Bunu yazmaya cesaretim olacağını düşünmezdim, ama işte buradayım, sayfayı ziyaret edecek tanımadığım herkese kalbimi dökeceğim. İçimden bir ses yalnız olmadığımı söylüyor. 🤔 Öncelikle, son zamanlarda ruh sağlığım her zamankinden daha kötü halde. Bir süredir zaten farklı sebeplerden ötürü psikolojim bozuk. Duygularımla sağlıklı bir şekilde başa çıkmayı tam olarak öğrenememiş bir çocuk olduğumu söylemeliyim. Yetişkinlikte de bunun zorluklarını çekiyorum diyelim.
Ama bu, sonsuza kadar pes edip aşağı doğru giden bu sarmalda sıkışıp kalmak istediğim anlamına gelmiyor! Sonunda karamsar olmayı bırakmak ve daha iyi hissetmek istediğime karar verdim, çünkü ne de olsa yaşadığım hayatı ve kendimi sevmeyi hak ediyorum. Sahip olduklarımdan ötürü minnetkar hissetmek istiyorum. Hayata yeniden aşık olmak için yaptığım değişiklikleri sizinle paylaşmak istiyorum, sonuçta hayat nefret edilemeyecek kadar değerli! 🫶
Hayatımı sevmiyorum, neden?
5 yıl önce depresyon teşhisi konduğundan beri, bir tür aşağı doğru bir sarmalın içinde buldum kendimi ve olayların iyi tarafından bakamayacak kadar bitkin hissetmeye başladım.
Her şeye sahip gibi görünsem de, ben kendimi boşlukta hissediyorum. Evet, işim var, evet arkadaşlarım var, evet destekleyici aile üyelerim var ama bu umutsuz ve kayıp hissetmekten muaf olduğum anlamına gelmiyor. 🚩 İmdat: toksik pozitiflik!
Bunların hiçbirini reddediyor veya “şükretmiyor” değilim, ama belli ki, bir şeylere ihtiyacım var ve sahip olduğum şeyler kendimi kötü hissetmemek için mucizevi bir çözüm sağlamıyor. Hatta bu teselliyi duyduğum zaman, daha da kötü hissediyorum çünkü sanki iyi hissetmemeye hakkım yokmuş gibi hissettiğim duygular yüzünden kendimi suçlu hissediyorum. Keşke bir düğme olsa da, basıp içimde hissettiklerimi kapatabilsem.
İçimdeki boşluk çok derin ve içinde bulunduğum hayattan nefret etmeme yardım edecek hiçbir şey yok gibi görünüyor.
Hep, herkesten farklıymışım gibi hissettim…
İnkar, ideal bir savunma mekanizması değil. ✖️ O yüzden inkar etmeyeceğim, başkalarıyla uyumlu olduğumu hiçbir zaman hissetmedim. Farklı hissetmemin nedenini hep aşırı hassas bir genç olmama bağladım. Bu yüzden, yıllarca gerçek hislerimi gömdüm ve bir şekilde, insanları ve kendimi iyi olduğum konusunda ikna etmek için günde 8 saat yüzümü güldürmeyi başardım. Merhaba bir başka savunma mekanizması: mizah! Ama artık, bunu yapmaktan bıktım ve sonunda numara yapmaya bir son vermeye karar verdim.
Arkadaşlar ve sevgili ailem, sonunda hayatımdan nefret ettiğimi itiraf etmeye hazırım: “Çok mutsuzum! Hayattan hiç zevk almıyorum!”
Evet, doğru, işimi küçümsüyorum, numara yapmaktan ve fikrimi söyleyememekten nefret ediyorum.🤷♀️ Yaşadığım bu hayat beni ne mutlu ediyor ne de tatmin ediyor. Hayır ben bir tatminsiz değilim! Aslında, başkalarını memnun etmek için yaşadığımı ve kendi ihtiyaçlarımı düşünemediğimi hissediyorum.
Bir şey yapmalı…
Anlayacağınız, kendimi sorguluyorum sürekli. "Bir şeyleri değiştirmeliyim, harekete geçmeliyim" diye söylemeye başladım kendi kendime. Evet, hala hayattan zevk aldığımı söyleyemem. Hayattan nefret ediyorum. Ama bir yandan da, diğer insanlar gibi bir şeylerden zevk alabilmek istiyorum. Mutlu olmak benim de hakkım, biliyorum. İçimde bir yerlerde çok derinlerde kalmış olsa da yaşama sevinci duruyor biliyorum.
😌İyi bir haber aldığımda içtenlikle gülümseyebilmek, arkadaşlarımla sohbet edebilmek, eğlenmek ve özgür hissetmek istiyorum. Hepsini istiyorum ve şimdi istiyorum! Sadece bir hayatım var, bu yüzden ondan en iyi şekilde yararlanmak ve bu dünyadan keyif almış bir şekilde gitmek istiyorum.
Bugün düşünüyorum da, evet belki dibi gördüm, evet belki ruh sağlığı verilerim pek iyi durumda değil ama “değişmem gerektiğini anlamak” bile iyileşme yolculuğunun ilk kıvılcımı değil mi? Yani madem kafamın içindeki olumsuz düşünceler ve olumsuz duygular arasında bir de kendime aslında mutlu olmayı hakediyorum ve bunu istiyorum diyebiliyorsam, demek ki ruhum bana bir mesaj veriyor. 🗣️Harekete geçmek için bu iç ses beni uyarıyor. İç sesime kulak vermeliyim. Varoluşsal sancılar, kendimi doğurabilmek için değil midir zaten?
En zor kısım, özellikle depresyon gibi bir bela ile uğraşıyorsanız harekete geçebilmektir. Ama iç sesimin benimle olduğunu bilmek şimdiden güven veriyor.
>> Bu içeriği de beğenebilirsiniz: Değişmek istiyorum! Ne yapmalıyım?
Çok mutsuzum, ne yapmalıyım?
Bu nefret duygusu oldukça külfetli. Bu ağırlık, karamsarlık, olumsuz düşünceler ve nefreti arkamda bırakmanın zamanı geldi. Çünkü mutlu olmayı hak ediyorum. Çok şey okudum, çok fazla soru sordum, cevaplar aradım. Kendimce daha iyi hissetmek için neler yapılabilir? not ettim.
👉Hayatı tekrar sevebilmek için atabileceğim 5 adım.
1) Sosyal medya ile arana mesafe koy
Sosyal medya tartışmasız gelmiş geçmiş en iyi icatlardan biri. Buna lafım yok. Ancak zararlı etkileri ve toksik sonuçları da göz ardı edilemez. Artık ne zaman kendimi Instagram'da fotoğraflar arasında gezinirken bulsam; kafamın içinde dırdır eden bir ses uyanıyor. Evet sosyal medya mutsuzlaştırıyor! Neden mi?
Öncelikle 🤳🏻 sosyal medya kendini başkalarıyla kıyaslamak için çok uygun bir platform.
💭 Neden benim hayatım diğerlerininki kadar mükemmel değil? (— kimsenin hayatı orada gördüğünden ibaret değil!)
💭 Neden hiç dostum yok? (— onun da yalnız kaldığı anlar oluyor!)
💭 Benim tenim neden bu kadar pürüzsüz değil? (— onunki de değil!)
💭 Neden sürekli pahalı restoranlarda yemek yemiyorum? (— insanların çok büyük bir kısmı bunu sürekli yapmıyor!)
💭 Neden Tulum'da tatil yapmıyorum? (— çünkü sen kendi ihtiyaçlarına göre tercihler yapıyorsun.)
Muhtemelen ne dediğimi anladınız. Ayrıca, duymak isteyip istemeyeceğim bir çok farklı ses, insanların acımasız veya akıl almaz yorumları, linçler… İnsanın siniri bozuluyor, geriliyorum elbet. Örneğin; sabah uyandığımda ilk iş, kadına şiddetle ilgili takip ettiğim hesaplarda yine moral bozucu bir haberle karşılaşmak bütün keyfimi kaçırabiliyor.
2) Sağlıklı beslenmeye başla
Herkes vegan olmak zorunda değil, ya da detoks suları ile beslenmek. Kimse 🍔 büyük yağlı bir burgeri benden daha çok sevmez, ama dürüst olmam gerekirse, kötü yemek yemek ruh halim için de iyi bir şey değil.
Duygusal yeme davranışından muzdarip bir kadın olarak, her şeytana uyduğumda, ardından mutlaka pişmanlık hissedip, kendime kızıyorum. Sert bir diyetten veya bazı lezzetleri kendime yasaklamaktan bahsetmiyorum.
Yavaş yavaş daha fazla meyve ve sebzeyi beslenmeme dahil etmek için çaba göstererek, bedenim için iyi şeyler yaptığım için kendime değer verdiğimi hissediyorum. 💪Değişimi başarmak için yeterli disipline sahip olduğumu küçük hedefler belirleyip adım adım öğreniyorum. Neredeyse kendimle gurur duyuyorum, ki bu benim için çok nadir bir şey!
3) Psikolojik destek almaya başla
Depresyon hakkında konuşmak zor. Öncelikle zaten sen neler olduğunu anlamazken birine duygularını anlatmak çok daha zor. Duygularımı ifade etmek benim için hiçbir zaman kolay olmadı. Kalbimi açarsam insanların beni yargılaması fikrinden endişeleniyorum ve bu muhtemelen terapiye gitmeyi neden bu kadar uzun süre ertelediğimi de açıklıyor.🤐
Sonunda bir profesyonelden yardım istemeye karar verdiğimde, omuzlarımdan bir yük kalkmış gibi hissettim. Terapistimle çalışmak bana her şeyi daha farklı görebilmek ve karmaşık duygu ve düşüncelerimi teker teker daha sağlıklı perspektiflere oturtmam için yardımcı oldu. Ayrıca psikoloğa her şeyi söylemek zorunda değilsiniz. Sizin ağzınızdan laf almak değil, söylediğiniz kadarını dinlemek için oradalar.
Eğer siz de benim gibi bütçe kısıtlığı nedeniyle yardım istmekten çekiniyorsanız 👉 ücretsiz psikolojik destek almanın yolları
4) Olumsuz iç sesi susturmanın yollarını arayın
Hepimizin içinde yatıştırılması gereken küçük bir düşman var. 😈 Bize yeterince iyi olmadığımızı söyleyen o iç sesimiz. Kafamızın içindeki bu sınırlayıcı düşünce ve inançlar, olumsuz tetikleyiciler olarak toksisite görevi görüyor. Bizi aşağı çekip hayatın güzellillerinden zevk almamızı engellemekten başka bir işe yaramıyorlar.
🛑Olumsuz iç sesi ne zaman duymaya başlasanız, onu yatıştırmalı ve frekansı değiştirmelisiniz. Zamanla da bu olumsuz düşüncelerin yerini olumlu düşüncelerle değiştirebilmeyi öğrenmeliyiz. Mesela “her şey çok kötü gidiyor”, “hayat bana hep kötülük veriyor” yerine “şu an bir şeyler ters gittiği için mutsuzum ama bu bir dönem ve olumsuz gidişatı değiştirmeye gücüm var.” demeli.
5) Meditasyon etkili aktiviteler bulun
🧘🏻♀️Doğal antidepresan: yoga. Meditasyonun ne kadar rahatlatıcı ve özgürleştirici olduğunu herkes söylüyor, ancak ben uzun süre bunun bir mit olduğuna inandım. Halbuki, kurumlar ve profesyoneller, özellikle pandemi sonrası, meditasyon ve farkındalık çalışmalarının stres, anksiyete ve depresyon için oldukça etkili olduğunu söylüyor.
İlk kez denediğimde, neden bu kadar çok insanın nefes egzersizleri ve meditatif yöntemlere yöneldiğini anladım. Sakin bir ortamda düşüncelerimle baş başa kalmak, duygu ve hislerimi rasyonelleştirmeme olanak sağlıyor. Bu güvenli düşünme alanı, bana işlerin her zaman sandığım kadar kötü olmadığını göstermede kilit rol oynuyor. Hepsinden önemlisi kendimi yatıştımak için bana yardımcı oluyor.
Yazar notu: "sabırlı olmalıyız..."Hayatımızdan nefret ettiğimize karar verdiğimizde ve içindeki güzellikleri bulmak için gerçekten mücadele etmemiz gerektiğinde, işleri yoluna koymak için kapsamlı bir iç gözlem ve çaba gerekir.
Hissettiklerinizi düzeltmenin kolay bir çözümü yoktur, ancak olumlu adımlar atmak sizi uzun vadede daha mutlu ve daha iyi hissettiğiniz bir yere doğru götürecektir. Kendinizi daha iyi hissetmenin ve kendinizle uzlaşmanın anahtarı, neye sahip olduğunuzu ve ne kadar şanslı olduğunuzu anlamak için kendinize zaman tanımaktır.
🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe
|