“Kısıtlanmaya tahammülüm yok!” Kısıtlanmak istememek

tarihinde Yudum , Wengood yazarı tarafından güncellendi

Otorite bazı insanlarda alerji yapar, bilirsiniz. İnsan büyüdükçe, kısıtlamaların hayatın bir parçası olduğunu öğrenir. Kurallara boyun eğmeli, uymalı, saygı göstermeliyizdir. Oyunu kuralına göre oynayanlar, kuralları reddedenler ile ilgili, güçlü, cesur veya özgür ruhlu gibi sıfatlar ortaya atıyor. Bunlara karşı değilim, ama kısıtlanmaktan hoşlanmayan ve kurallarla bir sorunu olmayan insanlar arasındaki fark neden kaynaklanıyor merak ediyorum. Kısıtlanmak istememek, kurallara karşı çıkmak konusunda ısrarcı insanların ortak özelliği ne? Otorite karşıtlığı karakteri tanımlamaya başlamışsa altında ne gizli olabilir?

“Kısıtlanmaya tahammülüm yok!” Kısıtlanmak istememek
Özet

Pozitif eğitim, hem geleneksel akademik becerilerin hem de iyi hissetme, mutluluk ve içsel huzura yönelik becerilerin öğretildiği bir eğitim yaklaşımını ifade eder. 📚 Pozitif eğitim üzerine kitaplar çocuk gelişimi ile ilgili şunu söyler: Çocuğunuzu yetiştirmek ve onu hayata hazırlamak için kısıtlamalar koymak zorundasınız. 

Çünkü yetişkin olduğunuzda karşı karşıya kalıp başa çıkmanız gereken ve sizden önce de var olan bir dizi şeyle muhattap olursunuz. Tüm arzularımız tatmin edilebilir mi? 🙄Maalesef hayır. O halde önemli olan, kısıtlamalar ve özgürlükler arasındaki dengeyi kurmayı öğrenmek aslında.

Kısıtlamalar, ne olursa olsun “seçim” yapmayı öğrenmemizi gerektirir. 👉Uyum sağlama kapasitesi gelişmiş ve seçimlerini kendine en uygun şekilde yapabilen bir yetişkin daha mutlu ve tatmin edici bir hayat yaşar.Seçimler, kısıtlama ve arzu ikilisinden ortaya çıkar. Kısıtlanma olmadan arzu ortaya çıkmaz ve bize ait arzular özgürlük tutkumuzun kaynağını oluşturur.

Zorunluluklar, kısıtlamalar derken; aslında “Özgür müyüz?”

Kısıtlanma, bir ortamdaki bir dizi kural, yasak ve yükümlülükle ilgilidir

🙅🏻‍♀️Kısıtlanmayı reddeden, kuralları desteklemeyen, sistematik olarak herhangi bir otoriteye karşı çıkan, kendi özgürlüğünü her şeyin üzerinde tutan kişi, sıklıkla imrenilen oluyor. Peki her şeyden bağımsız olarak insanların kendi kurallarını inşa etmeleri gerçekten mümkün mü?

Kendi özgürlüklerini ilk sıraya koyma cesareti gösteren insanlara hayranlık duymamak elde değil tabii. Ama, neden herkes özgürlüğü bu kadar arzularken, kısıtlamalar bazılarımız için uyum sağlanabilecek şeyler, ama bazılarımız için tahammül edilemez şeyler?

Bu makale için internette çeşitli psikoloji yazıları veya kişilerden gelen yorumları okurken dikkatimi çeken bir şey oldu. Kısıtlanmaya karşı mutlak bir tavır takınmak aslında başlı başına kendini baltalamak yani self-sabotaj anlamına geliyor.

Kendine ait bir pusula

Otoriteye sürekli karşı çıkan, bir şeylerin kendisine dayatılmasına veya zorlanmaya gelmeyen bir kişi, aslında gelişmemiş bir çocuk anlamına geliyor. Kısıtlanma söz konusu olunca ellerini kavuşturup dudak büzen o “çocuksu itiraz” bu kişiyi yetişkinlikte de takip ediyor diyebiliriz.

Bu kişi, olgunlaşmamışlığın ötesinde, aynı zamanda “özgürlük yanılsaması” içinde yaşayan bir insan. 🧠Karşı durma ve reddetme davranışı, kişiyi dıştan gelen yönlendirmelere karşı hareket etmeye şartlar ve böylece kendi iç pusulasını dinlememeye iter. Dolayısıyla kendi aklının rehberliği değil aslında dışarıdan gelenin itirazına endeksli bir yol izlemeye başlar.

Özgür insan, değerlerinin ve ilkelerinin rehberliğinde, zenginleşmek için gerektiğinde kendini “ıslah” edebilendir. Örneğin: Herkesin istediği gibi hareket etmekte özgür olduğunu düşünüyorum fakat, çok hızlı araba kullanmaktan veya kaldırımda bisiklete binmekten kaçınıyorum çünkü kendi güvenliğimi ve başkalarının güvenliğini önemsiyorum. Çünkü değerlerim bunu işaret ediyor.

👉 Çocuklukta gerçekleşen 5 ruh yarası | İyileşmek için keşfet!

Haksız şekilde kısıtlanmak söz konusu ise…

Herkes özgürlüğün peşinde iken alakasız bir emir karşısında nasıl davranmalı? İki seçeneğimiz var:

👉Ben özgürüm, öyle kalmak, değerlerime uygun olmak ve bu nedenle bu kısıtlamayı reddetmek isteyebilirim. Bu da sonuçları kabul etmek anlamına gelir ki, bunlar da kesinlikle bağlayıcı olacaktır.

👉Ben özgürüm, ama bu kural karşısında kendimi yeteri kadar haklı bulmuyorum. Bu kısıtlamayı, sonuçlarına katlanmak zorunda kalmamak ve bana sistematik muhalefet dayatan içimdeki zorbayı cesaretlendirmemek adına kabul ediyor ve uyum sağlamaya çabalıyorum.

Her iki durumda da, kendinize karşı nazik olmanız önemlidir. Gerçekten de mutlak özgürlüğün katlanılması gereken psikolojik bedelleri vardır: Yargılanma, dışlanma, onaylanmama, suçluluk duygusu, kendini sorgulama, özgüven kaybı vb.

Kuralları reddetmek ve düzene ayak uydurmamak; sonuçlara katlanmak ve rahatsız edici duygularınızı kabul etmek anlamına gelir. Çünkü bir kısıtlamayı reddetmek, kaçınılmaz olarak güven ve onay duygusundan vazgeçmenize yol açar.

👉Çalışmak istemiyorum: ➡ İşle ilgili kısıtlamaları reddediyorum ➡ Eldeki imkanlarla, ancak ilkelerime ve yaşam vizyonuma uygun olarak yaşamayı kabul ediyorum.

Veya;

👉Çalışmak istemiyorum ➡ İşle ilgili maruz kalacağım kısıtlamaları yine de kabul ediyorum ➡ Değerlerime aykırı bir durumu desteklemeyi seçiyorum, ancak gelişimimi ve psikolojik durumumu destekleyen başka özgürlük biçimleri ile bu durumu dengeliyorum.

Kısıtlanma hissi ile işlevsel şekilde mücadele etmek

Kısıtlamalar aslında sınırları ifade eder. Özgürlüğü arayan biri olarak, insanların buna katlanmakta güçlük çekmesi normal. Ancak bu kısıtlamalar, herhangi bir hak sahibi olmadan kendi kaderimizi tayin edecek seçimleri yapmamıza engel değil. Seçimler ne olursa olsun bize ait!  

kendi hayatının tek kahramı sensin

Sürekli olarak karşımıza çıkan kısıtlamalar ile ne yapacağımızı kendimize sormalıyız. Onları reddetmek mi yoksa seçimlerimizle hissettiğimiz baskı hissini hafifletmenin yollarını bulmak mı? Bu soru bizi daha yaratıcı olmaya, içimize bakmaya ve hayatımızı değiştirmeye itecek. 

  • Bu kurallar beni neyden alıkoyuyor? 
  • Bende neden olumsuz duygulara sebep oluyor? 
  • Neye ihtiyacım var? 
  • Ne yapabilirim?

Örneğin; son yılların en önemli ve en boğucu kısıtlamalarından biri olan Mart 2020 karantinası 😷 sırasında ne yaptık? Uzun süre kısıtlandık ve olanların kurallara dönüştüğü bu iklimde yeni hayat biçimleri oluşturduk. Kısıtlanmayı sürekli olarak reddetme huyu sahibi olan kişiler bu durumda oldukça zorlandı.  

Mücadeleyi bırakmayanlar ne yaptı? Çoğu durumda, bu özgürlük kaybını kabullenmeye çalışarak, bu gerçekle nasıl barışabileceğimizi öğrenerek, bazen biraz hile yaparak, farklı yaklaşarak, farklı alışkanlıklar kazanmak için yeni yollar denemeyi öğrendik. Özlemini duyduğumuz şeylere göre kısıtlamaları aşmaya çalıştık. Dayanmanın yollarını bulduk. Bu nedenle, bize kaçınılmaz olarak dayatılan kısıtlamalarla ne yapmak istediğimizi görmek bize kalmış. Kesin olan tek bir şey var: onları reddetmek bizi daha özgür yapmayacak. İnkar bir çözüm değil.

👍 Bu içeriği okuyanlar, aşağıdakileri de sevdi! 

🔗 "Kimse beni sevmiyor" | İnsan neden böyle hisseder?

🔗 Narsistlerin zayıf yönleri | Top 10 

🔗 Aktif dinleme nedir? Nasıl yapılır? | Dinleme becerileri 

Yazar notu: Duyguların patlamaya hazır bir bombaya dönüşmesine izin vermeyin.

Eğer üstesinden gelinemezlerse, kısıtlamalar hüsrana dönüşür ve bu duyguyu nasıl yöneteceğinizi bilmiyorsanız, psikolojik zararlar görürsünüz! Kötü bir şekilde sindirildiğinde, hayal kırıklığı gerçek bir duygusal bombaya dönüşebilir veya büyük bir motivasyon kaybının yanı sıra kalıcı bir umutsuzluk hissine dönüşebilir.

Kısıtlamaları kabul etmekte ve bunun size verdiği duyguları yönetmekte zorlanıyorsanız, bir psikolojik destek almaktan çekinmeyin. Birlikte, bu reddetme davranışının nereden geldiğini ve gelişiminiz için daha değerli olan yeni alışkanlıkları nasıl hayatınıza entegre edebileceğinizi beraber anlayabileceksiniz.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."

Kaleme alan Yudum , Wengood yazarı

🤩Hayatımı fiziksel ve zihinsel harekete adadım. 🖋️Yazmayı, 💭düşünmeyi, 📖okumayı ve 🔎araştırmayı çok seviyorum. 😺💕🧘‍♀️Kedim ve yoga matım vazgeçilmezim.

En yeni makaleler

Psikolojik şiddete örnekler ve korunma yolları

Küçük düşürücü “şakalar”, duygularımızı görmezden gelen, küçümseyen ifadeler, kendimizden şüphe etmemize veya kendimizi suçlamamıza neden olacak cümleler… Bu tür pek çok küçük detay bize psikolojik şiddete maruz kaldığımızı gösteriyor. Önemsiz görünebilirler, zaten asıl sorun bu. Psikolojik şiddet unsurlarının bu kadar basitleştirilmesi ve önemsiz, gündelik detaylara indirgenmesi, onu en yaygın şiddet türü yapıyor. Peki duygusal istismarı nasıl tanımlarsınız? Mağdur olduğunuzda ne yapmalısınız? Açıklamaya çalışacağım.

Terk edilme korkusu: Nedir? Neden olur? Nasıl geçer?

Terk edilme korkusu bazı insanların birini kaybetme düşüncesiyle karşı karşıya kaldıklarında yaşadıkları sürekli korku ve kaygı hali ile tanımlanır. Bunu yaşayan kişi bile bunu farkında olmayabilir ancak tartışmasız en yaygın ve zarar veren korkulardan biri. Terk edilme korkusu yaşayan kişiler, ilişkilerini etkileyen davranış ve düşünce kalıplarını sergileme eğilimindedirler ve bu durum hem kişi açısından hem de insan ilişkileri açısından olumsuz sonuçlara gebedir.

Orgazm olmak için ne yapmak lazım?

Türkiye’de 10 kadından 9’u cinsel organını tanımıyor. Hal böyle olunca aramızda kaç şanslı orgazm deneyimleyebiliyor siz hesaplayın. Oysa orgazm sanıldığı gibi kompleks, ayıp veya pis bir şey değil. Orgazm en basit hali ile cinsel deneyim sırasında yaşanan heyecanın ani şekilde deşarj olmasıdır ve otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Hormonlar sayesinde de oldukça rahatlatıcı bir deneyimdir. Haydi o zaman sihirli parmaklar, arzu edilen partnerler veya seks oyuncaklarınız hazırsa, orgazm olmak için neler gerekir bakalım.

Karpman drama üçgeni | Kısır döngüden kaçınmak

Steven Karpman tarafından 1968 yılında oluşturulan bu drama üçgeni, insanlar arası etkileşimleri inceleyen bir ilişki modelidir. Gerçek hayatta, iş hayatında, aile ilişkilerinde veya arkadaşlıklarda izlerine rastlayabileceğiniz bu drama üçgeninde 3 rol vardır: zalim, kurtarıcı ve kurban. Bu üçgen içerisinde bir kısır döngü söz konusudur ve kişilerin yaşamının her alanını etkiler. Sonuç: gelişim ve dönüşümün mümkün olmaması ve ilerlemekten bizi alıkoyması. Karpman drama üçgeninde olup olmadığımızı nasıl anlarız? Veya bu rollerin dışına nasıl çıkarız?

Narsist erkek belirtileri: 10 özellik

Bağlanmadan önce erken uyarı işaretlerini öğrenin. Narsist bir erkek söz konusu olduğunda, ilk başta sizi etkilemek için harika görünmesi tüm hikayenin böyle gideceği anlamına gelmiyor. Peki sağlıklı bir erkekle mi yoksa bir narsist ile mi karşı karşıyasınız, nasıl anlayacaksınız? Narsisizmin cinsiyet tanımadığının çok iyi farkında olsak da, bu yazıda narsist bir erkek için en belirgin özellikleri inceliyoruz. İşte dikkat etmeniz gereken on uyarı işareti:

"Pick me girl" nedir? Pick me ne anlama gelir?

Twitter, İnstagram, Tiktok ve Facebook gibi sosyal medya platformlarında eminim "pick me girl" veya "pick me boy" ifadesi ile karşılaşmıssınızdır. "Pick me" ifadesi, bir kişinin seçilmek veya tercih edilmek istediğini ifade ediyor ve sosyal medyada kullanıldığında "onaylanmak adına hemcinsini aşağılayarak kendini hemcinslerinden üstün göstermeye çalışan kişi" anlamına geliyor. Yani tercih edilesi olmak için hemcins düşmanlığı yapan tutumlar sergilemek. Peki bu neden sorunlu? Anlamanız için size “pick me girl" nedir?, ve "pick me girl olmak" neden seksizm yapmaktır? açıklayacağım.

Sezgisel beslenme nedir? | Diyet zihniyetinden kurtulmak

15 yılı aşkın diyetler, spor salonları, yeme bozuklukları, sonuç: ter ve gözyaşı… Artık dayanamıyorum! Vücudumla barışmak istiyorum ama kendimi bırakırsam ipin ucunu kaçırağım diye korkuyorum. Yine de popüler diyetler beni her şeyden daha çok incitti. Bunu görmüş biri olarak, hüsranla sonuçlanacak bir diyete daha tahammülüm kalmadı! Bir çözüm var mı? Evet, sezgisel yeme! Hızlı bir şekilde zayıflamaktan ziyade sağlıklı olmayı amaçlayan sezgisel beslenme kültürü hayatımızın kalbinde olmalı, ancak çok az insan bunu farkında.

Kadın ve cinsel fanteziler | Kadınların dünyasından!

Kadın cinsel fantezilerinin, gül yapraklarıyla dolu bir otel odasında, 80'lerin sevimsiz romantik hiti eşliğinde ateşli bir gece geçirmek ile sınırlı olduğunu düşünüyorsanız, tekrar düşünün derim! The Journal of Sexual Medicine dergisi tarafından yürütülen son araştırma, çoğu kadının cinsel arzularına karşı suçluluk duymadan, çok daha açıkça ve kısıtlanma hissetmeden kendilerini ifade edebilmelerine olanak tanımış. Sonuç olarak ortaya oldukça çeşitli yaklaşımlar çıkmış! En yaygın 7 kadın cinsel fantezileri listesi huzurlarınızda!

Sevgilim beni kullanıyor mu? | Nasıl anlarım?

Aşk belki de insanoğlunun tadabileceği en sarhoş edici şey! Aşk gözü kör eder diye boşuna dememişler. Uyandırdığı yoğun duygular o kadar baskın gelir ki bazen bariz şekilde ortada olan gerçekleri bile görmezden gelebiliriz. Kimseyi suçlamayalım doğasında bencillik de bulunduran insanoğlu bazı ilişkilerde kazanan taraf olma işini abartabilir. Kullanılmak denince akla ilk gelen şeyler, para veya cinsel ihtiyaçlar geliyor ama bence en üzücü ve tehlikeli şey duygusal istismar. Partnerinizin samimiyetinden şüphe duyuyorsanız, işte size sevgilinizin sizi kullandığına dair 10 işaret.

Akışa bırakmak veya akışta kalmak için 10 adım

Stres, kaygı, suçluluk, korku, utanç... Bunların hepsi sizi günlük olarak etkileyebilecek olumsuz duygulardır. "Her şeyi çok ciddiye alıyorsun" veya "Bir adım geri adım at, derin nefes al!" diye hep aynı telkinleri tekrarlıyoruz. Ama bunu yapmak o kadar kolay değil, biliyoruz. Bu yüzden akışta kalabilmek için 10 adım sıraladık. Haydi akışına bırak biraz ve sonunda özgür ol!

🎧 Spotify

İşe gidip gelirken, yürüyüşe çıkarken, yemek yaparken veya uyumadan önce size eşlik etsin. Wengood Podcast serisi: RDV Coaching'i kaçırma! 

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

🎥 Youtube

Aslı ile Yoga seansları!

🎥 Youtube

Mentor Özlem Şen ile RDVCoaching serisi 

Kanala 💜abone ol , 🔔 bildirim zilini aç ve tabii, 👍videoları beğenmeyi ve ✍🏻 bize yorumlardan ulaşarak hangi konularda içerik istediğini söylemeyi unutma!

Ayrıca: En sevilen içerikler, günlük mutluluk, destek ve motivasyon dozları için; 

Instagram📸

📍Pinterest