Çocuğa sevgi göstermenin yolları: şefkat dili, Psk. Esra Orçunlu

tarihinde Esra Orçunlu Psikolog ve Aile Danışmanı tarafından güncellendi

Kimi ebeveynler günde dört defa ‘’seni seviyorum’’ derken kimileri bunu hiç söylemezler. Kimileri çocuklarına hiç hayır diyemez ve onlara kendilerini sevdiklerini böyle göstermekte olduklarına inanırlar. Edimleri sözcüklere tercih ettiklerini öne sürerek sevgi sözcüklerinin yerine hediyeleri koyanlar da vardır… Bu sözcükleri çocukluğumuzda duymamışsak yetişkin olarak dile getirmemiz de her zaman kolay olmayabilir. Ya da çok fazla veya yanlış söyleyebiliriz…

Çocuğa sevgi göstermenin yolları: şefkat dili, Psk. Esra Orçunlu
Özet

Sevgi ve şefkatli ebeveyn dili

Sevgi ve şefkat sözcüklerini bazen dile getiremediğimiz başka sözcüklerin yerine koyuyor olabiliriz. 

“Seni seviyorum”, “sana seni sevdiğimi buna inandığından emin olabilmek için söylüyorum çünkü ben bunun eksikliğini çok çektim” anlamına geldiğinde bu, çocuğa çok ağır gelebilir ve söyleyene de her seferinde kendi çocukluğundaki yoksunlukları anımsatacaktır. Böyle bir ‘’seni seviyorum’’ şimdiki anda bulunan ilişkiye ait olmaktan çıkar ve kişinin kendi kendisine söylediği bir söze dönüşür.

Ayrıca iltifatları abartan ebeveynler de vardır. Çok güzelsin / muhteşemsin / şahanesin / akıllısın / çok uslusun” gibi sözler çocukları güzel, akıllı veya uslu olmadıkları takdirde artık sevilmeyeceklerine inanmaya zorlama tehlikesini taşır."Çocuğuma sevgimi nasıl gösteririm?" Psikolog Esra Orçunlu anlatıyor

Şefkat dili

Peki sevdiklerimize günde bir defa, gözlerinin içine bakarak ve soluk alışıma, göğsümün içindeki duygulanımlara dikkat ederek , ‘’seni seviyorum, ‘’ diyebilir miyiz?

Çocuğunuzu okşarken hafifçe kulağına fısıldamakla ya da sadece aklınızdan geçirmekle başlayın… Asıl önemli olan sevgi duygusunun göğsünüzün içinde yarattığı duygulanımların gelişmesine izin vermenizdir.

Ben nasıl daha iyi bir ebeveyn olurum? diye düşünmek

Birer yetişkin olup bir gün çocuk sahibi olduğumuzda, ailemizin yaptığı hataları tekrar etmemek istediğimizi kendimize söyler dururuz. “İçimdeki küçük çocuğun yaşadıklarını kendi çocuklarıma yaşatmak istemiyorum.” Evet hepimiz kendi çocukluk travmalarımızdan  kendi çocuklarımızı koruma eğiliminde oluruz, ve bu gayet doğal. 

Ebeveynlerim kendilerini nasıl ifade ederlerdi? Sevgi ve şefkatlerini nasıl dile getirilerdi? Doğru soruları sorarak, eksikliğini yaşamış olduğum şeylerin farkına varıyorum. İçimdeki çocuğa gereksinim duyduğu şeyleri veriyorum. "Mükemmel ebeveyn nasıl olunur?" diye sormaktan çok, kendi çocukluğum ve kendi çocuğumla empati kurmama izin veriyorum. 

"Çocuğuma sevgimi nasıl gösteririm?"

Peki neler yaparsak çocuklarımızla aramızda sevgiye dayalı bir bağ geliştirmiş oluruz ya da sevgimizi gösterebiliriz?

  • Çocukla olan iletişimde öncelikle göz teması önemlidir. Bu ‘seni dinliyorum’ ve ‘seni anlıyorum’ mesajını verir.
  • Göz teması kadar önemli olan şey dokunmaktır. Çocuğumuzu kucaklamak, sarılmak, öpmek, saçını okşamak inanılmaz etkiler yapar.
  • Sevginizi ve desteğinizi bir koşula bağlamayın. Çocuk kayıtsız şartsız sevildiğini bilmek ister. Olumlu ve olumsuz bütün özellikleriyle sevildiğini bilen çocuklar sağlıklı bireyler olarak yetişirler.
  • Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamayın. Sizin çocuğunuz farklı bir bireydir.
  • Çocuğunuza verdiğiniz önemi her fırsatta hissettirin ve bunun için gerekçelere ihtiyacınız olmadığını bilin. Görüldüğünü ve fark edildiğini bilmek her çocuğu mutlu eder.
  • Sevgi sözcüklerini sıklıkla kullanmaktan çekinmeyin. Sevgiyle öğretemeyeceğiniz hiçbir şey yoktur.
  • Sürekli komut ve talimat veren ebeveynlerden olmayın. Çocuklar yol göstericiliğinize ihtiyaç duyarlar. Bunu da sevginizle yapın.
  • Çocuklara sevgi göstermenin hediye almakla aynı şey olmadığını hatırlamanızda fayda var. Hediyeler sevgi sözcükleri kadar kalıcı etkiler yaratamazlar.
  • Sevgiyi göstermenin en iyi yolu sevgi dolu bir aile sunabilmektir. Çocuğunuzu büyüttüğünüz aile ortamını ya da çevrenizi bu açıdan gözden geçirmenizde fayda var.
  • Çocuğunuza mutlaka zaman ayırın ve birlikte bir şeyler yapın. Ne yaptığınızın o kadar çok önemi yok ama birlikte yapmanızın büyük önemi var.
  • Çocuğunuzla konuşun. Sadece konuşmak bile ona önem vermek, ilgi göstermek, zaman ayırmak, ortak bir nokta üzerine sohbet etmek anlamına gelir ve çocuklar için bütün bunlar çok önemlidir.

👨‍👩‍👧‍👦Psikolog ve Aile danışmanı Esra Orçunlu'nun Wengood için kaleme aldığı diğer makaleler de ilginizi çekebilir!

🔗Çocuklar ve duygu yönetimi

🔗Korku çağında çocuk yetiştirmek

🔗Dijital çağda ebeveyn olmak

Kaleme alan Esra Orçunlu Psikolog ve Aile Danışmanı

👩🏻İşine aşık bir psikolog. 🧠Özel ilgi alanı çocuk, ergen ve aile psikolojisi. 🌟2009 yılından beri bir çok okul, kreş ve danışmanlık merkezinde çocukların gelişimini takip etmiş ve aile danışmanlığı vermiş olan Esra Hanım, 2016'dan beri kendi ofisinde çocuk, ergen ve ailelerle çalışıyor.

En yeni makaleler

50 soruluk arkadaşlık testi ✅ | Arkadaşını ne kadar tanıyorsun?

Arkadaş çevremiz bizim için önemli bir sosyal destek alanını oluşturuyor. Arkadaşların seni ne kadar tanıyor? Veya sen arkadaşını ne kadar tanıyorsun? Hiç merak ettin mi? Arkadaşlıklarınızın ne durumda olduğunu öğrenmek veya birbirinizi daha iyi tanımak için çok etkili ve eğlenceli bir yöntem var: Arkadaşın ile birbirinizi yeniden keşfetmek ve yeniden bağ kurmak için 50 soruluk arkadaşlık testi ile tanışın! Ayrıca, arkadaşlarla paylaşmak için mükemmel bir test! 😊😉

Hayal kırıklığı yaşamaktan korkmak (benim hikayemden notlar)

Hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorum. Başarısız olmaktan korktuğum için hiçbir şey yapmıyorum. Ya da içim rahat bir şekilde hiçbir şey yaşayamıyor, andan ve hayattan keyif almak konusunda kendimi sabote etmekten vazgeçemiyorum. İnsanların bana bakış şeklini saplantı haline getiriyor ve kendim olmakta zorlanıyorum... Peki hayatın bir rekabet olduğunu kim söyledi? Her şekilde mükemmel olmak zorunda mısın? Bir adım geri atarak, özgüven kazanarak ve zihnimi tekrar düzenleyerek hayal kırıklığına uğramaktan korkma eğilimine bir son vermek mümkün. Benim hikayem şöyle…

Narsist düzelir mi? Bir narsist değişebilir mi?

Narsist bir insanla tanışıp onu sevmiş bulunduysanız, muhtemelen yukarıdaki soru aklınızdan geçiyordur. Narsist kişilik bozukluğu tanısı olan insanlar empatiden yoksundur, kendisini başkalarından üstün görür. Bu durum, narsistlerle yakın ilişki kuran diğer insanları ruh sağlığı ve duygusal olarak yıpratabilir. Gerçek şu ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bir insanda, toksik özellikler o kadar derinlere işlemiştir ki, değişme ve daha iyi insanlar olma ihtimalleri yoktur. Bir narsistin değişemeyecek olduğunu kabul etmek, ve kişinin kendine bunu itiraf etmesi, kendi psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında bilmeniz gerekenler

Ben OKB olan insanlar arasında değilim, ancak bu oldukça yaygın bir hastalık. Türkiye’de büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmış. Obsesif kompülsif bozukluk sahibi değilim fakat, sevdiğim bir yakınım ile bu sınavı beraber verince, bir yazı kaleme almak istedim. Endişeleri nedeniyle, bir takım şeylerin uzun süre takıntılı bir şekilde kafasını meşgul ettiğine şahit oldum. OKB'yi tanımlayan şey işte budur, bu hislere neden olan anksiyete ve atakları. Peki OKB nasıl tedavi edilir? Obsesif Kompulsif Bozukluğa neler sebep olur? Hadi açıklayalım!

Kendini sınırlamana neden olan inanç kalıpları | 🚫 TOP15

"Ben zaten şöyleyim", "Ben zaten böyleyim", "Ben yapamam...", “Benden olmaz…” Kendi kendini sabote etmene neden olan sınırlayıcı düşünceler, gerçek potansiyelini küçümsemene neden olur. Kendine farketmeden koyduğun bu sınırlar, öz motivasyonunu ve kendini gerçekleştirme girişimlerini engeller. Kısacası, kendin olmanı engeller. Herkesin deneyimi kendine, ama sınırlayıcı düşünce kalıpları az çok aynı. En yaygın 15 sınırlayıcı düşünce ve inançları kendinizden uzak tutmak için önce farkına varın.

Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinme

Hayatın bir noktasında anlamı ve amacı aramaya başlamak. Varoluşsal bir sancı yaşamak için illa “30 yaş sendromu”nun gelmesini beklemeniz gerekmiyor maalesef, ergenlik desem, lise sıraları desem... Gözünüzde canlandı mı? Varoluşsal sancılar sırasında her şeyi sorgulamak mümkün: romantik ilişkileri, iş hayatını ve hatta yaşadığınız evi, neredeyim? ne yapıyorum? Kendini sorgulamak ve hayatla ilgili tüm bu soruları sormak sizi, kararlar almaya ve her şeyi değiştirmeye yöneltebilir. Peki neden bu sancıları yaşıyoruz? Ve varoluşsal sancıların nasıl üstesinden gelebiliriz?... bunları konuşalım!

🥊 Psikolojik savunma mekanizmaları nelerdir?

Herhangi stresli bir durumdan kaçınmak için kendi kendinizi farkında olmadan "kandırıyor" olabilirsiniz. İnsanlar gündelik hayatlarını yaşarken, psikolojik dengelerini koruyabilmek amacı ile çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu savunma mekanizmaları hali hazırda kişinin kötü duygu ve düşüncelerden kaçınmasını, daha az psikolojik gerilimler yaşamasını sağlıyor olsa da, sorunların asıl kaynağı da olabiliyor. Savunma mekanizmaları egonun üzerindeki baskı ile başa çıkabilmek için oluşturulmuş düşünce, tutum ve davranışlardır... En yaygın örnekleri ise; inkar veya yadsıma, erteleme, bastırma, yön değiştirme, yansıtma, mizahlaştırma, somatizasyon vb.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest