!
Dissosiasyon kavramını tanımama neden olan bir yakınım olmuştu. Psikolojide ne kadar önemli olsa da bu kavramı daha önce duymamıştım. Bana bunu çok az kişinin bildiğini ve dissosiyatif kişilik bozukluğunun sosyal zorluklarla karşılaşmaya neden olabilecek ciddi bir ruhsal bozukluk olduğunu anlattı. Bir travma nedeniyle gerçeklikten kopmak... Peki ama bu ne anlama geliyor? Dissosiyatif kişilik bozukluğunun farklı türleri nelerdir? Bu durumla daha önce karşılaşıp karşılaşmadığımızı nasıl bilebiliriz?
İş yerinde ya da günlük hayatta yaptığım hiçbir şeyden memnun olmuyorum. Yeterince iyi değil, yeterince güzel değil, yeterince başarılı değil, bunlar gibi “yeterince” ile başlayan negatif bir ton düşünce. Belki de en büyük kusurum bu aşırı mükemmeliyetçilik! Ebedi tatminsizliğim, başkalarını da esirgemiyor paylarını veriyor, ve hayat onlar için de zorlaşıyor. Beni bir prenses gibi mi büyüttüler? Gereksinimlerimin gözden geçirilmesi gerekir mi? Bu kronik tatminsizlik nereden geliyor? İşte açıklaması.
Erteleyip duruyorlar mı, boş yere somurtuyorlar ve sizi suçluyorlar mı? Pasif-agresif insanlar bizi çıldırtmak için gereken her huya sahip. Onları değiştirmek yerine, kendimiz değişelim! Peki pasif agresiflerle nasıl başa çıkılır? Cevap: onların sağlıksız ve toksik oyunlarına dahil olmak yerine sakinliği korumak ve akıllıca tepkiler vermek! Nasıl mı? Pasif-agresif davranışlar ile başa çıkmak için 5 yöntem👇
"Nasılsın ?" ya da “İyi misin?” Bir süredir bu soruya kafayı takmış durumdayım! Sürekli kullanıyorum veya duyuyorum, ve bence, ne soran ne de soruyu duyan bu sorudan gerçekten ne beklemesi gerektiğini bilmiyor insan. Kimse ne açık açık cevap veriyor, ne de gerçekten herhangi birimiz bunu merak ettiği için soruyor. Peki ya, bu yorucu ve kasvetli zamanlarda aramızda küçük eylemde bulunmaya cesaret etsek: Ya çevremize ya da kendi kendimize “Nasılsın, iyi misin?” diye gerçekten sormak ve cevabı gerçekten dinlemek!
🎧 Spotify
İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma!
#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama
Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!
Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için;