Neden Bağlanmaya İhtiyacımız Var?
Ek çalışmalarla birlikte, çocukluk döneminde en az bir referans figüre ihtiyacımız olduğunu anlıyoruz. Bu, çocuğun dengeli bir şekilde gelişebilmesi için hayati öneme sahiptir. Genellikle çocuk, bir başkasının yardımı olmadan duygularını yönetemez veya hayatta kalamaz. Aynı şekilde, çocuğun gelişimi için sıcak, sürekli ve öngörülebilir bir ilişki de gereklidir.
Mesela Erik Erikson'un Psikososyal Gelişim Kuramı da Bağlanma Teorisini desteklemektedir. Erikson, insan gelişimini sekiz evrede tanımlamaktadır: İlk evre psikoanalitik dönemde oral evreye karşılık gelen yaşamın ilk senesidir ve Erikson'a göre bu dönemde ortaya çıkan sosyal etkileşim "güven" ve "güvensizliktir". Çocuğun özgüven, diğer insanlara karşı güven duyma hissi bu donemde aldığı bakım ve sevgiye bağlıdır. Bu dönemde eksik şefkat ve bakım gören çocuk, yaşamın ileri evrelerinde diğer kişilere karşı güvensiz olacak ve korku, kuşkulu bir tutum edinecektir.
Özellikle, bağlanma figürüne sahip olmak, korkuların gelişmesini engeller. Örneğin, erken çocukluk döneminde herhangi bir dengesizlik yaşandıysa terk edilme korkusu veya duygusal bağımlılık şeması ile ilişkili problemler geliştirebiliriz 🤕.
📌 Kendi Deneyimim Kendimi bildim bileli terk edilme korkusu içindeydim. Bu, arkadaşlık ve aşk ilişkilerimi kesinlikle etkiledi, uzun süre güvensiz bağlanma stiliyle mücadele ettim ve bu davranışın nedenlerinden birini terapi sırasında tanımlayabildim. Ailem, bebekken birkaç ay boyunca dışarıda olmak zorunda kaldı, yaklaşık 1 yaşındayken bir insani yardım amaçlı seyahate çıktılar. O dönemde beni büyükanne ve büyükbabam büyüttü ve güvende hissetmeme rağmen, bu gelişim aşamasında ebeveynlerimi görememek kişiliğim üzerinde büyük bir etki yarattı. Bunu bir travma olarak nitelendirmiyorum bugün, ama terkedilme korkum, güven eksikliğim ve insan ilişkilerimde kendini sabote etme alışkanlığımın nedenlerinden biri olduğu inkâr edilemez. Elbette terapi aracılığıyla keşfettiğim tek şey bu değil, bunların yanında nasıl kendime yardımcı olabileceğimi de konuşuyoruz fakat farkındalık yolun en önemli kısmı diyebilirim. |
Bu Teori Hala Geçerli mi?
Ünlü psikiyatrist tarafından ortaya atılan ve günümüzde terapilerde oldukça merkezi bir yere sahip olan teori, çocuklarda duygusal bağ oluşturmada hâkim bir yaklaşım sunuyor. Ancak, sosyal ilişkilerin karmaşıklığı göz önünde bulundurulduğunda, bu teorinin kapsamının sınırlı olduğu ve tüm yetişkin sosyal davranışlarımızı açıklayamayacağı eleştirileri de yapılmıyor değil 🤔. Kendi örneğimi ele alırsak, psikolojik desteğimle bu yönü derinlemesine inceledim ancak olduğum kişinin tek nedeni bu değil. Dikkate alınması gereken pek çok faktör var ve bu durumun tek sebep olduğunu iddia etmek zor.
Bütün yönleri göz önünde bulundurarak durumu değerlendirmek gerekiyor. Bağlanma teorisi, özellikle ebeveynler için önemli bir kavram olmakla birlikte, tek belirleyici faktör değildir. Eğer korkularınız varsa veya güven eksikliğiniz varsa ve bunların nedenlerini anlamak istiyorsanız, bir uzmana danışmaktan çekinmeyin derim!
Bu içeriği okuyanlar bunları da mutlaka okuyor:
👍 "Güven" tüm ilişkilerin doğasını belirliyor!
👍 Bilişsel Davranışçı Terapi | Duyguları kontrol etmeyi öğren!
👍 Psikanaliz ne işe yarar? Psikanalize ne zaman başvurmalı?
👍 Rorschach testi nedir? "Bu lekede ne görüyorsunuz?"
Yazar notu: İlginç Bir PerspektifBağlanma teorisi ilginçtir ve kişinin çocukluğunu ve yaşadığı deneyimleri yeniden gözden geçirmek için geniş bir perspektif sunar. Eğer içinde bir yanlışlık olduğunu hissediyorsan, bu yönde bir ipucu olduğunu düşünüyorsan, bir psikolog ile iletişime geçerek birlikte durum değerlendirmesi yapabilir, daha mutlu olmak için yeni alışkanlıklar ve düşünce tarzları geliştirebilirsin.
🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe
|
Kaynaklar:
Bu makaleyi beğendiniz mi?
Daha fazla bilgi almak ister misiniz 🤔 ?
Doğrudan yazara yazınBanu Karadeniz, Psikolog !
Banu Karadeniz'e bir soru sor
Düşüncelerinizi paylaşmak ister misiniz? Yorum bırakın