Covid, depresyon: karantina süresi ve karantina psikolojisi

tarihinde Damla , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Sağlık ve hastalık, bulaşıcılık, salgın, pandemi, karantina derken 2. dalga ve hatta 3. dalga... Kabul edelim ki, geçen yıl hepimiz için kötü bir deneyimdi. Ölüm korkusu, covid olma korkusu, karantina, yalnızlık, kendimizle yüzleşme ve normal yaşama dönme arzusu kişilerde depresyon belirtilerine sebep oluyor. Psikoloji dünyasının da altını çizdiği üzere, karantina sürecinin 1 yılı aştığı göze alındığında, pandemide depresyon veya ruhsal tepkiler vermemiz olası. Peki salgın ve karantinaya nasıl ruhsal tepkiler veriyoruz? Majör depresyonun karantina psikolojisinden farkı nedir? Karantina psikolojisi ile nasıl başa çıkabiliriz? Depresyon tedavisi nasıl yapılır?

Covid, depresyon: karantina süresi ve karantina psikolojisi
Özet

Covid 19 ve ruh sağlığı: tekrarlanan karantina depresyon için davet niteliğinde!

Pandemi sürecinde ruh sağlığı şüphesiz ki etkileniyor. Mart 2020'deki karantina esnasında, insanların %42'si genel anksiyeteden muzdarip olduklarını ve panik ataklar yaşadıklarını belirtti. Alkol, tütün veya uyuşturucu tüketiminin ve intihar eğiliminin görülme sıklığı arttı. Bunlar bile Covid 19, depresyon ilişkisini kurmak adına bizim için yeterli. Bir yılı aşkındır süren pandemi ve depresyon, ruh sağlığımız için ciddi bir tehlike arz etmeye başladı. Pandemi sonuçları belki hasta rakamları ile ölçülüyor fakat, Covid19 ve olumsuz etkileri bunlardan çok daha fazlasını içeriyor.  

Herkesin özgürlüğüne ve normal hayata geri dönmeye ihtiyacı var. Normal yaşama duyulan bu özlem genel bir hayal kırıklığına sebebiyet veriyor. Evde kalmak zorunda kalmak ve artık sosyal aktivitelere sahip olmamak çeşitli rahatsızlıkları beraberinde getiriyor: anksiyete, uyku problemleri, öfke vb. 

Birbirini izleyen kısıtlamalar, depresyon belirtilerini arttırır ve uzun vadede dayanmak veya yaşamın gidişatına ayak uydurmak zorlaşır. Stresle doğal şekilde mücadele etmek ve karantina psikolojisinin neden olduğu depresif ruh halinden kurtulmak için bazı küçük ipuçları paylaşmamızı ister misiniz? .

Depresyonun tedavisini günlük aktiviteler ile yapmak mümkün!

Depresyon tedavi yöntemleri genelde ilaç tedavisi veya psikoterapi seansları ile mümkün. Majör depresyon, mevsimsel duygu durum bozukluğu, karantina psikolojisi ve Covid 19 gizli depresyonu ile ayrışır. Karantinanın sebep olduğu depresyon bir kaç alışkanlık ve farkındalık ile tedavi edilebilir. Bazı ilaçların yapamadığını, ihtiyaç sahibi insan, depresyonun nedenlerinin farkında olup bakış açısını değiştirerek yapabilir. 

1. Mümkün olduğunca çok sosyalleşin

Karantinalar tekrarlandığına göre, sosyal iletişimin daha iyi koşullar altında gerçekleşmeleri için kendinizi artık organize etmelisiniz! Örneğin, yalnızlık ve boşluk hissi size gerçekten çok zor geliyorsa, karantinaya bir arkadaşınızla girin. Basit bir PCR testi ile başka insanlarla temas edip edemeyeceğinizi kontrol edebilirsiniz. Bu yeni düzene alışıp bir an önce ayak uydurmaya çalışmak sizin için yararlı olacaktır. Kendinizi sürekli izole etmemelisiniz. İzolasyon, ruh sağlığı açısından oldukça zararlı. Keza, telefonla, mesajla veya görüntülü olarak sevdiklerinizle iletişim kurmanız gerçekten çok önemli.

2. Kaygı ve korkularınız hakkında açıkça konuşun

"Artık kafayı yemek üzereyim", "Korkarım bu durum bir süre daha sürecek", "Enfekte olmaktan ve ölmekten çok korkuyorum”, “Ya ailem veya sevdiklerim Covid olursa." Korkularınızı yüksek sesle ve açık bir şekilde ifade edin! İnkar etmek ve bastırmak size daha çok zarar verecektir. Kendinizi ifade etmek çevrenizle sağlıklı bağların kopmamasına yardımcı olacaktır. Sizi neyin korkuttuğunu sözle ifade etmek, sağlık krizinden kaynaklanan bu korkuları daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır. Akrabalarınızla hatta daha iyisi bir psikologla konuşabilirsiniz. İçinize atmayın, bir yıldan fazladır süren bir karantinada unutmayın ki herkes çıldırmanın eşiğinde.

3. Aşılamanın başladığını hatırlayın!

Hayır, bu durum sonsuza dek sürmeyecek ve aşılamanın yaygınlaşması vaka sayısını azaltacaktır. Bu son karantina ile birlikte uzun zaman oldu ancak biraz daha dayanın. Tüm bunlar bittiğinde arkadaşlarınızla, ailenizle, kafelerde ve restoranlarda buluşabileceksiniz. Haydi, şimdi biraz sabır, dayanalım ve tabi ki aşılanalım.

4. Hareket edin!

Hareket etmenin, spor yapmanın ve fiziksel olarak aktif olmanın psikoloji üstüdeki pozitif etkisi kanıtlanmıştır. Toksinlerden kurtulmanıza, seratonin hormonunu artmasına ve dolayısıyla moralinizin bozulmasını engelleyecektir. Karantinayla birlikte, artık internet ve sosyal medyada bulabileceğiniz bir sürü online ve bedava  kurs var! Dahası, koşmak, dışarı çıkmak, yürümek hatta biraz dans etmek dahi yeterli olacaktır. Yeni bir şey denemek isterseniz yoga ve meditasyonun depresyona karşı güçlü durmanıza yardımcı olacağını göz önünde bulundurun.

5. Sürekli haber izlemekten kaçının!

Son dakika haberlerini, A haber’i tüm gün tekrar tekrar izlemek durumu değiştirmeyecektir. Her gün enfekte olan insan sayısını bilmek sizi daha fazla endişelendirebilir. Bu yüzden bilgileri topluca alın ve psikolojik sağlığınız için sürekli haber izlemekten kaçının.

6. Günlük ritminizi koruyun

Karantina boyunca sürekli oturduğumuzu düşünürsek arada küçük adımlar atmak iyi gelecektir. Bu nedenle, ister evde ister dışarıda ufak hareketlerle, yaşam temponuzu ve günlük ritminizi korumaya çalışın! Bütün gün pijamalarınızda kalmayın (sizi, iyi hissettirmediği sürece, elbette). Önemli olan hayatınızı olabildiğince normal kılmaktır, sizi mutlu eden şeyleri yapmaya çalışın.

7. Boş vermeyi öğrenin

Boş vermek artık bir sorun değil! Karantinada boş vermeyi ve unutmayı hayatınıza sokabilirsiniz. Kötü, kötüyü çağırdığı için küçük önemsiz şeylere üzülmeyin. Kendinizi iyi hissettiren şeylere odaklanın, diğer hiçbir şeyin önemi yok. 

8. Bir hobi edinin

Resim yapmak, yazmak, dans etmek, yemek pişirmek, el işleri ile uğraşmak… Zihninizi meşgul edip eğlendikten sonra ne kadar yetenekli olduğunuzun ne önemi var? Beğendiğiniz bir şeyi taklit ederek başlayabilirsiniz. Virtüöz olmanız gerekmiyor.

9. Olumlu olanı görmeye çalışın

Her şeyde olumlu bir yan vardır, her şey onu görebilmekle başlar. Mesela uzun zamandır okumak istediğiniz bir kitabı okuyacak vakti artık daha kolay yaratabilirsiniz. Hatta, uzun zamandır aklınızda olan ancak bir türlü fırsat bulamadığınız işlere zaman ayırabilirsiniz. Veya, karantina cildinizin nefes alması için bir fırsat olabilir ve bakım günleri düzenleyebilirsiniz! Evden çalışma imkanı kimileri için paha biçilmez oldu, eğer siz de onlardan biri iseniz, ne mutlu!

Yardım almaktan çekinmeyin

Bu zor zamanda moralinizi yüksek tutmak kolay değil. 3. karantina, krizin ne kadar büyük olduğunu ve bundan kurtulmanın karmaşık olacağını maalesef gösteriyor. Bu nedenle, tavsiyemize rağmen kendinizi daha iyi hissedemiyorsanız, yardım almaktan çekinmeyin. Endişeleriniz, korkularınız ve akıl sağlığınız hakkında konuşmak utanç verici değil. Bu nedenle, bu pandemi sırasında destek için bir profesyonele danışarak kendinize iyi bakmanız önemlidir. Ücretsiz psikolojik destek alabilmenin yolları da mevcut, unutmayın!

Kaynak

BBC

Kaleme alan Damla , Wengood yazarı

Kahkahası ile meşhur, hayatı olabildiğince tiye alan birisi... Sloganı: aslında çok basit... Ne istiyor: Herşeyin çok ciddiye alınmadığı ve hayat sevincinin esas alındığı bir dünya...

En yeni makaleler

Narsist düzelir mi? Bir narsist değişebilir mi?

Narsist bir insanla tanışıp onu sevmiş bulunduysanız, muhtemelen yukarıdaki soru aklınızdan geçiyordur. Narsist kişilik bozukluğu tanısı olan insanlar empatiden yoksundur, kendisini başkalarından üstün görür. Bu durum, narsistlerle yakın ilişki kuran diğer insanları ruh sağlığı ve duygusal olarak yıpratabilir. Gerçek şu ki, narsistik kişilik bozukluğu olan bir insanda, toksik özellikler o kadar derinlere işlemiştir ki, değişme ve daha iyi insanlar olma ihtimalleri yoktur. Bir narsistin değişemeyecek olduğunu kabul etmek, ve kişinin kendine bunu itiraf etmesi, kendi psikolojik sağlığı için oldukça önemlidir.

⚠️ Narsist insanı tanımak için bu işaretlere dikkat edin!

Patronunuz, eşiniz, veya sevdiğimiz bir yakınımız... Gün gelir hepimiz narsist bir sapkınla karşılaşabilir ve yıkıcı bir sarmalın içine çekilebiliriz. Peki kimdir bu narsistler? Onları nasıl tanıyabiliriz? İşte çevrenizdeki narsist biri varsa tespit etmek için 10 işaret!

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında bilmeniz gerekenler

Ben OKB olan insanlar arasında değilim, ancak bu oldukça yaygın bir hastalık. Türkiye’de büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda OKB'nin her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmış. Obsesif kompülsif bozukluk sahibi değilim fakat, sevdiğim bir yakınım ile bu sınavı beraber verince, bir yazı kaleme almak istedim. Endişeleri nedeniyle, bir takım şeylerin uzun süre takıntılı bir şekilde kafasını meşgul ettiğine şahit oldum. OKB'yi tanımlayan şey işte budur, bu hislere neden olan anksiyete ve atakları. Peki OKB nasıl tedavi edilir? Obsesif Kompulsif Bozukluğa neler sebep olur? Hadi açıklayalım!

Kendini sınırlamana neden olan inanç kalıpları | 🚫 TOP15

"Ben zaten şöyleyim", "Ben zaten böyleyim", "Ben yapamam...", “Benden olmaz…” Kendi kendini sabote etmene neden olan sınırlayıcı düşünceler, gerçek potansiyelini küçümsemene neden olur. Kendine farketmeden koyduğun bu sınırlar, öz motivasyonunu ve kendini gerçekleştirme girişimlerini engeller. Kısacası, kendin olmanı engeller. Herkesin deneyimi kendine, ama sınırlayıcı düşünce kalıpları az çok aynı. En yaygın 15 sınırlayıcı düşünce ve inançları kendinizden uzak tutmak için önce farkına varın.

Varoluşsal sancılar : Rahat atlatmak için yardım almaktan çekinme

Hayatın bir noktasında anlamı ve amacı aramaya başlamak. Varoluşsal bir sancı yaşamak için illa “30 yaş sendromu”nun gelmesini beklemeniz gerekmiyor maalesef, ergenlik desem, lise sıraları desem... Gözünüzde canlandı mı? Varoluşsal sancılar sırasında her şeyi sorgulamak mümkün: romantik ilişkileri, iş hayatını ve hatta yaşadığınız evi, neredeyim? ne yapıyorum? Kendini sorgulamak ve hayatla ilgili tüm bu soruları sormak sizi, kararlar almaya ve her şeyi değiştirmeye yöneltebilir. Peki neden bu sancıları yaşıyoruz? Ve varoluşsal sancıların nasıl üstesinden gelebiliriz?... bunları konuşalım!

🥊 Psikolojik savunma mekanizmaları nelerdir?

Herhangi stresli bir durumdan kaçınmak için kendi kendinizi farkında olmadan "kandırıyor" olabilirsiniz. İnsanlar gündelik hayatlarını yaşarken, psikolojik dengelerini koruyabilmek amacı ile çeşitli psikolojik savunma mekanizmaları kullanırlar. Bu savunma mekanizmaları hali hazırda kişinin kötü duygu ve düşüncelerden kaçınmasını, daha az psikolojik gerilimler yaşamasını sağlıyor olsa da, sorunların asıl kaynağı da olabiliyor. Savunma mekanizmaları egonun üzerindeki baskı ile başa çıkabilmek için oluşturulmuş düşünce, tutum ve davranışlardır... En yaygın örnekleri ise; inkar veya yadsıma, erteleme, bastırma, yön değiştirme, yansıtma, mizahlaştırma, somatizasyon vb.

Yas tutan birine baş sağlığı mesajları | 🖤 Taziye mesajları

Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.

Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩

Toksik bir ilişki aslında sinyallerini tanışma veya flirt aşamasında veriyor. Bu yüzden toksik bir ilişkiye başlamamak için tehlikeli sinyallerin bir listesini yapalım dedik. İçinde bulunduğun ilişkinin toksik olduğunu gösteren 10 kırmızı çizgi! 🚩

İlişkimde mutsuzum, ne yapmalıyım?

Cicim aylarının büyüsü ortadan kalktı, karnındaki kelebekler yok oldu ve heyacan azaldı. Bir ilişki içinde olmak, bizi yükselten bir hayat arkadaşına sahip olmak anlamına gelir. Sen nasıl hissediyorsun? Mutsuz, umutsuz, depresif, yorgun? Veya anlaşılmadığını düşünüyorsun? Hayat arkadaşınızın sizi güldürmekten çok ağlattığını anladığınız anda, ilişkiyi sorgulamak meşrudur... Ama gemileri yakmadan ve çekip gitmeden önce, bilin ki çözümler de mümkün! İlişkimde mutlu değilim, ne yapmalıyım diye soruyorsan doğru yerdesin.

#Seksizm nedir? Seksist kime denir? 🤷‍♀️ #farkındalık

Cinsiyetçilik, insanları yalnızca belirli bir cinsiyete veya cinsiyete ait olmaları temelinde algılamak ve yargılamak anlamına gelir. Aynı temelde "bireyin ayrıştırılmasını" kapsar. Seksizm günlük hayatımızda her gün karşılaşabileceğimiz bir olgu. Özellikle kadınları hedef alan ayrımcılığı içeriyor olsa da, kavram "cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim ve cinsiyet ifade biçimleri" üzerinden ortaya çıkan bir ayrımcılık biçimini vurgulamaktadır. Kısaca, seksizm, aslında cinsiyetçilik ve kadın haklarının önemini vurgulayan feminist bir yaklaşım, ancak son yıllarda insan hakları temelinde bir eşitlik fikrini savunur. Peki nedir bu seksizm veya seksist dedikleri? Hemen açıklayalım!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi Youtube'da da devam ediyor olacak! 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest