Klostrofobi nedir?
“Kapalı yer korkusu” anlamına gelen klostrofobi; Latince “claustrum”, yani “kapalı yer” ve Yunanca “phóbos (φόβος)” yani ”korku” kelimelerinden türemiştir.
Aslında klostrofobi, diğer fobiler gibi anksiyete bozuklukluğu olarak kabul edilir. Klostrofobik kişi, kapalı alanlarda kaldığında panik atak yaşamaya kadar gidebilen aşırı endişe duygusu ile baş etmek zorunda kalır. Örneğin, klostrofobisi olan kişi kapalı bir alanda kaldığında, gerçeğe dayanmayan nedenlere bağlı olarak belirtiler ortaya çıkar; terleme, nefes alamama, çarpıntı, titreme, uyuşma, ölüm düşüncesi vb.
📊Bu korkunun, nüfusun %4 ila 5'ini etkilediğini düşünülmektedir ve mantıklı nedenlere dayanmayan bu durum tedavi edilmezse agorafobi’ye dönüşebilmektedir.
Klostrofobisi olan kişiler, doğal olarak, endişe ve panik duygusundan kaçınmak için kapalı yerlere girmemeye çalışır. Örneğin, asansörler, metrolar, penceresiz küçük odalar, MR cihazları, uçak, vb. Fakat sizin de tahmin edebileceğiniz gibi uzun vadede kişinin günlük hayattaki akışını sekteye uğratmaya başlar.
Klostrofobi ve nedenleri
Klostrofobinin bir çok farklı nedeni olabilir. Öncelikle, her özgül fobinin çoğunlukla dayandığı gibi geçmiş yaşantılar buna sebep oluyor olabilir; çocukluk travması, duygusal şok veya psikolojik travma.
Klostrofobiden kaynaklanan olumsuz duygular, aynı zamanda, kapalı bir alanda “kilitli kalma” endişesi ile körüklenir. Kendimizi savunmasızlık bağlamında güvensiz bir durumda bulduğumuzda klostrofobik hissederiz. Duygusal beynimiz uyanır ve “Ya…, eğer …, ve acaba?” belirir ve bu anksiyeteye neden olur.
😰 Özgül fobiler, kişinin bir duygu ile patolojik ilişkisi oluştuğunda ortaya çıkar. Duyguları yönetmek konusunda başarılı değilsek, bu tip fobilerin bizi ele geçirmesine daha açık oluruz.
Bu makaleyi beğendiniz mi?
Daha fazla bilgi almak ister misiniz 🤔 ?
Doğrudan yazara yazınBanu Karadeniz, Psikolog !
Banu Karadeniz'e bir soru sor
Düşüncelerinizi paylaşmak ister misiniz? Yorum bırakın