Bir adet nutellalı ekmek, asla hayal kırıklığına uğratmaz. İyi günde olduğu gibi kötü günde de, yemek yemek benim için bir nevi çıkış noktası. Eğlenceli, kolay ve rahatlatıcı bir çözüm. İnsanlar, stresli ve üzgün olduklarında her zamankinden daha çok yemek, içmek ve atıştırmak ister. Peki yemek yemek neden bu kadar iyi hissettiriyor? İşte açıklaması...
“Neden yemek yiyoruz? Cevap basit: hayatta kalmak için. Çünkü midemiz boş olduğunda kasılır, karnımızdan gurultu sesleri duyarız. Kan şekerimiz açlık uzadıkça düşer. Bu tip reaksiyonlar da beynimize aç olduğumuza dair bilgiler gönderir! Peki, aç değil de stresli ya da üzgünken neden yemek yiyoruz?
Zor bir günün ardından diziye eşlik etmesi için koca bir kase patlamış mısır yemek... Atıştırmalıklar her zaman keyif vermiştir! 🥳 Düşüncelerden uzaklaştırması, duyguları ertelemesi ve besinlerin içindeki değerlerin vücudumuzun hormonal sistemini düzenliyor olmasından ötürü, yemek yemek ve iyi hissetmek arasında bir bağ olduğunu söyleyebiliriz.
Yiyince şişmanlıyoruz, şişmanlayınca mutsuz oluyoruz. Yemeyince zayıflayabiliyoruz, ancak koku ve tatlardan mahrum kaldığımız veya kısıtlandığımızı hissettiğimiz için mutsuz oluyoruz.
| Köln Alman Spor Yüksek Okulu, Hareket ve Sinirbilim Enstitüsü'nde eğitmen olan Prof. Christine Joisten'a göre: “Yemek yemek insan bedeni üzerinde sadece sakinleştirici bir etkiye sahip olmakla kalmaz, kimi zaman bedenin mutluluk hormonlarının üretimini de artırır.” |
Duygusal zorluklar, stres, motivasyon eksikliği ya da kişisel gelişim hedeflerinize ulaşmak... Ne olursa olsun, şimdi kendinize bir iyilik yapın ve alanında uzman psikolog ve yaşam koçları ile iletişime geçin. 💬
Oburluğumu haklı çıkaracak bahaneler arıyor değilim, yemek yerken mutlu olmak bilimsel bir gerçek! Bir dahaki sefere koca bir dilim pastanın neden bu kadar iyi hissettirdiğini merak ettiğinizde bu maddeleri hatırlayabilirsiniz!
Bilim insanları, beynimizin amigdalasının merkezinde, lezzetli yiyecekler tüketildiğinde aktive olan bir grup hücre tespit etti. Ancak hepsi bu kadar değil, Belirli yiyecekleri yediğimiz zaman beynimiz, "iyi hissetme" hormonları olarak bilinen serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterleri salgılar. Bu kimyasallar ruh halimizi iyileştirebilir, zevk ve tatmin duygusu yaratabilir.
Öyle ki mutluluk veren gıdalar listesinden bahsetmek mümkün. Örneğin, bazı yiyecekler triptofan adı verilen bir amino asit açısından zengindir. Triptofan, serotonin sentezlenmesine katkıda bulunur. Ayrıca, tatlılar, çikolata, ve hamur işi gibi gıdalar bugüne kadar kimi üzmüş ki? Peki şekerli ve bol karbonhidratlı besinlerin mutluluk vermesi neden diye hiç merak ettiniz mi? Yıllar önce yapılan araştırmalar, düşük proteinli ve oldukça yüksek karbonhidratlı bir yemeğin bizi daha mutlu ve daha dengeli yapabileceğini gösteriyor. Çünkü, karbonhidrat alımındaki artış serotonin oluşumunun artmasına neden oluyor. Bu da kelimenin tam anlamıyla makarnayı, patatesi, ekmeği ve pirinci masalarımızda neden eksik etmediğimizi kanıtlıyor.
👉 Mutluluk veren yiyecek listesi TOP15
🍏 Vücudumuz bu hormonları kendi başına üretecek kadar özerk değildir, bu yüzden onu beslenme yoluyla destekliyoruz. Meyve ve sebzelerde bulunan vitamin ve minerallerin, zihinsel sağlığı geliştiren beyni uyarıcı antioksidanlar olduğunu da unutmayın.
Yemek yememizin tek nedeni açlık olsaydı, kilo almamak kolay olurdu; acıktığımızda yerdik ve doyduğumuzda dururduk. Yemek yemenin psikolojik bir boyutu da mevcut. Yemek yemek duygusal olarak rahatlatıcı olabilir ve stresten kurtulma kaynağı olarak hizmet edebilir. Olumsuz duygu veya durumlardan uzaklaşma, kontrol ve zevk hissi sağlayabilir.
Bu yüzden, beynimiz açlıktan çok daha fazla yemek yeme isteğine kapılabilir. Kendimizi mutlu, üzgün, stresli veya heyecanlı duygulara yanıt olarak yemek yerken bulabiliriz. Can sıkıntısı ve yorgunluk da diğer yaygın tetikleyicilerdir. 🍟 Duygusal yeme diye tanımladığımız davranış, olumsuz duyguları bastırmak için yemek yemenin koşullanma yoluyla iyi bir şey olduğunu öğrenmemizden kaynaklanıyor.
Bugün farkındalıklı beslenme denen pratiklerden, duygusal açlık ile fiziksel açlık arasındaki farkı anlamaya dayanan yöntemlerden bahsediliyorsa yemek yemenin psikolojimizle ne kadar bağlantılı olduğunu anlamak zor değil.
Bir de yemeğin sosyal boyutu var. Kabul; ocakta pişen yemeğin kokusu kadar insanın içini ısıtan çok az şey var şu dünyada. Üstelik bu koku ve sıcaklık yalnız koku ve sıcaklık değil; bir dolu sosyal anının da tetikleyicisi olabilir.
Zamanın başlangıcından beri yemek yemek çoğu zaman sosyal bir eylem, bir paylaşım anı olmuştur. İster aile yemeği, ister arkadaşlarla mangal ya da romantik bir piknik olsun, birlikte yemek yemek bağ oluşturur. Ve bu bağlantılar bize fayda sağlıyor. Bize yalnız olmadığımızı, bir topluluğun parçası olduğumuzu hatırlatıyorlar. Bu güven verici, rahatlatıcı.
👍👍 Bu içeriği okuyanlar bunları da mutlaka okuyor!
> Duygusal açlık sonucu alınan kilolar 😱
> Kendini sevmek için yapman gereken 5 şey tavsiye edeceğim!
> Spor yapmak için motivasyon rehberi! | #egzersiz
> Kabız yapan yiyecekler | Bu 15 şeyden uzak durun!
Yazar notu: Bedenimin fikri ne?Çünkü vücudumuz bu oburluğun izlerini taşıyor, ve sonuçlar rahatsız edici olabiliyor. Eğer durdurulamaz duygularımı düzenlemenin başka bir yolunu bulmazsam veya bedenimin fiziksel ihtiyaçlarını görmezden gelirsem kendimi hızla hüsrana uğramış halde bulacağımı biliyorum... Ve amaç bu değil.Yemekle ilişkiniz karmaşıksa bir psikologla iletişime geçmekten çekinmeyin. Diyetisyen tek çözüm olamayabilir. Birlikte içinizde neler olup bittiğini ve daha iyi yaşamanıza yardımcı olacak yeni alışkanlıkları nasıl keşfedeceğinizi çalışacaksınız. #BornToBeMe |
Kaynak
Kaleme alan
Banu Karadeniz , Psikolog
Klinik psikoloji alanında yüksek lisansını tamamladıktan sonra özellikle stres, kaygı ve travma üzerine çalıştı. 9 yıldır danışanlarına hem bireysel hem de grup terapileriyle rehberlik ediyor.
Online danışmanlık, astroloji ve ruhsal yenilenme ritüelleri bir arada!
8,90€ (Yeni müşterilere %50 İndirim!)
Paket sipariş et!
✨ Duygusal dayanıklılık üzerine çalışın, ilişkilerde dönüşüm yaratın!
Hediye 💕
Sağlıklı bağlar 🔆
Kimi zaman çevremizde, kendini her şeyin merkezinde gören, eleştiriye kapalı ve üstünlük hissiyle hareket eden insanlarla karşılaşırız. Bu davranışlar sadece bir kişilik özelliği mi, yoksa altında yatan daha derin psikolojik bir durum olabilir mi? İşte bu noktada “megalomani” kavramı devreye giriyor. Bu yazıda, megaloman kişilik özelliklerini, megalomaninin psikolojik kökenlerini ve bu durumla başa çıkma yollarını ele alacağız.
Yaşam öyle yaratılmıştır ki sonunda hep bir son/başlangıç vardır. Doğadaki tomurcuklar gibi döngümüz, devir daim mi, bilmiyorum ama ne yazık ki ölüm bizi sevdiklerimizden ayırabiliyor. Geride kalanlara ne diyeceğini bilmek zor. Yakını vefat eden birine nasıl baş sağlığı dilenir? Kelimeler bazen kifayetsiz hissettirse de güçlüdür. Bir acıyı dindirmiyorsa da en azından biraz olsun yatıştırabilir. Sıradan bir “başın sağolsun” yerine çok daha içten, doğal ve samimi taziye mesajları örnekleri baş sağlığı dileklerinizi iletmek için size yardımcı olabilir.
"Sakin ol. Nefes al. Ben buradayım!" Bu sözleri, baskı çok fazla olduğunda ve her şey cehenneme dönüştüğünde duymak kime iyi gelmez? Kelimeler her şeyi hemen çözmez, ama yardımcı olurlar ve her şeyden önce yatıştırmaya yeterli olurlar! Gülümsemeye ve güveni yeniden kazanmaya ihtiyaç duyduğumuzda etrafımızdan gelen moral mesajları hiçbir zaman kötü bir fikir değil! Zor zamanlar geldiğinde, hepimizin tıpkı bir dostun sarılması gibi bir cesaret verici mesaja ihtiyacı vardır. İşte en güzel mesaj örnekleri ve moral verici sözler!
Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!
Filosofların sözleri bazen tek bir cümleyle hayatımızı değiştirebilir! 💡 Düşünmeye, sorgulamaya ve kendimizi keşfetmeye teşvik eden bu alıntılar, hayatın anlamı, mutluluk, başarı ve insan doğası hakkında bize rehberlik ediyor. Eğer içsel bir yolculuğa çıkmak, motivasyonunuzu artırmak veya sadece biraz ilham almak istiyorsanız, doğru yerdesiniz! İşte tarihin en büyük filozoflarının en güçlü 25 sözü… ✨ En çok hangisi sizi etkiledi, yorumlara bırakmayı unutmayın! 💭
Sezen’in dediği gibi “Yaşamak dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret.” Bize öğretilen zaman, hayatımızın 3 ana bölümden oluştuğunu söyler. Geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zaman. Fiziksel olarak, hiç kimse, hiçbir şey, hiçbir zaman geçmiş veya gelecekte olmaz. Mütemadiyen şimdiki zamanda yer almaktadır, ancak zihin diğer zamanlarda da yaşayabiliyor. Hatta, bu yüzden bulunduğun anı yaşayamamak kaçınılmaz. Sen, sen ol, anı yaşa, anda kal! 🤗Neden mi? Önemli olan andan keyif almak çünkü! Anı yaşamak ile ilgili sözler kısa da olsa motivasyon kaynağı olacak!
Hayat, bazen hiç beklemediğimiz fırtınalarla gelir. Kaygı, stres, travmalar, kayıplar… Hepimiz zaman zaman bu duygularla baş başa kalırız. Ancak bazı insanlar, yaşadıkları zorluklara rağmen ayakta kalmayı başarır, hatta bu deneyimlerden güçlenerek çıkarlar. İşte bu beceriye psikolojik dayanıklılık, yani resilience diyoruz. Peki, psikolojik dayanıklılık doğuştan mı gelir, yoksa geliştirilebilir mi? Bu yazıda, psikolojik dayanıklılığın ne olduğunu, neden önemli olduğunu ve nasıl geliştirilebileceğini bilimsel temellere dayalı olarak ele alacağım.
Dipsomani, çoğu zaman alkol bağımlılığıyla karıştırılan, ancak psikolojik kökenleri çok daha derin olan bir dürtü kontrol bozukluğudur. Peki, dipsomani nedir? Belirtileri nelerdir? Ve en önemlisi, bu durumla nasıl başa çıkılır?
“Yaratıcılık doğuştan mı gelir, yoksa geliştirilebilir mi?” 🤔 Birçok ebeveynin aklını kurcalayan bu sorunun cevabı aslında oldukça net: Yaratıcılık geliştirilebilir bir beceridir. Özellikle okul öncesi dönemde çocukların hayal gücü sınırsızdır ve doğru yönlendirmelerle bu potansiyel harika sonuçlara dönüşebilir. İşte tam da bu noktada devreye Scamper tekniği giriyor. 🎯
💭 Toksik bir anne ile büyümek, çocuklukta fark edilmeyen ancak yetişkinlikte derin etkiler bırakan bir deneyimdir. Sürekli eleştirilmek, duygusal olarak ihmal edilmek veya manipüle edilmek, özgüven eksikliği, karar verme zorlukları ve sağlıklı ilişkiler kurmada problemlere yol açabilir. Peki, psikolojisi bozuk anne davranışları nelerdir ve toksik bir anne ile yaşamak sizi nasıl etkileyebilir? Bu makalede toksik anne belirtilerini keşfedecek ve bu etkilerden nasıl kurtulabileceğinizi öğreneceksiniz! 🚀✨
Kendi iç sesinizi dinlemeyi öğrenmek ve duygularınızı anlamak, en doğru kararları verebilmek için çok önemli! Kendi eğilimlerini, içsel gücünü, döngülerini veya engellerini keşfetmek için uzmanlarla görüşmek size iyi gelebilir.
🌟 Yaşam koçları ve spiritüel danışmanları keşfedin! 🌟
Kendinizi ne kadar tanıyorsunuz? Günlük hayatın karmaşasında, çoğu zaman kendi duygularımızı, düşüncelerimizi ve gerçek isteklerimizi göz ardı ederiz. Ancak, kendini keşfetmek içsel huzurun ve tatmin edici bir yaşamın anahtarıdır. Değerlerini, tutkularını ve sınırlarını tanımak, hayatına daha bilinçli yön vermeni sağlar. Peki, gerçek benliğine doğru bir yolculuğa çıkmaya hazır mısın? 🌿✨
Wengood’un Psikoloji kategorisinde, bilinçaltının gizemlerinden kaygı yönetimine, duygularınızı anlamaktan sağlıklı ilişkiler kurmaya kadar merak ettiğiniz tüm konuları ele alıyoruz. Bilimsel kaynaklarla desteklenen içeriklerimiz, hayatınıza yeni bir perspektif kazandırmanıza yardımcı olacak. 🌿 Kendinizi keşfetmeye başlayın, değişim için ilk adımı atın… çünkü en önemli ilişki, kendinizle kurduğunuz ilişkidir!
Sevginin her hali üzerine derinleşmek, mutlu ilişkiler kurmak ve kendini daha iyi anlamak için buradayız. Burada, romantik ilişkilerden bekarlık sürecine, cinsellikten aşkın zorluklarına kadar tüm yönleriyle aşkı keşfetmeye davetlisin.
Kişisel gelişim yolculuğuna çıkmak, kendimizi anlamak, potansiyelimizi ortaya çıkarmak ve daha tatmin edici bir hayat yaşamak için attığımız en önemli adımlardan biridir! Özgüveninizi artırmak, mutluluğu yakalamak, içinizdeki gücü keşfetmek ve içsel huzura ulaşmak için ihtiyaç duyduğunuz rehberlik burada! Siz de kendinizi keşfetmek ve gelişiminize yön vermek için ilk adımı atın. ✨
Hayatta bazen enerjiye, yönlendirmeye ve içsel bir itici güce ihtiyaç duyarız. İşte motivasyonunuzu artıracak, sizi harekete geçmeye teşvik edecek ve ilham verecek en güçlü sözler! Küçük bir cümle bile bakış açınızı değiştirebilir ve sizi hedeflerinize bir adım daha yaklaştırabilir. 💪✨
Bu kategoride, mutluluğun psikolojik temellerini keşfedecek, nasıl daha mutlu hissedebileceğinizi öğreneceksiniz. Günlük hayatınıza kolayca adapte edebileceğiniz önerilerle, stresinizi azaltabilir, daha olumlu bir bakış açısı geliştirebilir ve yaşamın küçük ama değerli anlarının farkına vararak mutluluğunuzu artırabilirsiniz.
Zihninizi ve ruhunuzu arındırarak daha dengeli, hafif ve huzurlu bir yaşam mümkün! Kendi yolculuğunuzda size rehberlik edecek içerikler ve online danışmanlık hizmetleriyle yanınızdayız.
Sevgili çalışan kadınlarımız, zamanınızın büyük bir bölümünü işte, etrafınız harika meslektaşlarınız ve sevgili patronunuzla çevirili geçiriyorsunuz. Kendinizi geliştirmek, işleyen demir gibi ışıldamak, işinizden keyif almak ve profesyonel kariyerinizde başarılı olmak ister misiniz?
İnsan ve yaşam üzerine her konuyu konuştuğunuz bir dergi yayınlayınca aile hayatı diye bölüm açmadan olmaz. Çünkü insanın hem gelişimsel sürecinde hem de yetişkinlik hayatında en büyük rolü oynayan şeylerden biri aile! Akraba ilişkilerinden tutun da çocuk sahibi olmaya kadar minik başlıklar hazırladık! Hamilelik, anne olmak, çocuk gelişimi, ve tabii aile içi ilişkiler...
"Beni seviyor musun?", “Benden utanmıyorsun değil mi?", "Gerçekten birbirimize uygun muyuz, daha iyisini sence yapamaz mıyız?” İşte vücudunun sana soruyor olması muhtemel bir takım sorular… Ona kulak verip vermemek sana kalmış.
Bu makaleyi beğendiniz mi?
Daha fazla bilgi almak ister misiniz 🤔 ?
Doğrudan yazara yazınBanu Karadeniz, Psikolog !
Banu Karadeniz'e bir soru sor
Düşüncelerinizi paylaşmak ister misiniz? Yorum bırakın