
Yeni yılda yeni başlangıçlar yapmak: Hedef koymak için 5 ipucu
Mutluluk tamamen bakış açımızla ilgilidir ve basit küçük değişikliklerle hayatınızı daha iyi bir hale getirebilirsiniz.. Bu yıl meydan okumaya hazır mıyız?
Soyguncular bankadan para çalamadılar ama bazı insanların kalbini çaldılar, olay sonrasında mağdur ettikleri kişinin kalbi. Rehin alınan birinin kendisini kaçıran kişiye karşı nasıl sempati duyabileceğini hep merak etmişimdir. Kurban, cellatlarının vizyonunu benimsiyor, hatta onlarla işbirliği yapıyor. Bize kötü davranan, hayatımızı tehlikeye atan birine karşı nasıl böyle hissedebiliriz? Stockholm sendromu belirtileri nelerdir? İşte, bir psikolojik hayatta kalma fenomeni, katiline aşık olma sendromu olarak bilinen stockholm sendromu hakkında detaylı bilgi.
Kaçırana aşık olma sendromu veya katiline aşık olma sendromu. Bu durumun, nasıl mümkün olduğuna inanmakta zorlananlar olduğunu farkındayım. Ben de aynı duygular içindeydim. Ta ki, stockholm sendromu belirtileri gösteren bir banka soyguncusunun, 35 yıl sürecek hapis cezasının 22 ay sonra bittiğini ve 2001’de Bill Clinton tarafından resmi olarak affedildiğini duyana kadar.
1970’lerde, solcu gerilla örgütü, SLA isimli bir grup tarafından rehin alınan ve sonra kendisine baskı yapılmasından ötürü kendisini kaçıranlarla beraber banka soyan Patty Hearst’ten bahsediyorum. Patty, rehin alındığı sırada çok yoğun fiziksel ve cinsel tacize uğrar ve bir süre sonra zihni ona garip bir oyun oynamaya başlar. Patty Hearst, stockholm sendromuna yakalanmıştır.
1973'te İsveç'in Stockholm kentinde bir banka soygunu olur. Bu olay sırasında, altı gün boyunca rehin tutulan bir kadın, kendisini rehin alan kişiye karşı empati geliştirir. Rehine kadın, serbest bırakıldıktan sonra soyguncuyu savunur ve karşı mahkemede ifade vermeyi kabul etmez. Daha da inanılmaz bir şekilde, tutuklandıktan sonra kadın hapishane ziyaretlerinde bulunur ve banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler.
Olaya tanıklık eden psikiyatr Nils Bejerot tarafından tanımlanmış bu sendroma kentin ismi ile hitap edilmiştir: stockholm sendromu, rehinenin kendisini rehin alan kişiyle duygusal bağ kurup onu anlama noktasına gelmesi ve geçirdikleri sürenin sonunda da nihai olarak, onunla özdeşim kurmasına denir. Stockholm sendromu, Netlix'in unutulmaz ispanyol dizisi, "La Casa de Papel" içerişinde de işlenmişti.
Açıklamak gerekirse: kurbanın saldırgan ile empati kurabildiği ve onu anladığı zamandır diyebiliriz çünkü öyle ki, mağdur kişi, saldırganın eylemlerini kendince açıklayabilir hale gelir. Bir kurban olarak, kendinizi zulüm edenin yerine koyarsınız. Ezenin yanında olursunuz.
🧠Çok ciddi ve tehlike altındaki durumlarda ve yoğun psikolojik stres altında, kurbanlar ölmekten korkarlar. Nihayetinde ölmedikleri için minnet duyarlar ve hala hayatta oldukları için minnettar olduklarını hissederler. 1973'teki rehin alma olayında olan da, işte tam da budur.
Öncelikle, kurbanın iradesinin saldırgana bağlı olması gönüllü bir karar değil. Bu durum şiddetin doğrudan bir sonucu. Stockholm sendromunun ortaya çıkmasının nedeni, hayatta kalma içgüdüsüdür.
Dış dünyadan kopan kurban, toksik kişi tarafından bir nevi zehirlenir ve ihtiyaçları için kendisini istismar eden kişiye bağımlı olduğunu hisseder: bakınız travmatik bağlanma…. Çoğu zaman, bir şok halini takiben beynimiz bizi korumak için uyum sağlar.
❗Zihin, “dayanılmaz olana katlanmayı” mümkün kılan psikolojik bir savunma mekanizması devreye sokar, katiline aşık olma sendromu...
Bu davranış eğilimi, hayatımız tehdit edildiğinde ortaya çıkar fakat biri bizi kötüye kullandığında da aynı şekilde tepki vermemiz mümkün. Şiddetin her gün arttığı bugünlerde açıkça görülüyor ki, günlük olarak bazı insanlar tekrarlanan yoğun psikolojik ve hatta fiziksel şiddetle karşı karşıya kalabiliyor. Böyle koşullarda yaşanan stockholm sendromu vakaları ise aynı şekilde sapıkça.
‼️ Bir soygunda rehine almak değil belki ama ruh sağlığını veya özgüvenini yavaş yavaş yok edercesine tekrarlanan psikolojik şiddet ile de kurbanı stockholm sendroma sürükleyebilirsiniz.
Stockholm sendromu, kurban ve yakın çevresi arasında da bulunabilen bir mekanizma. Zamanla zulümler sürdükçe kurbanda, stockholm sendromunun belirtileri gittkçe daha da gözlemlenebilir hale gelecektir.
Yakın çevremiz söz konusu olduğunda, tehdit böyle bir yerden gelince kurbanın kendine eziyet eden kişi ile çok güçlü bir bağ kurabilme ihtimali artar ve durum çok da zararlı hale gelir. Uzun vadede şiddete alışır ve hatta uygulayıcısı daha ileri gitmediği için ona minnettar olursunuz.
Çiftlerde stockholm sendromu çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir; sindirme, aşağılama, eziyet ve fiziksel veya cinsel şiddet. Saldırgan yüksek oranda bir narsist sapkın olmaktadır.
♀️Bir kriminolog olan Edmundo Oliveira, kadınların aile içi şiddet durumunda saldırganlarını nadiren kınadıklarını ve aynı çatı altında yaşamaya devam ettiklerini açıklıyor.
İstismara uğramış kişi sessiz kalıyor çünkü sevgi ve korku arasında paradoksal bir his var. Bazıları hala hayatta olduğu için ve bu sessizliğin onları kurtarabileceğine inandıkları için bu şiddete dur demekte zorlanıyorlar.
Yararlı bazı linkler;
Profesyonel bir ortamda ve iş yerinde maruz kalınmıyor mu sandınız? İş yerinde mutsuzluk sebeplerinin başında, iş yerinde psikolojik şiddet. İş hayatında stockholm sendromu nasıl mı olur? Örneğin, bize zulmeden, göz korkutan veya taciz eden bir amir veya iş arkadaşı düşünün. Saldırganı hepimiz gözümüzde canlandırabiliyoruz sanırım.
İlk kez gerçekleştiğinde inanmak zor olur ve şok bir etki olur, ancak zaman geçtikten sonra da harekete geçmek kolay olmayacaktır. Hiyerarşik bir düzen var, bizi tutan hayat şartları var. "Adamcağız, onurumu kırıyor evet ama böyle olması normal, şirketin büyümesini tehlikeye atacağımdan korktu".
➡Harvard Business Review'a göre, iş yerinde stockholm sendromu her geçen yıl öncekinden daha yaygın. İş bulmanın eskisinden daha zor olması bu olgunun artmasına katkı sağlıyor elbet. Taciz dolayısıyla işini kaybetme ve daha sonra herhangi başka bir iş bulamama korkusu çalışanın hakkını aramasına engel oluyor. İşinden ve patronundan kaçmak bu nedenle bir seçenek olmayabiliyor. Böylelikle de çalışan kendini toksik ilişki içerişinde sıkışmış halde buluyor.
Saldırganınızla aranızdaki ilişki ve durum ne olursa olsun, stockholm sendromunun bir kurbanı olduğunuzun farkına varabilmelisiniz. Çünkü, unutmayın ki, birinin elindeyken normalde kabul edilemez davranışları kabul etme eğilimindesinizdir.
Çevrenizdekilerin tepkilerini dinlemek, genellikle durumun farkına varmanın iyi bir yoludur. Aşağılanmayı, rencide edilmeyi, kötü muameleye uğramayı veya fiziksel bütünlüğümüz ihlal edildiğinde asla normal veya sıradan olduğunu düşünmemeliyiz.
Bunun farkına vardığınızda, “zararlı baloncuğu” patlatmanız gerekiyor. Bir arkadaşla, doktorla veya terapistle konuşmak bu psikolojik fenomenden kurtulmanın en iyi yolu. Başkasından yaşadığımız şeyin normal olmadığını duymak, durumun ciddiyetini anlamamıza yardımcı olur.
Bu makaleler de ilginizi çekebilir;
Stockholm sendromunu tedavi etmenin en iyi yolu bir terapiste görünmektir. Psikolojik bir takip, işkencecimize tepki vermemize ve sınırlar belirlememize yardımcı olacaktır. Bunu yapmak için duygularınızı ifade etmeli ve neler yaşadığınızı açıklamalısınız. Davranıştaki bu değişikliğin, istismarcı üzerinde önemli bir etkisi olacaktır.
Daha ciddi durumlarda, hayatınızın tehlikede olabileceğini hissettiğinizde bile kendinizi güvenli bir yere almak için yardım istemekten ve hatta şikayette bulunmaktan çekinmeyin.
Yazar ekibi: mağdur musunuz?Stockholm sendromu, işte veya hatta bir ilişkide olsun, günlük olarak deneyimlenebilir. Tahammül etmemeniz gereken belirli şeylerden geçtiğinizi fark ederseniz, durumunuzla ilgili bir güncelleme almak için bir terapistle iletişime geçin. Stockholm sendromundan kurtulmak için pek çok etkili tedav yöntemi vardır. Ücretsiz psikolojik danışmanlığa ihtiyacınız var ise buradan ulaşabilirsiniz. #BornToBeMe |
Kaynak
Mutluluk tamamen bakış açımızla ilgilidir ve basit küçük değişikliklerle hayatınızı daha iyi bir hale getirebilirsiniz.. Bu yıl meydan okumaya hazır mıyız?
Yeni bir yılın heyecanı hepimizi sararken, sevdiklerimizi mutlu edecek hediyeler seçmek de bu dönemin en keyifli yanlarından biri. Ancak kime ne hediye alacağınızı seçmek bazen zorlayıcı olabilir. 🎄 Anneniz, babanız, sevgiliniz, kardeşleriniz ya da arkadaşlarınız için anlamlı ve yaratıcı hediye fikirleri mi arıyorsunuz? Endişelenmeyin! Bu yazıda, herkes için uygun ve kişiselleştirilmiş yeni yıl hediyesi önerilerini bulabilirsiniz.
Yeni bir yıl, yeni umutlar ve yeni başlangıçlar demektir. Ancak çoğu zaman, aldığımız kararlar birkaç hafta içinde unutuluyor. Peki, bu yıl farklı bir şey yapmaya ne dersiniz? Kendinizle uyumlu, sürdürülebilir hedefler belirleyerek hem kendinizi daha iyi hissedebilir hem de bu hedeflere ulaşabilirsiniz. İşte bu yazıda, yeni yıl kararlarınızı nasıl daha etkili hale getirebileceğinizi keşfedeceksiniz.
2025 yılına girerken evde ailecek kutlama mı yapacaksınız? Yeni yıl gecesi herkes için özel ve anlamlı, hepimiz en iyi şekilde yılbaşını geçirmek istiyoruz. Aile içindeki farklı beklentiler, geçmişteki anlaşmazlıklar veya monotonluk hissi bu özel geceyi gölgeleyecekmiş gibi geliyor olabilir. Peki, yılbaşını daha keyifli ve anlamlı hale getirmek mümkün mü? Tabii ki mümkün! Bu yazıda, yılbaşını aileyle geçirirken hem eğlenmenizi hem de unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlayacak öneriler sunuyoruz. Hazırsanız, yeni yıla pozitif bir başlangıç yapmanın yollarını birlikte keşfedelim! 🎉
Arkadaş çevremiz bizim için önemli bir sosyal destek alanını oluşturuyor. Arkadaşların seni ne kadar tanıyor? Veya sen arkadaşını ne kadar tanıyorsun? Hiç merak ettin mi? Arkadaşlıklarınızın ne durumda olduğunu öğrenmek veya birbirinizi daha iyi tanımak için çok etkili ve eğlenceli bir yöntem var: Arkadaşın ile birbirinizi yeniden keşfetmek ve yeniden bağ kurmak için 50 soruluk arkadaşlık testi ile tanışın! Ayrıca, arkadaşlarla paylaşmak için mükemmel bir test! 😊😉
Eğer bu yılbaşını tek başınıza geçirecekseniz, üzülmek yerine bu zamanı kendinize ayırarak değerlendirebilirsiniz. Bu yazıda, yılbaşını yalnız geçirmenin neden kötü bir şey olmadığını, bu özel geceyi nasıl anlamlı hale getirebileceğinizi ve kendinizi mutlu etmek için neler yapabileceğinizi keşfedeceksiniz. Hazırsanız, yeni yıl ruhunu kucaklamaya başlayalım! 🎄✨
İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma!
Aslı ile Yoga seansları!
Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi
Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!
Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için;
Yorumlar