İş yerinde motivasyon arttırmak için 3 ipucu

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Bazı günler böyledir... ayaklarınız geri geri gider veya bir türlü kanalize olamazsınız. İçten içe gün bitse de kendi kendimize kalsak diye saat sayarız. Kısacası, bu mayışıklık ve bizi sabah yataktan kalkmaya üşendiren ruh hali nedir, neden kaynaklanır, nasıl aşılır merak ediyoruz. Herkesin işyerinde kötü, verimsiz ve motivasyonsuz dönemleri olur, ancak buna takılıp kalmamak ve vazgeçmemek önemli. İşte, iş yerinde motivasyonunuzu arttırmak için ipuçları!

İş yerinde motivasyon arttırmak için 3 ipucu
Özet

Zaman zaman motivasyon kaybı normaldir!

Birbirimize yalan söylemeyelim, hepimiz hayattan gerçekten keyif alabildiğimiz anları tercih ederiz! Her gün aynı yerde, aynı şeyleri, aynı insanlarla yapıyoruz ve dönem dönem hoş olmayan bir atmosferle de karşı karşıya kalabiliyoruz. İş yerinde mutsuzluk için bizi aşağıya çeken binbir unsur sayabiliriz. Bu rutin dönemsel olarak moral bozucu ve yıpratıcı olabiliyor! 

Ama, aslında işimizi ve günlük hayatımızı biraz daha anlamlı kılmak oldukça kolay. Anlamlı kılmak ve düzenlemek, iş ile ilişkimizde daha bağlı hissetmemizi sağlayacak olan şeyin ta kendisi, ardından inanın, hayatın ve işin zevki geri gelecektir... E tabi, bunlar olunca, motivasyon artırmak da oldukça kolay olmaya başlayacaktır. Hadi, artık ekranın önünde veya kağıtların arasında gri hissetmeye bir dur deyin! İş stresini azaltmak ve çalışmayı zevkli hale getirmek mümkün!

Çalışma hayatı yeniden nasıl zevkli hale getirilir? Motivasyon arttırmak için 3 ipucu

1. Küçük şeylerden başlayın

"Şeytan ayrıntıda gizlidir" derler. Haklılar! Bazen bir kedinin basit mırıltısı, bir parça çikolata veya güneş ışınını hissetmek sizi gülümsetmek için yeterlidir. İş yerinde de aynı düşünün. Küçük şeylerle başlayın: çalışma alanınızın düzenlenme şeklini değiştirin, iş arkadaşlarınıza yapabiliyorsanız dışarda yapamıyorsanız görüntülü konuşma ile öğle yemeği teklif edin. Kendinize yeni bir kupa, yepyeni bir masa aksesuarı satın alın. Kısacası, küçük mutluluklara odaklanarak, iş hayatınızın grisine birkaç renk ekleyin.


2. Ekip arkadaşlarınız ve/veya yöneticinizle konuşun!

İyi şekilde yapıldığı sürece şikayet etmek veya derdinizi yüksek sesle dile getirmek gerçekten iyidir! Sağlıklı iletişimin ilk kuralı, düşündüğünü söyleme cesareti göstermektir. Motivasyon eksikliğinizi gizlemek yerine, güvenebileceğiniz ekip arkadaşlarınıza açık olun. Ancak sürekli olumsuz ve aşağı yönlü sarmaldan kaçının. 

Yöneticinize gitmekten de çekinmeyin, rahatsızlıklarınızı müdürünüzle de konuşabilirsiniz, ancak belki biraz hazırlık yapmak gerekir, bir kaç argüman ile kendinizi ifade etmelisiniz. Sadece problemleri bir araya getirmeyin, bazı çözüm önerileri de düşünün. Şikayetçi olduğunuz durumu nasıl geliştirmek isteyeceğinizi düşünmediyseniz süreci başlatmak için sabırlı olun ve önce kendinize doğru soruları sorun. Son olarak, sizi dinlemek için orada bulunan insan kaynakları temsilcilerinizi de düşünebilirsiniz.


3. Bir adım geriye çekilin!

Tatilden her döndüğümde moral ve motivasyonumda bir düşüş olabiliyor. Son dönemde pandeminin olumsuz etkilerinden bahsetmiyorum bile. Bu sorunun üstesinden gelmek için küçük bir ipucum var: tatil biter bitmez bir sonraki tatilinizi planlamak veya bir kaç yarım gün izin ayarlamak. Böylece kendimi motive edebilmek için bir sebebim oluyor ve hemen biriken sorumluluklardan bunalmamı ve beraberinde gelen rahatsızlıktan kolay kolay etkilenmememi sağlıyor. 

Kendinizi yeniden motive etmek için, bazen kafanızı sudan biraz çıkarmak, hayata geniş bir çerçeveden bakmak ve kendinize zaman ayırmanız gerek. Bu nedenle meslek hayatınızdan bir adım geri atmanız yeterli. Bir adım geride durun. Neden hobileriniz ile bağlantılı bir eğitime veya atölyeye katılmıyorsunuz? Hayat sadece işten ibaret değildir. Ya da neden bir sonraki tatilde nereye seyahat etmek isteyeceğinizi düşünmüyorsunuz? 

Sıkıntınız eğer daha büyük ise bu motivasyon kaybı hakkında bir terapist ile de görüşebilirsiniz. Aynı zamanda bir adım geri atıp kendinizi belli bir mesafe ile değerlendirmeniz ve kendinize zaman ayırabilmenin kolay bir yolu bu olacaktır. Bir psikolog sizi gerçekten rahatsız eden şeyi sözlü olarak ifade etmenize, gelişiminizi engelleyen noktaları belirleyip, sağlıklı sonuçlar elde etmenize yardımcı olacaktır.

Eğer motivasyonunuzu yeniden kazanmaya kararlı iseniz, tek yapmanız gereken, şikayet etmeyi bırakmak ve çözüm yolları aramaya ve denemeye devam etmek! 

Ya kendimi asla motive edemiyorsam? 

Size yukarıda, bir psikolog ile konuşmaktan bahsettik. Eğer tüm çabalarınıza rağmen motivasyonunuzu geri getiremezseniz,  bir  uzmana başvurmanız gerekebilir. Özellikle profesyonel yaşamın temellerinin bir çok açıdan paramparça olabileceği bu dönemde kendinizi nasıl dinleyeceğinizi bilmek önemli. Sık sık şikayet ediyorsanız, kendinizi izole eder ve profesyonel çevrenizle iletişim kurmayı bırakırsanız, sorunlarınız için endişelenmeye değer. Bu, bir tükenmişlik sendromu veya başka bir sıkıntının ve hatta bir depresyonun habercisi olabilir.


🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynak

I Enstitü

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi... Sloganı: aslında çok basit... Ne istiyor: Herşeyin çok ciddiye alınmadığı ve hayat sevincinin esas alındığı bir dünya...

En yeni makaleler

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

#Seksizm nedir? Seksist kime denir? 🤷‍♀️ #farkındalık

Cinsiyetçilik, insanları yalnızca belirli bir cinsiyete veya cinsiyete ait olmaları temelinde algılamak ve yargılamak anlamına gelir. Aynı temelde "bireyin ayrıştırılmasını" kapsar. Seksizm günlük hayatımızda her gün karşılaşabileceğimiz bir olgu. Özellikle kadınları hedef alan ayrımcılığı içeriyor olsa da, kavram "cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim ve cinsiyet ifade biçimleri" üzerinden ortaya çıkan bir ayrımcılık biçimini vurgulamaktadır. Kısaca, seksizm, aslında cinsiyetçilik ve kadın haklarının önemini vurgulayan feminist bir yaklaşım, ancak son yıllarda insan hakları temelinde bir eşitlik fikrini savunur. Peki nedir bu seksizm veya seksist dedikleri? Hemen açıklayalım!

Sınırlayıcı düşünceler: kendi kendini baltama artık!

“Sky is the limit!” Sınır gökyüzüdür… Ya da değil! Peki, size engel olan düşünceler var ya, onlardan nasıl uzak dururuz? Hepimizde var olan sınırlayıcı düşünceler, önkoşullanma nedeniyle ilerlememizi engeller. Gerçek kabul ettiğimiz sınırlayıcı inançlar ve size engel olan düşünceler artık önünüzde duramasın! Bu söylediklerimiz sizi heyecanlandırdı mı?

Ailemizi sevmek zorunda mıyız? Ben hayırsız evlat mıyım?

Ebeveynlerimiz bizim rol modelimiz, ilham kaynağımız, koruyucularımız. Ergenlikte, kendi kimliğimiz oluşmaya başladığında, insan ailesine karşı aynı duyguları ve hayranlığı hissetmeyebiliyor. Tek başına muhakeme yeteneği kazanıp dünyayı kendi gözünden değerlendirmeye başlayabildiğinde kendine “kimseyi sevmek zorunda değilim.” diyebiliyorsun. İşte tam o anda, üzerinde hak sahibi olduğunu düşündüğün ebeveynlerin ile fikir ayrılığına düştüğünü hissettiğinde kendine kızmaya başlıyorsun. Önemli değil, insan ailesini sevmek zorunda değil ve inan bunu kabul etmek çok iyi hissettiriyor!

Sapyoseksüel ne demek? Kısaca: beyin aşkı!

Latince "zeki, bilge, bilgili" anlamına gelen "sapio" ve cinsel ve cinsellikle ilgili anlamına gelen “seksüel” kelimesinden oluşan “sapyoseksüel” kelimesi, dış görünüş ve fiziksel görünümden önce zeka, entelektüel seviye ve kültür düzeyi gibi kriterlerden etkilenen insanları tanımlamak için kullanılır. Bir sapyoseksüel için zeka, espri ve mizah anlayışı, diyalogların kalitesi önemli bir cinsel çekim aracıdır. Zeki sözcüğü onlar için büyülüdür. Sapyoseksüellik ile ilgili daha fazlası için aşağı kaydır!

🏳️‍🌈LGBTİ+ ne demek bilmeyenler var mı? LGBTİ+ açılımı nedir?

İnsanların kimlik veya cinsel yönelim farklılıklarını öne sürdüğü, gelişen bir toplum görmekten mutluyum. Heteroseksüel normlar dışında farklı cinsel yönelimlere sahip kişiler kendilerini LGBTI+ topluluğunda bulmaktadır 🏳️‍🌈. Peki LGBTI+ ne demek, açılımı nedir? Bu kısaltmanın her harfi neye karşılık geliyor? LGBTI+ sözlüğü niteliğinde bir yazı sizi bekliyor.

Panseksüel nedir? Panseksüellik: kısaca etiket tanımayan aşk!

Bugün hala ne anlama geldiği herkesçe bilinmeyen "panseksüel" kelimesi yeni bir kavram değil. Ne anlama geldiğini tam olarak bilmeden, sık sık karşımıza çıkan bu terim, medyanın biraz malzemesi haline geliyor. Öyle ki, televizyon programlarında bazı sanatçılar artık heteroseksüellik çerçevesinin ötesine geçemeyen bir cinsellikle, alakalı alakasız, çoğunlukla LBTQIA+ bireylere yönelik mantıksız soruları, açıkça yanıtlamaktan çekinmiyor. Bir cinsel yönelim: panseksüellik. Panseksüel nedir? Ben panseksüel miyim? Panseksüel bayrağı nasıldır? Gelin, Freud'dan Miley Cyrus'a, panseksüellik ile ilgili her şeye beraber göz atalım ve bilinçlenelim.

Monoton ilişki yürür mü? Rutin öldürür mü?

Bir çift olarak rutinden kaçmak, kendinizi sürekli yenilemek ve hem günlük hayatınızı hem de ilişkinizi renklendirmek için çaba gerekir. Kadın dergileri bize monoton ilişki ne demek diye bir kere kodladı. Rutin sanki olumsuz bir şeymiş ve ona karşı savaşmamız gerektiğini, ilişkimize renk katmamız gerektiğini vs. söyleyip durdular. “Evlilik aşkı öldürüyor!” veya “Monoton ilişkiler bir süre sonra bitmeye mahkum.” gibi hurafelerle bizi yıllarca yiyip bitirdiler. Peki ya aslında bir çiftin asıl birleştirici gücü düzen ve rutin ise? Sonuçta ilişkiler biraz da güvenlik ve düzen arayışı değil midir?

Duygusal travmalar | Neden olur? Belirtileri nelerdir? Çözüm ne?

Sanırım hepimiz hayatımızın bir noktasında az çok travmatik olaylar yaşamışızdır. Benim ilk travmaya maruz kalışım, annemin ölümüydü. Bu olay karşısında travmanın etkisini azaltmak amacıyle verdiğim duygusal tepkiler tam da travma sonrası stres bozukluğu belirtileri veriyordu. O an anladım ki travmatik bir olaydan sonra nasıl hissettiğinizi asla küçümsememelisiniz. Psikolojik travma insan hayatını derinden etkileyebilir. Duygu ve düşüncelerinin yönünü belirleyebilir, fiziksel ve duygusal rahatsız edici bir çok sonucu olabilir. Duygusal şok, zihnimizin ve vücudumuzun şok edici bir duruma karşı tepkisidir. Devam ederse bazı kişilerde psikiyatrik patolojiye dahi dönüşebilir. Peki ruhsal travma nasıl anlaşılır? Duygusal travma nasıl iyileşir? Atlatamayacak mıyım?

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest