Aşırı duyarlılık ve günlük hayat

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Çoğu zaman yanlış anlaşılıyor fakat aşırı duyarlılık, günlük olarak üzerinize giymek için çok ağır olabilir. Her gün etrafınızda olup biten onca şeyin kederini, yükünü kalbinizde derinden hissettiğinizi bir düşünün. Uzun asansör kuyruklarında engelli birini arka sıralarda gördüğünüzde, annesi tarafından sabırsızca azarlanan bir çocuk gördüğünüzde. Bu duyguları yönetmeyi ve onunla yaşamayı öğrenmek, onu bir güç haline getirmenin ve artık bir zayıflık veya engel olmamasının en iyi yolu. İşte aşırı duyarlılığınızı yönetmeyi öğrenmek için 5 basit ve etkili ipucu.

Aşırı duyarlılık ve günlük hayat
Özet

Psikanalist Savrerio Tomassella'ya göre, "duyarlı olmak, duyguları derin ve yoğun bir şekilde hissedebilmektir, ama aynı zamanda dünyayı duyguların prizmasıyla anlamak, zihinsel boyutunu unutmaktır. " Dünyamız içinde uygunsuzluk hissi ve yoğun olumsuz çağrışımlar arasında aşırı duyarlılığı gün içinde yönetmek her zaman kolay olmasa gerek, öyle değil mi? Nitekim psikolojide de bu durum kendine bir terim oluşturmuş. Peki aşırı duyarlı olmak bir güç mü  veya zayıflık mı? Her ikisi de değil! Yalnızca onu nasıl yönetebileceğinizi bilmeniz gerekiyor.

Duygular ve aşırı duyarlılık: neden kaynaklanıyor?

Hiper motivasyon doğuştan gelir, fakat araştırmacılar aşırı duyarlı insanların beyinlerinin daha fazla empatiye sahip olduğunu da gösterir. Duygularla ve başkalarıyla etkileşimle ilgili sinirsel alanlar diğerlerine göre çok daha fazla kullanılmaktadır.

🧠Dolayısıyla, duyarlılık, birlikte yaşamayı öğrenmeniz gereken, vazgeçemeyeceğiniz bir şeydir.

Aşırı duyarlılık: yönetmek için 5 ipucu

Aşırı duyarlıysanız, sizi zaten sık sık gergin, kafanızın karışık olduğu ve hatta sinirlendiğiniz zamanlarda görmüşüz demektir. Sık sık yorgunluk, yalnızlık ihtiyacı, yüksek seslere tahammülsüzlük, seçim yapmada zorluk ve tabii aşırı ağlama hali aşırı duyarlılığı işaret eden şeylerden en önemlileri. Kolayca demotive olup duygularının günlük ritimlerine etki etmesine karşı koyamıyorsanız bu 5 ipucu size yol gösterici olacak.

🤯 Kısacası, hiper-duygusal veya aşırı duyarlı insanlar için hayat kolay değil, bu yüzden bu özelliği daha iyi yönetmek bize yardımcı olabilir, böylece bir yükten ziyade bir hediyeye dönüşebilir.

1. Mesafeni koru

Aşırı duyarlı insanlarda empati duygusu çok güçlüdür. Böylelikle olaylarla aralarına mesafe koymakta zorlanırlar. Sizin için de durum böyleyse; kendinize sorun. Bu durum karşısında ne hissediyorsunuz. Gerçekten sizin mi yoksa başkalarının sorunu mu, bir daha düşünün.  Başkalarının ise, o zaman bu bilgiyi göz ardı etmeyin ve kendinize yeniden odaklanmaya çalışın.

2. İpleri biraz salın

Başkalarından gelen her şeyi kabul etmeniz, onların sizi seveceği anlamına gelmez. Ayrıca gördüğünüz tüm adaletsizlikleri de çözemeyeceksiniz. Bırakmayı öğrenmek, kendinizi günlük olarak dayanılmaz suçluluk veya huzursuzluk duygularından kurtarmak için çok önemlidir. Herşeyi kontrol etmek istemek hastalıklı bir davranış olurdu.

3. Ayağa kalkmayı öğrenin

Hayır, sonucu değiştiremiyor olmak bir başarısızlık değil! Ve başarısızlık da bir son değil. Aşırı duyarlı insanlar, bunun kendilerini aşmanın bir yolu olduğunu anlamalıdır. Bu davranışın motivasyon kökeninde başarısızlık korkusu olmamalıdır. Aksi takdirde başarısızlık depresyona yol açabilir. Başarısızlık, başarı için itici bir güç haline gelmelidir. Bakış açınız üzerine biraz çalışarak bunu başarabilirsiniz.

4. Sinirlerinize hakim olun

Aşırı duyarlılık ve saldırganlık, hiper duygusallığın paralel özellikleridir. Bir haksızlık karşısında olduğunu hissettiği an şiddetli tepki verebilir. Bu saldırganlığı bir kenara bırakırsak diyaloğa yer bırakabiliriz, eleştiriyi dinleriz, böylece ilerleriz ve işlerin göründüğü kadar kötü olmadığını anlarız. Bunun için sağlıklı iletişim ve sağlıklı ilişkiler ile ilişkili yöntemler kullanabilirsiniz, sonuçlar garanti!

5. İç huzurunuzu bulun

Duygular bizim düşmanımız değildir, ancak onlarla olumlu bir şekilde yeniden bağlantı kurmak gerekir. İç dünyaya yapılacak bu yolculuk için herhangi bir sanatsal faaliyetin, ne olduğu mühim olmaksızın faydalı olacağı kesin. Tiyatro veya doğaçlama içeren masa oyunları veya terapiler ideal birer aktivite olabilir.  Çünkü karakteri oynayarak duygularınızın kuklası olmayı bırakabilir, hakimiyeti elinize alabilirsiniz! Son olarak, farkındalık meditasyonu veya yoga da iç huzurunuzu geliştirebileceğiniz aktivitelerden.

Aşırı duyarlı olmanız konusunda siz ne düşünüyorsunuz?

Aşırı duyarlılık bir güç veya zayıflık olarak görülebilir. Sadece bu aşırı duyarlılığı kötü bir şekilde yaşıyorsanız veya günlük olarak sizi yavaşlattığını veya engellediğini hissediyorsanız, tedavi etmek faydalı olacaktır. Kişilerarası terapiler (IPT) ve bilişsel davranışçı terapilerin (CBT) bu durumda çok etkili olduğu kanıtlanmıştır. Aşırı duyarlılığınızı yönetmek, psikanaliz veya psikoterapi dahil olmak üzere bir çok terapi desteği ile de yapılabilir. Hislerinizi daha iyi kontrol etmenize yardımcı olabilecek konuşma grupları da bulmak mümkün.


🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak

Felaket karşısında öznellik(La subjectivité face au désastre), Paris, 2018 Saverio Tomasella

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi... Sloganı: aslında çok basit... Ne istiyor: Herşeyin çok ciddiye alınmadığı ve hayat sevincinin esas alındığı bir dünya...

En yeni makaleler

Hayal kırıklığı yaşamaktan korkmak (benim hikayemden notlar)

Hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorum. Başarısız olmaktan korktuğum için hiçbir şey yapmıyorum. Ya da içim rahat bir şekilde hiçbir şey yaşayamıyor, andan ve hayattan keyif almak konusunda kendimi sabote etmekten vazgeçemiyorum. İnsanların bana bakış şeklini saplantı haline getiriyor ve kendim olmakta zorlanıyorum... Peki hayatın bir rekabet olduğunu kim söyledi? Her şekilde mükemmel olmak zorunda mısın? Bir adım geri atarak, özgüven kazanarak ve zihnimi tekrar düzenleyerek hayal kırıklığına uğramaktan korkma eğilimine bir son vermek mümkün. Benim hikayem şöyle…

Narsist düzelir mi? Bir narsist değişebilir mi?

Narsist bir insanla tanışıp onu sevmiş bulunduysanız, muhtemelen yukarıdaki soru aklınızdan geçiyordur. Narsist kişilik bozukluğu tanısı olan insanlar empatiden yoksundur, kendisini başkalarından üstün görür. Bu durum, narsistlerle yakın ilişki kuran diğer insanları ruh sağlığı ve duygusal olarak yıpratabilir. Gerçek şu ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bir insanda, toksik özellikler o kadar derinlere işlemiştir ki, değişme ve daha iyi insanlar olma ihtimalleri yoktur. Bir narsistin değişemeyecek olduğunu kabul etmek, ve kişinin kendine bunu itiraf etmesi, kendi psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında bilmeniz gerekenler

Ben OKB olan insanlar arasında değilim, ancak bu oldukça yaygın bir hastalık. Türkiye’de büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmış. Obsesif kompülsif bozukluk sahibi değilim fakat, sevdiğim bir yakınım ile bu sınavı beraber verince, bir yazı kaleme almak istedim. Endişeleri nedeniyle, bir takım şeylerin uzun süre takıntılı bir şekilde kafasını meşgul ettiğine şahit oldum. OKB'yi tanımlayan şey işte budur, bu hislere neden olan anksiyete ve atakları. Peki OKB nasıl tedavi edilir? Obsesif Kompulsif Bozukluğa neler sebep olur? Hadi açıklayalım!

Kendini sınırlamana neden olan inanç kalıpları | 🚫 TOP15

"Ben zaten şöyleyim", "Ben zaten böyleyim", "Ben yapamam...", “Benden olmaz…” Kendi kendini sabote etmene neden olan sınırlayıcı düşünceler, gerçek potansiyelini küçümsemene neden olur. Kendine farketmeden koyduğun bu sınırlar, öz motivasyonunu ve kendini gerçekleştirme girişimlerini engeller. Kısacası, kendin olmanı engeller. Herkesin deneyimi kendine, ama sınırlayıcı düşünce kalıpları az çok aynı. En yaygın 15 sınırlayıcı düşünce ve inançları kendinizden uzak tutmak için önce farkına varın.

Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinme

Hayatın bir noktasında anlamı ve amacı aramaya başlamak. Varoluşsal bir sancı yaşamak için illa “30 yaş sendromu”nun gelmesini beklemeniz gerekmiyor maalesef, ergenlik desem, lise sıraları desem... Gözünüzde canlandı mı? Varoluşsal sancılar sırasında her şeyi sorgulamak mümkün: romantik ilişkileri, iş hayatını ve hatta yaşadığınız evi, neredeyim? ne yapıyorum? Kendini sorgulamak ve hayatla ilgili tüm bu soruları sormak sizi, kararlar almaya ve her şeyi değiştirmeye yöneltebilir. Peki neden bu sancıları yaşıyoruz? Ve varoluşsal sancıların nasıl üstesinden gelebiliriz?... bunları konuşalım!

🥊 Psikolojik savunma mekanizmaları nelerdir?

Herhangi stresli bir durumdan kaçınmak için kendi kendinizi farkında olmadan "kandırıyor" olabilirsiniz. İnsanlar gündelik hayatlarını yaşarken, psikolojik dengelerini koruyabilmek amacı ile çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu savunma mekanizmaları hali hazırda kişinin kötü duygu ve düşüncelerden kaçınmasını, daha az psikolojik gerilimler yaşamasını sağlıyor olsa da, sorunların asıl kaynağı da olabiliyor. Savunma mekanizmaları egonun üzerindeki baskı ile başa çıkabilmek için oluşturulmuş düşünce, tutum ve davranışlardır... En yaygın örnekleri ise; inkar veya yadsıma, erteleme, bastırma, yön değiştirme, yansıtma, mizahlaştırma, somatizasyon vb.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest